![]() |
Ruh Üflendi Kâinata |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ruh Üflendi KâinataRuh Üflendi Kâinata Ruh Üflendi Kâinata Yazar: Ümit Şimşek 2007-03-29 BİG BANG’DAN SONRA (B ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Derken, Yerel Galaksi Kümesi içinde, tıpkı yüz bin milyon kardeşi gibi uzun saçlarını savura savura dönüp duran bir galaksi güzeli, bir yıldıza hâmile kaldı ![]() ![]() B ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Minik ve mavi yavru, doğar doğmaz özel bir ilgiye mazhar oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra da hayale gelmeyen şeyler geçti dünyanın başından ![]() ![]() Yine de birşeyler eksikti ![]() En sonunda insan manzarayı tamamlar gibi oldu ![]() ![]() ![]() ![]() Ama gün geldi, insanlık bütün öğrendiklerini unuttu ![]() ![]() Sonraki yüzyıllar boyunca güneş ve yıldızlar hergün doğdu, fakat gören bir göz göremeden battı ![]() Yüzyıllar geçtikçe karanlık da bastırdıkça bastırdı ![]() ![]() Asırlar boyunca her gece ve her gün, melekler yeryüzünden Arşa dualar taşıdı ![]() Gökler ve yer, gözü yaşlı Hazret-i Âdem’in Cennet kapısındaki sözlerine hep beraber âmin dedi: “Çabuk gel evlât, gel de bizi felâketlerden kurtar!” "Garibiz, gel! Yetimiz, gel! Mazlumuz, gel! Yeter artık; biz bunun için yaratılmadık ![]() SONRA, beldelerden bir mutlu beldede, gecelerden bir mutlu gecede dualara cevap geldi ![]() Âlemlerin Rabbinden, Âlemlere Rahmet geldi ![]() Yerel Galaksi Kümesinin kuşlarından Samanyolunun merkezine 30 ![]() ![]() ![]() ![]() B ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O GELİNCE her şey yerli yerine oturmaya başladı ![]() ![]() Okudu ve okuttu: “Yedi gök ve yer ve içindekiler Onu tesbih eder ![]() ![]() Bir elinde güneşi, diğer elinde mehtabı tuttu: “Güneşi bir ışık, ayı bir nur yapan, vaktinizi ve hesabınızı bilesiniz diye ona menziller takdir eden Odur ![]() ![]() ![]() Gökyüzünü gösterdi: “Gecenin karanlığını yarıp sabahı çıkaran da Odur ![]() ![]() Bulutları işaret etti: “Gökgürültüsü hamd ederek, melekler de Allah korkusuyla Onu tesbih eder ![]() Yağmuru gösterdi: “Gökten size bir su indiren Odur ![]() ![]() Sonra başka bir yeri işaret etti: “ıçindeki taze balıklardan yiyesiniz ve süs eşyalarını çıkarıp takınasınız diye denizleri sizin hizmetinize veren de Odur ![]() Sonra dünyayı gösterdi: “Yeryüzü sizi sarsmasın diye dağları O dikti; yolunuzu bulasınız diye nehirler ve yollar, daha nice alâmetler yarattı ![]() ınsanlara ellerini uzatmış ağaçları ve yüzlerine gülümseyen çiçekleri gösterdi: “Daneleri ve çekirdekleri çatlatan şüphesiz Allah’tır ![]() ![]() Kuşları, kuzuları, böcekleri, balıkları tek tek gözler önüne serdi: “Yeryüzünde hareket eden hiçbir hayvan, havada kanat çırpan hiçbir kuş yoktur ki sizin gibi birer topluluk olmasın ![]() ![]() ınsanlığa göklerle beraber kendi simasını gösterdi: “Göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin farklılığı da yine Onun âyetlerindendir ![]() Sonra, nereden gelip nereye gittiğini bilmeyen ve bütün sevdiklerinden ebediyen ayrılıp yokluğa karışmak üzere olan insana en büyük müjdeyi verdi: “Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor! Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye kadirdir ![]() Sonra da, dâvetine koşup gelen asırları ve kıt’aları “Ümmetim” deyip bağrına bastı ![]() “Sen aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin ![]() ![]() ARTIK kâinat garip değil ![]() ![]() ![]() ![]() Bu güneş onun doğuşunu gördü ![]() ![]() ![]() Ama o güneşin ve o yıldızların altında, o mavi dünyanın üzerinde, hepsinden daha talihli biri var ![]() O benim ![]() Çünkü ben onun ümmetiyim ![]() Sıkıntıya düştüğümde, bilirim ki ona pek ağır gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çünkü ben onun ümmetiyim ![]() Her peygamberin bir duası vardı; o duasını benim için sakladı ![]() ![]() Çünkü boğazından geçmez ![]() Çünkü ben onun ümmetiyim ![]() ONUN ÜMMETİ olana her şey dost olur ![]() ![]() ![]() İşte güvercinler, işte örümcekler: Hani dedeleri Hirâ Mağarasında onu beklemişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onu gören güneşe ve yüzündeki tebessümüne merhaba! Onun (asv) parmak izini taşıyan aya ve nuruna merhaba! Sabaha ve ışığına, geceye ve âyetlerine merhaba! Gökkubbeye ve ışıl ışıl kandillerine merhaba! Onu bağrında büyüten dünyaya ve içindekilere merhaba! Meleklere merhaba, cinlere merhaba! Onun ümmetinden bir vücudun parçası olabilmek için ellerini uzatıp bana meyvelerini sunan ağaçlara merhaba! Benim için süslenen çiçeklere merhaba! Dalgalarıyla ona selâm gönderdiğim denizlere merhaba! Cıvıldaşan kuşlara ve gürleyen göklere merhaba! Onu bekleyen güvercine, örümceğe ve torunlarına merhaba! Ayağı altında konuşan dağlara ve avucunun içinde tesbih eden taşlara merhaba! Milyonlar dillerle bana Rabbimi tanıtan bütün varlıklara tek tek ve hep beraber merhaba! Hayata merhaba, ölüme merhaba, haşre merhaba! Âyetü’l Kübrâ’ya ve seyyahına merhaba! Biz dostuz ve kardeşiz ![]() ![]() ![]() Onunla mesut olan asra merhaba! O asır semâsında doğan yıldızlara merhaba! O yıldızlarla yolunu bulanlara merhaba! Ve şimdi başlarımızın üzerinde yeniden yükselen Saadet Asrının güneşine merhaba! Hoş geldin, uğurlu geldin, nurlarınla, lem’alarınla, şualarınla geldin ![]() Yirminci yüzyılın fetret geceleri artık bizi ürkütmüyor ![]() "Ol taze güneş ülkeye serptikçe ışıklar, Hep şâd olacak, şevk bulacak kalbi kırıklar ![]() |
![]() |
![]() |
|