Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
danişmendname

Danişmendname

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Danişmendname



Dânişmend Gazi Destanı'nın yazılışını üç aşamada incelemek gerekmektedir Eser, üç ayrı müellif tarafından farklı yüzyıllarda kaleme alınmıştır İlk olarak, Mevlânâ İbn-i Ala tarafından II İzzeddin Keykavus zamanında, yine onun emriyle H642/M1244-45 tarihinde te'lif edildiği tahmin edilmektedir Bugün elimizde bulunan Dânişmend Gazi Destanı nüshaları, Tokat Kalesi dizdarı Arif Ali tarafından, Mevlânâ İbn-i Alâ'nın te'lif ettiği eser yeniden kaleme alınarak vücut bulmuştur İkinci konusunda da kesin bir tarih yoktur Ancak birçok araştırmacı H762/M1360-61 tarihinde, yani I Murat devrinde kaleme alındığı konusunda birleşir Eserin üçüncü safhası ise XVI yüzyıl tarihçilerindŞen Gelibolulu Mustafa Alî'nin Mirkatü'l-cihâd'ıdır Gelibolulu, adı geçen eserini, Arif Ali'nin kaleme aldığı Dânişmend Gazi Destanı'nın nüshalarından birini esas alarak yazmıştır


Hem tarihi olayların hem de metinlerin yazıya geçirilişi açısından Dânişmend Gazi Destanı, Battal Gazi Destanı ve Saltık Gazi Destanı zincirinin ikinci halkasını oluşturur Dânişmend Gazi Destanı, Battal Gazi Destanı'nın tamam olduğunu, Battal Gazi ve gaza arkadaşlarının ebediyete intikal ettiğini bildiren cümlelerle başlar


Eserin şimdiye kadar on dokuz nüshası tespit edilmiştir Arif Ali'nin kaleme aldığı Dânişmend Gazi Destanı Oğuzcanın Anadolu'da hakim duruma geçtiği yıllarda yazılmıştır ve oldukça sadedir


Dânişmend Gazi Destanı, on yedi meclisten oluşan büyük bir eserdir Eserde bulunan meclisler müstakil olmakla beraber birbirinin devamı niteliğindedir Yani konular hep birbirini takip etmektedir ve meclislerin tamamı bir bütünü oluşturmaktadır Baştan sona kadar nazım-nesir iç içe olan eser, bu yönüyle incelendiğinde türünün diğer örnekleri olan Battal Gazi Destanı ve Saltık Gazi Destanı'ndan farklılık gösterir


Başta Paris olmak üzere, eserin bazı nüshaları Dânişmend Gazi'nin Malatya'dan fetihler yapmak için çıkış tarihini, hicrî 360 yılı, Recep ayının bir Cuma günü olarak gösterir Bu, miladi takvimde 971 yılına rastlar Bu tarihte Malatya'dan Türklerin sefere ordu çıkaracak kadar nüfusa sahip olmadığı aşikârdır Bu yanlışlık Muallim Cevdet ve diğer bazı nüshalarda gün ve ay aynı olmakla beraber hicrî 460 olarak düzeltilmiştir Bu tarih ise Miladi takvimde 1068 yılına rastlamaktadır Bu, İbn-i Ala ve Arif Ali'nin yazdığı eserlerde de 460 geçtiğini düşündürmektedir 1068 tarihi gerçeklere de uymaktadır Bundan sonra destanda hiç tarih geçmez Ancak eserde zaman, vak'a ve mekân ilişkileri müellif tarafından ustalıkla gösterilmiştir Bu ilişkiler iyi bir incelemeye tâbi tutulduğunda zaman ve tarihlerin gerçeğe uyup uymadığı konusunda araştırma yapılabilir


Eserin sonunda, Selçuklular'ın tahtında Sultan Rükneddin'in bulunduğu kaydedilmiştir Bu da tarih olarak 1262 ile 1266 yılları arasına rastlamaktadır Dolayısıyla destan yaklaşık 200 yıllık bir dönemi içermektedir


Dânişmend Gazi Destanı'nda olayların geçtiği rivayet edilen mekânların tamamının gerçek olduğu söylenebilir Diğer Anadolu destanları Battal Gazi Destanı ve Saltık Gazi Destanı'nda olduğu gibi efsane ve masal ülkelerine ya da mekânlarına rastlanmaz Yer isimleri incelendiğinde olayların tamamının Anadolu'da geçtiği görülür ve büyük bir kısmı da tarihi olaylarla uyumludur Malatya'dan fetihler yapmak için harakete geçen Türk ordusu; Kayseri, Ankara ve Kastamonu çizgisinin kuzeyinde kalan ve Karadeniz'e kadar olan kısmı fetheder Destanda bu bölge içerisinde bulunan şehirleri ve diğer bazı yerleri eski ve yeni ismimlerle kaydetmekle ve günümüze ulaştırmıştır Bu coğrafya içinde kalan Sivas, Tokat (Dükiyye), Kayseri (Kayseriyye), Kastamonu (Kastamonuyye vaya İsneboliyye), Bolu (Boliyye), Çorum (Yankoniyye), Gömenek (Sisiyye), Amasya (Amasiyye ve Haraşna), Canik, Osmancık (Eflanus), Ankara (Engüriyye veya Ma'muriyye), Gümüşhacıköy (Gümüş şehri), Niksar (Harsanosiyye), Karahisar, Zile (Karkariyye), Turhal (Kaşan), Malatya (Malatiyye), Çankırı(Mankuriyye), Sinop (Sinobiyye), Samsun (Samiyye), Anadolu (Rum) bizzat hâdiselerin geçtikleri yer veya yerler olarak defalarca zikredilir Bu coğrafya dışında kalan İstanbul (Kostantiniyye)'un zaman zaman zikredilmesi, buranın Türkler tarafından fethedilmesi hayalinin tarihi seyrinin bir parçasıdır


Zaman zaman daha da ayrıntıya inilerek bu şehirler içinde bulunan ve olayların geçtiği yerlerdeki kale, ve köylerin isimlerini verir Özellikle Tokat ve Tokat'a yakın olan yerlerde olan olaylar anlatılırken çok ayrıntıya inilir ve mekanların tasvirlerini yapılar Yalnızca Tokat'a mahsus bu ayrıntıyı müellifin bu bölgeden olmasına veya buraları iyi tanımasına bağlamaktayız Ayrıca bu bölgede bulunan akarsuları, dolayısıyla Kızılırmak ve Yeşilırmak'ı eski ve yeni isimleriyle zikreder Horasan, Bağdat, Halep ve Şam ise Türklerin ilişki içerisinde bulunduğu mekânlardır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.