Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
insan, müslüman, örnek

Örnek Müslüman, Örnek İnsan

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Örnek Müslüman, Örnek İnsan






Örnek Müslüman, Örnek İnsan
Örnek Müslüman, Örnek İnsan


Rabbimiz, insanoğlunun yaratılmışlar içindeki üstünlüğünü Kur'an-ı Kerim'de birçok ayet-i celilede beyan buyumuştur Bu üstünlük hem insanın beden yapısı hem de manevi şeref ve itibarı bakımındandır

Eşref-i mahluk olan insan, nimetlerin de en büyüğüne layık görülmüş, aklı, hisleri, yetenekleri ve iradesi ile diğer bütün varlıklardan ayrı tutulmuştur

Bu şekilde sayısız ihsan ve nimetler bahşedilerek bu aleme gönderilen insanın düşünmesi gerekir: Acaba neden böyledir, kendisinden ne istenmekte, nasıl olması ve ne yapması gerekmektedir Bunca nimetlere karşılık Rabbinin ondan beklediği nedir?

Bu sorular, akl-ı selim olan her insanın, özellikle müslümanın düşünmesi, cevap araması, bulduğu cevaba göre hayatını şekillendirmesi gereken sorulardır

Rabbimiz, insanoğlunu boşuna yaratmadığını, ba şı boş bırakmadığını beyan etmekte, bir mükellefiyet taşıdığını açık seçik belirtmektedir

İnsanoğlu kendisi dışındaki her şeye kolaylıkla sahip olabilmektedir Gücünün yetmediği, sahip olmakta güçlük çektiği hemen hemen tek şey kendi nefsidir Uzayın derinliklerini avucunun içi gibi bilse de, bilgisinin kavrayamadığı şey de yine kendi hayat cevheri, kendi ruhudur O halde insan bir yönü ile aciz, eksik ve yarımdır

Bir başka deyişle insanoğlu, istifadesi için yaratılmış varlıklar karşısında kuvvetli, bilgisi Allah katında mahfuz olan konularda acizdir Dinimiz, insanın bu yarımlıktan kurtulmasının yollarını göstermiştir İslâm, bu kurtuluşta dıştan içe, maddeden manaya, bedenden ruha doğru giden bir yol izler

Yukarıda da ifade edildiği gibi, İslâm önce insanoğlunun kainat içindeki yerini net olarak gösterir Özetle, bu yer bütün yaratılanlar üzerine Allah'ın halifesi olma durumudur Daha sonra İslâm, insanın hayatına ve onun toplum içindeki yerine yönelir, onu bu yönüyle de koruyup güçlendirir

İslâm dairesi içine giren bir müslümanın hayatının her safhasında İslâm'ı yaşamaya ve yaşatmaya çalışması lazımdır Rabbimiz, ayet-i celilelerde dinimizi yaşamada insanı gerçekten zorlayacak herhangi bir yan olmadığını, emir ve yasaklarına sarılmamızı ve O'nun gösterdiği dosdoğru yolda yürümemiz gerektiğini belirtmektedir Müslümanlar İslâm kimliğine sımsıkı sarılmalı, onu onurla taşımalıdır Dünya ve ahiret mutluluğuna ulaşmamız ancak ve ancak o kimliğe hakkıyla sahip çıkıp, gereklerini yerine getirmemizle mümkün olacaktır

Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de müminleri birçok vasıflarıyla tarif etmektedir ki, bu tarifler bizlerin nasıl olmamız gerektiğini göstermektedir Buna göre müminler kardeştir, kardeşçe yaşamalıdır Bir kardeşin diğer kardeşine davranışı nasıl olmalıysa, müminler de öyle yapmalı, kardeşinin dert ve sıkıntılarıyla öyle ilgilenmelidir

Mümin kimliğinin bir şartı da, sevgi ve buğzun sadece Allah için olmasıdır Esasen mümin için hayatın kendisi Allah içindir Dünya, ahiret için bir hazırlık yeridir Öyleyse fani olan bu dünyaya gönül bağlamamalı, bir gün bu hayattan sonsuz olan hayata gideceğini unutmamalıdır

Zamanımızda müslümanların en büyük meselelerinden biri, hatta en önemlisi, müberra dinimiz İslâm'ı layıkıyla temsil edememeleridir Bu durum bütün insanlığı muhatap alan İslâmiyet'in daha geniş kitlelerce benimsenmesine, dünyanın her bir köşesine yayılmasına engel olmaktadır

O halde denilebilir ki, müslüman olduğu halde, hal ve harekâtı, tutum ve davranışları ile İslâm'a aykırı düşen kimseler, farkında olmayarak başkalarına büyük kötülük yapmaktadırlar Çünkü çoğu kişi İslâm hakkındaki hükümlerini, okuyup araştırarak, dinin temel kaynaklarını inceleyerek vermez Aksine, müslümanların hal ve hareketlerine, yaşayış tarzlarına bakarak verir Onlara göre İslâm, müslümanların hayatlarında tezahür eden, yaşayışlarında kendini gösteren her ne varsa odur

Müslümanların ilk görevi İslâm'ı öğrenmek, sonra da bu eşsiz dini bir bütün olarak ferdî, ailevî, ve sosyal hayatlarında yaşayarak iyi temsil etmek olmalıdır Her hususta olduğu gibi bu hususta da rehber ve örneğimiz Fahr -i Alem sav Efendimiz olmalıdır O, Cenab -ı Mevlâ'nın emirlerini önce kendi nefsinde yaşamış, daha sonra ashabına tebliğ etmiştir O, ibadet ve taatta , zühd ve takvada herkesten önde bulunuyordu Ümmetine farz namazları kılmalarını emrediyor, kendisi gece-gündüz nafile namazlara da devam ediyordu Ashabına farz olan Ramazan orucunu emrediyor, kendisi diğer zamanlarda nafile oruçlar da tutuyordu Her konuda O'nun durumu böyle idi

Diğer taraftan Fahr-i Cihan sav Efendimiz İslâm'ı sadece anlatmakla yetinmiyor, bütün hal ve hareketlerinde hak yolun güzelliklerini ortaya koyuyurdu Ashab-ı Kiram O'nun yaşayışına bakarak İslâm'ı hayata geçiriyordu

İlk müslümanlar dinlerini bihakkın temsil ettikleri için İslâmiyet akıllara durgunluk verecek kadar kısa bir zamanda geniş coğrafyaya yayılmı ş, geniş halk kitleleri emsali görülmemiş bir şekilde akın akın hidayetle nasiplenmişlerdi

Zamanımızda müslümanlar İslâm'ı nasıl anlıyorlar? Nasıl yaşıyorlar, hayatlarına nasıl tatbik ediyorlar? Yaşayışlarıyla, bilgileriyle, örf-adetleriyle, çalışkanlık, dürüstlük, ilim ve teknikleriyle; kısaca bütün hal ve hareketleriyle layıkıyla temsil edebiliyorlar mı? Bu soruya samimiyetle cevap vermek son derece önemlidir Ve ne yazık ki bu cevap pek iç açıcı değildir

Oysa İslâm hakkında insanlığın müsbet kanaat sahibi olabilmeleri için, müslümanların önce dinlerini iyi bilmeleri, sonra öğrendiklerini yaşamaları gerekir Aksi halde yeryüzünü esir alan zulüm ve inkâr karanlığında pay sahibi olmanın ağır vebali beklemektedir

Müslüman “iyi insan” demektir İyi bir insanda bulunması gereken bütün vasıflar onda vardır, olmalıdır Buna göre müslüman , elinden, dilinden kimseye asla zarar gelmeyen insandır; kimseyi incitmez, gönlünü kırmaz Bununla de yetinmez, elinden geldiği kadar başkalarına yardımcı olmaya çalışır Sıkıntısı, bir ihtiyacı ihtiyacı olan kimse, neye mensup olursa olsun, müslümana başvurur Çünkü o iyiliği umulan, kötülüğünden emin olunan kimsedir Yaratılanı Yaradan'dan ötürü sever

Müslüman dürüsttür; günlük hayatında, alışverişinde yalan söylemez, kimseyi aldatmaz Bilir ki imanla yalan bir arada olmaz Emin kimsedir, her hususta kendisine güvenilir, itimat edilir

Müslüman, kimseye haksızlık etmez, zulüm yapmaz Adaletle muamele eder, kimsenin ayıbını, kusurunu araştırmaz Onun derdi önce kendisiyledir, kendi ayıp ve kusurlarına bakar, düzeltmeye çalışır

Müslüman tatlı dilli, güler yüzlü, hoş sohbettir İnsanlar onun yanında dertlerini unuturlar, teselli bulurlar Kimseyi küçük görmez, kem gözle bakmaz

Müslüman çalışkandır, tembelliği sevmez Miskin değildir, başkalarına yük olmaz Temizdir ve temizliği sever

Müslüman elindeki nimet ve imkanları başkalarıyla paylaşır, hatta başkalarını kendisine tercih eder Kimseye haset etmez, kimsenin malında-mülkünde, makamında gözü yoktur Küçüklerine karşı şefkat ve merhametli, büyüklerine karşı saygılı ve edeplidir

Bütün bu özellikleriyle müslüman başkalarına örnek olan insandır Gönül insanı, Allah adamıdır Görüldüğü zaman İnsanlara Allah'ı hatırlatır Hayırı öğütler, konuştuğu zaman insanlar kendisinden faydalanır, bilgileri artar Hal ve tavırlarıyla, Allah'ın kullarını Allah'a kulluğa yöneltir Müslüman toplum da, fazilet yarışı içinde olan toplumdur

Bütün bunları dikkate alarak baktığımızda sormak gerekiyor: Bugün doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine acı çeken dünyamızın ihtiyaç duyduğu insan modelinin adı ne? Ve biz bugün bu modeli gerçekleştirmeye ne kadar yakınız?

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.