Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
etmeyenlerin, Îmân, kandırma, kendilerini, yöntemleri

İman Etmeyenlerin Kendilerini Kandırma Yöntemleri

Eski 07-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İman Etmeyenlerin Kendilerini Kandırma Yöntemleri






İman etmeyenlerin kendilerini kandırma yöntemleri
İman etmeyenlerin kendilerini kandırma yöntemleri


Din ahlakını yaşamayan insanların birtakım gerçekleri göz ardıetmek ve bunun sonucunda kendilerini avutmak için kullandıkları bazı savunma mekanizmaları vardır Bunlardan biri ve belki de en etkilisi insanın “kendi kendini kandırması” dır
Yüce Rabbimiz, biz kullarına yol gösterici olarak indirdiği mübarek Kuran’da, insanın yaratılış amacını bildirmiştir Bu amaç, insanın kendisini yaratan ve yaşatan Yüce Rabbimiz’e kulluk etmesidir Allah bir Kuran ayetinde bu amacı şöyle bildirir:
“insanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım” (Zariyat Suresi, 56)
Buna rağmen bazı insanlar bu varolma amacını unutarak, başka amaçlar edinebilmektedirler Allah’ı razı etmek için yapmaları gereken ibadet ve güzel davranışları hatırladıklarındaysa, bu sorumluluktan kaçmak ya da hatalı olduklarını bildikleri halde vicdanlarını rahatlatmak için kendilerini türlü telkin ve bahanelerle kandırma yoluna giderler
İnsanlar Hangi Bahanelerle Kendilerini Kandırırlar?
Öncelikle belirtmek gerekir ki insanların kendi kendilerini kandırma bahaneleri, aslında şeytanın onları Allah’ın yolundan döndürebilmek, Allah’ın emrettiği ibadetleri yerine getirmelerine ve Kuran’da bildirilen üstün ahlakı yaşamalarına engel olmak için kullandığı telkinlerdir İşte şeytanın bu telkinlerinin etkisinde kalmış insanların tutumlarından bazı örnekler:
I Düşünmekten kaçarak “haberim yoktu, bilmiyordum” diyebileceğini zannedenler
Her insan Allah’ın varlığını, yaratılış amacını, O’na nasıl kulluk etmesi gerektiğini düşünüp anlayabilecek bir bilince ve vicdana sahiptir Nitekim kendileri için en hayati olan bu konuları düşünmeyen insanlar, menfaatleriyle ilgili bir konuyu gayet iyi düşünüp hesaplayabilirler Örneğin, ticari bir iş söz konusu olduğunda paralarını nasıl değerlendireceklerini çok iyi bilirler; bu konudaki her aşamayı ayrıntısıyla düşünürler Veya kendi çıkarlarının olduğu işlerdeki en zor problemlerin üstesinden gelebilirler; her detay için ayrı bir tedbir düşünebilirler
İşte bu yüzden ahirette “düşünemedim”, “akledemedim” gibi mazeretler -Allah’ın dilemesi dışında- kabul görmeyecektir Allah Kuran’da insanları, hesap gününün “Zalimlere kendi mazeretlerinin hiçbir yarar sağlamayacağı gün…” olduğuna dair uyarmıştır (Mümin Suresi, 52)
II “Biliyordum, ama ortam ve şartlar müsaade etmedi” diyerek kendini kandıranlar
Bazı insanlar sürekli olarak içinde bulundukları şartları bahane ederler Okul yıllarında ayrı, iş hayatında ayrı, evlenince, çocukları olunca ayrı bahaneler ileri sürerler Din ahlakını yaşamaya samimi niyetleri olmadığı için çeşitli konuları ibadetlerini yerine getirmelerine engel olarak görürler Öne sürdükleri engellerden en başta gelenleri de müsait zamanlarının olmaması ve şartların uygun olmaması iddiasıdır
Oysa günlük yaşamları içinde insanlar pek çok işe rahatlıkla zaman ayırırlar Özellikle bir çıkarları söz konusu olduğunda, gerekirse başka isteklerinden fedakarlık eder, ama yine de o iş için gereken zamanı ayarlarlar Ancak insanların geneline bakıldığında ibadetler konusunda aynı kararlılığı göstermedikleri görülür
“Namaz kılmak istiyorum, ama hiç zaman bulamıyorum”, “işlerim çok yoğun, ibadete vakit ayıramıyorum” gibi, veya “öfkelenmek istemiyorum, ama ortam çok stresli”, ’şartlar beni böyle davranmaya zorladı’ benzeri bahaneler öne süren pek çok kişi görmüşsünüzdür Bu insanlar genellikle Kuran ahlakını yaşama konusunda samimiyetsiz bir yaklaşım içindedirler Allah, dünyada kendilerini kandırarak, öne sürdükleri mazeretlerin kabul edileceğini zanneden ve bu yüzden ibadetlerini yerine getirmeyen veya sürekli erteleyen insanların ahirette karşılaşacağı durumu bize şöyle bildirmiştir:
“İnsana o gün, önceden takdim ettikleri ve erteledikleri şeylerle haber verilir Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile” (Kıyamet Suresi, 13-15)
III “Nasıl olsa Allah beni affeder” diyerek kendilerini kandıranlar

İnsanların çoğu Allah’ın varlığını bilir ve kabul ederler ama O’nun kudretini gereği gibi takdir edemezler Yanılgıya düştükleri konu Allah’ın varlığı değil,Allah’ın sıfatlarıdır Örneğin, Allah’ın kullarına karşı çok lütufkar, bağışlayıcı ve merhametli olduğunu düşünürler de, inkarcılardan intikam alan, onlara azap eden, kahreden sıfatlarını düşünmeye pek yanaşmazlar Allah korkusu olmayan, yaptıklarının karşılığında ceza göreceğine inanmayan bir insan her türlü kötülüğü, zulmü rahatlıkla yapabilir Allah’ın yasakladığı, haram kıldığı her türlü suçu işleyip, sonra da “nasıl olsa Allah affeder” gibi gerçeklerden uzak sapkın bir düşünceye kapılabilir İşte bu yüzden şeytan insanlara hep bu yönden yaklaşır ve insanların kendilerini “nasıl olsa affedilirim” düşüncesiyle kandırmalarını teşvik eder

O halde insanın bir hataya düştüğünde, buna önem vermeyip “nasıl olsa bağışlanırım”, “nasıl olsa affedilirim” diye düşünmesi değil, hemen samimi bir şekilde Rabbimiz’e yönelmesi ve hatasını düzeltme konusunda kesin bir kararlılıkla tevbe etmesi gerekir İnsan ancak Allah’a karşı samimi ve dürüst bir kul olursa Allah’ın bağışlamasını umabilir

IV “Bazı önde gelen kişiler inkar ediyordu, onlara inandım” diyerek kendini kandıranlar













Özellikle içinde yaşadığımız dönem, bilimin ciddi şekilde ilerlediği, pek çok teknolojik gelişmenin yaşandığı bir yüzyıldır Ancak “bilim adamı” sıfatıyla ortaya çıkan bazı insanlar, bilimi kendi dünyevi çıkarları için kullanmakta, inkarcı zihniyetlerini bilimle desteklemeye çalışmakta ve bilimi, gerçekleri araştırıp bulmak yerine, kendi ideolojilerini beslemek için kullanmaktadırlar
Bu kişiler evrendeki ve canlılardaki kusursuz yaratılışı ve mucizevi özaellikleri görmezden gelerek, herşeyin tesadüfler sonucu kendiliğinden var olduğu gibi gerçek dışı bir iddia ile ortaya çıkmaktadırlar Bu çevrelerin amacı, Allah’ın varlığını inkar etmek ve toplumlara da inkar ettirmektir Bu yolla hiç kimseye karşı sorumluluk hissetmeyen, başıboş bireylerden oluşan, her türlü ahlaksızlığın yaygın olarak yaşandığı toplumlar oluşturmak istemektedirler

Bu yüzden kaynağını hiç araştırmadan, detaylarını öğrenmeden bu gibi kişilerin görüşlerini kabul etmek ve uygulamak yerine, kişinin kendi aklı ve vicdanıyla olayları değerlendirmesi ve buradan doğru sonuca ulaşması gerekir Allah bir Kuran ayetinde, “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur” (İsra Suresi, 36) diye emretmektedir
SONUÇ: Kendini Kandırmak Yerine Samimi Müslüman Olmak
İnsan kendini kandırarak ne gerçeği değiştirebilir, ne de sorumluluktan kurtulabilir

Bu kişi vicdanını örterek kendini aldattığı, türlü bahane ve gerekçelerle rahatlatmaya çalıştığı her an aslında korkunç bir kayıp içindedir

Ahirette ise bu akılsızlığı nedeniyle -Allah’ın dilemesi dışında- telafisi asla mümkün olmayacak bir pişmanlık içinde olacaktır Durum böyleyken, insanın bir an önce kendini kandırmaktan vazgeçip, son derece açık bir şuurla ve dikkatle kulluk görevini yerine getirmesi gerekir

Kaynak: Araştırma Degisi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.