Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgi, cetve, hakkında, periyodik, tablo, tarihi

Periyodik Tablo Hakkında Periyodik Tablo Bilgi Periyodik Tablo Tarihi Periyodik Cetve

Eski 07-30-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Periyodik Tablo Hakkında Periyodik Tablo Bilgi Periyodik Tablo Tarihi Periyodik Cetve



Periyodik Tablo Hakkında Periyodik Tablo Bilgi Periyodik Tablo Tarihi Periyodik Cetvel Periyodik Cetvel Hakkında Periyodik Cetvel Bilgi Periyodik Cetvel Tarihi Periyodik Cetvel Konu Anlatımı Periyodik Cetvel Ansiklopedik Bilgi Periyodik Cetvel Tarihi Hakkında Bilgi Verirmisiniz? Periyodik Cetvel Tarihi Hakkında Bilgi
Periyodik cetvel kimyasal elementlerin sınıflandırılmasına yarayan tablodur Bu tablo bilinen bütün elementlerin artan atom numaralarına (buna proton sayısı da denir) göre bir sıralanışdır Periyodik cetvelden önce de bu yönde çalışmalar yapılmış olmakla birlikte icadı genellikle Rus kimyager Dmitri Mendeleev'e maledilir 1869'da Mendeleev tabloyu atomların artan atom ağırlıklarına göre sıralandıklarında belli özelliklerin tekrarlanıyor olmasından oluşturmuştur

Tarih
Altın gümüş kalay bakır kurşun ve cıva gibi elementler eski çağlardan beri biliniyordu Bir elementin ilk bilimsel olarak bulunması 1649 yılında Henning Brand’ın fosforu bulmasıyla başlamıştır Bundan sonraki 200 yıl boyunca elementler ve onları bileşikleri hakkında kimyacılar tarafından pekçok bilgi elde edilmiştir Bununla beraber 1869 yılına kadar toplam 63 element bulunabilmiştir 1817 yılında Johann Dobereiner benzer kimyasal özelliklere sahip olan stronsiyum kalsiyum ve baryuma bakarak stronsiyumun atom ağırlığının kalsiyum ve baryum atom ağırlıklarının ortasında olduğuna dikkat çekmiştir 1829 yılında klor brom ve iyot üçlüsünün de benzer özellikler gösterdiği bulunmuşdu Yine benzer davranış lityum sodyum ve potasyum için de gözleniyordu 1829 ve 1858 yılları arasında bu konuda pek çok araştırma yapıldı Bu sırada halojenler grubu katıldı Oksijen kükürt selenyum ve tellür bir grubun üyesi olarak düşünülürken azot fosfor arsenik antimon ve bizmut başka bir grup içine yerleştirildiler İlk periyodik tabloyu oluşturma şerefi Fransız bilim adamı A E Beguyer de Chancourtois'e düştü De Chancourtois silindirin çevresine 16 kütle birimleri yerleştirerek elementleri buraya oturttu Benzer özelliklerdeki elementler bu silindir üzerinde düşey satırlarda gruba ayırmıştı Atom ağırlıkları sekizin katı kadar olan elementlerin özellikleri benzerdi 1864 yılında yazılan bir yazıda Newlands bunu Oktav kanunu (Law of Octaves) olarak tanımladı Bu kanuna göre herhangi bir element tablodaki sekizinci elementle benzerlikler gösteriyordu
sonraki üç periyodu ise onyedişer element içeren bir periyodik sistem hazırlamıştır Mendeleev'in hazırladığı periyodik sistemde bazı yerleri henüz keşfedilmemiş elementlerin olduğunu düşünerek boş bırakmıştır Daha sonra bulunan skandiyum galyum germanyum elementleri tablodaki boşluklara yerleşmişlerdir
1895 yılında Lord Rayleigh kimyasal olarak inert yeni bir gazı (argon) keşfettiğini bildirdi Bu element periyodik tabloda bilinen hiçbir yere oturtulamadı 1898 yılında William Ramsay bu elementin klor ile potasyum arasında bir yere konulabileceğini önerdi Helyumda aynı grubun bir üyesi olarak düşünüldü Bu grup elementlerinin değerliklerinin sıfır olması nedeniyle sıfır grubu olarak adlandırıldı
Mendeleev'in periyodik tablosu her ne kadar elementlerin periyodik özelliklerini gösterse de neden özelliklerin tekrarlandığı konusunda herhangi bir bilgi vermemektedir
1911 de Ernest Rutherford atom çekirdekleri alfa parçacıklarının saçılması deneyiyle çekirdek yükünün belirlenebileceğini gösterdi Rutherford'un gösterdiği diğer bir şey bir çekirdeğin yükünün atom ağırlığı ile orantılı olduğuydu Yine 1911 de A Van den Broek bir seri çalışmasıyla elementlerin atom ağırlıklarının atom üzerindeki yüke yaklaşık eşit olduğunu gösterdi Bu yük daha sonra atom numarası olarak tanımlandı ve periyodik tablodaki elementleri yerleştirmede kullanıldı 1913 de Henry Moseley bir grup elementin X-ışınlar tayf çizgilerin dalga boylarını ölçerek atom numarası ile elementlerin X-ışınları dalga boylarının ilişkili olduğunu gösterdi Bu çalışma Mendeleev Mayer ve diğerlerinin yaptığı gibi atom ağırlıklarını temel seçmedeki yanlışlığı gösteriyordu
Fakat neden periyodik özellikler gözleniyor sorusunun yanıtı ise Niels Bohr un elementlerdeki elektronik yapıyı incelemesiyle başlar denilebilir
Periyodik tablodaki en son büyük değişiklik 20 yüzyılın ortalarında Glenn Seaborg'un çalışmasıyla ortaya çıktı 1940 da plutonyumu bulmasıyla başlayan araştırması 94 den 102 ye kadar olan tüm uranyum ötesi elementlerin bulmasıyla sürdü Periyodik tablodaki lantanit serisinin altına aktinitler serisini yerleştirdi 1951 de Seaborg bu çalışmaları ile kimyada Nobel ödülünü kazandı 106 nolu element seaborgiyum (Sg) olarak adlandırıldı

Özelliklere göre düzenleme

Bir periyotta soldan sağa doğru gidildikçe
nötron sayıları ve kütle numarası artar

nötron sayıları ve kütle numarası artar
atom hacmi ve atom çapı için malesef tüm elemetlerde geçerli değildir İstisnalar var Bu üç özellik için sıralama gereksizdir Bu tip sorular ve OSYM soruları hatalı olur Örneğin Ni ve Cu için inceleyin d orbitalleri yarı dolu ve dolu olduğu için olay değişir Benzer istisnalar Eİ İE Atom çağı ve hacmi için kimi elementlerde farklılık gösterir
Vikipedi

Alıntı Yaparak Cevapla

Periyodik Tablo Hakkında Periyodik Tablo Bilgi Periyodik Tablo Tarihi Periyodik Cetve

Eski 07-30-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Periyodik Tablo Hakkında Periyodik Tablo Bilgi Periyodik Tablo Tarihi Periyodik Cetve



Periyodik Tablo ve Tarihçesi



19 yüzyıl başlarında kimyasal çözümleme yöntemlerinde hızlı gelişmeler elementlerin ve bileşiklerin fiziksel ve kimyasal özelliklerine ilişkin çok geniş bir bilgi birikimine neden oldu Bunun sonucunda bilim adamları elementler için çeşitli sınıflandırma sistemleri bulmaya çalıştılar Rus kimyacı Dimitriy İvanoviç Mendeleyev 1860'larda elementlerin özellikleri arasındaki ilişkileri ayrıntılı olarak araştırmaya başladı 1869'da elementlerin artan atom ağırlıklarına göre dizildiklerinde özelliklerinin de periyodik olarak değiştiğini ifade eden periyodik yasayı geliştirdi ve gözlemlediği bağlantıları sergilemek için bir periyodik tablo hazırladı Alman kimyacı Lothar Meyer de Mendeleyev'den bağımsız olarak hemen hemen aynı zamanda benzer bir sınıflandırma yöntemi geliştirdi Mendeleyev'in periyodik tablosu o güne değin tek başına incelenmiş kimyasal bağlantıların pek çoğunun birlikte gözlemlenmesini de olanaklı kıldı Ama bu sistem önceleri pek kabul görmedi Mendeleyev tablosunda bazı boşluklar bıraktı ve bu yerlerin henüz bulunmamış elementlerle doldurulacağını ön gördü Gerçekten de bunu izleyen 20 yıl içinde skandiyum galyum ve germanyum elementleri bulunarak boşluklar doldurulmaya başlandı



Mendeleyev'in hazırladığı ilk periyodik tablo 17 grup (sütun) ile 7 periyottan oluşuyordu ; periyotlardan potasyumdan broma ve rubidyumdan iyoda kadar olan elementlerin sıralandığı ikisi tümüyle doluydu ; bunun üstünde her birinde 7 element bulunan (lityumdan flüora ve sodyumdan klora) iki kısmen dolu periyot ile altında üç boş periyot bulunuyordu Mendeleyev 1871 de tablosunu yeniden düzenledi ve 17 elementin yerini (doğru biçimde) değiştirdi Daha sonra Lothar Meyer ile birlikte uzun periyotların her birinin 7 elementlik iki periyoda ayrıldığı ve 8 gruba demir kobalt nikel gibi üç merkezi elementin yerleştirildiği 8 sütunluk yeni bir tablo hazırladı



Lord Rayleigh (Jonh William Strutt) ve Sir William Ramsay'in 1894 den başlayarak soygazlar olarak anılan helyum neon argon kripton radon ve ksenonu bulmalarından sonra Mendeleyev ve öbür kimyacılar periyodik tabloya yeni bir "sıfır" grubunun eklenmesini önerdiler ve sıfırdan sekize kadar olan grupların yer aldığı kısa periyotlu tabloyu geliştirdiler Bu tablo 1930'lara değin kullanıldı



Daha sonraları elementlerin atom ağırlıkları yeniden belirlenip periyodik tabloda düzeltmeler yapıldıysa da Mendeleyev ile Meyer'in 1871 deki tablolarında özelliklerine bakılarak yerleştirilmiş olan bazı elementlerin bu yerleri atom ağarlıklarına göre dizilme düzenine uymuyordu Örneğin argon - potasyum kobalt - nikel ve tellür - iyot çiftlerinde birinci elementlerin atom ağırlıkları daha büyük olmakla birlikte periyodik sistemdeki konumları ikinci elementlerden önce geliyordu Bu tutarsızlık atom yapısının iyice anlaşılmasından sonra çözümlendi



Yaklaşık 1910'da Sir Ernest Rutherford'un ağır atom çekirdeklerin- den alfa parçacıkları saçılımı üzerine yaptığı deneyler sonucunda çekirdek elektrik yükü kavramı geliştirildi Çekirdek elektrik yükünü elektron yüküne oranı kabaca atom ağırlığının yarısı kadardı A van den Broek 1911'de atom numarası olarak tanımlanan bu niceliğin elementin periyodik sistemindeki sıra numarası olarak kabul edilebileceği görüşünü ortaya attı Bu öneri HGJ Moseley'in pek çok elementin özgün X ışını tayf çizgi- lerinin dalga boylarını ölçmesiyle doğrulandı Bundan sonra elementler periyodik tabloda artan atom numaralarına göre sıralanmaya başladı Periyodik sistem Bohr'un 1913'te başlattığı atomların elektron yapıları ve tayfın kuvantum kuramı üzerindeki çalışmalarla açıklığa kavuştu


Periyotlar Periyodik sistemin bugün kullanılan uzun Periyotlu biçiminde doğal olarak bulunmuş ya da yapay yolla elde edilmiş olan 107 element artan atom numaralarına göre yedi yatay periyotta sıralanır ; lantandan (atom numarası 57) lütesyuma (71) kadar uzanan lantanitler dizisi ile aktinyumdan (89) lavrensiyuma (103) aktinitler dizisi bu periyotların altında ayrıca sıralanır Periyotların uzunlukları farklıdır İlk periyot hidrojen periyodudur Ve burada hidrojen (1) ile helyum (21) yer alır Bunun ardından her birinde 8 element bulunan iki kısa periyot uzanır Birinci kısa periyotta lityumdan (3) neona (10) kadar olan elementler ikinci kısa periyotta ise sodyumdan (11) argona (18) kadar olan elementler yer alır Bunları her birinde 18 elementin bulunduğu iki uzun periyot izler Birinci uzun periyotta potasyumdan (19) kriptona (36) ikinci uzun periyotta rubidyumdan (37) ksenona (54) kadar olan elementler bulunur Sezyumdan (55) radona (86) kadar uzanan 32 elementlik çok uzun altıncı periyot lantanitlerin ayrı tutulmasıyla 18 sütunda toplanmıştır ve özellikleri birinci ve ikinci uzun periyottaki elementlerinkine çok benzeyen elementler bu elementlerin altında yer alır 32 elementlik en son uzun periyot tamamlanmamıştır Bu periyot ikinci en uzun periyottur ve atom numarası 118 olan elementlerle tamamlanacaktır
Gruplar Helyum neon argon kripton ksenon ve radondan oluşan altı soy gaz tümüyle dolu altı periyodun sonunda yer alır ve bunlar periyodik sistemin 0 grubunu oluştururlar Lityumdan flüora ve sodyumdan klora kadar uzanan ikinci ve üçüncü periyottaki yedişer element ise sırasıyla I II III IV V VI VII grupları oluştururlar Dördüncü periyotta yer alan potasyumdan broma kadar sıralanan 17 elementin özellikleri farklıdır Bunların periyodik sistemde 17 alt grup oluşturdukları düşünülebilir ama bu elementler geleneksel olarak 15 alt grupta toplanırlar ve demir kobalt nikel ve bundan sonraki periyotta benzer özellikte olan elementler tek bir grupta VIII Grupta yer alırlar Potasyumdan (19) manganeze (25) kadar olan elementler sırasıyla Ia IIa IIIa IVa Va VIa VIIa alt gruplarında bakırdan (29) broma (35) kadar olan elementler de Ib IIb IIIb IVb vBulletin VIb VIIb alt gruplarında toplanırlar
I grup alkali metaller grubudur ; lityum ve sodyumun yanı sıra potasyumdan fransiyuma kadar inen metalleri kapsayan bu grup farklı özelliklere sahip Ib grubu metallerini içermez Aynı biçimde berilyumdan radyuma kadar inen elementleri kapsayan II grup toprak alkali metallerdir ve IIb grubundaki elementleri kapsamaz III grubu oluşturan bor grubu elementlerinin özellikleri IIIa grubunun mu yoksa IIIb grubunun mu bu grupta yer alacağı sorusuna kesin bir yanıt getirmez ama çoğunlukla IIIa grubu elementleri bor grubu olarak düşünülür IV grubu karbon grubu elementleri oluşturur ; bu grup silisyum kalay kurşun gibi elementleri kapsar Azot grubu elementleri V grupta toplanmışlardır VI grup oksijen grubu elementlerinden VII grup ise halojenlerden oluşur


Hidrojen elementi bazı tablolarda Ia grubunda gösterilmekle birlikte kimyasal özellikleri alkali metallere ya da halojenlere çok benzemez ve elementler arasında benzersiz özelliklere sahip tek elementtir Bu nedenle hiç bir grubun kapsamında değildir


Uzun periyotların (4 5 Ve 6 periyotlar) orta bölümünde yer alan IIIb IVb vBulletin VIIb Ib gruplarındaki ve VIII gruptaki 56 elemente geçiş elementleri denir


Bir Periyotta Soldan Sağa Doğru Gidildikçe ;
a) Atom no kütle no proton sayısı atom kütlesi nötron sayısı elektron sayısı değerlik elektron sayısı artar
b) Atom çapı ve hacmi küçülür
c) İyonlaşma enerjisi artar
d) Elektron ilgisi ve elektronegatifliği artar (8A hariç)
e) Elementlerin metal özelliği azalır ametal özelliği artar (8A hariç)
f) Elementlerin oksitlerinin ve hidroksitlerinin baz özelliği azalır asitlik özellik artar (8A hariç)
g) Elementlerin indirgen özelliği azalır yükseltgen özelliği artar (8A hariç)



Bir Grupta Yukarıdan Aşağıya Doğru İnildikçe ;
a) Proton sayısı nötron sayısı elektron sayısı çekirdek yükü Atom no Kütle no artar
b) Atom çapı ve hacmi büyür
c) Değerlik elektron sayısı değişmez
d) İyonlaşma enerjisi elektron ilgisi ve elektronegatiflik azalır
e) Elementlerin metal özelliği artar ametal özelliği azalır
f) Elementlerin oksitlerin ve hidroksitlerin baz özelliği artar asit özelliği azalır
g) Elementlerin indirgen özelliği artar yükseltgen özelliği azalır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.