![]() |
Anayasalarımız Nelerdir |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Anayasalarımız NelerdirTürkiyede Anayasaların Tarihi Magna Carta (1215) ile dünyanın Anayasa hareketlerine öncülük etmiş olan İngiltere başta olmak üzere, hemen bütün demokrasi mücadelesi yapan ülkelerde anayasal metinlerin tek amacı olmuştur: İktidardaki mutlak hükümdarın yetkilerinin sınırlanması ![]() ![]() Türkiye'nin siyasal gelişmesi içinde de anayasal hareketler yukarıdaki çizgiyi izlemiştir ![]() ![]() ![]() Anayasal hareketler, yukarıda da değindiğimiz gibi, talepte bulunanlar açısından bir tür hürriyet mücadelesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Senedi İttifak Bu açıdan bakıldığında, Osmanlı tarihinde rastlıyacağımız ilk belge Senedi İttifak'tır: Senedi ittifak, Padişah II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanzimat Fermanı Yine Anayasa hareketleri açısından, Osmanlı döneminin ikinci önemli belgesi 1839 tarihli Tanzimat Fermanı vaya diğer adıyla Gülhane Hattı hümayunu'dur ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bunları gerçekleştirmek için Meclisi Ahkamı Adliye isimli bir kurulun oluşturulması da Tanzimat Fermanı'nda karar altına alınmıştır ![]() ![]() Senedi İttifak'ın Padişah'la Ayan arasında imzalanan iki taraflı bir pakt olmasına Karşılık, Tanzimat Fermanı, Padişah'ın tek taraflı iradesiyle tebaasına tanıdığı hakları ihtiva eden bir belgedir ![]() ![]() Diğer Fermanlar Tanzimat Fermanı'ndan sonra iki ferman daha çıkarılmıştır ![]() ![]() ![]() Bunu takiben, 1856'da çıkarılan Istahat Fermanı da yine bir takım yasal düzenlemelerle imparotorluğun sorunlarına çözüm arayan önemli bir belgedir ![]() Anayasaların hazırlanış şekillerinden biri olan ve ''ferman usulü'' denen bu yöntemle hazırlanan bütün bu fermanlar, Türkiye'nin anayasal gelişmesi içerisinde, birer nirengi noktasıdır ![]() 1876 Kanuni Esasisi Osmanlı-Türk tarihinin ilk Anayasası 1876 tarihli Kanunu Esasi'dir ![]() ![]() ![]() Bu Anayasa ile yasama yetkisi, Meclisi Umumi adı verilen ve Heyeti Ayan ile heyeti Mebusan adlarında iki meclisten oluşan bir organa verilmiştir ![]() ![]() Ayan Meclisi, İngiltere'nin Lordlar Kamarası'na benzetilerek, üyelerinin kaydı hayat şartıyla Padişah tarafından, doğrudan doğruya, atanması esası kabul edilmiştir ![]() ![]() Mebusan Meclisi'nde müzakere ve kabul edilen kanun lâhiyaları daha sonra Ayan Meclisi'nde görüşüşür ![]() ![]() ![]() Mebusan Meclisi, her elli bin erkek vatandaşa bir temsilci olmak üzere, seçilecek kimselerden meydana gelir ![]() ![]() ![]() ![]() Yürütme Organı: Bu organın başı Padişah'tır, Padişah bu yetkisini bakanları vasıtasile kullanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yürütme organının diğer kanadı ise Sadrazam, Şeyhülislâm ve vekillerden oluşan Bakanlar Kurulu'dur ![]() ![]() Meclisle Bakanlar Kurulu arasında bir anlaşmazlık çıktığı taktirde Padişah, Bakanlar Kurulu'nu değiştirebileceği gibi, onları haklı gördüğü taktirde Meclisi de feshedebilir ![]() Padişah'a çok önemli bir yetki de 113 ![]() ![]() ![]() ![]() 1876 Anayâsası, 1903 ve 1914 tarihlerinde iki kez değişikliğe uğramıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1914 yılında Kanunu Esası iki defa daha değiştirilmiştir ![]() ![]() ![]() 1921 Anayasası İstanbul'un işgal edilmesi ve Meclis'in dağıtılması üzerine 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi Ankara'da toplanmıştır ![]() ![]() ![]() Olağanüstü durum ve şartlar içerisinde hazırlanan bu Anayasa ayrıntılı hükümlere yer vermemiştir ![]() ![]() Yasama ve yürütme gücü, şeriat hükümlerinin uygulanması, kanun yapılması, uluslararası andlaşmalar yapılması, üyeleri iki yıl için seçilen Türkiye Büyük Mlillet Meclisi'nin yetkileri arasındadır ![]() ![]() Bu Anayasa'da 1923 yılında yapılan bir değişiklikle, devletin şeklinin cumhuriyet olduğuna dair bir hüküm Anayasa'ya konulmuştur ![]() ![]() ![]() 1924 Anayasası Cumhuriyet'in ilk Anayasası 24 Nisan 1924 tarih ve 491 sayılı Teşkilatı Esasiye Kanunu'dur ![]() ![]() 1921 Anayasası gibi pek ayrıntılı olmıyan bu Anayasa da 105 maddeden ibarettir ![]() ![]() ![]() Bu Anayasa da tek meclis sistemini kabul etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, kendi üyeleri arasından, dört yıl için seçilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anayasa'nın 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anayasa'nın 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1924 Anayasası 7 defa değişikliğe uğramıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1961 Anayasası 27 Mayıs 1980 da başta bulunan iktidarı bir askeri hareketle deviren subaylar grubu örgütlenerek, kendilerine Millî Birlik Komitesi adını vermişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Milli Birlik Komitesi bir takım üniversite öğretim üyelerinden bir komisyon oluşturmuş ve onu yeni Anayasa'yı hazırlamakla görevlendirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sırada, memleketimizde ''Kurucu Meclis'' adıyla bir meclisin kurulması ve Anayasa'yı bu meclisin hazırlaması görüşü ortaya atılmıştır ![]() ![]() ![]() Temsilciler Meclisi halk tarafından seçilmemiş, bir takım kuruluşların, içlerinden seçip gönderdikleri temsilcilerden oluşmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1961 Anayasası'nın Özellikleri 6 kısım, 157 madde ve 22 geçici maddeden oluşan 1961 Anayasası bir takım yeni düzenlemeler getirmiştir ![]() a) Siyasal Partiler: Türk tarihinde ilk kez 1961 Anayasasının 56 ve 57 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() b) Kanun hükmünde kararname: Anayasa madde 64, fıkra 2-6 belli konularda, kanunla Bakanlar Kurulu'na kanun hükmünde kararnameler çıkarma yetkisinin verilebilmesini öngörmüştür ![]() ![]() ![]() c) Milli Güvenlik Kurulu: 1961 Anayasası 111 ![]() ![]() ![]() ![]() d) Yönetmelikler: Anayasa 113 ![]() ![]() ![]() ![]() e) Üniversiteler: Önceki Anayasa'da yer almıyan üniversiteler, bir özerk kamu tüzel kişisi olarak, bu Anayasa'nın 120 ![]() ![]() f) Türk Radyo Televizyon Kurumu: Türk Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ve haber ajansları Anayasa'nın 121: maddesinde, devlet eliyle kurulan ve yönetimleri tarafsız bir kamu tüzel kişiliği şeklinde, yasayla düzenlenen kuruluşlar olarak tespit edilmiştir ![]() g) Kalkınma Plânı ve Devlet Plânlama Teşkilatı: Anayasa'nın yapılmasından önce 30 Eylül 1960 tarihli yasayla kurulan Devlet Plânlama Teşkilâtı'na Anayasa'nın 129 ![]() ![]() ![]() h) Doğal zenginlik kaynaklarının aranması ve işletilmesi: Anayasa madde 130 petrol, doğal gaz, çeşitli madenler gibi doğal zenginlik kaynaklarının devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, bunların arama ve işletme hakkının devlete ait olduğunu tespit etmiştir ![]() ![]() i) Ormanlara ve orman köylüsünün korunması ve geliştirilmesi: Anayasa madde 131 e göre, devlet ormanların korunması için gerekli tedbirleei alır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() j) Yüksek Savcılar Kurulu: Anayasa madde 137 fıkra 2, savcıların özlük işleriyle ve disiplin cezaları hakkında karar verme yetkisine sahip Yüksek Savcılar Kurulu oluşturmuştur ![]() ![]() k) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi: Anayasanın Danıştayla ilgili 140 ![]() ![]() I) Yüksek Hâkimler Kurulu: Anayasa madde 143 ve 144 yeni bir organ olan Yüksek Hâkimler Kurulu'nu düzenlemektedir: Bu Kurul, Yargıtay tarafından, kendi üyeleri arasından seçilen 11 asıl va 3 yedek üyeden oluşur ![]() ![]() ![]() m) Anayasa Mahkemesi: Anayasa'nın 145-152 ![]() ![]() ![]() Yeni Anayasa Buraya kadar özetlediğimiz Türkiye'nin anayasal gelişmesinden ortaya çıkan sonuç şudur: 1808 yılından başlayarak günümüze kadar anayasal alanda hareketler hep, yönetimin yetkilerini sınırlamak amacına yönelmiştir ![]() ![]() Daha sonraki 1839 Tanzimat Fermanı, 1845 Hattı Hümayunu, 1856 Islahat Fermanları da Padişahın tek taraflı iradesiyle tebnasına lûtuf olarak tanıdığı bir takım hakları ihtiva eder ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı İmparatorluğu'nun çökmesi, Padişahlığın ortadan kaldırılması üzerine kurulan Türk devleti Anayasalarından ikinci olan 1921 Anayasası bütün güçleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde toplamak istemiştir ![]() ![]() ![]() Cumhuriyetin 1924 tarihli Anayasası'nda görülen amaç da aynıdır ![]() ![]() ![]() Buraya kadar işaret ettiğimiz bütün bu çabalara rağmen, hukuken oluşturulan durum yani tek şahıs otoritesinin kırılması ve otoritenin belli organlara yayılması hiç bir zaman tam anlamıyla gerçekleştirilememiştir ![]() ![]() ![]() ![]() 1961 de yapılan yeni Anayasa ile yüz yıllardan beri süregelen çabalar, kesin bir sonuca ulaştırılmak istenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu varılan sonuç, özellikle aydınlar tarafından, çok uzun yıllardan beri istenen ve sürdürülen gelişme çizgisine uygun bir sonuçtur ![]() ![]() ![]() ![]() 1808 den beri gelen gelişme ve arayış ilk kez 1961 Anayasasıyla gerçekleşmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diğer bir önemli nokta, bugüne kadar sürdürülen, parlemanter sistem kurma, yürütmenin yetkilerini iyice sınırlayıp, hak ve hürriyetleri mümkün olduğu kadar artırma çabaları, bir elit tarafından yürütülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() O halde bugüne kadar, aydınların öncülüğünde, sınırlandırılmış bir yürütme istikametinde yapılan denemelerden 1961 Anayasası hariç, hiç biri başarılı olamamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu nedenle yeni hazırlanacak Anayasa'da toplumun tarihsel gelişme çizgisine uygun bir düzenleme yapılmasına dikkat edilmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra, başkanlık sistemi her ne kadar A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha önce 1919 Weimar Anayasası'nın kabul ettiği günümüzde Fransa'nın uyguladığı yan başkanlık sistemi ise Weimar'da başarılı olamamış; Fransa'da durmadan eleştirilen bir sistemdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O halde sorunun çözümü, yepyeni bir sistem tercihinde değil, fakat bugüne kadar uygulanmak istenen ama uygulanamayan sistemle ıslahındadır ![]() ![]() ![]() Buraya kadar özetlediğimiz bütün bu hususları göz önünde tutarak, şimdi, Danışma Meclisi Anayasa Komisyonu'na üniversiteler, yüksek yargı organları, valilikter, çeşitli kurum ve kuruluşlardan, yeni yapılan Anayasa ile ilgili olarak gelen görüş ve önerileri inceleyebiliriz ![]() Danışma Meclisi Anayasa Komisyonu'na Sunulan Görüş ve Öneriler Üniversite, Akademi, yüksek okul gibi yüksek öğrenim kurumlarıyla yüksek yargı organları, valilikler, çeşitli kurum ve kuruluşların, hazırlanan Anayasa ile ilgili olarak bildirdikleri görüşlerin hepsinde 1961 Anayasası esas alınmıştır ![]() ![]() ![]() Demek ki genel eğilim, yepyeni bir Anayasa hazırlanması şeklinde değildir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Anayasalarımız Nelerdir |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Anayasalarımız NelerdirAtatürk İlkeleri: Anayasa'nın çeşitli bölümleriyle ilgili olarak yapılan önerilerde, Anayasa'da ''Atatürk ilkeleri''ne yer verilmesi istenmektedir ![]() ![]() Bu çok önemli bir noktadır, Atatürk ilkelerinin belirlenmesi ve kesin tanımlar şeklinde Anayasa'da yer alması, onlara bağlayıcılık kazandıracaktır ![]() ![]() Oysa liberal demokrasi, devletin bir ideolojisinin olmadığı rejimdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atatürk'le bağlantı kurarsak eğer, ''Efendim, kapitalist, sosyalist, bilmem ne bunlar hepsi ithal malıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kaldı ki Atatürk sağlığında, bir ideoloji ortaya koymamıştır, hiç bir zaman katı ideolojik bir tutum içerisine girmemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O halde Atatürkçülük veya yabancı dillerdeki söylenişiyle Kemalizm ne anlama gelmektedir? Atatürkçülük, adına ister yöntem deyin, ister görüş deyin, ister ideoloji deyin, bir olgudur ![]() ![]() Atatürkçülük, bize göre, iki aşamalı bir olgudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atatürk, bu tek partili dönemi, hep bir geçici dönem olarak düşünmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte, 1946'da İsmet İnönü'nün, Atatürk'ün koymuş olduğu hedefe uygun olarak, Türkiye'yi geçirdiği çok parti dönemi Kemalist rejimin sonudur ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye 1946'da, Atatürk'ün son hedef olarak gösterdiği Kemalizmin ikinci aşaması sayacağımız, çoğulcu demokratik rejime geçmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aslında Atatürk'ün, ortaya bir ideoloji koymak istememesi siyasal alandaki dehasını gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Totaliter olmayan, Kemalist tek parti deneyimi, Duverger'nin söylediği gibi, ''Üçüncü Dünya ülkeleri için komünizm ve faşizmin dışında, bir üçüncü yol'' olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Demek ki Atatürkçülük iki aşamalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atatürkçülüğün, bunun dışında, akla, bilime uygun teleolojlk bir yorumu yapılamaz ![]() ![]() İlk müdahale olan 27 Mayıs 1960 hareketi, 1946 seçimteriyle çoğulcu demokrasiye geçmiş Türkiye'de, Atatürk'ün gösterdiği hedefe ters düşen bir iktidara karşı yapılmıştır ![]() ![]() ![]() 12 Mart 1971'in örtülü rnüdahalesi ise Anayasa'da öngörülen bir takım reformların, on yılı aşkın bir süre içerisinde gerçekleştirilememiş olması gerekçesiyle başlatılmıştır ![]() ![]() 12 Eylül 1980 müdahalesi de yine işlemez hale getirilen liberal demokratik rejimin, işlemesini sağlayacak ortamı yaratmak için yapılan Atatürkçü bir girişimdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu koşullar altında, yıkılmak tehlikesiyle karşı karşıya gelmiş devleti ayağa kaldırmak, bütün kurumlarıyla, sağlıklı bir şekilde işler hale getirmek üzere yapılan bir askeri müdahale, Atatürk'ün gösterdiği hedefe uygun bir müdahaledir ![]() ![]() Türkiye'deki askerî müdahaleler, dünyanın hiç bir yerindeki askeri müdahalelere benzemeyen, kendine özgü müdahalelerdir ![]() ![]() Son bir nokta olarak, şuna da işaret edelim ki Atatürk ilkelerinin Anayasa'da belirlenmesi onları donduracak, zamanın akışına uygun yeni bir takım düzenlemelerin yapılmasını engelleyecektir ![]() Bütün bu nedenlerle yeni Anayasa'da tutulacak en sağlıklı yol Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Kemal Atatürk'e minnet ve şükranlarımızı dile getirdikten sonra, onun gösterdiği yol olan çoğulcu liberal demokratik rejime bağlı kalınılacağının belirtilmesidir ![]() Başlangıç ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Genel Esaslar (Madde: 1-9): Anayasa'nın bu bölümü ile ilgili olarak verilen görüşler içerisinde bir genelleme yapmak olanaksız ![]() ![]() Burada işaret edilmesi gereken en öremli nokta, siyasal rejim olarak, parlementer sistemi önerenlerin, güçler ayrılığını (başkanlık sistemi) önerenlere kıyasla büyük çoğunluğu oluşturmalarıdır ![]() Temel Maklar ve Ödevler ![]() ![]() ![]() Bunların dışında, çeşitli kurum ve kuruluşlar, değişik sınırlama ölçütleri ileri sürmüşlerdir ![]() ![]() ![]() Kişinin Hakları ve Ödevleri (Madde: 14-34): Bu bölümdeki önrilerde en fazla üzerinde durulan madde vicdan ve din hürriyeti ile ilgili 19 ![]() ![]() ![]() Yine üzerinde durulan bir diğer madde de basın hürriyeti ile ilgili 22 ![]() ![]() ![]() Yalnız bu arada, bu genel eğilime ters düşen ve basılı eserlerin kamu yararı, kamu düzeni, genel ahlâk ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir diğer ilgi çeken madde, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ile ilgili 28 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dernek kurma hakkı ile ilgili görüşler çok ceşitlidir ![]() ![]() ![]() Kişinin Hakları ve Ödevleri bölümünün geri kalan 30, 31, 32 ve 33 ![]() ![]() Sosyal İktisadi Haklar ve Ödevler (Madde: 35-53): Bu bölümün, üzerinde en çok durulan maddeleri, sendika kurma hakkıyla ilgili 46 ve toplu sözleşme ve grev hakkıyla ilgili 47 ![]() ![]() ![]() ![]() İ lgi çeken diğer madde, toplu sözleşme ve grev hakkı konusunda ise üzerinde durulan nokta, siyasal amaçlı grev yapılmasını önlemenin yollarının aranmasıdır ![]() ![]() Eski Anayasa'nın Sosyal ve İktisadî Haklar ve Ödevler başlıklı bu bölümüyle ilgili olarak getiriten diğer görüş ve öneriler şöyle özetlenebilir: Toprak reformu (madde: 37) yapılırken arazinin fazla parçalanmamasına dikkat edilmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Siyasî Haklar ve Ödevler (Madde: 54-62): Bu bölümdeki haklar ilk üzerinde durulan, vatandaşlık hakkı'na (madde: 54) ilişkin tasarrufların yargı denetimine tabi tutulmasıdır ![]() Seçme ve seçilme hakkı (madde: 55) ile ilgili görüşlerde, seçmen yaşının 18 olarak kabulünü önerenler çoğunluğu oluşturmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Yine bu bölümde, çoğulcu demokratik rejime taban, tabana zıt bir görüşe de siyasal partiler (madde: 56) konusunda rastlıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yasama ![]() ![]() Yine çok yandaş toplayan bir görüş, partilerle ilgili olarak adayların saptanmasında ''ön seçim'' denen yöntemin uygulanmasının kaldırılmasıdır ![]() Yapılan önerilerden, seçim sisteminin Anayasa'da belirtilmesi gereğini savunanların sayısının bir hayli yüksek olduğu görülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bölümle ilgili olarak, üzerinde durulan başka bir nokta ![]() ![]() ![]() Tek mecliste bulunacak milletvekili sayısı (madde: 67) ile ilgili olarak ileri sürülen 250 ve 300 sayılarından 300 ün daha büyük kabul gördüğü anlaşılmaktadır ![]() Yasama bölümünün çok ilgi çeken diğer bir konusu, yasama dokunulmazlığı'dır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üyeliğin düşmesi (madde: 80) konusunda ortak görüş, başka nedenlerin yanında, partisinden ayrılan bir Meclis üyesinin de üyeliğinin düşmesi yolundadır ![]() ![]() ![]() Ayrıca, yeni Anayasa'da milletvekillerinin Meclise devamlarının ciddî bir şekilde denetlenmesi ve devamsızlara, çeşitli yaptırımlar uygulanması önerilmektedir ![]() Yasanın organının toplanması ve tatili (madde: 83) konusundaki öneriler, Meclis'in kolay toplanabilmesini sağlamak üzere, toplantı nisabının düşük tutulması yönündedir ![]() Ayrıca, tatil süresinin kısaltılması da önerilmektedir ![]() ![]() Yürütme ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri (madde: 97) konusunda görüşler ikiye ayrılmaktadır ![]() ![]() ![]() Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri konusunda, iki görüşe özellikle dikkati çekmek gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() Bilindiği gibi, liberal demokratik sistem içerisinde, başkanlık, yarı başkanlık ve parlementer rejimlerin belirli özellikleri ve kuralları vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dikkat çekilmesi gereken diğer görüş de Cumhurbaşkanına, yasama meclisinin güvenine sahip bir hükûmeti dağıtabilme yetkisi tanımak isteyen görüştür ![]() ![]() ![]() ![]() Bakanlar Kurulu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İdare ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada, üniversite özerkliği'ne (madde: 120) Anayasa'da yer verilmesini isteyen kurum ve kuruluşlar büyük bir çoğunluk teşkil etmektedirler ![]() ![]() Dikkati çekmek istediğimiz ilginç bir öneri de olağanüstü haller (madde: 123) ile ilgilidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yargı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yargı bölümünün, diğer önemli bir konusu da Devlet Güvenlik Mahkemeleri'dir ![]() ![]() ![]() Bunların dışında, yeni Anayasa'da yer almak üzere bir takım yeni kurum ve organlar önerilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Buraya kadar özetlediğimiz, genel bir değerlendirmesini yaptığımız görüş ve önerilerin hepsine, normal boyuttaki bir kitap içerisinde yer vermenin imkânsızlığı nedeniyle burada, bunlardan bazı örnekler bulacaksınız ![]() Sonuç Türkiye'nin 1808 den başlayıp, 1961 e kadar gelen, 153 yıllık bir siyasal gelişme süreci vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha yukarıda da değindiğimiz gibi, 1961 Anayasası'nın ifrata kaçan düzenlemeleri, aksayan yönleri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|