Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kalbimiz, kibleye, yönümüz

Yönümüz Kibleye, Kalbimiz Nereye?

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yönümüz Kibleye, Kalbimiz Nereye?






Yönümüz kibleye, kalbimiz nereye?
Yönümüz kibleye, kalbimiz nereye?


KEMAL SÜLEYMANOĞLU

Dua için ellerimizi açtığımızda, namaza kalktığımızda, evimizi düzenlerken, cenazemizi kabre koyarken dikkat ettiğimiz; otururken, kalkarken, yatarken her zaman ve her yerde yöneldiğimiz bir kıblemiz var İçimizdeki yönle aynı olan kıblemiz Mekke'deki Mescid-i Haram'daki Kâbe Bunun ne büyük lütuf olduğunun farkında mıyız?

Namaza durduğumuzda Mekke'ye yöneliriz Orada bulunan Kâbe'ye; yani yeryüzünün ilk mescidine, Beytullah'a, Allah'ın evine yöneliriz

Yüce Mevlâ, kıbleyi Kudüs'deki Mescid-i Aksâ'dan Mekke'deki Mescid-i Haram'a, Kâbe'ye çevirdiğini Hz Peygamber sav Efendimiz'e namaz esnasında bildirmişti Hatta namazın iki rekâtını Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'ya doğru kılmış, tam o esnada vahiy gelmişti Hemen Mekke'ye Mescid-i Haram'a yönelmiş, arkasında namaz kılan cemaat de onunla birlikte yönlerini Mekke'ye çevirmişlerdi

Haber birkaç gün içinde her tarafa yayıldı Bütün müslümanlar artık Mescid-i Haram'a yönelerek namazlarını kılıyorlardı Rasulullah sav Efendimiz'e itaat etme konusunda en ufak bir tereddüt geçirmemişlerdi Bunun yanında münafıklar başta olmak üzere, gayr-i müslimlerden bazı kişiler dedikoduya başlamışlardı Kalplerinde gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilen Yüce Mevlâ, onların durumunu Rasulullah sav Efendimiz'e şöyle haber vermişti:

“İnsanlardan bir kısım sefihler şöyle diyecekler: ‘Onları yöneldikleri kıblelerinden çeviren ne ki?' (Rasulüm) de ki: Doğu da batı da Allah'ındır O dilediğini doğru olan yola hidayet eder Böylece biz, sizi adaletli ve dengeli bir ümmet kıldık ki insanlara (hem dünyada hem de ahirette) şahitler olasınız, Peygamber de size şahit olsun Daha önceden yönelmiş olduğun kıbleyi kıble tayin etmemiz, sadece Rasul'e tabi olanlar ile ökçeleri üzerine geriye dönenlerden ayırmamız içindir Bu, Allah'ın hidayet ettiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir…” (Bakara, 142-143)

İbadetlerde bir noktaya yönelmenin hakikatini ise Yüce Rabbimiz şöyle ifade buyuruyordu:

“Yüzünüzü doğu ve batı yönüne çevirmeniz iyilik değildir Hakiki iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve nebilere iman eden; malına olan sevgisine rağmen onu akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere veren; namazı hakkıyla kılan, zekâtı veren, verdiği söze sadık kalan; sıkıntı, hastalık ve savaşın şiddetli anında sabredenlerin iyiliğidir Onlar sadık ve takva sahibi olanlardır” (Bakara, 177)

“Doğu da batı da Allah'ındır Hangi tarafa yönelirseniz, Allah'ın vechi (yani sizin yönelişinize muhatap olacak şekilde O'nun zatı) oradadır (yani O, her tarafta karşınızdadır) Allah vasidir (her şeyi rahmetiyle kapsar), alîmdir (her şeyi bilir)” (Bakara, 115)

Böylece Allahu Tealâ, hayatımız boyunca dikkat etmemiz gereken büyük bir ölçüyü bize bildirmektedir O da ºudur: Sadece şekilde şartları yerine getirmek, sadece dış görünüşü düzeltmiş olmak yeterli değildir İbadetlerimizde Kâbe'ye yönelmemiz hatta Kâbe'nin dibinde veya içinde bulunmamız yeterli değildir; kalplerimizdeki niyetlerimiz, Allah'a karşı hassasiyetimiz yani takvâmız önemlidir

Rasul-i Ekrem sav Efendimiz'in şu mübarek sözleri bu hakikati özetler:

“Allah sizin şekillerinize ve mallarınıza bakmaz O sizin kalplerinize ve amellerinize bakar” (Müslim, İbn Mace)

“Ameller, niyetlere göre değer kazanır” (Buharî)

Evet, ibadetlerimizde ve işlerimizde öncelikle dikkat etmemiz gereken, gönlümüz ve niyetimizdir Fakat bu, şeklî şartların veya dış görünüşün hiçbir önemi olmadığı anlamına asla gelmez İnsan olarak dış görünüşe kolayca mağlup oluruz, şeklî şartları yerine getirmeyi asıl gaye haline getirebiliriz Yüce Mevlâ, böyle bir zaafa düşmememiz için ibadetlerimizde ve yaşayışımızda mananın önemli olduğunu bize bildiriyor Bundan sonra şeklî şartlara da riayet etmemizi istiyor

Cenab-ı Mevlâ, kıbleye yönelmekten maksadın ne olduğunu yukarıdaki ayetlerde ifade buyurduktan sonra, ibadetlerimizde Kâbe-i Muazzama'ya yönelmemizin farz olduğunu da şöyle ferman buyuruyor:

“Nereden yola çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir Bu, Rabbinden gelen bir hakikattir Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir (Evet ey Rasulüm!) nereden yola çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir Sizler de nerede bulunursanız bulunun yüzünüzü o tarafa çevirin ki, zulüm yapmaya şartlanmış olanların dışındaki insanların size karşı hiçbir delilleri kalmasın Sakın onlardan korkmayın, yalnız benden korkun Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da doğru yolu bulasınız” (Bakara, 149, 150)

Kıble, hem kalbimize hem kalıbımıza gerek…

Kaynak: Semerkand dergisi, 11/2004

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.