Prof. Dr. Sinsi
|
Saba Melikesi Belkıs Efsanesi
Saba Melikesi Belkıs Kimdir - Saba Melikesi Kimdir - Saba Melikesi Belkıs Efsanesi - Saba Melikesi Belkıs Hikayesi - Saba Melikesi Belkıs Mitolojisi - Saba Melikesi Belkıs Tarihcesi
Saba Melikesi Belkıs, (Habeşçe Nigist Saba), günümüz Habeşistan (Etiyopya) veya Yemen'inin olduğu topraklarda hüküm sürdüğü farzedilen, tarih öncesi Saba Krallığı'nın (İbranice Sh'va veya Seba שבא, Arapça Saba veya Sebe سبأ, Habeşçe ሳባ) hükümdarıdır Modern arkeoloji bu krallığın mevcudiyeti konusunda şüphecidir Kitabı Mukaddes'te kraliçenin isminden bahsedilmez Habeş kültüründe "bu şekilde değil, böyle değil" gibi anlamlara gelen MakedaBelkıs olarak bilinir Ayrıca bazı kaynaklarda Lilith, Nikaule veya Nicaula (Nikola) olarak da geçer
Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın (Resmi göremiyorsanız üye olunuz) Resmin ismi: saba jpg Görüntüleme: 6 Büyüklüğü: 99,4 KB (Kilobyte)
Kitabı Mukaddes'e göre
Eski Ahit'e göre Saba Kraliçesi (Melikesi), İsrail Kralı Solomon'un (Süleyman Peygamber) bilgeliğini duydu ve onu sorularıyla test etmek amacıyla beraberinde baharat, altın ve değerli taşlardan müteşekkil birçok hediye ile yola çıktı (1 Krallar 10:1-13 ve 2 Tarihler 9:1-12 ) Kraliçe, Süleyman'ın bilgeliği ve serveti karşısında hayrete düştü ve Süleyman'ın tanrısına dua etti Süleyman kraliçeye hediyelerle karşılık verdi ve "ne isterse alabileceğini" söyledi Kraliçe zaten çok zengindi ve Süleyman'a hediye olarak 4,5 ton altın getirmişti (1 Krallar 10:10)
Süleyman'ın Özdeyişleri'nde Saba Kraliçesi ile Süleyman arasındaki ilişkiye dair bazı göndermeler vardır ve bunlar zaman zaman ikilinin birbirlerine aşık oldukları şeklinde yorumlanır
Daha sonraki dönemlerdeki Yahudi efsaneleri
Yahudi tarihçi Josephus Antiquitiesde Saba Kraliçesi'nin öğrenmeye olan tutkusundan bahseder Onu "Nikaule" olarak adlandırır Muhtemelen bu ismi Herodot'un Nitocris'ine benzeterek oluşturmuştur
Sonraki dönemlerdeki Yahudi efsaneleri daha öyküsel bir anlatımla ifade edilmişlerdir Saba Kraliçesi'nin testlerinden oluşan manilerin derlenmesi için büyük çaba sarfedilmiştir
Saba Kraliçesi bazı öykülerde Lilith olarak adlandırılmıştır
Günümüz Afrika kültüründe
Afrikalı ve Afrika kökenli Amerikalı öğretim görevlileri, uzun süredir Saba Kraliçesi'nin "siyahî" kimliğinden soyutlanmaya çalışılmasından rahatsızlık duymaktadırlar Saba Kraliçesi'nin Kitabı Mukaddes'te bahsi geçen iki siyahi kraliçeden biri olduğu düşünülmektedir Diğer siyahi kraliçe Kandake'dir Josephus, Saba Kraliçesi'nden "Mısır ve Habeşistan Kraliçesi" olarak bahseder İlk papazlardan Origen ve Jerome onu, "Siyah Afrika milletlerinin kraliçesi" olarak tanımlamışlardır Strabo'ya göre Habeşistanlılar M Ö 2 yüzyılda, doğu Afrika sahillerinde ve Arap sahil şeridinde de yaşamışlardır Ayrıca Homer şöyle demiştir: "Mısır'a komşu olan Etiyopyalılar (Habeşistanlılar) ikiye ayrılır; bir kısmı Asya'da yaşar, diğerleri Libya'da (Afrika) yaşar Aslında birbirlerinden hiçbir farkları yoktur" Birçok müslüman tarihçi eski çağlarda Arabistan'ın Habeşistan'ı da kontrol ettiğini ileri sürmüşlerdir Aslında Etiyopya Arabistan'ın güney ucunu (bugünkü Yemen) kontrol altında bulundurmuştur Mısır'ın güneyinde veya Afrika veya Arabistan sahil şeritlerinde yaşayan siyahi halkın tamamına Etiyopyalı denir
İslam'a göre
Saba Melikesi'nden Kur'an'da Neml Sûresi 22 - 44 ayetlerde bahsedilir
Kur'an'da melikenin ismi geçmez ama Arap kaynaklarında "Belkıs" olarak adlandırılır Kuran'daki öyküsü Eski Ahit'tekine oldukça benzerdir Hüdhüd kuşu, hayvanlarla konuşabilen Süleyman Peygamber'e Saba adlı bir ülkeye gittiğini ve oradaki halkın güneşe taptıklarını söyler Süleyman melikeye kendisine itaat etmeye davet eden bir mektup gönderir Melike adamlarına danışır Onlar "Biz güçlü kuvvetli kimseleriz, zorlu savaş erbabıyız; buyruk ise senindir, artık ne buyuracağını sen düşün" derler Melike, elçileriyle Süleyman'a hediyeler gönderir Süleyman hediyeleri önemsemez ve Allah'ın kendisine çok daha iyilerini bahşettiğini söyler
Cinlerden biri gidip melikenin tahtını getirebileceğini belirtir Süleyman'ın bilgili adamlarından biri de "Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm" der Bu zatın, Süleyman'ın veziri Âsaf bin Berhiyâ veya Hızır olduğu rivayet edilir Kimin getirdiği belirtilmez Melike gelince onun krallığının da Süleyman'ınki gibi olup olmadığı sorulur Melike aynı olduğunu söyler Daha sonra Süleyman'ın camdan köşküne girince zemini su sanarak eteklerini toplar Süleyman onun su değil billur olduğunu belirtir Rivayete göre Süleyman Peygamber bilgisine çok güvenen melikeyi şaşırtmak için camdan zeminin altından su akıtmış ve içine balıklar koymuştur Bunu yapmaktaki amacı melikenin bilgisini zorlamak ve onu ilahi irşadı kabule hazırlamaktır Melike "Rabbim! Ben gerçekten kendime yazık etmişim Süleyman'la beraber âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum" der ve İbrahim geleneğinden gelen tek tanrılılığı kabul eder
Bazı efsanelerde Belkıs'ın kocasının Yasir Yan'am olduğu, Belkıs'ın güneşin kız kardeşi olduğu ve babasının annesini kurtaran El Hadhad isminde bir cin olduğu söylenir
Günümüz Arap kültüründe
Bazı Arap akademisyenleri Saba Melikesi'nin eski Arap kaynaklarında anlatıldığı üzere Yemen'de değil, kuzeybatı Arabistan'da olduğunu düşünmektedirler Kuzeybatı Arabistan'da, güneyli Arap krallıklarının kurduğu ticaret kolonilerinin olduğunu belirtmektedirler Bazı modern arkeolojik kalıntılar bu kolonilerin varlığını doğrular niteliktedir ancak Saba Melikesi Belkıs'ın oradaki varlığı ispatlanamamıştır
Habeşistan kültüründe
Habeşistan'daki kraliyet ailesi, soylarını doğrudan Süleyman'a ve Saba Melikesi Makeda'ya dayandırmaktadırlar Makeda isminin kökeni kesin olmamakla birlikte başlıca iki görüş ileri sürülmektedir Bunlardan birincisi Yeni Ahit'te bahsi geçen "Candace" isimli Habeş kraliçesinin isminin zaman içerisinde bozularak bu şekle dönüştüğüdür Diğer bir iddia, bu ismin kökeninin Makedonya'lı Büyük İskender olduğu yönündedir
Habeş efsanesi Kebra Negastın ('the Glory of Kings'), Makeda ve onun soyundan gelenleri anlattığı ileri sürülür Kral Süleyman'ın Makeda'yı baştan çıkarttığı, ondan bir oğlu olduğu ve bu çocuğun ilk Habeş Kralı I Menelik olduğu söylenir Süleyman'ın Habeşistan Kraliçesi tarafından ziyaret edildiği iddiası, M Ö 1 yüzyıl Yahudi tarihçilerinden Flavius Josephus tarafından da desteklenir
Uzun yıllar boyunca modern Habeşistan halkının, İbranice konuşan güney Arabistanlıların, İbranice konuşmayan yerel Habeşistanlı halkla karışması sonucu ortaya çıktığı kabul edilmiştir Gerçekte tarih öncesi Aksum Krallığı (Habeşistan Krallığı), 7 yüzyılda İslam'ın yükselişine kadar Yemen dahil güney Arabistan'ı kontrol etmiştir ve Tigrinya dili, Habeşistan dili gibi bu bölgede konuşulan dillerin hepsi İbranice kökenlidir Habeşistan ve civar bölgelerinde tarih öncesi Arap toplumlarına dair kalıntılar bulunmakla beraber henüz Saba Melikesi öyküsünü doğrular hiçbir kanıta rastlanmamıştır Ayrıca Saba'lı göçmenlerin modern Habeş Krallığı'nın oluşumunda rol aldığına dair bir kanıta da ulaşılmamıştır
Habeşistan'daki Saba etkileri modern yazarlar tarafından daha da fazla sorgulanmıştır Bu etkinin sanılandan çok daha az olduğu, yüzyıl veya birkaç on yıl içerisinde kaybolduğu, muhtemelen Aksum eyaletleri veya D`mt medeniyeti ile askerî veya ticarî bir ortaklıktan öteye gitmediği iddia edilmiştir
Hıristiyan tefsirlerinde
Saba (Şeba) Kraliçesi, Matta İncil'inde "Güneyin Kraliçesi" olarak geçer (12:42) Luka İncil'inde İsa, kendisini reddeden çağdaşlarını, Saba Kraliçesi'nin ve Ninevah'lıların (Musul yakınlarındaki bir Asur kenti) yargılayacağını belirtir
Eski Ahit'teki Saba Melikesi öyküsünün tarihi ve metaforik boyutu, Hıristiyan tefsirlerindemetaforu ve analojisi olarak nitelendirilir Kraliçenin Süleyman'ı ziyareti, Kilise'nin İsa ile birleşmesi ile kıyaslanır ve metaforik bir ifadeyle Süleyman'ın 'Mesih' olduğu, Saba Melikesi'nin ise 'İsa'nın iradesine boyun eğen Yahudi halkı' olduğu belirtilir özellikle vurgulanmıştır Saba Melikesi hikâyesi, bir Hıristiyan
Saba Kraliçesi'nin saflığı ve temizliği; 'Meryem'in habercisi' ve 'Mecusilerin bebek İsa'ya getirdiği hediyeler ise (altın, buhur ve mür); Kraliçe'nin Süleyman'a ***ürdüğü üç hediyenin (altın, baharat ve değerli taşlar) birer yansıması' olarak tasvir edilir
|