Karaman Höyükler Ve Örenyerleri |
08-01-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Karaman Höyükler Ve ÖrenyerleriPınarbaşı Ören Yeri Karaman ili, merkez ilçeye bağlı Süleymanhacı köyünün 55 kmgüneyinde, Ali dağı ile Hotamış bataklığı arasındadır Örenyeri, Hotamış bataklığı'na yanmada şeklinde çıkıntı yapan bir burun ve Ali dağı tarafından 5 adet kaya altı sığınağından oluşmaktadır 1994 yılında Karaman Müze Müdürlüğü ve İskoçya Edinburgh Üniversitesi işbirliği ile başlatılan bilimsel kazıların ilk sonuçlarına göre, Pınarbaşı'nda Roma, Bizans, Erken Bronz Çağı, Neolitik ve Epi Paleolitik dönemlere ait buluntular elde edilmiştir Taş aletler, özellikle Niğde bölgesinden getirilmiş olabilecek, obsidiyen (volkan camı) ve silexten (çakmak taşı) yapılmıştır Daha önceki yıllarda, Irak ve Suriye'de saptanan Epi Paleolitik, ya da tarım öncesi kültürünün, tarihin ilk çağlarından bu yana, insan yaşamına elverişli olan yurdumuzda da bulunuyor olması gerekmekteydi Pınarbaşı bu açıdan önem taşımaktadır Epi Paleolitik dönem, (yaklaşık olarak M010000-8000), insanların henüz bilinçli olarak tarım yapmadıkları, hayvanları evcilleştirmedikleri, avcı ve toplayıcı yaşam biçimini sürdürdükleri dönemdir İnsanlar henüz metali tanımamakta, kilden çanak çömlek yapmayı bilmemektedir Avcılıkta, toplayıcılıkta ve günlük kullanımda gerekli olan aletler taş, kemik ve odundan yapılmaktadır İnsanların bu dönemde, bazı basit barınaklar yaparak yerleşik hayata geçmeye başladıkları da düşünülmektedir Canhasan Höyüğü Karaman'a 13 km uzaklıktaki Canhasan (Alacan) köyünde I, II ve III olarak adlandırılmış, birbirine yakın üç höyük bulunmaktadır I ve III numaralı höyüklerde, 1961-1970 yılları arasında, İngiliz uyruklu David H French başkanlığında bilimsel kazılar yapılmıştır Canhasan III; seramik öncesi (A Keramik) bir yerleşim'dir Yaklaşık 100 m çapında bir höyüktür M06500 yıllarına tarihlendirilmiştir Dikdörtgen planlı evler taş temeli olmayan kerpiç duvarlarla örülmüştür Ağaç destekler kullanılmıştır Duvar ve tabanlar çamur sıva ile kaplanmış; bazen bu sıvalar kırmızı aşı boyası ile boyanmış, bazen de sert zemin üzerine, çakıl taşlarının kuvvetle bastırılması ile dekore edilmiştir Bu höyükte bazı büyük baş hayvanlar ve küçükbaş hayvanlar ile, yabani hayvanlar besin olarak tüketilmiştir Ekmek buğdayı, arpa, mercimek, burçak, ceviz vb buluntulardan, burada ziraata dayalı bir ekonominin olduğu söylenebilir Niğde bölgesinden gelmiş olabilecek obsidiyenden yapılmış aletler, bizler, saplı bıçaklar, çok sayıda kemik aletler, büyük kaşıklar, iğne ve spatulalar, boru şeklinde kemikten yapılmış kolyeler, höyükten elde edilen küçük buluntulardır Canhasan I Höyüğü : 380-400 m çapındadır Kazılarda, 7 yapı katı tespit edilmiştir Bunlardan 7-4 arası Geç Neolitik (MÖ6000), 3-1 arası katlar Kalkolitik döneme (MÖ5500-3000) aittir Canhasan I'de kerpiç kullanılarak, dikdörtgen veya kare odalar inşa edilmiştir İnşa tekniğinde, ağaç destek veya payanda duvarları kullanılmıştır Evlerin diğer bir özelliği; her evin kendisine ait duvarları olmasıdır Evlerde duvar ve tabanlar çamur sıva ile sıvanmış; üzerine kırmızı aşı boyası ile boyanmıştır Payanda duvarları çok gelişmiştir Evler iki katlıdır, alt kat depolama faaliyetlerinde, üst kat günlük yaşamda kullanılmıştır Kalkolitik dönem yapı katlarında, bakır madeni bulunmuştur Gri veya açık siyah renkli zemin üzerine, kazıma tekniğinde motiflerle bezenmiş, seramik, açık renk üzerine, kırmızı renkte boya ile bezenmiş seramik ve koyu kahverengi veya koyu kırmızı renkte düz parlatılmış seramik bol olarak kullanılmıştır Küçük buluntular içinde, kıymetli taşlardan gerdanlık, midye kabuğundan kolyeler, kemikten yapılmış bilezik ve süs eşyaları ile figürinler bulunmaktadır Burada yaşayan insanların yakın doğu ve Mersin bölgesi ile ilişkileri saptanmıştır Tarıma ve hayvancılığa dayalı bir ekonomilerinin olduğu bilinmektedir Höyük MÖ4300 tarihlerinde terk edilmiş, uzun bir süre boş kaldıktan sonra, Hellenistik, Roma ve İlk Bizans çağlarında yeniden yerleşime sahne olmuştur Sidemara (Ambar) Höyüğü Karaman ili, Ayrancı ilçesinin 18 km kuzeydoğusundaki Ambar köyünün içindedir Özellikle Roma dönemine ait buluntuları önemlidir Burada bulunan ve arkeoloji literatüründe, Sidemara Lahidi olarak tanınan lahid, İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir Lahid 3 m'yi aşan yüksekliği ile, bu tipin en büyük örneğidir Uzun ve kısa yüzlerdeki figürler, yüksek kabartma, bazıları tam plastik heykel görünümünde işlenmiştir Bu figürler, korint düzeninde sütunlarla ayrılmış nişler içinde dururlar Bu lahidin dışında, buradan ele geçmiş, Konya Arkeoloji Müzesi'nde ve Karaman Müzesi'nde birer lahid daha bulunmaktadır Manazan Mağraları Manazan Mağaraları Karaman'ın doğusunda (Karaman'a 40 km) Yeşildere ile Taşkale Kasabaları arasındaki vadinin kuzey yamaçlarında, Bizans dönemine ait, killi kireç taşı içine oyulmuş, beş katlı toplu meskenler halindedir Katlar, giriş, kum kale, at meydanı ve ölüler meydanı olarak adlandırılmışlardır Her katın ortasında büyük galeriler ve bu galerilere açılan odalar bulunmaktadır Katlar arasında çıkış, karşılıklı el ve ayak tutunma yerleri oyulmuş olan, dik oyma bacalarla sağlanmıştır Yine killi kireç taşı, bir de şapel bulunmaktadır Alttaki bölümde, bir çok mezar odası ve son katta, bir çok ceset parçası bulunmaktadır Buradan çıkan ve çürümeden korunarak günümüze ulaşan bir ceset, Karaman Müzesi'nde sergilenmektedir Arazi yapısı olan killi kireç taşının, sabit ısı tutmasından ve hava içerisinde nem olmadığından, organik maddeler uzun süre bozulmadan kalabilmektedir Karadağ Binbir Kilise Karaman ilinin kuzeyinde, yaklaşık 35 Km uzaklıkta, volkanik bir dağ kitlesi olan Karadağ üzerinde (en yüksek noktası Mahalaç Tepesi 2288 m), IV ve IX yy'lar arasında (Bizans Devri) yapılmış bir çok kilise, manastır, bazilika, konut ve mezarlık bulunmaktadır Bölge XVIIyylardan itibaren yerli ve yabancı pek çok seyyah tarafından ziyaret edilmiştir Karadağ kitlesinin büyük küçük bir çok tepesinde ve eteklerinde Bizans Devrine ait yapı kalıntıları bulunmakla birlikte, Karaman'a 37 Km uzaklıktaki Madenşehir köyünde, ve buraya 7 Km uzaklıktaki Yukarı Değle'de, bu yapılar yoğunluk gösterir Karadağ'ın tepelerine ve eteklerine yayılmış olan yapılarda, Erken Hristiyanlık mimari özellikleri, yerli sanat üslubuyla karışmıştır Ayrıca ovada, aniden yükselen bu dağ kitlesi üzerinde, Hititler'den kalma hiyeroglif yazıt ve sunaklar; buraların Hititler tarafından da kutsal alanlar olarak kullanıldığını göstermektedir Gökçeseki Kaya Mezarları Ermenek, Sarıveliler ve Basyayla ilçelerinin sınırları içerisinde yer alan Göksu Irmağı'nın kuzeyinde ve güneyindeki dik yamaçlarda, arazi yapısı olan kireç taşı içlerine oyulmuş, Hellenistik, Roma ve Bizans Devirlerine ait, yüzlerce kaya mezarı bulunmaktadır Bunlardan yoğunluk oluşturan bir grup, Ermenek ilçesi Gökçeseki (Çamlıca) köyünün ku zeyindeki, kayalık alanda bulunmaktadır Burada, kayalara oyulmuş üç ayrı mezar tipi vardır Birinci grup tek odalı, dikdörtgen planlı, üzeri kemer şeklinde oyulmuştur İkinci grup, çok odalı veya tek odalı olarak, dikdörtgen ve kare planlı oyulmuş, tavan düzdür Her iki grupta da, kayanın yüzeyi düzeltilmiştir İçlerinde bir veya daha çok sayıda setler halinde, mezar bölümü hazırlanmış ve üzerleri yine kireç taşından, tek parça yatar vaziyette arslan heykelleriyle kapatılmıştır Bazılarının girişlerinde kitbe ve mezar sahiplerinin kabartma tasvirleri de yer almaktadır Üçüncü grupta, arazide bulunan iri blok kayalara, sadece mezar oyulmuş ve üzerleri yine arslan heykelleri ile kapatılmıştır Buranın ProfWRamsay'ın Anadolu'nun Tarihi Coğrafyası adlı kitabında belirttiği, Dalisandes olması gerekmektedir Göktepe Köristan Ören Yeri Göktepe kasabasının yaklaşık 5 km güneybatısında klasik devirlere ait bir yerleşim yeri ve kaya mezarları bulunmaktadır Burada mezarlar, genelde kaya yüzeyi düzeltildikten sonra, kireçtaşı içine, odalar halinde oyulmuştur Giriş üzerleri genelde üçgen alınlıklıdır Bazı mezarlıkların alınlıklarına, mezar sahiplerinin kabartma resimleri yapılmıştır Bazı mezarların üçgen alınları içerisinde, Medusa (Yunan Mitolojisinde saçları yılanlarla örtülü, korku verici görünümde olan üç kızkardeşten biri) başı ve aslan figürleri işlenmiştir Mezar girişleri, sağlı sollu yarım sütuncuklar ve yuvarlak sütunlarla dekore edilmiştir Bazılarının üzerinde kitbesi bulunmaktadır Bir kaç mezar, kaya yüzeyi kare formda düzeltildikten sonra, basık kemer şeklinde 1 m kadar bir derinlikte tekrar düzenlenmiş ve kare şeklinde küçük giriş yapılmıştır Gödet Mağar Kasabası Karaman ilinin 45 km güneydoğusunda Güldere (Gödet) köyünün Ernek mevkiinde, akarsu vadisinde, Bizans Devri'ne ait bir mağara kasabası vardır Büyük olan mağaranın önü yıkılmış olduğundan, burada 7-8 kata kadar kayaya oyulmuş meskenler görülebilmektedir Yine aynı meskenlerin daha basit olanları, aynı bölgedeki Paşabağı ve Gökçe köyünde de bulunmaktadır İbrala (Yeşildere) Kilise Cami Karaman'ın doğusunda, Yeşildere (İbrala) kasabasının içinde, günümüzde cami olarak kullanılan, Bizans Devri'ne ait bir kilise bulunmaktadır Kilise dört sütunlu tipte olmakla beraber, bir dikdörtgen meydana getiren dış duvarları ve cephelerinin kapalı oluşu ile, bu bölgenin yerli üslubunun bir temsilcisidir M1649 yılında camiye dönüştürülmüştür Dereköy (Fisandon) Kilise Cami Karaman'ın 7 Km güneyinde Dereköy (Fisandon) köyü içinde, bir kaya kütlesinin içinde yapılmıştır Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, IX-X yy içinde yapılmış olduğu tahmin edilmektedir Kilise, İstanbul'un Yunan Haçı biçimindeki klasik planına sahip olmakla birlikte, üst yapısının İstanbul Mimarisinden tamamen değişik bir uygulama ile yapıldığı görülür Yalnız taş kullanılmakla beraber, ortasında bir kubbe bulunan bu binanın dış yüzeyleri; bazıları kör, bazılarının içlerinde pencereler açılmış, dizi halindeki kemerlerle hareketlendirilmiştir Kilise bu özellikleri ile, Bizans Mimarisinin genel kurallarından ayrılan, yerli üslubun değerli bir sanat eseridir Çeşmeli Kilise Karaman il merkezinde, Tapucak mahallesindedir Kilise Binbir Kilisede bulunan küçük bazilikaların bir örneğidir Uzunlamasına üç sahınlı, kesme taştan bir yapıdır Günümüze kadar bir çok onarım geçirmiş en son cezaevi olarak kullanılmıştır Bu nedenle iç süsleme ve freskoları yok olmuştur HANLAR Gelindi Hanı Karaman'a bağlı İhsaniye Köyü'nün yaklaşık 1 km güneydoğusundadır Han uzunlamasına dört kemer, üç sahından oluşmaktadır Sağlı sollu dörder hücre mekanın girişi, kemer şeklindedir Hanın yapılış tarihi bilinmemekle birlikte, Karamanoğulları döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir Atlashan Karaman Ayrancı arasında, Hüyükburun Köyü yakınlarında, tarihi İpek Yolu üzerindedir Han, doğu batı yönünde altı kemerle, üç sahına ayrılmıştır Devşirme malzeme ve harçla yapılmıştır Kitbesi yoktur Kozak Hanı Karaman Mut yolu üzerinde, Karaman'a 30 Km uzaklıktadır Karamanoğulları dönemine ait olan han, dört kemere oturan, beşik çatılı bir yapıdır Kitbesi yoktur Sertavul Hanı Karaman Mut yolu üzerinde, Sertavul Geçidi'nde, Şeyh Yunus Tepesi yanındadır Karamanoğulları dönemine ait olan hanın kitbesi yoktur |
|