Prof. Dr. Sinsi
|
Allah Yerine Tanrı Ve Başka İsimler Söylemek
Allah yerine tanrı ve başka isimler söylemek
Allah (cc) için Tanrı ifadesi kullanmak caiz midir? Allahu tealaya hitab ederken "Tanrım" demekte bir sakınca var mıdır?
“Allah” lafza-i celal Allah’ın ism-i hassıdır/özel ismidir Kur’an’da –Besmelelerle birlikte-2800’den fazla “Allah” ismi geçmektedir
İhlas suresinde yer alan “De ki: O Allah’tır, birdir” mealindeki ayet, Allah’ın kendine bu ismi taktığını açıkça beyan etmiştir “İster Allah diye çağırın, ister Rahman fark etmez, güzel isimler onundur”(İsra, 17/110) mealindeki ayette de Allah lafza-i celal ile, Rahman ism-i celili arasında bir fark olmadığı, ikisinin de O’nun özel isimleri olduğuna işaret edilmiştir
Allah isminin “ELH” veya “VLH” den müştak olduğunu söyleyenlerin yanında, İmam Şafii gibi bir çok büyük alimlere göre, bu isim mürteceldir/türetilmemiştir, sadece Allah için kullanılan bir özel isimdir
İlah mabud manasına gelir Bu kelime bu açıdan hem batıl ilahlar, putlar için kullanılır hem de hakikî mabud olan Allah için de kullanılır “La ilahe illellah” sözcüğü bu iki hususu da içinde barındrımıştır Fakat, Yüce yaratıcıyı sadece mabut vasfıyla değil, bütün sıfatlarını çağrıştıran bir unvanla zikretmek istediğimizde bunu Allah ismiyle yaparız Çünkü, bu isim ancak böyle kapsamlıdır
İlah ve tanrı kelimeleri, “Allah” lafza-i celalin yerini tutamaz Bu sebeple, “tanrı” kelimesi ile “ilah” kelimesi birbirinin yerine kullanılabilir
Bir âyet-i kerimede "En güzel isimler Allah'ındır Allah'a bu isimlerle dua ediniz" (Araf Sûresi, 180) buyurulur Bu âyet, Cenab-ı Hakkın birçok isimlerinin bulunduğuna işaret etmektedir Her birisi güzel ve ulvî mânâlar ihtiva eden bu yüce isimlere "güzel isimler" mânâsında "Esmâü'1-Hüsnâ" denilmektedir Bu İlâhî isimlerden bazıları şunlardır: "Vâhid, Evvel, Âhir, Zahir, Bari, Musavvir, Rahman, Rahîm, Hayy, Kayyum, Halım, Kerîm, Tevvâb, Rezzâk, Muhyî, Mümît "
Cenab-ı Hakkın isimlerinin tamamı kesin olarak bilinmemektedir Bazı âlimler Esmâ-i Hüsnânın bin kadar olduğunu beyan ederler Nitekim, Peygamberimiz (a s m ) Cevşenü'l Kebîr isimli hususî duasında Rabbine bin bir isim ve sıfatla niyaz etmektedir Yine bazı ulema ise bu isimlerin dört bini bulduğu kanaatindedir Bu isimlerin ise ekserisini sadece Cenab-ı Hak bilir Bir kısmını melekler, diğer kısmını da meleklerle birlikte peygamberler bildiği gibi; mü'minler de Peygamberimizden öğrendikleri kadarıyla malûmat sahibidirler
İbnî Mâce ve Tirmizi gibi hadis kitaplarında Esmâ-i Hüsnâ hakkında rivayet edilen hadis-i şeriflerde Peygamberimiz bu isimleri bir bir zikretmekte ve faziletini bildirmektedir Esmâ-i Hüsnânın sayıldığı hadis-i şerifin baş kısmının meali şöyledir:
"Şüphesiz, Allah'ın doksan dokuz, yüzden bir eksik ismi vardır Muhakkak Allah tektir, tek olanı sever Kim o doksan dokuz ismi sayarsa veya ezberlerse Cenab-ı Hak onu Cennetle mükâfatlandırır " (İbni Mâce, Dua 10; Tirmizî, Dua 83)
Ancak, bu müjdeye mazhar olmak için sadece isimleri sayıp ezberlemek kâfi gelmez Bu İlâhî isimlerin içinde bulunan ve taşımış oldukları ulvî mânâları düşünüp, kâinat yüzündeki tecellî ve akislerini müşahede etmeyi de unutmamalıdır Meselâ, Allah'ın Rezzak olduğunu bilip düşünerek rızık için endişeye kapılmamalı Rızkı helâlinden aramalı, kanaatkar olmalı Cenab-ı Hakkın sadece insanın kendisini değil, en küçük mikroptan file kadar, parmak kadar balıklardan tonlarca ağırlıktaki balinalara kadar milyarlarca canlının ve bitkinin rızıklarını hiç şaşırmadan, ihmal etmeden, en güzel bir şekilde ihsan ettiğini düşünüp tefekkür etmek Rezzâk ismini okumanın bir cihetidir
Cenab-ı Hakkın isimleri tevkîfîdir, yani semavîdir Bu isimlerin büyük bir kısmı Kur'ân-ı Kerimde zikredildiği gibi, geriye kalanlarını Peygamberimiz bildirmektedir
Peygamberimiz de (a s m ) zikretmiş oldukları isimleri Rabbinden öğrenerek bildirdiğine göre, Cenab-ı Hak için bu isimlerin dışında bir isim kullanılmaz Yani, Allah sadece Kur'ân'ında bildirdiği ve Habibine öğrettiği isimleriyle kendisine niyaz edilmesini istemektedir Başta mealini verdiğimiz âyet-i kerime bu mânâya işaret etmektedir
Cenab-ı Hakkın, söylendiği zaman kalb ve gönülleri dolduran ve kâinatı mânâlandıran "Allah" ismi-i celâli ve doksan dokuz mübarek ismi ve sıfatları bulunuyorken Onu başka uydurma isimlerle anmak ne kadar yakışıksız bir hareket olduğu açıktır Bilhassa "Allah" ismini söylememek için ısrarla "tanrı" kelimesini kullanmak iyi niyetten kaynaklanan bir düşünce değildir Çünkü esasen "tanrı" kelimesi, bir olan Allah'ı tanımayıp başka "uydurma" mabutlara isim olarak verilmiştir "Yer tanrısı, gök tanrısı" gibi Halbuki Cenab-ı Hakkın böyle bir isme ihtiyacı olmadığı gibi, kendi bildirdiği isimlerin dışında çağrılmamasını, dua ve niyaz edilmemesini istemektedir
İsmi Ahmed olan bir insanı "ağaç" diye çağırsanız size ne kadar kızacağını, hattâ darılıp küseceğini; yanlışlıkla söylemişseniz hemen "Benim ismim ağaç değil Ahmed'dir" diyeceği kesindir Bir kul olan insan kendi ismiyle çağrılmayıp başka uydurma bir isimle çağrıldığı zaman nasıl kızıyorsa; kâinatın Rabbi olan Yüce Allah, kullarının kendisini uydurma isimlerle çağırmasına, dua etmesine hiç rıza gösterir mi? Bir insanı kendi ismiyle çağırmaya dikkat eden insan, Cenab-ı Hakkı yüce isimleriyle çağırmazsa ne kadar anlayışsızlık gösterdiğini, ne kadar hata ettiğini artık anlamalı Bilhassa "Allah" ismi celilî Allah'tan başka hiçbir mahluka verilmediği için de ismi âzam olmuştur
Buna göre Tanrı kelimesi Allah lafzının yerini tutmaz Ancak kişi isterse Allah'ı niyet ederek, bir yaratıcıyı kasdederek, İlah ya da Tanrı diyebilir
|