![]() |
Emaneti Yerine Getirmek Emanete İhanet Etmemek |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Emaneti Yerine Getirmek Emanete İhanet EtmemekEmaneti yerine getirmek emanete ihanet etmemek Emaneti Yerine Getirmek Bu bölümdeki iki ayet ve dört hadisten, Allah’ın emanetleri ehline teslim etmemizi emrettiğini, Allah’ın emaneti göklere, yere, dağlara sunmuştuk, fakat hiçbirinin kabul etmeyip zalim ve cahil olan insanoğlunun kabul ettiğini, Münafıkın alametinden birinin de emanete hıyanet etmek olduğunu, insanların Kur’an’dan ve sünnetten emaneti öğrendiklerini ve bir gün emanetin ortadan kalkacağını emanet edilecek bir kişi bile bulunmaz hale geleceğini, kalbinde hardal tanesi kadar imanı olmayan kişilere akıllı, cesur denilip güvenilir kimse sayılacağını, mahşerde insanların sırattan nasıl geçeceklerini, sıratın üzerinde bulunan engelleri, cehenneme yuvarlanacak kimseleri, Abdullah ibn-i Zübeyr’in oğluna vasiyeti ve borçlarını ödemesindeki tavsiyelerini öğreneceğiz ![]() “Gerçekten Allah size emanetleri ehil olanlara vermenizi emreder ![]() ![]() ![]() “Gerçek şu ki biz akıl ve irade emanetini göklere, yere ve dağlara sunmuştuk, ama sorumluluğundan korktukları için onu yüklenmeyi reddettiler ![]() ![]() ![]() 201 ![]() “Münafığın alâmeti üçtür: Konuşunca yalan söyler, söz verince sözünden cayar, kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder ![]() Bir rivayette: “Oruç tutsa, namaz kılsa ve kendini mümin zannetse bile” buyurulur ![]() * Münafık içinden kafir, dışından müslüman görünen kimsedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 202 ![]() Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize iki olayı haber verdi ![]() ![]() ![]() “Şüphesiz ki emanet, insanların kalblerinin ta derinliklerine kök salıp yerleşti ![]() ![]() ![]() “İnsan bir kere uyur ve kalbinden emanet çekilip alınır, ondan belli belirsiz bir iz kalır ![]() ![]() ![]() ![]() “Neticede insan o hale gelir ki, insanlar alış–veriş yaparlar da, neredeyse emaneti yerine getirecek bir kişi bile kalmaz ![]() “Filan oğulları arasında emin bir adam varmış ![]() ![]() ![]() Şüphesiz ki bir zamanlar, sizin hanginizle alış–veriş yapacağıma aldırmazdım ![]() ![]() ![]() ![]() * Kalblerin derinliğine yerleşen emanete riayet hukuku yani Allah’a verilen sözler ve bunun yanısıra da insanlar arası münasebetlerde yerini bulan emanet hukuku; dinin kendisi ve özü olmuş oluyor ![]() ![]() Zamanla imanın zayıflaması müslümanların her iş ve ibadette olduğu gibi emanete riayet hususunda da hassasiyetleri kalmayacaktır ![]() ![]() İnsan kitap ve sünnet bilgisinden yoksun ve gafil olduğu vakit haramlara dalar, günah işler, imanı zayıflar ve kalbi kararır (Müsnet III ![]() ![]() Kitap ve sünnetle irtibatı kopuk olan veya gafleti olan kimsenin imanı zayıflar Eminliği kaybolur, dini hassasiyeti ve hak hukuka riayeti de yok olur, böylece kalbine işlediği günahlardan dolayı konan nokta ve lekeler çoğalarak kalbi simsiyah kesilir ve o zaman insan hainleşir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 203 ![]() “Şanı yüce ve üstün olan Allah, insanları bir araya toplar ![]() ![]() – Ey babamız! Bize cennetin açılmasını iste! Âdem der ki: – Sizi cennetten çıkaran, babanızın hatasından başka ne ki? Ben bu işin ehli değilim ![]() ![]() – Ben bu işin ehli değilim ![]() ![]() ![]() ![]() – Ben bu işin ehli değilim ![]() ![]() – Ben bu işin ehli değilim, diye karşılık verir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() – Annem babam feda olsun, şimşek gibi geçmek nedir? dedim ![]() –”Şimşeği görmediniz mi? Göz açıp yumacak kadar bir zamanda geçip gidiverir!” buyurdu ![]() ![]() ![]() –”Ey Rabbim! Selâmete çıkar, selâmete çıkar ![]() Neticede, kulların amelleri kendilerini sırattan geçirmede âciz kalır ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Hüreyre’nin nefsi elinde olan Allah’a yemin ederim ki, cehennemin dibi yetmiş yıllık mesafe kadar derinliktedir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Emaneti Yerine Getirmek Emanete İhanet Etmemek |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Emaneti Yerine Getirmek Emanete İhanet Etmemek204 ![]() Cemel vak’ası gününde, (muharebe) durunca (babam) Zübeyr beni çağırdı ![]() – Ey oğulcuğum! Bugün öldürülenler ya zâlim veya mazlumdur ![]() ![]() ![]() – Ey oğulcuğum! Malımı sat, borcumu öde ![]() ![]() – Borçları ödedikten sonra malımızdan birşey kalırsa, üçte biri senin oğullarına aittir, dedi ![]() Hişâm diyor ki: – Abdullah’ın çocukları, Zübeyr’in Hubeyb ve Abbâd gibi bazı çocuklarının akranı idiler ![]() ![]() Abdullah der ki: – Borcunu bana vasiyet edip duruyor ve: – Ey oğulcuğum! Şayet borcumdan bir kısmını ödemekten aciz kalırsan, Mevlâm’dan yardım dile, diyordu ![]() – Babacığım, Mevlân kim? dedim ![]() – Mevlâm, Allah! dedi ![]() – Allah’a yemin ederim ki, onun borcunu ödemekte sıkıntıya düştükçe: – Ey Zübeyr’in Mevlâsı! Onun borcunu öde, derdim ![]() ![]() Zübeyr’in oğlu Abdullah sözüne devamla der ki: Zübeyr, altın ve gümüş bırakmadan öldürüldü ![]() ![]() ![]() Babamın üzerindeki borçlar şöyle olmuştu: Bir kimse kendisine gelir, ona bir emanet bırakmak ister, babam Zübeyr ise: – Hayır, emanet olmaz, fakat borç olarak bırak ![]() ![]() Zübeyr hayatı boyunca ne bir valilik, ne harac toplama memurluğu, ne de başka bir idârî görevde bulunmadı ![]() ![]() Abdullah diyor ki: Babamın üzerindeki borçları hesapladım, iki milyon iki yüzbin rakamını buldum ![]() Hakîm İbni Hizâm, Abdullah İbni Zübeyr ile karşılaştı ve: – Ey kardeşimin oğlu! Kardeşimin borcu ne kadar? diye sordu ![]() – Yüzbin, dedim ![]() – Allah’a yemin ederim ki, malınızın buna yeteceği kanaatinde değilim, dedi ![]() – İki milyon iki yüzbine ne dersin? deyince, Hâkim: – Buna güç yetirebileceğinizi zannetmiyorum ![]() ![]() Zübeyr, Gâbe mevkiindeki araziyi yüz yetmişbine satın almıştı, Abdullah orayı bir milyon altı yüzbine sattı ![]() – Kimin Zübeyr’de alacağı varsa, Gâbe’de bize gelsin! diye ilan etti ![]() – Dilerseniz alacağımdan vazgeçip bağışlayayım, dedi ![]() – Hayır, dedi ![]() – Şayet borcunuzdan bir bölümünü te’hir etmek isterseniz, benim alacağımı geri bırakabilirsiniz, dedi ![]() – Hayır, bunu da istemiyoruz deyince, Abdullah İbni Ca’fer: – O halde bana araziden bir parça ayırın, dedi ![]() – Şuradan şuraya kadar olan arazi senin olsun, dedi ![]() Abdullah, kalan araziden bir bölümünü de sattı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() – Gâbe’ye ne kadar değer biçildi? diye sordu ![]() – Her sehim için yüzbin, dedi ![]() – Bunlardan ne kadarı kaldı? dedi ![]() – Ben ondan bir sehimi yüzbine aldım dedi ![]() – Bir sehimini de ben yüzbine aldım dedi ![]() – Bir sehimini de ben yüzbine aldım, dedi ![]() – Şimde geriye ne kadar kaldı? diye sordu ![]() – Bir buçuk sehim, dedi ![]() – Kalan bir buçuk sehimi de ben yüz ellibine satın aldım, dedi ![]() ![]() Abdullah İbni Zübeyr, babasının borçlarını ödeyip bitirince, Zübeyr’in diğer çocukları, Abdullah’a: – Mirasımızı aramızda taksim et, dediler ![]() – Allah’a yemin ederim ki, dört sene süreyle hac mevsiminde: Kimin Zübeyr’de alacağı varsa bize gelsin, borcunu ödeyelim, diye ilan etmedikçe, Zübeyr’in mirasını paylaştırmayacağım, dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Bu mevkuf hadis diyeceğimiz kıssada Zübeyr kimseden emanet olarak bir şey almıyor borç olarak alıyor ve borcu da muhafaza ediyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [color="#006400"] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 82 [color="#006400"] Buhârî, Îmân 24; Müslim, Îmân 107–108 ![]() ![]() ![]() [color="#006400"] Müslim Îmân 109 ![]() Benzeri hadis 690 , 1544 ve 1586’da tekrar gelecektir ![]() [color="#006400"] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 83 [color="#006400"] Buhârî, Rikak 35, Fiten 13; Müslim, Îmân 230 ![]() ![]() ![]() [color="#006400"] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 83 [color="#006400"] Müslim, Îmân 329 ![]() Daha geniş bir şekilde 1868’de gelecektir ![]() [color="#006400"] Buhârî, Farzü’l–humus 13 ![]() [color="#006400"] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 86 |
![]() |
![]() |
|