Barbarossa Harekatı |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Barbarossa HarekatıBarbarossa Harekatı Tarihi - Barbarossa Harekatı Hakkında - Barbarossa Harekatı Sonuçları Barbarossa Harekâtı, Nazi Almanyası silahlı kuvvetlerinin 22 Haziran 1941 günü başlayan Sovyetler Birliği'nin işgali harekâtına Alman kaynaklarında verilmiş olan kapalı adıdır Aynı zamanda II Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'ni açan harekâttır Tarihin en geniş çaplı askeri harekâtı olarak nitelendirilir![]() ![]() Genel Mihver Devletleri'ne bağlı 4,5 milyonun üzerinde asker, 2 900 km lik bir cephe hattı üzerinden Sovyetler Birliği'ni istilaya girişti Bu birliklerin yanı sıra harekâta 600 bin motorlu araç ve 625 bin at katılmıştır Barbarossa Harekâtı'nın planlamasına 18 Aralık 1940 tarihinde başlandı Alman ordularının 22 Haziran 1941 günü Sovyetler Birliği’ne saldırmasıyla başlayan ve 5 Aralık 1941 gününe kadar süren çatışmalarda Alman orduları neredeyse kesintisiz olarak ilerlemişlerdir Gizlilik içinde devam ettirilen hazırlıklar ve harekâtın kendisi, neredeyse bir yıl sürmüştür Kızıl Ordu Wehrmacht'ın güçlü darbelerini karşısında Moskova önlerine ve Leningrad'a kadar geriledi Alman ilerleyişi 5 Aralık 1941 tarihinde ilk kez Moskova önlerinde durduruldu Bu tarihten itibaren 1942 ilk üç ayı boyunca cephedeki durum, ard ardına gelen Kızıl Ordu karşı taarruzlarıyla bunlara göğüs germeye çalışan Alman ordu birlikleri arasındaki amansız çatışmalar olarak sürmüştür Sonuç itibariyle Hitler, umduğu zafere erişemedi, Kızıl Ordu Wehrmacht'ın ileri hareketini sonuçta durdurmayı başarmışdı Alman kuvvetleri taktik olarak parlak zaferler de kazandı Sovyetler Birliği'nin Ukrayna da dahil olmak üzere ekonomik yönden en önemli bölgelerinden bir kısmında geniş toprakları işgal etmeyi başardı Bununla birlikte harekâtın operatif hedefleri olan Sovyet kuvvetlerinin ülkenin batı kesiminde imha edilmesi ve Moskova'nın alınması gerçekleştirilemedi Alman ve müttefiklerine bağlı kuvvetler, cephenin genelinde, izleyen yılın ortalarına kadar yaygın bir taarruza bir daha girişemediler 1942 yılının baharından itibaren ise Alman ilerleyişi yeniden başlayacak ve SSCB topraklarında derin ve geniş ilerlemeler sağlayacaktır Barbarossa Harekâtı'nın başarısızlığı Hitler'i, Sovyet topraklarında daha sonraki başarısız harekâtlara yöneltmiştir, Leningrad Kuşatması, Nordlicht Harekâtı, Stalingrad Muharebesi ve Sovyet topraklarındaki diğer harekâtlar gibi![]() Barbarossa Harekâtı, katılan insan gücü ve sonuçları itibariyle askeri tarihteki en büyük çaplı askeri harekât olmuştur Başarısızlıkla sonuçlanması, II Reich tarihinde bir dönüm noktası olmuştur En önemlisi de harekâtın Doğu Cephesi'ni açmış olmasıdır Bu cephede, başlangıçta ve süreç içinde tüm dünya tarihi savaş alanlarının hepsinden daha fazla kuvvet savaşa sürülmüştür Barbarossa Harekâtı ve etkisi altına aldığı bölgelerde ve kentlerde gerçekleşen en büyük muharebelerden bazılarının ölümcül yırtıcılığıyla, yüksek kayıplarıyla ve her iki taraf için de çok zor koşularıyla, tüm bunlar 20 Yüzyıl'da ve II Dünya Savaşı'nda tarihin akışını etkilemiştir![]() Harekât öncesi Alman yayılması Alman ve Sovyet kuvvetlerinin 1939 yılı Eylül ayında Polonya'yı işgalinin ardından Almanya, 1940 yılı Nisan'ında Danimarka ve Norveç'i işgal etti Aynı yılın Mayıs ayında da Hollanda üzerinden Fransa'ya saldırdı Paris, 14 Haziran'da düştü ve Fransa, 16 Haziran'da mütareke istedi General Erwin Rommel'in ve Afrika Kolordusu'nun Şubat 1941'de bölgeye intikali ile Almanya Kuzey Afrika'da harekâta başlamış oldu![]() Sovyet yayılması] Alman orduları Paris'e girdikleri gün Sovyet Hükümeti Litvanya'ya dokuz saatlik bir ültimatom verdi ve hemen ertesi gün, 15 Haziran 1940'da Kızıl Ordu Litvanya'yı işgal etti Birkaç gün içinde Estonya ve Letonya da işgale uğradı Bu üç ülkede de 18 Temmuz'da Kızıl Ordu gölgesinde seçimler yapıldı, yeni hükümet derhal Sovyetler Birliği'ne katılma kararı aldı Litvanya 3 Ağustos'ta, Letonya 5 Ağustos'ta, Estonya ise 6 Ağustos'ta Sovyetler Birliği'ne katıldılar Bu üç Baltık Ülkeleri'nin Sovyetler Birliği'e katılmasıyla Sovyetler Birliği, Polonya topraklarından sonra kuzeyde de Almanya ile ortak sınıra gelmişti![]() Aynı yılın Haziran ayının 26'sında Stalin, Romanya'dan Besarabya ve kuzey Bukovina'yı boşaltmasını isteyen bir ültimatom verdi Bir günlük süre tanınmıştı Aslında Beserabya, Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı'nda Sovyetler Birliği'nin etki alanında kabul edilmişti ama, Bukovina için bir madde yoktu [26] İngiliz ablukası nedeniyle petrolü deniz yoluyla getiremeyen Almanya, Romanya'dan ithal ettiği petrole bağımlı olmak dolayısıyla, Sovyetler Birliği'in Romanya petrol sahasına bu denli yaklaşmasından ciddi endişe duymak durumundaydı Besabya ve Kuzey Bukovina 28 Haziran 1941 tarihinde Sovyet birliklerince işgal edildi![]() 1939–1940 Nazi-Sovyet ilişkileri Molotov-Ribbentrop Paktı (Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı), Almanya'nın ve Sovyetler Birliği'nin 1939'da Polonya'yı işgalinden kısa bir süre önce imzalanmıştı Görünüşte bir saldırmazlık anlaşması olmasına karşın geri plandaki gizli protokoller, ana hatlarıyla III Reich ile Sovyetler Birliği'nin arasındaki sınır devletlerin paylaşılmasını içeriyordu Pakt, her iki ülke arasındaki karşılıklı düşmanlık ve ideolojik çekişme nedeniyle tüm dünya için bir sürpriz oldu Paktın bir sonucu olarak Almanya ile Sovyetler Birliği arasında görece sıkı diplomatik ilişkiler ve önemli boyutlarda ekonomik ilişkiler oluştu İki ülke arasında 1940'da bir ticaret anlaşması imzalandı Sovyetler Birliği, bu ticaret antlaşmasıyla bir bakıma Alman ekonomisini rahatlatmıştır Askeri ve endüstriyel malzeme karşılığında Almanya'ya başta petrol olmak üzere hammaddeler satılmıştır Bu durum, İngiliz ablukasının Alman ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletti![]() Romanya krizi Fransa'nın çöküşünün bir başka etkisi de kendini Balkanlar'ın kuzeyinde ortaya çıktı Macaristan ve Bulgaristan, 1940 yılı yazında Romanya'dan toprak talebinde bulunmaya başladılar Özellikle Macaristan, I Dünya Savaşı sonrasında kaybettiği Transilvanya'yı geri alma çabasına girmişti Bu bölgede çıkabilecek bir çatışma Hitler açısından çok ciddi bir krize yol açabilecektir Konu yine Romanya petrollerine dayanmaktadır Gelişmeleri izleyen Hitler, 28 Ağustos'da durum iyiden iyiye kritik bir hal alınca, öncelikle beş panzer ve üç mekanize tümene (paraşütçülerin de dahil olduğu bazı hava kuvvetlerine bağlı birlikler dahil), Romanya petrol bölgesini 1 Eylül'de işgal için hazır olmaları emri vermiştir Aynı zamanda kendi Dışişleri Bakanı Joachim von Ribbentrop'la İtalya Dışişleri Bakanı Galeazzo Ciano'yu Viyana'ya gönderdi İki dışişleri bakanı, taraflara arabuluculuklarını ve Hitler'in düzenlemesini kabul ettirdiler Buna göre Romenler, Transilvanya'nın yarısını Macaristan'a, Güney Dobruca'yı da Bulgaristan'a bıraktılar İtalya ve Almanya, Romanya'nın geri kalanı için bir garanti verdiler Romanya'ya verilen bu garanti Stalin'in tepkisini çekmiş, iki ülke arasındaki ilişkileri giderek gerginleştiren bir süreci körüklemiştir![]() Yunanistan krizi İtalyan kuvvetleri 28 Ekim 1940 tarihinde Yunanistan - Arnavutluk sınırını geçtiler Her ne kadar bir hafta içinde bozguna uğradılarsa da bu durum, Balkanlar'da Almanya'nın durumunu tehlikeye düşürmüştü Ardından İngiliz kuvvetleri Limnos ve Girit'e, sonrasında Yunanistan'a asker çıkardılar Bu İngiliz askeri varlığı ile gelen havaalanları, Romanya'daki petrol sahasını tehdit ediyordu![]() Yugoslavya'da 26 Mart 1941 gecesi gerçekleşen bir hükümet darbesi, Balkanlar'da Alman istilasını başlatan ateşleme oldu Hitler'in 27 Mart'ta yayınladığı 25 Sayılı Emir'le hazırlıklara girişildi ve Alman kuvvetleri 6 Nisan 1941 günü sabahı Yugoslavya sınırından taarruza geçti Nisan ayı sonlarında tüm Balkanlar Alman işgali altındaydı Yunanistan'a Kuzey Afrika'dan getirilen dört İngiliz tümeni denizden tahliye edilmişti![]() Berlin görüşmeleri, Molotov Gerek Sovyetler Birliği'in Baltık Ülkeleri ve Romanya'nın bir kısmını işgal etmesi, gerek se de Almanya'nın Romanya'ya garanti vermesi, 1940 yılı Eylül ayında ilişkileri gerginleştirmeyi sürdürdü Her iki taraf da karşı tarafı, Alman - Sovyet Saldırmazlık Paktı'nın, danışmayı gerektiren üçüncü maddesini ihlalle suçlamaktaydı Dahası Alman Dışişleri Bakanı Ribbentrop, 16 Eylül'de kuzey Norveç'e gönderilecek takviye kuvvetlerinin Finlandiya üzerinden geçeceklerini bildirmesi Stalin'i rahatsız etti, bu birliklerin Finlandiya'da kalacaklarından kuşkulandı Ayrıca 27 Eylül 1940 tarihinde imzalanan Üçlü Pakt da kuşku yaratmıştı![]() Yine de Almanya'nın girişimiyle Mihver Paktı'na Sovyetler Birliği'nin de üyeliği konusunda görüşmeler başlamıştır ![]() Ribbentrop, tüm bu gerginlikleri ortadan kaldırmak için, 13 Ekim'de Stalin'e yazdığı mektupta Sovyet Dışişleri Komiseri Vyaçeslav Molotov'u Berlin'e davet etti Hitler, Molotov'la görüşecekti Bu görüşmede Führer, "her iki ülke arasındaki ilişkilerin gelecekte alacakları biçim konusundaki gürüşlerini şahsen kendisine anlatabilecekti " Konu da kabaca işaret edilmişti, "… dünyanın dört büyük totaliter devlet arasında bölünmesi "Bu kışkırtıcı teklif Stalin tarafından kabul edildi ve Molotov 12 Kasım 1940 günü Berlin'e geldi İlk görüşmelerde Alman tarafı, İngiltere'nin yenilmiş olduğunu, bu durumda dört devletin çıkar alanlarının tanımlamanın zamanı geldiği belirtildi İngiliz İmparatorluğu'nun geniş topraklarının paylaşılması gerekiyordu![]() İlk gün öğleden önceki görüşmelere Hitler katılmadı Molotov, genelde Alman tarafını dinlemekle yetindi Öğleden sonra Hitler de görüşmelere katıldı molotov'un tutumu, Alman tarafının, özellikle de Hitler'in beklediğinden çok farklıydı Biri dışında tüm görüşmelerin tutanaklarını yazan "Dr Schmidt'in sonradan hatırladığına göre "Hitler'e bir biri ardınca sorular yağdırdı Benim o zamana kadar bulunduğum görüşmelerin hiç birinde, hiçbir yabancı ziyaretçi kendisiyle böyle konuşmamıştı " O gün ve izleyen gün Molotov Hitler'den bazı bölgeler hakkında net sonuçlar istedi Öncelikle ele aldığı konu, Almanya'nın Finlandiya'dan askerlerini çekmesini istemek oldu Hitler, Finlandiya'nın işgal altında olmadığını yeniledi Ardından Finlandiya konusundaki Sovyet yönetiminin tutumunu sorunca Molotov, "Besarabya çapında bir uzlaşma" yanıtını verdi Bu uzlaşma doğrudan doğruya ilhak demekti " Stalin'in Finlandiya üzerinden Baltık Denizi'ne açılmayı kafasına koyduğu anlaşılıyordu Molotov ayrıca Bulgaristan, Romanya ve Türkiye konusunda da net sonuçlar istedi Öncelikle İtalya ve Almanya tarafından Romanya'ya verilmiş olan garantinin geri alınmasını istiyordu Stalin'in, Romanya'dan ilave toprak talepleri olabilecek ve bu durum, Romanya petrol bölgesine daha da yakınlaşan bir Sovyet sınırını doğuracaktı![]() Hitler görüşmelere bu noktada ara verdi Akşam yemeğinde (Hitler katılmamıştı) İngiliz bombardıman filoları Berlin'i bombalamaya başladığında sığınağa çekilindi Sığınakta Ribbentrop, Sovyetler Birliği'nin katılımıyla Dörtlü Pakt haline dönüşecek olan Pakt'ın antlaşma metnini çıkardı Açıklanacak olan antlaşma taslağı, alışılmış bir saldırmazlık - dayanışma paktı metniydi Esas önem taşıyan gizli protokollerdi Özellikle her ülkenin "toprak emellerini" tanımlayan protokol önemliydi Buna göre Sovyetler Birliği'nin toprak emelleri ulusal toprakları ortasından başlıyor, güneye değin Hint Okyanusu'na sarkıyordu Ama Sovyet yönetiminin ilgi alanı Hint Okyanusu değildi Batıya, Baltık Denizi'ne, Balkanlar'a, ve Boğazlar'dan Akdeniz'e uzanıyordu Molotov, bunları söylerken İsviçre'nin tarafsızlığı konusunda bile Almanya'nın tutumunu sormuştur, Avrupa'yla bu denli ilgiliydi![]() Molotov'un Berlin'den ayrılmasından iki hafta sonra, 26 Kasım'da, Stalin'in belirli koşullar yerine getirildiğinde Dörtlü Pakt'a katılacağını bildiren bir yazı, Moskova'daki Alman elçiliğine verildi Stalin'in koşulları şunlardı![]() Alman askerleri … Sovyetler Birliği'nin etki alanına giren … Finlandiya'dan hemen çekilecektir ![]() S S C B ile Bulgaristan arasında karşılıklı bir yardım anlaşması imzalanması… Ve uzun vadeli bir kiralama anlaşmasıyla, İstanbul ve Çanakkale Boğazları çerçevesinde Sovyetler Birliği tarafından kara ve deniz üsleri kurularak Sovyetler Birliği'nin boğazlardaki emniyeti önümüzdeki birkaç ay içinde sağlanacaktır![]() Batum ve Bakü'nün güneyinde genel olarak İran Körfezi doğrultusundaki bölge Sovyetler Birliği emellerinin merkezi olarak tanınacaktır ![]() Japonya kuzey Sahalin'deki kömür ve petrol imtiyazlarından vazgeçecektir ![]() Ayrıca, Türkiye'nin Boğazlar konusunda zorluk çıkarması halinde dört devletin bu ülkeye karşı askeri tedbirler alması istenmektedir Almanya buna bir karşılık vermedi ![]() Gerek bu belge, gerekse de Molotov'la Berlin'de yapılan görüşmeler, Hitler'e Stalin'in kesin olarak Avrupa'yla ilgilendiğini göstermişti Sovyetler Birliği, Baltık Denizi ve Akdeniz üzerinden, kuzeyden ve güneyden Avrupa'yı kuşatmayı amaçlamış görünmektedir Oysa Hitler, Sovyetler Birliği'ni Avrupa'dan uzaklaştırmak istiyordu Öte yandan Stalin, Orta Doğu petrol sahalarının da kendi etki alanına bırakılmasını istemektedir Bu iki gelişmenin ertesinde Hitler kurmaylarına Sovyetler Birliği'nin olabildiğince erken dize getirilmesi gerektiğini söylemiştir![]() Ticari antlaşmalarda birkaç açık konu ve sınırlar konusunda Ocak 1941'de belirlemelere gidilmesine karşın Orta Avrupa'da taraflar arasında çekişmeler de başlamıştı ![]() Alman planlaması Yaklaşımlar Daha 1925'de Hitler, "Kavgam"'da, Alman halkının ihtiyaç duyduğu "Lebensraum"'un (toprak ve hammadde olarak yaşam alanı) doğudaki topraklarda aranması gerektiğini ileri sürmüş, bu bağlamda Sovyet topraklarından bir bölümünü işgal edeceğini açıklamıştı Nazi ırk ideolojisi Sovyetler Birliği'ni, "Yahudi Bolşevik" seçkinler tarafından yönetilen "untermenschen" (alt - insan) Slav halklar olarak görmektedir Hitler Kavgam'da, Alman halkının yazgısının altı yüz yıl önce olduğu gibi "doğu toprakları"nda olduğunu, "Rusya'daki Yahudi egemenliğinin sonunun, bir devlet olarak Rusya'nın da sonu olacağını" yazmaktadır Devamında, "panslav ideallerine karşı bir savaşın kaçınılmaz olduğunu belirtir Kazanılacak olan zafer, "dünyanın kalıcı efendilerini" belirleyeceğini ifade etmiştir Diğer yandan, "eğer Ruslar bize destek olurlarsa yolun bir bölümünü onlarla yürüyeceklerini" belirtmiştir Bu nedenle resmi Nazi politikası, Rus ve diğer Slav halkları öldürmeyi, sürmeyi ve köleleştirmeyi, insansızlaştırılan bu toprakların Alman göçmenlerce yeniden iskan edilmesini öngörmektedir![]() Stalin'in kötü ünü, Nazilerin hem saldırılarının meşruluğu iddialarına, hem de başarılarıyla inançlarına katkıda bulunmuştur 1930'lu yılların sonlarındaki "Büyük Temizlik" sırasında, birçok yetenekli ve deneyimli subayın yanı sıra binlerce sivil öldürüldü ya da hapsedildi Sonuçta Kızıl Ordu sevk ve idare konusunda ciddi bir sıkıntı içine düştü Naziler sıklıkla, Slav halkları hedef alan saldırgan propagandalarında, Sovyet rejiminin acımasızlığını vurgulamıştır Alman propagandası, Kızıl Ordu'nun onlara saldırı hazırlığı içinde olduğunu iddia ediyorlardı Dolayısıyla Rusya'ya taarruzlarının bir "önleyici savaş" olduğunu ileri sürüyorlardı![]() Almanya, 1940 yazında hammadde krizi yaşarken ve Sovyetler Birliği ile Balkanlar'da bir çatışma olasılığı giderek artarken Hitler, Sovyetler Birliği'nin işgaline tek çözüm olarak bakmaya başladı Sovyetler Birliği'ne saldırmak konusunda Haziran ayında henüz somut bir plan yapılmamışken Hitler bir generaline, Batı Avrupa'daki zaferlerin, Bolşevizm'le nihai olarak hesaplaşmak için kendisine hareket serbestisi kazandırdığını söyledi Hitler'e göre bu, onun gerçek ve en önemli misyonuydu Yine de generalleri, Batı Rusya'yı işgal etmenin Alman ekonomisini rahatlatmak yerine tersine daha fazla yük getireceğini düşünmekteydiler![]() Führer'in öngördüğü ek kazanımlar vardı Sovyetler Birliği yenilgiye uğratıldığında, ordunun büyük bölümünün terhis olması nedeniyle Alman endüstrisinde yaşanan işgücü eksikliği de giderilmiş olacaktır Ayrıca Ukrayna, istikrarlı tarımsal kaynaklar sağlayacaktı Sovyet halklarının köle işgücü kaynağı olarak kullanılması, Almanya'nın jeostratejik konumunu önemli ölçüde geliştirecektir Sovyetler Birliği'nin yenilgiye uğratılmasıyla Müttefik Devletler, özellikle de Birleşik Krallık, iyice güçten düşmüş olacaktır Alman ekonomisi daha fazla petrole gereksinme duymasıyla Bakü Petrol Sahası'nın kontrolünü ele geçirmeliydi Alman Silahlanma ve Savaş Üretim Bakanı Albert Speer, savaş sonrasındaki sorgusu sırasında, istila kararında "petrole olan acil gereksinim, birincil nedendi" demiştir![]() Yüksek rütbeli Alman subayları 1940 sonbaharında, Sovyetler Birliği'nin istilasının ortaya çıkaracağı tehlikelere ilişkin bir muhtıra hazırladılar Ukrayna, Beyaz Rusya ve Baltık Devletleri'nin Alman ekonomisi için daha çok yük getireceğini öne sürmekteydiler Bir başka Alman subayı, Sovyet bürokrasisinin ülkeyi güçsüz kıldığını, işgalin Almanya için bir kazanç olmayacağını ve yanı başlarında güçsüz bir Bolşevizm'den rahatsızlık duymamak gerektiğini belirtmektedir![]() Hitler, ekonomik gerekçeleri red etti ve Hermann Göring'e "Her zaman herkes, Rusya ile savaş tehdidine karşı ekonomik yönden kaygılarını öne sürüyor " demiştir Bu andan itibaren bu tür konuşmalara kulaklarını kapayacaktı ve kararını vermişti Bu tür görüşler bundan böyle General Georg Thomas'a iletildi General, Sovyetler Birliği'nin işgal girişiminin getireceği ekonomik güçlükler hakkında bir rapor hazırlamaktaydı Bu raporda ana fikir, Sovyetler Birliği tümüyle işgal edilmedikçe, harekâtın ekonomi üzerinde olumsuz etkileri olacağı şeklindeydi![]() Öte yandan Alman generallerden bazıları askeri nedenlerle de harekâta karşıydılar OKH Başkomutanı Mareşel Walther von Brauchitsch, OKH (Alman Kara Kuvvetleri) Kurmay Başkanı General Halder ve Mareşel von Rundstedt'in de aralarında bulunduğu generaller, herşeyden önce Hitler'in ileri sürdüğü gibi, Sovyetler Birliği'in Almanya'ya saldırmaya kararlı olduğuna inanmıyorlardı Böyle olsa bile savunmada kalmak, Rusya'ya saldırmaktan daha az riskliydi Mareşal von Rundstedt, Hitler'e Rusya'ya hücum ederken neleri göze aldığınızı tarttınız mı diye sormuştuHitler'in kendine güveni, Batı Avrupa'da hızla ulaştığı başarılardan ve Kızıl Ordu'nun Finlandiya'ya karşı yürüttüğü Kış Savaşı'ndaki yetersizliğinden dolayı artmıştı Doğu'da zaferin birkaç ay içinde kazanılacağına inanıyordu Sovyetler Birliği'nin yıkımı olacak olan teslim olmanın çabuk gerçekleşeceğine inanılmaktaydı Bu nedenle kış koşullarına göre hazırlık yapmaya gerek duyulmadı Birliklerin kışlık giysileri yoktu ve taarruz başladığında uzun süreli bir sefer için hazırlık yapılmış değildi Öyle ki Kara Kuvvetleri'ndeki eratı sadece % 20'si için kışlık giysi hazırlanmıştı Bu kuvvet, savaş bitiminde işgal edilen topraklarda bırakılacak kuvvetti, harekata katılacak kuvvet değildi Kışlık giysi konusuyla ancak Ağustos ayı sonlarından itibaren ilgilenilmeye başladı Ancak General Guderian'a göre kışlık giysi konusundaki bu hazırlıksızlık sadece Kara Kuvvetleri'nin bir bölümünde söz konusuydu, Luftwaffe ve Waffen-SS birlikleri için bu yönde bir sorun yoktu![]() Göring, 1941 yılı Mart ayı başlarında, Sovyetler Birliği'nin istilasının hemen ardından izlenecek ekonomik düzene ilişkin bir dizi öneriyi, "Yeşil Dosya" adıyla ortaya koydu İstila edilen topraklardaki yerli halkın büyük kesiminin açlıktan ölmesi sağlanacak, böylece Almanya için bol gıda maddesi elde edilmiş olacaktı Ardından neredeyse insansız kalan bu topraklara Alman göçmenler seçkin bir sınıf olarak yerleşecekti Nüremberg Duruşmaları'nda (1946) Sir Hertley Shawcross, Doğu Rusya için önceden oluşturulan yönetsel bölgelerden ayrıca çeşitli yeni bölgelerin planlandığını anlatmıştır Nazi politikası Sovyetler Birliği'ni, "yaşam alanı" bakış tarzına bağlı olarak, geleceğin "aryan" kuşaklarını oluşturmak için siyasi olarak ortadan kaldırmayı amaçlamıştır "Biz kapıya sadece tekme atacağız, o çürük yapı kendiliğinden çökecektir " Kısa süre içinde işgal edilen Sovyet topraklarındaki Almanya'nın işine yarayabilecek tüm kaynakların (insan kaynakları dahil) sömürülmesi işini düzenleyecek yeni bir organizasyon Alfred Rosenberg yönetiminde "Doğu Toprakları Bakanlığı" (Reich Ministry for the Occupied Eastern Territories) adıyla oluşturuldu![]() İstila başlamadan kısa bir süre önce OKW, doğrudan doğruya ve tümen komutanlıklarına varıncaya kadar uzanan bir emir yayınlamıştı Komiser Emri olarak bilinen bu emre göre sivillere ve savaş esirlerine karşı ciddi boyutta kötü muamele uygulayan personelin askeri mahkemeye verilmeyeceği, bir üst komutanının takdirine göre işlem yapılacağı bildirilmiştir Bir ceza verilecekse bile bu ceza sadece disiplin cezası olabilecekti [58] Özellikle siyasi komiserler ele geçirildikleri yerde infaz edilecekti
|
|
Barbarossa Harekatı |
|
|
#2 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Barbarossa HarekatıPlanlama ![]()
Hitler, 5 Aralık 1940'da Sovyetler Birliği istilası ile ilgili harekât planlarını onayladı ve harekât tarihi 1941 yılı Mayıs ayı olarak belirlendi [59] İki hafta sonra 18 Aralık'da Hitler, Alman Yüksek Komutanlığı'na 21 Sayılı emrini verdi, harekâtın kapalı adı "Barbarossa Harekâtı" olacaktı Emrin ilk cümlesi "Alman silahlı kuvvetleri, Sovyetler Birliği'nin hızlı bir şekilde dize getirilmesi için girişilecek bir harekâta hazır olmalıdır " şeklindedir Harekâta verilen kapalı ad, 12 yüzyılda III Haçlı Seferi komutanı ve Kutsal Roma Germen İmparatoru Frederick Barbarossa'nın adından esinlenmiştir Hitler'in 21 Sayılı Emri'nde "Hazırlıkların 15 Mayıs 1941 tarihine kadar tamamlanmış olacağı" belirtilmektedir Bu ifade çoğu kez, harekâtın Mayıs ayı ortalarında başlayacağının öngörüldüğü şeklinde yorumlanmaktadır Gerçekte 15 Mayıs, "hazırlıkların tamamlanma tarihi" idi Emir'de harekâtın amacı, "Rus Ordusunun Batı Rusya'da bulunan büyük kısmının … imha edilmesi, ve henüz savaşa sürülmemiş, savaşa hazır kuvvetlerin, Rusya'nın geniş topraklarına çekilmesinin önlenmesi" olarak tanımlanmaktadır Harekâtın ulaşacağı hat olarak da Volga Nehri'nden Arhangelsk'a kadar uzanan hat olarak gösterilmiştir Metin, ana taarruz hatlarına ilişkin oldukça ayrıntılı planlamalara yer vermiştir [dn 2] Harekât planının ana iskeleti oldukça yalındır, Merkez Ordular Grubu'nun mekanize-motorize unsurları cephe hattını yararak hızla Smolensk yönünde ilerleyecek, bu noktadan iki kola ayrılarak güneye ve kuzeye çark edecek, böylece Kızıl Ordu'nun esas kuvvetlerinin geri çekilmesine fırsat bırakmadak kuşatılarak imha edilecekti Hitler ve kurmayları, Napolyon'un Rusya Seferi'nde uğradığı hezimeti incelemişlerdi Rus orduları başkomutanı General Kutuzov, geride Fransızların yararlanabileceği hiçbir ikmal malzemesi bırakmadan ordularının büyük kısmını geri çekerek kuvvetlerini muharebede kaybetmemeyi başarmıştı Moskova'ya giren Fransız ordusu, kış bastırırken özellikler erzaksızlıkla yüz yüze gelmişti Napolyon, ordusunu bu şekilde kaybetmemek için geri çekilmek zorunda kalmıştı Aynı durumu yaşamamak için Hitler, Kızıl Ordu'nun geri çekilmesine fırsat vermemesi gerektiğini düşünüyordu [64]Barbarossa Harekâtı, Leningrad yönünde kuzeye bir taarruz, sembolik önemi olan Moskova'nın ele geçirilmesi ve ekonomi stratejisi açısından önemli olan Ukrayna gerisindeki petrol sahalarının kontrolünün bir bileşimiydi Hitler ve generalleri hangi konuların öncelikli olduğu konusunda anlaşamadılar Oysa Almanya, akaryakıt konusuna ve önceliklerde bir uzlaşma kararına konsantre olmalıydı Hitler kendini politik ve askeri yönden bir deha olarak düşündü Hitler, 1940-1941 yıllarında Barbarossa Harekâtı'nın planlanması aşamasında generalleriyle birçok kez tartıştı ve emrini tekrarladı, "Önce Leningrad, ikinci olarak Donets Bölgesi, üçüncü olarak da Moskova "[11][65] Hitler'in Moskova konusundaki tutumu zaman içinde değişiklik gösterdi ya da öyle görünmek istedi Harekât planlarını onayladığı 5 Aralık 1941 tarihindeki toplantıda, Moskova'nın önemli olmadığını, esas olanın Sovyetler Birliği'nin yaşam gücünün yok edilmesi olduğunu ileri sürmüştür [43] Ancak 21 Sayılı Emrin yayınlandığı 18 Aralık 1941 tarihinde ise, kentin alınmasının, "kesin bir iktisadi ve siyasi zafer olacağını"" belirtmişti [43] Hitler, uzun süredir istediği doğunun istilası konusunda artık acele ediyordu Sovyetler Birliği yenilgiye uğratıldığında İngiltere'nin barış isteyeceğine inanıyordu General Franz Halder günlüğüne, Sovyetler Birliği'nin yenilgiye uğratılmasıyla İngiltere'nin zafer umutlarını yitireceğini not etmiştir![]() Almanya'nın Fransa Seferi'nde olduğu gibi Doğu Seferi'nde de Alman generalleri arasında stratejiye ilişkin olarak görüş ayrılığı ortaya çıktı Geleneksel stratejiye bağlı generaller, Sovyet ana kuvvetlerinin sınırın hemen gerisinde kuşatılıp üzerlerine çullanarak imha etmeyi, ancak bundan sonra Rusya içlerine ilerlemeyi öneriyorlardı Bu kuşatmalar ve muharebeler sırasında panzer gruplarıyla piyade kolordularının eşgüdüm içinde operasyonlara katılmasını gerekli görüyorlardı Onlara göre Kızıl Ordu'nun büyük kısmını bu şekilde imha etmeden Rusya içlerine ilerlemek, göze alınmaması gereken riskler getirecekti Sözcülüğünü büyük ölçüde General Guderian'ın yaptığı, General Hoth'un ve birçok zırhlı birlik komutanının da katıldığı görüş ise, panzer gruplarının Moskova yönünde olabildiğince derinliğe ilerlemesi, Kızıl Ordu birliklerinin kuşatılıp imha edilmesi operasyonlarının geriden gelen piyade kolordularına bırakılması görüşün savundular General Guderian, panzer gruplarının en azından Dinyeper hattına kadar ilerlemesini istiyordu Hitler, geleneksel strateji görüşünü benimsedi Yine de Kızıl Ordu kuvvetlerinin Dinyeper batısında imha edilmesi hedeflendi Bu amaçla piyade kolorduları daha kısa erimli, panzer grupları ise daha derin erimli kuşatma operasyonları icra edecekti Bu şekilde iki strateji bir bakıma bütünleşmiş oldu![]() Doğu Seferi için tahsis edilen Wehrmacht kuvvetleri üç "ordular grubu" olarak tertiplendi ![]() Mareşal von Leeb komutasındaki Kuzey Ordular Grubu, Doğu Prusya'dan, harekâtın kuzey kanadını örterek, Leningrad genel istikametinde taarruz edecektir Tali bir taarruz kolu da hafif bir yay çizerek Minsk'in doğusuna ulaşacak şekilde ilerleyecektir Hitler'in 21 Sayılı Emri'nde Leningrad'ın ele geçirilmesi öngörülmüştü Kuzey Ordular Grubu'nun bu aşamadan sonraki taarruzları Moskova genel istikametinde olacaktı![]() Mareşal Fedor von Bock komutasındaki Merkez Ordular Grubu, Polonya'dan, Sovyet kesimindeki Brest-Litovsk önlerinden ve devamında Pripyat Bataklığı kuzeyinden Minsk - Moskova genel istikametinde taarruz edecektir ![]() Mareşal Gerd von Rundstedt komutasındaki Güney Ordular Grubu ise Polonya'nın güney kesiminden (Lubin civarı), Kiev genel istikametinde iki kol halinde Dinyester ve Dinyeper nehirleri arasından devam eden bir hatta ilerleyecektir Harekâta katılan Romanya birlikleri ise Besarabya'dan Odessa yönünde taaarruz edecektir![]() Wehrmacht birliklerinin yanısıra Doğu Seferi'ne Mareşal Mannerheim komutasında 18 Fin tümeni, Mareşal Ion Antonescu komutasında 12 Romen tümeni, 3 Macar tugayı, 2 Slovakya tümeni, daha sonra harekâta katılacak olan 3 İtalyan tümeni, 1 İspanyol tümeni ve gönüllü birlikler katılacaktır Kuzey Ordular Grubu'na verilen görevler, Baltık Devletleri üzerinden Leningrad'a yürünecek, Ladoga Gölü civarı ve Petsamo nikel madenlari ele geçirilecek, Murmansk demiryolu hattı kesilecek, Kuzey Denizi'ndeki buz tutmayan Sovyet limanları kontrol altına alınacaktır Güney Ordular Grubu'nun operatif hedefleri Dinyeper Nehri batısındaki Kızıl Ordu kuvvetlerinin kuşatılarak imha edilmesi, Ukrayna üzerinden Kiev'e ilerlemek ve Sovyet sanayi üretiminin % 60'ının toplandığı Donets Havzası'nı ele geçirmektir![]() Merkez Ordular Grubu ise Brest-Litovsk'taki Sovyet müstahkem mevzilerini yarmak, Roslavl - Elnya - Smolensk genel istikametinde taarruzu geliştirmek, Kızıl Ordu'nun bu kesimde yeniden tertiplenmesini önlemekti Alman hazırlıkları Harekâta başlama tarihi için, hazırlıkların tamamlanmış olacağı 15 Mayıs'tan itibaren karar verilecekti Lakin Hitler, Yugoslavya'da Alman muhalifi askeri darbeye ve İtalya'nın Arnavutluk'u işgali karşısında Yunan ordularının ilerleyişine müdahale etme kararıyla Balkan Seferi'ne girişilmiş ve Barbarossa Harekâtı ertelenmişti Hemen hemen tüm tarihçiler ve pek çok asker, bu erteleme kararının Barbarossa Harekâtı'nın başarısız olmasına yol açtığı görüşündedirler Ancak bu neden, nedenlerden sadece biriydi Diğeri ise 1941 yılında Rusya'da ilkbaharın uzun sürmesiydi Haziran ayında da devam eden yağışlar, ülkenin batısında ana ulaşıma konu olan yolları ağır araçlar için geçilmesi olanaksız hale getirmişti General Halder de iklim koşullarının 22 Haziran'dan önce elverişli olmadığını belirtmektedir ![]()
Almanlar, Balkan Cephesi'nde savaşın bitmesinden bile önce birliklerini kitleler halinde Sovyet sınırında toplamaya başlamışlardı Romanya - Sovyetler Birliği sınırına 1941 yılı Şubat ayının ilk üç haftasında 680 bin kişilik kuvvet yığılmıştır [29] Sovyetler Birliği'ne taarruz için 3,5 milyon Alman askeri, 1 milyon müttefiklerin askeri Sovyet sınırına toplanmıştır Sovyet toprakları üzerinde birçok hava keşif görevleri başlatıldı ve sınır boylarına muazzam miktarda malzeme yığıldı Bu gelişmeler Sovyet yönetimini gafil avlamıştır Bunun nedeni büyük ölçüde Stalin'in, Molotov-Ribbentrop Paktı'ndan sonraki iki yıl içinde Almanya'nın Rusya'ya saldırmayacağını düşünüyor olmasıydı Diğer yandan Almanya'nın İngiltere ile olan mücadelesinin sonuca erdirmeden ikinci bir cephe açmayacağına inanıyordu Sadece Stalin değil, neredeyse tüm Sovyet generalleri de bu konuda emindiler, hatta Alman generalleri de General Guderian anılarında, Doğu'da bir cephe açılacağını öğrendiğinde düş kırıklığına uğradığını yazmaktadır [73]Casus Richard Sorge, Alman taarruzunun kesin tarihini Stalin'e iletti Arne Beurling liderliğindeki İsveçli cryptanaistler de taarruz tarihine ulaştılar Fakat Sorge ve diğer istihbarat unsurları, (Berlin Polis Departmanından da gelen bilgilerle) farklı taarruz tarihleri bildirmişlerdir Öte yandan İngiliz istihbaratının ULTRA üzerinden elde ettiğin bilgi de Sovyetler Birliği'nin istilasının başlangıç tarihini, birkaç ay öncesinden 22 Haziran 1941 olarak bildirmiştir [74] İngiltere'nin istilası için hazırlanan iki Alman harekâtı da, Sovyet sınırındaki yığınakla ilgili yanıltıcı bilgi olarak kullanıldı Denizaslanı Harekâtı ve Hailisch Harekâtı Norveç'te ve Manş Kanalı sahillerinde sahte hazırlıklar yapıldı Tüm bunlar, gemilerin toplanması, hava unsurlarının keşif uçuşları tatbikatlarla destekleniyordu Bu sahte istila planlarının bazı ayrıntıları bilerek sızdırıldı![]() Hitler ve generalleri, üç ayrı ordu grubuyla Sovyetler Birliği'nin belirli bazı kent ve bölgelerinin istila edilmesi şeklindeki strateji üzerinde anlaşmışlardı Esas Alman darbesi, tarihsel istila hattı üzerinde, Napolyon'un Moskova yaklaşımı üzerinde yapılacaktı Kuzey Ordular Grubu, Baltık Devletleri üzerinden Rusya'nın kuzey kesimine ilerleyerek Leningrad'ı (eski ve bugünkü adı St Petersburg) düşürecektir Merkez Ordular Grubu Smolensk'e ilerleyecek ve batı Rusya'nın merkez kesiminden Moskova üzerine yürüyecektir Güney Ordular Grubu, yoğun nüfuslu ve tarımsal potansiyeli yüksek Ukrayna'ya saldıracak, doğu yönünde ilerlemeyi sürdürmeden önce Kiev'i alacak, doğu yönünde devam ederek güney Rusya'nın bozkırlarına ve zengin petrol yatakları olan Kafkasya'ya yönelecektir![]() Hitler, OKW ve çeşitli komutanlıklar, ana hedefler konusunda aynı fikirde değillerdir Barbarossa Harekâtı'nın hazırlıkları sırasında OKW'nin geneli, doğrudan Moskova'ya yüklenilmesini savunuyordu Fakat Hitler, kuvvetleri Sovyet başkenti civarında toplamadan önce Ukrayna'nın ve Baltık ülkelerinin zengin kaynaklarını ele geçirmek yönündeki fikrinde ısrar etmiştir İlk gecikme, harekâtın başlangıç tarihinin Mayıs ortalarından 1941 Haziran'ına ertelenmesinde yaşandı Bu gecikme, Rusya'da o yılki çamur mevsiminin erken başlamış olması nedeniyle, bir bakıma gerekliydi de Nitekim General Guderina, çok yağışlı bir mayıs ayı yaşandığını, yaptığı keşif gezilerinde Bug Nehri ve kollarının Mayıs ayı sonlarında dahi taşkın durumunda olduğunu gözlemlediğini belirtmektedir [dn 4] Ancak stratejik hedefler üzerinde Hitler ve OKW arasında görüş birliği oluşmadığı için birçok kez zaman kaybedildi![]() Sovyet hazırlıkları Sovyet istihbaratı Sovyet askeri istihbaratı özellikle Almanya'da oldukça yaygın ve etkili bir haber alma ağı oluşturmuştu Bunun sonucu olarak Barbarossa Harekâtı ile ilgili gelişmeleri de izleyebilmiştir Sovyetler Birliği mareşali Andrey Greçko bir yazısında, Barbarossa Harekâtı'na ilişkin planın son şeklinden, Hitler tarafından onaylanmasından 11 gün sonra yan, 26 Aralık 1940 tarihinde haberdar olduklarını belirtmektedir GRU başkanı General Filipp Golikov, Stalin'e Aralık ayında Hitler'in Sovyetler Birliği'ne saldırmaya karar verdiğini bu belge ve diğer bulgulara dayanarak bildirmişti Stalin, her belgenin sahtesinin yapılabileceğini ileri sürerek belgeye inanmayı ret etti General Golikov'dan, Hitler'in blöf yapmadığını, gerçekten Doğu'da bir savaşa hazırlanıyor olduğunu kuşkuya yer bırakmayacak bir biçimde saptayabilmek için bir istihbarat sistemi geliştirmesini istedi General Golikov'un düzenlemeleri gerçekten son derece ince ayrıntılara iniyordu Öncelikle Avrupa'daki koyunları izlediler Kilit noktalara yerleştirilen ajanlarla Avrupa'daki koyun mevcudu, yetiştirilmesi ve kesimiyle ilgili düzenli bilgi topladılar, koyun eti fiyatlarındaki hareketleri izlediler Bu çalışmalarla Avrupa'da koyun kesimi konusunda olağandan farklı bir gelişme olup olmadığını görmeyi amaçladılar Et fiyatları hızla düşerse, kesim miktarı artıyor demektir Kesimlerdeki artış sadece et arzını değil, aynı zamanda koyun postu arzını da arttıracaktır Bu da, Alman Ordusu'nun kışlık giyim için büyük çaplı bir hazırlık yaptığını gösterecektir Öte yandan silahların yağlanmasında kullanılan ve normalde yakılan ya da gömülen bezler Sovyet ajanlarınca gizlice toplandı ve çeşitli yollarla Sovyetler Birliği'e gönderildi Bu bezlerdeki yağın analiziyle, daha soğuk iklim için gerekli yağın kullanıma geçilip geçilmediği inceleniyordu Ayrıca Almanya'da yaygın kullanılan, (soğuk hava koşullarında donan) akaryakıt örnekleri de ele geçirildi General Golikov, Hitler'in Rusya'ya saldırmaya karar verdiğinde Kara Ordusu'nun (Heer) kışlık giysi, yağ ve akaryakıt ihtiyacını karşılamak zorunda olacağını hesaplamıştı Ancak Hitler, Ordu'yu Rusya'ya, kış şartlarına hazırlamadan taarruza geçti, kış bastırmadan Kızıl Ordu'nun büyük kısmının imha edileceğini ve böylece askeri gücünü yitirerek savunmasız kalan Sovyet yönetiminin çökeceğini öngörüyordu Sonuçta 21 Haziran 1941 günü yapılan Politbüro toplantısında GRU, Almanya'nın Doğu'da bir savaş için hiçbir hazırlığı olmadığını rapor etti Aslında, Alman kuvvetlerinin doğu sınırlarında büyük bir asker, silah ve malzeme yığınağı yaptığını, Alman tümenlerinin çok büyük bir kısmının numaralarını, komutanlarını ve konuşlanma bölgelerini biliyorlardı Ancak bu bilgiler, savaşa hazırlık olarak değerlendirildi![]() Sovyet hazırlıkları Sovyetler Birliği'nde Aralık ayında generalleriyle bir konuşmasında Stalin, Mein Kampf'ta Hitler'in yazdıklarına değinerek Almanya'nın ülkesine saldıracağını, bu saldırıyı püskürtmeye her an hazır olmaları gerektiğini, Hitler'in Sovyetler Birliği'nin hazır olabilmesi için dört yıla ihtiyacının olduğunu düşündüğünü belirtmiştir Bu nedenle "Çok daha önce hazır olmalıyız " ve "Savaşı iki yıl daha geciktirmeye çalışacağız " demiştir [77]Stalin, kendi istihbarat servislerinin, Almanya'nın saldırmaya hazırlandığı yönündeki pek çok uyarısını dikkate almadı Diğer yandan İngiliz istihbaratından gelen bu yöndeki bilgileri de, Almanya ile Sovyetler Birliği arasında bir savaş çıkarma girişimi olarak gördü [78] İngiliz BBC televizyonunca hazırlanan belgesel dizi Battlefield'e göre, Hitler Stalin'e Reich'in doğu sınırlarında toplanan birliklerin Batı'dan gelecek bir saldırıdan korunmak amacıyla, uzaklaştırmak için bu bölgede toplandığını anlatmıştır Bununla birlikte 13 Haziran günü Sovyetler Birliği Londra Büyük Elçisi İ M Mayski, İngiliz Dışişleri Bakanı A Eden'la bir görüşme yapmıştır Bu görüşmede, yakın gelecekte Sovyetler ile Almanya arasında bir savaş patlak verirse İngiltere'nin Sovyet askeri gücüne nasıl destek olabileceği görüşülmüştü Üzerinde tartışılan konular İngiliz Hava Kuvvetleri'nin doğrudan operasyonlar düzenlemesi, askeri malzeme satışı ve iki ülkenin savaş gücü ve etkinlikleri arasında eşgüdüm sağlanmasıdır [79] Bu görüşme, Amerika ve İngiltere ile Sovyetler Birliği arasında gelişecek işbirliğinin bir bakıma ilk adımlarından biri olarak tarihe geçmiştir![]() Stalin ve bazı üst rütbeli Sovyet subayları, Hitler'in ne bahasına olursa olsun iki cepheli bir savaştan kaçınacağını düşünüyorlardı I Dünya Savaşı'nda Almanya bu hataya düşmüş ve sonuç bir hezimet olmuştu Dolayısıyla Almanya'nın Batı'da, İngiltere ile halen çatışma halindeyken Sovyetler Birliği'ne saldırmayacağını hesaplıyorlardı Öte yandan Churchill açısından başarı vaat eden tek devam yolunun, Amerika'nın daha etkin olarak savaşa çekilerek Almanya'ya batıda bir cephe açılması ile, Sovyetler Birliği'nin savaşa katılarak Almanya'ya doğuda bir cephe açması, kısacası Almanya'nın iki cepheli bir savaş içine düşürülmesiydi Kuşkusuz Stalin, bunu görebiliyordu [80]Yine de Sovyetler Birliği, Almanya ile olası bir savaş için hazırlanıyordu Baltık Ülkeleri, Polonya'nın yarısı ve Besarabya ile Kuzey Bukovina'nın Sovyet topraklarına katılmasıyla Stalin Hattı, esasen Sovyetler Birliği'nin Batı'daki en önemli savunma hattı olmasına karşın artık sınırın çok gerisinde kalmıştı Onun yerine yeni oluşan batı sınırları boyunca, Molotov Hattı adı verilen yeni bir savunma hattı inşaasına başlanmıştı Ancak bu savunma hattı inşaası hem oldukça yavaş ilerledi, hem de sınıra bazı kesimlerde oldukça yakın ve gizleme önlemleri alınmadan inşa edilmekteydi Bu mevziler Alman tarafından rahatlıkla gözlemlendi, ateş noktalarının konumları ve yönelimleri, kısacası ateş sistemi çözümlenebildi [81] Sonuçta 22 Haziran sabahı, Dahası, bu koruganların büyük bir bölümü Alman topçusu tarafından kısa sürede bastırıldı [82] Alman genel taarruzunun başladığı tarihte Molotov Savunma Hattı henüz tamamlanmamış bir haldeydi![]() Stalin, 5 Mayıs 1941 tarihinde Moskova'da askeri akademi mezunlarına yaptığı bir konuşmada, "Almanya ile savaş kaçınılmazdır" demiştir "Yoldaş Molotov, savaşı iki ya da üç ay ertelemeyi başarabilirse bu bizim için iyi bir şans olur Fakat siz, birliklerimizin savaşma azmini arttıracak önlemler almayı başarmalısınız " [83] Aynı tarihte Sovyet Genel Kurmay Başkanlığı makamında olan General Jukov da, en olası düşmanın Almanya olduğunu belirten bir genel direktifi tüm askeri karargahlara göndermişti [84]Sovyet askeri üst yönetimince, batıda, Almanya ile sınırı olan beş askeri bölgeye bağlı tüm kuvvetler ve Sovyet Donanmasının üç filosu, Birinci stratejik kademeyi oluşturmaktadır Bu tümenler toplamda 170 tank, mekanize, süvari ve piyade tümenidir Tümenlerin 56'sı batı sınırına oldukça yakın konuşlanmıştı Geriye kalan 114 tümen ise daha geride bulunmaktaydı Ancak 13 Haziran 1941 tarihinde, bu birliklerin de sınıra daha yakın konumlara kaydırılması için emir verildi [85] Diğer askeri bölgelerdeki birliklere de, batı yönünde harekete geçme emri aynı gün verildi Bu birlik komutanlarına yeni konuşlanacakları yerler hakkında başlangıçta bilgi verilmedi Örneğin Ural Askeri Bölgesi'ndeki tüm kuvvetler, Batı'ya kaydırılmıştır [86]Hitler'in ve OKW'nin görüşünün tersine Sovyetler Birliği hiç de güçsüz değildi Sovyet ekonomisinin 1930'lu yıllardaki hızlı endüstrileşmesi, endüstriyel üretimde ABD'nin ardından ikinci sıraya ulaşmasını sağlamıştı Bu endüstriyel üretim düzeyi, Almanya'nınkine eşitti Savaş endüstrisi giderek büyüdü ve savaş öncesi yıllarda ekonomi düzenli olarak savaş endüstrisine yönlendirildi 1930'lu yılların başlarında Kızıl Ordu'nun son derece gelişkin bir askeri harekât kuramı geliştirilmişti ve 1936'da sahra yönetmelikleriyle uygulanmaya başlandı![]() Taylor ve Proektor'a göre batı bölgelerdeki Sovyet kuvvetleri, Alman ve müttefiklerinin 4,5 milyonluk kuvvetlerine göre 2,6 milyonla zayıf kalmıştır Sovyetler Birliği'nin silâhaltındaki kuvvetlerinin toplam sayısı 5 milyondur Bu kuvvetlerin 2,6 milyonu ülkenin batısında, 1,8 milyonu doğusunda, kalan kısım ise değişik yerlerde konuşlanmış ya da eğitimdedir [87] Bu rakamlar birinci stratejik kademedeki kuvvetlere ilişkin rakamlardır ve daha dar kadrolu olan ikinci stratejik kademedeki kuvvetleri içermemektedir Suvorov, İkinci stratejik kademeyi oluşturan birliklerin 77 tümenlik bir kuvvet olduğunu yazmaktadır [88] İkinci kademe kuvvetler, 13 Haziran'da aldıkları emirler üzerine ülkenin batı kesimlerine sevk edilmeye başlanmıştı ve Alman taarruzu başladığında halen ileri hatları takviye etmek için ilerlemekteydiler [89] Cephe hattının bu birliklerce takviyesi, 10 Temmuz'da tamamlanmış olacaktı [90] Toplam Alman ve müttefik kuvvetleri, genel bir rakamdır Alman birlikleri olarak 3,3 milyon asker harekâta katılmıştır, ama bunların bir kısmı, ilk harekâta ihtiyat birlikleri olduğu için katılmamışlardı Bu arada 600 bin kadar bir kuvvet, Almanya'nın müttefikleri tarafından sağlanmıştır ama, çok daha sonra harekâtlara katıldılar![]() Bu durumda Barbarossa Harekâtı'nda kullanılabilir toplam Mihver kuvvetleri 3,9 milyonun üzerindedir Taarruzun başladığı 22 Haziran'da Alman kuvvetleri, 29'u zırhlı tümen olmak üzere 98 tümenle cephe boyunca bir üstünlük kurmuşlardı Birliklerin yüzde doksanı motorize kuvvetlerdi ve Baltık Denizi'nden Karpatlar'a kadar uzanan 1 200 km lik bir cephe hattından taarruz ettiler Bu genel taarruzun karşısında NKVD sınır birlikleri ve Sovyet 1 kademe tümenleri yer almıştır İlk stratejik kademe birlikleri, cephenin hemen gerisinde batı Özel Askeri Bölgesi'nin konuşlanmıştı Bu ileri kademe birliklerinin, stratejik ikinci kademeyi oluşturan birlikler bölgelerine yerleşmesi tamamlandığında, yani yaklaşık iki hafta sonra taarruz etmesi planlanıyordu Bu birliklerin % 41'i sınıra yakın biçimde 200 km lik bir şeritte konuşlanmışlardı ve yine Kızıl Ordu emri gereği bu bölgeye yakın kesimlere akaryakıt, malzeme ve demiryolu vagonları toplandı [91]Ayrıca savaş devam ederken seferberlikte Kızıl Ordu giderek güç kazandı Bununla birlikte 1941 yılı boyunca süren çatışmalarda Mihver kuvvetlerinin insan gücü yönünden hafif bir sayısal üstünlüğü korunmuştur Mikhail Meltyuhov'a göre savaşın başlangıcında Kızıl Ordu toplam personeli 5 774 211'dir Bu rakamın 4 605 321'i kara kuvvetleri, 475 656'sı hava kuvvetleri, 353 752'si donanma, 167 582'si sınır muhafızları ve 171 900'ü de NKVD birimleri personelidir![]() Ancak bazı önemli silah sistemlerinde Sovyet sayısal üstünlüğü belirgindir Örneğin tanklarda Kızıl Ordu'nun büyük bir sayısal üstünlüğü vardır Bu tarihte Kızıl Ordu'da, 12 782'si batıdaki beş askeri bölgede olmak üzere 23 106 tank vardır [92] Harekâta katılan Alman zırhlı birliklerindeki toplam tank sayısı ise 3 200 kadardır [93] Öte yandan yeni kurulan Alman tümenlerindeki araçların çoğu Fransa Seferi'nde ele geçirilen Fransız araçlarıdır ve Doğu'da yapılacak bir harekât için yetersiz nitelikteydi [94] Batıdaki bu beş askeri bölgeden üçü, Mihver taarruz kuvvetlerin karşısında bulunmaktadır Ancak genel ikmal, bakım ve teyakkuz durumu oldukça zayıftır Mühimmat ve telsizler yetersizdi Birçok birlik, esas mühimmat ve akaryakıt stoklarının ötesinde gerekecek bütünleme ikmalini sağlamak için yeterli nakil aracına sahip değildi![]() Aslında 1938'den itibaren Sovyet üst yönetimi zırhlı araçları kısmen, piyade destek silahı olarak kullanmak üzere piyade tümenlerine dağıtmışlardı Ancak Kış Savaş deneyimlerinden sonra ve Alman silahlı kuvvetlerinin Fransa Seferi'ne dayanan gözlemlerle, Alman zırhlı birlik kavramını geliştirerek kendi silahlı kuvvetlerine uyguladılar ve büyük zırhlı tümenler ve kolordular bünyesinde çok sayıda zırhlı araç toplamaya başladılar Bu yeniden yapılandırma Barbarossa Harekâtı şafağında kısmen tamamlanmıştı [95] Ayrıca mekanize kolordulara, yapısal güçlerine uygun olarak verilebilir yeterli tankları yoktu![]() Wehrmacht'ın toplam 5 200 tankı vardır ve bunların 3 350 adeti Barbarossa Harekâtı Doğu Cephesi'ne tahsis edilmiştir Bu durum Kızıl Ordu'nun tank mevcudunda 1'e 4 düzeyinde bir üstünlüğü olduğunu göstermektedir En iyi Sovyet tankları olan T-34'ler dünyanın en modern tankları, KV serisi ise en iyi zırhlı savaş aracıdır En gelişkin Sovyet tank modelleri T-34 ve KV-1, savaşın başlarında yeterli sayıda mevcut değildi, Kızıl Ordu zırhlı toplamının ancak % 7,2'si kadardı Fakat bu 1 861 modern tank, 1 404 Alman orta sınıf tankları olan Panzer III ve Panzer IV'den teknik olarak daha üstündür Yine de Kızıl Ordu'nun böylesi etkili silahların kullanımında, eğitim ve deneyim eksiklikleri yanında, tanklarda telsiz de yoktu![]() Ağır silahlardaki Sovyet sayısal üstünlüğü, Alman birliklerinin çok daha iyi durumdaki savaş etkinliği ve eğitim düzeyleriyle telafi edildi Sovyet kolordu komutanları ve diğer üst rütbeli subaylardan çoğu, 1936-1938 yıllarında Stalin'in uyguladığı Büyük Temizlik ile ordudan uzaklaştırılmıştı Tutuklanan 90 generalden sadece altısı, 180 tümen komutanından 36'sı ve 57 kolordu komutanından 7'si hayatta kalmayı başarabilmişti Toplam olarak yaklaşık 30 bin Kızıl Ordu personeli idam edildi Bundan daha fazlası ise Sibirya'ya sürülerek yerlerine "politik olarak güvenilir" subaylar getirildi Beş mareşalden üçü ile kolordu ve tümen komutanlarının üçte ikisi vuruldu Bu durum daha genç daha az deneyimli subayların büyük birlik komuta kademesine gelmesi gibi bir sonuç doğurdu Örneğin 1941 yılında subayların % 75'i, bir yıldan az bir süredir bulundukları yerdeydi Ortalama bir Sovyet kolordu komutanı, ortalama bir Alman tümen komutanından 12 yaş daha gençti Bu subaylar inisiyatif almada çok isteksizdiler ve görevleriyle ilgili olarak yeterli eğitimi almış değillerdi![]() Uçak sayısında da Sovyet üstünlüğü vardır Ancak Sovyet uçakları çoğunlukla eski model uçaklardı Ayrıca Sovyet topçusu, çağdaş ateş kontrol tekniklerinden yoksundu Harekâtın daha ilk günlerinde Sovyet hava unsurlarının, yerdeyken yayılmak yerine yakın konumda düzgün sıralar halinde bulunması, Luftwaffe pilotları için onları kolay hedefler durumuna düşürdü Dahası harekât öncesinde Sovyet hava sahası üzerinde Luftwaffe'nin yüzlerce keşif uçuşu gerçekleştirmesine karşın, Sovyet Hava Kuvvetleri Alman keşif uçaklarının düşürülmesini yasaklamıştı![]() Doğu Cephesi'ndeki savaşın ilk evresinde Sovyet savaş gücü, çağdaş uçaklarının yetersizliği yüzünden ciddi biçimde sınırlandı Sovyet avcı filolarında çok sayıda çift kanatlı Polikarpov I-15 ve Polikarpov I-16 gibi eski model uçaklardan bulunmaktaydı Sovyet Hava Kuvvetleri'nin başarılı avcı modellerinden MiG-3, LaGG-3 ve YaK-1 gibi modeller ya 1941 henüz üretimine başlanmış ya da bir yıldan az süredir üretilmekteydiler Fakat bu uçaklar da Eylül 1941'den itibaren harekâtlara katılmaya başladıklarında, Messerschmitt Bf 109 ya da daha sonraki model Fw 190 model Alman avcı uçakları yanında zayıftılar Birkaç modelde telsiz vardı, fakat şifresiz kullanıldığı için yeterince işe yaraması sağlanamadı Sovyet Hava Kuvvetleri'nin Finlandiya ile çatıştığı Kış Savaşı'nda ortaya koyduğu zayıf performans, Luftwaffe'nin özgüvenini arttırmıştı ve sonuçta Sovyet hava sahasına hakim olabildiler Öte yandan Sovyet Hava Kuvvetleri'nde 1942 ya da daha sonra beklenen bir Alman genel taarruzu için standart uçuş eğitimleri hızlandırılmıştı Fakat Sovyet pilot eğitimleri fazlasıyla yetersizdi Sovyet Savunma Komiserliği'nin 22 Aralık 1940 tarih ve 0362 sayılı emriyle uçuş eğitimleri hızlandırıldı ve kısaltıldı Sovyet Hava Kuvvetlerinin 22 Haziran 1941'de kullanıma hazır durumda 201 MiG-3 ve 37 MiG-1 uçağı vardı Lakin sadece dört pilot bu uçakları kullanabilecek eğitimi almış durumdadır![]() Kızıl Ordu birlikleri bir genel taarruzu karşılamak yönünden hazırlıksız ve dağınıktılar Herhangi bir çatışma bölgesine sevk edilmelerini kolaylaştıracak ve hızlandıracak nakliye araçları da yeterli sayıda değildi Kızıl Ordu'nun elinde çok sayıda ve etkili toplar olmasına karşın bazı bataryalarda hiç mühimmat bulunmamaktaydı Topçu unsurlarının çoğunda topları taşımak için gerekli araçlar yoktu Tank birlikleri ender olarak iyi techizatlanmıştı ve eğitim eksikliğinin yanı sıra lojistik destekleri de yeterli değildi Genel ikmal ve bakım standartları çok zayıftı Birlikler, mühimmat bütünleme ikmali, yedek akaryakıt stoku, değiştirme ve ikmal personeli olmaksızın muharebeye sokuldu Çoğu kez birlikler tek bir çatışmada imha oldular ya da muharebe edemez duruma geldiler Ordu, büyük zırhlı kolordular içinde tank birliklerinin yeniden düzenlemesi sürecindeydi ve ayrıca dağınık durumdaydı![]() Kısacası Kızıl Ordu 1941 ortalarında kâğıt üzerinde Alman Ordusu'na en azından eşit güçte görünmekteydi Ancak gerçek çok daha farkıydı, yetersiz subay kadrosu, kısmi malzeme eksikliği, ikmal ve bütünleme işlerinde yetersiz nakliye araçları ve zayıf eğitim, Kızıl Ordu için ciddi dezavantajlar getirmiştir![]() Hitler'in Barbarossa Harekâtı için gayrı resmi olarak onay vermesinden sadece bir hafta sonra İngiliz istihbaratı Ağustos 1940'da, Sovyetler Birliği'ne genel bir taarruzla ilgili Alman planları hakkında bazı ipuçlarına ulaşmıştı Stalin doğal olarak İngiltere'den gelen bu bilgiye güvenmedi, Sovyetler Birliği'ni savaşa çekmek için tezgahlanan bir aldatma, bir oyun olduğunu düşündü Stalin'in kendi istihbarat örgütü de, Amerikan istihbaratı da 1941'in bahar aylarında yakın bir Alman genel taarruzu hakkında uyarılar vermiştir Ancak Stalin bu uyarıları da dikkate almadı Bir taarruz olasılığını genel anlamda kabul etmekle ve ciddi biçimde hazırlıklar yürütmekle birlikte Hitler'in kışkırtmasına kapılmamaya karar verdi Ayrıca iki yıl önce imzalanmış olan ve pek de gerçekçi temellere dayanmayan Molotov-Ribbentrop Saldırmazlık Antlaşması'na pek güveni yoktu Esas olarak da İngiltere'nin Sovyetler Birliği ile Almanya arasında bir savaşı tetiklemek için bu tür söylentileri yaymaya çalıştığına inandı Sonuç olarak Kızıl Ordu sınır birlikleri hiçbir zaman teyakkuz duruma getirilmedi Hatta bazı durumlarda (10 Nisan'da kısmi bir teyakkuz durumu uygulamaya konulduysa da) taarruza ateşle karşılık vermek için yetki gerekmekteydi Dolayısıyla Alman taarruzu başladığında bu birlikler tamamen hazırlıksız durumdaydılar Alman kuvvetleri taarruza geçtiklerinde muazzam bir Sovyet askeri gücü batı sınırlarında toplanmış bulunmaktaydı Ancak bu kuvvetler, Kızıl Ordu'daki taktik doktrin değişikliği sonucu oldukça savunmasız bir duruma gelmişlerdi General Dimitri Pavlov'un teşvikiyle 1938'de diğer uluslarla birlikte hat savunması düzeni benimsendi Bu savunma düzeninde birlikler, derinliği çok az olan bir hat boyunca yayılır ve ihtiyat bulundurulmaz Kadroya dahil bir tank unsuruyla takviye edilmiş piyade tümenleri, yoğun müstahkem kuşakları oluşturmak üzere mevzi alacak, koruganlara gömülecektir Daha sonra Fransa Seferi'nin şaşırtıcı sonucu ortaya çıktı Fransız Ordusu, dünyanın en güçlü ordularından biri sayılmasına karşın altı hafta içinde yenilgiye uğramıştı Bu konuyla ilgili Sovyet analizi eksik bilgilere dayanıyordu ve Fransa'nın çöküşü, hat savunmasına dayanılması ve zırhlı ihtiyatların eksikliğiyle açıklandı![]() Sovyet askeri bölgesi bu hatadan kaçınmak kararındadır Çözüm olarak bundan böyle piyade tümenleri ağır tahkimli savunma hatlarına gömülmek yerine büyük teşkiller haline getirilecekti Eldeki tankların çoğu da, her birinde standart olarak 1 031'den fazla tankın olduğu 29 mekanize kolordu şeklinde düzenlendi Almanlar saldırdığında zırhlı öncü kuvvetler, Alman mekanize kolordularını vuracak ve imha edecekti Daha sonra piyade ordularıyla birlikte, yaklaşma yürüyüşündeki savunmasız Alman piyade birliklerini yenilgiye uğratacaktı Ukrayna'daki Sovyet sol kanadı stratejik kuşatma kuvveti olarak güçlüce takviye edilmişti ve Alman Güney Ordular Grubu'nu savaş dışı bıraktıktan sonra Polonya içlerine doğru geniş bir yay çizerek bu kesimdeki birlikleri temizleyecek ve Alman Merkez Ordular Grubu'nun gerisini çevirecekti Kızıl Ordu, kuşatılan Alman ordularının imhasının ardından Avrupa içlerine yönelen taarruzlara başlayacaktı Sovyet taarruz planları kuramı Sovyetler Birliği'ne Alman genel taarruzundan hemen sonra Hitler, Kızıl Ordu'nun Avrupa'ya saldırmak için geniş çaplı hazırlıklar yapmakta olduğu savını ileri sürmüştür Böylelikle Alman saldırısını, önleyici bir savaş olarak haklı çıkarmak istemiştir [108] Savaştan sonra da bu görüş, Wilhelm Keitel gibi bazı Wehrmacht liderleri tarafından da ileri sürülmüştür [109]Bu tez, [110] 1980'li yıllarda, [108] bazı olayların dolaylı olarak incelenmesi ve kanıt olarak ele alınmasıyla yeniden kurgulanmıştır [111] Bu analiz, Mareşal Jukov tarafından önerilen ve Mareşal Vasilevski ve Mareşal Vatutin tarafından uygulamaya konulan ve tatbikat görünümü altında gizli bir seferberlikle Kızıl Ordu birliklerinin batı sınırlarına yığıldığı sonucuna varmaktadır Kabul edilen operatif hedefler, Almanya'yı müttefiki olduğu ülkelerden, özellikle de Romanya'dan tecrit etmeyi öngörmekteydi Romanya, sahip olduğu petrol rezervleri dolayısıyla, Almanya'nın savaşı sürdürebilmek için yaşamsal derecede ihtiyaç duyduğu bir kaynak ülke konumundadır [112]Viktor Suvorov'a göre (Vladimir Rezun) Stalin, Hitler'i Batı'ya karşı bir araç olarak kullandı Suvorov, Hitler'in buradaki rolünü "buzkıran" olarak tanımlamaktadır Stalin'in düşüncesine göre Hitler'in Avrupa'ya yönelik saldırgan planları, kendi planına zemin sağlayacaktı Kapitalist ülkeler kendi aralarındaki çatışmalarda yeterince yıprandığında Sovyetler Birliği Avrupa'ya saldıracaktı Bu sonuca ulaşmak için Adolf Hitler'e önemli politik destek ve malzeme sağlandı Bu arada Kızıl Ordu, Nazi işgali altındaki tüm Avrupa'yı "özgürleştirmek" için hazırlanıyordu Suvorov da Hitler gibi, Alman Barbarossa Harekâtı'nın 1941 yılında Sovyet birliklerinin sınırda toplanmasından yararlanan bir önleyici saldırı olduğunu öne sürmektedir Mihail Meltyuhov gibi bazı kesimler de Suvorov'un, Sovyetler Birliği'nin bir taarruz için hazırlanmakta olduğu tezine karşı çıkmaktadır Onlara göre her iki taraf da saldırı için hazırlanmaktaydı ama bu, karşı tarafın hazırlıklarına bir tepki olmaktan tümüyle bağımsızdı![]() Her ne kadar bu savlar bazı tarihçiler tarafından desteklenmişse ve bazı ülkelerde kamuoyunun da ilgisini çekmişse de, [108] genel olarak Batılı tarihçiler tarafından genel kabul görmemiştir
|
|
Barbarossa Harekatı |
|
|
#3 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Barbarossa HarekatıHarekâtın sonuçları Hitler harekâtın devamında esas taarruz yönünün Moskova'dan, Güney Ordular Grubu'nun Ukrayna'yı ele geçirmesine destek için güneye çevirme emri vermiştir Bu manevrayla, güneydeki harekâtın sol kanadını güven altına almış olsa da Sovyet başkentine yönelen genel taarruzu geciktirmiş oldu Merkez Ordular Grubu'ndan güneye gönderilen birlikler Moskova'ya yeniden taarruz için bölgeye döndüklerinde Kızıl Ordu direnci de şiddetlenmişti Sonbahar yağmurlarıyla oluşan çamur, ardından gelen kar yağışı taarruzda ciddi güçlükler yarattı ve sonunda ileri hareketi durdurdu![]() Ayrıca, Sovyet yönetiminin anavatanın savunulması için bir Büyük Vatanseverlik Savaşı ilan etmesiyle ortaya çıkan direnme, Alman komutanlığının beklediğinden çok daha sert olmuştur Beyaz Rusya'daki Brest tahkimatı, Rus mücadele azmine bir örnek teşkil etmekteydi Alman komutanlığınca harekâtın başlangıcında saldırılan bu tahkimatın saatler içinde düşeceği düşünülüyordu, ama haftalarca direndi Sovyet propagandası daha sonra altı hafta elde tutulduğunu ileri sürmüştür [177] Alman ikmal meselesi de büyük sorun oldu İkmal hatları fazlasıyla uzadı ve geri bölgelerde Sovyet partizanlarının eylemlerine hedef oldu Diğer yandan Sovyet birlikleri boşalttıkları arazilerde yanmış toprak taktiği uygulayarak Almanlara yiyecek, yakıt ve barınak olarak pek bir şey bırakmadılar![]() Tüm olumsuzluklara karşın Alman ilerlemesi devam etti, çok sayıda Kızıl Ordu birliği imha edildi ya da kuşatılarak teslim olmak zorunda bırakıldı Kiev Muharebesi özellikle ağır bir darbe oldu Güney Ordular Grubu 19 Eylül 1941'de Kiev'in kontrolünü ele geçirdi Sovyet birliklerinden 665 bin kişi tutsak edildi Kiev daha sonra kahramanca savunmasından dolayı Sovyet yönetimince Kahraman Kent olarak onore edildi![]() Kuzey Ordular Grubu Baltık ülkelerini ele geçirdi ve sonunda Leningrad'ın güney banliyölerine 1941'in Ağustos'unda ulaştı Burada sert Sovyet direnciyle durduruldu Kentin alınması büyük kayıplara yol açacak gibi görünüyordu Bu durumda Alman komutanlığı, kenti almaktan vazgeçerek kuşatmaya karar verdi Kent, kuşatma altında açlıkla dize getirilecekti Kent savunması birkaç Alman yarma girişimine, ağır akaryakıt ve gıda maddeleri kıtlığına karşın dayanmayı sürdürdü Alman kuşatmasının 1944 başlarında kentin yaklaşımlarından geri atılmasına kadar da direnmeyi sürdürdü Kahraman Kent olarak tanımlanan ilk Sovyet kenti oldu![]() Barbarossa Harekâtı'nın esas saldırılarına ek olarak Alman kuvvetleri, Finlandiya'nın Petsomo bölgesini zengin nikel madenlerinin güvenliği için işgal etmiştir Murmansk'a karşı da 28 Haziran 1941 tarihinde bir dizi taarruz başlattılar Harekât, Gümüş Tilki Harekâtı olarak bilinmektedir![]() Alman kuvvetleri Sovyet karşı taarruzları tarafından yönlendirilmekten kaçındılar fakat savaşlardan ve kış koşullarından dolayı ağır kayıplara uğradılar ![]() Moskova'nın alınması Almanya için zaferin anahtarı olarak görüldü Günümüzde tarihçiler Moskova'nın Alman kuvvetlerinin eline geçmesinin, Sovyet yenilgisine yol açıp açmayacağını tartışmaktadır Öte yandan erken bir zamanda Moskova'ya yönelinseydi bile, hemen hemen tüm Alman generallerinin iddia ettiğinin tersine alınabilirliği hiç de kesin değildir Sonuçta Barbarossa Harekâtı bu amacına ulaşmakta başarısız oldu 1941 yılı Aralık ayında Japonya ile Almanya, Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı askeri bir ittifak içine girdiler![]() Barbarossa Harekâtı'nın sonunda Sovyetler Birliği de en az Almanlar kadar ağır bir darbe yemişti Almanlar Moskova'yı almakta tam olarak başarısızlığa uğramalarına karşın Sovyetler Birliği'nin batı kesiminde çok geniş bir toprağı işgal etmişlerdi Bu topraklar bugün için Beyaz Rusya, Ukrayna ve Baltık Devletleri topraklarını kapsamaktadır Alman kuvvetleri 1 690 km ilerlemişlerdi ve 3 100 km lik bir cephe hattına ulaşmışlardı [178] Sonuçta 1,3 milyon kilometrekarelik bir toprak Alman kuvvetlerince alınmıştır Bu topraklar üzerindeki nüfus 1941 sonu itibariyle 75 milyondur Kursk ve Stalingrad yenilgileri sonrasında çekilmek zorunda kalacakları ayrıca 650 bin kilometrekarelik bir arazi de izleyen yılda da ele geçirmişlerdir Ancak işgal edilen bölgelerde hiçbir zaman tam bir hakimiyet söz konusu olmadı, Alman karşıtı hareketler hızla tırmanışa geçti Alman istilası, Hitler'in harekâtın başlamasından hemen önce verdiği emirler gereği, baştan beri acımasızdı Hitler'in ideolojisinde Slav halklar "insan-altı" olarak görülüyordu ve işgal edilen topraklardaki Slav halka karşı tutum, bu bakış açısından hareket edecekti Genelde işgalin bu tutumu yerel halkı karşısına aldı Ukrayna'nın bazı bölgelerinde ise yerel halk Almanları, onları Stalin'den kurtulmasına yardımcı olacağını düşünerek destekledi ve yarı-askeri teşkilatlanmalara gitti Kızıl Ordu birlikleri ülkenin kırsal alanlarında dağıldığında bu bölgelerde, Alman karşıtı partizan hareketleri yeraltı güçleri olarak, Alman baskıcı uygulamalarından da güç alarak yoğunlaştı Alman kuvvetleri, kızıl ordunun karşı saldırılarına inatla direndiler ve bu çatışmalar her iki taraf açısından da ağır kayıplara yol açtı![]() Barbarossa Harekâtı'nın bir bakıma açılış bölümü olan 1941 yılında Wehrmacht kuvvetleri, Kızıl Ordu birliklerini birçok yerde kuşatmış ve imha etmiştir Samuel W Mitcham, bu kuşatmalardan yirmi tanesini, Sovyet kayıplarını da göstererek listelemiştir [179] Bu listede yer alan 20 bölge, Rossinzny, Bialistok-Minsk, Simolensk, Roslavl, Gomel, Divina, Staraya Russa, Luga, Reval, Galasya, Uman, Jitomir, Valday Tepeleri, Kiev, Viyazma-Biryansk, Nikolav, Dinyeper kıyıları, Mariupol, Kırım ve Donetz Sahası'dır Bu bölgelerdeki Kızıl Ordu kayıpları toplamda (subay/erat, tank ve çeşitli çapta top ve havan olarak), 3 067 000 erat/subay, 14 122 tank, 26 803 top ve havan olarak belirtilmektedir Bu rakamlar, kuşatılan Sovyet birliklerinin, Alman kuvvetleri eline geçen kısmıdır, muharebeler sırasındaki kayıplar değil Ayrıca muharebeler sırasında ortaya çıkan kayıplar da hesaba katıldığında Kızıl Ordu'nun gerçek kayıpları çok daha yüksektir![]() Barbarossa Harekâtı boyunca 1941 yılında Kızıl Ordu ölü, yaralı, kayıp ve tutsak olarak büyük sayıda asker kaybetmesinin de ötesinde, büyük miktarlarda ağır ve hafif silah, mühimmat, akaryakıt, erzak dahil her türlü ikmal malzemesi de kaybetmiştir Örneğin 1941 yılında savaş bölgesindeki beş Cepheden sadece Batı Cephesi'nin mühimmat kaybı 4 216 vagondur [dn 7] [180]Doğu Cephesi'nde savaş dört yıl sürdü Ölü sayısı kesin olarak saptamaya olanak yoktur Batılı kaynakların genel kabul gören değerlendirmesine göre Sovyet askeri kayıpları (çatışmalar ve tutsaklık sırasındaki ölümler) 7 milyon kişi kadardır Sovyet sivil ölümlerine ilişkin rakam ise, en sık kullanılan rakam, halen tartışmalı olsa da 20 milyon civarıdır Doğu Cephesi'nde Alman askeri kayıpları açıkça belirsizdir En son Alman değerlendirmesi (Rüdiger Overmans'a göre) yaklaşık 4,3 milyon Alman ve 900 bin müttefik askerinin çatışmalarda ya da esaret altında öldüğü yönündedir Doğal olarak bu çapta bir askeri operasyon olan Barbarossa Harekâtı dünya tarihinin en ölümcül savaşları arasında geçmektedir![]() Sovyetler Birliği 1929 yılında imzalanan Cenevre Sözleşmesi'ne katılmamıştı Ancak 1941'de Alman saldırısından bir ay sonra I Lahey Sözleşmesi'ne katılmak için Sovyetler Birliği girişimde bulunmuştur Bu girişim, Nazi yönetimi tarafından yanıtsız bırakıldı
|
|
|
|