Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
elde, insan

Elde Var İnsan!

Eski 11-21-2007   #1
suskun
Varsayılan

Elde Var İnsan!



* Gerçek ve sahte tebessüm arasında açık farklar vardır Sahte bir tebessüm, yüzün bir yanını diğer yanından daha az etkilediği için her zaman asimetrik durur Gerçek bir tebessüm tam anlamıyla simetriktir; yüzün her iki yanına da eşit dağılır Gerçek tebessüm dudaktan göz kenarlarına kadar yayılırken, sahte tebessüm sadece dudaklarda kalır Yani, içten tebessüm etmeyen kişinin “gözlerinin içi gülmez”

* 1930’larda yapılan bir araştırma prematüre bebeklerin dokunmayla çok şey kazandığını ortaya koydu Daha sık elde tutulan ve kucağa alınan bebeklerde ölüm oranı üçte iki azalmıştı Şimdilerde minik ve zayıf bebeklerin cılız nefeslerini alıp verdikleri Yeni doğan Yoğun Bakım Birimlerinde görevli sağlık personeline, bebeklere düzenli olarak dokunmaları, masaj uygulamaları tembihleniyor “Dokunulan” bebekler, dokunuldukları sırada, stres davranışlarını (yumruğunu sıkmak, yüzünü kırıştırmak gibi) daha az gösteriyorlar

* … evrenin her hareketi, her kıpırtısı, her hışırtısı, her uğultusu tumturaklı bir söz gibi anlamla, aşkla bestelenmiş bir şarkı gibi ahenkle düşüyor kulağımıza Ve kalbimiz, o ahengin içinde her daim anlam arıyor Sesin anlamsızlığına, anlamın sessizliğine razı değiliz Bu yüzden kalpleri evrenin sesine kapalı, varlığın sözüne mühürlü olanlar, en talihsiz sağırlar olmalı “Göklerde ve yerde olan her şeyin O’nu tespih edişine kulak asmayanlar, ıssız ve anlamsız, sözsüz ve dudaksız, ketum ve eylemsiz, nidasız ve hitapsız bir gürültü olarak algılıyorlar evreni

* İnsan bedeni 60 yıl değil de, bunun iki katına varan bir süre için yeryüzünde kalmaya nasıl tepki verir? Chicago Üniversitesi’nden S Jay Olshansky, Bruce A Carnes ve New York Uluslar arası Uzun Yaşam Merkezi’nden Robert N Butler’ın bu soruya cevap aramak üzere yaptığı çalışmalar, insanın aslında kısa yaşamaya ‘programlı’ olduğunu ortaya çıkardı Buna göre, insan bedeni aktif üreme döneminden sonra, programlı bir ‘eskime’ sürecine giriyor Çocuklarımıza velayet edeceğimiz yaşlara denk gelen, nispeten genç yaşlarda, istisnalar dışında, organlarımız pek sorun çıkarmıyor ve sağlığın o ‘sessiz ahengi’ni yaşıyoruz Hatta çoğumuz bu yaşlarda hayatı sonsuzmuş gibi algılıyor, doğrudan sevdiklerimize değil de, sevdiklerimiz adına olduğunu varsaydığımız dolaylı meşguliyetlere zaman ayırıyoruz Çok yaygın bir deyişle, insan, ömrünün birinci yarısında para kazanmak için sağlığını harcıyor, ikinci yarısında da sağlığını kazanmak için parasını harcıyor

* Araştırmacıların bulguları, zaten bildiğimiz bir gerçeği yeniden ispatlıyor: Yaşlanmak hepimiz için kaçınılmaz bir seyirdir Kırklı yaşlarla birlikte, kadınların menopoza girmesi, erkeklerin kalp damar sisteminde öteden beri gelişen tıkanma ve yetersizliklerin belirgin hale gelmesi, bizi ömrümüzün ikinci yarısında sağlığı için para harcayanlar sınıfına sokuyor İşte, araştırmacıların, insanın yaşlılığında karşılaştığı sağlık sorunlarının bedenimizde kasıtlı olarak tasarlanmış ‘zaaf’lardan kaynaklandığını söylüyorlar Örneğin, kemiklerin kırılgan hale gelmesi, işitme ve görmenin zayıflaması, damarlarda varis oluşması, prostat büyümesi gibi sorunlar, araştırmacılara göre ‘bedenimizdeki kasıtlı zaaflardan kaynaklanıyor

* İnsan, sonlu bir zamana razı değildir Süreklilik ister, beka peşindedir Devamlı var olmak ister Sınırlı yaşamaya alışkın değildir, sınırlandırılmış zamanlarda mutlu olamaz Sonu gelmeyen, nihayeti olmayan, sınırları olmayan, limitsiz bir hayat arzu eder

* İnsan kalbi geçici sevdalarla yetinmez, sınırlı aşklara yanaşmaz Sevdiği her şeyi önce sonsuz zamanlarda varsayarak sever Bağlandığı her şeyi hiç gitmeyecekmiş gibi, hiç bitmeyecekmiş gibi sever

* Genç bir delikanlının mutlu bir yuva hayalinde beka aşkı saklıdır Birçok kişinin paylaştığı emeklilik rüyaları beka aşkı adınadır Sevdiğimize ‘bir daha görüşmek üzere’ veda etmek ‘bir daha görüşmemek üzere’ değil! – süreklilik sevdasındadır Her yaşadığımız günün bir yarını vardır Yarın olmayan güne, akşamları geri dönmeyen güne asla razı olamayız; çünkü hep sonsuzluk arzusundayız Herkesin ‘ardı sıra bir şeyler bırakma’ kaygısı, sonsuzca yaşama isteğinin dışa vurumudur Unutulmayacak bir isim yapma telaşı, bütün zamanlarda var olma tutkusundandır Heykeller, anılar, fotoğraflar, hatıra eşyalar, nostaljiler gelip geçen şeyleri dondurma sancısıdır, zamanı durdurup sonsuzlaştırma girişimidir

* Gelin görün ki, sonsuzluk sevdamız, yeryüzündeki gerçeğimiz ile çelişir Yeryüzünde sabitleyebileceğimiz bir şey yoktur görünürde Sabitlediklerimiz vardır gerçi; ancak onlarda nihayet yıkılır, dağılır, çözülür şeylerdir Belki biraz daha dayanıklı, belki biraz daha kalıcı gibi dururlar; ancak onlar kalsa bile biz gidiciyizdir, geçiciyizdir Her halükarda, bel bağladıklarımız ile aramızda kapanmaz mesafeler vardır Kendimize sığınak ve dayanak eylediklerimiz sonsuz uçurumlar ardındadır

* Ünlü romancı DHLawrence, “hiçbir şey için ‘bu benimdir’ ” diye uyarmıştı yıllar öncesinden Sadece, “bu benim yanımdadır” dememize izin vermişti Gerçekten de, varlığımızı zenginleştiren, yaşayışımızı derinleştiren ne varsa, hepsi zamanın akıcılığı içinde çürümeye, eskimeye, yitmeye mahkûmdur Şu andaki hali ne olursa olsun, üzerinde her zaman bir fanilik, geçicilik damgası taşır eşya ve insan Buna göre aslında hiç kimsenin “ben gencim” deme hakkı da yok gibidir; doğrusu, bulunduğu gün içinde ‘ihtiyar’ diye tarif ettiklerinden biraz geç doğmuş olmasına borçludur gençliğini Ne kadar genç olursa olsun, bir başka zamanın ihtiyarıdır her genç

* Zaman bir ırmak gibi herkesi kucağına almış akıyor Kimileri bu nehrin genç sularında, kimileri ihtiyar sularında duruyor olabilir Nehrin hangi sularında olduğumuz çok da önemli değildir; önemli olan herkesin bu nehrin içinde olduğu gerçeğidir Hiç kimse nehrin kıyısına çıkıp kendi gençliğini sabitleyemez, hiç kimse nehrin akışına direnip geri duramaz

Senai Demirci - Elde Var İnsan

__________________
'' Milli Benligini Yitirmis Uluslar
Başka Milletlerin Avıdır !!!! ''
Mustafa Kemal ATATÜRK

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.