Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ağaç, odun

Ağaç - Odun

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağaç - Odun



ağacın yapısı - gimnosperm odunu - dikotiledon odun - çevre odunu - ağaçların özellikleri - ağaçlarda büyüme halkalarıOdunu yani ksilemi meydana getiren hücrelerin yapılarını primer ksilem bahsinde izah ettik Şimdi odunu diğer özellikleri bakımından inceleyelim


1-) BÜYÜME HALKALARI (SENELİK HALKALAR)


Mutedil bölgelerin odunlarından enine bir kesit alındığında iç içe bir çok halkalar görülür Bu halkalardan her biri bir sene içerisinde meydana gelen odundan başka bir şey değildir Bundan dolayı bu halkalardan her birine senelik halkalar ismi verilir Bu halkalardan her biri dikkatlice incelenecek olursa bir iç ve birde dış halka olmak üzere iki kısımdan ibaret olduğu ortaya çıkar


Bunlardan içteki, büyüme mevsiminin başlangıcında, yani ilkbaharda teşekkül ettiğinden ilk bahar odunu veya erken odun; diğeri ise yazın teşekkül ettiğinden yaz odunu veya geç odun ismini alır Büyüme mevsiminin ayrı periodlarında teşekkül eden bu iki odun hücre büyüklüğü, hücre çeperlerinin kalınlığı, hücre tanzimi bakımlarından farkederler Bu farkların bir neticesi olarak daha sık ve daha koyu renkte olan yaz odunu ilk bahar odunundan hemen ayırt edilebilir


Senelik halkanın ilk bahar ve sonbahar odununda, trakelerin çapları bazı dikotiledon bitkilerde hemen hemen aynı olduğu halde, bazı dikotiledon bitkilerde de ilkbahar odunu trakeleri daha geniştir Birinci gruba giren odunlara halkalı delikli odun ve ikinci gruba giren odunlara da dağınık delikli odun denir


Üstü ağaçların tepeleriyle örtülü bir ormanda ağaçlar ışığı tepeden aldıklarından yan dallar ekseriya kuruyarak dökülür Buna tabii budanma denir Böyle tabii budanmanın cereyan ettiği ağaçların gövdeleri aşağı yukarı bir koni şeklindedir Böyle koni şeklinde bir gövdede senelik odun artımı da bir koni meydana getirir Zira bir ağaca ait odun senelik artım konilerinin iç içe girmiş hallerinden başka bir şey değildir


Yaş tayini ağacı toprak seviyesinden kesip, kesit üzerindeki senelik halkaları sayarak yapılır- Bazen kötü hava şartları, hastalıklar veya diğer bazı sebeplerle yapraklar dökülebilir, donar, vs ve bundan bir müddet sonra ağaç tekrar faaliyete geçer, büyümeye başlarsa bir büyüme mevsiminde bariz bir şekilde iki büyüme halkası teşekkül eder Böyle senelik halkalara iğit sene halkaları denir Bu sebepten yaşlı bir ağacın senelik halkalarının incelenmesi ile geçmiş senelerin iklimi hakkında bilgi elde etmek mümkündür


Senelik halkalar tropikal bölgelerin ağaçlarında her zaman görülmez Zira devamlı bir büyüme görülmez Ancak çevre şartlarında görülen anormallikler sebebi ile büyüme halkalarına rastlanabilir


Senelik halkaların genişliğine çevre faktörleri tesir edebilir, örneğin bir orman içerisinde azman bir ağacın yanındaki ağaçları gölgesi altına aldığını düşünelim Eğer bu azman ağaç kesilerek oradan uzaklaştırılırsa, bunun altında bulunan ağaçların senelik halkalarının genişliği evvelki senelere nazaran hemen artar Bu hal altta bulunan ağaçların daha fazla ışığa kavuşmasından, su ve mineral maddeler için topraktaki rekabetin kalkmasından ileri gelir Ayrıca senelik yağış ve ısı gibi diğer çevresel faktörlerde senelik halka genişliğinde etkili olabilir


Bazı odunları testere ile keserken oldukça zorlandığımız halde, bazı odunları da kolayca keseriz Halk arasında kolayca kesilen odunlara yumuşak odun ve zor kesilenlere de sert odun denir Her ne kadar bazı istisnalar olmakla beraber genel olarak Ginınospermlerin odunu yumuşak odun ve dikotiledonların odunu sert olarak bilinmektedir


2-) YUMUŞAK ODUN VEYA GİMNOSPERM ODUNU


Gimnospermlerin odununda taşıma ve desteklik işini trakeidler üzerine alır Kalın sekonder çepere sahip olan trakeidler aralarında çok az hücreler arası boşluklar görülen ince uzun hücrelerdir


Ufak bir gimnosperm odunu parçası eşit hacimde %10 kromik asit ve %10 nitrik asit karışımı içinde maserasyona tabi tutularak, kendisini teşkil eden hücreleri münferit hale getirmek mümkündür Çünkü yukarıda bahsedilen karışım hücreler arasındaki orta lameli eriterek hücrelerin serbest hale gelmesine sebep olur Bu metodla Gimnosperm odunundan elde dilen trakeidler incelendiğinde onların ortalama boylarının 4 mm ve uçlarının oldukça sivri olduğu görülür


Trakeidler uç uca eklenmezler, takriben boylarının 1/4'ü kadar mesafeden birbirleri ile temas halindedirler Bu halin çam, ladin, göknar gibi yüksek ağaçların destek işini trakeidlerin başarmasında rolü büyüktür Trakeidler arasında çift kenarlı geçitler yer alır Trakeidler ve vasküler ışın hücreleriarasında «tek kenarlı geçitler» ve vasküler ışının kendi hücreleri arasında ise basit geçitler bulunur


Bazı gimnospermlerin odunları içinde reçine kanallarına rastlanır Etrafı parankima hücreleri ile çevrili olan bu kanallar oldukça uzundurlar Bu kanalların bir kısmı dikey, bir kısmı da yatay istikamette odun içinde uzanırlar Bu kanalın içine bakan prankimatik hücreler oleoresin adlı bir madde ifraz ederek kanalı doldururlar Oleoresin maddesinden de türpentin ve reçine elde edilir


Gimnospermlerin odununda dikey istikamette uzayan trakeidlere ilaveten, özden flöemin içine kadar yatay istikamette uzanan vaskular ışınlara rastlanır Bu ışınlar bazı bitkilerde tamamen parankimatik hücrelerden ibaret olduğu gibi bazı bitkilerde çeperlerinde kenarlı geçitlere sahip ölü ışın trakeidleri ve parankima hücrelerinden meydana gelir Gimnospermlerde ışınlar hacmen odunun takriben %8'ini teşkil ederler


Odunun ve ışınların yapılarını iyi bir şekilde anlayabilmek için odundan 3 çeşit kesit alınır Bunlar : (1) Enine kesit, (2) Boyuna radial kesit, (3) Boyuna teğetsel kesittir Enine kesit ağacın eksenine dik olarak alınan kesitidir Boyuna radial kesit, ışınlar istikametinde alınan boyuna kesit; ve boyuna teğestel kesit ise ışınlara dik istikamette alınan boyuna kesittir


Gimnospermlerde ışınlar bu üç kesitte farklı farklı görülürler Şöyle ki enine kesitte bir hücre kalınlığında merkezden çevreye doğru uzanırlar Boyuna radial kesitte bir çok hücre sırası halinde, yer yer trakeidlere dikey istikamette görülürler Teğetsel kesitte ise 3-10 veya daha fazla ışın hücresi üst üste gruplar halinde enine kesitlerinden görürler Işının bu kesifteki kalınlığı yumuşak odunda bir hücre kalınlığından ibarettir Gimnosperm odununda ne trakeler nede odun lifleri mevcut değildir Hatta bazı odunlarda, odun parankiması dahi yoktur


3-) SERT VEYA DİKOTİLEDON ODUN


Dikotiledonların odunu gimnospermlerin odunundan hücre nevi, hücre büyüklüğü, hücre formu ve hücre tanzimi bakımından oldukça farklar gösteren bir yapıya sahiptir Diğer taraftan bazı dikotiledon odunları arasında yapı bakımından farklar mevcuttur Nitekim meşe gibi kompleks yapılı oduna sahip dikotiledonlar mevcut olduğu gibi bünyesinde trakelerin dahi bulunmadığı bazı ilksel dikotiledonların ‘odunlarına gimnospermlerinkinden ayırt etmek zordur


Sert odunların yapılarında trakeler bulunur Trakelerin mevcudiyeti sebebiyle sert odunu yumuşak odundan hemen ayırt etmek mümkündür Bununla beraber sert odunda trakeidler lif trakeidleri, libriform lifler, dikey odun parankiması, ışınlar gibi çeşitli tipte hücreler bulunabilir


Lif trakeidleri kenarlı geçitleri, trakelerin geçitlerinden daha küçüktür Bir çok sert odunda trakeler gözle görülebilecek kadar büyüktürler Yalnız parankima hücrelerinden ibaret olan dikotiledon odun ışınları tek veya çok sıralı olabilir Sert odunda ışınlar takribi olarak hacmen %17 yer işgal ederler


4-) ÇEVRE ODUNU, MERKEZ ODUNU


Bir ağacın odunu iki kısımdan ibarettir : (1) çevre odunu (2) merkez odunu Çevre odunu taşıma, depo ve desteklik işini; merkez odunu ise sadece desteklik işini yapar Çevre odunu içindeki ksilem elementleri aktif olduğu müddetçe ölü oldukları halde bunların çevre ve civarında bulunan, besin maddelerini depo ve nakil işini gören parankima hücreleri de canlı kalırlar


Ağaç yaşlandıkça çevre odununun en iç kısmı merkez odununa dönüşür Böylece merkez odunun çapı tedrici bir artma gösterir Çevre odununun en alt kısmı merkez odununa dönüşürken odun hücreleri depo ettikleri besin maddelerini ve bünyelerinde bulunan suyu kaybederler Buradaki parankima hücrelerinin ölümünü müteakip gerek hücre çeperlerinde ve gerekse hücre tümenlerinde bazı maddeler birikir Bu maddelerden belli başlıları reçineler, zamklar, yağlar, taninler aromatik ve renkli maddelerdir Bu maddeler merkez odununu, odunu çurüten organizmalardan korur


Renkli maddeler merkez odununu çevre odunundan kolayca ayırt edilecek bir şekle sokarlar Bununla birlikte bu iki odun arasındaki renk farkı çeşitli türlerde farklıdır Nitekim tek ağacı, karacevizde merkez odunu oldukça koyu bir renge sahip olduğu halde, kavak, ladin, göknar ve ıhlamurda da bu iki odun arasında renk farkı çok az veya hiç yoktur


alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.