Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
korunga, yetiştiriciliği

Korunga - Korunga Nedir - Korunga Yetiştiriciliği

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korunga - Korunga Nedir - Korunga Yetiştiriciliği



Korunga - Korunga Çiçeği - Korunga Bitkisi

Korunga, yurdumuzun özellikle Orta ve Doğu Anadolu ile geçit bölgelerinde yaygın olarak yetiştirilen bir bitkidir Soğuğa ve kurağa çok dayanıklı olan korunga, diğer bitkilerin yetişmediği kıraç, kireçli topraklarda iyi gelişir Fazla yağış alan veya çok sık sulanan yerlerde bitki örtüsü kök ve kök boğazı hastalıkları nedeni ile hızla seyrekleşir Kalkerli ve sulanmayan topraklarda yoncadan daha verimlidir Ancak sulanabilir yerlerde verim yönünden yonca ile yarışamaz Biçimden sonra yavaş gelişmesi nedeniyle sulanabilir yerlerde yoncadan daha az biçim ve verim alınır Otu, yonca kadar besleyicidir Protein oranı oldukça yüksek ve mineral maddece zengindir Yoncanın aksine korunga otu hayvanlarda şişkinlik yapmaz Bu nedenle yeşil korunga otu istenildiği kadar hayvanlara yedirilebilir




Korunga tohumlarının yoncaya göre iri olmasına karşın, iyi hazırlanmamış kesekli topraklarda kolayca çimlenip çıkamaz Genç fideler ekim yılında yavaş büyüdükleri için yabancı otların fazla olduğu tarlalarda iyi bir şekilde gelişemezler Bu nedenle, korunga ekilecek tarlanın iyi hazırlanmasına özen gösterilmelidir Tarla derince sürüldükten sonra toprak yüzeyi çeşitli aletlerle iyice ufalanmalıdır Korunga ekiminde 5-6 kg/da tohum yeterlidir Çok iyi hazırlanmış tarlalarda bu oran biraz daha indirilebilir Buna karşılık iyi hazırlanmamış tarlalarda yapılacak ekimlerde veya tohumun eski olması halinde ekim oranı arttırılmalıdır Tohum iriliğinin aksine çenek yapraklarının küçük olması nedeniyle korunganın ekim derinliği 15-2 cm’ yi geçmemelidir Korunga yurdumuzda kışları ılık geçen kıyı bölgelerimizde Ekim-Kasım aylarında ekilebilir Buna karşılık kışları sert geçen İç ve Doğu Anadolu bölgelerimizde ilkbaharda ekilmelidir Yurdumuzda ıslah edilmiş bir korunga çeşidi yoktur Genellikle çiftçiler tarafından üretilen karışık tohumlar ekimde kullanılır Ancak yapılan bir araştırmada, ıslah edilmemiş populasyon niteliğindeki yerli çeşitlerin birçok yabancı çeşitten daha verimli olduğu saptanmıştır Korunganın ekimi oldukça kolaydır Normal tahıl ekim makinaları bu amaçla kullanılabilir Dekara atılacak tohum miktarı oldukça fazla olduğu için ekim makinasının ayarı da kolaydır Ot üretimi için sıra aralığı suluda 15-20 cm, kıraçta ise 40-60 cm bırakılmalıdır Korunga özellikle kıraç şartlarda gübrelemeye karşı çok iyi cevap veren bir tür değildir Bu nedenle kıraçta korunga ekiminde 1-3 kg/da azot, 5 kg/da fosfor gübresi vermek yeterlidir Sulanabilir yerlerde ekimle birlikte 2-4 kg/da azot, 5-10 kg/da fosfor gübresi verilmelidir Kurak koşullarda, ilk ekim yıllarında bitkiler fala gelişemediğinden ot veya tohum ürünü alınamaz Bitkiler ikinci yılın ilkbaharında hızla gelişmeye başlarlar Korunga her yıl kıraçta bir biçim verir Normal koşullarda ve zamanında biçilen korungadan bir ton yeşil ot veya 250-350 kg/da kuru ot alınır Kurak bölgelerde yıl yağışlı geçerse iki biçim alınır Korunga kıraçta 3-4 yıl yaşar En bol verim ikinci ve üçüncü yılda alınır Dördüncü yılda korunga seyrekleşir Sulanabilir alanlarda en çok 2-3 kez biçilen korunga her biçimde ortalama bir ton yeşil ot verir Yapılan bir araştırmada fazla bir kalite kaybı olmadan korunganın yoncadan daha geç devrelerde biçilebileceği belirlenmiştir Bu nedenle korunganın %50-100 çiçeklenme döneminde biçilmesi önerilmektedir Bu araştırmalara göre, korunganın kıraç koşullarda çiçeklenme başlangıcı, sulanabilen yerlerde ise tam çiçeklenme devresinde biçilmesi önerilebilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Korunga - Korunga Nedir - Korunga Yetiştiriciliği

Eski 07-26-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korunga - Korunga Nedir - Korunga Yetiştiriciliği



Korunga - Korunga Nedir - Korunga Yetiştiriciliği

Ülke hayvancılığımızın en önemli problemi yeterince kaba yem üretimi yapılmamasıdır Kıraç alanlarda ekim nöbetine korunga gibi yem bitkileri sokularak, nadas alanları daraltılmalı ve hayvancılığın yem ihtiyacı karşılanmalıdır

Ulaş, Malya, Polatlı gibi bir çok işletmemizde korunga tarımı başarıyla yapılmakta ve çevre çiftçilerimize önder olunmaktadır

Ülkemiz korunga tohumluğu ihtiyacının büyük bir kısmını TİGEM karşılamakta olup 1998 yılında 523500 kg korunga tohumluğu dağıtımı gerçekleştirilmiştir

Korunga tarımında sorun yapan bir çok hastalık, zararlı ve yabancı ot olmasına rağmen kimyasal mücadele yapılmamakta kültürel tedbirler alınarak problemler giderilmeye çalışılmaktadır Korunganın ömrünü uzatacak ve verimini artıracak kültürel tedbirler ve farklı uygulamalar ortaya konulmalıdır Korunga tarımında kullanılan alet ve ekipmanların korunga tarımına uygunluğu irdelenmeli, sakıncalı olduğuna karar verilenleri kullanmamalı yeni alet ekipman teminine gidilmelidir

Bu seminerin amacı korunga tarımı yapan işletmelerimizde korunganın tarımı, problemleri ve çözüm yolları irdelenerek uygulama birliği sağlamaktır


GİRİŞ

Yem bitkilerinin kralı olarak isimlendirilen korunganın Anadolu da yetiştirilmesine MÖ ki yıllarda başlandığı sanılmakta, Selçukluklar ve Osmanlılar döneminde de önem verilen bir yem bitkisi olarak tarımının yapıldığı bilinmektedir

Bir çok kültür bitkisinin yetişemediği kıraç ve kuru toprakların değerlendirilmesinde korunga önemli bir yem bitkisi olarak kullanılmaktadır Su faktörünün kritik olduğu bir çok bölgede münavebede vazgeçilmez bir bitkidir Böyle çevre koşullarında korunganın yerine yetiştirilebilecek başka bir baklagil yem bitkisi yoktur


Yurdumuzda özellikle Doğu Anadolu da en fazla yetiştirilen yem bitkilerinden birisi olup ekim alanı son yıllarda devamlı olarak genişlemektedir

Korunga otu, beslenme değeri yönünden yoncaya benzemektedir Hatta azotsuz öz maddeler, ham yağ ve ham protein yönünden yoncadan daha zengindir Hazmolabilen kuru madde oranı yoncadan daha fazla, lignin oranı ise daha düşüktür Korunga yeşil olarak hayvanlara yedirilebilmekte hayvanlarda şişme ishal ve ölümlere neden olmamaktadır


Köklerin derine gitmesi fakir topraklarda dahi yetişebilmesi toprakta serbest olmayan fosforu serbest durumu getirmesi nedeniyle iyi bir toprak ıslah bitkisidir Kök bakımından zengin olan korunga toprakta 18 ton / da kök kalıntısı bırakır Kök sisteminde yaşayan Rhizobium bakterileri sayesinde havanın serbest azotunu tespit ederek kendisinden sonra gelen bitkiye çok elverişli bir toprak bırakabilir


Meraların ıslahında özellikle buğdaygil yem bitkileri ile karışımlarda iyi gelişebilir Erozyon kontrolünde çok etkili bir şekilde faydalanılabilir

Korunga bol miktarda bal özü verdiğinden aynı zamanda iyi bir arı merasıdır

Ülkemizde hayvanların kaba yem ihtiyaçlarını karşılamada önemli problemlerle karşılaşılmakta yeterince yem üretilememektedir Uzun süren kış şartlarında hayvanları beslemek için çok önemli miktarlarda kaba yeme ihtiyaç duyulmaktadır Bu dönemde yeterli besleme olmadığından hayvanlardan çok az bir verim alınabilmekte bu da hayvansal üretimlerin çok düşük düzeyde kalmasına neden olmaktadır Ülkemizin büyük bir kesiminde yıllık yağış miktarları sürekli üretim için yeterli olmasına rağmen nadaslı üretim sistemi devam etmektedir Yıllık yağışın 300 mm' nin üstünde bulunduğu bölgelerde ekim nöbetine korunga sokularak hem nadas alanları daraltılabilir hem de hayvancılığın kaba yem ihtiyacını karşılayarak ülke ekonomisine büyük katkılarda bulunabilir TİGEM olarak işletmelerimiz çevre çiftçilere öncülük yapmakta ihtiyaç bulunan tohumluk üretim ve dağıtımını yapmaktadır


A- Korunganın Bitkisel Özellikleri : Korunga (Onobrychis Mill) cinsi 100' e yakın türü kapsamakta olup Güney Avrupa, Kuzey Afrika ve Anadolunun bütün bölgelerine yayılmıştır Korunga cinsi içinde kültürü yapılan tür (Onobrychis viciafolia scop= Onobrychis sativa lam) dır Diğer türler tarımsal yönden fazla önem taşımamakta, doğal – çayır-mer’alarda spontan olarak bulunmaktadır Fransızca (saintfoin) ve İngilizce (sainfoin) adlarından dolayı Evliya otuda denilen korunga denildiğinde ilk akla gelen O Viciafolia (Osativa lam) türü çok yıllık bir türdür İklim ve toprak koşullarına bağlı olarak 15 - 20 yıl yaşamını sürdürebilirsede ekonomik yararlanabilme yaşı 3 yıldır Kök sistemi kazık kök tipinde olup, bitkinin toprağın 10 metre derinliğine kadar inebilen kalınlaşmış bir ana kökü ve çok sayıda yan kökleri bulunur


Bitki kök tacıda denilen, genellikle kısa ve çok başlı bir kök boğazına sahiptir Bitki taç kısmından çok sayıda sap verir Sap başlangıçta rozet biçimindedir, sonradan kök boğazından dallanarak yükselir Bu saplar yatık genelde dik olarak gelişmekte 100 - 120 cm kadar boylanmaktadır Aşağı kısımlarda içi boş olan sap otsu bir yapıda olup yuvarlak bazen köşemsi ve üstü ince hafif tüylü bir görünümdedir Olgunlaşma devresinde saplar çabuk kalınlaşır ve sertleşir Yapraklar karşılıklı birleşiktir Bir yaprak ekseni üzerinde karşılıklı olarak 2 - 3 cm uzunluğunda 05 - 1 cm eninde 7 - 15 çift yaprakçık oturmuştur Yaprak ekseni daima yaprakçıkla biter Yaprakların üst yüzeyleri koyu yeşil renkte ve genelde çıplak alt yüzeyleri ise ince tüylerle kaplıdır Yaprak ekseninin gövdeye birleştiği yerde ince kağıt yapısında üçgen şeklinde sarımsı ve yeşil kahverenginde genelde yaprakçıklar kadar uzun olan ucu sivri bir çift kulakçık vardır


Çiçek durumu sık salkım başak tipindedir Başak uzun bir sapla yaprak koltuğuna bağlanmıştır Başaklar yapraklardan daima daha yüksekte olup, dalların uç kısmındaki yaprak koltuklarından çıkmaktadır 10 - 20 cm uzunluğunda kuvvetli bir eksene sahip olan başakta 50- 80 kadar çiçek bulunur Çiçekler 8 - 14 mm uzunluğunda kısa saplı ve genellikle birbirlerinden aralıklı bir şekilde başak ekseni üzerinde yerleşmiş bulunmaktadır Üzerinde koyu renkli çizgiler bulunan çiçekler pembe renkte olup çok ender olarak kendine döllenirler Yabancı döllenen (allogam) bir bitki olan korungada tozlaşma bal arısı (Apis mellıfera l) ve bazı yaban arıları tarafından gerçekleştirilmektedir Bal arıları, bal özü taşıdıklarından dolayı korunga çiçeklerini severek ziyaret etmekte, bu arada tozlaşmayı yaparak döllenmeyi sağlamaktadırlar Çiçeklenme bitkilerin en kritik dönemi olup çiçekler uzun süre döllenmeden bekleyemezler kuruyup dökülürler Hafif yağmurlu bulutlu ve rüzgarlı olumsuz hava şartlarında bal arıları kovanlarından ayrılmamaktadırlar Buna karşın başta bambul arıları ve bazı Megachidler, Melitturga, Melitta, Eucera, Anthophora ve Bambus cinsine bağlı bazı türlerin yoğunlukları bal arısına oranla daha düşük olsada tozlaşmada çok daha etkili olmaktadırlar

Meyveler 5 - 8 mm uzunluğunda 3 - 4 mm kalınlığında yarım daire şeklinde tek tohumlu yassı bir bakla görümünde olup tek tohum içerir Kabuğun üzeri ağ şeklinde damarlı ve dişlidir Bakla rengi saman sarısından koyu kahverengiye kadar değişebilmektedir 1000 bakla ağırlığı 17 - 23 gr' dır Meyve kabuğu olgunlaşma döneminde açılmaz Tohumlar böbrek şeklinde parlak kahve renklidir Tohumların 1000 dane ağırlığı ise 14 - 16 gr kadardır

Korunga tohumlarının optimum çimlenme ısısı 20-30C' ve çimlenme süresi 4-14 gündür

B- Korunganın Ekolojik İstekleri


a- İklim İstekleri :Korunga her iklimde yetişebilen kurağa ve özellikle soğuğa çok dayanıklı bir baklagil yem bitkisidir İlk yıl fide döneminde soğuğa karşı hassastır İkinci yıldan sonra soğuktan zarar görmez Donlara karşı dayanıklılığı yaşlandıkça artmaktadır Kurak bir ortam istemesine karşın sıcaklık istekleri yoncadan daha azdır Doğu ve Güney Doğu ile İç Anadolunun soğuk ve kurak koşullarındaki ekim sistemine çok iyi uyan bir bitki olup böyle çevre koşullarında korunganın yerine yetişebilecek başka baklagil yem bitkisi yoktur (Elçi, ekiz ve sancak 1996) Korunga ılıman iklim bölgelerinde de iyi gelişebilmektedir Yıllık yağışı 300 mm olan bölgelerde başarıyla yetiştirilip biçip alınabilmektedir


Çiçeklenme döneminde iken bol ve sürekli yağmurlar ve uzun zaman devam eden bulutlu devreler nedeni ile bitkide tohum oluşmayabilir

b- Toprak İstekleri : Korunga toprak istekleri bakımından kanaatkârdır Toprak seçiciliği olmamakla beraber derin yapılı, geçirgen, gevşek, kuru ve kireçli, tınlı - kumlu toprakları sever


Yonca tarımına uygun olmayan zayıf ve çakıllı topraklarda korunga yetiştirilebilir Hatta alt katlarında köklerin işlemesine imkan verecek çatlakların bulunması koşuluyla, taşlı kayalık arazide de tarımı yapılabilmektedir Bu gibi kayalık yerlerin değerlendirilmesinde, kumlu arazide,kurak ve kireçli yerlerde korunga tarımı büyük önem taşımaktadır Korunganın tuza dayanıklılığı zayıftır Taban suyu yüksek, ağır, killi ve ıslak, kireçsiz, asiditesi yüksek topraklar korunga tarımına pek elverişli değildir

C- Korunganın Tarımı


a- Toprak Hazırlığı :Korunga iyi hazırlanmış, keseksiz ve bastırılmış bir tohum yatağı istemektedir Korunganın ilk yılkı gelişmesi ve rekabet gücünün çok zayıf olması ve tesis edilecek korungadan 3 - 4 yıl süreyle yararlanılacak olması nedeniyle tohum yatağının mutlaka yabancı bitkilerden temizlenmiş olması gerekir Korunga hasadında kullanılan biçme ve balyalama makinaları zemine çok yakın mesafede çalıştırılmaktadır Bu nedenle hasat kayıplarına ve alet hasarlanmalarına engel olmak için korunga tesis edilecek tarlanın düzgün ve tesviyeli olmasına dikkat edilmesi varsa taşların toplanıp tarladan uzaklaştırılması gereklidir


İşletmelerimizde korunga kıraç alanlarda ekilmekte, buğday ve arpa ile münavebeye sokulmaktadır Tarladaki ön bitki hasat edildikten ve bitki artıkları kaldırıldıktan sonra tercihen güz aylarında yada ekim öncesi ilk baharda toprak tava gelince sürülür


Ekim öncesinde uygun ikileme aletleri kullanarak tohum yatağı hazırlanır, gerekirse tapan çekilerek zemin düzeltilmelidir Tohum yatağı hazırlanırken aşırı toprak işlemeden kaçınılmalıdır Aksi takdirde her toprak işlemede toprak tavı kaçmakta çimlenme ve çıkış risk altına girmektedir Fidelerin bir çoğu kurak yaz aylarına dayanamayıp ölmekte geri kalanlar sert kış şartlarına zayıf girmekte ve soğuktan zarar görmektedirler Bu durum tesisin ömrünü ve verimini düşürmektedir


b- Ekim :Korunganın her türlü iklim şartlarında en iyi ekim zamanı erken ilkbahardır Ancak ılıman iklim bölgelerinde sonbaharda da ekilebilmektedir (Gençkan - 1992)


Kıraç şartlarda tarımı yapıldığından, kuruya ekimden kaçınılmalı ekimde gecikilmemelidir İlkbaharda uygun toprak tavı ve sıcaklığı yakalandığı anda korunga ekimi yapılarak, çimlenme ve çıkış sağlanmalı sonradan gelecek yağışlardan bitkinin faydalanıp kurak yaz aylarına kuvvetli girmesi temin edilmelidir


İşletmelerimizde korunga ekimi Accord tipi pinomatik mibzerlerle yapılmaktadır Ekimde sıra arası mesafe 125 cm olarak tutulmakta, 2 - 5 cm derinliğe ekim yapılmaktadır Ekimde 6 - 10 kg/da arasında değişmekle birlikte, ortalama 8 kg /da baklalı tohum kullanır Ekimle birlikte toprağa 14 - 1 5 kg/da DAP gübresi verilir


Ekimden önce korunga tohumlarının, havanın serbest azotunu korunga köklerinde nodoziteler oluşturarak toprağa bağlayan (rhizobium) bakteri kültürü ile aşılanması gereklidir Aşılama işlemi direkt güneş ışığı olmayan yerlerde % 10 luk şekerli suyla hafifçe nemlendirildikten sonra yapılmalı, aşılanan tohum gölge bir yerde kurutulduktan sonra en geç 24 saat içinde ekilmelidir Ekimden sonra tohum yatağını sıkıştırmak ve taban tavını yukarı çıkarıp daha iyi bir çimlenme ve çıkış sağlamak ve kısmen de zemini düzeltmek için merdane veya silindir çekilmelidir Korunga tohumları toprak sıcaklığı ve tavı uygun olduğunda 4 - 10 gün içinde çimlenerek fideler toprak üstüne çıkmaya başlar


c- Bakım ve Üst Gübreleme : İlk yıl fide gelişimi yavaştır İlk gelişme döneminde hassas olması nedeniyle iyi bir gelişme sağlasa bile ilk yıl korunga tesisine kesinlikle hayvan sokmamalı ve çok iyi korunmalıdır İkinci - üçüncü yıllarda ilkbaharda ota biçilecek korungalıklarda 3 - 5 kg/da saf N üzerinden üst gübreleme yapılması verimi artırmaktadır İlk yıl aşırı otlanma olan yerlerde yabancı otların tohum bağlamalarına engel olabilmek için aktif çayır biçme makinaları kullanılarak korunga fidelerine zarar vermeyecek şekilde temizlik biçimi yapılabilir

d- Mücadele : Korunga tarımını engelleyen ve ekonomik kayıplara neden olan korungaya zarar veren etmenlerle mücadele konusunda yeterince çalışma yapılmamış olup herhangi bir kimyasal mücadele yöntemi ortaya konmamıştır Mücadelede, alınacak kültürel tedbirler ön plana çıkmaktadır


d-1 Korunga Hastalıkları : Korunga hastalıkları üzerinde fazla çalışılmamıştır Bazı bölgelerde kök çürüklüğü, solgunluk ve fungusların yol açtığı gövde zararlanmaları görülmektedir (Fırıncıoğlu ve ünal 1997) Korunga hastalıklarına karşı alınacak kültürel tedbirler olarak, hasat edilen sahalarda balyalama işlemi yapıldıktan sonra balyaların çabuk kaldırılmasıdır Aksi takdirde balya altındaki korungalarda havasızlığa bağlı olarak küflenme, çürüme ve ölmeler olmaktadır

d-2 Korunga Zararlıları :

Korunga kök boğaz kurtları (bombecia scopiqera, sphenoptera carceli ve plaginotus floralis):


Bu böcekler bitkinin ikinci ve üçünü yılında kökün orta kısmında açtığı tünellerden bitkinin kökünü içten yiyerek gelişmesini durdurmakta ve bitkinin ölmesine sebebiyet vermektedir Zararı bu böceklerin larvaları yapmakta bir kökün içinde 3 - 4 larva bulunabilmektedir


Uzun ömürlü bir bitki olmasına rağmen bu zararlılarla bulaşık olan sahalardaki korunga bitkileri ikinci yıldan itibaren çabuk yaşlanıp ölmektedir Bu nedenle Gözlü Altın- ova ve Koçaş işletmelerimizin üretim planlarından çıkartılmıştır Kimyasal mücadele yöntemi bulunmayan bu zararlılara karşı, ekonomik olarak ot ve tohum üretimi yapılabilecek böceğe karşı toleranslı bitkilerin elde edilmesi yolunda çalışmalar yapılmaktadır (Elçi - 1996)Bununla birlikte Ulaş işletmesindeki korungalıklarda bu zararlılarla bulaşıktır 1995 - 2000 yılları arasında yaptığım incelemelerde zararlının Gözlü şartlarındaki büyüklüğüne oranla, çok küçük ebatlarda olduğunu, bir bitki kökünde ancak 1 - 2 tane olduğunu ve her bitki kökünde olmadığı gözledim


Zararlının uzun yıllar aynı ortamda olmasına rağmen iyi bir gelişme göstermemesi ve önemli tahribat yapmaması iklim şartlarının daha sert olmasından kaynaklanabilir


Korunga çiçek tomurcuğu zarlısı (Meligethes, acicularis, Bristan) :Ülkemiz için yeni bir korunga zararlısı olan (Meligethes acicularis bristan) kışı ergin halde korunga ekim alanları civarındaki işlenmemiş arazide geçirmektedir Erginler, korunganın tomurcuk döneminde olduğu Haziran başından itibaren bitkilere geçerek temmuz başlarına kadar tomurcuklarda beslenmelerine devam etmektedir Böcek korunganın çiçek tomurcuklarına üst kısmından girerek içerisindeki erkek ve dişi üreme organlarını yemek suretiyle zarar yapmakta, zarar gören tomurcuklar çiçek açmayıp bir süre sonra kuruyarak dökülmektedir Zarar salkımların alt kısımlarındaki tomurcuklardan başlayıp yukarı doğru devam etmekte ve zamanla salkımlar tamamen çıplak kalmakta veya sadece üst kısımlardaki birkaç tomurcuk çiçek açabilmektedir Böcek bir tomurcuktan diğer tomurcuğa geçtiği gibi bir salkımdan diğerine geçmekte ancak çiçek açma tamamlandıktan sonra böcek artık etkisini kaybetmektedir Böcek bu şekildeki zararı ile korunganın tohum bağlamasını engellemektedir Yapılan çalışmalarda erginin yumurtayı nereye koyduğu ve larvanın nerede beslendiği tespit edilememiş ancak yılda bir döl verdiği saptanmıştır (Yıldırım, Aslan ve Özbek 1996) Ergini, siyah, oval, hafif dikdörtgenimsi yassı, üzeri sık noktalı ve beyaz tüyleri kaplı olup, boyu 14 - 18 mm dir

Yaptığım incelemelerde Ulaş işletmemizdeki korungalıklarda da henüz yeni tanımlanmış olan bu zararlının varlığı gözlenmiştir Henüz bilinen bir kimyasal mücadele şekli yoktur

d-3 Korungada Sorun Yaratabilecek Yabancı Otlar :

Korunga tesislerinde problem yaratabilecek yabancı otlar, sirken (Chenopodium album), sarı ot (Boreava orientalis), Kadın aynası (Legousia pentagonia) Gökbaş (Centaurea cyanus), Köygöçüren (Cirsium arvense), Pelemir (Cephalaria syrıaca) ve Kangal gibi geniş yapraklı otlarla, dar yapraklı bir yabancı ot olan Brom (Bromus spp) dur


İşletmelerimizde korunga tarımında herbisitler kullanılarak yabancı ot mücadelesi yapılmamaktadır


Korunga çok yıllık, ilk gelişim dönemi dışında da rekabet gücü çok yüksek bir bitkidir Bu nedenle korunga ekilecek tarlalarda toprak hazırlığı önem arz etmektedir Toprak hazırlığında, tohum yatağının yabancı bitkilerden tam olarak arındırılmasına ve ekilecek tohumda yabancı ot tohumlarının bulunmamasına özen gösterilmelidir Buna rağmen ilk yıl korunga tesislerinde oluşabilecek yabancı otlanmada, aktif çayır biçme makinaları kullanılarak temizlik biçimi yapılmalı, yabancı otların tohum bağlamasına engel olunmalıdır

İlk yıl yeni tesis edilen korungaya kesinlikle hayvan sokulmamalıdır İkinci yıl tesislerin durumlarına bakarak yabancı ot durumuna göre ota ve tohuma biçilecek alanlar tespit edilmeli otlamanın fazla olduğu yerler ota biçilerek yabancı otların tohum bağlamaları engellenmelidir

Ulaş tarım işletmesi şartlarında korungalıklarda son 5 yıllık gözlemlere göre hasatta çarpma düzenli tamburlu aletler kullanılmasının korunganın ömrünün kısalttığı, tesisin çabuk seyrelmesine ve yabancı otlarla mücadelesinin azalmasına neden olduğu görülmüştür Buna karşın kesme düzenli çayır biçme makinaları ve biçerdöverlerle yapılan hasatlarda korungada seyrelme olmadığı ve yabancı otları baskı altına aldığı görülmüştür

e- Hasat:


e-1 Ot Hasadı :Yapılan araştırmalar korungada kuru ot için en uygun hasat zamanının, çiçeklenme başlangıcı (%10 çiçeklenme) olduğunu göstermiştir Biçim geciktirilecek olursa korunga gövdeleri odunlaşmakta selüloz oranı artmakta ve ham protein oranı düşmektedir


İşletmelerimizde korunga otu hasadı, kuhn tipi tamburlu çayır biçme makinaları yada aktif çayır biçme makinaları kullanılarak yapılmaktadır

Kuhn tipi çayır biçme makinelerinin biçim randımanı yüksektir Biçtiği otu sıkma ve namlu yapma düzeni vardır Sıkma düzeninden geçen ot namluda çabucak kurumakta, iki gün içinde balyalanmaya geçilebilmektedir Bu şekilde balyalanan otun rengi solmamakta, yaprak ve çiçeğini dökmemekte, kalitesi yüksek olmaktadır


Aktif çayır biçme makinaları kullanılarak yapılan biçimden sonra, biçilen otlar olduğu gibi soldurulmaya tabi tutulur Yeterince soldurulan otlar akrobat tırmık kullanılarak namlu yapılır, balyalamaya hazır hale getirilir Yaprak ve çiçek dökülmesine engel olmak için tırmıklama sabahleyin serin vakitlerde yapılmalıdır

Namlu haline getirilen otlar, yeterince kuruduğuna karar verildikten sonra balya makineleriyle balyalanır İşletmelerimizde balyalamada rulo tip balya yapan makineler kullanılmaktadır


e-2- Tohum Hasadı :İşletmelerimizde tohumluk korunga hasadı biçerdöverlerle yapılmaktadır


Tohumluk hasadına, başağın alt kısmındaki baklalar kahve rengini alır almaz ve ilk tohumlar dökülmeye başladığı zaman girilmelidir


Hasatta gecikilirse, olgulaşan baklalar dökülmekte, başaklar kırılabilmekte, tohum kaybı artmakta, verim düşmektedir Hasada erken girildiğinde, hasat edilen mahsülün nem oranının yüksek olması nedeniyle, yığında kızışma riski fazla olmaktadır Erken hasatta verim artmakta ancak tohumların çimlenme %’ si düşmektedir


Temiz bir korunga tohumluğu hazırlayabilmek için, tohuma biçilecek korungalıklarda yabancı otların yoğun olduğu bölgelerin önceden tespit edilerek ota biçilmesi, hasat edilen çepelli mahsulün temiz olmasına dikkat edilmesi gereklidir Tarladaki yoğunlukları az bile olsa yayılmalarını engellemek için, kangal, köygöçüren, sarı ot, pelemir ve küçük çayır düğmesi gibi bitkilerin bulunduğu alanlar tohumluk olarak biçilmemelidir

SONUÇ ve TARTIŞMA


Korunga özenle hazırlanmış bir tohum yatağı istemektedir (Gençkan-1992 ) Ekim yatağı keseksiz ve bastırılmış olmalıdır (Sencar-1994) Korunganın rekabet gücü ilk yıl çok zayıf olduğundan, tohum yatağının yabancı bitkilerden temizlenmiş olması zorunludur (Gençkan 1992 ve Sencar 1994 )

İşletmelerimizde korunga ekilecek tarlalarda tohum yatağı hazırlanmasında azami dikkat gösterilmektedir Otsuz, tesviyeli, keseksiz, düzgün bir tohum yatağı hazırlanmakta, toprak tavının kaçmamasına özen gösterilmektedir Korungalığın uzun ömürlü ve verimli bir tesis olabilmesi için uygun toprak hazırlığı çok önemli olup, toprak hazırlığında diskli aletler kullanılmasından kaçınılmalıdır


Her türlü iklim koşullarında korunganın en iyi ekim zamanı erken ilkbahardır Korunga yavaş geliştiği için, sonbaharda yapılan ekimde genelde bitkilerin çoğu kıştan zarar görmektedir (Gençkan,1992) İşletmelerimizde korunga uygun toprak tavının yakalandığı Nisan-Mayıs aylarında ekilmekte çimlenme ve çıkışı sağlanmaktadır


Mibzerle sıraya ekim yapıldığında 10-15 kg/da tohum kullanılır Sıra arası mesafe 20-30 cm tutulmalı, ekim derinliği 2-3 cm olmalıdır (Sağlamtimur, 1989 ve Gençkan 1992 ) Sıra arası mesafe üretim amacına toprak ve iklim şartlarına göre 20-50 cm arasında değişir Mibzerle ekimde 8-10 kg/da tohum kullanılır


İşletmelerimizde korunga ekiminde accord tipi pinomatik mibzerler kullanılmakta sıra arası 12,5 cm tutulmakta ortalama 8 kg/da tohum kullanılmakta ekim derinliği 2-5 cm arasında gerçekleştirilmektedir İşletmelerinizde tohumluk elde edilecek korungalıklar farklı sıra aralığı mesafede ekilmemektedir Tesislerde birinci yıl tohum üretimi, ikinci yıl ot üretimi yapılmaktadır


Van kıraç şartlarında yapılan bir araştırmada, en yüksek kuru ot ve tohum verimi 30 cm sıra aralığında elde edilmiştir ( Andiç ve Günel-1996 ) İşletmelerimizde halihazırda 12,5 cm sıra aralığı olarak uygulanan mesafe yeniden gözden geçirilmeli, tohumluk ve ota biçilecek alanlarda uygulanacak sıra arası mesafeler yeniden tespit edilmelidir


Van Kıraç koşullarında değişik fosfor dozları uygulayarak yapılan bir araştırmada en yüksek tohum ve kuru ot verimi ve ham protein oranı 8 kg/da P2 05 ve 6-8 kg/da K2 0 hesabıyla fosforlu ve potasyumlu gübreler uygulanmasından elde edilmiştir İlk gelişme dönemi için N gerekli olduğundan ekimden önce 2-3 kg/da hesabıyla azotlu gübre verilmelidir


Toprakta kireç noksanlığı varsa kireçleme yapılması verimi artırmaktadır (Sağlamtimur,1989 ve Sencer 1994 ) İşletmelerimizde, ekimle birlikte verilen 14-15 kg/da DAP (18-46) bitkinin P ve N ihtiyacı karşılamakta olup, tavsiye edilen gübre dozlarıyla uyum içerisindedir Topraklarımız K ve Kireçce zengin olduğundan K ve Kireç uygulaması yapılmamaktadır


Yapılan çalışmalarda, kıraç şartlara ekilen korungalarda, kuru ot verimi 212-321 kg/da olarak belirlenmiştir (Tosun ve Ark 1979 ) Farklı bir çalışmada, farklı gübre dozlarına bağlı olarak korungadan 637-731 kg/da kuru ot verimi elde edilmiştir ( Tahtacıoğlu ve Ark 1993) Öte yandan Keşmir’de korungadan 889-1023 kg/da kuru ot verimi alınabildiği bildirilmiştir (Shah 1989)

Korunganın kuru ot verimi, sulu koşullarda çok yükselmektedir (Avcıoğlu 1994) Yapılan başka bir araştırmada korungadan kıraçta 211-321 kg/da, suluda ise 623-917 kg/da verimler alınmıştır (Tosun ve Ark 1979)

Araştırma sonuçlarına göre, korungadan kıraç şartlarda genelde 212-321 kg/da civarında kuru ot alındığı görülmektedir Bununla birlikte kuruda 730 kg/da kadar verimler alınmıştır Sulu koşullarda verim iki katına çıkmaktadır

İşletmelerimizde korungadan son 5 yıllık değerlere göre Polatlı TİM’de 221-244 kg/da Ulaş TİM’de 212-449 kg/da, Malya TİM’de 157-389 kg/da arasında değişen verimler alınmıştır Ulaş TİM’de korunganın ilk biçimi kuru ot için yapıldığında 500 kg/da kuru ot verimi alınabilmiştir İşletmelerimizin korunga kuru ot verimleri, araştırma bulgularıyla uyum sağlamaktadır Ancak yoncaya göre su isteğinin çok daha az olması ve ot kalitesinin yoncaya eşdeğer olması nedeniyle hayvancılığın artan kaba yem ihtiyacının temin edilebilmesi için yoncanın düşük verim yaptığı bölgelerde sulu ziraat alanlarındaki ekim nöbetine sokulması düşünülmelidir


Korunganın tohum veriminin 80-120 kg/da arasında değiştiği bildirilmektedir İşletmelerimizde son 5 yılda alınan çepelli mahsül verimleri Malya TİM’de 50-80 kg/da Polatlı TİM’de 11-65 kg/da ve Ulaş TİM’de 39-92 kg/da arasında gerçekleşmiştir


Çepelli tohum verimlerimiz genelde literatür değerlerinin altında gerçekleşmiştir Hasatda geç kalınması tohum verimin düşmesine neden olabilir Bunun yarı sıra ülkemizde henüz yeni tespit edilen ve korunganın çiçek tomurcuklarında zarar yapan Meligethes acicularis bristonda tohum verimini düşürebilmektedir İşletmelerimizde bu zararlarının tam olarak tespiti ve mücadele yöntemleri araştırılmalıdır


İşletmelerimizde korunganın ekonomik ömrü kısalmıştır Halihazırda tesis yılı hariç iki biçim alınabilmekte, ikinci biçim senesinden sonra verim fazla düştüğü için ekonomik olmaktan çıkmakta terkin edilmektedir Bunu 3 biçim yılına çıkarabilmek ve iyi verim alabilmek mümkündür


Korunga hasadında yanlış alet kullanımını ve zamansız hayvan otlatılması korungayı verimsizleştirmekte, tesis ömrünü kısaltmaktadır

Korunga hasadını çabuklaştırdığı, işçiliği azalttığı ve biçilen otun kalitesini düşürmediği için tüm işletmelerimizde korunga otu hasadında Kuhn tipi Tamburlu çayır biçme makineleri kullanılmaktadır Bu makinenin biçim şekli, çarparak bıçakla kesme esasına dayanmaktadır Ancak Ulaş İşletmesinde 1995-2000 yılları arasında yaptığım incelemelerde kuvvetli bir gelişim gösteren korungada, Kuhn tipi çayır biçme makineleriyle yapılan hasatta, korunga bitkilerinin zarar gördüğü ve içi boş olan alt kısımlarından yarıldığını gözledim Bu yarıklar bazı durumlarda köke kadar inebilmektedir İlk yıl Kuhn tipi çayır biçme makinesi kullanılarak 500 kg/da verim alınan tarladan ikinci yıl sıfır verim alınmıştır Aynı tarlada, aktif çayır biçme makinesi kullanılarak hasadı yapılan yerlerdeki korunga bitki sıklığı ve gelişiminin gayet iyi olduğu gözlenmiştir 1999 yılında ota biçilecek olan, yeni tesis korungaların biçiminde tamamen aktif çayır biçme makinesi kullanılmış, 2000 yılında aynı tarlalarda yapılan gözlemlerde korunganın yer yer ilk biçim yılından daha iyi olduğu görülmüştür Aynı şekilde biçerdöverlerle tohumluk hasadı yapılan tarlalarda, korunganın çok kuvvetli olduğu ve sonraki yıl otları tamamen bastırdığı görülmüştür

Ot hasadında kullanılan makinelerle korunga tesis ömrü ve verimi arasındaki bu ilişkiden dolayı yeni mekanizasyona ihtiyaç duyulmaktadır Kuhn tipi çayır biçme makineleri ot hasadında kullanılmamalıdır Bunun yerine biçerdöverler kullanılması uygun olabilir Biçerdöverlerin iş başarısı çok yüksektir Zamandan ve işçilikten büyük tasarruf sağlamaktadır Hasat çok daha kısa sürede bitirileceğinden otun kalitesinde düşme olmayacaktır Bu işlem için biçerdöverlere, sadece otu sıkma düzeni yerleştirilmesi yeterli olacaktır

Bir biçerdöver müteahhidi ve ustasıyla yaptığım görüşmede sıkma düzenini biçerdövere kolaylıkla monte edebileceklerini ve korunga otu hasadı yapabileceklerini beyan etmişlerdir Bu konu önem arz etmekte olup hayata geçirilme yolları araştırılmalıdır


Korungada yüksek verimli ve zararlılara karşı dayanıklı çeşit geliştirme çalışmaları devam etmektedir İşletmelerimizde, ekilişlerde halihazırda popilasyon korunga tohumluğu kullanılmaktadır Ancak tohumluk üretimi yapan işletmelerimizde tesçil edilmiş sertifikalı tohumluk kullanımına geçilmesi gereklidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Korunga - Korunga Nedir - Korunga Yetiştiriciliği

Eski 07-26-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korunga - Korunga Nedir - Korunga Yetiştiriciliği



Korunga Otu - Korunga Otu Hakkında - Korunga Otu Familyası - Korunga Otu Yetiştirilmesi



Otsu, genellikle 30-70 cm boyunda, çok yıllık, pembe çiçekli, hayvan yemi olarak kullanılan bir Bitki (Onobrychis viciifolia)

KORUNGA TARIMI

Korunga, baklagillerden ve çok yıllık bir yem bitkisidir Bitkinin kalınlaşmış bir ana kökü ve çok sayıda yan kökü bulunur Bitki taç kısmından çok sayıda sap verir Saplar 100-120 cm boylarındadır Sap kesiti yuvarlaktır Taban kısmında içi boştur Yukarı kısımlarda ise içi dolu olup üzeri tüylüdür

Yapraklar karşılıklı bileşiktir Bir yaprak ekseninde karşılıklı olarak 7-15 çift yaprakçık vardır Uzun yumurta şeklinde olan yaprakçılar, ince tüylerle kaplıdır Yaprak ekseni daima yaprakçıkta biter


Çiçekleri yaprak koltuklarından çıkap sap üzerindedir Pembe renkli ve salkım şeklindedir Her salkımda 5-80 çiçek bulunur


Meyveler 5-8 mm boyunda, yarım daire şeklindedir Tek tohumlu yassı bir bakladır Meyve kabuğunun üzeri damarlı ve dişlidir, Tohumlar, böbrek şeklinde kirli sarı veya kahve renklidir Bin dane ağırlığı 13-17 gr arasında değişir Olgunlaşma sonunda meyve kabuğu açılmaz, meyve halinde ekilir


Korunga her iklimde yetişebilir Fide dönemi dışında kuraklığa özellikle soğuğa dayanıklıdır Korunga, geçirgen, kireçli, tınlı-kumlu toprakları sever Yonca tarımına uygun olmayan kıraç, zayıf ve çakıllı Topraklarda da Korunga yetişir


Her türlü iklim ve Toprak şartlarında ekim nöbetine sokularak zayıf ve kıraç alanları ıslah eder Ekildiği sırada tohumlarına bakteri kültürü bulaştırılırsa, nodozite bakterileri sayesinde toprağa Azot kazandırılır Kurak bölgelerde ekim nöbetine dahil edilerek nadas bölgelerinin daraltılmasına yardımcı olur


Aynı zamanda kıraç ve Erozyona açık yerlerde suni meraların kurulmasında karışıma giren önemli bir bitkidir Aynı zamanda korunga iyi bir Arı merasıdır Korunga tarımı yapılan yerlerde yerel arıcılık artırılabilir


Korunga, hayvanlara yeşil veya kuru olarak yedirilebilir Yeşil yedirildiğinde şişkinlik yapmayan ve Protein içeren değerli bir kaba yemdir


Biçimden sonra gelişmesi yavaştır Kuru şartlar altında yıllık yağışı 300-400 mm olan yerlerde yılda bir biçim yapılır İyi tesis edilmiş korungalıklarda gübreleme ve bakım yapılırsa kuru ot verimi 200-600 kg/da’dır Tesis yılı dahil ekonomik olarak 3-5 yıl kuru ot üretimi yapılır


KORUNGA

Bir çok kültür bitkisinin yetişemediği kıraç ve kuru Toprakların değerlendirilmesinde korunga önemli bir yem Bitkisi olarak kullanılmaktadır Su faktörünün kritik olduğu bir çok bölgede münavebede vazgeçilmez bir bitkidir Böyle çevre koşullarında Korunganın yerine yetiştirilebilecek başka bir baklagil yem bitkisi yoktur Yurdumuzda özellikle Doğu Anadolu da en fazla yetiştirilen yem bitkilerindendirKöklerin derine gitmesi fakir topraklarda dahi yetişebilmesi Toprakta serbest olmayan fosforu serbest durumu getirmesi nedeniyle iyi bir toprak ıslah bitkisidir Meraların ıslahında özellikle buğdaygil yem Bitkileri ile karışımlarda iyi gelişebilir Erozyon kontrolünde çok etkili bir şekilde faydalanılabilirKorunga bol miktarda Bal özü verdiğinden aynı zamanda iyi bir arı merasıdır


İklim İstekleri : Korunga her iklimde yetişebilen kurağa ve özellikle soğuğa çok dayanıklı bir baklagil yem bitkisidir İlk yıl fide döneminde soğuğa karşı hassastır İkinci yıldan sonra soğuktan zarar görmez Donlara karşı dayanıklılığı yaşlandıkça artmaktadır Kurak bir ortam istemesine karşın Sıcaklık istekleri yoncadan daha azdır Doğu ve Güney Doğu ile İç Anadolunun soğuk ve kurak koşullarındaki ekim sistemine çok iyi uyan bir bitki olup böyle çevre koşullarında korunganın yerine yetişebilecek başka baklagil yem bitkisi yokturKorunga ılıman iklim bölgelerinde de iyi gelişebilmektedir Yıllık yağışı 300 mm olan bölgelerde başarıyla yetiştirilip biçip alınabilmektedir


Toprak İstekleri : Korunga toprak istekleri bakımından kanaatkârdır Toprak seçiciliği olmamakla beraber derin yapılı, geçirgen, gevşek, kuru ve kireçli, tınlı – kumlu toprakları sever Yonca tarımına uygun olmayan zayıf ve çakıllı topraklarda korunga yetiştirilebilir Korunganın Tuza dayanıklılığı zayıftır Taban Suyu yüksek, ağır, killi ve ıslak, kireçsiz, asiditesi yüksek Topraklar korunga tarımına pek elverişli değildir


Toprak Hazırlığı :Korunga iyi hazırlanmış, keseksiz ve bastırılmış bir tohum yatağı istemektedir Korunganın ilk yılkı gelişmesi ve rekabet gücünün çok zayıf olması ve tesis edilecek Korungadan 3 – 4 yıl süreyle yararlanılacak olması nedeniyle tohum yatağının mutlaka yabancı Bitkilerden temizlenmiş olması gerekirKorunga tesis edilecek tarlanın düzgün ve tesviyeli olmasına dikkat edilmesi varsa taşların toplanıp tarladan uzaklaştırılması gereklidir


TOPRAK VE İKLİM İSTEKLERİ

Toprak yönünden seçici değildirDaha çok derin ve kireçli toprakları severAyrıca tuzluluğa da oldukça dayanıklıdırYoncanın yetişemediği fakir, sulanamayan topraklarda yetiştirilebilirİklim istekleri olarak bölgemiz şartları uygundurAncak küçük fide dönemindeyken soğuğa maruz kalmamalıdırOlgun bitkilerse soğuğa oldukça dayanıklıdır


Ekim :Korunganın her türlü iklim şartlarında en iyi ekim zamanı erken ilkbahardır Kıraç şartlarda tarımı yapıldığından, kuruya ekimden kaçınılmalı ekimde gecikilmemelidir İlkbaharda uygun toprak tavı ve Sıcaklığı yakalandığı anda korunga ekimi yapılarak, çimlenme ve çıkış sağlanmalı sonradan gelecek yağışlardan bitkinin faydalanıp kurak yaz aylarına kuvvetli girmesi temin edilmelidir Ekimde sıra arası mesafe 125 cm olarak tutulmakta, 2 – 5 cm derinliğe ekim yapılmaktadır Ekimde 6 – 10 kg/da arasında değişmekle birlikte, ortalama 8 kg /da baklalı tohum kullanır Ekimle birlikte toprağa 14 – 1 5 kg/da DAP gübresi verilir


Bakım ve Gübreleme :

İlk yıl fide gelişimi yavaştır İlk gelişme döneminde hassas olması nedeniyle iyi bir gelişme sağlasa bile ilk yıl korunga tesisine kesinlikle hayvan sokmamalı ve çok iyi korunmalıdır İkinci – üçüncü yıllarda ilkbaharda ota biçilecek korungalıklarda 3 – 5 kg/da saf N üzerinden üst gübreleme yapılması verimi artırmaktadır İlk yıl aşırı otlanma olan yerlerde yabancı otların tohum bağlamalarına engel olabilmek için aktif çayır biçme makinaları kullanılarak korunga fidelerine zarar vermeyecek şekilde temizlik biçimi yapılabilir


GÜBRELEME

Korungaya ekimle beraber 12 kg DAP verilmesi verimi oldukça arttırır2 yıldan sonra toprağa azot bağladığından dolayı gübre verilmezFakat topraktaki duruma göre her yıl sonbaharda dekara ortalama 10-15 kg fosforlu gübre verilmelidirAncak toprak hazırlığında iyi yanmış çiftlik gübresi verilmesi uygundur


EKİM VE BAKIM

Korunga fideleri yavaş geliştiği ve ilk yıl soğuklardan zarar gördüğü için ekim ilkbaharda yapılmalıdırTohum yatağı yabancı otlardan temizlenmiş, düz ve bastırılmış, kesekler iyice ufalanmış olmalıdırEn iyi ekim şekli mibzerle ekimdir, fakat elle de ekim yapılabilirMibzerle ekimde dönüme 6-8 kg, elle ekimde 10-12 kg tohum kullanılır Korunga tohumu 2 şekilde ekilebilir:Meyve halinde ve tohum halinde Tohum halinde ekimde çimlenme biraz daha yüksektir Bölgemiz için meyveli ekim daha uygundurÇünkü; tohum şeklinde ekim yapılırsa, çıplak tohum az bir nemle hemen çimlenir ve fideler sonraki soğuklardan zarar görür Korunga fazla derine ekilmemelidirEkimler 25-50 cm sıra aralığında, 1,5-2 cm derinliğinde yapılmalıdır


Korunga tarlaları iyi bir şekilde tesis edilirse, 4-6 yıl verim verirlerÇok yıllık olduğundan birinci yıl gelişimi zayıftırFide döneminde yabancı ot istilası engellenmelidirBunun için de iyi bir toprak işleme gereklidirEkonomik ömrü 3 yıl olan korunganın ilk yılında çapalama yapılırsa ot verimi, gözle görülür biçimde artar3 yıldan sonra seyrekleşir ve yabancı ot çoğalırBu durumda yetiştirmeye son verilmelidir


Son yıllarda bazı böcekler larva döneminde iken korunga köklerine girerek Bitkilerin 2 yıl sonunda kısmen, 3 yıl sonunda ise tamamen kesilmesine sebep olmaktadırlarİlaçlı mücadele hem zor hem de çok pahalı olduğundan; Aynı tarlaya üst üste ekim yapılmaması, Köklerinde böcek olduğundan şüphelenilen bitkilerin sökülmesi ve hasattan sonra tarlanın merdane ile bastırılması şeklinde mücadele yöntemleri tercih edile bilinir


Korunga Hastalıkları : Bazı bölgelerde kök çürüklüğü, solgunluk ve fungusların yol açtığı gövde zararlanmaları görülmektedir Korunga hastalıklarına karşı alınacak kültürel tedbirler olarak, hasat edilen sahalarda balyalama işlemi yapıldıktan sonra balyaların çabuk kaldırılmasıdır Aksi takdirde balya altındaki Korungalarda havasızlığa bağlı olarak küflenme, çürüme ve ölmeler olmaktadır


Korunga Zararlıları :

Korunga kök boğaz kurtları (bombecia copiqera, sphenoptera carceli ve plaginotus floralis): Bu böcekler bitkinin ikinci ve üçünü yılında kökün orta kısmında açtığı tünellerden bitkinin kökünü içten yiyerek gelişmesini durdurmakta ve bitkinin ölmesine sebebiyet vermektedir zararı bu böceklerin larvaları yapmakta bir kökün içinde 3 – 4 larva bulunabilmektedir


Korunga çiçek tomurcuğu zararlısı (Meligethes, acicularis, Bristan) Böcek korunganın çiçek tomurcuklarına üst kısmından girerek içerisindeki erkek ve dişi üreme organlarını yemek suretiyle zarar yapmakta, zarar gören tomurcuklar çiçek açmayıp bir süre sonra kuruyarak dökülmektedir


Ot Hasadı :Yapılan araştırmalar Korungada kuru ot için en uygun hasat zamanının, çiçeklenme başlangıcı (%10 çiçeklenme) olduğunu göstermiştir Biçim geciktirilecek olursa korunga gövdeleri odunlaşmakta selüloz oranı artmakta ve ham protein oranı düşmektedir Aktif çayır biçme makineleri kullanılarak yapılan biçimden sonra, biçilen otlar olduğu gibi soldurulmaya tabi tutulur Yeterince soldurulan otlar akrobat tırmık kullanılarak namlu yapılır, balyalamaya hazır hale getirilir Yaprak ve çiçek dökülmesine engel olmak için tırmıklama sabahleyin serin vakitlerde yapılmalıdır


Tohum Hasadı:Tohumluk hasadına, başağın alt kısmındaki baklalar kahve rengini alır almaz ve ilk tohumlar dökülmeye başladığı zaman girilmelidirHasatta gecikilirse, olgulaşan baklalar dökülmekte, başaklar kırılabilmekte, tohum kaybı artmakta, verim düşmektedir


KORUNGA’NIN ÖNEMİ

Korunga kısa ömürlü, çok yıllık bir baklagil yem bitkisidirSoğuğa ve kurağa çok dayanıklıdırDiğer bitkilerin yetişemediği kıraç, kireçli topraklarda iyi gelişirYem kalitesi iyidir, yemi proteince zengindirKorunga otunun besleme değeri yüksektir; kalsiyum, fosfor ve diğer Mineral elementlerce zengindirYeşil ot olarak hayvanlara yedirildiğinde şişkinlik yapmazKökleri yardımıyla toprağa azot kazandırırÇok iyi bir balözü bitkisidir Otlatmaya dayanıklı olduğundan iyi bir mera bitkisi olarak da kullanılabilirÖzellikle kurak ve yarı kurak bölgelerde iyi bir ekim nöbeti bitkisidir


OT ÜRETİMİ

Korungada ilk yıl fazla ürün alınmayabilirAncak 2 ve 3 yıllarda verim en ideal düzeye çıkarKorunganın hasadı yetiştirme amacına göre yapılırOt amacı ile yetiştirilmişse, en yüksek kalitede ot çiçeklenme başlangıcında biçildiği zaman elde edilirBiçim geciktirilirse, gövde odunlaşır ve otun kalitesi düşerBölgemizde 1-2 biçim yapılabilirBir biçimden 1 ton yeşil ot veya 300-350 kg kuru ot alınabilirKorunga otu yeşil olarak hayvanlara yedirilebileceği gibi, silaj yapımı için de uygundur


Korunganın tohum hasat zamanı da iyi ayarlanmalıdırÇünkü, salkımda meyveler alttan üste doğru düzenli bir şekilde olgunlaşırTohum hasadında gecikilirse alttaki meyveler dökülmeye başlarBu sebeple tohum hasadı salkımın alt kısmında bulunan meyvelerin sarımsı- kahverengiye dönüştükleri zaman yapılmalıdırTohum verimi dekara 80-100 kg arasındadırKorunga hasadı yapıldıktan sonra yerine Buğday ve Arpa Ekmek uygundur

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.