08-01-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kronik Yorgunluk Sendromu.
Ağır multisistemik, sakatlayıcı ve sonradan olan (doğumsal olmayan) kompleks bir sendromdur Semptomları başlıca nörolojik, endokrinolojik ve immünolojik disfonksiyondur CFS'deki global deregülasyon henüz tek bir etyolojik ajana veya tek bir mekanizmaya atfedilmemiştir Patogenezinin multifaktoriyal olduğu düşünülmekle beraber, durumun genellikle bir viral enfeksiyonla tetiklendiğine inanılmaktadır, fakat bugüne kadar spesifik bir virusün varlığı ispatlanamamıştır Enfeksiyöz ajanlar içinde Ebstein-Barr virus, Human herpesvirus 6-7, Cytomegalovirus, Lentivirus, Enterovirusler ayrıca Chlamydia ve Mycoplasma da suçlanmıştır (Carruthers 2003) Halen bu patojenlerin direkt olarak hastalık sebebi mi oldukları, yoksa nöral cevabın veya immün sistemin değişmesinin bu latent patojenlerin reaktivasyonuna/replikasyonuna yol açmaları sebebiyle mi sendromu başlattıkları bilinmemektedir Yeni bir patojen ajanın keşfedilmesi de muhtemeldir (Carruthers 2003) Bu hastalarda en azından 2 çeşit immün disfonksiyon ortaya çıkarılmıştır (Suhadolnik 2004):
1 Aktive edilmiş T lenfositlerin ve dolaşımdaki sitokinlerin artışı
2 Natural killer hücre sitotoksisitesinin azalması ve çeşitli mitojenlere karşı T lenfosit cevabının bozulması
Hastaların en azından yarısında tetikleyici bir enfeksiyon hikayesi ve antiviral defans yolunun monositlerdeki komponenti olan 2-5A synthetase/ribonuclease L (RNase L)'in biyokimyasal disregülasyonu gösterilmiştir (De Meirleir 1999, Suhadolnik 2004) Ayrıca bu hastalarda altta viral veya toksik bir sebebin yattığını düşündürür şekilde nötrofil apoptozisinin arttığı da ileri sürülmüştür (Kennedy 2004)
ME/CFS endemik bir hastalık olmasına rağmen epidemik ve sporadik formları da bildirilmiştir (Carruthers 2003) Bu hastalar CFS'e tutulmadan evvel sağlıklı, tam ve aktif hayat stilleri olan insanlardır Enfeksiyonlar veya diğer prodromal olaylar nöroimmünoendokrin regülatör sistemleri zorlayarak sendromu tetikleyebilir Bu prodromal olaylar enfeksiyonlardan başka, uzun süreli psikolojik zorlanma, aşılama, anestetikler, çevresel toksinler, kimyasallar, ağır metaller veya fiziksel travmalar ya da cerrahi müdahaleler olabilir Başlatıcı olaydan sonra hastalar sağlıklarında progressif bir bozulma yaşarlarken spesifik semptom kümesi geliştirirler
Bu sendromu tanımlamak için USA'de CDC (Centers for Disease Control) 1988 (Holmes) ve 1994 (Fukuda) tarihlerinde olmak üzere teşhis kriterleri geliştirmiştir Ayrıca UK Oxford (1991) kriterlerini, Canada ve Australia ise CDC'ninkinin gözden geçirilmiş versiyonunu ortaya koymuşlardır Bu kriterlerin esas olarak klinik vaka teşhisinden ziyade standardize araştırmalar yapmak için uygun olduğuna dair fikir birliği vardır
"Fatigue" nedir ? Aşağıdakilerin hepsini içine alan bir şeydir!
● Yıpranmışlık (Weariness)
● Yorgunluk (Tiredness)
● Tükenmişlik (Exhaustion)
● Güçsüzlük (Weakness)
● Çalışmanın tatsızlaşması (Distaste for work)
● Sıkıntı (Boredom)
● Performans azalması (Reduced performance)
● Halsizlik (Listlessness)
● Egzersizle dispne (Exertional dyspnea)
● Enerji yokluğu (Lack of energy)
● Uykulu hal (Sleepiness)
● Çalışmaya isteksizlik (Unwillingness to work)
Bütün bunları yaşayan hasta premorbid aktivite seviyesinin %50'sinden fazlasını kaybeder Ayrıca mental (zihinsel) bitkinlik de yaşanır Kognitif fonksiyon bozukluğu hastanın uygun kelimeleri seçmesinde ve bilgiyi hatırlamasında zorluk veya konfüzyon içinde olma (brain fog-şuur bulanması) ile kendini gösterir Hastalar bu eksikliklerini "hiperkonsantrasyon" göstererek telafi etmeye çalışırlar "reactive fatigue" ise egzersiz (ya da fiziksel aktivite) sonrası bitkinlik veya dayanıklılığın (endurance) kaybı anlamına gelir En kısa restorasyon (o da tam olmamak kaydıyla) 24 saat sürer ALINTI
|
|
|