|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
belgelerinde, ermeni, fotoğrafları, katliamı, rus, vahşeti |
![]() |
Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı Fotoğrafları |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı FotoğraflarıRus Belgelerinde Ermeni Vahşeti ![]() “Caminin avlusu takriben bir buçuk metre yüksekliğinde cesetle örtülü idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Erzincan’dan Erzurum’a çekilmekte olan Ermeni çetelerinin yolları üstündeki bütün Müslüman köylerini ve sakinlerini nasıl yok ettiği, bu defa da Rus komutan Yarbay Twerdokhleboff’un ağzından doğrulandı ![]() ![]() ![]() Biçarelerin feryatları üzerine koşuşan Rus subayları müdahale etmemeleri için silahla tehdit edilmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cesetlere tükürdüler 28 Şubat’ta yani katliamdan üç hafta sonra İlice’den dönen Yarbay Griasnoff, bana şunları anlatmıştır: Köye giden yollarda uzuvları hurdahaş olmuş cesetlere rastlamıştır; yoldan geçen her Ermeni bir de küfür savurarak bunlara tükürmüş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türk kızının kalbini çıkardılar Fakat bu manzara karşısında dehşet içinde kalacakları yerde sevinçten güldüklerini görünce, Griasnoff’u nefretle karışık bir hayret kaplamıştır ![]() ![]() ![]() Hamamda tecavüz ve katliam Alaca mıntıka kumandanının müteahhidi olan bir Ermeni, 27 Şubat’ta bu köyde yapılan gayri insani muameleler hakkında şunları anlatmıştır: Ermeniler bir Türk kadınının kalbini çıkardıktan sonra bir duvara baş aşağı çakmışlardır ![]() ![]() ![]() Ilıca katliamı lanetlendi Erzurum’un Ilıca ilçesine bağlı Alaca köyünde Ermeniler tarafından katledilen Türkler, düzenlenen törenle anıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kurtuluş’u canlandırdılar Ermeni mezaliminde ölenlerin anılmasının ardından, Ilıca’nın düşman işgalinden kurtuluş gururu, düzenlenen törenle yaşandı ![]() ![]() Sarkisyan’dan küstah açıklama: İtiraf ettireceğiz Ermenistan’ın yeni Devlet Başkanı seçilen katilliği tescilli Serj Sarkisyan, Türkiye’yi soykırımla suçlayarak, alçakça ifadeler kullandı ![]() Sarkisyan, “Türkiye’nin soykırımı itiraf etmesini sağlayacağız” dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAK |
![]() |
![]() |
![]() |
Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı Fotoğrafları |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı FotoğraflarıFotografların tümü Tarihi belgeler olarak arşivlenmiştir ![]() Kars'ta, birbirlerine bağlanmış ve Ermeniler tarafından canice katledilmiş Türk askerleri ![]() ![]() 25 Nisan 1918'de, Subatan'da Ermeniler tarafından öldürülen Türk çocuklar, kadınlar ve karınları deşilerek bebekleri çıkarılan anneler ![]() Silvan civarında, Beşnik ermeni köyüne Van ve Tolorya'dan gelip, Doryan Dano ve kardeşlerinin başında bulunduğu Ermeni çeteleri tarafından 11 Haziran 1915 tarihinde Şeytankaya mevkiinde şehit edilen milis subayı Hamid Efendi komutasında bulunan erzak kafilesi, jandarması ve subayları ![]() ![]() Erzincan'da Ermeniler tarafından ırzına geçilerek öldürülen Pakize adlı bir Türk kadını ![]() ![]() ubatan Köyü'nde, Ermeniler tarafından öldürülen kadın ve çocuklar ![]() ![]() 26 Şubat Katliamı ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı Fotoğrafları |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı Fotoğrafları1018-1922 1018 Selçuklu Türkleri, Çağrı Beğ kumandasında Anadolu'ya akınlar tertip etmeye başladı ![]() 1021 Van'da Ardzruni soyundan Ermeni prensi Senekerim, Türk fetihlerinden rahatsızlık duyarak ülkesini Bizans'a devretti ![]() 1064 Sultan Alparslan, Ani şehrini, Bizanslıların biri Gürcü diğeri Ermeni asılli iki valisinden aldı ![]() 1461 Fatih Sultan Mehmed, Bursa'daki Ermeni Piskoposu Hovakim'i (Ovakim) İstanbul'a getirterek kendisine Patrik ünvanını verdi ve Ermenilere birçok haklar tanıdı ![]() 1664 Abro Çelebi adında bir Ermeni, Köprülü Fazıl Paşa'nın bezirganbaşısı oldu ![]() 1790 İlk resmi Ermeni Okulu, Amira Miricanyan ve Şnork Mığırdıç tarafindan Kumkapı Fıçıcı sokakta kuruldu ![]() 1824 Patrik Karabet, Ermenice gramer okutan Kumkapı Okulu'nu patrikhanenin himayesine aldı ![]() 1824 (l0 Temmuz) Patrik Karabet, Anadolu'daki Ermeni cemiyetlerine gönderdiği talimatla, Ermeni okullarının sayısını çoğaltılmasını emretti ![]() 1823 Artin Bezciyan adlı Ermeni, Kumkapı'da Bezciyan Okulu'nu kurdu ![]() 1838 (13 Eylül) Üsküdar'da Cemeran Okulu inşa edildi ![]() 1848 (14 Nisan) Ermeni edebiyatının önemli simalarından Haçadur Apovyan, Çarlık yönetimince Sibirya'ya sürüldü ![]() ![]() 1853 (22 Ekim) Ermeni Maarif Komisyonu kuruldu ![]() 1876 Meclise ilk defa Ermeni milletvekilleri katıldı ![]() 1877 Osmanlı-Rus Savaşları (93 harbi) 1877 (7 Aralık) Ermeni Milli Meclisi, Ermeni halkının askere yazılarak savaşa katılma kararını aldı ![]() 1878 (13 Nisan) İstanbul Ermeni Patriği Nerses, İngiltere Dışişleri Bakanı Salisbury'ye gönderdiği muhtırada, Türklerle beraber yaşayamayacaklarını bildirdi ![]() 1878 (13 Temmuz) Berlin Anlaşması imzalandı ![]() ![]() ![]() 1878 (3 Ağustos) İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Salisbury, İstanbul Büyükelçisi Layard'a gönderdiği talimatta, Osmanlı Hükümeti'nin Doğu'da reformlara başlaması gerektiğini bildirdi 1889 (21 Mayıs) İttihat ve Terakki Cemiyeti kuruldu ![]() 1890 (20 Haziran) Erzurum İsyanı 1890 (Temmuz) Kumkapı Nümayişi 1892-1893 Merzifon, Kayseri, Yozgat isyanları 1890 Birinci Sason İsyanı 1895 (30 Eylül) Babıâli olayı 1895 Kasım ayında, Ermenilerin Maraş'ta isyan teşebbüsü 1896 30 Ekim İstanbul'da Ermeni eylemi (ilk patırtı) 1896 (1 Haziran) Van isyanı 1896 (26 Ağustos) Banka Olayı 1902 Ermeni dilcilerden H ![]() ![]() 1904 İkinci Sason isyanı 1905 (21 Temmuz) Yıldız Camii'nde, Osmanlı Padişahı 2 ![]() ![]() 1908 Ermenilerin Jamanak adlı gazetesi yayın hayatına başladı ![]() 1908 (17 Aralık) İttihat ve Terakki Cemiyeti, 2 ![]() ![]() 1908 İkinci meclis açıldı ve Ermeni komitecilerden bazıları millet meclisine girdi 1909 (13 Nisan) 31 Mart Vak'ası 1909 (14 Nisan) Adana'da Ermeni isyanı 1915 (3 Mayıs) Van'da Ermeni katliamı 1915 (24 Nisan) Osmanlı devleti aleyhinde faaliyette bulunan Ermeni komiteleri kapatıldı ![]() ![]() 1915 (14 Mayıs) Tehcir Kanunu çıkarıldı ve isyancı Ermeniler çeşitli yerlerde iskan edildi ![]() 1918 (1 Şubat) Ermeni komitacı Arşak, Bayburt'ta katliam yaptı ![]() 1918 (10 Şubat) Sultan II ![]() ![]() 1918 (14 Nisan) Doğubayezit, Rus işgali ve Ermeni mezaliminden kurtuldu ![]() 1918 (15 Nisan) Karaköse (Ağrı), Rus işgalinden ve Ermeni mezaliminden kurtuldu ![]() 1918 (25 Nisan) Ermeni komitacılar, Kars'ın doğusundaki Subatan köyünde 750 müslümanı şehit etti ![]() 1918 (1 Mayıs) Ermeni komitacılar, Kars'ta, aralarında çocukların da bulunduğu 60 müslümanı katletti ![]() 1919 (20 Kasım) Osmanlı bürokrasisinde üst düzeyde görev yapan Boğos Nubaryan ve Şerif Paşa, Ermerini-Kürt bağımsızlık belgesini imzaladılar ![]() 1920 (12 Ocak) 450 kişilik Ermeni süvari birliği, Antep'in Arapdar köyünde müslümanlara işkence yaptı ![]() 1920 (1 Nisan) Antep'te, Fransız ve Ermenilere karşı müdafaa cemiyeti kuruldu ![]() 1921 (15 Mart) Talat Paşa, Berlin'de Ermeniler tarafından öldürüldü ![]() 1921 (6 Aralık) Sait Halim Paşa'yı Ermeniler Roma'da katletti 1922 (22 Temmuz) Cemal Paşa, Tiflis'te Ermeniler tarafından öldürüldü ![]() 1922-1998 1923 Ermeni asıllı Münib Boya, Van Milletvekili olarak meclise girdi ![]() 1934 Franz Werfel'in, “Musa Dağ da Kırk Gün” adlı romanı, ABD'de İngilizce yayımlandı ![]() 1935 (15 Aralık) Pangaltı Ermeni Kilisesi'nde toplanan bir grup Ermeni, Franz Werfel'in, “Musa Dağ'da Kırk Gün” , adlı eserini, “Türk milleti hakkında iftiralarla dolu olduğu” gerekçesiyle yaktı ![]() 1936 Franz Werfel'in, “Musa Dağ'da Kırk Gün” adlı eserinin Fransa da yayımlanması, Türk basınının tepkisini çekti ![]() 1937 Cevat Rıfat Atilhan, “Musa Dağı” adında kitap yazarak, Franz Werfel'in eserinin gerçekleri yansıtmadığını bildirdi ![]() 1937 Werfel'in, “Musa Dağ'da Kırk Gün” adlı eserinin filme alınmasının engellenmesi, ABD Dışişleri Bakanlığı nezdinde gündeme geldi ![]() 1943 Ermeni asıllı Berç Türker Keresteci, Afyonkarahisar milletvekili oldu ![]() 1957 Mığırdıç Şellefyan, 27 Ekim seçimlerinde, Demokrat Parti listesinden İstanbul milletvekili seçildi ![]() 1960 (19 Eylül) Ermeni Milletvekili Zakar Tarver öldü ![]() 1964 (24 Aralık) Kıbrıs Dışişleri Bakanı Kipriyanus Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde “Ermeni Meselesini” ortaya atarak Türkiye aleyhine karar çıkarmaya çalıştı ![]() 1965 (24 Nisan) Brezilya’nın Sao Paulo kentinde, Ermeniler tarafından Türkiye aleyhine gösteri düzenlendi ![]() 1969 (24 Nisan) Londra’da, Türk Elçiliği önünde Ermeniler tarafından gösteri yürüyüşü tertip edildi ![]() 1969 (2 Mayıs) Kadıköy’de, Baharettin Dedeşan adlı bir ülkücü, Hayko Gulis adlı bir Ermeni tarafından öldürüldü ![]() 1973 (27 Ocak) Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ve yardımcısı Bahadır Demir, yetmiş yaşlarında ki Mığırdıç Yanıkyan adlı Ermneni tarafından öldürüldü ![]() 1975 (20 Ocak) Asala örgütü kuruldu ![]() 1975 (22 Ekim) Viyana’da, Büyükelçi Danış Tunalıgil öldürüldü ![]() 1975 (24 Ekim) Paris’te, Büyükelçi İsmail Erez ile polis Talip Yener katledildi ![]() 1976 (16 Şubat) Beyrut Büyükelçiliği Birinci Kâtibi Oktay Cerit öldürüldü ![]() 1977 (9 Haziran) Vatikan Büyükelçisi Taha Carım katledildi ![]() 1978 (2 Haziran) Madrit’te, Büyükelçi Zeki Kunaralp’ın eşi Necla Kunaralp öldürüldü ![]() ![]() 1979 Fransa'nın Marsilya şehrinde, “Ermeni Kin Anıtı” dikildi ![]() ![]() 1979 (15 Nisan) Yunan Hükümeti, Atina’nın Nea Simirna meydanında “'Ermeni İntikam Anıtı”nın dikilmesine izin verdi ![]() 1979 (12 Ekim) Lahey’de, Amsterdam Büyükelçisi Özdemir Benler’in oğlu Ahmet Benler öldürüldü ![]() 1979 (22 Aralık) Paris’te Turizm Müşaviri Yılmaz Çopan öldürüldü ![]() 1980 (6 Şubat) Büyükelçi Doğan Türkmen Bern’de saldırı sonucu yaralandı ![]() 1980 (8 Nisan) Asala, Sayda toplantısında, Kürtlerle Ermeniler arasında benzerlik olduğunu iddia ederek Kürtleri kan kardeşi olarak ilân etti ![]() 1980 (17 Nisan) Vatikan'da, Vecdi Türel silahlı saldırıya uğradı ![]() 1980 (19 Nisan) Asala, Marsilya Türk Konsolosluğu'na roketatarlı saldırı düzenledi ![]() 1980 (31 Temmuz) Atina İdari Ateşemiz Galip Özmen ve kızı Neslihan Özmen acımasızca katledildi ![]() 1980 (5 Ağustos) Lyon'da, Ermeniler tarafından konsolosluğun basılması sonucu Kadir Atılgan, Ramazan Sefer, Kavas Bozdağ ve Hüseyin Toprak adlı vatandaşlar yaralandı ![]() 1980 (26 Eylül) Paris'te, Basın Ataşemiz Selçuk Bakkalbaşı, silahlı saldırıya uğradı ![]() 1980 (10 Kasım) Asala örgütü, Strasburg Türk konsolosluğuna bir saldırı düzenledi ![]() 1980 (17 Aralık) Sidney Başkonsolosu Şarık Arıkyan ile koruma polisi Engin Sever öldürüldü ![]() 1981 (4 Mart) Paris'te Çalışma Müşaviri Reşat Moralı ile din görevlisi Tecelli Arı şehit edildi 1981 (3 Nisan) Kopenhang'da, Çalışma Müşaviri Cavit Demir silahlı saldırıya uğrayarak ağır şekilde yaralandı ![]() 1981 (9 Haziran) Cenevre'de, sözleşmeli sekreter olarak görev yapan Mehmet S ![]() ![]() ![]() 1981 (24 Eylül) Paris Başkonsolosluğu'nu basan Ermeniler, güvenlik görevlisi Cemal Özen'i acımasızca katlettiler ![]() 1981 (25 Ekim) Roma'da ikinci katip Gökberk Ergenekon, silahlı saldırıya uğrayarak yaralandı ![]() 1981 (27 Kasım) Avrupa'da bulunan “Ermeni Öğrenciler Birliği" ile “'Kürt Öğrenci Derneği”, Londra'da ortak bildiri yayınladılar 1982 (28 Ocak) Los Angeles'te, Başkonsolos Kemal Arıkan, Harry Sasunyan ve Kirkor Saliba tarafından öldürüldü ![]() 1982 (8 Nisan) Ottowa Büyükelçiliği Ticari Müşaviri Kemalettin Güngör silahlı saldırı sonucu yaralandı ![]() 1982 (5 Mayıs) ABD'nin Boston Bölgesi Fahri Konsolosu Okan Gündüz öldürüldü ![]() 1982 (7 Haziran) Lizbon Büyükelçiliği İdari Ataşesi Erkut Akbay öldürüldü ![]() ![]() ![]() 1982 (10 Ağustos) Artin Penik adlı Ermeni, Esenboğa katliamından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, kendini yakmak suretiyle Ermeni terörünü lânetledi ![]() 1983 (29 Ocak) Levon Ekmekçiyan, 1982 yılı Esenboğa baskını nedeniyle Ankara'da idam edildi ![]() 1983 Harut Levonyan ve Rafi Elbekyan adlı iki Ermeni militan tarafından Türkiye'nin Yugoslavya Büyükelçisi'ne düzenlenen suikast sırasında, yoldan geçen bir Belgradlı öldü ![]() 1983 (15 Temmuz) Asala mensubu teröristler, Paris Orly havalimanına bombalı saldırı düzenledi ![]() ![]() 1983 (27 Temmuz) Türkiye'nin Lizbon Büyükelçiliği'ni basan beş Ermeni ölü olarak ele geçirildi ![]() 1986 (19 Mart) Ermeni Halk Dansları Topluluğu MARAL'ı kuran Benon Kuzubaş öldü ![]() 1987 (10 Aralık) Demokrat Parti'nin İstanbul Milletvekili Ermeni asıllı Mığırdıç Şellefyan öldü ![]() 1988 Sovyet makamları, anti-Sovyet Ermenilerin lideri Paruyr Hayrikyan’ı, uçakla Etyopya'nın merkezi Adis Ababa'ya bıraktı ![]() 1989 Ermenistan'da deprem meydana geldi ![]() 1990 Erivan'da, “Arev” adında Yahudi-Ermeni Kültür Derneği kuruldu ![]() 1990 (11 Eylül) Ermeni Patriği Karakin Kazancıyan, İstanbul Valisi Cahit Bayar'a nezaket ziyaretinde bulundu ![]() 1991 (21 Ocak) Ermeniler, Hacılar kentine bombalı saldın düzenledi ![]() ![]() ![]() 1991 (5 Şubat) Elmira Kafarova, Azerbaycan Yüksek Sovyet Başkanlığına seçildi ![]() 1991 (22 Şubat) Bakü'de, Transkafkasya Müslümanları Dinişleri Başkanlığı'na bağlı faaliyetlerini sürdüren medrese, İslam Enstitüsü'ne dönüştürüldü ![]() 1991 (3 Nisan) Azerbaycan'ın Kazak bölgesine, sılahlı bir Ermeni grubu saldırdı ![]() ![]() 1991 (13 Nisan) Karabağ'da, Ermeniler ile Azeriler arasında çatışmalar çıktı ![]() ![]() 1991 (23 Nisan) Suşa kasabasına bağlı Azeri köyleri, Ermeni köylerinden açılan top ve makineli tüfek ateşine maruz kaldı ![]() ![]() 1991 (26 Nisan) Karabağ bölgesinde, 4 Azeri güvenlik görevlisi öldürüldü ![]() ![]() 1991 (7 Mayıs) Diyanet İşleri Başkanlığı'nın daveti üzerine Türkiye'ye gelen Azerbaycan ve Kafkasya Müslümanlarının dini lideri Şeyhülislam Allahşükür Paşazade, Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek'i ziyaret etti 1991 (23 Eylül) Ermenistan bağımsızlığını ilan etti ![]() 1991 (26 Aralık) Sovyetler Birliği dağıldı ![]() ![]() 1993 (Aralık) Dönemin Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Ermenistan Dışişleri Bakanı Arman Girakusyan'la Antalya'da biraraya geldi ![]() 1994 (Nisan) MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş ile Türkiye'nin Bonn Büyükelçisi Onur Öymen, Ermenistanlı yetkililerle Frankfurt'ta görüştüler ![]() 1996 (Ocak) Müzisyen Onno Tunç, bir uçak kazasında hayatını kaybetti ![]() 1996 Levon Ter Petrosyan, ikinci defa Ermenistan devlet başkanı seçildi ![]() 1997 1960 yılında kurulan Aramyan Oda Orkestrası'nm yöneticilerinden kemanist İstepan Oskiyan, Nisan ayında öldü ![]() 1997 (4 Aralık) Türkiye Ermenileri Patriği Karekin II, Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos'a gönderdiği mektupta, Rum Patrikhanesi'ne yapılan saldınyı kınadı ![]() 1997 (20 Mart) Robert Koçaryan, Ermenistan başbakan oldu ![]() 1997 Ermeni cemaati, Karagözyan Vakfı yönetim kurulunda görev yapan Mardiros Balıkçıyan'ı Ağustos ayında kaybetti ![]() ![]() 1997 (26 Temmuz) Jamanak ve Arşav gazetesi yazarlarından Lili Koç vefat etti ![]() 1997 (31 Ağustos) Etmenistan sinemasının yönetmen ve senaryo yazan Frunze Dovlatyan öldü ![]() 1997 (11 Ekim) Ermeni alfabesinin yıldönümü hatırasına, Kültür Haftası tertip edildi ![]() ![]() 1997 (12 Ekim) Kumkapı Meryem Ana Kilisesi, geleneksel Madağ Günü'nü bu yıl da düzenledi ![]() 1997 İstanbul'da yayımlanan Ermenice gazete ve dergilerde araştırma yazıları çıkan Hırant Papazyan, Kasım ayında öldü ![]() 1997 (1 Aralık) Ermeni Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Aram Vardanyan, Türk-Ermeni İş Komitesi toplantısına katılmak üzere Türkiye'ye geldi ![]() ![]() 1997 (6 Aralık) Eseyan Okulu'nun kuruluşunun 50 ![]() ![]() 1997 (19 Aralık) Jamanak Gazetesi'nin 90 ![]() ![]() 1997 (20 Aralık) Ermeniler, Surp Agop Hastanesi'nin 160 ![]() ![]() 1997 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 1997 Sedat Simavi Ödülü'nü gazetecilik dalında Garbis Özatay'a verdi ![]() 1997 (Aralık) Türkiye Ermenileri Patriki Karekin II, Doğuş Yortusu vesilesiyle kiliselere gönderdiği mesajda, Süryani, Kipti, Habeşistan, Rum, Rus, Bulgar, Romen, Gürcü patrikleri ile Papa II ![]() ![]() 1997 Franz Werfel'in, “Musa Dağ'da Kırk Gün” adlı eseri, Belge Yayınları tarafından Türkçe'ye çevrilerek yayımlandı ![]() 1998 Ocak ayındaki törende, Yeşilköy Metropoliti Miran Hırisostomos Kalayci’nın denize attığı haçı, Ermeni genci Murat Köşker çıkardı ![]() 1998 Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Jamanak gazetesinin 90 ![]() ![]() 1998 (Şubat) Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan istifa etti ![]() ![]() ![]() 1998 (Şubat) Petrosyan'ın istifasını değerlendiren Azerbaycan Halk Cephesi Başkanı Elçibey, Koçaryan'ın geçmişte Rusları arkasına alarak Karabağ'da Azerbaycan'a karşı ayaklandığını bildirdi ![]() 1998 Türkiye Ermenileri Patriki Karekin II (Bedros Kazancıyan) öldü ![]() ![]() 1998 (30 Mart) Koçaryan, Ermenistan devlet başkanlığına seçildi ![]() 1998 (29 Mayıs) Fransa parlamentosu, sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısını tanıdı ![]() 1998 (3 Haziran) Tebriz'de Azeriler, Fransız parlamentosu tarafindan kabul edilen sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısını protesto ettiler ![]() 1998 (19 Haziran) Patrik Kazancıyan'ın ölümüyle kendisini patrik vekili ilân eden Mesrop Mutafyân'ın dilekçesi, İstanbul Valiliği tarafından iade edildi ![]() ![]() 1998 Ozan-yazar Kevork Emin Muratyan, 79 yaşında Erivan'da öldü ![]() 1998 (Temmuz) Bölücü örgüt PKK'nın başı Abdullah Öcalan, Ermenistan yönetiminden, örgüte özel köy tahsis edilmesini istedi ![]() 1998 (Temmuz) Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, İngiltere'yi ziyaret ederek Başbakan Tony Blair ile görüştü ![]() 1998 (4 Temmuz) Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev, Ermenistan Devlet Başkanı Koçaryan'ı, Eylül'de Bakü'de yapılacak bölge liderleri toplantısına davet etti ![]() 1998 (3 Ağustos) Patrik Kazancıyan'ın ölümünden sonra kendini Patrik Vekili ilân eden Mesrob Mutafyan, gelen tepkiler üzerine istifa etti ![]() ![]() 1998 (14 Ekim) Mesrob Mutafyan, Türkiye Ermenileri 84 ![]() ![]() ![]() ![]() 1998 (23 Kasım) Ötanazi uygulamaları ile tanınan dünyaca ünlü doktor Jack Kevorkyan, ABD'nin en çok izlenen CBS televizyonundaki “60 Dakika” adlı programda, ötanazi'yi nasıl uyguladığını gösterdi ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı Fotoğrafları |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı FotoğraflarıGENEL BAKIŞ GİRİŞ Asya ve Avrupa kıtaları arasında köprü konumunda olan Türkiye, Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan boğazları, Ortaasya, Kafkasya ve Ortadoğu’daki doğal enerji kaynaklarının kesiştiği noktadaki jeopolitik konumuyla bütün dünyanın dikkatini çekmektedir ![]() Geçmişte Osmanlı devleti, bugün de Türkiye, bu jeopolitik ve jeostratejik konumundan dolayı çeşitli entrikaların çevrildiği bir alan olmuştur ![]() ![]() Tarihte olduğu gibi günümüzde de, Ermeni toplumu üzerinden siyasi ve ekonomik çıkar sağlamaya çalışan ülkeler bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Tarih boyunca Romalılar, Persler ve Bizanslılar tarafından Anadolu’nun bir yerinden diğerine sürülen, savaşlara itilen ve çoğu kez üçüncü sınıf vatandaş muamelesi gören Ermeniler, Türklerin Anadolu’ya girişlerinden sonra Türklüğün adil, insani, hoşgörülü, birleştirici anlayış ve inancından yararlanmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak Osmanlı devletinin zayıflamaya başladığı dönemlerde, hemen her konuda Avrupa’nın müdahalesi baş gösterince, Türk-Ermeni ilişkilerinde de bir bozulma başlamıştır ![]() ![]() ![]() Birinci Dünya Savaşı sırasında ise; Osmanlı askeri olarak düşmanlara karşı savaşan veya geri hizmetlerde çalışan Ermenilere karşılık, Ermenilerin önemli bir kısmı düşman kuvvetlerinin yanında Türklere karşı savaşmıştır ![]() ![]() Devletin bunları yatıştırmak ve durdurmak için aldığı tedbirler istismar edilmiş ve dış devletlerin tahrik ve vaatleriyle Ermeniler, bin yıl refah içinde yaşadıkları ülkeyi parçalamaya çalışmışlardır ![]() Anadolu dışında kurulan Hınçak, Taşnak, Ramgavar, Hınçak İhtilal Komitesi, Silahlılar Cemiyeti, Ermenistan’a Doğru Cemiyeti, Genç Ermenistan Cemiyeti, İttihat ve Halas Cemiyeti ve Karahaç Cemiyeti gibi örgütler, halkı silahlı ayaklanmaya sevk etmişlerdir ![]() Osmanlı devleti, Birinci Dünya Savaşı içinde, Ermeni isyanının yoğun olduğu Doğu Anadolu’da, bir yandan cephede Rus ordularıyla ve Rusların yanında yer almış olan Ermeni kuvvetleriyle savaşmak zorunda kalmıştı ![]() ![]() Ayrıca hem cephede hem de cephe gerisinde savaşmak durumunda bırakılmasına rağmen, 9-10 ay, cephe gerisindeki önemli tehlikeyi “mahalli tedbirlerle” çözüme ulaştırmaya çalışmıştır ![]() ![]() Komitecilerin dışında özellikle Rus sınırına yakın bölgelerdeki Ermeni halkın da devlete isyan halinde olduğunu görünce, son çareye başvurmuş ve bölgedeki Ermenilerden sadece isyan hareketine karışanları savaş bölgesinden alıp, ülkenin emniyetli bölgelerine “sevk ve iskâna”, o dönemdeki ifadesiyle “tehcir”e tabi tutmuştur ![]() ![]() ![]() Ermenistan ile bir takım siyasi ve ekonomik çıkarlar için Ermenileri kullanan bazı devletler, yer değiştirme uygulamasını ve 24 Nisan’daki tutuklamaları bir “soykırım” gibi göstermek ve dünya kamuoyunu bu konuda ikna etmek için yoğun bir propaganda faaliyetine girişmişlerdir(1) ![]() Oysa Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Osmanlı devletini işgal eden devletlerden İngilizler, aralarında Osmanlı siyasi ve askeri liderleriyle önde gelen aydınların da bulunduğu 143 kişiyi “Ermeni olaylarında savaş suçu işledikleri” gerekçesiyle tutuklayarak Malta adasına sürmüş ve hapsetmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak Türkleri sözde soykırımla suçlama gayretleri durmamış; Malta’daki yargılama sürecinde İngiliz basınında Osmanlı Hükümeti’ni sözde soykırım ile suçlayan ve bu konuyu ispata yeltenen bazı uydurma belgeler yayınlanmıştır ![]() ![]() ![]() Bütün bu gerçeklere rağmen, sözde soykırım iddialarını gündemde tutmak için olağanüstü gayret sarf eden Ermeni komiteleri, terör eylemlerine yönelmişlerdir ![]() ![]() Gurgen (Karekin) Yanikan adlı bir yaşlı Ermeni’nin 27 Ocak 1973'de ABD'nin Santa Barbara kentinde, Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ile Konsolos Bahadır Demir'i katletmesiyle başlayan "Bireysel Ermeni Terörü", 1975'den itibaren tıpkı 1915 öncesinde olduğu gibi "Örgütlü Ermeni Terörü"ne dönüşmüştür ![]() ![]() Ermeni teröründe, Türkiye’deki iç huzursuzluğun zirveye çıktığı 1979 yılından itibaren büyük bir artış gözlenmeye başlanmıştır ![]() ![]() ![]() Ermeni terör örgütleri, dış dünyanın tepkileri üzerine 1980’li yıllarda taktik değiştirerek, PKK terör örgütü ile işbirliğine girmişlerdir ![]() ![]() ![]() Türk güvenlik güçlerinin PKK terörü ile mücadelede başarı sağlamasının ardından Ermeni komiteleri, sözde iddialarını Ermenistan devletinin açık desteği ve Ermeni Diasporası aracılığıyla sürdürmeye devam etmektedirler ![]() ![]() Amaçları, sözde iddialarını tüm dünyaya “tanıtmak”, Türkiye’yi bu temelsiz iddiaları “tanımak” zorunda bırakmak, sözde soykırımdan dolayı Türkiye'den "tazminat" ve "toprak" almak ve "Büyük Ermenistan" rüyasını gerçekleştirmektir ![]() DİPNOTLAR 1) Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2000 ![]() 2) Yıldırım, Dr ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3) Şimşir, Bilal, Şehit Diplomatlarımız, Bilgi Yayınevi, Ankara 2000, 2 Cilt DÖRT T PLANI NEDİR İşin ucunu insanların canına kastetmeye kadar götüren Ermeni terörünün amacı, sözde Ermeni soykırımı iddialarını ve Ermenilerin taleplerini dünya kamuoyuna duyurmaktır ![]() ![]() ![]() Bunun için uygulamaya konan ve "Dört T" şeklinde adlandırılabilecek olan plan şu dört kavrama dayanmaktadır: Tanıtım, Tanınma, Tazminat ve Toprak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Dört T" plânına dayanak oluşturan Ermeni iddiaları ise şunlardır ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() Bugün, maksatlı olarak gündemde tutulmaya çalışılan sözde Ermeni sorununun ne derece mesnetsiz olduğunu ve ne tür çıkar kaygıları ile ortaya atıldığını daha iyi anlayabilmek için iddiaların ve Türk-Ermeni ilişkilerinin tarihsel gelişimini incelemek gerekmektedir ![]() ERMENİ TARİHİNE KISA BİR BAKIŞ Ermeniler, tarih boyunca başka devletlerin yönetimi altında kalmışlar ve bağlı oldukları devletlerin hizmetinde bulunmuşlardır ![]() Ansiklopedik kaynaklarda, Erivan, Gökçegöl, Nahcıvan, Rumiye gölü kuzeyi ve Mako bölgesine, yukarı memleket anlamına gelen Armenia, bu yörelerde yaşayan halka ise Ermeni denildiği yer almaktadır ![]() Ermeni tarihçilerin bir kısmı, M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarihsel olarak bakıldığında, Ermenilerin sırasıyla, Pers, Makedon, Selefkit, Roma, Part, Sasani, Bizans, Arap ve Türklerin hakimiyeti altında yaşadıkları görülür ![]() ![]() Ermenileri Bizans'ın zulüm idaresinden kurtaran ve onlara insanca yaşama hakkını bahşeden, Selçuklu Türkleri olmuştur ![]() ![]() ![]() Aynı şekilde Anadolu’nun Türk idaresine girmesinden sonra burada yaşayan Ermeniler, kendi dillerini de tam bir serbestlikle konuşmaya devam ettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı idaresinde Ermeniler, Türk insanının hoşgörüsünden de yararlanarak, adeta altın çağlarını yaşamışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YAZILARIN TAMAMINI OKUMAYA SIKILANLAR BU VİDEOYA GÖZ ATABİLİR ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı Fotoğrafları |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı FotoğraflarıERMENİ SORUNUN ORTAYA ÇIKIŞI Osmanlı devleti zayıflamaya başlayıp, misyoner okulları kurulup, hemen her konuda Avrupa'nın müdahalesine maruz kalınca, Türk-Ermeni ilişkilerinde de bir bozulma devri başlamıştır ![]() Özellikle Avrupa'nın bazı büyük devletleri "ıslahat" adı altında bir yandan Osmanlı devletinin iç işlerine karışırken, bir yandan da Ermenileri Osmanlı yönetimine karşı teşkilatlandırmışlardır ![]() ![]() Türklerin iyi tutumuna karşın, yabancı devletlerle işbirliğine girmek suretiyle Türklerle mücadeleye başlayan Ermeniler, Batının desteğini alabilmek için kendilerini "ezilen bir toplum" olarak göstermeye ve "Anadolu üzerindeki egemenlik haklarını Türklerin gasp ettiği" iddiasını dile getirmeye başlamışlardır ![]() Islahat Fermanı ile müslümanlar ve gayr-i müslimler hukuk önünde eşit statüye getirilince ayrıcalıklarını kaybeden Ermeniler, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda Rusya'dan, "işgal ettiği Doğu Anadolu topraklarından çekilmemesini, bölgeye özerklik verilmesini veya Ermeniler lehine ıslahat yapılmasını" istemişlerdir ![]() ![]() ![]() İngiltere ve Rusya tarafından tarih sahnesine sunulan Ermeni Sorunu, aslında emperyalizmin Osmanlı devletini yıkma ve paylaşma politikasının bir uzantısıdır ![]() ![]() ![]() ERMENİ İSYAN VE KATLİAMLARI Berlin Antlaşması'nın imzalanmasını izleyen dönemde Ermeni sorunu iki yönde gelişmiştir ![]() ![]() İlk kışkırtmalar Rusya'dan gelmeye başlamış, Rusların bu tutumu İngiliz ve Fransızları Ermenilerle daha çok ilgilenmeye sevk etmiştir ![]() ![]() Bu kışkırtmalar sonucunda Doğu Anadolu'da 1880'den itibaren çeşitli Ermeni komiteleri kurulmaya başlamıştır ![]() ![]() Osmanlı Ermenilerini, içeride kurulan komiteler yoluyla devlete karşı harekete geçirmek mümkün olmayınca, bu kez Rus Ermenilerine Osmanlı toprakları dışında komiteler kurdurulması yoluna gidilmiştir ![]() ![]() ![]() İstanbul'da örgütlenen ve Avrupa devletlerinin dikkatlerini Ermeni meselesine çekerek Osmanlı Ermenilerini kışkırtmayı hedefleyen Hınçakların başlattığı ayaklanma girişimlerini, aralarında siyasi mücadele başlayan Taşnaklarınki izlemiştir ![]() ![]() İlk isyan 1890'daki Erzurum’da gerçekleşti ![]() ![]() 1906-1922 yılları arasında Anadolu’da ve Kafkaslar’da, 517 ![]() ![]() ![]() Ermeniler, Türk halkına en büyük zararı, Birinci Dünya Savaşı sırasında giriştikleri katliamlarla vermişlerdir ![]() ![]() Daha seferberliğin başlangıcında, Türk birliklerine karşı saldırıya geçen Ermeni çeteleri, büyük katliamlara girişmiş, Türk köylerine baskınlar düzenlemek suretiyle sivil halka büyük zararlar vermişlerdir ![]() ![]() İsyanların Osmanlı kuvvetlerince bastırılması, dünya kamuoyuna propaganda maksatlı olarak "Müslümanlar Hıristiyanları katlediyor" mesajıyla yansıtılmış ve Ermeni sorunu giderek daha geniş çapta bir uluslar arası sorun niteliğine büründürülmüştür ![]() ![]() Öte yandan büyük devletlerin diplomatik ve konsolosluk temsilcilikleri Anadolu'nun her köşesine dağılmış Hıristiyan misyonerler ile birlikte, Ermeni propagandasının Batı kamuoyuna iletilmesinde ve benimsetilmesinde büyük rol oynamışlardır ![]() DİPNOTLAR 1) Arşiv Belgelerine Göre Kafkaslar’da ve Anadolu’da Ermeni Mezalimi, T ![]() ![]() ![]() 24 NİSAN 1915 Osmanlı hükümeti, Ermenilerin çıkardığı isyan ve yaptığı katliamlar karşısında, Ermeni Patriği, Ermeni milletvekilleri ve Ermeni halkının ileri gelenlerine “Ermenilerin Müslümanları arkadan vurmaya ve katletmeye devam etmeleri halinde gerekli önlemleri alacağını” bildirmiştir ![]() ![]() Bu nedenle, 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni Komiteleri kapatılarak, yöneticilerinden 2345 kişi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklanmıştır ![]() ![]() ![]() Osmanlı hükümetinin bu kararı üzerine harekete geçen Eçmiyazin Katogikosu Kevork, ABD Cumhurbaşkanı’na şu telgrafı göndermiştir: "Sayın Başkan, Türk Ermenistanı’ndan aldığımız son haberlere göre, orada katliam başlamış ve organize bir terör, Ermeni halkının mevcudiyetini tehlikeye sokmuştur ![]() ![]() Kevork, Başpiskopos ve bütün Ermenilerin Katogikosu(1) ![]() Başpiskopos Kevork'un telgrafını, Rusya'nın Washington Büyükelçisi'nin ABD'deki temasları izledi ![]() ![]() ![]() DİPNOTLAR 1) Gürün, Kamuran, Ermeni Dosyası, TTK Basımevi, Ankara 1983, s ![]() YER DEĞİŞTİRME KANUNU VE UYGULAMASI YER DEĞİŞTİRMENİN NEDENLERİ Ermeni isyanları ve katliamları karşısında Osmanlı Hükümeti, öncelikle bölgesel tedbirlere başvurmuş ve olayları yerinde bastırmayı ve savunma durumunda kalmayı tercih etmiştir ![]() ![]() ![]() Osmanlı hükümetinin bu gayretleri belgeleriyle sabittir ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni isyanları özellikle Doğu Anadolu'dan başlayarak diğer bölgelere yayılmıştır ![]() ![]() Ermeni çetelerinin bu tür zulüm ve eylemleri sürerken, güvenlik kuvvetleri tarafından Ermenilerin yaşadıkları bölgelerde yapılan aramalarda pek çok silâh ve cephane ele geçirilmiştir ![]() ![]() Osmanlı devletinin savaşa girmesinden ve özellikle Kafkas Cephesindeki bozgundan sonra, Ermenilerin Müslüman halka karşı baskıları, askerden firarları, asker ve jandarmaya saldırıları, silahlı ve mühimmatla yakalanmaları, Fransızca, Rusça ve Ermenice şifreli yazışmaların ele geçirilmesi gibi gelişmeler, ülke çapında bir karışıklık çıkaracaklarını gösteren en önemli kanıtlar olmuştur ![]() Osmanlı hükümeti, isyan ve katliamlara karşı güvenlik tedbirleri almakla beraber, “Yer Değiştirme Kanunu”ndan önce de, bu tedbirlerin yeterli olmadığı durumlarda Ermenileri başka yerlere yerleştirme yoluna gitmiştir ![]() ![]() ![]() Ermenilerin başlattıkları isyanlar, -katliamlar ve tahriplerin dışında- Rusların bir ay içinde Van, Malazgirt ve Bitlis'i işgali ile sonuçlanmıştır ![]() ![]() ![]() İtilaf Devletleri ve Rusya ile birlik olan Ermenilerin başlattıkları isyan ve katliamlar savaşın kaderini etkileyecek noktaya ulaşınca, Başkomutan Vekili Enver Paşa duruma bir çare bulmak amacıyla, 2 Mayıs 1915'te İçişleri Bakanı Talat Paşa'ya bir yazı göndererek, "Van bölgesindeki isyanlarını sürdürmek için daima toplu ve hazır bir halde bulunan Ermenilerin, isyan çıkaramayacak şekilde dağıtılmaları gerektiğini” bildirmiştir ![]() Bunun üzerine Talat Paşa, 23 Mayıs 1915’te, 4 ![]() ![]() ![]() Yer değiştirmeyi zorunlu kılan; Birinci Dünya Savaşı’nda ele geçirdikleri yerlerin kendilerine verileceği ve bağımsız bir Ermenistan kurulacağı gibi hayallere kanan Ermenilerin, vatandaşı bulundukları Osmanlı devletini arkadan vurmaları ve isyanlarıdır ![]() ![]() Yer değiştirme uygulaması nedense bu gözle görülmek istenmemekte, Ermenistan ve Ermeni diasporası Osmanlı aleyhine olumsuz, yalan ve iftiralarla dolu propagandalar yapmaktadır ![]() ![]() ![]() Yer Değiştirme (Tehcir) Kanunu Osmanlı hükümeti, yer değiştirme uygulamasını o günün şartlarında bir kanuna dayandırmıştır ![]() ![]() ![]() İçişleri Bakanlığı isyancı Ermenilere karşı tutuklama gibi bazı önlemleri alırken, 24 Mayıs 1915'te ortak bir bildiri yayınlayan Rusya, Fransa ve İngiltere hükümetleri, bir aydan beri, "Ermenistan" diye adlandırdıkları Doğu ve Güney-Doğu Anadolu'da Ermenilerin öldürüldüklerini ileri sürmüşler ve olaylardan Osmanlı hükümetini sorumlu tutacaklarını açıklamışlardır ![]() Konunun bu şekilde uluslar arası bir boyut kazanması üzerine Talat Paşa, yer değiştirme uygulaması hakkında hazırladığı bir yazıyı 26 Mayıs 1915 günü Başvekalet’e (Başbakanlığa) göndermiştir ![]() ![]() ![]() Başbakanlık, devletin güvenliği için başlatılan yer değiştirme uygulamasının yerinde olduğunu belirtilerek, bunun bir usul ve kurala bağlanmasının zorunluluğunu dile getirmiştir ![]() ![]() ![]() Kanunun; 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() 4 ![]() ![]() Görüldüğü üzere kanun; tamamen devleti ve kamu düzenini korumaya yönelik, şiddete karşı bir yetki kanunudur ![]() ![]() ![]() Başbakanlık tarafından 30 Mayıs 1915’te İçişleri, Harbiye ve Maliye Nezâretlerine (Bakanlıklarına) gönderilen bir yazıda, göçün nasıl uygulanacağı ayrıntılı şekilde anlatılmış ve şöyle denilmiştir(1): “Göç ettirilenler, kendilerine tahsis edilen bölgelere can ve mal emniyetleri sağlanarak rahat bir şekilde nakledileceklerdir; Yeni evlerine yerleşene kadar iaşeleri Göçmen Ödeneği’nden karşılanacaktır; Eski malî durumlarına uygun olarak kendilerine emlâk ve arazî verilecektir; Muhtaç olanlar için hükümet tarafından konut inşa edilecek; çiftçi ve ziraat erbabına tohumluk, alet ve edevat temin edilecektir; Geride bıraktıkları taşınır malları, kendilerine ulaştırılacak; taşınmaz malları tespit edilecek ve kıymetleri belirlendikten sonra, paraları kendilerine ödenecektir; Göçmenlerin ihtisasları dışında kalan zeytinlik, dutluk, bağ ve portakallıklarla, dükkân, han, fabrika ve depo gibi gelir getiren yerleri açık arttırma ile satılacak veya kiraya verilecek ve bedelleri sahiplerine ödenmek üzere mal sandıklarınca emanete kaydedilecektir; Bütün bu konular özel komisyonlarca yürütülecek ve bu hususta ayrıntılı bir tâlimatnâme hazırlanacaktır ![]() Talat Paşa’nın Ermenilerin soykırımını isteyen telgrafı var mıdır? Ermeniler hakkında alınan tedbirlerin onları imha maksadını taşımadığı, Talat Paşa tarafından her fırsatta dile getirilmiştir ![]() ![]() "Ermenilerin bulundukları yerlerden çıkarılarak tayin edilen bölgelere sevklerinden hükümetçe takip edilen gaye, bu unsurun hükümet aleyhine faaliyetlerde bulunmalarını ve bir Ermenistan Hükümeti teşkili hakkındaki millî emellerini takip edemeyecek bir hale getirilmelerini temin etmektir ![]() ![]() ![]() Talat Paşa’nın verdiği emir böyle olmasına rağmen, sözde Ermeni soykırımı iddiacıları, gerçeği çarpıtmışlar; Talat Paşa’nın Ermenilerin katledilmesine yönelik emir verdiğini ileri sürmüşlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Yer Değiştirme Sırasındaki Uygulamalar Kanuna göre hazırlanan uygulama emri ile yer değiştirmenin nasıl yapılacağı tüm ayrıntıları ile belli kurallara bağlanmıştır ![]() ![]() ![]() Yukarıda verilen uygulama emrinden anlaşıldığı gibi, yerleri değiştirilenler taşınabilir mal ve eşyalarını beraberlerinde götürecekler veya bunlar sonra kendilerine ulaştırılacak, taşınmaz malları ise açık attırma ile satılacak ve bedelleri kendilerine ödenecektir ![]() Bu esaslar içinde göç ettirilen Ermeni kafileleri, yerleştirilecekleri yerlere gönderilmek üzere, yol kavşakları üzerinde bulunan Konya, Diyarbakır, Cizre, Birecik ve Halep gibi belirli merkezlerde toplanmışlardır ![]() Kafilelerin sevk edildikleri güzergâhlar, göçmenlerin zorluklarla karşılaşmamaları ve güvenlikleri için mümkün olduğu kadar kendilerine yakın yollardan seçilmiştir ![]() ![]() Bir yandan Birinci Dünya Savaşı'nın sürmesine rağmen, yer değiştirmenin düzenli bir şekilde yürümesi ve kafilelerin herhangi bir zarara uğramaması için azami dikkat gösterilmiştir ![]() ![]() Eğer Osmanlı hükümeti bir grup insanı yok etme maksadıyla bu uygulamaya girişmiş olsa idi, göç edenlere yolda sağlanacak imkanları, kafilelerin eşkıya baskınlarına karşı korunmasını, hastalara yardım yapılmasını, çocukların korunmasını, geride bıraktıkları menkul ve gayrimenkullerin kayıt altında tutulmasını, etli yemek verilmesine ilişkin kararları uygulamaya geçirmezdi ![]() ![]() Yer Değiştirme Sırasında Yapılan Harcamalar Yer Değiştirme Kanunu ile yerleri değiştirilen Müslüman, Rum ve Ermeniler ile Anadolu'ya yönelen göç hareketlerine ilişkin ihtiyaçları karşılamak amacıyla, Göçmen Genel Müdürlüğü kurulmuş, bu kurum tarafından göçmenlerin, yerleştirme, geçim ve diğer sorunları çözülmeye çalışılmıştır ![]() Uygulamaya ait belgelerde hangi il ve ilçelerde hastane kurulduğu, Ermeni çocuklarından yetim kalanlar için hangi binanın ayrıldığına kadar detaylı bilgiler verilmektedir ![]() ![]() Göç esnasında oluşturulan kafilelere, vasıta veya binek hayvanı sağlanmış, kadın, yaşlı ve çocuklarla, hastalara özel ilgi gösterilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Deniz yoluyla göç edenlerin o dönemde salgın bulunan sıtma hastalığına karşı korunabilmeleri için kinin dağıtılmış, hastalar için sivil hastaneler yanında askeri hastanelerden de yararlanma imkanı getirilmiştir ![]() ![]() Osmanlı hükümeti, yer değiştirme uygulaması için ciddi harcamalar yaparken, bir yandan da göçe tabi tutulan Ermenilerin devlete ve şahıslara olan borçlarını ya ertelemiş ya da tamamen silmiştir ![]() ![]() Yer Değiştirmeden Önce Ermeni Nüfusu Ermeni komitacılar ve bugünkü destekçileri tarafından günümüzde en çok istismar edilen ve çarpıtılan konu Ermeni nüfusunun göç öncesi ve sonrasındaki durumudur ![]() ![]() ![]() Birinci Dünya Savaşı yıllarında Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenilerin nüfusu bazı yabancı kaynaklarda şöyle belirtilmiştir: Ermeni Patrikhanesi'ne göre 2 ![]() Lozan Konferansı Ermeni Heyeti’ne göre 2 ![]() Fransız Sarı Kitabı'na göre 1 ![]() Britannica'ya göre 1 ![]() İngiliz yıllığına göre 1 milyon Osmanlı devleti resmi belgelerine göre Ermeni nüfusu ise şöyledir: 1893 Nüfus sayımına göre 1 ![]() ![]() 1906 Nüfus sayımına göre 1 ![]() ![]() 1914 Nüfus istatistiğine göre 1 ![]() ![]() Gerek Osmanlı, gerekse Ermeniler ve yabancılara ait istatistikler değerlendirildiğinde, I ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı’daki Ermeni nüfusu hakkındaki en güvenilir rakamların resmi belgelerde olduğu kesindir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermenilerin Yerleştirildikleri Bölgeler Yer değiştirme uygulaması çerçevesinde; Erzurum, Van ve Bitlis vilâyetlerinden çıkarılan Ermeniler, Musul’un güney kısmı ile Zor ve Urfa sancağına; Adana, Halep, Maraş civarından çıkarılan Ermeniler ise Suriye’nin doğu kısmı ile Halep’in doğu ve güneydoğusuna yerleştirilmişlerdir ![]() Yeni yerleşim bölgelerinin Bağdat demiryoluna en az 25 km ![]() ![]() Yer Değiştirmeye Tabi Tutulan Ermeni Nüfusu Yer değiştirme uygulaması sırasında çeşitli yollardan göç ettirilen Ermenilerin ayrıldıkları ve vardıkları yerlerdeki sayıları devamlı şekilde kontrol edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi, göç ettirilenlerle yeni yerleşim bölgelerine varanlar arasında 56 ![]() ![]() 500 kişi Erzurum-Erzincan arasında; 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bilgiler ışığında toplam 9-10 bin kişinin yer değiştirme uygulaması sırasında katledildiği tespit edilmektedir ![]() ![]() ![]() Kalan 10-16 bin kişinin ise bir kısmı, yola çıkarılmış olmakla birlikte, henüz iskan mahalline varmadan tehcirin durdurulması sebebiyle, bulundukları vilayetlerde alıkonulmuştur ![]() ![]() ![]() Yer değiştirme uygulamasının yapıldığı dönemde, Osmanlı ordusunda silah altında bulunan Ermenilerden 50 ![]() ![]() ![]() ![]() Mektupta, bir kısım Ermeni’nin Rusya’ya ve Amerika’ya kaçırıldıkları ve Amerika’da eğitilen 50 ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bilgiler, Anadolu ve Rumeli’nin çeşitli bölgelerinden yer değiştirmeye tabi tutulan Ermenilerin sayıları ile, yeni iskan merkezlerine ulaşanların sayılarının birbirini tuttuğunu göstermekte ve dolayısıyla sevk ve iskan sırasında herhangi bir katliam olayının olmadığını ortaya koymaktadır ![]() 1918 yılında, Ermeni Delegasyonu Başkanı olan Boghos Nubar Paşa’nın Fransa Dışişleri Bakanlığı Yüksek Yetkili Bakanı Monsieur Gout’a gönderdiği raporda: Kafkasya’da 250 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Boghos Nubar Paşa’nın verdiği rakamlardan 290 bin kişinin yer değiştirme uygulaması dışında Osmanlı topraklarını terk edenler olduğu anlaşılıyor ![]() ![]() Bu konuyla ilgili yabancı ve özellikle de Ermeni kaynaklarında şu bilgiler yer almaktadır: Noradungian Gabrial’in Lozan Konferansı Tali Komisyonu'na sunduğu rapora göre; Kafkasya'ya 345 bin, Suriye'ye 140 bin, Yunanistan ve Ege Adalarına 120 bin, Bulgaristan'a 40 bin, İran'a 50 bin olmak üzere toplam 695 bin Ermeni 1 ![]() ![]() Ermeni ileri gelenlerinden Hatisov, (daha sonra Ermenistan Cumhurbaşkanı olmuştur), Trabzon Konferansı'na (14 Mart-14 Nisan 1918) katılan Hüseyin Rauf Bey'e gönderdiği mesajda, Kafkasya'da Osmanlı memleketinden kaçan 400 bin Ermeni'nin bulunduğunu bildirmiştir(13) ![]() Ermeni Prof ![]() ![]() ![]() Ermeniler ve yabancıların verdiği bu rakamlardan hareketle; göç ettirme dışında çok sayıda Ermeni’nin Türkiye’den kendi iradesiyle ayrıldığını göstermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O halde Ermenilerin iddia ettiği gibi bir Ermeni soykırımı veya 2-3 milyon Ermeni’nin yok edilmesi mümkün değildir ![]() Bunun da ötesinde eğer Osmanlı devleti Ermeni tebaasından kurtulmak isteseydi; bunu asimilasyon yoluyla veya savaşı gerekçe göstererek halledebilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni Kafilelerine Yapılan Saldırılar ve Devletin Önlemleri Ermenilerin yeni yerleşim bölgelerine nakilleri sırasında bazı kafilelere, özellikle Halep-Zor arasında bölge haklı tarafından saldırılar düzenlenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı hükümeti, bir yandan cephelerde düşmanla savaşırken bir yandan da kafilelerin emniyetlerini sağlamak için olağanüstü gayret sarf etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Yerleri Değiştirilmeyen Ermeniler Yer değiştirme kararı bütün Ermenilere uygulanmamıştır ![]() ![]() ![]() Öte yandan, hasta, özürlü, sakat ve yaşlılar ile yetim çocuklar ve dul kadınlar da göçe tabi tutulmamış, yetimhaneler ve köylerde koruma altına alınarak ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmıştır ![]() ![]() Göç Ettirilen Ermenilerin Geri Getirilmesi Ermenilerin yeni yerleşim bölgelerine gönderilmeleri 8 Şubat 1916’da durdurulmuştur ![]() ![]() ![]() Yer Değiştirme Uygulamasının Yurtdışındaki Yansımaları Yer değiştirmenin yapıldığı bölgelerde bulunan yabancı gözlemciler, Birinci Dünya Savaşı’nın içinde birçok cephede savaşmasına rağmen Osmanlı Hükümeti'nin bu işi büyük bir titizlikle ve iyi bir şekilde yürüttüğünü yazdıkları halde, Batı basını olayları saptırarak vermeyi tercih etmiştir ![]() ![]() İran'da bulunan İngiliz konsoloslarının raporları çerçevesinde 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yabancıların İncelemeleri Bu konuda ilk inceleme, Birinci Dünya Savaşı’nın bitiminden hemen sonra İstanbul'un işgali sırasında İngilizler tarafından yapılmıştır ![]() ![]() Sonraki yıllarda soykırıma yönelik uydurmalar durmamış, sahte bilgi ve belgelerle kamuoyu oluşturulmaya çalışılmış, bazı ülkelerin siyasileri de bu oyuna alet edilmiştir ![]() ![]() “14 ![]() ![]() ![]() Türk, Osmanlı araştırmaları ve Ortadoğu üzerine uzmanlaşmış, aşağıda imzaları bulunan Amerikalı akademisyenler, ABD Temsilciler Meclisi'nin 192 sayılı kararında kullanılan dilin birçok açıdan yanıltıcı ve yanlış olduğu görüşündedirler ![]() Günümüz Türkiye Cumhuriyetinin 1923 yılında kurulmasıyla sonuçlanan Türk Devrimiyle 1922'de tarih sahnesinden silinmiş olan Osmanlı İmparatorluğu, şu anda Güneydoğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da bulunan ve sadece bir tanesinin Türkiye Cumhuriyeti olduğu 25'ten fazla devletin topraklarını ve halklarını bünyesinde barındıran bir devletti ![]() ![]() ‘Soykırım’ suçlamasına gelince; bu açıklamayı imzalayanların hiçbiri Ermenilerin çektikleri acıların boyutlarını küçümseme amacını taşımamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Temsilciler Meclisinin 192 sayılı kararındaki gibi ithamları kaçınılmaz olarak Türk halkı hakkında adaletsiz yargılara varılmasına ve belki de tarihçilerin bu trajik olayları anlamakta kaydetmeye başladıkları gelişmeye zarar verilmesine yol açacaktır ![]() Kongre bu kararı kabul ederse, tarihsel sorunun hangi yanının doğru olduğuna yasa yolu ile karar vermeye çalışmış olacaktır ![]() ![]() DİPNOTLAR 1) Halaçoğlu, Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2) Halaçoğlu, Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3) Orel, Şinasi; Yuca Süreyya; Ermenilerce Talat Paşa'ya Atfedilen Telgrafların Gerçek Yüzü, TTK Yayını, Ankara 1983 ![]() 4) Halaçoğlu, Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 5) Dr ![]() ![]() 6) Karpat, Kemal H ![]() 7) Halaçoğlu, Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 8) Halaçoğlu, Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 9) Halaçoğlu, Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 10) DH ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 11) Bkz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 12) Archives des Affaires Etrangéres de France, Série Levant, 1918-1928, Sous Série Arménie, Vol ![]() ![]() ![]() ![]() 13) Akdes, Nimet Kurat; Türkiye ve Rusya, Ankara, 1990, s ![]() 14) Hovannisian, Richard, The Ebb and Flow of the Armenian Minortiy in the Arab Middle East, Middle East Journal, Vol ![]() ![]() ![]() 15) Halaçoğlu, Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 16) Halaçoğlu, Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 17) FEIGL, Erich-, A Myth of Terror: Armenian Extremism: Its Causes and Its Historical Context, Edition Zeitgeschichte-Freilassing, Austria ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı Fotoğrafları |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı FotoğraflarıSOYKIRIM NEDİR? Yer değiştirme uygulaması Ermeni çevreleri ve hasım devletlerce "Ermeni katliamı ve soykırımı" olarak adlandırılmış ve Osmanlılara karşı büyük bir propaganda kampanyası başlatılmıştır ![]() Oysa soykırım; “ırk, milliyet, etnik ve din farklılıkları nedeniyle insan gruplarının yok edilmesi”dir ![]() ![]() ![]() Soykırım dendiği zaman Nazilerin, Yahudilere ve diğer etnik gruplara karşı giriştikleri kitlesel kıyım akla gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlara ilave olarak, Birleşmiş Milletler'in önleyici yönde sözleşmesi olmasına rağmen, modern çağda da sayısız soykırım olayı görülmüştür ![]() Örneğin, bizzat olayın kahramanı 2 emekli Fransız generalin Le Monde’da yayınlanan itiraflarına göre; Fransızlar 1954-1962 yılları arasında Cezayir’de en az 1 milyon Cezayirliyi katletmiş, 1965-1966 yıllarında Endonezya ordusu bir milyon komünisti ve ailelerini öldürmüş, 1975-1979 yılları arasında Kamboçya'da Kızıl Kmerler 1 ![]() ![]() ![]() Soykırım suçu, gerçek anlamda bu olaylarda işlenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aslında Ermeniler, geçmişte hakimiyeti altında yaşadıkları devletlere ihanetlerinden dolayı bir çok kez buna benzer göç hareketlerine tabi tutulmuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarih boyunca sayısız göç ve sürgün olayına maruz kalan Ermeniler, bunların hiç birini gündeme getirmeden, sadece 1915'te Osmanlı devleti tarafından son derece haklı gerekçelerle yer değiştirmeye tabi tutulmalarını sözde soykırım adı ile sorun haline getirmeye çalışmaktadırlar ![]() ![]() ![]() ERMENİ TERÖRÜ Türkiye açısından Ermeni sorununun önemli bir boyutu da, Ermenilerin Türklere karşı silahlı terör metodolojisini kullanmaya başlamalarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından 1965 yılına kadar sakin bir dönem geçirildikten sonra, Ermeni lobisinin desteğiyle terör hareketleri birdenbire tekrar ortaya çıkarılmış, Türk diplomatları öldürülmeye başlanmıştır ![]() ![]() Bu yeni dönemde terörü özendiren, geliştiren, hazırlayan, daha geniş alanlara yayılmasını, ve hedeflerinin çeşitlenmesini sağlayan; terör tim ve grupları oluşturan, yeni örgütlenme çabalarına destek, temas ve ilişkiler ortamı hazırlayanlar, Taşnak ve Hınçak terör örgütleridir ![]() ![]() Geleneksel terör örgütleri içlerinden çıkardıkları terör tim ve gruplarıyla, ASALA ise terörün en acımasız ve insanlık dışı uygulamalarıyla yeni dönemin terör yaratıcıları olmuşlardır ![]() ![]() Ermeni terörü, yurt dışındaki Türk görevlilerine, temsilciliklerine ve kuruluşlarına yönelik silahlı saldırılar şeklinde kısa zamanda hızlı bir tırmanış göstererek yoğunluk kazanmıştır ![]() ![]() Ermeni terör örgütleri, dış dünyanın tepkileri üzerine 1980’li yıllarda taktik değiştirerek, PKK terör örgütü ile işbirliğine girmişlerdir ![]() ![]() · Bölücü terör örgütü PKK, 21-28 Nisan 1980 tarihini “Kızıl Hafta” olarak ilan etmiş ve 24 Nisan tarihini sözde Ermenilerin katledilme günü olarak anarak, toplantılar yapmaya başlamıştır ![]() · 8 Nisan 1980 tarihinde Lübnan'ın Sidon kentinde PKK ve ASALA terör örgütleri ortak basın toplantısı düzenlemişler ve toplantı sonucu bir deklarasyon yayınlamışlardır ![]() ![]() ![]() · Bölücü terörist Abdullah Öcalan, Ermeni Yazarlar Birliği tarafından “Büyük Ermenistan hayali fikrine olan katkılarından dolayı” onur üyeliğine seçilmiştir ![]() · Ermeni Halk Hareketi’nin bünyesinde, bir çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi bir Kürdistan Komitesi oluşturulmuştur ![]() · 4 Haziran 1993 tarihinde; Ermeni Hınçak Partisi, ASALA ve PKK terör örgütü mensuplarının katılımıyla Batı Beyrut'ta bulunan PKK terör örgütü merkezinde bir toplantı yapılmıştır ![]() Ermeni-PKK ilişkisiyle ilgili bir başka çarpıcı örnek ise, 6- 9 Ocak 1993 tarihlerinde Beyrut'taki iki ayrı kilisede düzenlenen ve Lübnan Ermeni Ortodoks Başpiskoposu, Ermeni Parti yetkilileri ile 150 gencin katıldığı toplantılarda kullanılan şu ifadelerdir: · Şimdilik Türkiye'ye karşı sakin tutum gösterilmelidir ![]() · Ermeni toplumu gittikçe büyümekte ve ekonomik yönden güçlenmektedir ![]() · Geliştirilen propaganda faaliyetleri sayesinde, bütün dünyada (sözde) soykırım daha iyi bilinmeye başlanmıştır ![]() · Ermenistan devleti kurulmuştur, her geçen gün toprakları genişlemektedir ve atalarının intikamını mutlaka alacaklardır ![]() · Başta ABD olmak üzere, diğer batılı ülkeler de Karabağ'da sürdürülen savaşta Ermenileri haklı bulmaktadırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() · Türkiye'de -PKK terör örgütü ile yapılan mücadele kastedilerek- iç savaş devam edecek, Türk ekonomisi sıfır noktasına gelecek ve vatandaşlar baş kaldıracaklardır ![]() · Türkiye bölünecek ve bir Kürt devleti kurulacaktır ![]() · Ermeniler Kürtlerle olan ilişkilerini iyi bir şekilde yürütmeli ve Kürtlerin mücadelelerini desteklemelidirler ![]() · Bugün Türklerin elinde olan topraklar, yarın Ermenilerin olacaktır ![]() Özetle; Ermeni terör örgütlerinin müşterek amacı; her fırsattan yararlanarak Türkiye'yi istikrarsızlığa sürüklemek ve sözde işgal altındaki Ermeni topraklarını kurtararak "Bağımsız Büyük Ermenistan"ı kurmaktır ![]() ![]() BUGÜNKÜ DURUM Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılmasından sonra, 23 Eylül 1991'de bağımsızlığını ilan eden Ermenistan Cumhuriyeti, Türkiye'ye yönelik "sözde soykırım" iddialarını bir devlet politikası haline getirmiştir ![]() ![]() Soykırım iddialarının kabulü ve tesciline bağlı olarak, Türkiye'den yüklü bir tazminat almak ve son aşamada ise Türkiye sınırları içerisinde bulunduğunu iddia ettikleri sözde Ermeni topraklarının, “Batı Ermenistan”ın iadesini sağlayarak Büyük Ermenistan'ı kurmak yönünde bir siyaset izlemektedirler ![]() Nitekim Ermenistan Parlamentosu’nca 23 Ağustos 1990'da kabul edilen bildiride; "Ermenistan Cumhuriyeti, Osmanlı Türkiyesi ve Batı Ermenistan'da gerçekleştirilen 1915 soykırımının uluslar arası kabul görmesi çabasını destekler" maddesine yer verilmiştir ![]() Sözde soykırımın tanınmasını hedefleyen girişimler, birçok ülkede yoğunlaşmış, bu ülkelerde ardı ardına soykırım anıtları dikilmiş, hatta bazı ülkelerin okullarında “sözde soykırım” ders olarak okutulmaya başlanmıştır ![]() Türk-Ermeni ilişkileri Ter-Petrosyan yönetiminde nispeten ılımlı bir havada geçmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Koçaryan gibilere en güzel cevabı şüphesiz, Türkiye'de yaşayan Ermeni cemaati vermektedir ![]() "Soykırım ve tehcir (bir yerden alıp başka bir yere götürmek) farklı anlamlara gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kevorkan'ın "asimilasyon" iddiaları hakkındaki görüşleri ise şöyledir: "Bugün dünya üzerindeki Ermenilerin en rahatlıkla, en güçlü şekilde kendi kimliklerini muhafaza ettikleri ülke Türkiye'dir ![]() ![]() ![]() ![]() Bunu söylediğin zaman kötü kişi oluyorsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye Ermeni Patriği II ![]() "İstanbul Ermeni Patrikliği'nin kuruluşu tarihte eşine rastlayamayacağımız bir olaydır ![]() ![]() Tarihte bir dine mensup bir hükümdarın başka bir dinin üyeleri için ruhani riyaset makamı tesis etmesi, ne Fatih'ten önce, ne de sonra görüldü ![]() ![]() İmparatorluk sınırları içindeki Ermeni toplumunun hayatını onun örf ve adetlerine göre düzenleyen Fatih Sultan Mehmet'i, onun doğrultusunda ülkeye hizmet eden devlet adamlarını ve 1461'deki ilk İstanbul Ermeni Patriği Bursalı Hovagim'den başlayarak bu makama sadakatle hizmet eden 83 patriğimizi sevgiyle ve minnetle anıyoruz ![]() Biz Türkiye Ermenileri, ülkemizde yaşayan en kalabalık Hıristiyan cemaati olarak 75 ![]() ![]() Taşnaksutyun örgütünün gizli lideri Koçaryan, Ermeni Devleti’nin başkanı olduktan sonra “4 T Planı”nın uygulanmasına hız verilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlar “Bağımsızlık Bildirgesi”, “Bağımsızlık Kararı” ve 1995 yılında kabul edilen “Ermeni Anayasası”dır ![]() ![]() ![]() Ermenistan Parlamentosu, 23 Eylül 1991 tarihinde aldığı bağımsızlık kararında aynı konuyla ilgili olarak “Ermenistan Bağımsızlık Bildirisi’ne sadık kalacağını” beyan ve taahhüt etmiş, 1995 yılında kabul edilen Ermeni Anayasası’nda ise “Ermenistan’ın bağımsızlık bildirisindeki ulusal hedeflere bağlı kalacağı” bir anayasa hükmü haline getirilmiştir ![]() Dolayısıyla olmayan bir soykırımın kabul ettirilmesi ve Batı Ermenistan olarak nitelendirilen Türkiye’nin doğusundan toprak talebi, gizli bir emel olmaktan çıkmış, belki de bir başka ülke anayasasında rastlanılmayacak şekilde, resmen dünyaya açıklanmıştır ![]() ![]() Ermenistan’ın bu yayılmacı politikası karşısında, NATO ve AGİT’in anlaşma metinlerine bakmak gerekecektir ![]() ![]() Bilindiği gibi NATO bir askeri pakttır ![]() “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() hükmünü görürüz ![]() Bu madde de olduğu gibi, her iki organizasyonun mantığı açık iken, diğer tarafta “Türkiye’den toprak talep eden” ya da Türkiye toprağını “Batı Ermenistan” olarak yorumlayıp Anayasası’na koyan bir ülkeye yönelik NATO ve AGİT üyelerinin tavrı tartışılmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() DİPNOTLAR 1) Kanal 6 Televizyon, Ceviz Kabuğu Programı, 7 Ekim 2000) 2) Kanal 6 Televizyon, aynı program ![]() 3) 23 Mayıs 1999, Gazeteler SONUÇ Tarihte olduğu gibi günümüzde de Ermeni toplumu üzerinden siyasi ve ekonomik çıkar sağlamaya çalışan ülkeler bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Ermeni sorununun ortaya çıkışından bugüne kadar, katliamı ve katletmeyi meslek edinen Ermeni terörünün amacı; tarihi gerçekleri tamamen görmezlikten gelerek, sözde Ermeni soykırımı iddialarını ve Ermenilerin taleplerini dünya kamuoyuna duyurmaktır ![]() ![]() Ermeniler ve destekçileri, Büyük Ermenistan rüyasını gerçekleştirmek amacıyla, Ermenilerin göç ettirilmesini soykırım şeklinde istismar eden “Dört T Planı”nı uygulamaya koymuşlardır ![]() ![]() Ermeni sorunu, Osmanlı devletini parçalayarak çıkarlarına ulaşmayı amaçlayan ülkelerce ortaya çıkarılmış, bugün ise isimleri değişmekle birlikte aynı çıkar çevrelerinin Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için sıcak tuttukları temelsiz, yapay ve maksatlı bir sorundur ![]() Bu temelsiz iddia ve iftiralarla çıkar elde edenler, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kendi örf-adetlerini ve dinlerini özgürce yaşayan Ermeni asıllı Türk vatandaşları değil; açlıkla karşı karşıya bulunan Ermenistan topraklarından fiziken ve ruhen çok uzakta bulunan diaspora Ermenileri ve oy avcılığı yaparak halkını boş ve tehlikeli emeller uğruna peşinden sürükleyen fırsatçı politikacılardır ![]() ![]() Tarihi gerçekleri ve haklı davamızı dünya kamuoyuna anlatmak, her Türk vatandaşının, özellikle de devlet idarecilerimiz, bilim adamlarımız ve basın-yayın organlarımızın vazgeçilmez görevidir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı Fotoğrafları |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı FotoğraflarıTÜRK ERMENİ İLİŞKİLERİ Ermeniler; Pers, Makedon, Selefkit, Roma, Part, Sasani, Bizans, Arap ve Türklerin hakimiyeti altında yaşamışlardır ![]() ![]() ![]() Tarih boyunca Romalılar, Persler ve Bizanslılar tarafından Anadolu'nun bir yerinden diğerine sürülen, savaşlara itilen ve çoğu kez üçüncü sınıf vatandaş muamelesi gören Ermeniler, Türklerin Anadolu'ya girişlerinden sonra; Türklüğün adil, insani, hoşgörülü, birleştirici töre ve inancından yararlanmışlardır ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti'nin çalışan, liyakatli, dürüst ve üretken her teb'asına sağladığı imkanlardan Gayr-i Müslimler içinde en çok faydalananlar; Ermeniler olmuştur ![]() ![]() İstanbul Ermeni Patrikliği'nin kuruluşu tarihte eşine zor rastlanır bir olaydır: Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden sekiz yıl sonra, 1461'de Batı Anadolu'daki Ermeni episkoposluğunu, çıkardığı bir fermanla İstanbul Patrikliği'ne dönüştürmesi, Fatih'in ve Osmanlı Sultanlarının gelecek vizyonu ve diğer dinlere gösterdiği hoşgörünün çok açık bir örneğidir ![]() ![]() "Yeni bir bin yıla girerken dünyada yaşanan gerginlikleri, özellikle yakın çevremizdeki savaş ortamını göz önünde bulunduracak olursak, 538 yıl önce gerçekleşen bu olayın değerini, dinler ve kültürler arası hoşgörünün önemini, sanıyorum daha iyi kavrayabiliriz ![]() ![]() ![]() Nitekim, Türkçe konuşan, ayinlerini bile Türkçe yapan bu topluluktan devlet kademelerinde önemli görevlere yükselenler, Bayındırlık, Bahriye, Hariciye, Maliye, Hazine, Posta-Telgraf, Darphane Bakanlıkları, Müsteşarlıkları yapanlar ve hatta Osmanlı Devleti'nin meseleleri üzerinde Türkçe ve yabancı dillerde eserler yazanlar bile olmuştur ![]() Ancak Osmanlı Devleti'nin zayıflamaya başladığı dönemlerde, bazı devletlerin vaatlerine kanan Ermeniler, on binlerce Türk ve Ermeni'nin ölümüyle sonuçlanan isyan ve katliamlara başlamışlardır ve bin yıl refah içinde yaşadıkları ülkeyi parçalamaya çalışmışlardır ![]() SELÇUKLU DÖNEMİ TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ VII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bizans İmparatoru Vasil II, hayatının son yıllarında Kafkaslar'da faaliyet göstermiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Bizans İmparatorluğu, Ermenilerin yaşadıkları yerleri kendine katmakla kalmamış, aynı zamanda Ermeni tarihçi Urfalı Mateos'un da belirttiği gibi "Ermeni milletinin kumandanlarını kendi ev ve eyaletlerinden çıkarıp götürmüşler"dir ![]() 1047-1048 yılında Selçuklu Veliahdı Hasan, Van Gölü bölgesine akınlara başlamıştır ![]() ![]() Ölen Bizans İmparatoru Konstantin Dukas'ın (Mayıs 1067) yerine geçen karısı ile evlenerek iktidarı ele geçiren Romanos VI ![]() ![]() Bizans İmparatoru Malazgirt'e doğru yola çıkmadan önce, harpten dönünce Ermeni mezhebini ortadan kaldıracağına yemin etmiştir ![]() ![]() ![]() Uzun yıllar Bizans hakimiyeti altında yaşayan Ermenilere Bizanslıların nasıl davrandıkları konusunu, o dönemleri yaşayanlardan dinlemiş ve yazmış olan Urfalı Mateos şu şekilde aktarmıştır: " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "İki yıl sonra (993-994) büyük Roma dükü, büyük bir ordu ile beraber Ermenilere karşı yürüdü, Hıristiyanların üzerine atılıp onları kılıçtan geçirdi ve esaret altına aldı ![]() ![]() Türkler, Bizanslılarla birlikte kendilerine karşı savaşan Ermenilere nasıl davranmışlardır? Bizanslıların yaptıkları gibi onları hakir mi görmüşler, zulüm mü yapmışlar, yoksa kilise ve manastırlarını mı yakmışlardır? Ermeniler başta olmak üzere, Selçuklu yönetiminde yaşayan bütün gayrimüslim azınlığa gösterilen hoşgörüyü Urfalı Mateos şu şekilde kaydetmiştir: "539 (27 Şubat 1090-26 Şubat 1091) tarihinde Ermeni Katogikosu Barseg, cihangir sultan Melikşah'ın yanına gitti ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ifadelerden de açıkça anlaşıldığı gibi Selçuklu Türkleri, Ermenilere ve diğer gayrimüslim halka Bizanslıların göstermediği hoşgörüyü göstermiş ve onların dinlerini ve sosyal yaşantılarını korumalarını sağlamıştır ![]() ![]() ![]() KAYNAK: Yıldırım, Dr ![]() ![]() OSMANLI ERMENİ İLŞKİLERİ Osmanlı devletinin ilk kuruluş yıllarında Ermeniler, genellikle Çukurova, Doğu Anadolu ile Kafkasya bölgelerinde küçük prenslikler ve beylikler halinde ve dağınık durumdaydılar ![]() ![]() Ermenilerin Osmanlılarla ilk ilişkileri, çok azınlıkta bulundukları Anadolu'nun batı bölgesinde başlamıştır ![]() ![]() Fatih Sultan Mehmet 1453'de İstanbul'u aldıktan sonra Ermenilerin Bursa'daki ruhani başkanı Hovakim'i İstanbul'a getirmiş ve 1461'de yayınladığı bir fermanla Ermeni Patrikliği'ni kurdurmuştur ![]() ![]() Tarihlerinde hiçbir devletten ve hükümdardan görmedikleri ilgiyi Osmanlı devletinden gören Ermeniler, Türk milletine samimi olarak bağlanmışlardır ![]() ![]() Fatih Sultan Mehmet'ten Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni Patriği Nerses 1876 yılında Vatandaşlık Meclisi Şurası'na sunduğu mektubunda, "Şayet günümüze kadar Ermeni milleti, millet olarak korunduysa ve inancını, kilisesini, dilini, tarihi ve kültürel değerlerini koruyorsa, tüm bunlar Türk hükümetinin Ermeni milletine gösterdiği koruma, yardım ve hayırseverlik sayesindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı devleti, Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile yapmayı vaadettiği ıslahatları ilân etmiş, ancak gayrimüslimler verilen yeni haklardan memnun kalmamışlardır ![]() ![]() ![]() Osmanlı yönetimindeki diğer gayrimüslim azınlıklar gibi Ermeniler de her zaman birinci sınıf vatandaş muamelesi görmüşler; askere gitmedikleri gibi, özellikle ticari hayatta kilit noktaları ellerine geçirmek suretiyle, toplum içinde ön plana çıkmışlar, zengin olmuşlardır ![]() Devlete bağlılıkları, Türk adetlerini benimsemeleri, hatta iyi Türkçe konuşmaları, Ermenilerin devlete ait resmi veya özel işlere atanmalarına sebep olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeniler iddia edildiği gibi soykırıma uğrayan bir topluluk değil, devletin her kademesinde, her meslekte önemli yerler edinmiş bir grup olmuştur ![]() Osmanlı-Ermeni ilişkileri açısından en çarpıcı açıklamalar, bizzat Türkiye'deki Ermeni cemaatinin önderlerinden gelmiştir ![]() ![]() "3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan hayatına, kişisel hak ve özgürlüklere saygı, adil ve her türlü şiddetten uzak bir dünya hepimizin ortak özlemi ![]() Önümüzdeki bu dönüm noktası yalnızca eşsiz bir fırsat değil, aynı zamanda çetin bir sınav sunuyor bizlere ![]() ![]() ![]() Yine de geride bıraktıklarımız arasında hep saygıyla yad edeceğimiz, önümüzdeki binyıllarda da sevinçle kutlayacağımız nice olaylar yok değil ![]() Tıpkı bugün kutladığımız gibi ![]() ![]() ![]() İstanbul Ermeni Patrikliği'nin kuruluşu tarihte eşine rastlayamayacağımız bir olaydır ![]() Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden sekiz yıl sonra, 1461'de Batı Anadolu'daki Ermeni episkoposluğunu çıkardığı bir fermanla İstanbul Patrikliği'ne dönüştürmesi Fatih'in ve Osmanlı Sultanlarının gelecek vizyonu ve diğer dinlere gösterdiği hoşgörünün çok açık bir örneğidir ![]() Tarihte bir dine mensup bir hükümdarın başka bir dinin üyeleri için ruhani riyaset makamı tesis etmesi, ne Fatih'ten önce, ne de sonra görüldü ![]() Yeni bir binyıla girerken dünyada yaşanan gerginlikleri, özellikle yakın çevremizdeki savaş ortamını göz önünde bulunduracak olursak, 538 yıl önce gerçekleşen bu olayın değerini, dinler ve kültürler arası hoşgörünün önemini, sanıyorum daha iyi kavrayabiliriz ![]() İmparatorluk sınırları içindeki Ermeni toplumunun hayatını onun örf ve adetlerine göre düzenleyen Fatih Sultan Mehmet'i, onun doğrultusunda ülkeye hizmet eden devlet adamlarını ve 1461'deki ilk İstanbul Ermeni Patriği Bursalı Hovagim'den başlayarak bu makama sadakatle hizmet eden 83 patriğimizi sevgiyle ve minnetle anıyoruz ![]() Biz Türkiye Ermenileri, ülkemizde yaşayan en kalabalık Hıristiyan cemaati olarak 75 ![]() ![]() KAYNAK: (1) Çarıkçıyan,Komidos; Türk Devleti Hizmetinde Ermeniler (1453-1953), İstanbul 1953 ![]() (2) British Documents on Ottoman Armenians (4cilt), 1983, 1989, 1990,Türk Tarih Kurumu (3) Göyünç, Nejat; Osmanlı İdaresinde Ermeniler, 1983-4) (4) Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri Sempozyumu, Atatürk Üniversitesi, 1985 (5) Türk Tarihinde Ermeniler (Tebliğler ve Panel Konuşmaları) ![]() (6) Şimşir, Bilal; Osmanlı Ermenileri, 1986-7) (7) Ataöv, Türkkaya; Osmanlı Arşivleri ve Ermeni Sorunu, 1989 BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI DÖNEMİ Osmanlıların 1 Kasım 1914'te İngiltere, Fransa ve Rusya'ya karşı savaşa girmesi, Ermeni komitelerince büyük bir fırsat olarak görülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti savaşa girmeden kısa bir süre önce Haziran 1914'te Erzurum'da Taşnaksutyun komitesi toplanmış ve şu kararları almıştır: "İttihat ve Terakki Hükümeti'nin, Hıristiyan unsurlara ve özellikle Ermenilere karşı eskiden beri takip ettiği iktisadi, sosyal ve idari birbirine zıt politika, baskıyı ve ıslahatı uygulama konusunda gösterdiği aldatıcı hareketleri göz önünde tutan Taşnaksutyun Kongresi, İttihat ve Terakki'ye karşı muhalefet durumunda kalmaya, onun siyasi programını eleştirmeye, kendisine ve teşkilatına karşı şiddetle mücadeleye girişmeye karar vermiştir ![]() Osmanlı seferberlik ilan eder etmez, Marsilya'da yaşayan Türk Ermenileri 5 Ağustos 1914'de bir beyanname yayınlamışlardır ![]() "Rus Ermeniler, Moskova orduları saflarında, kardeşlerimizin cesetleri üzerine yapılan tahkirin intikamını almak için, vazifelerini yapacaklardır ![]() ![]() ( ![]() ![]() ![]() Ermeniler, kime karşı olduğunu söylemeden Türkiye sizi silah altına çağırıyor; demiryollarının rayları 300 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Savaş başlayınca Ermenilerin Ruslarla işbirliğine giriştiklerini hemen her kaynakta bulabiliyoruz ![]() Bu konuda Philips Price şu ifadeleri kullanmaktadır: " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rafael de Nogales şunları yazmaktadır: "Savaş fiilen başlayınca, Meclis'teki Erzurum Mebusu Garo Pasdermichan (Pastırmaciyan) üçüncü ordudaki hemen bütün Ermeni Subay ve askerlerle öte tarafa Rusya'ya geçti ![]() ![]() ![]() Clair Price ise şöyle yazmaktadır: "1908 Anayasası gereğince Enver Hükümetinin askerlik çağına gelmiş Türkler gibi Ermenileri de silah altına çağırmak hakkı vardı, ama, silahlı bir karşı koyma, özellikle Zeytun'da derhal başladı ![]() ![]() ![]() Osmanlı Hükümeti 3 Ağustos'ta seferberlik ilan etmişti ![]() ![]() ![]() 1915 Mayıs ayına gelindiğinde, Ruslar Doğu Anadolu'da ilerler, İngiliz ve Fransızlar Çanakkale'yi zorlar ve Güney'de kanal harekatı yapılırken, ülkenin iç durumu budur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye'deki Ermenilerle ilgili olarak savaş içinde alınan bir karar daha vardır ki, Patrikhane'yi ilgilendirir ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAK: (1) Gürün, Kamuran, Ermeni Dosyası, TTK Basımevi, Ankara 1983, sh ![]() (2) Gürün, a ![]() ![]() ![]() ![]() [/FONT] |
![]() |
![]() |
![]() |
Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı Fotoğrafları |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı FotoğraflarıSEVR VE LOZANDA ERMENİLER Osmanlı Devleti'nin savaştan yenik çıkmasıyla imzalanan Sevr Antlaşması, Ermenileri bir kez daha umutlandırmıştır ![]() ![]() ![]() 1920 yılı sonlarında Doğu Anadolu Cephesi'ndeki Türk ileri harekatının başarılı sonuçlara ulaşması üzerine, Milletler Cemiyeti, İngiliz Temsilcisi Lord Robert Cecil, Ermenilerin durumunu düzeltmek ve Ermenilerden geriye kalanları sözde karşılaşacakları tehlikeden kurtarmak amacıyla gereken önlemleri almak ve Türkiye'de zaman ve şahıslara göre değişmeyen bir durumu yaratmak için öneri vermiş; Genel Kurul da toplantıya çağrılmıştır ![]() ![]() 27 Şubat 1921'de Londra'da bir konferans toplandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Londra Konferansı'nda, Sevr Antlaşması'ndaki hür ve bağımsız bir Ermeni devleti yerine, ortaya ne olduğu belirsiz bir "ocak" sözcüğü çıkmıştır ![]() ![]() ![]() Ermeni delegeleri, "ocak" kararına karşı çıkmışlar; bağımsız, birleşik ve bütün bir Ermenistan kurulması amacını savunmuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Lord Curzon, Nisan 1921'de Lordlar Kamarasında; "Kilikya'da çoğunluk İslamlarda ve Türklerde olduğundan, Kilikya'nın Türkler terk edilebileceğini" söylemiştir ![]() ![]() 26 Mart 1922'de İngiltere, Fransa ve İtalya Dışişleri Bakanları, Paris'te bir toplantı yaptılar ![]() ![]() ![]() "Ermenilerin durumumu, bunların karşı karşıya kaldıkları müthiş felaketler ve müttefik devletlere karşı savaşta yaptıkları yardımlar dolayısıyla göz önünde tutulmalıdır ![]() ![]() Böylece Paris'te toplanan Müttefik Devletler Dışişleri Bakanları, Sevr Barış Antlaşması ve Londra Konferansı isteklerinden ayrılarak işi en sonunda Milletler Cemiyeti'ne aktarmışlardır ![]() Türk ordusunun Garp Cephesi'nde 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan ve 30 Ağustos 1022'deki Başkomutanlık Meydan Muharebesi'yle sonuçlanan zaferinden sonra, 11 Ekim 1922 tarihinde, Mudanya Antlaşması imzalanmış ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti delegeleri, İtilaf Devletleri tarafından 28 Ekim 1922'd6e İsviçre'nin Lozan Şehrinde yapılacak barış konferansına davet edilmiştir ![]() Ermeni sorunu Lozan'da "Azınlıklar Sorunu" arasında görüşülmüştür ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() 6 ![]() ![]() 7 ![]() ![]() Lozan Konferansı'nın 13 Aralık 1922 tarihli toplantısında azınlıkların korunması konusunda İngiliz delegesi Lord Curzon, yaptığı konuşmada şunları söylemiştir: "Şimdi Ermenilerden söz edeceğim ![]() ![]() Şimdi bir Sovyet Cumhuriyeti olan Erivan'da bir Ermeni hükümeti vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fransızlar Kilikya'yı boşaltırken buradaki Ermeni halk da korkudan Fransız ordusunu izlemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi bir Ermeni yurdu kurulması için gerek Ermeniler ve gerek Ermenileri sevenler tarafından yapılan isteklerden söz edeceğim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Lord Curzon, bundan sonra bu sorunun ayrıntılarıyla incelenmesi ve kesin önerilerin bildirilmesi için bir tali komisyon kurulmasını istemiştir ![]() ![]() ![]() Türk delegasyon başkanı İsmet İnönü, diğer konular hakkında ayrıntılı belgelere dayanan açıklamalar yaptıktan sonra, özellikle şu hususları belirtmiştir: "Türk milleti ve Türk hükümeti, çıkarılan isyanları daima sabrı tükendikten sonra bastırma önlemlerine başvurmuş ve isyancılara karşılık vermiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Türk Hükümeti ve milletinin insanlığa uymayan hiçbir hareketinden bugüne kadar bir şikayet nedeni bulamamış olan Musevi cemaatinin gösterdiği örnek, Rum ve Ermeniler hakkındaki üzücü olayların suçunun bizzat bunlara ait bulunduğunu ispat etmeye yeter ![]() ![]() Evvela bazı devletlerin azınlıkları korumak bahanesiyle memleketin içişlerine karışma arzusu konusundaki dış politik etki ve bu suretle arzulanan karışıklığın kışkırtmalar yapmak ve karşılıklar çıkarmak suretiyle meydana gelmesi; ikincisi böylece cesaret verilen azınlıkların bağımsız devlet kurmak için kurtulmaya karşı eğilim ve isteklerinin bilinmesi üzerine meydana gelen iç politik etkenler ![]() Ermenilere gelince: Türkiye'yle Ermeni cumhuriyeti arasında yapılan antlaşmalarla güçlendirilmiş olan ilişkiler, Ermeni cumhuriyeti hükümeti tarafından yapılacak herhangi bir kuşatma olanağını ortadan kaldırmıştır ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() Lozan Barış Antlaşması'nda Ermeni sorunlarına değinilmemiş olduğundan hayal kırıklığına uğrayan Ermeni delegeleri, tutulacak yol hakkındaki gerekli konuşmaları yaptıktan sonra, İtilaf Devletleri'nin Lozan'da Ermeniler için gösterdikleri gayretler uygun bir sonuç vermemişse de bu girişimlerin uygun bir zamanda tekrarlanması için politik ilkelerin sürdürülmesine karar alınmıştır ![]() ![]() "Ermeni delegeleri, Lozan Konferansı komisyonlarının açıklamalarından ve basında yayınlanan barış antlaşması projesinden İtilaf Devletlerinin Ermeni sorunlarını yüzüstü bırakmış olduğunu anlamıştır ![]() ![]() Versay Antlaşması, Sevr Antlaşması, 1921'de yapılan Londra Konferansı ve 1922'deki Paris Toplantılarında Osmanlı İmparatorluğundan bazı azınlıkları kurtarmak ve Ermenilere bir yurt sağlamak için kararlar alınmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni Cumhuriyeti Heyeti Başkanı A ![]() ![]() ![]() KAYNAK: Uras, Esat; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987, sh ![]() LOZANDAN BU GÜNE İLİŞKİLER Ermeni sorununu tamamen ortadan kaldıran Lozan Anlaşması'nda itilaf devletleri tarafından yüzüstü bırakılan ve Türkiye'deki taleplerini gerçekleştirme şanslarını kaybettiklerini anlayan Ermeniler, yeniden Rusya'ya dönmüşlerdir ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() Bu programı uygulamak ve Avrupa'da yaşayan Ermenilerin katkılarını sağlayabilmek için bir örgüt kurulması düşünülmüş; ancak bazı çevreler, komitelerin yeniden işe karışmalarından çekinmişlerdir ![]() ![]() Cumhuriyetin kurulmasından sonra Sovyet Rusya ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 17 Aralık 1925 tarihinde bir saldırmazlık paktı yapılmıştır ![]() ![]() ![]() Eşzamanlı olarak, ABD'deki Ermeni diasporasının bazı güçlü isimleri bu ülkenin başkanı Harry S ![]() ![]() ![]() Sovyet Rusya, 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sözü edilen süreçte yürütülen bazı çalışmalar şunlardır: — 1945 yılı Aralık ayında ABD'nin başkenti Washington'da, Ermeniler tarafından "Adalet" isimli bir Amerikan komitesi kurulmuştur ![]() ![]() — Eçmiyazin (bugünkü Vagrsabat: Erivan'ın batısında) Katogikosu VI ![]() ![]() ![]() — Rusya'nın Suriye ve Lübnan'daki çalışmaları ise şöyledir: Sovyet Rusya, Suriye ve Lübnan'ın zayıf yönetiminden yararlanarak bu ülkelerdeki Ermeni çalışmalarının yoğunlaşmasını sağlamış, Ermenilere yardım perdesi arkasında onları kışkırtmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() — 1946 yılı Ocak yılında Beyrut'a gelen bir Sovyet diplomatı, Lübnan ve Hatay Ermenileri temsilcileriyle ayrı ayrı konuşmuş ve onlara Sovyet Rusya'nın direktiflerini bildirmiştir ![]() — Lübnan Ermeni Komitesi, 16 Mayıs 1946'da BM Güvenlik Konseyi'ne bir telgraf çekerek "Bir buçuk milyon Ermeni'nin öldürülmesiyle sonuçlanan olaylar sırasında Türkler tarafından istila edilen topraklarımıza ve zorla alınan mallarımıza karşılık adı geçen topraklarımızın Sovyet Ermenistan'ına katılmasını istiyoruz" demiştir ![]() — Paris'te faaliyet gösteren Ermenistan savunma komitesi, 1946 yılı Haziran ayında Fransız Dışişleri Bakanlığı ile birlikte dört büyük devletin dışişleri bakanlarına birer muhtıra vererek, Kars ve Ardahan'ın Sovyet Ermenistan'ına katılmasını istemiştir ![]() — Sovyet Rusya, dışarıdaki Ermenileri kandırmaya çalıştığı gibi, içerideki Ermenileri de çeşitli yollardan etki altına almaya çalışmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() — Milli Ermeni Konseyi, 17 Haziran 1946'da "Ermeni Haklarını Savunma Derneği" isimli bir Amerikan derneğine New York'ta 800 kişilik bir ziyafet vermiş; burada Türkler tarafından zorla ele geçirildiği iddia edilen Doğu Anadolu illerinin Sovyet Ermenistan'ıyla birleştirilmesi amacıyla dünyaya dağılmış bulunan 1 ![]() ![]() — 29 Temmuz 1946'da Erivan'da bir basın toplantısı düzenleyen İngiliz-Sovyet derneği delegelerinden Bochon, Sovyet gazetecilerine şöyle demiştir: "Ermeni tarihini bilen her İngiliz, Ermenilerin çektiği ıstırabı bilir ve onlara sempati duyar ![]() ![]() — Amerika'daki Ermenilerin Konseyi, 1946 yılı Eylül ayında, "Ermeniler ne istiyor?" başlıklı bir broşür yayınlamıştır ![]() ![]() — Türk-Ermeni Sorunu Savunma Komitesi, 15 Ağustos 1946'da BM'deki 21 milletin delegelerine bir mesajla başvurarak, Ermeni iddialarını BM gündemine getirmeye çalışmıştır ![]() — 24 Nisan 1965'te Fransa'daki Ermeni Kilisesi'nde Mon Senyör Manukyan'ın yönetiminde bir dini tören yapılmıştır ![]() ![]() ![]() — "Ermeni Ölülerini Anma Günü" olarak ilan edilen 24 Nisan 1969'da, İngiltere'de yaşayan genç Ermenilerden oluşan bir grup, Türk elçiliğinin önünden geçerek Türkiye'yi protesto etmişlerdir ![]() — Türk düşmanlığı, Amerika üniversitelerinde de kendini göstermiştir ![]() ![]() — Latin Amerika'daki Ermeniler, 24 Nisan 1965'te Brezilya'nın Sau Paulu kentinde Yer Değiştirme Kanunu'nun çıkarılışının 50 ![]() ![]() ![]() — Türkiye Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın ABD'yi ziyaret ettiği 2 Nisan 1967'de The New-Times Gazetesi'ne Ermeni iddialarını savunan bir ilan yayınlanmıştır ![]() ![]() — Cumhurbaşkanı Sunay'ın Paris gezisi sırasında da bu kez Fransa'daki Ermeniler gazete yoluyla propaganda yapmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() — Avrupa gezisine çıkan Patrik I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() — Ermeni komitecileri, kendi varlıklarını ve çıkarlarını koruyabilmek için, bulundukları ülkelerde yürüyüş, konferans ve protestolar yaparken, İstanbul Ermeni Patriği Başpiskopos Şinork Kalusyan, bu tür olaylara karşılık olmak üzere 6 Şubat 1967 ve 4 Nisan 1967'de dünya kamuoyuna birer açıklama yapmıştır ![]() ![]() — Lübnanlı Müslüman ve Hıristiyan Araplar, 1969 yılında sözde Ermeni katliamının 54 ![]() ![]() ![]() ![]() — Ermenilere yapıldığı iddia edilen katliamın 60 ![]() ![]() ![]() — 1965'ten sonra, çeşitli ülkelerdeki Ermenilerin Türkiye aleyhine başlattıkları karalama kampanyasıyla dünya ve Türkiye kamuoyunda varlığını hissettiren sözde Ermeni Sorunu, 1970'li yıllardan itibaren yurtdışındaki Türk temsilciliklerine yönelik terör eylemlerine dönüşmüştür ![]() Gurgen (Karekin) Yanikan adlı bir yaşlı Ermeni'nin 27 Ocak 1973'de Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ile Konsolos Bahadır Demir'i katletmesiyle başlayan "Bireysel Ermeni Terörü", 1975'den itibaren "Örgütlü Ermeni Terörü"ne dönüşmüştür ![]() ![]() ![]() Bu saldırılarda 42 Türk diplomatı ile birlikte 4 yabancı hayatını kaybetmiş, 15 Türk ve 66 yabancı uyruklu şahıs da yaralanmıştır ![]() ![]() — 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() — 21-28 Nisan 1980 tarihini Kızıl hafta olarak ilan eden PKK ile Ermeniler, 24 Nisan tarihini sözde Ermenilerin katledilme günü olarak birlikte andılar ![]() ![]() ![]() — 1983 Lozan Kongresi, önemli gelişmeler sonucunda toplanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() — 7-13 Temmuz 1985'de Sevr'de toplanan ve adına "III ![]() ![]() ![]() ![]() — 04 Haziran 1993'te Batı Beyrut'taki PKK merkezinde, Hınçak Partisi, ASALA ve PKK'nın katıldığı bir toplantı gerçekleştirilmiştir ![]() — 6-9 Ocak 1993 tarihlerinde Beyrut'taki iki ayrı kilisede düzenlenen toplantılarda Türkiye'yi yakından ilgilendiren önemli kararlar alınmıştır ![]() * Şimdilik Türkiye'ye karşı sakin tutum gösterilmelidir ![]() * Ermeni toplumu gittikçe büyümüştür ve ekonomik yönden güçlenmektedir ![]() * Geliştirilen propaganda faaliyetleri sayesinde, bütün dünyada (sözde) soykırım daha iyi bilinmeye başlanmıştır ![]() * Ermenistan devleti kurulmuştur; atalarının intikamını alacaklardır ve her geçen gün toprakları genişlemektedir ![]() * Başta ABD olmak üzere, diğer batılı ülkelerin de Karabağ'da sürdürülen savaşta Ermenileri haklı bulmuşlardır; bu fırsat iyi değerlendirilmeli ve Karabağ'da savaşan Ermeni gençlerine yenileri katılmalıdır ![]() * Türkiye'de (PKK terör örgütü ile yapılan mücadele kastedilerek) iç savaş devam edecektir; ekonomi sıfır noktasına gelecektir; vatandaş baş kaldıracaktır ![]() * Türkiye bölünecektir ![]() * Türkiye'de Kürt devletinin kurulacaktır ![]() * Ermeniler, Kürtlerle olan ilişkilerini iyi bir şekilde yürütmeli ve Kürtlerin mücadelelerini desteklemelidirler ![]() * Bugün Türklerin elinde olan topraklar, yarın Ermenilerin eline geçecektir ![]() * Bu arada, Lübnan ve diğer ülkelerdeki Ermeni Parti ve kuruluşlarına Ekim-Kasım-Aralık 1992 ayları içinde toplanan paranın büyük bölümü ile Yunanistan'dan veya Yunanistan aracılığı ile temin edilen silahların ve paranın kalan bölümü ile alınan gıda maddelerinin, Karabağ'da savaşan Ermenilere ulaştırmak üzere Ocak 1993 ayı başlarında hava yolu ile Ermenistan'a gönderildiği bilinmektedir ![]() — 1984'ten sonra Türkiye'ye yönelik terör hareketlerini PKK'ya bırakan Ermeni komiteleri, sözde iddialarını Ermeni diasporası aracılığıyla sürdürmeye devam etmişlerdir ![]() ![]() ![]() [i]KAYNAK: (1) Sakarya, Em ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı Fotoğrafları |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Rus Belgelerinde Ermeni Vahşeti | Ermeni Katliamı FotoğraflarıŞEBİNKARAHİSAR OLAYI Anadolu'da Ermeni isyanlarının yanı sıra pek çok ayaklanma meydana geldi ![]() ![]() Sivaslı Murat (Hamparsum Boyacıyan) adında bir Ermeni çete reisi, 500 kadar adamıyla Şebinkarahisar'ı basmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu durum karşısında başka bölgelerden kuvvet tasarruf edilerek Şebinkarahisar'a getirilmiş ve Ermeni isyancılar kuşatılmıştır ![]() Sivas'taki 10 ![]() "Şuradan buradan toplanan 500 kadar Ermeni eşkıyasının Şebinkarahisar'da eski kaleye sığınarak isyan ettikleri öğrenilmiştir ![]() ![]() Sivas Valiliğinin 3 ![]() ![]() "Şebinkarahisar isyanının bastırıldığı, Ermeniler 800 kadar kadın, erkek ve çoğunun kaleye sığındığı, isyancılardan 200 kadarının silahlı olduğu bildirilmiştir ![]() KAYNAK: Sakarya, Em ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BURSA OLAYI Ermeni isyan ve olaylarının artması üzerine Adapazarı ve İzmit'teki aramalar sonunda pek çok silah elde edildiğini duyan ve Çengiler, Soloz, Orhangazi, Gemlik, Bilecik bölgelerinde öteden beri hazırlanmış bulunan Ermeni çeteleri, Türk halkına saldırmaya başlamışlardır ![]() ![]() Ellerinde en modern silah ve hatta sıhhi malzemeler bulunan Ermeni çeteleri, İzmit ve Adapazarı'ndan kaçan çetecilerle de birleşerek, 60-70 kişilik gruplar halinde, öteye beriye saldırmaya başlamışlardır ![]() ![]() KAYNAK: Sakarya, Em ![]() ![]() ![]() ![]() ADANA OLAYLARI Adana'da hiç eksik olmayan Ermeni saldırıları, Birinci Dünya Savaşı için yapılan seferberlik çağrısından sonra, daha büyük çapta ve ayrıntılı bir şekilde hazırlanmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2 Şubat tarihinde Dörtyol Ermenilerinden Abraham Salcıyan, Artin ve Bedros adlarındaki üç Ermeni de limandaki düşman gemilerine sığınarak Türk ordusunun kuvveti, askeri düzeni hakkındaki bilgileri düşmana ulaştırdılar ![]() 24 Şubat 1915 tarihinde Köşger Torosoğlu ve Öğretmen Agop adındaki şahıslar, düşman tarafından Kıbrıs'tan getirilerek İskenderun'a çıkarıldılar ![]() ![]() ![]() Böylece Ermeni komitacılarının memleketin en can alacak noktalarına nasıl sızdıkları görüldü ![]() ![]() Saimbeyli (Haçin) kasabasında yalçın kayalıkları üzerinde bulunan Ermeni Manastırı'nda din adamları ve Ermeni komitacıları tarafından, bölgedeki mağaralarda depolanmış 200 kilo kadar barut bulundu ![]() KAYNAK: Sakarya, Em ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() URFA OLAYLARI Meşrutiyetin ilanından sonra Ermeni komiteleri, Urfa'da da gönüllülerden oluşan bir örgüt kurmuşlar, Doğu Anadolu harekat alanından göç ettirilip bu bölgeye yerleştirilen Ermenileri de kandırmışlardır ![]() ![]() ![]() Urfa'daki Ermenilerin hazırlığına Ruslar da büyük önem vermişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İsyan hazırlıklarında en çok göze batan hususlardan birisi de, Zeytun, Sason, Bitlis, Antep bölgeleri için bir komutan emrinde kullanılmak üzere Maraş'tan Diyarbakır'dan gelen, komitacılara yerli fedailer ve asker firarilerden oluşan bir silahlı kuvvet ile su taşımak, un öğütmek, ekmek pişirmek hasta ve yaralıları bakmak, tüfek temizlemek, emir götürmek, mermi yapmak, konuşmalar yapmak için ekipler kurma başarıları olmuştur ![]() İsyana başlamak için uygun bir zaman beklenirken silah toplanması ve 1894 doğumluların askere alınması sırasında Zeytun, Sason, Haçin, Diyarbakır bölgelerinden kaçan Ermeni askerler de komitacılara katılınca, Urfa'ya 7 ![]() ![]() ![]() Urfa olayının ertesi günü Tellülebyaz-Urfa-Siverek yolunda çalışan hizmet taburunun Ermeni erleri evvelce kararlaştırdıkları gibi subayları ve Türk işçileri öldürmeye teşebbüs etmişlerse de başarılı olamamışlardır ![]() ![]() 28 Ağustos 1915'teki bu olaydan sonra 29 Eylül 1915 tarihine kadar sükunet hakimdir ![]() ![]() ![]() Urfa'daki isyan, Ermeni komiteleri tarafından çok iyi planlanmış ve yönetilmiştir ![]() ![]() İsyandan sonra Ermeni çetelerinin ele başları, yine bir kolayını bularak başka bölgelere kaçmışlardır ![]() ![]() ![]() KAYNAK: Sakarya, Em ![]() ![]() ![]() ![]() FINDIKÇIK OLAYI Osmanlı hükümetine karşı zaman zaman başkaldıran Zeytun bölgesindeki Ermenilerin başka bölgelere göç ettirilmeleri sırasında Nur Dağları kuzeyindeki araziye dağılan Ermeni çeteleri, Türk köylerine, askeri birliklere ve jandarma müfrezelerine saldırarak yakmış, yıkmış ve öldürmüşlerdir ![]() Bir süre sonra Zeytun, Saimbeyli ve Maraş Ermenilerinden oluşan 600 çeteci, 1915 yılı baharında Maraş ile Bahçe kasabası arasında ve Ayvalık Bucağına 30 km ![]() ![]() ![]() Bu arada isyan bölgesine bir jandarma müfrezesi göndermişse de olumlu bir sonuç alınamamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAK: Sakarya, Em ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MUSA DAĞI OLAYI Musa Dağı, Nur Dağlarının eteklerindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Birinci Dünya Harbi sırasında İtilaf devletlerinin İskenderun Bölgesi kıyılarına bir çıkarma yapacağı sözleri etrafa yaylınca Samandağ Bucağına bağlı yedi Ermeni köyü halkı, hükümete olan vergi borçlarını ödememişler, TSK'nin ihtiyacı için gereken yardımı yapmamışlar ve isyan etmişler ve Musa Dağı'na çıkmışlardır ![]() Bunun üzerine hükümet emirlerine uymaları için asilere memurlar gönderilmişse de Ermeniler, bunları dinlememiş ve silahla karşı koymuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Yapılan araştırmada İskenderun kıyılarını gözetleyen bir Fransız harp gemisinin, Musa Dağı'ndan verilen işaret üzerine kıyıya bir sandal göndererek buradaki Ermeni çete başlarını ve diğer isyancıları gemiye taşıdıkları anlaşılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() İşte Musa Dağı olayı budur, böyle olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAK: Sakarya, Em ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İZMİT VE ADAPAZARI OLAYLARI http://www ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerek Adapazarı ve gerek İzmit'te yakalanan ihtilalcilerin ifadelerine göre; Ruslar, Sakarya Nehri ağzı bölgesini bir çıkarma yaptıkları zaman bu silahlar patlayıcı maddeler Türk askeri ve halkına karşı kullanılacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() Buna karşın Ermeniler her yerde Ermenilerin öldürüldüğü, Ermenilere işkence yapıldığı haber ve dedikodularını geniş ölçüde yaymaya başlamışlardır ![]() ![]() KAYNAK: Sakarya, Em ![]() ![]() ![]() ![]() İSYANLARIN GENEL TABLOSU 1890'da Erzurum olayı ile başlayıp 1896 Van isyanı ile biten dönem, Batı dünyasında büyük bir soykırım dönemi olarak gösterilir ![]() Nalbadian, "bu devrede 50 ![]() ![]() ![]() Davih Marshall Lang, 1894-96 arasında 200 ![]() ![]() Pastırmacıyan'a göre 100 ![]() ![]() ![]() Misasskian ise, "En az 300 ![]() ![]() Hepsius'un rakamı 88 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bliss'in, 1895 rakamı 35 ![]() ![]() Komitacı Ermenilerin kurşunları ile ölen Ermenileri de Türkler öldürdü sayılsa bile, 1890'lı senelerde isyanlar ve ayaklanmalar sırasında hayatlarını kaybeden Ermenilerin sayısı 20 ![]() ![]() Bu arada aynı dönemde ölen Müslümanların hesabını yapmak da gereklidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAK: Gürün, Kamuran-; Ermeni Dosyası, TTK Basımevi, Ankara 1983, s ![]() |
![]() |
![]() |
|