Acı,Dert,İstırap....

Acı,Dert,Istırap
Acı, dert, ıstırab
Çektiğniz acı, başınıza gelenden çok
Sizin onu
Okuyuşunuzdan kaynaklanır
…
Acı çekiyorum o halde varım
…
Acılarının tadını çıkarmayı bilmeyen, tatlı anlarını ebedileştiremez
…
Şu insanoğlu ne garip varlık, tatlı yalanı acı gerçeğe tercih eder
…
Ruhun sofrasına sürülen nice tatlı, aklınsofrasında acı görünür
…
Acı çekenlere her şeyi söyleyebilirsiniz, fakat çirkinliklerini asla söyleyemezsiniz
…
Hangi hayat acısız, hangi gece yarasasız, hangi güzel kusursuz,hangi gül dikensiz, hangi yol yokuşsuz,hangi köy köpeksizdir
…
Derdini sev
Derdini sevenler Seyrani gibi derler:
“Ey tabib elden gelirse yaremi gel emleme
Yar elinden gelmedir bu yareyi merhemleme”
…
Dert ezeli kontenjandır,atın heybesine değil devenin hörgücüne benzer; sırt sallamakla hörgüç düşmez
…
Bin yıllık neşenin veremediğini bir anlık acı verir
…
Sevinç hüznün zekatıdır
…
Kaç rafine insan tanıdımsa hepside muzdariptiler
…
Büyük ödüller büyük bedellerin sonucudur
…
Âlemlerin ıstırabını çekmeden
Âlemlere rahmet olunmaz
…
Sevinci herkes, ıstırabı dostlar paylaşır

MİSLAMOĞLU