Prof. Dr. Sinsi
|
Jacques-Yves Cousteau
Jacques-Yves Cousteau Genel
Çocukluğundan beri denize ilgi duyan Jacques-Yves, denizaltının eşsiz güzelliklerinin farkına, 26 yaşında genç bir deniz subayı iken varır İlgisi giderek büyür ve ölünceye dek süren bir sevdaya dönüşür
Jacques-Yves, dünyanın bütün denizlerini dolaşır Kimsenin dillerini bilmediği binlerce dost edinir ve bize de bu "Su Gezegeni" ni başkalarıyla paylaşıyor olduğumuzu anımsatır Onların efendisi değil, dostu olmamızı ister Bunun için de sonuna kadar çaba gösterir
Subay ve Dalgıç Jacques-Yves Cousteau, 11 Haziran 1910'da Bordeaux yakınlarında, zengin bir pazar şehri olan St Andre-de-Cubzac'de doğar 4 yaşında yüzmeyi öğrenir Çocukluğunda suya olduğu kadar, makinalara da ilgisi vardır Daha 11 yaşındayken bir model vinç ve 13 yaşındayken de pille çalışan bir araba yapar
Babası Amerikalı bir milyonerin yanında çalışmaktadır Ailesini iki yıllığına Amerika'ya götürür Ağabeyi Pierre ile Manhattan sokaklarında oyun oynayan Jacques-Yves, nefesini tutarak dalmayı da Velmont'da, göl kıyısındaki bir yaz kampında öğrenir
Fransa'ya döndüklerinde, biriktirmiş olduğu parayla küçük bir film kamerası alır İlk filmini 13 yaşında çeker Ancak filmi çekmeden önce kamerayı söker ve parçalarına ayırır Nasıl çalıştığını anlamaya çalışır Tekrar toplar
Evde, arkadaşlarıyla filmler çeken Jacques-Yves, hem yönetmen hem kameraman hem de yapımcıdır Mekanik aletlere büyük bir merakı olmasının yanında okula karşı ilgisizdir Sorunlu bir öğrencidir Sonunda ailesi onu, Alsace'da, katı kuralları olan yatılı bir okula gönderir Bu yeni çevrede Cousteau, çok başarılı olur
Yatılı okuldan sonra 1930'da, Brest'teki deniz akademisine girer Eğitim için düzenlenen dünya turuna katılırken, yanına kamerasını da alır Egzotik yerlere ait yüzlerce makara film çeker Bir keresinde de Güney Denizi'nde midye ararken garip bir gözlük kullanan inci avcılarını görüntüler
Fransa'ya döndüğünde, genç bir deniz subayı için zamanın en heyecan verici kurslarından birine katılır ve Fransız Donanması Havacılık Okulu'nda uçmayı öğrenir Ancak pilotluk sınavına girmeden birkaç hafta önce babasının spor arabasıyla, sisli dağ yollarında giderken kaza yapar Hastane yatağında gözlerini açtığında, iki kolu da kırıktır Böylelikle pilotluk kariyeri daha başlamadan biter Aslında bu kaza, Cousteau'nun hayatını kurtarmıştır Havacılık Okulu'ndaki tüm arkadaşları yakında çıkacak olan 2 Dünya Savaşı'nda ölecektir
1933'de Fransız Donanması'nın bir topçu subayıdır ve 1935'e kadar Primauguet Kruvazörü'nde görevli olarak, Uzak Doğu'da bulunur Döndüğünde, Toulon'daki deniz üssünde topçuluk eğitmenliği yapar Bu arada, arkadaşı Philippe Taillez'in önerisi üzerine, kollarını güçlendirmek için düzenli olarak hergün Akdeniz'de yüzmeye başlar İki arkadaş, sonra aralarına katılan Friedric Dumas ile birlikte, yüzücü gözlükleriyle dalış denemeleri yaparlar
Cousteau, 1936 yılında gözlükleri takarak yaptığı ilk denemesinde denizaltındaki manzaradan çok etkilenir Aynı yıl, öğrenci olan Simone Melchoir ile tanışır ve ertesi yıl evlenirler Cousteau ve iki arkadaşı, daha derine dalma ve daha uzun süreler su altında kalma konusunda kararlıdırlar Kendi yaptıkları şnorkelleri, vücudu kaplayan, yalıtılmış dalış giysileri ve en son buluşlardan biri olan (içinde sıkıştırılmış hava bulunan) tüplerle yaptıkları taşınabilir soluma cihazlarıyla, kendi dalış takımlarını oluştururlar
Deneme dalışlarını kaydetmek için Cousteau, kamerası için su geçirmez bir kılıf geliştirir 2 Dünya Savaşı'nın başlaması, hatta Almanların çok kısa bir sürede Fransa'yı işgal etmeleri bile, bu sualtı araştırmalarını durduramaz Savaşta, direniş hareketine katılır ve İtalyan işgal kuvvetleri arasında casusluk yapar Hizmetlerinden dolayı savaştan sonra, Legion d'Honneur nişanıyla onurlandırılır
Bu sırada dalgıçları, rahatça yüzebilen balıkadamlar haline dönüştürme çabaları sürer Mevcut dalış elbiseleri çok ağır ve pahalı olmalarının yanısıra dalgıcın hareketlerini de oldukça kısıtlamaktadır
İlk scuba araştırmaları sonucunda Paris'te mühendis Emile Gagnan ile tanışır Gagnan, savaş döneminde, arabalarda benzin yerine gaz kullanılmasını sağlayan bir araç geliştirmiştir Cousteau ile birlikte, denizaltının basınçlı ortamında, dalgıçtan gelen talep üzerine, tüpteki sıkıştırılmış havayı otomatik olarak ayarlanan bir regülatör yaparlar Aqua-lung (aqua:su, lung:ciğer) adıyla patent alırlar Bu aygıt, ilerde daha çok "scuba" (Self-Contained Underwater Breathing Apparatus- su altında kendi kendine soluma aygıtı) olarak tanınacaktır
Haziran 1943'te, Fransız Rivyerası'nda Cousteau, 23 kg'lık aygıtı dener İki hava tankı, hortum, regülatör, ağızlık ve gözlükten oluşan ilk scuba ile 18 m derinliğe dalar Her türlü manevrayı dener Hareketlerini rahatlıkla yapar Tüpteki havanın gelişi de hiçbir şekilde engellenmemektedir Takibeden birkaç ay içinde Cousteau, Tailliez ve Dumas, birçoğu filme kaydedilmiş 500'den fazla dalış yaparlar
Ekim ayında Dumas, 65 m derinliğe dalarak rekor kırar En derin dalışlarını bile kısa tutarak "vurgun yememeye" çalışırlar Çünkü derinde uzun süre basınç altında kalınca, solunan havadaki azot, dalgıcın kanında erir Eğer dalgıç su yüzeyine doğru hızla çıkarsa, kandaki azot tekrar, kabarcıklar şeklinde gaz hale döner Bu kabarcıklar, damarları tıkayıp kalbi durdurabilir
Scuba dalgıçları, bir yandan vurgunlardan kaçınmayı öğrenirken bir yandan da Cousteau'nun "derinlik sarhoşluğu", doktorların ise "nitrojen narkozu" diye adlandırdığı yeni ve ilginç bir duygu ile tanışırlar 30 m'nin altındaki derinliklerde, beyin dokularındaki soğurulmuş azot, bir takım anormal davranışları uyarmaya başlar Bu davranışlar, bazı dalgıçlarda panik şeklinde ortaya çıkarken, bazılarında da sarhoşluğun verdiği güven ve mutluluktan dolayı, sırtındaki tüpü çıkarıp geçen bir balığa vermek şeklinde olabilir
Cousteau ve arkadaşları, yavaş yavaş, güvenli dalmanın yöntemlerini geliştirirler Savaş sonunda eşi Simone da çok iyi bir dalgıç olmuştur Hatta Cousteau, 1938 ve 1940'da doğan oğulları Jean-Michel ve Philippe için bile küçük scubalar yapar İlk ticari scuba takımı ise 1946'da piyasaya sürülür
Fransız Donanması'ndaki görevini sürdüren Cousteau, 1948'de kaptan olur Üstlerini, bir sualtı araştırma ekibi kurmaya ikna eder Bu ekibin görevi, sualtı dalış tekniklerini ve sualtı fotoğrafçılığını geliştirmektir Ekip, savaştan sonra, Fransız Limanlarındaki Alman mayınlarını temizlemekte gösterdiği büyük başarının yanında, Tunus Kıyılarında 2000 yıllık bir Roma batığını da ortaya çıkartır Bu çalışmaların, sualtı arkeolojisine de önemli katkıları olacağı anlaşılır
İki yıl sonra Fransız Okyanus Kurumu Başkanlığı'na getirilen kaptan Cousteau, Akdeniz'deki dalışlarına devam ederken bir yandan da diğer denizlere dalmayı ve okyanuslar hakkında bilgi toplamayı düşlemektedir
Calypso
Kısa bir süre sonra Amerikan yapımı eski bir mayın tarama gemisi olan Calypso'yu görür 600 HP dizel motorlarıyla saatte 23 km hız yapabilen, 8 yaşındaki Calypso, eski görünüşüne rağmen sağlam bir gemidir 1950'de, ilerdeki araştırmaları için onu satın alır Bir yıl kadar süren dönüştürme çalışmaları sonunda Calypso, okyanus araştırmaları için hazır hale getirilir
Cousteau, yolculuklar için gereken parayı sağlamak, aynı zamanda kamuoyunda sualtı araştırmalarına olan ilgiyi arttırmak amacıyla, birçok film yapar ve kitaplar yazar 1953'te yayınlanan Sessiz Dünya (The Silent World) adlı ilk kitabında, scubanın ortaya çıkış sürecini ve gelecek için vaadettiklerini ayrıntılı olarak anlatır Bu kitabı, 22 dilde 5 milyondan fazla satılır
1955 yılının Mart ayında Calypso, Marsilya Limanı'ndan ayrılarak, Kızıl Deniz ve Hint Okyanusu'nun mercan resiflerine doğru ilk seferine çıkar Bu yolculukta çektiği filmleri kullanarak, Sessiz Dünya'yı belgesel haline getirir Filmin yapımında, 24 yaşındaki ünlü yönetmen Louis Malle, Cousteau'ya yardımcı olur Film, 1956 yılında, belgesel film dalında Oscar ve Altın Palmiye Ödüllerini alır
Projelerini gerçekleştirebilmek amacıyla Kaptan Cousteau, emekli olarak donanmadan ayrılır 1957'de Monaco Okyanus Müzesi'nin yöneticisi olur ve 1988'de ayrılana kadar, 31 yıl bu görevde kalır
Toulon'da, Denizaltı Araştırma Grubu'nu kurar Sualtında çok daha uzun süreler kalabilmek için yeni araştırma çalışmalarına başlar 1959'da mühendis Jean Mollard ile "Dalan Daire" yi (UFO'lardan esinlenerek bu adı verir) tasarlar İki kişi alabilen bu aygıt, küre şeklindedir ve yüksek manevra kabiliyetinin yanısıra, 350 m derinliğe dalış yapabilmektedir
Cousteau, 1962'de, Marsilya'da "Conshelf 1"adlı bir deney yapar Bu, insanların sualtında yaşamalarına yönelik bir deneydir Benzer bir deney, 1963'te "Conshelf 2" adıyla Kızıldeniz'de gerçekleştirilir
Cousteau'nun "okyanot" adını verdiği 5 adamı, 10 m derindeki "Denizyıldızı Evi" adlı kapalı bir ortamda bir ay yaşar Proje masraflarının büyük kısmını, Fransız Petrol Sanayii karşılasa da geri kalan kısmını karşılamak için Cousteau, deneyi belgesel filme dönüştüreceğine dair bir anlaşma imzalar Kameralar, okyanotların her anını görüntüler Sonunda 93 dakikalık film; "Güneşsiz Dünya" (World Without Sun) ortaya çıkar Cousteau bu film ile ikinci Oscar'ını alır
Conshelf 3, 1965'te Nice yakınlarında gerçekleştirilir Cousteau'nun 24 yaşındaki oğlu Philippe'in de aralarında bulunduğu 6 okyanot, 100 m derinlikte üç hafta kalır Deney esnasında çekilen filmlerden, Orson Welles'in seslendirdiği bir TV filmi yapılır Filmin gördüğü büyük ilgi üzerine, her yıl 4 saatlik TV programı hazırlamak için ABC televizyon kanalıyla anlaşma imzalanır "Cousteau'nun Denizaltı Dünyası" adlı TV dizisi böyle doğar
Sonra anlaşma 9 yıllığına uzatılır Bu sürenin sonunda Ted Turner'in CNN'i ile anlaşılır Cousteau, yaptığı TV filmleri ve dizileri için 10 Emmy Ödülü almıştır Altın Balık (The Golden Fish) adlı bir filmi de, kısa film dalında Oscar alır
Calypso'nun, yıllar boyunca Alaska'dan Afrika'ya, Afrika'dan Antarktika'ya yaptığı gezilerle, milyonlarca TV izleyicisi köpekbalıklarının, balinaların, penguenlerin, dev ahtapotların, katil balinaların, deniz kaplumbağalarının ve yunusların yaşantılarını öğrenir
Karadan kilometrelerce uzakta, insanların okyanusları nasıl kirlettiğini görür Cousteau, tek başına ya da değişik yazarlarla birlikte yazdığı 50'nin üzerinde kitap ve çektiği 70'in üzerinde TV filmi ile okyanus yaşamının ve dünyanın yaşamsal dengelerinin korunması düşüncesini milyonlarca kişiye anlatır Kirlenmenin, aşırı avlanmanın ve sahil kentlerinin düzensiz ve aşırı gelişmesinin, engin okyanuslardaki yaşam için bir tehlike olduğunu vurgular
Cousteau'nun okyanuslardaki yaşamın korunmasına ilişkin düşüncelerinin, zaman içinde bir evrim geçirdiği görülür 1960'larda denizleri, kullanılabilecek bir kaynak olarak görürken, 1970'lerde, 20 yıl içinde okyanuslardaki yaşamın %40'ının yokolduğunu söyleyerek, okyanusların ölmek üzere olduğunu vurgular
1974'te ise okyanuslardaki yaşamı korumak için Cousteau Topluluğu'nu kurar Bugün topluluğun, dünya çapında 300 000 üyesi bulunmaktadır Çevreci hareketin diğer liderlerinden farklıdır Cousteau Kirlenme sorunlarına verilen teknolojik yanıtlara açıktır Hayvanlara gösterilen ilginin, insanlara gösterilen ilginin önüne geçmesini de kabul etmez Ancak, aşırı nüfus artışını da "esas kirlenme" olarak görür
1977 yılında, Sir Peter Scott ile Birleşmiş Milletler (BM) tarafından verilen Uluslararası Çevre Ödülü'nü paylaşır Halefi olarak gördüğü küçük oğlu Philippe'in 1979'da bir deniz kazasında ölmesi, Cousteau'yu sarsar Bir süre sonra da topluluğun yönetimi ve politikaları üzerine anlaşamadığı, oğlu Jean-Michelle ile arası açılır
1985'te Amerika Başkanı, kendisine Özgürlük Madalyası verir 1989'da ulusal kültüre yaşam boyu katkılarından dolayı Academie Française Üyesi seçilir Amerikan Bilimler Akademisi'nin de birkaç yabancı üyesinden biridir
1990'da yüzlerce araştırmada kendisine eşlik eden 53 yıllık eşi Simone'u yitirir 1992'de Jean-Michelle, kurucularından olduğu Cousteau Topluluğu'ndan istifa ederek kendi araştırma kuruluşunu kurar Üç yıl sonra Cousteau, Cousteau adının kullanım hakkı üzerine oğluna dava açar
1993'te, BM Kalıcı Gelişme İçin Yüksek Düzey Danışma Kurulu'na seçilir ve Dünya Bankası'na çevresel gelişme konusunda danışman olarak hizmet eder Aynı yıl Fransa Cumhurbaşkanı, Cousteau'yu yeni kurulan "Gelecek Kuşakların Hakları Divanı" na sekreter olarak atar Ancak Cousteau, Fransa'nın, Pasifik'te nükleer denemelere yeniden başlaması üzerine 1995'te bu görevinden istifa eder
Ocak 1996'da Singapur Limanı'nda demirlemiş olan Calypso'ya, manevra yapan bir mavna çarpar ve efsanevi Calypso, kısa sürede sulara gömülür Milyonlarca kişiyi deniz altının büyüleyici güzellikleriyle tanıştıran ve çevreci hareketin kurucularından olan Kaptan Jacques-Yves Cousteau, Calypso 2'nin denize indirilişini göremeden, 25 Haziran 1997'de aramızdan ayrılır
|