Prof. Dr. Sinsi
|
Zeynel Abidin Erdem Kimdir
Zeynel Abidin Erdem, üniversitelerdeki siyasi hareketin en yüksek olduğu dönemde öğrencilik hayatına da devam etmektedir Üniversitede öğrenci derneği başkanlığı yapan Erdem, o gün yer aldığı safını bugün de değiştirmemiştir: "Açık söyleyeyim ben sağcı idim Solun da hiç bir felsefesini benimsemedim (Erdem, 1965'te kaleme alıp 1969'da yayınladığı Marks ve Lenin'in Dramı kitabını yazar) " Yıldız Üniversitesi Kimya Bölümün'den Yalım Erez, şu an Aydın Milletvekili olan Halit Dikmen, Edip Yağcı, Fevzi Pakkan, İbrahim Demir ve birçok başka tanınmış kişi çıkaran bir sınıfta okuyarak 1970 yılında mezun olan Erdem, ardından 1972—74 yılları arasında İstanbul Kimya Mühendisleri Odası Başkanlığı, 1973—76 yılları arasında da Sınai Anorganik Kimya Kürsüsü'nde asistanlık yapar Yine 1973'te Kimsan iş ve İşçi Sendikası Genel Başkanlığını yürütür Ülkü Ocakları'ndaki görevinin dışında yaptığı Adalet Partisi Gençlik Kolları Başkanlığı onun ilerleyen yıllarda Turgut Sunalp'le beraber MDP'deki siyasi hayatının öncesinde bir deneme olacaktır
Üniversite ile iş hayatını birlikte götüren Dr Zeynel Abidin Erdem, Genpa olarak asıl sıçramayı üniversiteyi de bitirdiği 1970 yılından başlayarak 1978 yılına kadarki süreç içerisinde yapar: "1970'lerde Türkiye bir dalgalanma geçirdi Döviz yok, o yok, bu yok İnsanlar ellerinde evrak olsun diye faturalı ve pahalıya mal alıyorlardı İşte biz orada çok ciddi bir sıçrama yaptık Çünkü kurallara göre ithal ediyorduk ve kurallara göre de satıyorduk Bu 8 sene içerisinde Genpa bin misli büyüdü " Bugün Ericsson, Alcatel, Nokia, Siemens ve Sony'nin temsilciliğini yapan Genpa ve beş yıl önce kurulan Erdem Holding, ikinci bir sıçramayı ise yıllar sonra GSM ile yapacaktır
Özal asırlık adam
1980 sonrası herkesin çok yakından tanıyacağı bir isim de öne çıkmaya başlar Zeynel Bey'in hayatında Özal'dır bu kişi: "Özal beni, o zaman Esnaf ve Sanatkar Konfederasyonu Başkanı olan Hüsnü Çınar'la birlikte Sadıklar Apartmanı'na çağırdı Bize ikibuçuk saat boyunca yaptığı ekonomik programı anlattı O tarihte, 70 sente muhtaç, tuz, gaz, bez ihtiyacı olan bir Türkiye'de, Özal otoyollardan, mobil telefonlardan, enerji santrallerinden ve TL'nin uluslararası döviz olmasından bahsediyordu Doğurusu Özal'ı dinlerken tüylerim diken diken oldu Özal bize 'sizi doğrudan kurucu üye olarak istiyorum' dedi Fakat ne yazık ki Çınar'la birlikte ben, o zaman Kanada Büyükelçiliği'nde bulunan, sonradan bizim genel başkanımız olacak Turgut Sunalp'e 'sizin partinize katılacağız' demiş bulunmuştuk Ve "sözümüzden dönmeyiz" adına Özal'ın çağrısına olumlu yanıt veremedik " Erdem, Milliyetçi Demokrasi Partisi'nde İstanbul İl Başkanlığı yapar: "Sadece İstanbul İl Başkanlığı yaptım Çünkü ben politika düşünmüyordum Kafamda tasarladığım, bu parti iktidar olacak, ben de görevimi yapmış olarak işlerimin başına döneceğim İşlerim çok iyi gidiyordu, kazanıyordum, dışarısı ile irtibatım vardı, projelerim vardı " Fakat Özal, Erdem'i bir kez daha ANAP'a çağıracaktır Bu sefer 1984'te Tarabya Oteli'nde bir toplantıda bir araya gelirler: "Bana, 'sen bana 300 milletvekili ile geleceğinizi söylemiş ve ters bir olgu olursa geleceğine söz vermiştin Gelmeni bekliyorum' dedi Ben de, Sunalp genel başkan olduğu sürece gelemem dedim O da 'senin gibi dürüst ve sözüne sadık insanlara ihtiyacımız var' dedi Biz ailemizden sadakatı, beraber olup, birlikte ölmeyi öğrenmiştik " Aslında Erdem, Turgut Özal ile Mardin'den tanışmaktadır: "Özal'ın babası Mardin'de memurdu Turgut Bey ve Korkut Bey, halamın çocukları ile beraber okudu " Fakat onun Özal'ın partisine intikali ancak MDP çözülünce İmren Aykut, Yılmaz Hocaoğlu gibi isimler dahil 18 kişilik bir grupla birlikte olur Ve Erdem'in Özal'la dostluğu (Erdem, Turgut Özal Fikirleri Araştırma Derneği ve Vakfı Genel Sekreteri'dir) o vefat edene kadar kendisiyle, vefatından sonra ailesiyle sürer: "Özal, bizim gibi günü yaşayan bir adam değildi Asırlık bir adamdı 50 yıl not tutmuş, neyi, nasıl yapması gerektiğini kara kaplı kitabında sıralamış, iz bırakmak için hazırlanmış ve geleceği gören bir insandı Rahmetli Özal'la öldüğü güne kadar çok derin bir muhabbetimiz oldu Hizmetlerinde, üç aşağı beş yukarı bilgimizin olmadığı ciddi bir gelişme olmadı "
Erdem, çocukluğundaki gibi bugün de hâlâ aktif birisidir Sudan Fahri Konsolosluğu yanında Türk—Fransız İş Konseyi Başkan Yardımcısı olan Erdem, Türk—İspanya İş Konseyi ve Türk Amerikan İş Adamları Derneği Genel Başkanlığı da yapmaktadır Dolayısıyla Erdem'in dışarıda da etkinliği büyüktür Yakın zamanda Ermeni Tasarısının Amerika'da 'en azından şimdilik' geri çekilmesi konusunda onun öncülüğündeki iş adamları grubunun çabasını unutmak mümkün değildir: "Bu hususta Türk Ermeni Patriği Sn Mutafyan'ın da çok önemli katkısı oldu Dışişleri Bakanlığı da sistematik ve çok ciddi bir çalışma yaptı Çok büyük direnç gösterdiler fakat biz başardık Ama Şubat ayında bir daha gündeme gelecek, yine reddetmeye çalışacağız Ancak bu sefer çok daha zordur " Erdem, bunların dışında DEİK Yürütme Kurulu Üyesi, Türk Kimya Derneği ve İstanbul Kimya Mühendisleri Odasına da üyedir
1974'te İstanbul Halıcıoğlu'ndaki Levazım Okulu'nda 32 Dönem Yedek Subay olarak askerliğini yapan Erdem, 1982'de de Kimya Fakültesinin kurucusu, Kimya Derneği Başkanı, TÜBİTAK Danışma ve Bilim Adamı Yetiştirme Grubu ile UNESCO Genel Kurul Üyesi ve pek çok unvanın sahibi Prof Dr Ali Rıza Berkem ile Dürdal (Fesçioğlu)'nun kızı Emine Hanım'la hayatını birleştirir Mehmet Rıza ve Zeynep Berrin adında iki çocuğu olan, TSM dinlemekten hoşlanan, yeni çıkan bütün fotoğraf makinelerini 'ilk önce' alan, pul koleksiyonu meraklısı ve Galatasaraylı Dr Zeynel Abidin Erdem, 1998 yılında, Paris'te satışa sunulan Sultan II Abdülhamit'in mühürlerini, Kültür Bakanlığı'nın ayırdığı bütçenin yetersiz olması sebebiyle çekilmesinden sonra, ciddi bir çekişme sonucunda alıp Topkapı Sarayı'na bağışlayan kişidir de
Söylenebilecek tek şey vardır Teşekkürler Erdem ailesi, teşekkürler Zeynel Abidin Erdem
|