Prof. Dr. Sinsi
|
Buğdaygil Çim Bitkilerinin Genel Morfolojik Özellikleri
Buğdaygil Çim Bitkilerinin Kök Ve Kök Boğazı Hakkında - Çim Bitkilerinin Gövdesi - Çim Bitkilerinin Yaprakları Hakkında - Buğdaygil Çim Bitkilerinin Morfolojik Özellikleri Nelerdir
BUĞDAYGİL ÇİM BİTKİLERİNİN GENEL MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ
KÖK ve KÖK BOĞAZI
Buğdaygiller tipik olarak saçak köklü bitkilerdir Tohum ekiminden sonra çim kökleri oluşur Çim kökleri genel olarak 6-8 hafta görev yapar Çim türlerinde köklerin ömrü 6-24 ay arası değişir Genel olarak çim bitkilerinde kök gelişimi sonbahar ve kış aylarında hızlanır Pratik olarak yaz aylarında durur Kurak şartlara uyum sağlamış çim türleri toprak üstü organlarına göre daha kuvvetli bir kök sistemi meydana getirir Buna karşılık kurağa dayanamayan ancak sulu şartlarda yetiştirilme olanağı bulunan bitkilerin kökleri daha yüzlek gelişir
Kök, bitkinin toprakta tutunmasını, su ve besin iletişimin sağlayan önemli kısmı olmakla beraber, gövdenin kökle birleştiği yer alan "kökboğazı" da o derece önemlidir Özellikle, çim bitkilerinin gelişmesi ve yenilenerek güçlü bir örtü oluşturması kökboğazı kesimi ile yakından ilgilidir
Kök ve gövdenin birleştiği kökboğazına yakın bitki kısımları çim alanlarının temel yapıtaşı sayılmalıdır Çünkü, sürekli biçilmesinden ötürü, çim alanında bitkinin üst kısmını tümüyle görmek mümkün olmaz Sadece kökboğazında, kesim sonucu, yaprak ve gövde dip kısımları ile yeni çıkmakta olan genç yapraklar gözükür
Bitkinin biçilen kısmını bir gövde enine kesiti düşünüp bakacak olursak, kesitte sap, yaprak kını ve yapraklar birbirini saracak şekilde içice bulunur Toprak yüzeyinden 2-3 cm yüksekliğindeki bu kesimde, bitki üst yapısında açıkça görülen gövde boğumları ve boğumlar arası gövde parçaları (intermod) ve bunları kuşatan yaprak kını, yaprak, ResiuBuğdaygiı çim türlerinde tipik kök ve kardeş gelişimi adeta fotoğraf sehpasının içice girmiş eklemli ayakları gibi çok küçük parçalar halinde toplanmıştır
Kök ve gövdenin birleştiği kökboğazına yakın bitki kısımları çim alanlarının temel yapıtaşı sayılmalıdır Çünkü, sürekli biçilmesinden ötürü, çim alanında bitkinin üst kısmını tümüyle görmek mümkün olmaz Sadece kökboğazında, kesim sonucu, yaprak ve gövde dip kısımları ile yeni çıkmakta olan genç yapraklar gözükür
Bitkinin biçilen kısmını bir gövde enine kesiti düşünüp bakacak olursak, kesitte sap, yaprak kını ve yapraklar birbirini saracak şekilde içice bulunur Toprak yüzeyinden 2-3 cm yüksekliğindeki bu kesimde, bitki üst yapısında açıkça görülen gövde boğumları ve boğumlar arası gövde parçaları (intermod) ve bunları kuşatan yaprak kını, yaprak, adeta fotoğraf sehpasının içice girmiş eklemli ayakları gibi çok küçük parçalar halinde toplanmıştır
SAP (Gövde)
Buğdaygil familyasına bağlı çim bitkileri otsu yapıda bitkilerdir İlk sürgün doğrudan tohum embriyosundan çıkar Daha sonra , yaprak koltuklarından veya toprak altı boğumlarından yeni sürgünler gelişir Düzenli olarak biçilen çim türlerinde sap gelişimi engellenirken kardeş gelişimi teşvik edilir Kardeşlenme hava sıcaklığının 2 oC ' nin üstünde olduğu dönemlerde görülür
Çeşitli dallanma şekilleri sonucunda buğdaygillerde üç sap tipi görülür Yumak tipi ; kardeşlenme yoluyla ortaya çıkan sürgünlerin bir demet halinde gelişmesiyle meydana gelir Sülük kök ; kök tacının alt boğumlarından çıkan sürgünlerin toprak üzerinden uzanmalarıyla meydana gelir Kök sap ; esas olarak sülüğün benzeri olmakla beraber çıkan sürgünler toprak üzerinde değil toprak altında ilerleyerek gelişir Serin iklim çim bitkilerinde kardeşlenme gibi kök sap ve sülüklerin gelişiminde ilk bahar ve sonbahar aylarında hızlıdır, kök saplı ve suluklu türler başlangıçta yavaş gelişmekle beraber daha sonra hızla yayılırlar Bu türler değişik çevre koşullarına,basılma ve çiğnenmeye karşı daha dayanıklıdır Çim alanların yıpranan ve bozulan kısımlarını dinlenme döneminde hızla kapatırlar Yumaklı çim bitkilerinde bu hızla yayılma görülmez bitkiler sadece kardeşlenerek yayılırlar Düzenli biçilen çim alanlarında sapa kalkma ve sap gelişimi fazla görülmez
Ayrıca, bazı çim bitkilerinin, toprak altında ya da kök boğazına yakın kısımlarında, "toprak altı gövdeleri (rizom) vardır Bunlar toprak üstü uzanıcı gövdelerle aynı fizyolojik ve morfolojik özelliğe sahiptir; aralarında sadece renk farkı vardır Toprakaltı gövde kök renginde, diğeri (sürünücü gövde) toprak üstündeki bitki ile aynı renktedir Bunlardan çıkan kök ve sürgünlerle bitki yeni bireyle oluşturarak gelişir ve kolayca yayılır
Rizom ve stolonların uzun, kısa ve güçlülüğü ölçüsünde, bitkinin biçimselliği de değişir Çim bitkilerinden, Köpekdişleri (Cynodon dactylon, C transvaalensis) ve Tavuslar (Agrostis) bu olguya en iyi örnektir Tavuslar daha çok, uzanıcı gövdeye sahip, bazen rizomsuz bazen de rizomludur (A tenuis, A canina, A stolonifera vb ) Yumuk grubu bitkilerden önemli çim elemanı olan, F rubra subsp Rubranın da uzanıcı rizomları vardır Gene önemli çim bitkilerinden Çayırsalkımı (Poa pratensis) kısa rizomludur
Rizom ve stolonların uzun, kısa ve güçlülüğü ölçüsünde, bitkinin biçimselliği de değişir Çim bitkilerinden, Köpekdişleri (Cynodon dactylon, C transvaalensis) ve Tavuslar (Agrostis) bu olguya en iyi örnektir Tavuslar daha çok, uzanıcı gövdeye sahip, bazen rizomsuz bazen de rizomludur (A tenuis, A canina, A stolonifera vb ) Yumuk grubu bitkilerden önemli çim elemanı olan, F rubra subsp Rubranın da uzanıcı rizomları vardır Gene önemli çim bitkilerinden Çayırsalkımı (Poa pratensis) kısa rizomludur
Rizom ve stolonlu bitkilerin yayılıcı özelliklerinden ötürü toprak yüzünde dağınık ve gevşek bir örtü oluşturacağı düşünülmemelidir Aksine, rizom ve özellikle uzanıcı gövdelerin her boğumu yeni bir bitkinin üremesine adaydır Ana bitkiden çevreye doğru yeni yeni bağımsız bireyler oluşarak, zamanla toprak yüzü sıkı bir bitki ağı ile kaplanır Buna ek olarak, ana bitkide olduğu gibi, bu vejetatif gelişme sonucu çiçek sürgünü oluşturan belirli sıklıkta, yumaksı, dikine gelişmiş çoklu gövdeler (sap) oluşur Toprak üzerindeki bu ağ gibi keçemsi dokuya, "çimkeseği" ya da sadece "kesek" denmektedir
YAPRAK
Buğdaygil çim bitkilerinde yaprak boğum arasına alternatif şekilde dizilmiş ve gövdeye sapsız bağlanmıştır Bir yaprak başlıca dört kısımdan oluşur
1) Yaprak Ayası; Yaprağın gövdeden yan tarafa açılrrış uzun dar tarafa açılmış uzun dar bir parçası olup tipik paralel damarlıdır Yaprakların uç kısmı sivri , küt veya kayık şeklinde olabilir
2) /Gn;Buğdaygillerde yaprağın gövdeyi sardığı boru şeklindeki kısmıdır Genellikle boğum arasının büyük
bir kısmını sararak aya ile birleşir
3) Yakacık;Yaprak ayası ile kının birleştiği yerde , sap ile aya arasında bulunan zarımsı yapıda dil şeklinde
bir çıkıntıdır
4) Kulakçık;Yaprak ayası tabanının her iki tarafında sapı saracak şekilde uzanmış çıkıntılardır
Yaprakayası çok uzun ve geniş olduğu gibi, dar, kısa ve tel gibi ince de olabilmektedir Geniş ve uzun olanlar, genellikle yem bitkisi olmaya, dar ve kısa olanlar çim bitkisi olmaya daha uygundur Örneğin, geniş yapraklı Yumaklar (Festuca) otlak bitkisi (F arundianacea, F pratensis), dar yapraklılar çim bitkisi F ovina, F rubra) olarak kullanılır Yaprakayası enine kesiti genellikle "V" biçimli olup, türlere göre bu kesit dar, yayvan ve içe kıvrık bir görünüm ve oluşumdadır
ÇİÇEK KURULU (SALKI M)
Yıllık gelişme döneminin sonuna doğru çiçekkurulları gövdeden yükselen sürgünler (sap) üzerinde yer alır Genellikle "salkım" diye adlandırılan çiçekkurulları bitki türüne göre çok değişik biçimdedir Buğdaygil bitkilerinde en küçük generatif organ çiçektir, çiçeklerin bir eksen etrafında dizilmeleriyle başakcık ve de başak veya salkımlar oluşur Çim alanlarda bitkilerin generatif gelişmesi istenmez Normal bakım işlemleri yapılan çim alanları düzenli biçildiklerinden , bitkilerde sapa kalkma ve çiçeklenme görülmez Ancak biçimin geciktirilmesi durumunda bitliler sapa kalkar ve çiçek açarlar
ÇİÇEK DURUMU
Buğdaygil çim bitkilerinde başakçıkların bir eksen üzerinde çeşitli şekillerde bağlanmalarıyla başak, başağımsı salkım,salkım veya bunların değişik şekilleri meydana gelir başakçıklar eksen üzerinde sapsız olarak doğrudan bağlanırsa salkım şekli meydana gelir Yurdumuzda yaygın olarak kullanılan çim bitkilerinde çiçek durumları farklıdır
TOHUM
Çim bitkilerinde tohum büyüklük yönünden çok farklıdır Çim bitkileri üzerlerinde tüy ve kılçık gibi organlar buluna bilir, ancak kültürü yapılan çim bitkilerinin çoğunda bu organlar küçülmüş veya ortadan kalkmıştır
Çim bitkilerinde tohum,büyüklük yönünden çok farklıdır Çayır kelpkuyruğu (phleum pratense), aktavusotu {agrostis alba) gibi bazı çim bitkilerinde tohumların büyüklükleri 1-2mm yi geçmediği halde , kamışsıyumak {festuca arundinacae) gibi türlerde tohum büyüklüğü 10-15 mm ye kadar ulaşabilir
|