Zonguldak'ın Tarihi Ve Turistik Yerleri |
07-28-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zonguldak'ın Tarihi Ve Turistik YerleriZonguldak'ın Tarihi Yerleri Zonguldak İlinin Tarihi ve Turistik Yerleri Zonguldak İlinin Gezilebilecek Yerleri ZONGULDAK TARİHİ YERLERİ Filyos Ören Yeri Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesi, antik dönemin önemli yerleşim birimlerinden biri olup, birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanları üzerinde kurulu bulunmaktadır Romalılar tarafından yapıldığı düşünülen kale ve anfi tiyatrosu vardır Filyos'ta Saklı Tarih Efsaneye göre kent, MÖ7yüzyılda kurulmuştur Tarihi boyunca değişik isimlerle (Tios, Tieion, Tianon, Tium) anılmıştır Kentin kurulduğu dönemde bu bölgede Kaukan adında bir yerli yaşamakta idi Tarihi boyunca siyasi güç oluşturamayan ve Ereğli ile Amasra'nın gölgesinde kalan kent, Roma döneminde MÖ70 yılında yakıldı ve yağma edildi Daha sonra yeniden inşa edildi ve bir ticaret ve balıkçı kenti olarak yaşamını devam ettirdi Kent, Bizans döneminde MS5yüzyılda önemli bir dini merkez oldu Selçuk ve Osmanlı dönemlerinde ise (1415yüzyıl) giderek önemini yitirdi ve küçük bir balıkçı köyüne dönüştü Bugün Filyos beldesinin bulunduğu alanda eski kentten toprak üstü kalıntı olarak Roma, Bizans ve orta çağ dönemlerine tarihlenen kale, sahil surları, su kemeri, tonozlu galeri, tiyatro, savunma kulesi ve çeşitli mezarlar görülebilmektedir Kale Tepesi İlk yerleşim yeri, kentin kuzeyindeki kale tepesi üzerindedir Bugün burada ortaçağ kalesine ait duvarlar ile Helenistik-Roma dönemlerine tarihlenen kule kalıntısı bulunmaktadır Kalenin duvarları 2003 yılında yenilenmiştir Eski Liman Kale Tepesinin batısında yer alan eski limana ait denizin içinde 6 metre genişliğinde ve 100 metreden fazla uzunlukta iki mendirek kalıntısı bulunmaktadır Sahil Suru Eski limanın başladığı noktadan itibaren kent içine doğru uzanan sahil suru bulunmaktadır Çeşitli dönemlerde tamir edilerek kullanılan surun kalınlığı 1 metre mevcut yüksekliği ise 5 metredir Bugün surun ancak 50 metrelik bir bölümü görülebilmektedir Su Kemeri ve Tonozlu Galeri Dört kemerli bir su kemeri kalıntısı ve tuğladan yapılmış tonozlu bir galeridir Burasının büyük bir yapının ait bölümü olduğu tahmin edilmektedir Tiyatro Kentin güneyindeki yamaca yaslanmış tiyatro Roma dönemine aittir Taş oturma sıralarının bir bölümü sökülerek, geç dönemlerde yapılan inşaatlarda kullanılmıştır Araştırma ve Kazılar Tios kentinin bilimsel olarak araştırma ve kazıları, 2006 yılından beri Kdz Ereğli Müzesi ve Trakya üniversitesi Arkeoloji bölümü tarafından yürütülmektedir 2006 yılında yapılan çalışmalarda eski kentin toprak üstü kalıntıları tespit edildi Envarterleri ve çizimleri yapıldı Fotoğrafları çekildi, kent planı çıkarılmaya başlandı Toprak altında bulunan yapılar ise jeo elektrik ve radar ölçümleri ile tespit edildi Bu alanlarda araştırma çukurları (sondaj) açıldı Yapılan çalışmalarda, kale içinde; Helenistik Devir'e (MÖ4yy) ait yapılar ve çanak çömlek çeşidinin bol olması, yapılan ticaretin zenginliğini göstermektedir Sahil surunun güneyindeki tarlalarda yapılan radar ölçümlerinde eski kentin yapıları tespit edildi Buradaki sondajlarda, Helenistik Devir'e tarihlenen sur duvarları, Roma-Bizans dönemine ait yapı kalıntıları, Roma dönemi sikkeleri ve çanak-çömlek parçaları ortaya çıkarıldı Su kemerinin hemen yakınında ise; anıtsal bir meydan çeşmesi olması muhtemel bir yapı bulundu Tiyatroda yapılan temizlik çalışmalarında; mermer iki heykel parçasına rastlandı İki yazıt-bilimci tarafından, bugüne kadar yörede bulunmuş ve Ereğli müzesinde mevcut tüm Helence ve Latince yazıtlar arşivlendi Yazıtların değerlendirilmelerine başlandı Tios kentinin araştırılması ve kazılması, Karadeniz tarihi ve arkeolojisi için büyük önem taşmaktadır Çünkü Türkiye'nin Karadeniz kıyılarında kazılan ilk ve tek antik kenttir Buradan elde edilecek bilgi ve belgeler büyük önem taşımaktadır Toprağın hemen altında yolları, meydanı, hamamı, dini yapıları, evleri depoları, dükkânları ve mezarlarıyla büyük bir kent ortaya çıkarılacaktır Ereğli Kalesi Kdz Ereğli'nin kent surlarının çevrelediği tepede bulunmaktadır Bizans Dönemi'nde XIII Yüzyıl başlarında yapıldığı sanılan kalede iç ve dış avlu, kule, mühimmat ve erzak deposu, sarnıç ve odalar bulunmaktadır Kale ve çevre duvarları oldukça harap bir durumdadır Kale kapısındaki ve iç avludaki derin çatlakların bir depremin sonucu oluştuğu sanılmaktadır Duvarlarda, kuleler de tuğla ve harç dolayısıyla birlikte gri taşı kullanılmıştır Sur Kalıntıları Helenistik döneme ait olan sur parçalarında çok sert, gri, renkli kireçtaşından iri ve kalın blok taşları kullanılmış ve bunlar birbirlerine başarılı bir şekilde bağlamıştır Bu taş bloklar yan yana ve harçsız yerleştirilerek, aradaki küçük taş blokların yatay hatlarıyla desteklenmiştir Büyük boyutlu kare taşların kullanıldığı Roma Dönemi sur kalıntıları ise daha çok kıyı kesiminde yer almaktadır Bu döneme ait sur işçiliğinde yaklaşık 1 m x 1 m boyutlu kare taş bloklar kullanılmıştır Birbirine kalın bir harç tabakasıyla bağlanan ve kesme taşlardan oluşan kimi surlardaki tuğla örme işçiliği Bizans Dönemi ürünüdür Kentin büyük bir bölümünü kaplayan bu surlarda Bizans yapı tekniği egemendir Bizanslılarca yapılan bu surları Cenevizliler onararak kullanmışlardır Filyos Kalesi Filyos'ta bulunan ve Romalılar tarafından yapıldığı düşünülen kale, kentin denize hakim bir noktası olan bir burun üzerinde kurulmuştur Güçlü ve heybetli bir görünüm kazandırmak düşüncesiyle yapımında iri taşlar kullanılmıştır Kale uzunca bir süre harabe durumda kaldıktan sonra, 2000 yılında Kültür Bakanlığı tarafından onarım çalışmalarına başlanmıştır Herakles (Herkül) Sarayı Kdz Ereğli Ankara Mahallesi'nde bulunan ve iki cephedeki duvar kalıntıları dışında tümüyle yıkık bir durumda bulunan bu antik döneme ait yapı kalıntısı, iri kesme taş bloklarla ve özenli bir işçilikle inşa edilmiştir |
Zonguldak'ın Tarihi Ve Turistik Yerleri |
07-28-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zonguldak'ın Tarihi Ve Turistik YerleriZONGULDAK TA GEZİLECEK TURİSTİK ALANLAR Zonguldak yöresinin pek bilinmeyen bir başka ilginç yanı da mağaraları Bu mağaralara girmek profesyonel mağaracılık bilgisi gerektiriyor Mitoloji İnsanın doğaya karşı yenilmez dayanma ve saldırma gücünü simgeleyen Herakles’e, Eurstheus tarafından verilen on iki görevden sonuncu ve en güç olanı; Cehennem Köpeği Kerberus’un, hiç bir ölümlünün bir daha geriye dönemediği Ölüler Ülkesi’nden (Hades) kaçırılmasıdır Herakles, Altın Postu aramak üzere yola çıkan Argo gemicileri ile birlikte Ereğli’ye gelir Hermos ve Athena’nın da yardımıyla, üç başlı ve yılan kuyruklu Kerberus’u yeryüzüne çıkarır Eurystheus’un Kerberus’u gördüğünde çok korkması üzerine, Herakles onu Ölüler Ülkesi’ne geri bırakır Herakles’in Kerberus’u kaçırmak için Ölüler Ülkesi’ne indiği yer Cehennemağzı Mağaralarıdır İlk çağın en önemli kehanet merkezlerinden birinin bu mağaralar olduğu bilinmekte Diğeri ise Yunanistan’ın Delpahai kentinde yer alıyor Bir başka söylenceye göre; kentin tekfurunun kızı, hizmetkarına aşık olur ve evden kaçar Cehennemağzı Mağaraları’ndaki kız-oğlan odasına saklanır Cehennem zebanisi kendisini korur Mağaraya giremeyen tekfur “Taş olun!” der, kız ile oğlan taş kesilir CEHENNEMAĞZI MAĞARALARI Antik Çağa ait arkeolojik kaynaklarda “Acheron-Akheron Vadisindeki Mağaralar” adıyla geçen Cehennemağzı Mağaraları (Kehanet Mağaraları), Karadeniz Ereğlisi’nin geçmişte Ayazma olarak adlandırılan İnönü Mahallesi’ndeki dört mağaranın ortak adı Yunan Mitolojisine konu olan Cehennemağzı Mağaraları, Hristiyanlığın yasak olduğu dönemlerde gizli gizli yapılan tapınmalar için kullanıldığı sanılan ilk ibadet merkezlerinden biri CUMAYANI VE KIZILELMA MAĞARALARI Çatalağzı’ndan 3 km uzaklıktaki Cumayanı mağarasının iki girişi bulunuyor İçerdeki plajlar ve cadı kazanları görülmeye değer Uzunluğu 6,5 km olan Kızılelma mağarası ise aktif bir mağara 400 m uzunluğunda galerisi bir göle ulaşılıyor DEVREK Zarif ağaç oymacılığı ile ilgilenenler, tanınmış tahta bastonlardan almak için Zonguldak’ın 50 km güneydoğusundaki şirin yerleşim merkezi Devrek’e uğrayabilir Bu yeşil ve sevimli ilçenin çevresinde büyüleyici ormanlar yer alıyor ULUYAYLA Safranbolu’ya 50 km uzaklıktaki Uluyayla’ya Ovacuma kasabasından ulaşmak mümkün Uluyayla, 1200 metre yükseklikte, köknar ağaçları ile kaplı tipik bir Karadeniz yaylası Doğa yürüyüşleri için uygun olan bölgede Orman İdaresi’nin kamp ve göleti bulunuyor AMASRA MÖ 6 yüzyılda Miletler tarafından kurulduğunda Sasamos adıyla anılan Amasra, Karadeniz kıyısının en güzel kasabalarından biri MÖ 4 yüzyılda adını Prenses Amatris’ten alan Amasra, iki yanında birer körfez bulunan bir yarımada ile onun ucundaki ikinci bir yarımada olan Boztepe üzerine kurulu Doğu tarafında yüzmek için elverişli yerler var Kayalık burunda, bir Bizans kalesinin duvarları içinde, artık Fatih Camii olan eski bir kilise bulunuyor Yeraltı mezarlığı Roma döneminden kalma Doğuya doğru ilerlerken mükemmel plajları, konaklama imkanları ve güzel restoranları ile tipik bir balıkçı köyü Çakraz’a ulaşılıyor Çakraz ve İnebolu arasındaki dik dağlardan geçen virajlı yol muhteşem bir manzaraya sahip |
|