![]() |
Selam´Sizliktan Üsüyoruz |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Selam´Sizliktan ÜsüyoruzSelam´sizliktan Üsüyoruz Üşüyoruz!!! Bir kutup ayısı öyküsü vardır, şöyle: Yavru kutup ayısı annesine sokulur ve sorar: - Anne, senin annen de kutup ayısı mıydı? - Evet yavrucuğum ![]() - Peki onun annesi? - Evet yavrucuğum ![]() - Peki anne, babamın annesi babası da kutup ayısı mıydı? - Evet yavrum ![]() - Peki onların anne babası da mı? - Evet yavrum ![]() ![]() Yavru kutup ayısı biraz daha sokulur annesine ve der ki: - Ama anne, üşüyorum! İklimden, üşümekten, mevsimden, "mevsimlerin insana yaptığı fenalıklardan" ne zaman söz açılsa, yavru kutup ayısı sorularıyla, "ama anne ![]() ![]() ![]() ![]() Her fırsatta, herkese bu sevimli öyküden söz etmekten kendimi alamam ![]() Üşüyoruz ve sebepsiz sanıyoruz üşümelerimizi ![]() Vakt-i evvelde yalnız üşürdük ![]() ![]() ![]() ![]() Ellerimiz, eldivenlerimiz, kar başlıklarımız bile üşüyor ![]() Paylaşsaydık mevsimleri, iklimleri, kalın bir çizgi çekmeseydik "öteki"yle aramıza, üşümezdik ![]() Kalın bir duvar örmeseydik, soluğumuz yeterdi hepimizi ısıtmaya ![]() Lakin, ötekinden kendimizi sorumlu saymadık ![]() Canımız yanıncaya kadar feryat etmedik, etmiyoruz ![]() Çığlıklar, şikayetler, itirazlar çoğaldı, bakın ![]() ![]() Birlikte; yani ben, sen, öteki ![]() ![]() ![]() Peki ama, kendi evimizde, kendi yurdumuzda, kendi yuvamızda niye üşüyoruz ![]() Belki de yanlış sorular üşütüyor, kim bilir ![]() Yanlış sorulara bulduğumuz yanlış cevaplar üşütüyor olmasın ![]() Doğru soru, "niye üşüyoruz?" olmalıydı ![]() Oysa yanlış soru yanlış cevaba bizi mecbur bırakıyor ![]() Doğru cevap doğru sorunun içinde ![]() ![]() Ama, yitiğimizi yitirdiğimiz yerde aramıyoruz; insanız işte! İnsanız, unutuyoruz ![]() ![]() Şükretmiyoruz, tabii hakkımız görüyoruz nimeti ![]() Padişahın ziyafetinde garsona teşekkür ediyoruz da, padişaha teşekkür etmiyoruz ![]() İnsanız, sıkılıyoruz, arada bir üşüyoruz ![]() Sıcacık bir merhabada teselli arıyoruz ![]() ![]() Dün, bir merhabanın, bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardı ![]() ![]() ![]() Şimdi üşüyoruz, merhabasız, kahvesiz, köpüksüz üşütüyoruz ![]() Dün, eller kalbin üzerine konur ve cemaate rahmet dilenirdi ![]() - Selamün aleyküm, rastgele ![]() - Selamün aleyküm, bereketli olsun ![]() - Ve aleyküm selam, merhaba! - Merhaba, cemaate rahmet ![]() "Siftah senden, bereket Allah 'tan"dı ticaret sabahının ilk sözü ![]() "Allah bereket versin"di son söz ![]() ![]() Ne hoş, ne muhteşem gelenekti ![]() ![]() Sıcak bir merhaba: "Benden size zarar gelmez, emin olun benden" anlamındaydı ![]() Karşı merhabanın anlamı da aynı: "Sen de bizden emin ol ![]() Vakt-i evvelde "merhabamız vardır" sözü, "güvenilir insandır" anlamınaydı ![]() Ve her güzel temenninin, her özel duanın ardından "ecmain" denirdi ![]() "Ecmain", yani: "cümlemiz ![]() "Ecmain", "Ümmet-i Muhammed"ti ![]() Biz bıraktık, ecmain de bizi bıraktı ![]() ![]() Dilimizi dönüştürdük, ecmain çevremiz oldu ![]() ![]() ![]() Ama bakın, nasıl da bizi yalnız bırakıyor çevremiz, müşterimiz, velinimetimiz ![]() Söz senet olmaktan çıkınca, merhabalar aşınıyor ![]() ![]() Önce içi boşalıyor merhabanın, ardından kesiliyor bıçak gibi ![]() Öyle ya, karşılıksız merhabayı kim ne yapsın? Öyle ya, esas kriz bu değil mi? Dostsuz, merhabasız kalınca krize giriyor, üşüyoruz ![]() "Ağustosta balta kesmez buz" oluyoruz ![]() ![]() Saçaksız, sığınaksız, şemsiyesiz, korunaksız kalıyoruz ![]() İçimize, dışımıza kapanıyoruz, kimse çözemiyor şifremizi ![]() ![]() *** İnsanız, yoksullaşıyor, yalnızlaşıyoruz ![]() "Teselliden nasibim yok, hazan ağlar baharımda" oluyoruz ![]() ![]() Modern zamanlardayız ![]() ![]() ![]() Eski yalın dünyamızdaki yalın sözler yetmiyor teselliye ![]() "Bir elin verdiğini ötekinden gizleme" ilkesi, yerini bir elin verdiğini bütün eller alkışlayacak şartına bıraktı ![]() ![]() ![]() "Sırrını sır edene aşk olsun/ sırrını faş edene yuh!" demiş Mevlâna ![]() Ama, çağdaş medeniyet "mahremiyet"i yollara döktü, "sır" fâş oldu ![]() Eski yalın cümleler dar geliyor dünyamıza ![]() ![]() Borsa, repo, tefeci, banker çağında "çok söz yalansız, çok mal haramsız olmaz" sözü demode artık ![]() Doğrudur, "Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştayız", Akşemseddin'in yaşına erenler de var aramızda, ama biz peynir gemisini karada yürütüyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Güçlü, daha güçlü olmamız öğütleniyor sürekli ![]() ![]() - Peki nedenmiş o? - Çünkü, daha güçlü olacağız ki, daha güçlü olalım ![]() "Mutlaka izleyin", "mutlaka alın", "mutlaka biriktirin", "sakın kaçırmayın" direktifleri alıyoruz her gün, her an ![]() Melek değiliz, etkileniyoruz, "mutlaka" değilse de izliyor, alıyoruz ![]() Alıyor, izliyor, biriktiriyoruz ![]() ![]() Alttan ve üstten ısıtmalı apartmanlarımızda, villalarımızda Hz ![]() ![]() Böyle yapıyoruz, sonra da üşüyoruz ![]() Üşürüz tabii ![]() ![]() "Selamı yaymakla" emr olunduk ki, yeryüzü üşümesin ![]() ![]() ![]() Kadin Penceresi ![]() |
![]() |
![]() |
|