Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kırşehir, sanatları

Kırşehir El Sanatları

Eski 08-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kırşehir El Sanatları



a) Kırşehir?de Halıcılık: Kırşehir?de halıcılığın tarihinin XVII ve XVIII yy?a kadar uzandığı ve daha sonraki senelerde devam ettiği yazılı kaynaklara dayandırmak mümkündür Bu yıllarda dokunan halılar özellikle ?seccade? tipinde (110x170) ve Gördes düğüm tekniği ile dokunmuştur Renklerinde genel olarak kırmızı,mavi,kahverengi,sarı,yeşil ve beyaz renkler hakimdir Mevcut örneklerde kişi şaşırtmalı diziler çiçekler ve zikzak yaparak uzanan üçgene benzer motiflerle ?gelin,ağlatan? desenin yer aldığı iki dar bordur arasında, çoğunlukla demet çiçekler, arapeli, leblebili su? örnekleri ile süslü,geniş bordür yer alır

Halı zemini yan yana yerleştirilememiş ince dar kuşaklarla kuşatılır Genellikle mihrabın bulunduğu bu bölümde, mihrabın altında ve üstünde dikdörtgen çerçeveler görülür Günümüzde halkın ?sandık? adını verdiği bu kısım birkaç parçaya ayrılır ?lale? laleye benzeyen ya da kelebeği andıran bitkisel desenlerle doldurulur Bazı örneklerde yatık(s) şekilli ejder figürleri ile bezenir Mihrabın içi çoğunlukla boş bırakılır veya lale vb çiçeklerle süslenirMihrab iç yüzünün kenarları? küpe? şeklinde kuşaklarla kuşatılır Mihrap tepeliğinin çevresinde ibrik motifleri bulunur Mihrap üstü boşluğu ise sandık bölümündeki çiçeklere benzer motiflerle doldurulur

Kırşehir halılarının XIX yy örnekleri küçük ayrılıklar dışında, teknik ve motif bakımından önceki dönemin halılarını andırır Bu döneme ait örneklerde halıların dar kenarlarında ?gelin ağlatan? motifi şaşırtmalı küçük çiçekler ve zikzak yaparak uzanan geometrik desenler bulunur Geniş kenarlarında, günümüzde ?deve tabanı? diye anılan örnekler ?ladik gülü? deseni, kelebeye benzer çiçekler ve ?damat çiçekleri? yer alır Sandık bölümünde kelebeğe benzeyen çiçekler ?arapeli? motifi, balığa benzer süslemeler ? ve hayvan figürleri? görülür Ejderler erken dönemdeki gibi yatık (s ) şekilli kavisler çizerek işlenir Köşelere ise çoğunlukla sinek figürleri işlenir

Kırşehir halılarının geleneksel motifleri birinci dünya savaşı yıllarına kadar sürmüştür Daha sonraki yıllarda pamuk iplik ve sentetik boya yaygınlaşmıştır Başlangıçta yörede sadece seccade halısı dokunurken ? sedir halısı, yolluk halısı, oda halısı (kelle ) halı minder? tipleri ortaya çıkmıştır Halıların genel şeması önceki dönemlerin karakterini taşımakla birlikte, mihrap üstü boşluğuna küçük çiçekler, ibrik motifleri ve günümüzde ?kandilli su? diye anılan geometrik ve bitkisel desenlerin karışımı süslemeler işlenmeye başlanmıştır Halı zemininde küçük bir göbek (top) yer alır Bu arada ?el-ayak? gibi sembolik motifler dikkati çeker Bu motiflere ?model? denilmektedir Modeller genelde ezber yada daha önce dokunmuş bir halıya bakılarak çıkartılır

Günümüz halıları ismini verdiğimiz 1950 yılından bu yana dokunan Kırşehir halıları oldukça şekil değiştirmiştir Yaklaşık 1960 yıllarına kadar Kırşehir?in hemen her köyünde halı dokunduğu bilinmekteyse de bu gelenek günümüze Özbağ ve Kızılca köyü ile Karacaören, Dalakçı ve Gümüşkümbet köylerinde kısmen sürdürülmektedir

Günümüzde dokunan halıların çözgü ve atla ipleri pamuk düğüm ipleri yündür Her tarafı yün örneklerde mevcuttur 1950 yıllarına kadar iplik kök boya ve doğal boyalarla renklendirilmiştir Bu tarihlerden sonra tamamen sentetik boyaya dönülmüştür Buna güre ?kırmızı renk kök boya tosbağa (kaplumbağa) otundan,sarı renk karamik otu, ceviz kabuğu ve samandan, yeşil renk ceviz yaprağı, çekri ve üzüm çekirdeğinden gri renk ayçiçeği ve yarpuz otundan,beyaz renk (bej) soğan kabuğu ve sergil otundan elde edilmektedir Günümüz halılarında kırmızı, kahverengi, yeşil- mavi karışımı (boz) sarı, beyaz ve turuncu renkler hakimdir

Kırşehir halılarında eskiden ?gömme ıstar? denilen, bir ucu tavana dayalı, bir ucu toprağa gömülü tezgahlar kullanılmaktaydı Günümüzde modern tezgahlara dönülmüştür Yöremizde tezgaha dik gerilen iplere ?eriş? yan atılan iplerede ?arageçgi? ( argaç) ismi verilmektedir Halılarda Türk düğüm tekniği kullanılmakta, dokuma esnasında ?kirkit, bıçak, makas ve tarak? dan yararlanılmaktadır 20 çift ipe ?çile? denilmektedir Çile sayısı halıların büyüklüğüne ve küçüklüğüne göre değişmektedir


b- Mucur Halıları: Kaymakamlarda 17 ve 18 yüzyıllarda mucur halıları genellikle seccade tipindedir Yün malzemeyle, çift düğüm tekniği ile dokunmuş, kök ve doğal boyalarla renklendirilmiştir

Halıda kırmızı, kahverengi, sarı, mavi, mor ve yeşil renkler hakimdir Söz konusu yüzyıllara ait halılar dıştan içe doğru gittikçe büyüyen üç kuşakla çevrilidir İlk bordürde, testere dişi renginde bir ters bir düz yerleştirilen üçgenler görülür Biraz daha büyütülen ikinci kenarda, birbirine simetrik yerleştirilen ve sürekli tekrarlanan eve benzer motifler yer alır En içindeki geniş su üzerinde ise, karelerin içindeki eş kenar dörtgenleri dolduran çok yapraklı top çiçekleri bulunur Çiçekler bir açık bir koyu renkle işlenir Baklava deseninin kenarını doldurarak kareyi tamamlayan köşelerde ise, yine bir açık bir koyu renkle süslenen ?elibelinde? motife benzer desenler dikkati çeker

Halı zemini, içi çiçeklerle bezeli, baklava şekilli desenlerden meydana gelen, ince bir bordürle kuşatılır Orta alanda çoğu kez tek yönlü bir mihrap bulunur Mihrap iki, üç bazende dört kuşakla çevirilir ve merdiven halinde daralarak yükselir Tepe noktasında ?elibelinde? motifi ile son bulur Halının köşelerinde, günümüzde halk arasında ?kandilli su? diye anılan yan yana dizilmiş üçgen motifler görülür

20 yüzyılın başlarında mucur halıları, tip ve desen açısından, küçük ayrıntılar dışında, bir önceki dönemin gelenekselliğini sürdürürler Ancak malzeme ve renk bakımından bazı değişiklikler görülür Kök ve doğal boyaların yerini sentetik boyalar, yün ipliğin yerini pamuk alır

Mucurda halı dokuma geleneği 1950 yılından buyana Mucur merkez ile Şatıroğlu, Dalakçı, Acıöz, Gümüşkümet, Budak, Yazıkınık köylerinde devam etmektedir Günümüz mucur halılarında çözgü ve atkı ipi pamuk, düğüm ipi yündür Daha çok hazır fabrika ipliği tüketilmektedir Yörede halı dokuma tezgahına ?ıstar?denir 1950 yıllarına kadar ?kertik ıstar? diye anılan yan tahtalar yivli, bir ucu tavana dayalı, bir ucu toprağa gömülü dik astarlar kullanılmıştır Bu tarihten sonra ?mengeneli? modern ıstarlar gelişmiştir Halı temizlenmiş yapağından çözgü ve atkı ipi ile yapılır İlmelik yapağıları elde ayrılır Fitil yapılır ve sürmek elde edilir Çıkrıkla bükülür, koçlanır, geleplenir, boyanır Çözgü iplikleri dayanıklı olsun diye 4-5 kat yapılır Çözgü ipliği boyanmaz Dokunma sırasında ?kirkit, makas, bıçak ve taraktan faydalanılır Dokumada Türk düğüm tekniği kullanılır

Bir halı üzerinde dıştan içe doğru yöresel deyimlerle, ?dar su, sandık, top ve köşe? bölümleri bulunmaktadır Bunlardan her biri ayrı desenlerle süslenmektedirdesenlerin kenarları ?tilif? denilen ikinci bir çizgi ile çevrilmekte, model adı söylenirken ?tilifli? yada ?tilifsiz? olduğu söylenmektedir

Günümüz halılarında dar su üzerinde bir ters bir düz yerleştirilmiş üçgen şekilli küçük motifler bulunur Halk arasında ?sıçan dişi? diye anılan bu desenlerin yerinde bazen ?gelin ağlatan? motifi görülür ?Halk dokumasını bilmeyen yeni gelinin halı dokumasını ilk öğrenişi sırasında çektiği zorluklar karşısında, kendini tutamayarak ağlaması? sonunda bu ismi alan desen aslında, bir ters bir düz yerleştirilen çiçek veya yaprak modellerinden meydana gelmektedir

Mucurda halı göbeğine genelde top denir Günümüzde dokunan seccadeler genellikle göbeklidir Top bulunmayan örneklerde mihrap iç içe girmiş birkaç mihrap günümüzde işlenir Her mihrabın zemininde ayrı bir denklik işlenir

Mucur halklarında (el, ayak) sembolik motifler de görülür Daha çok yastık halılarında rastlanan bu desenler halının köşe bölümünde işlenir İnsan eline benzeyen ?el? motifi hayvan pençesine de benzetildiğinden, ?peçe? isminle de bilinir ?ayak? motifi ise ?kurt? ve tarak ismiyle anılır

1950 yıllarında dokunan Mucur halılarında daha çok seccade yastık, sedir (divan) ve taban halısı tipleri yaygındı Son yıllarda yastık ve sedir halısı dışındaki örnekler terkedilmiş durumdadır Yastık halıları genellikle 100*60 cm boyutlarındadır Ve takım halinde dokunur Halk arasında 6 adet yastığa bir takım denir Pey-peşe dokunan bu halıların desenleri tek tiptir

Sedir halıları genellikle 3, 50 ?4 m Boyutlarındadır Sedir üzerine serilmek için dokunurlar Halk arasında ?serendaz? (baş halı) ismiyle de bilinen bu örnekler yaşlıların ifadesine göre ?eskiden odalarda pencere altlarında bulunan sedirler üzerine, ya da odanın ortasına serilmekte, kenarlarında kalan boşluklara Seccade halılarıyla doldurulmaktaydı? bu nedenle de ?baş halı? ismini almaktaydı


2) Taş İşlemeciliği: (Onyx): İlimizde halı tezgahlarının birer birer kaldırıldığı, bu dönemde taş işlemeciliği önemli bir uğraşı haline gelmiştir Son yıllarda turizmin canlılık görülmesi üzerine hergün sayısı ve çeşidi çoğalan turistik eşya imalinde kullanılan taşın, yurt dışında da alıcı bulması bu iş kolunu insanları yeniden yöneltmiştir

Kuşaktan kuşağa geçip yaşatılan taş oymacılığı Türk Kültürünün ince beğenisini ve Anadolu?muzun kendine özgü motiflerini yansıtmaktadır

İlimizde taş işleneciliği 1944 yılına dayanmaktadır 1949 yılında Sanat Enstitüsünün öncülüğünde taş işleneciliğinde Abdullah Ercan ve Haşmet Özbilek adlı öğretmenler tarafından Makinalı üretime geçildi Teknik Lisede başlayan taşçılığın tanıtımında ilk işyerini 1955 yılında oyan Orhan Baycan ve Adnan Özbey yapmışlardır O yıllarda sadece iki atelye varken günümüzde turistik nitelik gösterdiğinden bu atelyelerin sayıları artmıştır 1933 yılında Almanya?dan Hitler diktatörlüğünden kaçıp II Dünya Savaşı yıllarında geçici bir süre için Kırşehir?e yerleştirilen Almanlar arasında bulunan Prof Dr Frizt Baade 1945 yılında tekrar ülkesine dönerken götürdüğü Terme taşını Almaya?nın Kiel şehrindeki evinde atelyesinde Vazoya dönüştürmüştür Daha sonra Prof Baade bu vazonun Kırşehir?e armağan edilmesini vasiyet etmiştir 1954 yılında Vazo 1984 yılında torunu Arkeolog Doktor Hans Peter Laguer tarafından Kırşehir Müzesine armağan edilmiştir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.