Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilinmeli, gün

Son Gün Bilinmeli Mi?

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Son Gün Bilinmeli Mi?






Son Gün Bilinmeli mi?
Gelecek olan herşey yakındır Fakat ölüm hepsinden daha yakındır Rabbimiz herşeyde olduğu gibi bu noktada da elimize bir teselli vermiş Son demde bile dünyaya veda saatini bildirmemiş, lezzetimize elem katmamış Faruk Nafiz Çamlıbel:

Öleceği gün meçhûl olmalı insanların!
O gün uzak olsa da, değil mi günü belli,
Yoktur günü bilinen ölümlere teselli

mısralarıyla bu hususu gerçekten güzel işlemiştir Çünkü ecelimiz güneşin batış vakti gibi belli olsa idi, ömrün yarısından sonra hergün darağacına doğru adım adım yürüyen bir idam mahkûmu gibi, dehşetli bir korku içinde olacaktık Bu yüzden başa gelecek her türlü musîbetlerin ve hattâ dünyanın eceli olan kıyametin bile vakti gizli tutulmuştur1

Aslında ölüm, dört harften teşekkül eden ve günlük hayatımızda en çok kullandığımız kelimelerden biridir Fakat yine bu kelimeyi her anışımızda ilmimiz derecesinde ürpeririz

Gökleri fetheden, fezayı arşınlayan, nice harikaları keşfeden insan zekâsı "Nereden geliyorum, nereye gidiyorum?" gibi birçok sorunun karşısında bugün bile beş yaşındaki çocuktan farksızdır Kâinatın başı ve sonu hakkında kesin bir bilgisi yoktur Bu bakımdan kendini hayalî bir devam ile aldatabilmek için, elini uzattığı şeylerde sonsuzluk izlerini bulmaya çalışır Halbuki yaşadığımız hayatın nasıl olsa birgün sonu gelmeyecek mi? Bugünkü saadetler yarın her güzel şey gibi bitmeyecek mi? Sevdiklerimiz, servetimiz, şöhretimiz ve en nihayet gençliğimiz bizi bırakıp da gitmeyecek mi? Ya da gitmedi mi?

Evet bugün, yarın başımıza gelecekleri bilseydik, önümüzdeki lezzetler bir anda hiçe inmez miydi?

İşte bütün bunları bilen, göremiyeceğimiz kadar küçük bir grip virüsü karşısında bile çok âciz olduğumuz halde dünyayı içindekilerle birlikte bizim için yaratan ve doğmadan önce her türlü tedbiri bizim için alan Rabbimiz şefkât ve rahmetini burada da gösterip, başımıza gelecekleri bildirmemektedir

Kadir gecesini Ramazan ayında, sevdiği kullarını insanların arasında, kıyametin vaktini dünyanın ömrü içinde gizlediği gibi, eceli de insan ömrü içinde saklamaktadır Ecelimiz belli olsa idi, yarı ömrü gafletle geçirecek, yarıdan sonra da darağacına adım adım gitmek gibi bir dehşete kapılacaktık2 Fransa Kraliçesi Mari Antuanet’e ertesi gün giyotinde can vereceği haberi ulaşınca, bir gecede korkudan saçlarının tamamen beyazlaması tarihî bir hadisedir

Evet, “Cenab-ı Hak hem Hakîmdir, hem Rahîmdir Hikmet ve rahmeti ise, umûr-u gaybiyyeden (bilinmeyen işlerden) çoğunun setrini (örtülü kalmasını) iktiza ediyor, mübhem (gizli) kalmasını istiyor Çünki; şu dünyada insanın hoşuna gitmeyen şeyler daha çoktur Vukuundan (olmadan) evvel onları bilmek elîmdir (acıdır) İşte bu sır içindir ki: ölüm ve ecel mübhem bırakılmış ve insanın başına gelecek musîbetler dahi, perde-i gaybde kalmış”3

Yine bu konuyla alâkalı olarak Fransa`daki bir düşkünler evinde kalanlara "Ölümü düşünüyor musunuz, düşünüyorsanız, nasıl?" şeklinde sorulan suallere şu cevaplar veriliyordu; "Son nefesimi vereceğim gün, benim kurtuluş günüm olacaktır" "Burada başkalarına yer açmak için bulunuyoruz" "Ölüm de hayatın devamı" "Bir gün ölmek gerek tabii" "İnsan ne zaman öleceğini bilmemeli" "Ben kendime mezar bile satın alamadım" 4

Acaba bunlar ne derece samimiydi? İnsan utancından veya korktuğunu belli etmemek için yalana başvurmuş olamaz mıydı? Fakat cevapların aynı yola yönelişi çok mânâlı olup, ölüm ıstırap çekmeye tercih ediliyor ve bu arada araştırmacılar "İnsan ne zaman öleceğini bilmemeli" cevabını hepsinden daha mânâlı buluyorlardı Buna sebep olarak da, ölüm saati bilinmeyen bir uzaklıkta olmak yerine, belli bir zamanda ve yakınlıkta olsaydı ihtiyarların tutumunun aynı olmayacağı gösteriliyordu

Gerçekten de bunun pekçok örnekleri vardır Euripides "Alkeste" adlı eserinde yaşlıların hâllerinden şikayet ettiklerini ve ölümü arzuladıklarını söylemektedir Fakat iş başa gelince hepsi yan çizmektedirler Ünlü Rus yazarı Tolstoy da ölüm karşısında çok kayıtsız olduğunu ileri sürmesine rağmen karısı Sofya, “Hatıralarında" kocasının sağlığına dikkat etmek için aldığı tedbirlerden yaka silktiğini belirtmektedir

Evet eski bir Arap şairinin "Gelecek olan her şey yakındır ama ölüm hepsinden daha yakındır" dediği gibi, madem ecel gizlidir, her vakit gelebiliyor ve genç ihtiyar farkı yoktur O halde kışlık ihtiyaçlarını çok önceden halleden insan, her an kendini bekleyen dehşetli hadiselere karşı da hazırlıklı olmak ve manevî çareler bulmak zorundadır

Kaynaklar:
1-Bediüzzaman, Sünûhat, s 19
2-Bediüzzaman, Sözler, s317
3-Bediüzzaman, Mektûbat, s 96
4-Simone de Beauvoir, Yaşlılık, s 313

Selim Gündüzalp

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.