Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arınma, ayı, ayında, güzellikleri, ile, oruç, ramazan, yardımlaşma

Ramazan Ayı İle Arınma - Ramazan Ayında Yardımlaşma - Oruç Ve Güzellikleri

Eski 07-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ramazan Ayı İle Arınma - Ramazan Ayında Yardımlaşma - Oruç Ve Güzellikleri






Ramazan ayı ile arınma - Ramazan ayında yardımlaşma - Oruç ve güzellikleri
Ramazan ayı ile arınma - Ramazan ayında yardımlaşma - Oruç ve güzellikleri - Oruç ve manevi boyutu



Oruç ve denge Oruç ve mizan Oruç ve teenni Oruç ve ölçülü olmak Oruç ve dünyanın dengesi Oruç ve ötekiler


Orucun sayısız faydalarından, Ramazan ayının sayısız bereketlerinden ve orucun farz oluşunun pek çok hikmetlerinden bahsedilebilir


Ben burada sadece bir tanesine vurgu yapmak istiyorum: Denge


Ramazan/oruç insan ve toplum hayatında olması gereken dengenin kurulmasına yardımcı olabilecek ciddi bir güçtür, uygun bir zaman dilimidir


Oruçla bütün bunların, hayatın dengesinin ne alakası var denilebilir?


Fiziksel bir dengeden bahsediyorsak, doğru; bunlar arasında bir bağ yok gibi görünüyor


Ama beşeri bir dengeden, toplumsal bir nizamdan, ölçülü olmaktan, ağırbaşlılıktan söz edersek; oruçla bu denge arasında önemli bir ilginin olduğunu görürüz


Akıl ile hisler, ruh ile beden, iç âlem ile dış yapı, bedenin ihtiyaçları ile iştahlar (şehvetler), kazanma ile harcama, ihtiyaçlar ile hırslar arasında bir dengeden söz ediyorsak; oruçla ilgisi var


Kur’an şöyle diyor:


“Allah göğü yükseltti ve mizanı (dengeyi) koydu Sakın dengeyi bozmayın” (Rahman, 55/7-8)


Yüce Yaratıcı kâinata; yani yere ve göklere, bütün cansızlar âlemine, hayvanlara ve bitkilere fiziksel ve kozmik anlamda muazzam bir denge yerleştirdi Nizam ve düzen var etti Her canlı veya cansız varlık bu düzen içerisinde hayatını sürdürüyor


Daha doğrusu görevini yerine getiriyor Çünkü her yaratığın bir görevi vardır


İnsan, bu dengeyi, bu düzeni kainatın her parçasında görebilir Denizlerde, dağlarda, gökyüzünde, gezegenlerde ve yıldızlarda, canlıların hayatında… En dakik hesaplara dayalı bu denge, insan aklını altüst edecek kadar muazzamdır Hayatın devamı ve insanın yaşayabilmesi için buna ihtiyaç vardır Yaratan da zaten böyle takdir etti, devamını böyle sağlıyor


Aynı dengenin müstesna bir örneğini de insan bünyesinde de görmekteyiz En mükemmel bir şekilde yaratılan insan da denge üzere bina edilmiştir


“Ve şu emin beldeye yemin olsun ki, Biz insanı en güzel biçimde yarattık” (Tin, 95/3-4)


Vücut azaları arasında hem biçim olarak hem de fonksiyon olarak olağanüstü bir denge vardır Aynı dengeyi akıl-ruh-yürek, beden gücü ile kabiliyetler arasında da görüyoruz


Kur’an’da bu dengeye dikkat çekilmesinin bir sebebi Allah’ın yüce Kudretine işaret edilmesi ise, ikinci bir sebebi de insanı “dengeli davranma”ya davettir


Sanki şöyle deniliyor: “Ey insan, görüyorsun ki kâinatın ve insanın ontolojik yapısında bir tenakuz, çatlak, karmaşa, eksiklik yok Her bir uzvun diğerine mütenasip ve dengeli bir şekilde yaratıldı (İnfitar, 82/7) Kâinattaki hayat bu denge sayesinde devam edip gidiyor Sen de hayatının dosdoğru bir istikamette devam etmesini istiyorsan yaşantının her alanında dengeye dikkat et


Zira insan ve toplum hayatında olması gereken dengeyi koruyanlar; istikamet, güzellik, mutluluk, bereket üzere ve zararsız yaşarlar


Böyleleri aynı zamanda toplum hayatının dengesine de yardımcı olurlar


İnsan ve toplum bünyesindeki dengenin bozulmasına Kur’an ‘fesat’ diyor (bak Bakara, 2/205 Maide, 5/33, 64 Rûm, 30/41 Fecr, 89/12)


Fesat; bozulma (tefessüh), kokuşma, orta yoldan ayrılma anlamlarına gelir Bu bir manada dengesizlik, nizam/düzen dışılıktır


Müfsit; bozan, bozgunculuk yapan, ifsat eden demektir


Fesadın karşıtı sulh veya salah’tır Sulh veya salah; iyi olma, düzelme, iyiliğe aracı olma anlamlarına gelir Bunun çoğulu maslahattır Maslahat, iyi olan halleri, düzelmeyi, faydalı olan şeyi ifade etmektedir


Fesat, hem Allah’ın hakkını ihlâl etmek, hem kulların hakkına tecavüz etmektir Allah’ın tayin ettiği sınırları aşmak anlamına gelen günahları işleyen bir kimsenin bedeninde ve hayatında fesat var demektir Söz gelimi, uyuşturucu kullanmak Allah’ın bir yasağını çiğnemektir Uyuşturucu kullananların ruh ve beden sağlıklarının yerinde oladuğunu kimse iddia edemez


İşte bu durum o kimse ve o kimsenin içinde yaşadığı toplum için bir fesattır


Fesat, insan bünyesindeki dengeyi bozar, hayatı hedefinden saptırır Zararı giderek kişiden topluma yayılır Toplumu anlaşmazlığa, kargaşaya, kavgaya, savaşa; dolaysıyla çürümeye sürükler


Onun için Yüce Yaratıcı insanlara; “Sakın dengeyi bozmayın” (Rahman, 55/8), ya da “Islah olduktan sonra yeryüzünü ifsat etmeyin” (A’raf, 7/56, 85) diye buyurur


Islah; yani düzelme, nizam ve intizam, denge ve adalet ancak ilâhî ölçülere uymakla gerçekleşir Âyetteki “Islah olduktan sonra” ifadesini böyle de anlamak mümkün Yani her türlü dengeyi/adaleti O’nun koyduğu ölçülerle/hükümlerle kurun, dengeyi felakete çevirecek işler yapmayın


Kur’an müslümanlara “vasat ümmet” olarak tarif ediyor (Bakara, 2/143) “Orta ümmet” diye çevirilen bu sıfat, aynı zamanda müslümanların dengeli ve âdil olmaları gerektiğini de ifade eder (Tefhimu’l-Kur’an, 1/123 Fi Zılal, 1/131 Hayat Kitabı Kur’an, 1/54)


İlâhî ölçülerden yüz çevirenlerin tarihten beri kendilerini ve toplumları nasıl ifsat ettiklerini, insanlara daha bu dünyada iken cehennemi yaşattıklarını biliyoruz


Bu gibi adamların hayatı kendilerine nasıl zehir ettiklerini, çevrelerine ne gibi zararlar verdiklerini, çevremize bakarak anlayabiliriz


Bundan dolayı rahatlılka diyebiliriz ki; müslümanlar için iyi ki Ramazan ayı ve oruç var


Ramazan ayı müslümanlar için bir açıdan denge ayıdır Dengeli olmayı öğrenme ayıdır Bu ay müslümanın kendi bünyesinde dengeyi yeniden kurmasına yardımcı olurken, bunu topluma da taşımasını sağlar Denge üzere yaşayan insanların çoğunlukta olduğu toplumda da düzen, huzur ve güven olur


Dengesiz adamlardan meydan gelen bir cemiyette dengeden, haktan hukuktan bahsedilir mi? Halk arasında yanlış iş yapanlar kakkında ‘dengesiz adam’ denilmesi boşuna değildir


Sahih mi zayıf mı olduğunu tesbit edemediğim Peygambere nisbet edilen bir rivâyetten bahsetmek istiyorum Rivâyetin sahih olup olmaması bir yana, güzel ve doğru bir mesaj veriyor Şöyle deniliyor:


“Dünyanın dengesi şu dört şeyle mümkün olur:


*Alimlerin ilmi,


*yöneticilerin adaleti,


*zenginlerin cömertliği ve


*fakirlerin duasıyla


Alimlerin ilmi olmasa cahiller helâk olur Zenginlerin cömertliği olmasa fakirler helâk olur Fakirlerin duası olmasa zenginler helâk olur Yöneticilerin adaleti olmazsa bazı insanlar diğerlerini, tıpkı kurdun koyunu yediği gibi yerler” (nak Dürretü’l Vaizîn, sayfa 29 Osman ibnu Hasan, İstanbul 1313)


Bu dört şey toplum binasında denge sütunu gibidirler Dört ana unsur, dört ana temel Bunlar aynı zamanda kişilerin ve toplumların muhtaç olduğu ana değerlerdir Bu değerler insanı ve toplumu ihya ve ıslah eder Bunlardan mahrum kalanların bir yanı eksik demektir


Dikkat edilirse bunların her birinin bir yönüyle Ramazan ve oruçla ilgisi olduğu görülecektir


* Alimlerin ilmi: Alimler olmazsa meydan cahillere kalır Toplumun işi cahillere kaldığı zaman, felâketler katlanarak gelir Buradaki cahilin okumamış anlamda kullanılmadığına dikkat edelim Vurgu; okuduğu halde nereden nasıl yapacağını bilmeyenleredir Cahil, nâdân kimsedir Yani olgun ve âdil davranıştan yoksun, kaba ve çıkarcı tiptir


Düşünün ki insanların işi bu gibilere kaldı… O toplumun hali ne olur? İşini ve yönetimini cahillete emanet edenlere eyvahlar olsun Bunlar kendi huzurlarını kendi elleriyle berbat ederler


* Yöneticilerin adaleti: Din diliyle ‘ulu’l-emr’ veya ‘veliyyü’l-emr’ Yani işin kendisine emanet edildiği ehil ve emin kişiler “Ehil ve emin kişi” Ne güzel Hem o işin ehli olacak, hem de emin olacak Yani âdil ve güvenilir Aynı zamanda akıllı ve becerikli


Kendisine bir iş ve sorumluluk yüklenen herkes yöneticidir Yöneticiler adaletle iş yaparlarsa denge sağlanır Adaletsizlik güvensizliği, kaosu ve umutsuzluğu doğurur Adaletin olmadığı yerde insanlar haklarını kendi elleriyle almaya kalkışırlar Bu da intikam duygularını artırır, kan davalarını doğurur, mafya ve çeteleşmeye sebep olur Zayıflar haklarını alamazlar, haksızlıklar artar


Toplumu ayakta tutan en önemli denge adalettir dense yanlış olmaz


Ramazan müslümana âdil olma şuuru, adaletle davranma ahlâkı kazandırır Çünkü bunların temelinde yatan şuur takvadır Yani Allah korkusudur, Allah’a karşı sorumluluk bilincidir Bu korku olmazsa, bu sorumluluk bilinci olmazsa insan ne kadar âdil olabilir ki ?


Ramazan takva bilincinin artırıldığı bir zamandır


* Zenginlerin cömertliği : İmkanı olanlar; ellerinde olanı ötekilerle paylaşırlarsa, yani infak ederlerse; geçinme ve dünyalıkları paylaşma konusundaki denge sağlanabilir


Cimri zenginlerin çok olduğu bir belde halkına esef etmek gerekir


Paylaşmak, aynı zamanda ötekini benimsemek ve değer vermektir Çevresinde diğerlerini de hesaba katmak ve onlarla barış köprüsü kurmaktır Başkasına vermeyen, onu yabancı sayar, ondan çekinir, arasına mesafe koyar Mesafe, yabancılaşmayı ve güvensizliği artırır


Ramazan aynı zamanda infakı öğrenme veya infak etme ayıdır Ramazan, paylaşmak, bölüşmek, bilişmek, başkalarının halinden haberdar olmak ayıdır


Ramazan helâlden kazanma, helâle sarfetme şurunun dirildiği aydır Helâlden kazanılmayan malların infak edilmediği, edilemediği bir gerçektir Oruç bu anlayışı kazandırır


Paylaşmasını bilen; paylamayı, dışlamayı, tepeden bakmayı unutur Bu da kesimler ve sınıflar, zenginler ve yoksullar, sağlamlar ve özürlüler arasındaki dengeyi korur


* Fakirlerin duası: Dua, Allah’ı yardıma çağırmaktır Allah (cc), her yardım çağrısına cevap verir Ama zayıfların, ezilmişlerin ve haksızlığa uğrayanlarınkini daha fazla


Peygamber (sav) Hicretin 10 yılında Yemen’e vali olarak gönderdiği Muaz b Cebel’e, “… Mazlumun duasından sakın Çünkü onunla Allah arasında perde yoktur…” (Buharî, Cihad, 180) demişti


Ramazanda sevindirilen her fakir, kendisine infak edilen her bir muhtaç, kendisiyle imkanların/iftarların bölüşüldüğü her dost; ikram edilen her bir âdemoğlu, müslüman toplumda denge direğidir


Bunların sayısının çok olması, dengenin güçlü olması manasına gelir


Ramazan duaların arttığı ve çok çok kabul edildiği bir ibadet zamanıdır Kişi kendisine dua edenlerin sayısını bu zamanda daha da artırabilir


Birbirine dua eden insanlardan kurulu bir toplum da fesadın uzağındadır


Ya bir de tersi olursa? Yani birbirine dua eden insanlar değil de, birbirine lânet edenlerden kurulu bir toplum


Birbirinin dostu, kardeşi veya karındaşı değil de ; birbirinin kurdu olanlardam meydan gelen bir toplum


Birbirine yardım etmeye, destek olmaya, açığını kapatmaya değil ; birbirini yemeğe hazır kimselerden kurulu bir toplum ise böylesine bir cemiyet ne denge üzerindedir, ne de huzura sahiptir


Böyle bir toplumda güvenden ve hoşgörüden bahsedilemez


Ramazan, kendini hakkıyla değerlendirenlere, kurt veya başkasına dert olmayı değil; mert olmayı öğreten bir aydır


Oruç, yalnızca kendi çıkarını düşünen egoist bir fert olmayı değil ; Allah’ın vereceği karşılığı umarak cömert olmayı talim eder


Ramazan ayı müslümanlara diğerleri için dua eden, onların iyiliğini isteyen, başkalarına dost olmayı tavsiye eden, başkalarına yüreklerinde yurt olmayı öğretir


Ramazan’ı, inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek değerlendirenler, ondan; beden ve toplum bünyesinde dengeyi korumayı öğrenirler


Hüseyin K Ece


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.