Ey Müslüman!!!

ey müslüman!!!
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd Allah’a, Salat ve selam Rasulüne, al-i ve ashabına olsun…
Allah Subhanehu ve Tealaya teslimiyet içinde yüreği titreyen, varını yoğunu Allah’a adayan değerli Mü'min kardeşim
Bizler Allah’a teslim olduğumuz için Müslüman sıfatını aldık Bizler O Allah (cc) ’nun emirlerine boyun eğmeye hazır olduğumuzu ifade ettik bu şekilde Ve birlik olduk bu uğurda bir yapının tuğlaları gibi, birbirimize sıkı sıkıya bağlandık iman bağıyla Ve biliyorduk ki bedenin bir uzvu rahatsızlandığında, bütün uzvular onun rahatsızlığını hisseder ve onu tedavi etme yollarına giderler Şüphe yok ki bizler böyle idik, ne oldu da şimdi böyle değiliz Böyle olmak için uğraşmıyoruz?
Ey Kardeşim!
Dünya ya dalmış, servet biriktirir, mal, mülk çoğaltır olduk Yarınları düşünür olduk, bu yüzden uyuyamaz olduk geceleri, hep düşünür olduk ay sonunu, kredi kart borçlarını ve başımızı kaldırıp etrafa bakamaz olduk bu yüzden Her şey menfaat, çıkara dayanmış Bu işi yaparsam ne çıkarım olacak hesapları, bizi hep karşılığını hemen almaya sevk etmiş Hâlbuki Allahu Teala, dünyalık isteyenlere dünyada vereceğini belirtmiş, ancak onların ahiretten nasiplerinin olmayacağını ifade etmiştir Hal böyleyken, geçici olan bir şeye neden bu kadar meylettik
Ey Nefsim!
Ne oldu sana, bu geçici dünyanın lezzetleri seni aldatır oldu O kadar akılsız mısın ki? Şu hadisi nasıl olurda kendine pay biçmezsin “Dünya evi olmayanın evi, aklı olmayanın umut bağladığı mekândır”
Kardeşlerimiz, bacılarımız!
Sesimizi duyan yok mu? diye feryatlar içinde kıvranıyorken ve maruz kalıyorken bin bir türlü işkencelere, zulümlere, iğrençliklere… Ne oldu sana duymuyorsun seslerini Kınamalarınla çok mu faydan dokunuyor onlara? Kına bakalım, bir gün kınarlar onlarda seni, yakana yapışır… İnsanlardan korktun demek, bu yüzden mi bizi yüz üstü bıraktın derler
Değerli kardeşim!
Görmüyor musun ki Rabbim nasıl bir örnek vermiştir; Hiç oturanla çalışan bir olur mu?
“Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz? ” (Nisa 75)
Nasıl bıraktık biz kardeşlerimizi, bacılarımızı zulmedenlerin zulmüne? Nasıl olurda terk ettik biz onları “Müminler Ancak kardeştir” Ayeti celilesini ne çabuk sildiler zihinlerimizden Bizi bize kırdırır oldu düşmanımız olanlar Biz onları nasılda dost bilir olmuşuz
“Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez” (5/51)
“Onlar, mü'minleri bırakıp kâfirleri dostlar (veliler) edinirler 'Kuvvet ve onuru (izzeti) ' onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz, 'bütün kuvvet ve onur,' Allah'ındır” (4/139)
Onları razı etmek mi, Allah’ı razı etmek mi? Subhanallah Biz ne yapıyoruz böyle? Nasıl bir seçim yapıyoruz? Bizi dünyada da, ahirette de rezil rüsvay edecek bir seçim mi, Yoksa Rabbimizin bize lütfettiği izzeti ve şerefi yeniden kazanmak için çalışmayı mı?
Şüphe yok ki seçim bizim elimizde Eğer bu dünyayı seçer ve bu dünyanın nimetlerinden olmamak için, Allah’ın dinini hâkim kılma uğrunda çalışmazsak, Allah’ın azabı bize erişecektir
Ey Müslüman!
“Allah için bizleri öldürün! ” diyen bir bacımızın ve nicelerinin seslerini ne zaman duyacağız Ne zaman işiteceğiz onları ve feryatlarına kulak verip, onları o durumdan kurtaracak köklü- bir çözüm için çalışacağız Yılan bize dokunduğunda mı? !