Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
100, hadis, soruda, usulü

100 Soruda Hadis Usulü (4)

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

100 Soruda Hadis Usulü (4)






100 soruda hadis usulü (4)

100 soruda hadis usulü (4)


BİSMİHİ TEALA

84-Uydurma hadislerin başlıca sebepleri nelerdir?

84-Hadis uydurmanın sebeplerini şöyle sıralayabiliriz
1-Siyasi nedenlerle
2-Fikri ayrılıklar sebebiyle
3-Kendi çıkarları için yöneticilere yaklaşma ve maddi ve manevi nüfuz (itibar) elde etme arzusu
4-İnsanları dinin buyruklarını yerine getirmeye teşvik ederek onların daha dindar olmalarını sağlama gayreti
5-İnsanların kendi soylarını, kavimlerini, dillerini, uluslarını, yaşadıkları belde ve ülkelerini övmek ya da başka soyları, kavimleri, dilleri, ulusları, belde ve ülkeleri yerip küçük düşürmek amacı
6-İslam dışındaki diğer din ve kültürlere mensup olup da, islam dininin gelişmesinden rahatsız olan kötü niyetli kimselerin, islam dinini ve onun peygamberini, yeni müslüman olanlara ya da olacaklara yanlış tanıtmak, dinin ilke ve kuralları hakkında insanları şüpheye düşürmek istemeleri
7-İnsanlık kültürü ve tecrübesinin ürettiği, bazı hikmetli deyişler, atasözleri ve vecizelerin Hz Peygambere (Sallallahu aleyhi ve sellem) isnat edilerek nakledilmesi
8-Geçmiş din ve kültürlerden aktarılan bazı olaylar ve hikayeler de başına bir isnat eklenerek Hz Peygambere (Sallallahu aleyhi ve sellem) atfedilmiştir
9-İslam tarihinin ilk asrında cereyan eden önemli siyasi, sosyal ve kültürel gelişmeleri tasvir eden, yorumlayan ve sebeplerini açıklamaya çalışan bazı sahabi ve tabiilerin bu açıklamalarının sonraki nesiller tarafından Hz Peygambere (Sallallahu aleyhi ve sellem) dayandırılmış olması

85-Uydurma hadisleri tanıma yolları nelerdir?

85-Uydurma bir hadis şu yollarla tanınabilir
1-Hadis uyduranların itirafı
2-Hadis alimlerinin yalancılıklarını tesbit ettikleri raviler
3-Hadisin lafzında veya manasında bozukluk olması
4-Rivayetin makul bir yoruma imkan vermeyecek şekilde akıl, duyu ve müşahedeye (gözlem) aykırı olması
5-Rivayetin mükafat ve ceza yönünden dengesizlik içermesi Örneğin: küçük bir iyiliğe çok büyük mükafat ya da basit bir hataya şiddetli bir ceza öngörmesi
6-Rivayetin güvenilir hadis kitaplarında yer almaması
7-Kur’an’a aykırı olması
8-Sünnete aykırı olması
9-Geleceğe ait somut bilgiler içermesi
10-Tarihi olaylara aykırı olması
11-Birçok kimsenin görmesi gereken bir olayı bir kişinin rivayet etmesi

86-Uydurma hadislerin islama verdiği zararlar nelerdir?

86- 1-Dinle alakası olmayan hatta dine ters düşen şeylerin, cahil insanlarca dinden sayılması tehlikesini doğurmuştur
2-Siyasi amaçlı uydurulan rivayetler ise sanki Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) kendisinden sonraki siyasi gelişmelerde taraf olduğu, zaman zaman bunlardan birini destekleyip diğerini kötülediği düşüncesini doğurmuştur
3-Bazı fırka ve mezheplerin kendi davalarını kuvvetlendirmek ve müslümanları kendi tarafına çekmek için hadis uydurmaya başlamaları neticesinde aynı dine bağlı, aynı peygambere (Sallallahu aleyhi ve sellem) inanan müslümanlar birbirine düşman hale gelmiştir
4-İnsanları iyi şeylere teşvik edip kötülüklerden sakındırma konusunda, Kur’an’ın ve sahih sünnetin kurallarını sanki yetersiz gören bazı kimseler, aşırı vaat ya da tehditler içeren uydurma hadislerle insanları ya boş ümitlere veya korku ve ümütsizliğe sevk etmişlerdir
5-Bir takım din düşmanlarının uydurdukları yüzlerce hadis, islam dini ile bağdaşmayan birçok batıl itikat ve hurafenin islamiyete sokulmasına sebep olmuştur Bu çeşit hadisler müslümanların inancını sarsığı gibi dini gönlüne tam anlamıyla yerleştirememiş olanları ondan soğutmuştur
6-Aşırı milliyetçilik duygusuyla uydurulan hadisler, çeşitli uluslar arasında nefret ve düşmanlığa yol açmıştır

87-Hadis tenkidi nedir?

87-Hadis tenkidi, hadisin sahih olup olmadığını, başka bir ifadeyle rivayetlerin Hz Peygambere (Sallallahu aleyhi ve sellem) ait olup olmadığını belirlemek için yapılan bir eleştiri faaliyetidir
Hadisler senet ve metin olarak iki kısımdan oluştuğu için, rivayetler üzerinde yapılacak bir tenkit çalışması da senet ve metin tenkidi olarak iki kısımda ele alınmıştır

88-Senet tenkidi nedir?

88-Senet üzerinde yapılan incelemeye ve bu inceleme sonunda ravilere ve senet zincirine yönelik değerlendirme ve tenkitlere senet tenkidi denir

89-Senet tenkidi nasıl yapılır?

89-Senet üzerinde yapılacak bir incelemede ilk önce ravi silsilesinde bir kopukluk olup olmadığına bakılır Eğer kopukluk varsa bu kopukluğun önemi ve şekline göre hadis, çeşitli isimlerle anılır Bu tür senedi kopuk hadislerin tamamı zayıf sayılır ve dini bir delil olarak kabul edilmez
Senet muttasıl ise, yani isnatta herhangi bir kopukluk yoksa, o zaman ravilerin durumu incelenmeye başlanır Raviler tek tek ele alınarak, cerh ve tadil kitaplarından durumları tesbit edilir Hangi dönemde yaşadıkları, kimlerden hadis aldıkları, kimlere rivayette bulundukları, hadis öğrenmek için nerelere gittikleri belirlenir Cer ve tadil bilginlerinin onlar hakkındaki kanaatleri öğrenilir Eğer bu kanaatler, senetteki tüm raviler için olumlu ise o takdirde hadis sahih sayılır Senetteki ravilerin biri, birkaçı ya da tamamı için olumsuz nitelemeler yapılmışsa, o hadisin zayıf yada uydurma olduğu anlaşılır

90-Muhaddisler niçin isnat ve ravileri eleştirmek gibi tedbirlerle yetinmeyip, hadis metinlerini de eleştirmek yoluna gitmişlerdir? Ve bunu hangi kriterler ile yapmışlardır?

90-Çünkü hadis uyduranlar uydurdukları hadislere en sağlam isnatları eklemekten çekinmemişlerdir Bu durumda bir hadisin sahih sayılabilmesi için yalnızca isnadın sahih oluşu yeterli olmamıştır Muhaddisler hadisin metnini de inceleyerek başta Kur’an-ı Kerim olmak üzere, Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) hayatı (sünneti), akıl, tarihi veriler ve metinde görülen çelişki ve tutarsızlıklar gibi bazı ölçütler ışığında sıhhat tesbiti yapmışlardır

91-Garibu’l-hadis nedir?

91-Hadislerde az kullanıldığı için anlaşılması zor olan ve açıklamayı gerektiren kelimelere garibu’l-hadis denir Bu kelimelerin açıklanmasını konu edinen ilim dalına da garibu’l-hadis ilmi denir



92-Muhtelifu’l-hadis nedir?

92-Görünüşte içerikleri birbiriyle çelişen, fakat dikkatle incelendiği zaman genelde bir çelişki olmadığı anlaşılan hadislere muhtelifu’l-hadis denir Böyle çelişkili hadislerin durumunu açıklayıp aralarını uzlaştırmaya çalışan ilim dalına da te’vilu muhtelifu’l-hadis adı verilir
Örneğin bir hadiste, Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) ayakta su içmeyi yasakladığı nakledilirken, Abdullah b Ömer (radıyallahu anh), <<Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) ayakta su içtiğini >> haber vermiştir Bu iki haberden anlaşıldığına göre Hz Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem)oturarak su içmeyi tercih etmekle beraber, gerektiği zaman ayakta da su içmiş, bunda da bir sakınca görmemiştir Dolayısıyla bu iki rivayet arasında bir çelişki yoktur

93- Bazı rivayetlerin çelişkili zannedilme sebebleri nelerdir ?

93-Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) söz ve uygulamaları, çeşitli olay ve durumlar karşısında farklılıklar göstermiş, bu farklılıklar hadis kitaplarına da yansımıştır Bazen, Hz Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) yer, zaman ve içinde bulunduğu ortama göre farklı hareket etmiş, bazen kişilere onların durumlarına göre özel hükümler vermiş, tavsiyelerde bulunmuştur Topluluğa konuşmasıyla kişilerin özel durumlarına yönelik konuşması farklı olabilmiştir Bütün bunlar aynı hadis kitabının içinde yer aldığı zaman bazı rivayetlerin çelişkili olduğu sanılmıştır

94-Fıkhu’l-hadis ne demektir?

94-Fıkhu’l-hadis, hadis ve sünneti doğru anlamak, Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) amacını iyi kavramaktır Daha dar anlamda ise fıkhu’l-hadis, hadislerden fıkhi hüküm çıkarmayı konu edinir
Hz Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) çoğu zaman muhatabın anlayabileceği şekilde, sade ve doğrudan anlatımı tercih etmiştir Ancak yeri geldiğinde mecaz, teşbih (benzetme), temsili anlatım gibi dolaylı anlatım üslubuna da başvurmuş, muhataplarından bazıları bu dolaylı uslubu anlamakta zorlanmışlardır
Örneğin; sahabi Ebu Said el-Hudri (radıyallahu anh)ölüm hastalığında yeni elbiselerini giymiş, sebebini soranlara <<Çünkü ALLAH’ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve sellem) ölen kimse, içinde öldüğü elbiselerle diriltilecektir Buyurdu>> demiştir Halbu ki Hz Aişe’nin (radıyallahu anha) açıklamasına göre Hz Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) buradaki ‘’siyab’’ (elbise) kelimesiyle, ‘’ameli’’ kasdetmiş, bu sözüyle de ‘’herkes dünyada işlediği amelle diriltilip haşrolunacaktır’’ Demek istemiştir

95-Esbabu vurudi’l-hadisin önemini nedir?

95-Hadis ilminin, Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) söz ve davranışlarının hangi sebeplere dayandığını araştıran dalına Esbabu vurudi’l-hadis (Hadislerin söyleniş sebepleri) adı verilir
Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) bir konuyla ilgili söz ve davranışının gerçek amacını anlayabilmek için ‘’sebebi vurud’’ (söyleniş sebebi) çok önemlidir Çünkü, hadis ve sünnetin dayandığı sebebi bilmek, o söz ve tatbikatın dini açıdan ne ifade ettiğini anlamamıza yardımcı olur

96-Dinin anlaşılmasında ve yorumlanmasında hadis ve sünnetin değeri nedir?

96- 1-Kur’an doğrultusunda hüküm getirir ve onun hükümlerini pekiştirir
2-Kur’an-ı açıklar ve yorumlar
3-Yeni hükümler getirir

97-Sünnet ve hadisin Kur’an’ın anlaşılmasındaki degeri nedir?

97-Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) hadis ve sünnetinin önemli bir bölümü, Kur’an-ı Kerimi açıklama ve yorumlama şeklindedir
Sahabiler, inen ayetlerden anlayamadıkları yerleri Hz Peygambere (Sallallahu aleyhi ve sellem) sorarlar, o da bu ayetlerden ne kasdedildiğini açıklardı Örneğin: Kur’an’da namazın farz olduğu bildirilmiş ancak, kaç rekat olduğu ve nasıl kılınacağı açıklanmamıştır Hz Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) bu konuda soru soran ashabına <> buyurmuştur

98-Kendisine itaat edilmesi ve örnek alınması ALLAH (Celle celalühü) tarafından emredilen bir peygamber, hangi yönüyle örnek alınarak insanlara numunei imtisal olacaktır?

98-Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve selem) dinle ilgili söz, eylem ve davranışları mü’minleri bağlayıcı kabul edilmiş, dünyevi tutum ve davranışları bağlayıcı kabul edilmemiştir
Kur’an-ı Kerim, Hz peygamber’e (Sallallahu aleyhi ve sellem) itaat edilmesini isterken peygamberlik yönüne, onu örnek gösterirken de ahlaki meziyetlerine dikkat çekmiştir Bu durumda, Hz peygamber’in (Sallallahu aleyhi ve sellme) söz ve eylemlerinin bağlayıcılık yönü, onun peygamberlik görevi ve ahlaki kişiliğiyle sınırlı olmaktadır
Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) ALLAH’tan (Celle celalühü) alıp insanlara tebliğ ettiği vahiy çerçevesinde açıklamak, uygulamak, öğretmek, tavsiye etmek şeklinde tezahür eden hadis ve sünneti bağlayıcıdır Örneğin; namaz, oruç, hac ve zekat gibi konularda yaptığı açıklamalar ve uygulamalar bağlayıcıdır
Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) bir insan olarak kişisel zevk ve tercihlerine göre ortaya koyduğu davranışlarıyla, içinde yaşadığı toplumun örf ve adetlerine tabi olarak yaptığı eylemler, bağlayıcı sünnet kapsamında yer almamıştır Örneğin; tercih ettiği yiyecek ve giyecek türleri, giyim kuşam tarzı, yemeği yerde ve eliyle yemesi, diş temizliği için misvak kullanması ya kişisel tercihleri veya yaşadığı toplumun gelenekleriyle ilgilidir İşte bu sebeple, bu konularda yaptığı açıklamalar ve uygulamalar bağlayıcı sayılmamıştır

99-Hadiste yerellik ne demektir?

99-Hadiste yerellik; Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) söz, davranış ve eylemlerine yansıyan, kendi dönemine özgü bölgesel, sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik özelliklerdir
Bu özellikleri taşıyan hadisler vermek istedikleri mesajlar bakımından evrensel nitelikte olabilir Ancak, kişilerin özel durumlarıyla ilgili ya da dünyevi bilgi ve beceri isteyen konularda söylenmiş hadislerin herkese yönelik bir mesaj taşıması gerekmez
Örneğin; peygamberimiz diş temizliğine çok önem vermiş ve her vesileyle dişlerin temizlenmesini tavsiye etmiştir O gün diş temizliği için kullanılan en uygun araç, erak ağacının dalı ya da kökünden elde edilen misvaktır Bugün misvak yerine daha elverişli diş temizleme araçları geliştirilmişse bunları kullanmakta bir anlamı yoktur denemez Çünkü Hz Peygamberin konu ile ilgili hadislerinden çıkarılacak evrensel ve değişmez mesaj diş temizliğidir Görüldüğü gibi ilgili hadislerde bulunan yerel unsur, yani araç değişebilmekte ama evrensel unsur, yani amaç değişmemektedir Çünkü araçları, zaman, mekan ve imkanlar belirler Bize düşen sünnetin uygulanmasındaki asıl maksadı günümüze taşımaktır

100-Hadiste evrensellik nedir?

100-Hadiste evrensellik; hadis ve sünnetin bütün insanlara yönelik bir mesaj içermesi ve uyulduğunda Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) gözettiği amacın gerçekleşmiş olmasıdır

101-Hadis tarihinde haberi vahid kaç anlamda kullanılmıştır?

101-İki anlamda Bunlardan ilki, hicri ilk üç asırda kullanılan ve tek kişilerin rivayetini ifade eden anlamdır İkinci anlamdaki haberi vahid ise, mütevatir hadis dışında kalan bütün rivayet çeşitlerini kapsamaktadır

102-Haberi vahidin delil kabul edilip edilmeyeceği hakkında ileri sürülen görüşler nelerdir?

102-Hz Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) döneminden itibaren güvenilir tek kişilerin haberleri kabul edilmiş ve delil olarak kullanılmıştır Ancak şüphe halinde veya raviye güvenilmeyen durumlarda 2 ve 3 şahısların tanıklıklarına başvurulmuştur
Hicri 1 asrın sonlarına doğru ortaya çıkan siyasi ve itikadi mezheplerle beraber tek kişilerin haberinin delil olup olmayacağı tartışılmaya başlanmıştır Bazı mutezili alimlere göre, haberi vahid, zorunlu bilgi kaynağı olamaz Başta Şafii olmak üzere birçok alim bu görüşe karşı çıkmış ve güvenilir kişilerin haberi vahidini delil olarak kabul etmiştir
Ebu Hanife’nin (rahmetullahi aleyh) bu konudaki itirazı, çoğunluğun rivayetine aykırı nakilde bulunan tek kişilerin haberinedir
Şafii mezhebinde de çoğunluğun haberine aykırı haberi vahid delil kabul edilmemiştir
Sonraki asırlarda birden fazla kişinin rivayatine de isim olarak verilen haberi vahid, özellikle fıkıh usulü alimleri tarafından zan (şüphe) ifade eden haber olarak kabul edilmiştir Kesin bilgi ifade eden mütevatir haber karşısında sıhhati şüphe ifade eden haberi vahid asırlar boyu İslam alimlerinin tartışmalarına konu olmuştur
Haberi vahidin zanni ilim ifade etmesinin, onun mutlak olarak sahih olmayacağı anlamına gelmediğini bildikleri için alimler, kendi gerekçelerine ve tercih sebeplerine bağlı olarak delil kabul ettikleri haberi vahidi sahih, çeşitli sebeplerle tercih etmedikleri rivayeti de zanni ilim kavramı çerçevesinde zayıf veya merdud saymışlardır

103-Hadisleri metin yönünden tenkit etmek hadis inkarı anlamına gelir mi?
103-Hadisleri metin yönünden eleştiri faaliyeti hicri 1 asırdan günümüze kadar devam eden bir olgudur Başta Hz Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) eşi Hz Aişe (radıyallahu anha) olmak üzere bazı sahabiler ve sonraki alimler, çeşitli sebeplerle Hz Peygambere (Sallallahu aleyhi ve sellem) yakıştıramadıkları rivayetleri tenkit etmişlerdir Ancak daha sonraları hadislerin senetlerinde yer alan bazı ravilerin itham edilmesi yüzünden zayıf sayılıp reddedilmeleri normal kabul edilirken, eleştiri konusu yapılan metinleri sebebiyle reddedilmeleri genellikle hoş karşılanmamış ve bu sahih hadisin reddi gibi algılanmıştır Halbuki bu bilimsel çabaların hadis inkarı veya reddiyle bir alakası yoktur





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.