Prof. Dr. Sinsi
|
Erkeğin Kadına Selam Vermesi
Erkeğin kadına selam vermesi
ERKEĞİN KADINA SELÂM VERMESİ
ERKEĞİN KENDİ HANIMINA, MAHREMLERİNDEN BİR
KADINA, HAKLARINDA FİTNE KORKUSU BULUNMAYAN
YABANCI BİR KADINA VEYA KADINLARA SELÂM VERMESİ VE
BU ŞARTLARLA KADINLARIN DA SELÂM VERMESİ
Hadisler
865 Sehl İbni Sa’d radıyallahu anh şöyle demiştir:
Aramızda bir kadın –bir başka rivayette yaşlı bir kadın– vardı Pazı köklerini alır, onları güvecin içine koyup pişirir, biraz da arpa öğütürdü Biz cuma namazını kılıp döndüğümüz zaman ona selâm verirdik O da hazırladığı yemeği bize ikram ederdi
Buhârî, İsti’zân 16, Cum’a 40; Hars 21; Et’ime 17
Açıklamalar
Buhârî’nin Sahîh’inde bir kaç yerde geçen bu hadisin rivayet lafızları arasında küçük de olsa bazı farklılıklar vardır Hadisin ravisi Sehl, cuma günü olunca, adı geçen kadının yemeğini yiyecekleri için sevinçli olduklarını söyler Bu hanım sahâbînin kim olduğu konusunda rivayetlerde bir açıklama bulunmamaktadır Yine bir rivayetten öğrendiğimize göre Sehl, yanına geldiklerinde bu hanıma selâm vererek onun ikramını beklediklerini tasrih etmektedir Bu tasrih edilmemiş de olsa, başka türlü olmasının beklenilemeyeceği açıktır Çünkü sahâbe-i kirâm evlere nasıl gireceklerini, hanımlarla karşılaşılınca nasıl davranacaklarını iyi bilirlerdi 856 numaralı hadisi açıklarken kadınlara selâm verilmesiyle ilgili kısa da olsa bilgi vermiştik Bu konuda az sayılmayacak kadar farklı görüşlerin olduğunun bilinmesi gerekir Bunun anlamı şudur: İslâm âlimleri, Kur’an ve Sünnet naslarından hareketle değişik neticelere varabilirler Bu neticelerin her biri, bir nassın yorumudur veya müctehidlerin bir nassa dayalı ictihadıdır Bunlardan herhangi birinin doğru, diğerlerinin yanlış olduğu söylenemez Çünkü her müctehid âlim, en doğru olanı bulduğu inancındadır O halde bir müftü, herhangi bir müctehidin ictihadıyla fetvâ verebilir
Kadınlara selâm verilmesiyle ilgili ortaya konulan bütün düşünce ve ictihadları burada saymamız söz konusu olamaz Ana hatlarıyla belirtilecek olursa:
* Aralarında mahrem bulunmadıkça erkekler kadınlara selâm veremez
* Erkekler kadınlara, kadınlar erkeklere selâm veremez
* Kadınlar cemaat halinde iseler, erkek onlara selâm verir, onlar da bu selâmı alırlar
* Bir kadına başka kadınlar, kendi kocası ve mahremleri selâm verebilir
* İhtiyar ve şehvet hissinden kesilmiş kadınlara selâm vermek, onların verdikleri selâmları almak müstehaptır
* Kadınların erkeğin verdiği selâmı almaları vâcibdir Ancak selâmı alırken seslerini yükseltmezler
* Bir erkeğe selâm veren kadın genç yaşta ise, erkek onun selâmına kalben mukabelede bulunur
* Erkek ve kadın arasındaki hoca öğrenci ilişkileri, kadın erkek arasındaki genel kurallar içinde değerlendirilmekle beraber, selâm konusunda şefkat, saygı ve hürmet esası ön plândadır
* Erkek veya kadın dilencinin verdiği selâma mukabelede bulunmak dînî bir mecburiyet değildir Çünkü, dilencinin selâmı, selâmdan beklenen sosyal ve yüce gayeden tamamen mahrumdur
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Fitne korkusu söz konusu olmayan hallerde ihtiyar kadınlara selâm vermekte bir sakınca yoktur
2 Erkeklerin kadınlara selâm vermesi, kadınların bu selâma mukabelesi, kadınların erkeklere selâmı ve erkeklerin bu selâma mukabelesi çeşitli hükümlere konu teşkil etmiş olup, bunlar yukarıda açıklamalar kısmında özetlenmiştir
866 Ümmü Hânî Fâhite Binti Ebû Tâlib radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Mekke’nin fethi günü Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e gelmiştim Resûl-i Ekrem yıkanıyor, Fâtıma da elinde bir örtüyle ona perde tutuyordu Ben selâmımı verdim
Müslim, Hayz 70-71, Salâtü’l-müsâfirîn 81-82 Ayrıca bk Buhârî, Gusül 21; Salât 4; Tirmizî, İsti’zân 34
Ümmü Hânî Fâhite Binti Ebû Tâlib
Peygamberimiz’in amcası Ebû Tâlib’in kızı olan Fâhite’nin isminin Fâtıma veya Hind olduğu söylenirse de, meşhur olan Fâhite’dir O, Hz Ali’nin kız kardeşidir Nakledildiğine göre, Fâhite’yle evlenmek üzere onu babasından Resûl-i Ekrem ve müşrik olan Hübeyre İbni Amr istemişlerdi Ebû Tâlib, kızını Hübeyre’ye verdi Sonra Fâhite müslüman olmuş, kocasından ayrılmıştı Fâhite’nin Mekke’nin fethi günü müslüman olduğu da söylenir Kocası Hübeyre, İslâm’ı kabul etmeyerek Necran’a kaçtı Fâhite, Peygamber Efendimiz’den hadis rivayet etmiş ve onun rivayetleri Kütüb-i Sitte ve diğer sahih kitaplarda yer almıştır Kendisi, kardeşi Hz Ali’den sonra 40 (661) yılında vefat etti
Allah ondan razı olsun
Açıklamalar
Bu hadis, gösterilen yerlerde, bunlar dışındaki bazı kaynaklarda daha detaylı olarak ve çeşitli farklılıklarla rivayet edilmiştir Müslim’in bir rivayetinde belirtildiğine göre, Ümmü Hânî gelip kendisine selâm verdiğinde, Efendimiz:
– “Bu kadın kimdir? “ diye sormuş, o da:
– Ben Ebû Tâlib’in kızı Ümmü Hânî’yim diye cevap verince, kendisini yıkanmakta olduğu yerden görme imkânı olmayan Peygamberimiz:
– “Hoş geldin Ümmü Hânî” dedikten sonra yıkanmasını tamamlamışlardır Hayat hikâyesinden bahsederken açıkladığımız gibi Ümmü Hânî, Efendimiz’in amcasının kızı ve Hz Ali’nin bacısıdır Bu hadisten hareketle fakihler, arada perde olmak şartıyla, bir kimsenin na mahrem akrabasından bir kadının yanında yıkanabileceği ve erkek yıkanırken kadının ona perde tutabileceği kanaatine varmışlardır Yine bu rivayeti esas alarak, yıkanırken veya abdest alırken konuşmakta veya selâm vermekte bir sakınca olmadığına hükmedilmiştir
Bu rivayet 878 numaralı hadis olarak tekrar gelecektir
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Yanlış anlaşılma endişesi yoksa kadının erkeğe selâm vermesi câizdir
2 Yıkanmakta olan ve abdest alan kimsenin konuşmasında ve selâm almasında bir sakınca yoktur
Riyazüs Salihin
|