Prof. Dr. Sinsi
|
Başkasını Kendine Tercih Etmek
Başkasını kendine tercih etmek
BAŞKASINI KENDİNE TERCİH ETMEK,
VARINI YOĞUNU MUHTAÇLARA VERMEK
Âyetler
1 "Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha çok düşünürler "
Haşr sûresi (59), 9
Cömertliğin en yüksek mertebesi, kendi ihtiyacı olsa bile başkasını kendisine tercih etmektir Buna îsâr denmektedir Îsârın en güzel örneklerini ensar dediğimiz Medineli sahâbîler vermişlerdir Âyet-i kerîmede onların bu güzel vasıfları dile getirilmektedir
Ensar, Mekkeli kâfirlerin zulmünden kaçan muhâcirlere evlerini açmışlar, onları kendilerine hep tercih etmişlerdir Mallarını, mülklerini Mekke'de bırakıp gelen kardeşlerinin her ihtiyacını karşılamaya çalışmışlardır Ganimetlerden onlara fazla pay verilmesine gücenmemişlerdir
Yermük savaşında son nefesini vermek üzere olan yaralı bazı müslümanların, susuzluktan dudakları çatladığı halde, suya daha fazla ihtiyacı olan kardeşlerini kendilerine nasıl tercih ettikleri, Mehmed Âkif'in diliyle Safahât'ta ne güzel anlatılmıştır (bk yedinci kitaptaki "Vahdet" başlıklı manzûme)
2 "Kendileri istekli oldukları halde yemeklerini yoksula, öksüze ve esire verirler ve onlara: 'Bunu size Allah rızâsı için yediriyoruz Sizden karşılık ve teşekkür beklemiyoruz Biz Rabbimizin sert, belâlı bir gününden korkarız', derler Allah da onları o günün fenalığından korur Yüzlerine parlaklık, gönüllerine sevinç verir "
Dehr (İnsan) sûresi (76), 8-11
Bu âyet-i kerîmelerde, Allah Teâlâ'nın "ebrâr" yâni iyi insanlar diye bahsettiği bazı mü'minlerin birtakım özellikleri sayılmaktadır Bu kimseler, sahip oldukları bazı şeylere ihtiyaçları bulunduğu, onları ellerinde tutmaya istek ve arzuları olduğu halde, daha muhtaçları görünce kendi ihtiyaçlarını unutan ve başkalarını kendilerine tercih eden mü'minlerdir
Muhtaçlar arasında miskin, yetim ve esirin sayılması da dikkat çekicidir Zira miskin kendini geçindiremeyen adamdır Yetim, geçimini sağlayacak kimseyi kaybettiği gibi, kendisi de geçinmekten âciz olan kimsedir Esir de -ister mü'min ister kâfir olsun- hürriyetini kaybeden ve başkalarının himâyesine ihtiyacı olan biridir İşte bunlara kol kanat germeleri sebebiyle Cenâb-ı Hakk'ın ikrâmına nâil olacak kimseler, yapacakları yardımı, bir karşılık, hatta bir teşekkür beklemeden yapacaklardır Âyetin devamında bu bahtiyarlara sunulacak ilâhî ikramlar zikredilmektedir
Demekki en yüce mertebeyi elde edebilmek için, en sevdiği ve kendisine en çok ihtiyaç duyduğu şeyleri vermek şarttır Bu durum bir başka âyet-i kerîmede şöyle anlatılmaktadır:
"Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça en iyiye eremezsiniz" [Âli-İmrân sûresi (3), 92]
Hadisler
565 Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelerek:
- Ben açım, dedi
Allah'ın Resûlü hanımlarından birine haber salarak yiyecek bir şey göndermesini istedi O da:
- Seni peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, evde sudan başka bir şey yok, dedi
Hz Peygamber bir başka hanımından yiyecek bir şeyler istedi O da aynı cevabı verdi Daha sonra Resûl-i Ekrem'in öteki hanımları da: Seni peygamber olarak gönderene yemin ederim ki, evde sudan başka bir şey yok, diye haber gönderince, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ashâbına dönerek:
- "Bu gece bu şahsı kim misafir etmek ister?" diye sordu
Ensardan biri:
- Ben misafir ederim, yâ Resûlallah, diyerek o yoksulu alıp evine götürdü Eve varınca karısına: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in misafirini ağırla, dedi
Bir başka rivayete göre karısına:
- Evde yiyecek bir şey var mı? diye sordu
Hanımı:
- Hayır, sadece çocuklarımın yiyeceği kadar bir şey var, dedi
Sahâbî:
- Öyleyse çocukları oyala Sofraya gelmek isterlerse onları uyut Misafirimiz içeri girince de lambayı söndür Sofrada biz de yiyormuş gibi yapalım, dedi
Sofraya oturdular Misafir karnını doyurdu; onlar da aç yattılar
Sabahleyin o sahâbî Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına gitti Onu gören Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
- "Bu gece misafirinize yaptıklarınızdan Allah Teâlâ memnun oldu "
Buhârî, Menâkıbü'l-ensâr 10, Tefsîru sûre (59), 6; Müslim, Eşribe 172
Açıklamalar
Hadisimizde fedakârlığın, başkalarını kendine tercih etmenin pek güzel örnekleri sergilenmektedir Cömertlik, insanın muhtaç olmadığı şeyleri başkalarına vermesidir Bu güzel huyun en üstün derecesi, ihtiyaç duyduğu şeyleri başkalarına vermek, diğer bir ifadeyle, başkalarını kendisine tercih etmektir Buna îsâr adı verilmektedir
Peygamber Efendimiz'in yoksul bir kimseyi önce kendisinin ağırlamak istemesi ve bu maksatla bütün hanımlarına ayrı ayrı haber göndermesi, onun cömert ve fedakâr bir insan olduğunu göstermektedir
Öte yandan Allah Resûlü'nün bütün hanımlarının evlerinde karın doyuracak kadar birkaç lokmanın bulunmaması ne kadar ibretlidir Kapıya gelen dilenciyi boş çevirmeyen, bir tanecik hurmayla bile olsa yoksulun gönlünü alan Peygamber hanımları, belki de o günkü rızıklarını bir başka fakire vermişlerdi Bu sebeple evlerinde bir lokma yiyecek kalmamıştı
Yoksulun ihtiyacını kendi imkânlarıyla gideremeyeceğini anlayan Resûl-i Ekrem Efendimiz, o zaman:
- "Bu gece bu şahsı kim misafir etmek ister?" diye sordu
Yoksulu misafir etmek isteyen sahâbînin kim olduğu hadisimizden anlaşılmıyor Sahîh-i Müslim'de, hadisten hemen sonra zikredilen rivayette, bu sahâbînin Ebû Talha el-Ensârî olduğu belirtiliyor Eğer öyleyse, hanımı da Enes İbni Mâlik'in annesi Ümmü Süleym'dir Fakat Ebû Talha zengin sahâbîlerden biriydi Bu sebeple olayın kahramanı bir başka sahâbî olmalıdır Nitekim bazıları bu sahâbînin Sâbit İbni Kays İbni Şemmâs, bazıları da Abdullah İbni Revâha olduğunu söylemektedir
Peygamber Efendimiz'in evlerinde hiçbir yiyeceğin olmaması, yoksul misafiri ağırlayan sahâbînin evinde sadece çocukların yiyeceği kadar bir şey bulunması, o yıllarda müslümanlar arasında maddî imkânsızlığın ne kadar yaygın olduğunu göstermektedir İslâm fetihleri başlayana kadar müslümanlar çok büyük sıkıntılar çekmişlerdir
Misafir ağırlamak ve onu memnun etmek bir incelik, daha doğrusu bir sanattır Gönül adamı olmayanlar bu sanatın inceliğini kavrayamaz Her ikisi de sahâbî olan bu misafirperver karı koca, misafirlerine her şeyi olduğu gibi söyleyebilirlerdi "Kusura bakma, evimizde sadece bir kişilik yiyecek var Onu da sana ikram ediyoruz" diyebilirlerdi Şayet böyle yapsalardı misafirin yediği lokmalar boğazına dizilecekti Başkasının nafakasını yemenin tedirginliğiyle huzuru kaçacaktı Elbette bundan Allah Teâlâ da hoşnut olmayacaktı Ertesi gün Efendimiz'in:
- "Bu gece misafirinize yaptıklarınızdan Allah Teâlâ hoşnut oldu" diye onları kutlaması da gösteriyor ki, misafiri memnun etmek için yapılan o davranışlar birer gösteriş değil, samimiyetin ve ihlâsın tâ kendisidir
Hadisimizin bazı rivayetlerinde bu olay üzerine şu âyet-i kerîmenin nâzil olduğu belirtilmektedir:
"Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha çok düşünürler Kendisini nefsinin cimriliğinden koruyan kimseler kurtulmuştur" [Haşr sûresi (59), 9]
Bu hadis îsârın yani başkalarını kendisine tercih etmenin en güzel örneklerinden biridir
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Peygamber Efendimiz ve ailesi çok kanaatkâr idiler Yokluğa ve açlığa yıllarca katlandılar
2 Öncelikle bir toplumun ileri gelenleri yoksula ve fakire sahip çıkmalı, şayet imkânları elvermiyorsa, o zaman başkalarından yardım istemelidir
3 Misafire ikram etmek ve hadiste en güzel örneğini gördüğümüz şekilde onu kendisine tercih etmek büyük bir olgunluktur
Riyazüs Salihin
|