07-28-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ali Kuşçu'nun Hayatı Ve Matematiğe Kazandırdıkları
Ali Kuşçu Matematik Dalında Eserleri Nelerdir
Ali Kuşçu Hayatı Ve Ve Eserleri
HAYATI
Ali Kuşçu asıl adı Ali Bin Muhammed (d 1403, Semerkant – ö 16 Aralık 1474, İstanbul), Türk gökbilimci, matematikçi ve dilbilimci Gökbilimci ve kelam alimi olan Ali Kuşçu, 15 yüzyıl’da Semerkant’ta doğdu Babası Muhammed, Timur İmparatorluğu Sultanı ve astronomu Uluğ Bey’in kuşçusu olduğu için, ailesi “Kuşçu” lakabıyla meşhur oldu Küçük yaştan itibaren matematik ve astronomiye ilgi duyan Ali Kuşçu, Bursalı Kadızâde Rumî, Gıyâseddin Cemşîd ve Muînuddîn Kâşî’den matematik ve astronomi dersi aldı Daha sonra bilgisini artırmak için Kirman’a gitti Burada Hall-ü Eşkâl-i Kamer (Ay Safhalarının Açıklanması) adlı risale ile Şerh-i Tecrîd adlı eserini yazdı Ali Kuşçu, Semerkant ve Kirman’da eğitimini tamamladıktan sonra Uluğ Bey’e yardımcı ve rasathanesine müdür oldu 1449′da hacca gitmek istedi Tebriz’de Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan kendisine büyük saygı gösterdi ve Osmanlı Devleti ile barış görüşmelerinde yardımını istedi Ali Kuşçu, Uzun Hasan’ın sözcülüğünü yaptıktan sonra II Mehmed’in davetiyle İstanbul’a geldi Osmanlı – Akkoyunlu sınırında II Mehmed’in emriyle büyük bir törenle karşılanan Ali Kuşçu, Ayasofya medresesine müderris oldu Ali Kuşçu, 16 Aralık 1474 tarihinde İstanbul’da öldü
Matematiğe Kazandırdıkları
Ayrıca Ali KUŞÇU’ya evrensel bilim adamlığı ünvanını kazandıran etkenin Semerkant Rasathanesi’nde çalışması ve Zic-i Uluğ Bey’e (Uluğ Bey’in Kataloğu) katkıda bulunması olduğunu da belirtmemiz gerekir Bilndiği gibi Zic-i Uluğ Bey yada Zic-i Gürgani olarak adlandırılan yıldız kataloğu, başta Uluğ Bey olmak üzere Gıyaseddin Cemşid, Kadızade Rumi ve Ali KUŞÇU’nun rasathanede yaptıkları ortak çalışmanın bir ürünüdür Eserin hazırlanması sırasında önce Gıyaseddin Cemşid’in arkasından Kadızade Rumi’nin öldürülmesi ile yarıda kalan katalog, Ali KUŞÇU tarafından tamamlandığından, özellikle onun esere büyük katkısı oldu ki, Uluğ Bey eserin ön sözünde Ali KUŞÇU için “değerli oğlumuz” sözünü kullanarak, hem bir öğrenciden çok dost ve evlat olarak yaklaştığını ve hem de esere büyük katkısını ortaya koymaktadır Bu nedenle Zic-i Uluğ Bey’e Ali KUŞÇU’nun bir eseri olarak bakılabilir Bu düşünceden hareketle sözünü ettiğimiz eserin astronomiye katkısını belirtmeye çalışalım ki bu, aynı zamanda Ali KUŞÇU’nun da bilime yapmış olduğu katkılardır
1018 yıldızın konumunu içeren Zic-i Uluğ Bey, dört bölümü kapsar
Birinci bölüm, farklı kimseler tarafından kullanılan değişik kronoloji sistemlerini ,
İkinci bölüm pratik astronomi,
Üçüncü bölümyer merkezli evren sistemine göre hareket eden gök cisimlerinin görünen hareket konularını,
Dördüncü bölüm ise, astroloji konusundadır
Astronomi ve matematik konusunda ortaya koyduğu eserlerin yanı sıra bilime yaptığı katkılardan bir diğeri ise, Fatih’in teklifi ile İstanbul’a geldikten sonra başlattığı bilimsel çalışmalardır İstanbul’da Ayasofya Medresesi (Üniveristesi) müderrisliğine (profesörlüğüne) getirildikten sonra, Osmanlı Devleti’nin ilk matematik ve astronomi hocası unvanını kazanan Ali KUŞÇU, özellikle astronomi, ve matematik konularında çağının sınırlarını aşacak kadar önemli eğitim ve öğretim çalışmalarında bulunmuş ve üniversitesinin programlarını yeniden düzenlemiştir
|
|
|