Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
antik, balıkesir, kentleri

Balıkesir Antik Kentleri

Eski 07-31-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Balıkesir Antik Kentleri



Balıkesir Antik Kentleri Hakkında Bilgi

Akhyraous



Akhyraous’un Balıkesir’in 15-20 km güneyindeki, Hocakalesi denilen yerde olduğu sanılmaktadır

Akhyraous ismi ProfDr Bilge Umar’a göre Hellen dilinin çarpıtılmış bir sözcüğü olup bir anlamı yoktur Luwi dilinden türetilerek Hellen diline uyarlandığını da düşünebiliriz

Bigadiç ilçesinin doğusunda bulunan tepe üzerinde MS XI yüzyılda Bizanslılar tarafından yapılmış Achyraos Kalesinin kalıntıları bulunmaktadır Yunan işgali döneminde karargah olarak kullanılan kalenin dış surları çok harap bir şekilde günümüze kadar gelebilmiştir

Haçlı Seferi sırasında Alman İmparatoru Friedrich Barbarossa 1190’da buradan geçmiştir


Hadrianoutherai

Hadrianoutherai’nin Balıkesir yakınlarında olduğu sanılırsa da yeri saptanamamıştır

Bu isim Hellen dilinde Hadrianus’un av yeri anlamında olup MSIIyüzyılda yörede ayı avı yapan İmparator Hadrianus tarafından kurulmuştur


Poimanenon (Eski Manyas)

Balıkesir, Manyas Gölü ile Susurluk arasındaki Eski Manyas (yeni adı Soğuksu) köyünün 4 km ilerisindeki bir tepe üzerindedir

Poimanenon, Hellen dilinde Poimanaların kenti anlamına gelir Büyük olasılıkla da Luwi dilinden gelme bir sözcüktür Eski çağda Manyas ve Apolyont (Uluabat) gölünün güneyinde yaşayanlara Poimaneol’ler denilmiştir

Poimaneon'da kazı yapılmadığından, antik kaynaklarda da ismine rastlanmadığından tarihi ile ilgili bilgilerimiz yetersizdirBununla beraber MSIIyüzyılda kent sikke basmış, Bizans İmparatorluğu'nun Komnenoslar döneminde de güçlü bir kalesi olduğu bilinmektedir Bugün Soğuksu Köyü’nün içerisinde birkaç önemsiz mimari parça dışında günümüze kentle ilgili kalıntı gelememiştir

Yöre, Roma, Bizans, Selçuklu ve Karasi Beyliği yönetiminde kalmıştır Haçlılar 1204 yılında bu yöreye gelmişlerdir Manyas XIVyüzyılda Osmanlı topraklarına katılmıştır XIXyüzyıl sonlarında Hüdavendigâr (Bursa) vilayetinin Karasi (Balıkesir) sancağının Bandırma kazasına bağlı bir nahiye merkezi idi Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlılar tarafından işgal edilmiş 14 Eylül 1922'de Yunan işgalinden kurtulmuştur Ancak bu işgal sırasında Manyas, tamamen yakılıp yıkılmıştır


Artemea

Artemea’nın bugünü Gönen kaplıcalarının bulunduğu yerde olduğu sanılmaktadır Artemea ismi Hellen dilinde Artemis Yurdu anlamına gelirRoma döneminde bu isim Latince’ye uyarlanmıştırO yıllarda var olduğu sanılan Artemis mabedinin yanında kent kurulmuştur

Artemea’nın kurulduğu tarih kesin değildir Ayrıca Gönen kaplıcalarının bulunduğu yerde de Eski Çağ kalıntılarına rastlanmamakla beraber yörede o yıllara ait mezar stelleri bulunmuştur MSVIyüzyılın ilk yarısında Doğu Roma İmparatorluğunun kentlerinden söz eden Hıerokles’de ismi geçmektedir


Zeleia (Sarıköy)

Biga-Gönen yolu üzerinde,Gönen’in 12 km kuzeybatısındaki Sarıköy yanındaki tepenin yamaçlarındadır

Zeleia isminin kökeni anlaşılamamıştır Homeros, İliada’da Zeleia’nın Troia Savaşına savaşçılar gönderdiğini yazmıştır Ayrıca tarihçi Arrianos da Büyük İskender’in Granikos Savaşı (MÖ334) öncesinde burada konakladığını belirtmiştir Bunun yanı sıra da Zeleia’lıların savaşta, biraz da korkudan İskender’e yardımcı olduklarını sözlerine eklemiştir Buna rağmen Zeleia gelişmiş bir kent değildir Ayrıca eski çağlara ait kalıntıları da günümüze gelememiştir


Kyzikos



Bandırma’nın 5 km kuzeybatısında, Kapıdağ yarımadasını ana karaya bağlayan, dar ve alçak kıstağın kuzey doğusundadır

Burası İlk Çağ’da karaya yakın bir ada konumunda idi Arktonnesas denilen ada Hellence “Ayı Adası” anlamındadır Kyzkos isminin Hellen dilinde anlamı olmadığı gibi kökeni de bilinmemektedir

Kyzikos ile ilgili araştırmalara XVyüzyılda başlanmıştır Nitekim İtalyan tüccar ve araştırmacı Ankonalı Cyriacos, burada gördüğü, ancak günümüze çok azı gelebilmiş kalıntılardan söz etmiştirOnu izleyen yıllarda ise diğer gezginler kentle ilgili hiçbir bilgi vermemişlerdirXVIII-XIXyüzyıllarda Avrupalı gezginler Kyzikos’a gelmişlerse de yalnızca Hadrianus mabedi ile ilgilenmişlerdirCTexier de tiyatronun ayakta kalmış kemer ayaklarının çizimlerini yapmıştır Perrot,1862’de yayınlanan Galatia ve Bithynia seyahatnamesinde Kyzikos’un günümüze ışık tutan plânı ve bazı kalıntılarını çizmiştirOnları Rustafsaell ve Hasluck’un çalışmaları izlemiştir

Arkaik dönemde (MÖ479 öncesi) burada Dolionez denilen bir topluluk yaşıyorduBununla beraber kentin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu da açıklık kazanamamıştır

Kyzikos’un ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesinlik kazanamamakla beraber MÖ756’da Miletos’dan gelenlerin kenti ele geçirdiği bilinmektedirMiletoslu göçmenlerin yönetiminde, çevrenin önemli bir balıkçılık ve ticaret merkezi olmuş, Karadeniz kentleriyle yapılan ticarette üs konumunu yüklenmiştir OrdProfDrEkrem Akurgal’ın burada yaptığı kazılarda Geç Geometrik dönem keramiklerinin bulunduğu kentin MÖVIIyüzyılın ilk yarısında kurulmuş olduğunu ortaya koymuşturAncak kent konumuna Miletoslular zamanında erişmiştir

Perslere karşı başlatılan ayaklanmada Miletosluların yanında olmamışlardırİsyanı bastırmak için yola çıkan Pers donanmasını, onlar gelmeden önce Daskleion kentindeki satrap Olbares ile anlaşarak onlara bağımlılığını bildirmişlerdir Bu nedenle de Kyzikos, diğer kentler gibi yakılıp yıkılmaktan kurtulmuşturMÖ498’de Atina’nın egemenliğine girdiğini Xenophon’dan öğreniyoruz MÖ281 de Kunupedion savaşının ardından Seleukos Krallığının eline geçmiştir Kyzikos’un Pergamon Krallığı ile olan ilişkileri de bu dönemde başlamıştır Pergamon Krallığının vasiyet yoluyla Roma’ya katılmasından sonra da Bergama’ya bağlı bir Roma eyaleti konumuna girmiştirKısa bir süre sonra bağımsızlık hakkını elde etmiştirAncak MÖIyüzyılın ikinci yarısında Roma’nın doğu ülkeleri komutanı Antonius’un donanmasını hazırlaması isteğini kabul etmemiş, bunun sonucu olarak da bağımsızlığını kaybetmiştir

İmparator Hadrianus döneminde (MS117-138) önemli bir kültür merkezi olmuşturİmparator MÖ124’de Kyzikos’a gelmiş, kısa süre sonra da İmparatorluğun kültürünü benimseyen kentler arasına girmiştirBu nedenle Roma’nın ekonomik desteğini kazanmış, kentte yeni eserler yapılmaya başlanmıştır

Doğu Roma İmparatoru Constantinus’un, Byzantionu başkent yapmasıyla birlikte Kyzikos’lu bilginler oraya göçmüşlerdirNe var ki,Byzantion’un deniz ticaret merkezi oluşu Kyzikos’u ekonomik yönden çöküntüye uğratmıştırArap akınları, 943 depremi kente zarar vermiştir Nikaia piskoposluğunun güçlenmesinden ötürü Kyzikos’da oraya bağlanmıştırBunun ardından 23 Eylül 1063 depremi kenti tümüyle yıkmış, halk da Artaka’ya (Erdek) göçmüş ve bir daha da eski günlerine dönememiştir Kyzikos’dan günümüze ulaşan kalıntıların başında Hadrianus Mabedi gelmektedir Mabedin yapımına Hadrianus döneminde başlanmış, Marcus Aurellius döneminde (MS161-180) tamamlanmıştır Kyzikos’un güneybatısındaki mabet kentin geçirdiği depremlerden etkilenmiş,taşları çeşitli yapılarda kullanılmak üzere yerlerinden sökülmüştürGünümüze mabetten yalnızca çevresindeki terasları destekleyen bir kemer ve tonozlu temelleri gelebilmiştir

Anconalı Cyriacus da mabedin 33 sütununu ve üst yapısının ayakta olduğunu gördüğünü belirtmiştirKyzikos tiyatrosu, kent surlarından bazı kalıntılar dikkati çekerse de bunların pek fazla bir önemi bulunmamaktadırRoma döneminde içerisinde gladyatör gösterileri ile vahşi hayvan mücadelelerinin yapıldığı amfitiyatro Hamamlı ve Çeltikçi köyleri arasındaki bir dere yatağındadırMS124 depremi kentteki birçok yapı gibi burasını da yıkmıştırKentin nekropolü Edincik yolu üzerindedir Kyzikos kalıntıları İstanbul Arkeoloji Müzeleri ile Erdek Açık Hava Müzesindedir İstanbul Arkeoloji Müzesi Arkaik dönem eserlerinin sergilendiği salonda bir erkek torsosu ile dans eden figürler, Erdek’te ise asma dalı ve üzüm salkımları kabartmaları ile bezenmiş sütun parçası dikkati çekmektedir
Kyzikos’un nümizmatik alanında da ayrı bir önemi vardırKyzikos,Perslerin MÖV-IV yüzyıllarda elektron stater basma izni verdiği birkaç kentten birisi olmuştur

Kyzikos’ta 1988–1997 yılları arasında Atatürk Üniversitesi öğretim üyelerinden Sayın ProfDr Abdullah YAYLALI tarafından kazılar yapılmıştır 1997 yılından sonra uzun bir süre ara verilen kazı çalışmaları 2006 yılında Bakanlar Kurulu Kararıyla yeniden başlamıştır

2006 yılında Hadrian Tapınağında sürdürülen kazı çalışmalarına 2007 yılında da devam edilmiş, ayrıca nekropol alanında da çalışmalar yapılarak önemli sonuçlar elde edilmiştir


Artaka (Artake)

Erdek’in önünde bulunan ve günümüzde Zeytinlik olarak bilinen ada Artake ismi ile tanınıyorduAyrıca karşısındaki tepe üzerindeki antik kente de bu isim verilmişti

Artake sözcüğü MÖ2000’lerde yaygın bir dil olan Luwi dilinden gelirse de anlamı bilinmiyor Artake’nin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu hakkında da bilgimiz yokMÖVIII yüzyılda Miletoslu göçmenler burasını ele geçirerek Hellenleştirmişlerdir

Byzantion’lu Stephanos,Timosthenes isimli bir İlk Çağ tarihi yazarının Artaka’yı Kyzikos’da bir dağ ve önündeki adacığın ismi olduğunu yazdığını ileri sürmüştür Plinius da bu adanın ismine Artacaeon olarak değinir Bunların dışında Artake ile ilgili belirgin bir bilgimiz yoktur

Miletos önderliğinde başlatılan Batı Anadolu ayaklanmasına katılan kentleri cezalandırmak için Perslerin gönderdiği donanma diğer kıyı kentleri gibi Artaka’yı da talan etmiş,yakıp yıkmıştırBuradan kaçan halk da günümüzdeki Erdek’in olduğu yere kaçarak oraya yerleşmişlerdir Ortaçağ da Artaka bir ara canlı bir kent konumuna geçmeye çalışmışsa da sonuçta her zaman yakınındaki Kyzikos’a bağımlı kalmıştırArtaka’dan, geçirdiği yangın ve depremlerden dolayı günümüze hiçbir tarihi kalıntı ulaşamamıştır


Aureliane

Aureliane, Balıkesir’in Havran ilçesinin bulunduğu yerde kurulmuş bir İlkçağ kentidirThebe kentinin kalıntıları yakınındadır

Aureliane’nin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu konusunda kesin bir bilgimiz yoktur Arkeolojik kazıların yapılmadığı, yalnızca kısmen yüzey araştırmaları ile yetinilen kentin ismi ilk defa Roma İmparatoru Marcus Aurelius zamanında (MS161-180) kullanılmıştırBu İmparator ile kentin ismi yakın bir benzerlikten öteye gitmezHavran, adını buradan geçerek Ege’ye dökülen bir çaydan almıştır ProfBUmar’a göre bu isim “Sal” anlamında “Wana” ile bol su olan “Abra” dan türemiş olabilir

Aureliane, Akhaların komutanı Akhilleus tarafından, Thebe kenti ile birlikte yıkılarak ortadan kaldırılmıştır


Antandros



Antandros, Edremit Körfezi’nin kuzeyindeki İda dağının güney eteklerinde bulunan Kaletepe’nin batı yamaçlarında, Edremit-Altınoluk karayolunun 3kmde yol yapım çalışmaları sürerken ortaya çıkmıştır

Eski çağın ünlü coğrafyacısı Strabon, Antandros’a Adramyttenas Körfezi'nde bir kent olarak değinmiştir Vergillius da bu kentin geçmişini Troia savaşlarına kadar indirmiştirTroia savaşını en ince ayrıntısına kadar anlatan Vergilllius, Antandros’a değinirken İda dağındaki ağaçlardan yapılan kerestelerin gemi yapımında kullanıldığını, ününün antik dünyaya yayıldığını da dile getirmiştir

Antandros’un kuruluşuyla ilgili birbirinden farklı iddialar ortaya atılmıştır Antik tarihçilerden Akaios, Antandros’un bir Leleg kenti olduğunu belirtmiştir Skepsisli Demetrios kentin Klikyalılarca, Heredotos, Pelarsklerca, Thukyidides de Aeoller tarafından kurulduğunu ileri sürmüşlerdir

MÖVIIIyüzyılda Kırım çevresinde yaşayan göçebe ve barbar bir kavim olan Kimmerler, Anadolu’ya geldikten sonra Antandros’u işgal etmişlerdir MÖ570’li yıllarda Lydia Kralı Alyattes’in oğlu Kroisos, Kimmerlerin egemenliğine son vermiştir Pers Kralı Dareios’un komutanlarından Otanes bu bölgeye ulaşmıştır Bütün bu karmaşık siyasi süreç içerisinde Antandros, Attika-Delos Deniz Birliğine katılmış, Peleponnesos savaşları sırasında sürekli el değiştirmiştir Perslerin satraplık merkezi Daskyleron’un kontrolünde uzun süre kalmış ve bu durum Büyük İskender’in Pers Kralı IIIDareios’u Granikos’da yenmesine kadar sürmüştür (MÖ334)

Antandros MÖIV yüzyılın ikinci yarısında adına sikke bastırmış ve özgür bir kent olarak ismini duyurmuştur Antandros sikkelerinin ön yüzlerinde Artemis Astyere’nin başı, arkasında da bir keçi figürünün yanında “Anta” sözcüğü bulunmaktadır MÖIV yüzyılın sonlarına doğru Anadolu’nun büyük bir bölümünü ele geçiren Romalıların egemenliğine girmiştir Orta Çağda Arap akınlarından etkilenmiş, orada yaşayanlar Şahinkule denilen, surlarla çevrili sarp kayalıklara kaçmışlardır Arap tehlikesi atlatıldıktan sonra da bugünkü Altınoluk’un bulunduğu yerlere inmişlerdir Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan Antandros papazlık ismi ile tanınmıştır

Antandros’u ilk kez 1842’de HKiepert fark etmiştir Altınoluk Avcılar Köyü’nün camisinin duvarlarında devşirme olarak kullanılmış bazı kitabelere rastlanmıştır Bunlardan Roma dönemine ait bir yazıt üzerinde Antandros ismini gören HKiepert yörede araştırma yaparak kentin yerini saptamıştır Onun ardından HSchliemann ile RVirchow, kentin isminin yazılı olduğu çok sayıda sikke bulmuştur Fabricius isimli araştırmacı da aynı yerde Antandros yazılı ikinci bir yazıtla karşılaşmıştırWLeaf 1911 de Karataş tepesinin batı yamaçlarında önceden açılmış mezarları görerek nekropol alanının yerini saptamıştırBFCook, bu ön araştırmaların ışığı altında 1959 ve 1968 de iki kez buraya gelmiş ve asıl yerleşimin tepenin batı yamaçlarında olduğunu kesinleştirmiştir

Antandros’un bilimsel kazılarına Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümünden YrdDoçDrGürcan Polat 9 Temmuz 2001’de başlamış, çalışmalar belirli aralıklarla sürmektedir




Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.