07-28-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
&Quot;Baş Vakt&Quot;E Beş Güzelleme...
"Baş Vakt"e Beş Güzelleme 
Sabah  
Bir gül tazeliğinde selamlamak üzere gün seni Kalbine binlerce şafak dokunuyor gün ışığının değdiği yerde Bir müjde dökülüyor sokakların çehresine Bir taze nefes olup içiyorsun yeni âlemi de Bir yeni bakış olup çerçeveliyorsun kaldırımları, gürültüleri bile
Sözüyle bütün sabahları müjde eyleyen kutlu elçi'nin dudağına değen sözler dudağını bekliyor şimdi Göğün ve yerin nuruna elçilik eden o aydınlık yüz'ün yöneldiği kıble dönüyor yüzüne O ebedî tebessümün hep yeniden hep yeniden doğduğu an öpüyor alnını şimdi
Sana senden de yakın olanın, seni senin seni sevmenden de önce sevenin sonsuz ve sessiz yakınlığı değsin alnına
Şimdi sabah namazı vakti  
Öğle
Bin telaşın yamaçlarında savruluyor saçların Koşturmaların ortasında serin bir rüzgârı özlercesine kıvranıyor kalbin Vaktin zirvesinde uykuların en talihsizi yakışıyor yakana Yoğun işlerin, gereksiz önceliklerin, ertelenmiş düşlerin sonrasında, yakınlıkların en güzelini özlüyor, sılasına uçmak istiyor ruhun
Gelişiyle "ateşlerin söndüren" o Elçi'nin bin umutla koştuğu, sonsuz tebessümle sığındığı o kapının eşiğindesin şimdi Varlığıyla sağır duvarları yıkan, bakışıyla küskünlükleri deviren, duruşuyla uzaklıkları eriten o kutlu elçi'nin durduğu yerde bekleniyorsun şimdi
Ana şefkatinden öte bir şefkatle üzerine titreyen, kederlerinin hepsini kalbinden silip süpüren, korkularının cümlesini sessizliğiyle susturan o elçi'nin durduğu yerde durasın, durulasın şimdi
Şimdi öğle namazı vakti
İkindi
Gölgelerin uzuyor; hatıraların soluyor, güzlerin hepsi alnında birikiyor Eriyor vakit, kayıp gidiyor avuçların bile avuçlarından Tenin çekiliyor dünyanın kıyılarından Ayaklarını sıkı sıkıya bastığın toprak seni de çekiyor isimsiz kalmış, unutulmuş taşların altına Beli bükülüyor mutlulukların Sesi kısılıyor hesapsız sevinçlerin  Dudağı kuruyor sahte ümitlerin  
Asr'ı saadet eyleyenin elinden kanatlanıyor ümit kuşları Vakti, sonsuzluğun avuçlarına akıtan elçi'nin gözlerinden uçuyor hüznün baygın kelebekleri Dünyayı, ebediyetin tarlası eyleyip terk edilmiş tohumları uyandıran elçi'nin yüzünden geçiyor sevinçli maviler
Yüzünü sonsuz aynalara hazırlayan, sözünü sonsuz mutlulukların vadisine akıtan, gözünü bitmez huzurların pencere önüne taşıyan O Elçi'nin eğildiği yere eğil şimdi
Rükûlarca doğrultasın ümitlerini, secdelerde bulasın yitirdiklerini
Şimdi ikindi namazı vakti
Akşam
Alaca vakitlerin hoyratça tırmaladığı loş kentlerde bir yalnızsın Yumuşacık yastıkların bencilliği beslediği sağır vakitlerde bir çaresizsin Silahların konuştuğu, hasetlerin kol gezdiği, kibirlerin boy verdiği amansız kuyuları itilmiş bir yetimsin Elinden tutan yok güneşin bile  Başını kurtaramıyorsun her akşam göğü kana bürüyen, yıldızları karanlığa bulayan akşamların aldırışsız geçişinden Geri gelmiyor gün Bir dahası yok yaşamanın
Akşamın kızılca kıyametini avuçlarında gül kızılı bir dua eyleyen Kutlu Elçi'nin müjdesi duyuluyor dinle  Çürüyüp giden vakit, nefes nefes solan hayatın özünü damıtmaya çağrılıyorsun seccadeye
Elinden tutamadığın ellerini sonsuzluğa bağla şimdi kıyamda Tükeniş rüzgârlarından uzak tutamadığın saçlarını ahrete uzat şimdi rükularda Bir türlü vefalı aynalara tutamadığın yüzünü sonsuzluğa akıt şimdi secdelerde
Şimdi Akşam Namazı vakti 
Yatsı
Gecenin koynuna yuvarlandı dünya Yakası çözüldü tutkuların, hırsların Ayağına yıldızlar dolandı sığ telaşların Gözler yeni avuntular arıyor renkli kuyularda Bir göz kapağının ardına savruluyor kimlikler, benlikler, bencillikler Eşitleniyor âlem Yetimin uykusunda bir rüyâ saltanatı uyanıyor Zalimin uykusunda bin cehennem alev alıyor
Günleri yüzsüzleştiren aydınlıkları terk eden, kalpleri sahteleştiren bencilliklerde sırtını dönen, varlığı çirkinleştiren cimriliklerden yüz çeviren rahmet yağmurunun altında ıslanıyorsun şimdi Yalnızlığını insanı alaka'dan ve ilgiden yaratan Rabbiyle sonsuz komşuluğa çeviren kutlu elçi'nin yolunu adımlıyorsun şimdi Yüzünü çevirdiğin kıblede vuslat müjdesi Sözlerin eylediğin ayetlerde sonsuzluk nefesi  Bedenini yoğurduğun namazda bekliyor seni "kerimlerin en keremi" Rabbin 
Yokluğa meydan "oku"maya dönüştür şimdi namazını Bencilliğe karşı durmak için eğ şimdi bedenini Kibirlenmeyi aşağılamak için in şimdiyi secdeye 
Şimdi Yatsı Namazı Vakti
Senai Demirci
|
|
|