Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kurban

Kurban

Eski 12-19-2007   #1
RaHaTSiZ

Kurban



KURBAN



“Kahramanlık Fedakarlık ve Teslimiyetin Sembolüdür”


“Hali-vakti yerinde olup kurban kesmeyen bizim namazgahımıza yaklaşmasın” (Hadis-i Şerif)



Herşeyden önce şu hakikat bilinmelidir ki; ibadetler Allah emrettiği için yapılır Allah’ın emri ile yapılan ibadetlerde de bildiğimiz bilmediğimiz sayısız hikmetler vardır Allah şu ayette kurban ile neyin hedeflendiğini bildirmektedir:

“Biz her ümmete kurban ibadeti koyduk ki, Allah’ın kendilerine erzak olarak verdiği hayvanları keserken Allah’ın adını ansınlar

(Hac Suresi,22/34)



Kurban, Allah’a teslimiyet ruhunu geliştirir Böylelikle insan hakiki kulluk tavrını takınır, şükür vazifesini yerine getirmeye çalışır; Allah’a yaklaşır, kurban onun kurbiyetine bir vesile teşkil etmiş olur



Resulullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurmuştur: “Hiçbir kul, kurban günü, Allah indinde, kurban kanı akıtmaktan daha sevimli bir işi yapmaz Zira, kesilen hayvan, kıyamet günü boynuzlarıyla, kıllarıyla tırnaklarıyla gelecektir Kesilen kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah nezdinde yüce bir mevkiye ulaşır O halde, gönül hoşluğu ile kurbanlarınızı kesin



Kurbanın pek çok hikmetleri vardır Şu unutulmamalıdır ki ibadetler her çeşit hikmet ve faydasından önce sırf Allah rızası için yapılmalıdır Bu itibarla kurban da her türlü ferdi, sosyal faydasıyla birlikte Allah’ın hoşnutluğu ve sırf Allah rızası esas gaye yapılarak yerine getirilmesi gereken bir ibadettir Kur’an-ı Kerim bunu şu şekilde vurgulamıştır: “Şunu unutmayın ki, ne onların (kurbanlıkların) etleri, ne de kanları asla Allah’a ulaşacak değildir Lakin Ona ulaşan tek şey, kalplerinizde beslediğiniz takvadır Allah saygısıdır” (Hac Suresi,22/37)



Hz Peygamber (sas) kurban etlerinin kavrularak saklandığını, ve ihtiyaç sahiplerine verilmediğini görmüş ve “Hiçbir kimse kestiği kurbanın etini üç günden fazla evinde ve elinde tutmasın” buyurmuştur “Allah için kurban, küp için kıyma” anlayışı yanlıştır Efendimiz’in (sas) koyduğu yasağın amacı etin ihtiyaç sahiplerine intikalini sağlamaktı Bundan dolayı aileler komşularına, dostlarına, yoksullara paylarını verdikten sonra geriye kalan etleri daha sonra tüketmek üzere istedikleri zamana kadar buzdolaplarında ya da kavurma veya kıyma yaparak küpte bekletebilirler



“Verdiğiniz sözü yerine getiriniz; Çünkü verilen söz sorumluluk gerektirir (İsra Suresi, 17/34)



KİMLER KURBAN KESEBİLİR?



“Kanaat’i vicdaniyene göre hareket et Vicdanında bir kurban sorumluluğu var mı, yok mu, ona bak Yoksa rahat et Varsa neden var?



Demek ki senin kurban alacak imkanın söz konusu ki kalbinden ikaz geliyor Meselinin bu yanına da bakmak mümkündür



Nitekim Efendimiz bu konuda şöyle bir ikaz etmiştir selim kalp sahiplerine: “Kalbine sor, müftü fetva verse de!

KAVURMA ŞÖLENİ (!)







Duymayan okuyucumuz varsa duysun Kurban gündeme gelince bu ve buna benzer laflar da vizyondadır artık Konunun fıkıh boyutunu kitaplarda bulmak mümkün Biz başka bir açıdan değerlendirelim Bu söz bazılarınca hemen kabul gören bir söz ATV siyaset meydanında 02032000 tarihinde Hüseyin Hatemi tarafından dillendirildi(1)



Daily Telegraph’n haberinde aynı zat: “Ben artık kurban kesmeyeceğim…

Çünkü bu iş, ulusal kebap bayramına döndü” Diye de söylemiş



*



“AB yanlısı Türkler, hayvan katliamına karşı ilk kampanyayı başlattı” Bu da bir diğer haber(2)



*



“Devekuşu’nda küçük roller oyuncusu iken, Ulvi’ciğim ben de Müslümanım, hatta aşırı dindarımdır, her gece, yatmadan önce dua ediyorum diyen, Yoncimik, HBB ekranlarında “Ben Kurban Bayramı değil, katliam bayramı diyorum Hayvanlarımızı keseceğimize, fakirlere yardım etsek, okul filan yaptırsak” deyiveriyor(3)



*

Tevfik FİKRET bakın ne diyor:



Din Şehit ister,asuman kurban,

Her zaman,her tarafta kan, kan, kan! (4)



*

“…Irak’ta İslam’cı teröristler, besmele çekip Türk kurban kesiyor Türkiye’de Müslümanlar, besmele çekip koyun kurban ediyor… İki ayaklı cellatlarla iki ayaklı kurbanların, aynı kasaplık kültürünü paylaştığı bir coğrafyada, bazen cellatlarla kurbanların yer değiştirmesi de tarihsel bir doğallık herhalde… Cellatlarla kurbanlar aynı kasaplık kültüründen gelince, kesen ellerle kesilen kelleler kimi kez karışır, demedim mi ben size?” (5)



*

“Kanlı bayram! Kanlı Boğaz! Kanlı Dere! Çengelköy sahilinde de Boğaz’a kurbanlık kanı karıştı…Vaniköy, Anadolu Hisarı, İstinye’de Boğaz’a; Ataköy ve Zeytinburnun’dan Marmara Denizi’ne bağlanan dereler derin sulara gün boyu KAN TAŞIDI…Haber yapan kartel Gazeteleri bu sene suçüstü oldu…Çınaraltı sahil esnafı gazetemizi arayarak, saat:1015 civarında sahile yanaşan bir teknenin içindeki şahısların sahile yakın bir yerde denize kovalarla kırmızı bir sıvı döktüğünü,daha sonra gelen ikinci teknedeki kişiler de kamera ve fotograf makineleriyle çekim yaptı Çekimi yapanlar daha sonra kıyıdan hızla uzaklaştılar…(Boyacılara suçüstü)(6)

*



Gazetelerde bir ilan… “LÖSEV’den Türk halkına…Kurban bağışlarınız Hayat Bulsun Kesilmesini arzu etmeyen hayır sevenlerin Kurban bağışları LÖSEMİLİ çocukların tedavileri ve eğitimlerinde kullanılacaktır ( Kesmeden nasıl kurban olacaksa!) (7)





BUNLARA NE DİYECEKLER?





Bir şişe parfüm uğruna KATLİAM…Avrupalı kadınlar güzel koksun diye misk geyiklerinin soyu tükenecek…Avrupalılar, sırf parfüm için, binlerce erkek geyiğin katledilmesine ses çıkarmıyorlar” (8)





*



“Heryıl İspanya’nın turistik kasabalarında “eğlence” adına 40000 (yazı ile kırk bin) boğa öldürülüyor…Bir başka gerçek ise İspanyollar’ın çoğunun bunu “ULUSAL KÜLTÜR” olarak nitelemesi” (9)







*

“ …Çin’de 50000 (yazı ile ellibin) köpek, sahipli, sahipsiz demeden öldürülmüş(10)





































“İspanya’da vahşet 24 bin kişi seyircinin önünde Madrid’te Las Ventas arenasında yaşandı Ünlü Matador Jose Tomas,birinci boğayı öldürdü Pikadorlar ikinci boğayı kızdırıp arenaya sürdülerTomatilla adlı boğayla da güreşi tamamladı sıra öldürmeye geldi…Verilen süre bittiMatador boğayı öldürmeye kıyamadı ve bıraktı Seyirciler minderler yağdırdı, linç edilmekten zor kurtuldu, arenadan çıkarıldı, boğa da öldürüldü Boğayı öldürmeyen matadora, oyun kurallarına uymadığı gerekçesi ile 60 milyar lira para cezası verildi… (11)





*

Daha yüzlercesini aktarabiliriz Hemen yakın bir tarih…vahşete bakın buna bile gık demeyenler Bizim kurbanlarımızla uğraşmasınlar” ABD’nin Irak Felluce katliamında bulunmuş asker James Miller, Marlboro Man lakablı askerSivil hayatta deprasyona girdi Felluce’yi şöyle anlatıyor: “Geceleri uyuyamıyordum Sürekli ağlıyordumGünde 5 paket sigara içiyordumHer yer ceset dolu idiKEDİLER cesetlerin bağırsaklarını yiyordu O vahşeti bir türlü unutamıyorum ve çok pişmanım…(12)



*



KURBAN NE?



“KURBAN, manen yaklaşmak, yakın olmak, mücavir olmak” (13)



“ Kurban kanı akıtmaktan maksat, kan ve et değil; kalbin dünya sevgisinden ayrılması ve Allah için dünya malını feda etmesidir…”(14)



“ KURBAN kesmeyenler, insanları kurban ederler Hayvan kanı akıtmayanlar, insan kanı akıtırlar Bizde bir insanın kanını akıtanlar, bütün insanlığın kanını akıtmış sayılırlar Bu yüzden MASSİGNON’un dediği gibi; MÜSLÜMANLARDA TRAJEDİ YOKTUR” Trajedinin kaynağı, eski Yunan mitolojisidir Promete ateşi çalar, Jüpiter onu acımasızca cezalandırır Bunu için Homer “Tanrılarla insanlar arasındaki savaş bir sona erse” diye hayıflanır Kartaca, Kudüs, Gırnata, Kazan, Hiroşima, Saraybosna, Grozni bir vahşet ve dehşet tarihidir(15)



Yani hüzün, yani acıma, yani insaf duygusu oluşmaz mı bir hayvanı Allah’ın rızasını kazanmak için kurban eden kişinin yüreğinde? Kurban kesmeyenler, kurbana inanmayanlar, anlaya bilirler mi böyle bir duyguyu? Yoksa bilmezlik midir ki, insanı kurban ediyorlar kendi emperyalist emelleri için? İnsanın kanını akıtmaktan zevk alıyorlar Korkunç planlar kuruyorlar insanı kurban etmek için”(16)



“KURBAN, insanın şuuraltındaki “boğazlamak, kan akıtmak “ hevesini tatmin ederek psikolojik bir hizmet sergilerken, bir yandan da yoksul grupların himayelerine yaramak suretiyle sosyal bir yardım kurumu olarak rol oynamaktadır(17)



“KURBANIN EVRENSEL AMACI, koyun, bıçak, kan ve acıyla, insanın saldırganlığını tedavi etmektir Kimse doktorun bıçağını vahşet simgesi olarak gösteremez Saldırganlıktan keyf alanlar, insan kanı akıtırlar Malraux’nun dediği gibi “İKTİDAR, ÖLDÜRMEYE MUKTEDİR OLMAKTIR” Kurban kanı akıtmayanlar, iktidarlarını korumak için binlerce insanın öldürülmesine alkış tutarlar Stalin ve Hitler iktidar olmak için, kan dökmekte üstüne olmayanların başında gelir Kurban kesen İbrahim’ler olmazsa, Nemrutlar kültürden ekonomiye her alana egemen olurlar” (18)



KURBAN KÜLTÜRÜ



“Kurban kesme diye bir şeyi olmayanlara yakın tarihten misaller vermeye çalışalım:

1- Cezayir’de 1945 de istiklal mücadelesi veren 300 bin kişiyi öldüren, hatta gencecik kızları aç farelerle dolu mahzenlere kapatanlar (kurban bilmeyen ama insanları kurban eden) uygar Fransızlar değil mi?

2- Belçika ‘nın haşmetli kralı 1 Leopol , KONGO’da teftiş için tribünlere çıktığında, karşısına dikilen Kongolular teker teker patlar Kibrit kutusu kadar bombaları insanların mak’atlarına yerleştirirler ve infilak ettirirler

3- İngilizler, İngiliz Guyanasında, insan olduklarını hatırlatan yerlileri, deniz kenarında diktikleri direklere bağlayarak dev deniz yengeçlerinin iştihalarına terk ederler…(Bunlar batılıların kendi kaynaklarından alınmıştır, sayfasına satırına kadar kayıtlar mevcuttur…Bunlar masum(!) ve medeni (!), biz kurban kestiğimiz, insanları kurban etmediğimiz için terörist…) (19)





Nazif GÜRDOĞAN anlatıyor…”Yıllar önce Norwich’te Abdülkadir es-sufi’den dinlemiştim: Camide iki kişi tartışırken, biri, camide çok öfkelenmiş, kendini camiden dışarı atmış O kadar öfkelenmiş ki, karşısına çıkan devenin başını bir kılıç darbesiyle yere düşürmüş Kendine gelip ne yaptığını sorduğunda, yakınları; o deveyi kesmekle bir insanla birlikte, bütün insanlığı öldürme sorumluluğundan kurtuldun derler…Bireysel ve toplumsal güç ve başarının kaynağında insan kanı değil, kurban kanı vardır” (20)

*

“ Alexi Carrel, insan hayatının üç kanunundan bahsediyor:

1-Aklın Gelişimi KanunuTatbiki için bir uyarıcı veya çaba gerekmiyorYaşın ilerlemesiyle gelişiyor

2- Neslin Devamı KanunuBazı çabalar gerekiyor

3- Hayatın İdamesi KanunuUygulanırken insan; beslenme, barınma, giyinme gibi ihtiyaçları hissediyor İçgüdü, saldırganlık içgüdülerine bağlı olarak gelişmekte Böyle olunca söz konusu içgüdülerin dengede tutulması gerekiyor Dengenin sağlanmaması halinde bu içgüdü, kan görme duygusu şeklinde kendini gösteriyor İşte kurban kesme, bu kan görme duygusunu tatmin etmekte, kurban kesenleri daha huzurlu, sakin ve medeni hale getirmektedir Kurban adeti olmayan toplumlarda ise vahşi adetler ve töreler yaygınlaşıyor…Bazıları böyle bir yol bulamadığı zaman kendini öldürüyor Japonlarda rastlanan harakiri bunun tipik bir misalidir”(21)





ŞİMDİ SORALIM:





1-“*Kurbana karşı çıkan insanlar, bu işten yüz binlerce insanın “ekmek yediğini” bilmiyorlar mı?

*Yerli üretici için bir “teşvik olduğunu” hiç düşündüler mi? Yem sanayinde çalışan binlerce insanı göz önüne getirdiler mi?

Kurban derilerinin ekonomiye katkısını hesap ettiler mi?

Kurban kesiminin, et ithalatını az da olsa yavaşlattığı, onlara hiçbir şey ifade etmiyor mu?”(22)

2- Türkiye Deri Sanayicileri Dernek BşkTurgut KOŞAR’ın 2002 yılında, kurban derilerinin ihracatından 116 trilyon gelir elde edildiği, bağırsakların ihracatından da 18 trilyon lira elde edildiği (23) bilgileri bu kireçleşmiş beyinlere hiçbir şey söylemiyor mu?



3- Uludağ Üden DrFigen ÇETİNKAYA; hayvan kanlarının gıda, boya, tutkal, kağıt sanayinde, kemiklerinin tutkal sanayi dışında, jelatin, filtre, fotograf ve röntgen filmlerinin yapımında, tırnak ve boynuzlarının un haline getirilip yem sanayinde, yangın söndürücü cihazlarının yapımında,boynuzlarının ayrıca düğme ve birçok süs eşyasının yapımında değerlendirildiğini ifade ederken, (24) hala inatlaşmak Küfrü inadı gibi diretmek ne manaya geliyor?



4- Kurban olarak kesilmesi caiz olan koyun, koç, keçi, dana, tosun, deve gibi hayvanlar, yıllardan beri yüzbinlerce kesilip kurban edildikleri halde, nesli tükeniyor mu, tükenmiyor mu? Kurban etmediğimiz hayvanların niçin nesli tükenmektedir?



5- Kuzu asla kurban edilmez Koyunun bir yaşını, sığır cinsi hayvanların iki yaşını, develerin ise 5 yaşını doldurmuş olma şartı, Efendimiz sav’ in hadisine dayanmaktadır (İbni Macec:2 Sh:1049 Hadis nu3141) Bu harikulade şart, ne güzeldir Zira veteriner hekimlerin ifadesine göre bu hayvanların en verimli zamanı bu yaşlardır Kurbanda biz buna da dikkat ederiz Efendimiz sav in her çağa uyan hükmü ile süt kuzusu kebabı reklamı yapanların arasındaki farkı fark edebiliyor musunuz? Ekonomiye katkı bu değil midir?



6- Merhum DrMünir DERMAN; “Kesilmek üzere yaratılan hayvan hiçbir elem ve hüzün hissetmez Bıçak kestiği vakit hissetmek ister fakat o anda hissi giderO da elemden kurtulur… Ani kaza geçirenler hiçbir elem duymazlar Bu Cenab-ı Hakkın büyük bir rahmetidir (25) (Buna ne dersiniz?)



7- Suriye’nin çeşitli üniversitelerinde, farklı alanlarda uzman 30 kişilik bir grup, üç yıl boyunca, BESMELE İLE KESİLEN ya da besmelesiz kesilen hayvanlar arasında farkı ortaya çıkarmak için deneyler yaptı… Dinen gerekli olan “BİSMİLLAHİ ALLAHU EKBER” sözünün etler üzerinde etkisi olduğu sonucuna vardılar Besmelesiz kesilen sığır, küçükbaş ve kuşların et dokularında pıhtılaşmış kan, çoğalmaya müsait bakteri ve mikroplar tesbit ederken, BİSMİLLAHİ ALLAHUEKBER diye kesilenlerde bunların olmadığı ve araştırmanın tıpta bilimsel bir devrim olduğunu ifade ettiler” (26) -kestiğimiz kurbanlarda böyle bir durum da var Buna ne diyecekler?-









SONUÇ OLARAK DİYORUZ Kİ;





DrAli ŞERİATİ’nin dediği gibi: “…İsmail yerine bir koyun kesmek ‘kurban’dır, fakat yalnızca kurban kesmek için koyun kurban etmek ‘kasaplık’tır



“KURBANIN DEĞERİNİ, kurban edildiği kapının değeri belirler Allah’ın kapısına kurban olanlar, o kapıya değer yüklemek için değil; kendileri o kapının değerinden pay almak için kurban olurlar… Ne ki, çoğu aşağılık şeylere kurban olurlar ve edilirler, kendi değerlerini kendi elleriyle beş paralık ederler

Kurban, Allah’a daha yakın olmak için feda etmektir

Unutma uzvu noksan olan koçlar, kurban edilmezler Kusursuz kapıya kusursuz kurban yaraşır… İmanında noksanı olanlar, Allah’a kurban olamazlar

Kurbanın verdiği soylu dersi almak için,önce şeytana direnmelisin” (27)



*

Prof Hayrettin KARAMAN… “Hiçbir islam mezhebinde KURBAN, terk edilmesinde sakınca bulunmayan, yapılması da fazla önemli olmayan bir ibadet değildir KURBAN ÖNEMLİ BİR İBADETTİR HzPeygamber (sav) buna önem vermiş ve hayatı boyunca yerine getirmiştir… Bir Müslüman gerekli ve meşru olmadıkça otu bile koparmaz Gerekli ve meşru olunca insanı bile öldürür KURBAN KESMEK, başka hikmetleri yanında işte bu şuur ve teslimiyetin de sembolüdür, eğitimidir (28)

*

GÜNGÖR URAS : “Dini inançlara saygı önemlidir… İnananlara ve usulünce kesenlere saygı göstermek gerekir Şunu kabul ediniz İnsanlar ağızlarına et koymamak için yemin etmedikçe, tüm insanlar vejeteryan (tarım ürünüyle beslenir) hale gelmedikçe, hayvanlar kesilecektir Her gün bonfile ile beslendikten sonra, “Yavuu…Kurban Bayramı’nda zavallı koyunları kesiyorlar” edebiyatı yapmak yanlıştır” (29)



*

Sahabe-i Kiram Efendimiz sav’e

-Bize kurban kestiğimizden dolayı ne kadar mükafat vardır? Diye sordular

- Her kılına karşılık bir sevap vardırdiye cevap verdi(30)





Bu güzelliği yaşatalım Çağlar ötesine taşıyalımHakka kurbiyyet için kurban kesenlerin kurbanları kutlu, bayramları da mutlu olsun


1-Ergun CANDAN-Kıyamet Alametleri Sayfa:156 4baskı2002

2-AKİT—18032000

3- Ulvi ALACAKAPTAN- 4-10 nisan 1999 SELAM (Ulvimtırak)

4- Mevlüt ÖZCAN 14032000 Milli Gazete

5-Mine GKIRIKKANAT - 17092004 - RADİKAL

6- VAKİTistihbarat servisi 11012006

7-16012005 vakit

8- 18Mart2000 Akit Gazetesi

9- İnter-net Kedim ve Bencom sitesi

10- İnter-net - site HafifOrg

11- 07062001 Akit gazetesi

12-31012006 Vatan Gazetesi

13- Emanet ve Ehliyet- c:1 sayfa:572

14- İGazali -İHYA - cilt:4 sayfa:663

15- Ersin Nazif GÜRDOĞAN- 07051996 Yeni şafak

16- Nurettin DUMAN- 23022002 vakit

17 –DoçDrYaşar NURİ ÖZTÜRK – İslami Kavramlar ansiklopedisiC:1 S:190 İst1991

18- Nazif GÜRDOĞAN- 05032001 Yeni

19- İlhan BARDAKÇI - 06051995 Zaman

21- Mehmet SEVİM-PTT Dergisi-Temmuz 1998- sayı:68 sayfa:9(GenelMd yayını)

22- Hasan KARAKAYA- 10032001 Vakit

23- 14022003 vakit

24- 11022003 vakit

25 – Münir DERMAN—Allah Dostu Der ki C:2 sh130

26- 20122003 vakit

27- HAC RİSALESİ- Mustafa İSLAMOĞLU-sh63,64

28- Gerçek Hayat-06022004-sayı:172 sh17

29-30122006-Milliyet

30- İbni MAce - c:2 sh1045 Hadis nu:3127 çağrı yayınlarıist

Kurbanın önemi





Sual: Kurban kesmenin önemi nedir?

CEVAP

Kurban nisâbına mâlik olan kimsenin kurban kesmesi vâcibdir Zarûretsiz kurban kesmemek günâh olurKurban kesmesi vâcib iken, içindekilerin kurban kesmediği ev, inliyerek, sâhibine bedduâ edip, “Kurban kesmediğin gibi Cenâb-ı Allah sana iyilik yapmayı nasîb etmesin!” der O ev, o yıl belâlara düçâr kalır Kurban kesenin evi ise, memnun olur, sâhibine hayır duâ eder Bu bakımdan kurban kesmeyi bir nimet bilmelidir! Kurban kesen, kendini cehennemden azat etmiş olur

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

(Cimrilerin en kötüsü kurban kesmiyendir) [SEbediyye]

(Hâli vakti yerinde olup da kurban kesmiyen, namaz kıldığımız yere gelmesin!) [Hâkim]

(Kurbanın postunun her kılına ve her parçasına bir sevâb vardır) [Hâkim]

(Kurbanlarınız, semiz olsun Onlar, Sırâtta bineklerinizdir) [Zâd-ül mukvîn]

(Kurbanın derisindeki her tüy sayısınca size sevâb vardır Kanının her damlası kadar mükâfat vardır O sizin mîzânınıza konacaktır Müjdeler olsun!) [İbni Mâce]

(Kurbanlarınızı gönül hoşluğu ile kesin! Çünkü hiç bir müslüman yoktur ki, kurbanını kıbleye döndürüp kessin de, bunun kanı, boynuzu, yünü, her şeyi kıyâmette kendi mîzânına konan sevâbı olmasın!) [Deylemî]

(Sevâb umarak kurban kesen, Cehennemden korunur) [Taberânî]

(Kurban bayramında yapılan amellerden Allahü teâlâ katında kurban kesmekten daha kıymetlisi yoktur Daha kanı yere düşmeden Allahü teâlâ , onu muhâfaza eder Onunla nefsinizi tezkiye edin, onu seve seve kesin!) [Tirmizî]

(Kurbanların en hayırlısı boynuzlu koçtur) [İbni Mâce]

(Akrâba ziyâreti hâriç, kurban bayramında, kurban kesmekten daha iyi amel yapılamaz) [Taberânî]

(Yâ Fâtıma, kurbanının yanına git! Kesilirken orada bulun! Yere akacak ilk kan damlası ile, geçmiş günâhların affedilir) [İbni Hibbân]

(Kesilen kurban, Kıyâmette, etiyle, kanıyla 70 kat büyüyerek mîzâna konur) [İsfehânî]

İslâmî hayatin icinde kurban

İslam kendi sistemini kendisi kurmustur Kalkinmasi Islam'in kendi kaideleriyle her zaman mumkundur Yeter ki Musluman sistemini iyi kullansin, dinî vazifelerini yerine getirmesini iyi bilsin

Nitekim Islam'in kendini ayakta tutacak unsurlarindan biri zekat ise digeri de kurbandir! Musluman zekatiyla, fitresiyle, sadakasiyla, kurbaniyla muhtac mensuplarinin ihtiyaclarini karsilar, dertlerine derman olur Bu anlayis icinde baktigimizda goruruz ki, kurban, durumu musait olanlara vacip bir mukellefiyettir Musluman bu mukellefiyetini bizzat kendisi icra edebilecegi gibi, yavrularimizi yetistirmeyi gaye edinmis hizmet yerlerine, ogrenci barinaklarina, diger ihtiyac sahibi yerlere vermekle de yerine getirmis olur Hatta, ihtiyac sahibi genclerimizi yetistirmekle mesgul olan yurtlara, okullara verilecek kurbanin degeri, bizzat evinde kestiginden de ileride olabilir

Cunku hibe edilen kurbanda sadece kurban kesmekten ibaret bir mukellefiyet soz konusu olmaz, binlerce ihtiyac sahibi ogrencinin derdine derman olunmus, ilme hizmet edilmis, neslimizin yetismesine de destek verilmis olunur Bu bakimdan hibe edilen kurbanlarin sevap ve hizmet degeri cok daha farkli boyutlara tasinmis sayilir Kaldi ki boylesi yerlerde kurbanin sadece eti degil, derisi de tam degerlendirilmekte, hatta bagirsaklari ve diger sakatati da topluca hedefini bulmakta, atilmayip ihtiyaclari karsilar halde degerlendirilmektedir

Bu bakimdan ogrencilerle mesgul olan ilim yuvalarina, vakif yurtlarina, kurslara verilen kurbanlarin butunuyle degerlendirildigini, tam hedefini buldugunu dusunmek mumkundur

Yeter ki kurbaninizi kesmek uzere vekil ettiginiz kimseye vekalet verin ve:

- Kurbanima ait sorumluluk haklarimi sana devrediyorum, munasip olan yerlere yetistirin! deyin

Boylece size vekil olan kimse kurbaninizi ya bizzat keser, yahut da en uygun kesen birine vekalet vermek suretiyle kestirir, etini, derisini, butun sakatatini munasip yerlerde kullanma yetkisini de almis bulunur Akliniza bir suphe ve tereddutun gelmesine gerek kalmaz Bu hibe, yakinda bir yer olabilecegi gibi uzaklarda bir ulke de olabilir Yeter ki verilen yer ihtiyac sahibi olsun Kurban muhtacina verilmis bulunsun

Bilindigi uzere kurban, biz Hanefilere gore zenginlere vaciptir Diger mezheplere gore de kuvvetli sunnettirHer iki halde de kurban, terk edilmeyecek mali ibadetlerimizden biridir Sunnettir diye muhim gormemek cok yanlis olur Cunku sunnetin sahibinin bu konudaki ikazi unutulacak gibi degildir Buyuruyor ki:

- Kim kurban kesecek kadar mali imkana sahip olur da kurbanini (ozursuz) kesmezse bizim namazgahimiza yaklasmasin!

Bu agir ikazdan dolayi Hanefi muctehitleri kurbanin vacip olduguna kani olmuslardir Cunku boylesine agir ikaz, ancak vacip derecesinde bir ibadet icin yapilabilir Nitekim Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de kurbanini Medine'de her sene araliksiz kesmis, hicbir bayramda kurbanini ihmal ettigi gorulmemistir Kendi adina ve ummeti adina kesmis olmasi da gosterir ki, durumu musait olanlar birden fazla kurban kesebilirler Kendi yakinlari adina kesebilecekleri gibi, Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) 'in ve gecmislerinin adina da kesebilirler

Soyle bir sorumuz var Kurbanda ziyaret icin geziye cikiyor, memleketimize gidiyoruz Bu durumda kurban kesmesek olur mu? Seferîlere kurban mukellefiyeti yuklenmedigi dogrudur Ama bu, 'seferiler kurban kesemezler' demek degildir Imkani olanlar, kurbani seferde de olsalar ihmal etmemeli, yardimlasma firsatini kacirmamalidirlar Seferde iseler nafile yerine gecer, sevap alirlar, degillerse vacip olan kurban yerine gecer, borclarindan kurtulurlar Boylece her iki halde de kurban kesen kazanir, kayba maruz kalmazlar

Bir baska muhim nokta : Kurban kesilen yerin kirli birakilmamasidir Tertemiz hale getirilerek terk edilmelidir kurban kesilen mekanlar 'Temizlik imandandir' diyen dinin mensuplari, kesim yerinde tiksinilecek, aleyhte kullanilacak kirli goruntuler birakmamalilar Evet, Islam, mensuplarini ayakta tutacak sistemini kurmus, yokluk ve sIkintidan koruyacak yardimlarini hayata gecirmistir Yeter ki, Musluman bunlari yerli yerinde kullanmasini bilsin, imkanini corak araziye akitmasin Neslinin yetismesine, ihtiyac sahiplerinin gonullerinin kazanilmasina, konu komsu ile de kucaklasmasina vesile kilabilsin

Kurban, her seyimizi Allah ugrunda feda etmektir

Kul, yaratanina yakinligini arz etmek ister Tum davranislarin da O’nun rizasini arar Yakinligini cesitli amellerde gosterir Her varligi sevindiren gercek, Allah ugrunda feda olmaktir Allah yolunda sehit olmayi arzulamak Hakk’a kurban olmaktir Kurban bir sehadettir Hakk’a gonlunu, aklini kurban etmeyenlerin kurbani akibette nedamettir

Evvela nefs-i emmareyi kurban etmeli Sonra digerlerini kurban eylemeli

Kurban insanlik tarihi kadar eskimez bir ibadettir Adem’in ogullariyla baslayan “kurban” Ibrahim Peygamber’in ornekligiyle ve son olarak Hazret-i Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) sunnetiyle bize kadar gelmistir Ilk ornekteki Adem ogullarinda, uc kurban vardir Birincisi Kabil’in kabul olmayan kurbani, digeri Habil’in kabul olan kurbani Sonuncusu ise Habil’in elini kana bulamayi reddederek Kabil tarafindan oldurulmesi ki; Habil icin Hakk’a kurban olustur Kurbani kabul edilme sonucunda kani heder edilen Habil, bizim icin en guzel ornektir Takvali olusunun mukafati Habil’i oldurmekten alikoymus ve hayirli evlat olarak, kurbaniyla Hakk’a vasil olmustur

Âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkanlarin ulasabilecegi bir sevaptir kurban Allah ile araniz nasil, O’na sevdaniz nasil, guveniniz nasil ki; O’ndan kabulunuzu bekliyorsunuz? Siz O’nu ve O’nun haber verdiklerini kabul ediyor musunuz, kullugunuzu acikca ikrar ediyor musunuz? Siz O’nu kabul ediyorsaniz O sizi kabul etmez mi?

Sundugumuz kurbanin kusurlardan uzak olmasindan evvel bizim iman, amel ve ahlaki kusurlardan uzak olmamiz gerekir Neyi sundugumuzdan once hangi iman ve niyetle sundugumuza dikkat etmeliyiz Insan oldurebilecek kadar vahsi duygularin barinagi olan insanin, kurbani asla kabul edilmez Kurban yasatmanin, hayat vermenin suurudur

Kurban hayat kazandirir “Ismail’i kurban etmekten sizi muaf tuttuk” (Saffat 37/105) Kurban cok buyuk bir imtihandir Parayla, etle, deriyle olculemeyecek kadar buyuk bir imtihandir Allah’in bizlere ihsan ve ikram ettigi nimetlere sukrun diger bir adidir Rabb’imizi anmanin vesilesidir “Biz gercekten sana Kevser (cok hayirlar) verdik Sen de Rabb’in icin namaz kil ve kurban kes Dogrusu seni kotuleyenlerdir ebter (soyu kesIk) (Kevser Sûresi 1-3)

Kurban, hayatimizi Hakk’a adadigimizin semboludur

Kurbanin hac ibadetiyle ayni zamanda ifa edilmesi ayri bir anlam kazandirmalidir suurumuza ve ruhumuza Allah’in adini anarak kurban etmek emredilmistir Allah ismini anmak sadece harfleri soylemek degildir Allah’i unutanlar gibi olmamak lazim dunyamizda Kurbanin makbuliyeti sirkten kacinmakla mumkundur Kurban haramlari, yasaklari ozellikle yalan sozden kacinmayi gerektirir Kurban seairdir Seaire tazim kalbin takvasidir (Hac sûresi, 32)

Kalbin takvasi bedenin Islam’a teslimiyetinin manasidir Yakinlik once kalpte baslamalidir

Selim kalplilerin kurbani ve hayati makûldur Kurbandaki tekbirleri ruhumuza ve hayatimiza hissettirmeliyiz ki hamdi gerceklestirmis olalim Kurban, hayatimizi Hakk’a adadigimizin semboludur

“De ki: Benim namazim da, her turlu ibadetlerim de, hayatim ve olumum de, Rabbul Âlemin olan Allah’a aittir Esi ortagi yoktur O’nun Bana verilen emir budur O’na ilk teslim olan da benim (En’am Sûresi 162, 163)

Emanet edilen her ne sey varsa, kurban suuruyla Hakk’a teslim edilmelidir Imran’in hanimi, “Ya Rabbi, karnimda tasidigim cocugumu Sana adadim, her turlu bagdan âzâde olarak senin yoluna hizmet edecektir Adagimi lutfen kabul buyur Suphesiz sen isiten ve bilensin (Âli Imran Sûresi, 35)

Bu samimi adayis Meryem’i ve Hazret-i Isa (aleyhisselam)’i kazandirmistir Bizim kurban ve adaklarimiz da bizlere guzel bir gelecek sunmalidir Her neye ki sahibiz, onu Hakk’a yakinlasmaya vesile bilmeliyiz Ahiret yurdumuzu kazanabilecegimiz bir nimet olarak gormeliyiz

“Allah muttakilerin kurbanini kabul eder” (Maide Suresi,27)

Kurbanin kabulu fesattan kacinmaktan gecer

Kurban kesmeden evvel saglam bir tevbe ve istikamet uzere olmaliyiz ki vaat olunan mukafata kavusalim Takvamizi bozup zedeleyecek fikir ve davranislardan siddetle kacalim ki, Hakk’in makbul kulu olalim

Ancak zulme, kitale, haksizliga uzanmayan ellerin takdim ettikleri kabul olunur Kurbanin kabulu fesat ve kan dokmekten kacinmaktan gecer Oldurulmek pahasina olmektir Karsindakinin daima iyiligini istemektir Hakk’a teslim olmazsa gunah ve azap ile uyarmalidir

Kendimize soralim, bizler kurbani kabul edilen insan gibi mi dusunuyoruz? Takvali ellerimizle kurban sunarken, kan dokmekten ne pahasina olursa olsun kaciniyor muyuz?

Kurban sevgisi, iman sevgisindendir Kurbanliga imrenmek imanin zinetidir


Kurbanla nefsimizi kurban ediyor muyuz?

Kurban, bizi Hazret-i Ibrahim (aleyhisselam)’in itaatine, Hazret-i Ismail (aleyhisselam)’in teslimiyetine yonlendirerek sIkinti ve imtihanlara karsi Rabbimize kurban olma ve Rabbimize dost olarak sIkintilarimiza cozum bulma yollarini gosterir

Kurban, Allah’la kurbiyet kurmaktir Kurbiyet Allah’la yakinlik kurma, Rabb’e yakinlikla istikamet ve huzur bulma makamina kavusmadir Zaten kurban kesmenin temel amaci, Allah’in rizasini kazanarak O’na yaklasmaktir Baska bir deyisle kurban, bizi Hazret-i Ibrahim (aleyhisselam)’in itaatine, Hazret-i Ismail (aleyhisselam)’in teslimiyetine yonlendirerek hayatin sIkinti ve imtihanlarina karsi Rabbimize kurban olma ve Rabbimize dost olarak sIkintilarimiza cozum bulma yollarini gosterir Rabbimiz, “Kurban etleri ve kanlari degil, sadece takvaniz Allah’in katina ulasir” (Hacc 22/37) diye buyurarak kurban ibadetinde temel ilkenin et kesmek ya da kan akitmak olmadigini, esas maksadin takvaya ulasmak oldugunu bize bildirmektedir Cunku ancak takva ile insan, Rabbinin yasaklarindan sakinma hassasiyeti kazanma arzusu ile dirildigi gibi Rabbi’nin sevdigi islere de yakinlik duyabilir

Takva, Rabbi’nin haramlarindan kacma hususunda kulun Rabb’ine siginmasi, O’nun yasaklarindan sakinmasi, O’nun himayesi altina girmesidir Yavru kuslarin anne kusun merhamet kanadinin altina siginmasi gibi biz de haramlara, yasaklara ve nefsimizin kotu duygu, dusunce ve arzularina karsi Rabbimizin merhametine siginiriz Boylece olumsuz duygu, dusunce ve arzularimizi Allah yolunda ve Allah icin kurban ettikce Rabbimizin merhamet ve sevgi iklimi icerisinde huzur duyariz

Ibn Arabi ve Mevlânâ’ya gore en buyuk kurban nefistir, esas mesele olumsuz fikir ve fiilleri Allah yolunda ve Allah icin kurban etmektir Cuneyd-i Bagdadi ayni manada: “Mina’da kurban kesen bir mu’min, eger nefsinin butun arzularini bogazlamazsa kurban kesmis olmaz” buyurur Mevlânâ ise namazda “Allah-u Ekber” -Allah en buyuktur- diyerek getirdigimiz tekbirlerin nefsimizin kurbanini Allah yolunda kesme tekbirleri oldugunu ifade eder Nefsimizin kurbanini kesme, ancak olumsuz her fiil ve durumu muhasebe ve murakabe surecinden gecirerek Allah yolunda ve Allah icin etkisiz hale getirmekle mumkun olabilir Muhasebe, Rabbimiz bizi hesaba cekmeden once kendi nefsimizi hesaba cekerek olumsuzluklarin izlerini silmektir Murakebe ise Rabbimizin her an kalbimizi gormekte oldugunun bilincinde onu kibir, gurur, kiskanclik, haset ve ofke vs ruzgârlarindan korumaktir

Kurban, Islam’in semboludur

Cenâb-i Hakk, Kevser Sûresi’nde, “Rabb’in icin namaz kil ve kurban kes” buyuruyor Bu âyet-i kerimedeki “namaz”dan maksat bayram namazi, “kesmek”ten kasit da, kurban kesme gunlerinde kesilen hayvanlardir Baska bir âyet-i kerimede ise, kurbanlik develerden soyle bahsedilir: “Kurbanlik develeri de size, Allah’in seâirinden kildik” (Hac, 36) “Seâir”in mânâsi, Allah’in dininin alâmeti, isâreti olan hususlardir Pek cok sey alâmetleri ve isâretleri ile taninir; bunlar hic terk edilebilir mi? Hâl boyle olunca yapilacak is; kurbani kesmemek icin bahaneler aramak yerine, kesebilmek icin careler aramak olmalidir Kurban vecîbesinin yerine getirilmesi; hak yolundaki fedâkârligin bir nisânesi, Allah Teâlâ’nin verdigi nimetlere karsi kulun bir sukrânesidir Ayrica gunahlarin bagislanmasini dilemektir Bunlarin neticesi olarak da sevâba nâil olmak ve birtakim belâlardan korunmaktir


Kurban teslimiyettir

Ibadetler, Rabbimizin emri oldugu icin yapilir Allah (celle celâluhu) emir verir, biz de kullari olarak bunu yapariz Fakat âmir olan Cenab-i Hak, ayni zamanda hakîmdir Yani emrettigi her seyde hikmet de vardir Allah’in emri ile yaptigimiz kurban ibadetinin de bildigimiz bilemedigimiz sayisiz hikmetleri vardir Simdi onlardan bazilarini hatirlayalim

Kurban, kulun Rabbine teslimiyetini ifade eder Bu teslimiyet, Hazret-i Ibrahim ve Ismail ile zirveleserek sembollesmistir Hazret-i Ibrahim oglunu, kurban etmek uzere simdiki Harem-i Serif’in bulundugu yere getirdigi an ne kadar mutevekkildir! Bu sabir ve teslimiyet insani, Mekke’ye oldukca yakin bir yer olan ve asirlar sonra Nebiler Serveri’nin (sallallahu aleyhi ve sellem) Medinelilerden el sIkip biat alacagi “Akabe” mevkiinde oglunu kurban etmek icin yatirirken, icinde sorumlulugunu yerine getirmeye ciddi bir niyet ve kararlilik vardi Oglu da tam bir peygamber ogluna yakisan teslimiyet icinde, “Ey babacigim! Sana emrolunani yerine getir” (Sâffât, 37/102) demekteydi Zaten, Kur’an’da Hazret-i Ibrahim’in karakterini takip ettigimiz hemen her yerde, bu engin teslimiyet ve tevekkulunu goruruz Oyle ki, onda ne sabirsiz bir tavir, ne de hesabi ve muhasebesi yapilmamis bir davranis gorulebilir

Hadisenin devamini Kur’ân su ifadelerle anlatir:

“Her ikisi de Allah’in emrine teslim olup, Ibrâhim oglunu sakagi uzere yere yatirip, Biz de ona: “Ibrâhim! Ruyanin geregini yerine getirdin (onu kurban etmekten seni muaf tuttuk)” deyince (onlari buyuk bir sevinc kapladi) Biz iyileri iste boyle odullendiririz! Bu, gercekten pek buyuk bir imtihandi Ogluna bedel ona buyuk bir kurbanlik verdik Sonraki nesiller icinde ona da iyi bir nam biraktik; ki o da, butun milletler tarafindan soyle denilmesidir: “Selam olsun Ibrâhim’e!” Biz iyileri iste boyle odullendiririz!” (Saffat, 37/103-110)

Iste bizler de muminler olarak bu onemli hadisenin anisini Rabbimize teslimiyetimizin bir ifadesi olarak kestigimiz kurbanlarimizla her sene tazeliyoruz


Kurban ve Ibrahimî kulluk

Biz tekbirlerle kurbanlarimizi keserken Mina, hacilarimizi agirliyor olacak “Arafat vakfesi” ile gunahlarindan arinmis, “Muzdelife” ve “Mes’ari’l Harâm” da zevk ettikleri duygularla doyduktan sonra, teslimiyetin Hazret-i Halilurrahman boyutunu canlandirmaya namzet olmus, degisIk renk ve irklardan milyonlarca insan ayni duygu ile tekbir getirerek Mina’ya akacak Hacca gidememis muminler, tekbirleriyle semayi cinlatip, huccâcin, dar mekanda canlandirdigi manayi dunya olcegine tasiyacaklar Ve gokkubbe, kucagini, “Insanlar icinde hacci ilan et Gerek yaya olarak gerek yorgun develer uzerinde vadiler asarak sana gelsinler” emr-i subhanîsine, hacilarin verdigi “lebbeyk allahumme lebbeyk” cevabiyla doldurarak, Ibrahimî kullarin cagrisinin, aradan binlerce yil dahi gecse tesirini kaybetmeyecegine, kainat capinda, bir kere daha sahitlik edecek Nefsimize, “Sakin terk-i edepten” diyerek Hazret-i Ibrahim Efendimiz’in ihlas, tevekkul ve teslimiyet sahikasi hayatinin “Mina”daki tezahurunu seyre calisacagiz Halilurrahman’in Rabbi’nden niyazimiz, atesin vucudunu yaladigi esnada, “Allah bize yeter O ne guzel vekildir” burcunda hayatini surduren dostlari arasina bizleri de almasidir Hazret-i Ibrahim imtihani basariyla vermistir


Kurban yardimlasmadir

Toplumdaki sosyal dayanismanin temin ve devami, tabakalar arasinda ucurumlarin meydana gelmemesine ve kitleler arasinda kavgayi korukleyecek bosluklarin birakilmamasina baglidir

Yani zenginle fakirin arasindaki bag ve irtibat kopmamalidir ki, o toplumda karisIklik ve huzursuzluk meydana gelmesin Toplumdaki sosyal tabakalar arasinda bu irtibati temin eden en onemli dinamik, her turlu yardimlasma prensipleridir Bu yardimlasmalardan birisi de hic suphesiz kurban ibadetidir Yil boyunca evine et alamayan pek cok insan vardir Kurban kesen kimse, kurbanini ihtiyac sahibi kisiyle paylasarak onun da et ihtiyacinin giderilmesine vesile olur Iste bu manada kurban; toplumda kardeslik, yardimlasma, fedakârlik ve dayanisma ruhunu mayalar ve gelistirir Bu sekilde fakir de kendisinin zenginler tarafindan gozetildiginin farkina varir ve Rabbine sukurle iki buklum olur


Kurban, sahibini ahirette karsilar

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdular ki: “Hicbir kul, kurban gunu, Allah indinde kan akitmaktan daha sevimli bir is yapamaz Zira, kesilen hayvan, kiyamet gunu boynuzlariyla, killariyla, tirnaklariyla gelecektir Hayvanin kani yere dusmezden once Allah indinde yuce bir mevkiye ulasir Oyle ise, onu gonul hoslugu ile ifa edin” (Tirmizi, Edahi 1)


Kurban her yonuyle rahmettir

Kurban kesmek, hem kesilen hayvan icin rahmettir, hem de insanlar icin rahmettir Cunku Yuce Yaratici, cayirin eliyle hayvanlara ot, inegin eliyle insanlara sut, agacin eliyle meyve, arinin eliyle bal, topragin eliyle turlu turlu urunler gonderdigi gibi, kurban kestirerek varlikli insanlarin eliyle de, ete hasret insanlara et ulastirmaktadir Ayni zamanda kurbanlik hayvanlardan bir kismi kurban edilip insanin midesine gitmekle hayvanliktan kurtulup insanlik mertebesine cikmakta, ebedîyen cennete layik bir keyfiyet kazanmakta, bir kismi da Allah yolunda kurban edilmelerine mukâfat olarak ahirette “Burak” olma serefine nail olmakta, sahiplerini sirat koprusunde tasima gorevi ile onurlandirilmaktadir “Kurbanlarinizi neseli ve kuvvetli hayvanlardan kesin Cunku onlar sirat koprusunde sizin binitleriniz olacaktir” (Es-Sâbûnî, Muhammed Ali, Muhtasar Tefsiru îbn-i Kesîr, c l, s 545) hadîs-i serifi de buna isaret etmektedir Bu olay kurbanlik hayvanlar icin bir rahmet, bir saadet ve bir seref degil midir?

Evet distan bakinca bir can oluyor ama onlarca can diriliyor Bir bugdayi feda ediyor, topraga gomuyor, curumesine goz yumuyorsunuz; ama icinde yuz dane bulunan bir basak elde ediyorsunuz Bir bugday gidiyor ama on, yuz bugday geliyor Bu bir rahmet, saadet ve seref degil midir?

Musluman medeni bir insandir, kurbana eziyet etmek gibi bir vahsete tenezzul etmez Cunku o, Hazret-i Peygamber’in (sallallahu aleyhi ve sellem), “Kurbaninizi guzel kesin, bicaklarinizi iyice keskinlestirin ki kurbaniniz rahat etsin, aci cekmesin” sozunu kulagina kupe etmis insandir Birakin kurbani, Musluman, haksiz ve gereksiz yere bir agaci bile kesmez, bir gulu hatta bir otu bile koparmaz Cunku o her seyin Allah’i zikirle mesgul oldugunu bilir Bununla beraber Allah’in emrinin oldugu yerde de boynu kildan incedir Malim degil, canini ve evladini, Ismail’ini bile fedadan cekinmez Allah’in dostu Hazret-i Ibrahim Peygamber (aleyhisselam) boyle yapmadi mi?

Kurbanda toplumla kucaklasma ornekleri!

Allah Resulu buyuruyor ki:

“Allah verdigi nimetin eserini kulunun uzerinde gormek ister!"

Oyle ise, Rabbimiz size kurban alacak kadar nimet vermisse, bu nimetin eserini sizde bayram gunu gormeyi ister Artik siz bu nimetin eserini gosterir misiniz, gostermez misiniz o sizi ilgilendirir

Soyle de dusunebilirsiniz; “Uzerimde kurban kesecek kadar maddi imkanim var Kurbanimi keserek bu nimetin eserini gostermeliyim!” veya;

"Simdilik kurban kesmeyi gerektirecek maddi imkanim yok Insaallah ileride o da olur, bu mutlulugu Rabbim bana da nasip eder"

Her iki yorum da mumkundur

Simdi gelelim, kurban kesen kardeslerimizin kurban eti dagitiminda gosterecekleri titizlige Kurban, sadece aile ve cocuklarina et ziyafetinden ibaret olsaydi, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) et dagitimi konusunda arz edecegimiz boyle bir titizlik gostermeyecekti Bakin, kurbanda ihtiyac sahiplerine dagitilan et ile evde birakilan et icin Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) nasil bir yorum yapmis, ne turlu bir degerlendirmede bulunmustur Lutfen dikkat buyurun su olaya

Efendimiz hanimi Aise validemize soruyor:

“Kurban etinin ne kadarini dagittiniz?”

“Hepsini de dagittik, bir buttan baska bize hicbir sey kalmadi!

Bu haberi tebessumle dinleyen Efendimiz' (sallallahu aleyhi ve sellem)’in cevabi:

“Desene Aise, bir buttan baska hepsi de bize kaldi!

Evet, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), dagitilan etin tumunun de aslinda kendilerine kalmis sayilacagini, ahirette yanlarinda bulunacagini hatirlatarak: "Desene Aise, bir buttan baska hepsi de bize kaldi!" aciklamasinda bulunuyor

Demek ki kurban etinin dagitilani, sevap defterine yazildigindan mahserde verenin yaninda kaliyor Dagitilmayani ise, burada tuketildiginden amel defterinde gorunmuyor, mahserde de yaninda bulunmuyor Bundan da anlasiliyor ki, kurban etinin ne kadari cevreye dagitilir, ihtiyaclilara ulastirilirsa o kadar hayirli ve makbul olur Cunku ahirette, verdikleri bulunacaktir yaninda Vermedikleri elbette kalacaktir burada

Bu anlayistan hareketle denebilir ki, bir kurbanin parasini verip de ihtiyac sahibi ogrencilere tumuyle bagislayanlar, kurbanin tumunu de kendi yanlarina almis sayilabilirler Cunku etiyle derisiyle tumunu de veriyor, hicbir seyini almiyor, hepsini de ahirette yanina almis bulunuyor

Iste bu olay, kurbanin hibesi ve etinin dagitimi konusunda muhtesem bir ornektir bizlere

Kurbanda bir muhtesem ornek de soyle cereyan eder :

Bayram namazindan sonra erkenden hazirlanan kurban eti onune surulen Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) ilk sorusu su olur:

-Komsularimiz da su anda kurban eti yemeye basladilar mi?

-Hayir derler, biz acele ederek kimse yemeden size ikram etmek istedik

Tereddutsuz cevabi soyle olur:

-Goturun bu eti, komsularimizin bacasindan et pisirdiklerini gosteren duman tutunceye kadar bekleyin, onlarla birlikte yemeliyim kurban etini Komsularinin yemedigini yiyen, giymedigini giyenlerden olmak istemem!

Komsularimizla birlikte yasayacagimiz mutlu bayramlar dilegimle

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.