07-27-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Müslüman Olarak İsyan Ediyorum...
Müslüman olarak isyan ediyorum 
Müslüman olarak isyan ediyorum  
BİR itirafçı gibi “Eskiden şöyle idim” diye başlamaktan rahatsız olurum Bu yazı bir itiraf yazısı değil, bir isyan yazısıdır
Evet  Benim gibi aynı inanca sahip olan veya aynı coğrafyayı paylaşan insanları tenkit etmekten hiç haz almam Ama benimle aynı dini paylaşıyor diye veya aynı coğrafyada nefes alıyor diye de insanları kutsal da görmem Yanlışlıkları, çirkinlikleri, aymazlıkları görmemezlikten gelemem
Dünya Müslümanlarının haline bakıyorum Müthiş bir rahatsızlık duyuyorum Halimizin hiçbir cazibesi yok Bize bakıp da Müslüman olmaya kalkışacak aklı başında hiçbir insan düşünemiyorum Üzgünüm, ama bu maalesef böyle Kutsal vahiyle bir bağlantımız yok İslam çalış demiş, biz kaytarmanın bütün yollarını denemişiz İslam temiz ol buyurmuş, kirlilik bizim paçamızdan damlıyor İslam komşu komşuya neredeyse vâris olacak kadar yakın olmalı demiş, biz komşunun bahçesine, balkonuna, penceresine, evinin önüne, velhasılı bütün mahremine tasallut etmişiz İslam oku demiş, biz kitabı bile tersinden okumuşuz Doğru okuyanımız ise, doğru uygulamamış
İslam birbirinizi sevin, bölünüp ayrılmayın, gücünüz zaafa uğrar demiş, biz neredeyse mahallelere kadar bölünmüşüz İslam nezaket ve zarafetten dem vurmuş, biz en yakınımızdaki insana bile anlayış göstermemişiz
İslam hakkına razı ol, sınırı geçme demiş, biz en basit bir uçak veya otobüs yolculuğunda bile yer kavgası etmişiz  Daha iyiyse başkasının yerini kapmışız
Hayır, bu İslam değildir Hatta insanlık değil  Bu halimizle İslam’ı tebliğ edemeyiz Tam aksine İslam’ın önünde bir bariyer gibi dururuz İnsanlara sanki şunu der gibi dururuz hem de: “Bak sen benim dinime girersen işte böyle olursun Bana benzersin” Yazık  Hem de milyonlarca kez   Buna hiç ama hiç hakkımız yok
Kan ve gözyaşı bizim coğrafyamızda Daha dünyayı tanımadan hayata gözlerini kapatan ve her zaman savaşın en mağdurları olan çocuklar bizim coğrafyada Geri kalmışlık bizim coğrafyada Labirentin içinde bir Şark kurnazlığıyla menfaatini imanları haline getirip en çıkmazdan çıkar bulanlar bizim coğrafyada Ama en basit bir rahmet yolculuğunda gemileri alabora edenler veya sevgiye açılacak yolu bulmada labirentin içinde saplanıp kalanlar da yine bizim coğrafyada
İsyan ediyorum  Daralıyorum  Bir merhamet, ahlak, iffet, fazilet ve izzet dininin mensuplarının bunca olumsuzluğu bir arada bulundurmasına tahammül edemiyorum   
Yatılı bir okula emanet edilmiş on yaşındaki bir “umut”un şu yazımı yazarken cansız bedeninin fosseptik çukurunda bulunmasına isyan ediyorum  Tacizden tutunuz da güvenlik kamerasının en gerekli zamanda çalışmamasına, yetkili öğretmenin yapacağı işi çocuklara havale etmesine kadar kahreden bütün zavallılıklara anlam veremiyorum Bir gencin arkadaşını testereyle doğrayacak kadar vahşileşmesini anlayamıyorum  Biz hiç mi hakkaniyetten bahsetmedik Biz hiç mi sorumluluğu öğretemedik Biz hiç mi helal lokma yediremedik Biz hiç mi Allah’ı anlatmadık Sahiden imana iman mı etmiyoruz yoksa
Bu satırlarımla kimse bir ülkeyi, bir siyasi otoriteyi, bir dönemi, bir medyayı veya şunu bunu suçlu gösterdiğimi sanmasın Çünkü kimse bu kadar suçu işleyemez Ama bu saydıklarımdan hiçbirisi de bu suç ortaklığının dışında değildir
Müslümanlar kendilerine gelmek zorundalar Coğrafyalarını kalkındırmak zorundalar Muasır medeniyetin önüne geçmek zorundalar Dünyadaki tıp, mühendislik, endüstri, astronomi ve bütün bilim dallarında hamle yapmak zorundalar  
Önce iç âlemlerini, sonra evlerini, sonra sokak ve caddelerini, şehirlerini temizlemek zorundalar  Bu çağda hâlâ el arabasıyla anacaddede yük taşıyan bir görüntü, dünyaya medeniyet sunma iddiasında olamaz Böyle muhteşem bir birikimi olsa bile iddiası olamaz Maalesef olamaz 
Kendimize saygımız yoksa da evladımıza, torunlarımıza saygımız olmalı Müslüman ülkelerin aklı başında “akıl” adamları ve müesseseleri mutlaka bir araya gelip bu konuları hem de kendilerine hiç acımadan en acımasız eleştirilerle tartışmak zorundalar Yoksa bizler yeryüzünün en şerefli medeniyetinin katilleri oluruz
Ve son bir not: Peki gayrimüslim coğrafyanın, beldelerin hiç mi aksayan, dökülen, sahtekârlık akan tarafı yok? Hiç mi geri kalmış ülkeleri yok Elbette var Hem de tonlarca var Ama benim derdim öncelikle benim kendi coğrafyam Ben önce kendi sokağımın önünü temizlemek ve kendi söküğümü dikmek zorundayım  
Nihat Hatipoğlu
|
|
|