Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
akşam, allahı, sabah, zikretmek

Sabah Ve Akşam Allah'ı Zikretmek

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sabah Ve Akşam Allah'ı Zikretmek






Sabah ve Akşam Allah'ı Zikretmek
SABAH VE AKŞAM ALLAH’I ZİKRETMEK

Âyetler
1 “Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an Sakın gafillerden olma!”
A‘râf sûresi (7), 205

“Zikirler Bölümü”ne başlarken 1411 numaralı hadisten önce bu âyet-i kerîmeyi daha geniş şekilde açıkladığımız üzere, Allah Teâlâ sabahın ve akşamın, özellikle gecenin sâkin ve huzurlu saatlerinde son derece sessiz ve insanın sadece kendisinin duyacağı hafif bir sesle, mümkün olduğunca gönül tellerini titreten bir edâ ile kendisini zikretmesini istemektedir Bütün bu hallerin yanısıra Kâinatın Sahibi’nin büyüklüğü karşısında kendi aczini ve zayıflığını duyarak mütevâzi olması gerektiğini hatırlatmaktadır


2 “Güneş doğmadan ve batmadan önce Rabbini ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih et ve O’na hamdet
Tâhâ sûresi (20), 130


3 “Akşam sabah Rabbini ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih et ve O’na hamdet
Mü’min sûresi (40), 55

Allah Teâlâ güneş doğmadan önce sabah namazının, güneş batmadan önce de ikindi namazının kılınmasını emretmektedir Resûl-i Ekrem Efendimiz bir defasında ayın on dördüncü gecesi bedir halindeki aya baktıktan sonra yanındaki sahâbîlere onu gösterdi ve hiç zorlanmadan ayı gördükleri gibi, kıyamet gününde de Cenâb-ı Hakk’ı aynı şekilde göreceklerini haber verdi; sonra “Güneş doğmadan ve batmadan önceki namazları uykuya veya işe yenik düşmeden zamanında kılabiliyorsanız, mutlaka kılınız” buyurdu; ardından da iki numaralı âyeti okudu (Buhârî, Mevâkît 16)
Âyet-i kerîmede işaret buyrulan iki vakti değerli kılan önemli bir husus vardır 1052 numaralı hadiste gördüğümüz üzere, bu iki vakit, yeryüzündeki meleklerle gökyüzünden henüz gelmiş meleklerin buluşup birbirinden nöbeti devraldıkları zamandır; bu sebeple de bereketli bir vakittir
Üçüncü âyette sabah diyetercüme edilen el-aşiy, güneşin zevâlinden gecenin ilk saatlerine kadar olan zamanı yani öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını, akşam diye tercüme edilen el-ibkâr kelimesi de imsâk vaktinden güneşin doğuşuna kadar olan zaman dilimini yani sabah namazını kapsamaktadır Böylece bu âyette beş vakit namaz emredilmiş olmaktadır

4 “Allah’ın adını anmak için O’nun iradesiyle inşâ edilen mâbedlerde sabah akşam Cenâb-ı Hakk’ı tesbih eden adamlar vardır Onları ne ticaret ne de alış veriş Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoyabilir
Nûr sûresi (24), 36, 37

Âyet-i kerîmede Allah Teâlâ’ya ibadet edilen câmi ve mescidlere önem verilmesi, oraların korunup gözetilmesi, temizlenip bakılması, oranın yüceliğine yakışmayan alış veriş gibi, gereksiz konuşmalar gibi davranışların bu mübarek yerlerde yapılmaması, kokusu başkalarını rahatsız eden bir şey yendiği zaman câmilere gidilmemesi emredilmektedir Âyet-i kerîmede temas edilen ikinci husus da bu mübarek yerlerin namaz vakitlerinde oraya gidilip içinde ibadet edilmek suretiyle her zaman canlı tutulması, dünya malının ve meşgalesinin insanı Allah’ı anmaktan ve O’na ibadet etmekten alıkoymamasıdır Âyetin konumuzla ilgili yönü, bu mâbedlerdeCenâb-ı Hakk’ın sabah akşam yani bütün günanılmasıdır
Kendilerini Allah Teâlâ’nın övdüğü bu iyi insanlar, namazlarıyla sadece mescidleri değil, bir kısım ibadetlerini evlerinde yapmak suretiyle aynı zamanda oraları da canlı ve diri tutan, böylece yuvalarını kabristan olmaktan kurtaran kimselerdir


5 “Biz dağları onun emrine verdik Bu dağlar akşam sabah onunla birlikte Allah’ı tesbih ederlerdi
Sâd sûresi (38), 18

Bu âyet-i kerîmede Dâvûd aleyhisselâm’ın şanlı saltanatından söz edilmektedir Allah Teâlâ bu aziz peygamberine bazı özellikler vermişti O heybetli dağlar, Dâvûd aleyhisselâm’ın o dâvûdî sesiyle okuduğu Zebûr’un âhengine kendilerini kaptırıp onunla birlikte Cenâb-ı Hakk’ı tesbih ederlerdi, O’nu ulûhiyetine yakışmayan sıfatlardan tenzih ederlerdi Âyetin devamında kuşların da Dâvûd peygamberin emrine verildiği, onların da bu şanlı zikre katıldıkları belirtilmektedir
Sabah diye tercüme ettiğimiz işrâk vakti, kuşluk zamanı demektir Demek ki Hz Dâvûd’un ibadet saatlerinden biri de bu vakitti Kuşluk namazı kılan bahtiyar mü’minler, Dâvûd aleyhisselâm’ın ibadet saatinde alınlarını secdeye koyarak, onun hâtırası olan bu vakti ihyâ etmiş oluyorlar Hâsılı akşam sabah Allah’ı zikretmek, ilk insandanberi süregelen bir âdet ve dinî gelenektir
Hadisler
1454 Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim sabah akşam yüz defa sübhânallâhi ve bi-hamdihî: Ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim” derse, onun söylediklerinin bir mislini veya daha fazlasını söyleyen kimse dışında hiçbir şahıs, kıyâmet gününde onun söylediğinden daha faziletli bir zikirle gelemez
Müslim, Zikir 26 Ayrıca bk Ebû Dâvûd, Edeb 101; Tirmizî, Daavât 61

Açıklamalar
Sabah ve akşam saatleri insanın hayatında önemli bir yere sahiptir Sabahla birlikte başlayan yeni gün boyunca insan yoğun bir geçim mücâdelesini devam ettirir Akşama kadar vazifesini sürdürürken çeşitli insanlara muhatap olur, çeşitli olaylarla karşılaşır Akşamdan sabaha kadar kendisiyle ve ailesiyle başbaşa olacağı için hayatının temposu yavaşlayacak, ölümün kardeşi olan uykuyla değişik bir âleme dalacaktır İşte bu birbirinden farklı hayat seyri esnasında Rabbini unutmamalı, O’nunla olan irtibatını ibadet, dua ve zikirlerle devam ettirmelidir
Sübhânallâhi ve bi-hamdihî zikri, insanın Rabbine karşı îfâ etmesi gereken hamd ve şükür vazifesini pek güzel ifade ettiği için Resûl-i Ekrem Efendimiz tarafından sık sık tavsiye edilmiştir Nitekim 1411 numaralı hadiste bir cümle ilâvesiyle “Dile hafif, mîzana konduğunda ağır gelen ve Rahmân olan Allah’ı hoşnut eden iki cümle vardır: Sübhânallahi ve bi-hamdihî sübhânallahi’l-azîm” denilmişti 1413 numaralı hadisin son cümlesinde “Bir kimse günde yüz defa sübhânallahi ve bi-hamdihîderse, onun günahları deniz köpüğü kadar bile olsa hepsi bağışlanır” buyrulmuştu 1415 numaralı hadiste “Allah’ın en çok hoşlandığı sözün Sübhânallahi ve bi-hamdihî olduğu”, 1442 numaralı hadiste ise sübhânallahi ve bi-hamdihî diyen kimse için cennette bir hurma ağacı dikileceği” görülmüştü
Bu zikrin yukarıdaki hadislerin bir kısmında da günde yüz defa söylenmesinin tavsiye edildiğine bakarak, sabah ve akşam saatlerinde onun ellişer defa söylenmesiyle Efendimiz’in bu tavsiyesi yerine getirilmiş olabilir Sabah ve akşam ifadelerinin ayrı ayrı söylenmiş olmasına bakarak da sabahleyin ve akşamleyin yüzer defa söylenmesi gerektiği düşünülebilir Hadîs-i şerîfte bir sınırlama olmayıp daha fazla söyleyenin daha çok sevap kazanacağı belirtilmektedir İşte bu sebeple herkes vakti ve imkânı nisbetinde bu değerli zikri söylemeye çalışmalıdır
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Yeni bir güne ve yeni bir geceye başlarken Allah Teâlâ’yı zikretmek gerekir
2 Bu zikirlerin en değerlilerinden biri “sübhânallahi ve bi-hamdihî” olduğu için onu sabah ve akşam ellişer veya yüzer, yapılabiliyorsa daha fazla söylemelidir
3 Herkes kendi durumuna göre, yukarıdan beri verilen zikirlerden birini, ikisini seçip okuyabilir
Riyazüs Salihin

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.