Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gül, yetiştiriciliği

Gül Yetiştiriciliği

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gül Yetiştiriciliği



Gül Nasıl Yetiştirirlir - Gülün Yetişmesi Hakkında



Güller oldukça taze, killi-tınlı ve organik maddece zengin toprakları tercih ederler Bu topraklar, nemli olduklarında ayağa yapışan, fakat oldukça çabuk kuruyan, fazla kuru ve nemli olmadıkları zamanlarda kolaylıkla işlenebilen topraklardır Fakat genel olarak güller, hemen hemen tüm bahçe topraklarında yetişebilirler Ancak, sadece killi, kumlu yada çok kalkerli gibi ekstrem şartlara sahip topraklarda yetişemezler
Toprak analiz sonuçlarına göre gülün istekleri şöyledir

pH6-6,5
Tuz % 0,2-0,3
N 20-30 mg/100 gr kuru toprak
P2O5 50-80 mg/100 gr kuru toprak
K2O 80-150 mg/100gr kuru toprak
MgO 15-25 mg/100 gr kuru toprak
Mn 150-200 ppm 100grkuru toprak

A2- Toprak Hazırlığı ve Gübreleme :

Güllerin kolay ve çabuk köklenebilmeleri, gelişip süratle büyüyebilmeleri için toprağın çok iyi hazırlanması gerekir Hiç üretim yapılmamış, yeni topraklar söz konusu olduğunda derin işleme yapılması gereklidir Kumun hakim olduğu hafif topraklarda, ağır gübreler (Kompoze güb-reler, tercihen sığır gübresi ) en iyi sonucu verir Ağır topraklarda (kilin hakim olduğu) samanla karışık at gübresi uygundur Killi-Kalkerli topraklarda, herdemyeşil bitki artıkları, turba ve hayvan artıklarından yararlana-biliriz Toprak şartlarına göre 200 ppm nitrojen ve 150 ppm potasyum içeren likit gübreler, gerek duyulduğunda demir ve magnezyum ilavesiyle kullanılabilir

A3- Işık :

Güller havadar güneşli yerlerden hoşlanırlar Açıkta, sera dışında yapılan yetiştiricilikte, güneyde duvar diplerinde bulunan yataklar güller için hiç uygun değildir; çünkü aşırı sıcak ve yakıcı olur Eğer gülleri bu gibi yerlerde yetiştirme zorunluluğu varsa,kuvvetli güneş ışınlarından en çok etkilenen kırmızı renkte var-yeteler seçilmelidir Tırmanıcı, yayılıcı güller bu koşullar için idealdir Bunun dışında beyaz ve pembe renkli varyeteler seçilebilir
Işık, seralarda yetiştirilen bitkilerin gelişmesini en çok etkileyen faktörlerden biridir Işık intensitesi yazın en fazla olduğundan yazın gül kesimi daha fazla olur Gün uzunluğunun güllerin büyüme ve çiçeklenmeleri üzerinde bir etkisi yoktur Yapılan araştırmalarda yüksek intensiteli ( 100 W ) floresan lambalarla yapılan ek ışıklandırmanın gül üretimini % 50-200 arasında artırdığı görülmüştür Özellikle kısa saplı çeşitlerde ürün artışı yüksek olmaktadır

A4- Sıcaklık :

Bir çok gül çeşidi için 16 C gece sıcaklığı uygundur Güneşli günlerde seradaki sıcaklık bundan 5-7 C yüksek olabilir Daha yüksek sıcaklıklarda güllerde gelişme süresi kısalmakta, verim artmakta, ancak kalite düşmektedir (Çiçek sapı küçülür, sap kısalır ) Yeni dikilmiş güllerde başlangıçta sıcaklık kontrolü çok önemlidir Güllerde kritik dönem olarak bilinen, tomurcuğun bezelye büyüklüğünü alıncaya kadar geçmesi gerekli sürede, sıcaklık 21 C civarında tutulmalı, bundan sonra 16 C ye düşürülmelidir Bu şekilde daha kısa sürede çiçek elde edilir ( Larson,1980 )

A5- Nem :

Sera içi sıcaklığa bağlı olarak oransal nem, güllerin gelişmesi için uygun düzeyde tutulmadır Örneğin 24 C de % 60 bağıl nem uygundur Fazla nem, sera içi hastalıklarını artırdığı gibi, nem noksanlığı da gelişmeyi olumsuz yönde etkileyebilir Bitkide su kaybı artar, gelişme durur ve sürgünler kısalır
Geceleri sera içi neminin düşük olması ( % 40-60 )istenir Bunu sağlamak için ısıtma veya iyi havalandırma sistemi gerekir Elverişli nem koşullarında saplar daha uzun, çiçek ve yapraklar daha büyük olmakta, dolayısıyla kalite artmaktadır Sık sık yapılan yağmurlama sulama (sisteme) külleme ve kara leke hastalığının yayılmasında etkili olacağından sakıncalıdır

A6- Karbondioksit (CO2) :

Sera güllerinde fotosentez için su ile birlikte kullanılan önemli bir maddedir Fotosentez sonucu bitkide büyüme ve gelişme artar Havadaki normal CO2 gazı yaklaşık 300 ppm dir Sera- larda CO2 miktarı arttırılırsa fotosentez de artacağından güllerin sapı uzar Goncalar daha iri olur, dolayısıyla kalite artar Seralarda CO2 ihtiyacı havalandırmanın yanı sıra, sera içinde alkol, propan yakılması ile de sağlanabilir

A7- Havalandırma :

Seraların sıcaklığına ve nem oranına bağlı olarak gerektiğinde havalandırma yapılmalıdır Havalandırma, sera sıcaklığı 21 C nin üzerine çıktığı zaman yapılmalıdır Havalandırma ile sera sıcaklığı ve sera nemi kontrol altına alınır Ayrıca bitkiler için gerekli olan CO2 ve O2 de sağlanmış olur

A8- Sulama :

Güllerde dikimden itibaren yeterli sulamaya özen gösterilmelidir Sulama zamanı ve miktarı çevre koşullarına, toprak yapısına, bitkinin gelişme durumuna bağlı olmakla birlikte, sürgün verme döneminde ve yaz aylarında gül, daha fazla suya ihtiyaç duyar Budama sonrası, çiçek kesim dönemi ve kış aylarındaki su ihtiyacı ise daha azdır
Bir dekar seranın yıllık su ihtiyacı 2000-2500 ton arasında hesaplanabilir

Güllerin Dikimi ve Budanması
B1- Dikim :

Güllerin dikiminde en uygun periyodik Kasım ve Mart ayları arasındadır Fakat gerçekte 15 Ekimden itibaren Nisan sonuna kadar dikilebilirler Kışın dikim, toprak şartlarının elverişsizliği nedeniyle uygun değildir Dikim, geç Nisanda yapılmışsa özellikle sulamaya büyük özen göstermek gerekir Söz edilen dikim zamanları çıplak köklü güller için geçerlidir Şimdi yetiştiriciler, her mevsim hatta yazın bile dikilebilme olanağı olan olan tüplü güller yetiştirmektedir
Gerek bahçecilikte, gerekse seralarda kesme çiçek olarak yetiştirilen güllerin dikimi çok önemlidir Dikim için, yukarıda anlatıldığı şekilde hazırlanan toprak sahada derinliği 60 cm, çapı 40 cm olan çukurlar açılır Çukur dibine, üstten alınan toprak gübreyle karıştırıldıktan sonra konur Bundan sonra sıra, güllerin dikime hazır hale getirilmesine gelir Buna pratikte “kök tuvaleti “ (dikim budaması) denir Amacı, sökümde zedelenen, kuruyan kök uçlarını budamaktır Ölü kök uçları kahve rengi olup, bahçe makasıyla kesilerek sarı veya beyaz sarı rengin ortaya çıkması sağlanır Toprak içinde, köklerin kesilen kısımlarının etrafında oluşan yara dokusunun çevresin- den çıkan çok sayıda kökçükler gülün toprağa sıkıca tutulmasını sağlarlar Bu tutunma,eğer gülün kökleri dikim-den önce killi toprak, taze gübre ve sudan yapılmış bulamaca batırılırsa daha da kolaylaşır Köklerde yapılan bu budamaya paralel olarak dal uçları da budanmalıdır Bu yöntem, bütün geç dikimler için özellikle önerilir Dikim budaması yapılan güller, önceden açılmış olan çukurlara, kökler kıvrılmayacak, doğal durumunu koruyacak ve aşı noktası hafif olarak toprak içinde kalacak şekilde yerleştirilirler
Fazla uzun kökler de budama sırasında uçlarından kesilerek kısaltılabilirler Gübreyle karıştırılarak yavaş yavaş köklerin arasına konulur ve çukur tamamen doldurulduktan sonra etrafına sulama çanağı yapılarak bolca sulanır

Güllerde Budama

Güllerde Budamanın dört ana nedeni vardır
1- Gençleştirme
2- Verimi Arttırma
3- Kaliteyi Arttırma
4- Form Verme
Güller her yıl ne kadar iyi bakılırsa bakılsın, zamanla karşılaştığı, dalların kısalıp gelişmediği, kurumuş bir hal aldığı görülür Bu durumda, güllerin keskin aletle aşı noktasının üstünden kesilmesi hem gençleştirmeye hem de verimli ve kaliteli çiçek elde edilmesine yardımcı olur Gençleştirmenin söz konusu olmadığı, verimin de iyi olduğu güllerde yapılan budama form içindir İyi bir form için “V” şeklindeki budama gerekir Güllerde budama zamanı kış sonu veya ilkbahar başıdır
Gül fidanlarında budama üç şekilde yapılır

1-) Uzun Budama (yumuşak budama ) :

Dalların dipten itibaren 510 göz bırakılacak şekilde kesilmesiyle gerçekleşir Bu tip budama çok kuvvetli, sağlıklı gelişen güllerde, melez çay güllerinde, sarılıcı güllerde uygulanır

2-) Kısa Budama (Sert Budama ) :

Dallar dipten itibaren 2-4 göz üzerinden budanır Bu tip budama genç sürgünlerin kuvvetli ve dayanıklı olmasını, çiçek dallarının da daha uzun ve kuvvetli olmasını sağlar Zayıf, güçsüz, verimli olmayan güllerin çoğu bu şekilde budanır

3-) Karışık Budama :

Gül fidanlarındaki dalların kuvvet, kalınlık, uzunluk, yaş, verim gibi faktörler gözönünde bulundurulmak suretiyle yerini göre uzun, yerine göre kısa budanmasıdır Cinsleri ne olursa olsun pratikte gülleri şu şekilde budanmalıdır
1 yıl 2 göz üzerinden
2 yıl 3-4 göz üzerinden
3 yıl 5-6 göz üzerinden
4 yıl 2-3 göz üzerinden

Bu şekilde yapılan budamayla güllerin hem şekillerini korumuş olur, hem de ömürlerini uzatmış oluruz Budanan fidanlar derhal sulanmalı, sulamayla birlikte sulandırılmış gübre verilmelidir Budamanın sabah veya akşam üstü serinliğinde sonbahar-ilkbahar arasında yapılması uygundur

Güllerde Uç Alma Teknikleri
Koltuk Filizleri ve Tomurcuk Alam :

Güller genel olarak, dipten itibaren 1 veya 2 kalın dal ve çok sayıda ince dal meydana getirirler Kaliteli gül yetiştiriciliğinde, bitkilerin dipten itibaren birkaç kalın dal meydana getirmesi istenir, bu da “ uç alma tekniği “ ile sağlanabilir Yeni dikilen güller, gelişmeye başladıktan sonra sürgün gelişimi dikkatle gözlenmeli, sürgünler 25-30 cm olunca ikinci veya üçüncü beş yaprakçıklı yaprağın hemen üzerinden sürgün ucu kopartılmak suretiyle “ Erken Uç Alma “ tekniği uygulanmalıdır Bu yöntemle, meydana gelen sürgünlerin daha kalın çaplı olması, bitki üzerinde küçük çaplı sürgün kalmaması ve sürgünler üzerindeki yaprakların da en büyük ölçülerine kadar gelişmesi sağlanmış olur

Doğal olarak gelişen kuvvetli, orta kalınlıktaki gül sürgünleri çiçek tomurcukları görülene dek gelişmelerine izin verilir, daha sonra üstteki ilk beş yaprakçıklı yaprağın altından kesilirler Bu şekilde “Yumuşak Uç Alma” tekniği uygulanan güllerin daha uzun saplı olması sağlanmış olur

Güllerde birde “Sert Uç Alma” vardır ki: Bu da uzun saplı, kaliteli gül elde edilmesi için uygulanır Sür-günler alttaki iki adet beş yaprakçıklı yaprağın üzerinden kopartılır

Filiz alma, güllerde çiçek sapı ve buna bağlı olarak ta çiçek tomurcuğu sayısını kontrol altında tutmak amacıyla yapılır Çünkü uç alma ile ikinci ve üçüncü derecedeki gözlerin sürgün yapmaları teşvik edilmiş olur Bunlardan en üst noktadaki bırakılırken, diğerleri alınarak kontrol yapılır

Güllerde ayrıca çiçek sapı üzerindeki tepe tomurcuğundan başka, çeşit özelliğine göre 2-4 arasında değişen sayıda ikinci derecede çiçek tomurcukları da vardır Bunlar nohut iriliğine gelince elle kopartılarak alınmalıdır Bu şekilde tepe tomurcuğunun gelişimi engellenmemiş olur

5 GÜLLERDE ÜRÜN PROGRAMLAMA :

Güller, genel olarak dikimden itibaren kesime kadar üç aylık bir zamana ihtiyaç duyarlar Verimi Pazar koşullarına göre ayarlayabilmek ve belirli periyotlarda münavebeli olarak çiçek elde edebilmek amacıyla bir ürün programlaması yapmak önemlidir Bunun için de dikim zamanıyla birlikte uç alma zamanı ayarlanmalıdır Uç almadan itibaren gülün kesimine kadar geçen süre uç alma şekline, zamanına ve varyetelere göre değişiklik gösterir
Genel olarak geç ilkbaharda veya yazın bu süre 5-6 hafta iken, kışın 8 haftaya çıkar Bunun dışında, “yumuşak uç alma “ uygulananlar “sert uç alma” uygulananlara göre 3-7 gün gibi daha fazla bir sürede kesime gelirler BU arada seradaki sıcaklık değişmeleri de dikkate alınmalıdır Diğer taraftan gülün sap uzunluğu da kesim zamanını etkileyen bir faktördür Uzun saplı güller, olgunlaşmaları için daha fazla zamana ihtiyaç gösterirler Ayrıca gece sıcaklığını (bir gecede en fazla 1 C olmak kaydıyla) 4-5 C düşürmek veya yükseltmekle çiçeklenme gecikebilir veya hızlandırılabilir

6-Çiçek Kesimi :

Bir gül sürgünü incelendiğinde, sürgünün orta kısmında 2-5 adet beş yaprakçıklı yaprak bunların hemen altında ve üstünde bir çok üç yaprakçıklı yaprak ve dar yaprakçıklar bulunmaktadır Gül tomurcuğunun hemen altında bulunan, sırasıyla; dar, uzun yaprakçık, üç yaprakçıklı yaprak ve ilk beş yaprakçıklı yaprakların dibindeki tomurcuklar sivridir Bunların altındaki yaprakların dibindekiler ise yuvarlaktır Sürgünün en altındaki dar yaprakçıkların dibindeki gözler ise daha düzdür
Gül sürgünü üzerindeki tomurcukların durumunu bilmemizin, çiçek kesiminde büyük önemi vardır Eğer bu tomurcuklar çiçeklenmeye bırakılırsa, sivri olanlar kısa saplı güller, dolayısıyla kalitesiz güller meydana getirecektir Bu bakımdan çiçek sapının, üstteki ilk beş yaprakçıklı yaprağın altındaki noktadan kesilmesi gerekir (yumuşak uç alma noktası ) Bu işlem, alttaki yuvarlak tomurcukların ileride uzun saplı, kaliteli gül meydana getirmelerine yardımcı olur
Çiçek kesim zamanı üzerinde, farklı tür ve varyeteler de rol oynar Sarı varyeteler pembe veya kırmızı varyetelere göre daha kapalı halde iken kesilirken, kırmızı veya pembe varyeteler ise dış petaller açılmaya başlarken kesilmelidir

7-Depolama :

Kesilen güller hemen ılık suya konarak 4-5 C hava sıcaklığındaki depolarda saklanmalıdır Gülleri daha uzun süre (2 hafta) saklamak gerekiyorsa –1 C ile 1 C arasında bırakmak gerekir Ancak güller su içine konmayıp nem ve hava geçirmez kaplarda saklanmalıdır Depolamadan sonra sapların ucu biraz kesilerek 27 C-30 C deki sıcak suya batırılmalıdır Bu arada ortam sıcaklığının 4-5 C olması önerilmektedir
8-Gül Sorunları, Hastalık ve Zararlıları

Gül yetiştiriçiliğinde karşımıza çıkan en büyük sorunlar “Kör Sürgün” ve “Bozuk Baş” oluşumudur

1Kör Sürgün :

Güllerin generatif gelişmeye başlaması gerekirken, vejetatif devrede kalarak yaprak açmaya devam etmesi, böylelikle sapın ucunda çiçek meydana gelmemesi olayıdır Yüksek ışık intensitesi ve yüksek sıcaklık ile kör sürgün arasında ters bir orantı vardır Işık intensitesi ve sıcaklık arttıkça kör sürgün oranı azalmakta (% 14-15),tersi durumunda %40’a yükselmektedir
Bununla beraber 21 C nin üzerindeki sıcaklıklarda kör sürgün oranı tekrar artış göstermektedir Ayrıca, gece-gündüz arasındaki sıcaklık farkının yüksek olması da kör sürgün oranını arttırır
Budama şekli de kör sürgün oranına etki eden önemli bir faktördür Kuvvetli budama zayıf budamaya göre kör sürgün oranını artmasına nedendir

2Bozuk Baş :

Gül tomurcuklarının ortasındaki petallerin tam olarak gelişemeyerek yassı ve ondüleli bir şekil almasıyla ortaya çıkar Bozuk baş oranı da kör sürgünde olduğu gibi düşük sıcaklık, zayıf ışık intensitesi ve kuvvetli budama ile artış göstermektedir

Güllerde en çok görülen Külleme, Pas, Mildiyö, Yaprak ve Sap Lekesi, Siyah Leke, Kök Çürüklüğü gibi hastalıklar ve Gül Pseuronu, Afidler, Gül Filiz Arısı, Gül Kabuklu Biti vb zararlılara karşı kültürel ve kimyasal savaş yapılmalıdır Bunun için; genel olarak işletmelerde temizliğe çok dikkat edilmeli, toprak ve sera dezenfekte edilmeli serada havalandırma sağlanmalı, fazla nemden daima kaçınılmalı,fazla azotlu gübre kullanılmamalı, gece-gündüz sıcaklık farkının çok olmamasına dikkat edilmelidir Kimyasal savaş olarak özellikle Mildiyö ve Küllemeye karşı sık sık kükürtlü preparatlar ve organik fungusitlerle ilaçlama yapılmalıdır

alıntıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.