Prof. Dr. Sinsi
|
Sultan İkinci Selim Ve İnebahtı Faciası
Sultan İkinci Selim - Sultan İkinci Selim Hakkında - İnebahtı Faciası Nedir - İnebahtı Faciası Tarihi
Sultan İkinci Selim  Nam-ı diğer “Sarı Selim  ”
Babası Kanuni Sultan Süleyman, anası Hürrem Sultan  Tarihin en tartışmalı dönemlerinden birinin ürünü
Hürrem Sultan’ı erkek eliyle yazılan Osmanlı tarihinin “lânetli kadın”ı yapan eylem sayesinde padişahlık tahtına oturan sarışın delikanlı  
Toplumsal açıdan, Kanuni gibi bir cihangirden sonra, adı gibi halim-selim bir padişaha razı olmak elbette kolay değildi Ama zamanla benimsendi Yalnız hiçbir savaşa katılmaması eleştiriliyordu Bunun da bir çaresini buldu: Babasından kalma dirayetli vezirleri savaşları yönetmeye memur etti Doğrusu bu konuda yetenekliydi Öylesine doğru tercihler yaptı ki, devlet onun döneminde fazla kırpılmadan krizleri atlatmayı başardı: İnebahtı yenilgisi hariç  
O yenilgi tam bir ibret dersidir Bir hezimetin sabır, irade ve kararlılık sayesinde nasıl zafere dönüştüğünü gösteren bir semboldür Olayın kısa hikâyesi şöyle  
Kıbrıs, 1 Ağustos 1571’de fethedilmişti Bu bir zaruretti Zira Kıbrıs Adası, Venediklilerin elinde tam bir korsan yatağına dönüşmüştü Ticaret gemilerimizi soyuyor, esirleri zindanlara atıp işkence ediyorlardı
Avrupa devletleri bu fetihten çok etkilendiler ve Kıbrıs Adası’nı kaybetmenin acısını çıkarmak için bir Haçlı donanması meydana getirdiler
O sıralarda Osmanlı donanması, İnebahtı önlerinde demirliydi Donanmamız, burada Haçlıların baskınına uğradı Çok şiddetli bir deniz savaşı oldu Ama düşman hazırlıklıydı Tutuşturulmuş paçavralı oklar, kadırgalarımızın tutuşmasına ve yanmasına yol açtı Büyük gayretlere rağmen, bozgun önlenemedi
Tecrübeli denizci Uluç (Kılıç) Ali Paşa, yirmi gemisiyle bir çıkış bulmaya çalışmış, ancak başarılı olamamıştı
Tam bir bozguna uğradık Kaptan Müezzinzade Ali Paşa şehit oldu Haçlı donanması İnebahtı Deniz Savaşı’nda, Osmanlı donanmasını yendi (7 Ekim 1571)
İnebahtı galibiyeti ile Avrupa bayram yerine dönmüştü Görkemli şenlikler düzenlediler Çanlar günlerce çaldı Bu arada; mağlubiyetin Osmanlılar üzerindeki etkisini öğrenmek için, İstanbul’a elçiler gönderdiler
Venedikli elçileri Sokullu Mehmed Paşa kabul etti Paşa onların niyetini çok iyi biliyordu Böbürleneceklerdi Nitekim elçi, “İnebahtı’da sizi yendik diye üzülmeyin” diye söze başlayınca, Sadrazam,
“Bre elçi!” diye kükredi: “Siz donanmamızı yenmekle sakalımızı tıraş ettiniz Biz Kıbrıs’ı almakla kolunuzu kestik Kesilen kol yerine gelmez, ama tıraş edilen sakal eskisinden daha gür çıkar Bu devlet isterse, gemilerinin yelkenlerini atlastan, halatlarını ibrişimden, demirlerini gümüşten bir donanma yapacak kadar güçtedir, ne bellersiniz!”
Elçiler böyle bir karşılık beklemiyorlardı Şaşkınlıktan bocaladılar Umduklarını bulamadan Venedik’e döndüler
Sokullu Mehmed Paşa, gerçekten de söylediklerini yaptı Kısa bir zamanda iki yüz gemilik yeni bir donanma inşa edip denize indirdi Yeni donanma Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa’nın komutasında tekrar Akdeniz’e açıldı (13 Haziran 1572)
İnebahtı galibiyetiyle bayram yapan Avrupalıların sevinci kısa sürmüştü Osmanlı donanmasının bütün ihtişamıyla Akdeniz’de boy göstermesi karşısında, Avrupa tekrar derin bir mateme gömülmekten kurtulamadı
Donanmamız Akdeniz’de zaferden zafere koşarken, İstanbul’da Padişah hastalandı Hastalık gün geçtikçe ilerliyordu Sık sık başı dönüyor, sendeliyordu Doktorlar bir türlü çare bulamıyorlardı
Hamama gittiği bir sırada, ayağı kayıp mermerlerin üstüne düştü Kaldırıp yatağına götürdüler Yataktan bir daha da kalkamadı Ve 15 Aralık 1574 (431 yıldönümü) Çarşamba günü, 51 yaşında hayata gözlerini yumdu
Saltanatı 8 yıl 2 ay 15 gün sürmüştü Babası Kanunî gibi her anlamda büyük bir padişahtan sonra tahta çıkmış olduğu için fazla bir şey yapmasına gerek kalmamıştı Ordu en kuvvetli dönemini yaşıyordu Devlet hazinesi ağzına kadar doluydu Osmanlı Devleti, dünyanın en büyük, en kuvvetli devletiydi  
En önemlisi, Kanunî’den, büyük ve güçlü bir devletle birlikte iyi yetişmiş devlet adamları da miras kalmıştı
Verdiği en iyi karar, Sokullu Mehmed Paşa’yı sadrazamlığa getirmesi oldu  
Ne var ki, devamlı olarak Sokullu Mehmed Paşa’nın gölgesinde kaldı
Padişahlığı süresince hiçbir savaşa katılmadı Oysa asker, başında padişahı görmeye alışıktı Onları Kanunî alıştırmıştı Padişahın arkasından ölüme bile yürümeye hazırdılar Fakat Padişah saraydan çıkmıyordu Tabii, bu da askerin bağlılığını azaltıyor, şevkini kırıyordu Sultan İkinci Selim devrinde büyük isyanların çıkmaması, Kanunî’nin sağladığı çelik disiplinden dolayıdır Kanunî, öylesine sağlam bir düzen kurmuştur ki, bu düzeni, ardından gelen bazı aksaklıklar bile bozamamıştır
Sultan II Selim, Nurbânû Sultan'la evliydi Murad, Osman, Süleyman, Mahmud, Cihangir, Mehmed, Mustafa, Abdullah isimli sekiz oğluyla, Esma, Fatma, Şah Sultan, Gevher Mülük adlı dört kızı oldu
İyi şairdi Şiirlerinde “Talibi” takma adını kullanırdı Bir divanı vardır İstanbul’da Ayasofya avlusundaki türbesinde gömülüdür
Yavuz BAHADIROĞLU
|