Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Resim Sergisi > Güzeller Kampı

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ferah, fotoğrafları, resimleri, resmi, wallpaperleri, şebnem

Şebnem Ferah, Şebnem Ferah Resmi Şebnem Ferah Resimleri Fotoğrafları, Wallpaperleri

Eski 07-30-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şebnem Ferah, Şebnem Ferah Resmi Şebnem Ferah Resimleri Fotoğrafları, Wallpaperleri








şebnem ferah




şebnem ferah




şebnem ferah





şebnem ferah




şebnem ferah



şebnem ferah




şebnem ferah




şebnem ferah





şebnem ferah




şebnem ferah





şebnem ferah





şebnem ferah





şebnem ferah



şebnem ferah beyaz show'da





şebnem ferah





şebnem ferah






şebnem ferah





şebnem ferah




şebnem ferah




şebnem ferah



şebnem ferah




Alıntı Yaparak Cevapla

Şebnem Ferah, Şebnem Ferah Resmi Şebnem Ferah Resimleri Fotoğrafları, Wallpaperleri

Eski 07-30-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şebnem Ferah, Şebnem Ferah Resmi Şebnem Ferah Resimleri Fotoğrafları, Wallpaperleri



Şebnem Ferah Hayatı (Şebnem Ferah Kimdir? )- Şebnem Ferah Hakkında Şebnem Ferah ödülleri

Şebnem Ferah



<B>
12 Nisan 1972'de doğdu
</B>
Koç burcu
Şebnem Ferah ilkokulu Yalova'da okuduktan sonra Bursa Koleji'nde 7 sene yatılı ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde 2 sene ekonomi öğrenimi gördü
1996 yılında ilk albümü Kadın'ı çıkaran sanatçı 1999 yılının yazında ikinci albümü olan Artık Kısa Cümleler Kuruyorum'u çıkarttı
Aradaki üç sene içersinde aralarında Müzeyyen Senar, Sezen Aksu ve Haluk Levent gibi büyük sanatçıların albümlerine vokalleriyle katkıda bulundu
Dinleyici kitlesini Lise ve Üniversite gençliği oluşturmaktadır
En sevdiği yemekler : Yaprak dolması spagetti
Favori içeceği: Kola ve su
Favori restoranı: İskele balık restoranı
Favori tatil yeri: Bodrum

sebnem13snjpg
Şebnem 12 Nisan 1972'de Yalova'da doğdu Evin en küçük çocuğuydu ve ona hep ya tiyatrocu ya da şarkıcı olacak gözüyle bakılıyordu çünkü ailesine gösteriler yapıp onları güldürmeye bayılıyordu 5 yaşına geldiğinde en büyük hayali keman dersleri almaktı ama uygun bir öğretmen bulamadıklarından babası ona küçük bir keyboard aldı ve Şebnem de duyduğu her melodiyi çalmaya çalışarak kendi kendini eğitmeye başladı İlkokul dönemlerinde ise Yalova'da ne kadar müzikal etkinlik ve kurs varsa hemen hepsine katıldı Sabahları okuluna gidip; öğleden sonraları önlüğünü bile çıkarmadan sokaklarda oynayarak ilköğrenimini tamamladı ve kolej sınavlarına girip Bursa Koleji'nde yatılı öğrenci oldu
Artık daha disiplinli bir hayatla karşı karşıyaydı ve okulu sosyal faaliyetler açısından pek zengin değildi Bu yüzden derslerinin dışında zamanını paylaşacağı iyi bir arkadaşa ihtiyacı vardı ve işte o yıllarda müzik Şebnem'in hayatında hobi olmaktan çıkıp vazgeçilmez oldu
Önce okulunun müzik grubunda sonra da çeşitli gruplarda solistlik yapmaya başladı ''Gitar da çalabilsem keşke'' deyip gitar dersleri almaya başladı Çok hızlı öğreniyor ve öğrendiklerine yenilerini katmak için sevdiği şarkıların gitarlarını çalmaya çalışıyordu Derken kendi grubunu kurmaya karar verdi Bu grupta şarkı söyleyecek ve gitar çalacaktı Fikirlerini, yakın hissettiği ve müzikle ilgilenen bazı arkadaşlarıyla paylaştı İşte bir çok müzik dinleyicisinin hatırlayacağı Volvox böylece kurulmuş oldu O dönemlerde kendi yaşındaki kız arkadaşlarının çoğu; ruj,oje gibi şeylerle ilgilenmeye başlamıştı O ise gitar, gitar amfisi, kablo, distortion pedalı gibi şeylerle haşır neşirdi
Şebnem o zamana kadar derslerinden hep yüksek notlar alırdı fakat birden bire eskiden 7, 8, 9, 10 aldığı derslerden; 0, 1, 2, gibi notlar almaya başladı Okul idaresi; ailesini okula çağırıp çocuklarının müzik çalışmalarını derhal bırakması gerektiğini söylediler Neyse ki Şebnem'in anne ve babası çocuklarının toparlanacağına inandıklarını söyleyerek; müziği Şebnem'in hayatından çıkarmak yerine kararı kendisine bıraktılar
Şebnem, özel bir okulda okuduğunun bilincindeydi Üniversite sınavları da yaklaşıyordu ve ailesini üzmek ya da hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu ''Ben nasıl olsa bir şekilde müziğime devam ederim!'' deyip kendini üniversite sınavı sendromunun içine attı Matematiği seviyordu; işletme, ekonomi gibi bölümlerin kendine uygun olduğuna inanıp tercihini bu yönde kullandı
ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ-EKONOMİ BÖLÜMÜ'ne girdiğinde okulunu çok sevdi Ama Volvox'taki bütün arkadaşları İstanbul'daydı ve bu yüzden biraz buruktu Olsundu Sabahları okuluna gidiyor; akşamları eve geldiğinde de her gün sevdiği bir albümü dinleyip gitarlarını ve vokallerini etüt ediyordu Bu en az 4 saatini alıyordu ve geriye ders çalışacak zaman kalmıyordu Şebnem ODTÜ'deki ilk yılını gayet iyi bir ortalamayla bitirdi İkinci yıl başladığında ise okulunun müzik çalışmalarına engel olduğu düşüncesine kapıldı! Tüm zamanını müzikle geçirmek istiyordu Ama ne yapacaktı? Okulu mu bırakacaktı???
Bunları düşündüğü zaman keyfi kaçıyordu, bu yüzden okuldaki ikinci yıl daha zor geçiyordu Derken bir gece kararını verdi: İstanbul'a gidecek,arkadaşlarıyla bir araya gelip müzik yapacaktı Karar verebildiği için içi rahattı ama ufak bir problem vardı Şebnem'in annesi ve babası müzik çalışmalarına o güne dek hiç ses çıkarmamışlar hatta destek olmuşlardı Annesini ikna edebileceğini biliyordu ama anlayışlı olduğu kadar otoriter de olan babasına bu durumu nasıl anlatacaktı? ''Babacım ben ODTÜ'yü bırakıp İstanbul'a yerleşmek istiyorum Gitar çalıp şarkı söyleyeceğim Ne olacağı belli olmaz, hiçbir garantiden sözedemem'' mi diyecekti? Ne de olsa her anne, baba çocuğunun geleceğini garanti altına almak isterdi ve bunlar kulağa pek de sağlam gelmiyordu
Aynı hafta sonu Şebnem düşüncelerini ailesi ile paylaştı Tahmin ettiği gibi annesi konuya daha ılımlı yaklaştı Şimdi babasının ağzından çıkan kelimeleri bekliyordu Hoş Bir kez kararını vermişti
Şebnem'in babası o kadar değerli ve tatlı bir babaydı ki; ''insan ancak çok sevdiği şeyleri yaparsa mutlu ve başarılı olur'' deyip kızına belki hayatı boyunca alacağı en kıymetli dersi verdi
Şebnem hiç vakit kaybetmeden valizlerini toplayıp İstanbul'a geldi Volvox'la çeşitli rock barlarda çalmaya başladılar Kendine bir ev tuttu Hem müzik yapıyordu; hem de kendi ayakları üzerinde duruyordu; çoook mutluydu Bazen haftada 5 gece çalıyorlardı ama hiç sıkılmıyordu; ta ki kendi şarkılarını söylemek isteyene kadar
Çocuk denebilecek yaşlarda kurulan Volvox'un her bir elemanı hayatına yön vermek durumundaydı çünkü aradan uzun zaman geçmiş; tercihleri, öncelikleri değişmişti Bazıları müziğe devam etti; bazıları ise hayatlarında yeni sayfalar açtılar Böylece her elemanı için inanılmaz bir tecrübe ve adeta okul olan Volvox dönemi kapanmış oldu
İşte bundan sonra Şebnem evine kapanıp yazmakta olduğu şarkıları tamamladı ve ilk albümü KADIN'ı müzikseverlerin beğenisine sundu KADIN; müzikal açıdan bir çok ilki bünyesinde barındırıyordu Albüm kısa sürede geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı Sahne performansı açısından zaten tecrübeli sayılabilecek Şebnem, bu başarısını albüm konserleriyle daha da büyüttü
Sonraları; yeni şarkılar yapmaya başladı Bu şarkılar Şebnem'in çıkaracağı ARTIK KISA CÜMLELER KURUYORUM ve PERDELER albümlerinin içeriğini oluşturacak; Şebnem popüler olmak için çabalamak yerine ilk albümünde tanışıp ilişki kurduğu dinleyici kitlesiyle büyümeyi deneyecekti Bu tavrı zaman içinde Şebnem'in kendi kitlesini oluşturmasında etkili oldu Sadece sevdiği işi yapmak niyetindeydi Dinleyici kitlesinin beklentilerini karşılamaya çalışırken bir diğer taraftan da bunun kendi özgürlük alanını daraltmaması için uğraşıyordu, çünkü hep içinden geleni yapmak istiyordu ve bunun tüm olası sonuçlarıyla yüzleşmeye de hazırdı Şebnem'in ülkemizdeki müzik endüstrisinin genel gerekliliklerinden farklı hatta aykırı yapısı; aynı zamanda besteciliği ve şarkıcılığı, yine zaman içinde sayısız başarılara imza atan ünlü prodüktör ARİF MARDİN'in bile dikkatini çekecek; bu gibi şeyler de Şebnem'e hiçbir şeyle kıyaslanmayacak kadar büyük mutluluk verecekti Çünkü o manevi olarak tatmin olmadığı zaman gerisiyle hiç ilgilenmiyor, ancak içi rahatsa kendini başarılı hissediyordu
Çok yakından takip edenler bileceklerdir; hayat Şebnem'e son yıllarda ailevi açıdan arka arkaya ağır tecrübeler de yaşattı O da biraz yorgun olduğunu farkedip herşeye bir süre için ara verdi Durdu Olanı, biteni idrak edip sindirmeye çalıştı
Zaman geçti Yeniden gitarını aldı ve yeni şarkılar yazdı Stüdyoya girip bu şarkıları arkadaşlarıyla birlikte kaydetti Albümün adını KELİMELER YETSE koydu Artık daha sağlam, daha cesur hissediyordu Heyecanını, inancını kaybetmeden müzik yapmaya devam edebildiği için kendini şanslı hissediyordu Müziğin; müzisyenler ve dinleyiciler arasında bir çeşit AŞK ilişkisi olduğuna inanıp; aşkını taze tutmaya çalışan bir sevgili gibi hissediyordu
Tutku dolu, değer veren

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.