![]() |
Jandarma Tarihçesi |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Jandarma TarihçesiTarih boyunca insanlar, sosyal hayatın devamı için huzur ve sükûnun korunması, can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla koruyucu bir güce ihtiyaç duymuşlardır ![]() ![]() Bu genel kural Türklerde de geçerli olmuş, egemenlikleri altındaki topraklarda emniyet ve asayişi askeri güçleri ile sağlamışlardır ![]() Eski Türklerde emniyet ve asayiş hizmetleri askerî teşkilât içerisinde yürütülmüş olmakla beraber, bu hizmetler Oğuz Kağan'ın "Oğuz Töresi", Cengiz Han'ın "Uluğ Yasası", Timur'un "Timur Tüzükâtı" gibi yasalarla da desteklenmiştir ![]() Osmanlılar da, emniyet ve asayişin sağlanması konusunda, eski Türk devletlerini örnek almışlardır ![]() ![]() ![]() Dönemin diğer kolluk görevlilerini de; Subaşı, Ases, Asesbaşı, Böcekbaşı, Salma Çuhadarı, Falakacı, Kavas, Cebeci Kolcusu, Vezir Baştebdili, Yasakçı, Muhtesip, Solak, Kalyoncu, Galata Çavuşu olarak sıralamak mümkündür ![]() Eyaletlerde ise, Tımarlı Sipahiler, Yasakçılar ve "Deli" diye isimlendirilen görevliler, kazalarda da kadıların emrinde bulunan Subaşılar, emniyet ve asayişi sağlamakla yükümlüydüler ![]() Yalnızca kolluk hizmetlerinden sorumlu görevli birimlerin oluşturulması, Yeniçeri Teşkilâtı’nın kaldırılması ve 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı'nın getirdiği yükümlülükler, kolluk teşkilâtında çok önemli gelişmelere neden olmuştur ![]() Tanzimat Fermanı ile birlikte, yeni bir kolluk teşkilâtının kurulmasına karar verilmiş ve Jandarma’nın da çekirdeği sayılan Zaptiye Teşkilatı oluşturulmuştur ![]() 1846 yılında da, Zaptiye Müşirliği kurulmuş ve teşkilâtın yönetimi 1879 yılına kadar bu müşirliğe verilmiştir ![]() ![]() ![]() Ancak, ülkenin içinde bulunduğu siyasî, askerî ve ekonomik durum, Jandarma'nın tam anlamıyla kuruluşunu tamamlamasına izin vermemiş, İkinci Meşrutiyet dönemine kadar, yarı Zaptiye, yarı Jandarma olarak, bir geçiş süreci yaşanmıştır ![]() Bu dönem içerisinde, özellikle Rumeli'de artan asayiş sorunları yüzünden, yabancı devletlerin de etkisiyle, ilk önce Rumeli'de Jandarma'nın yeniden düzenlenmesi (tensik) çalışmalarına başlanmış, 1904 yılından itibaren Rumeli vilâyetlerinin tamamında Jandarma Tensik Daireleri kurulmuş ve başlarına yabancı subaylar getirilmiştir ![]() ![]() Tensik döneminde, asayişin sağlanmasında Rumeli'de elde ettiği başarıyı yurt çapında gerçekleştirmek isteyen hükümet, 1909 yılında Harbiye Nezareti'ne bağlı Jandarma Dairesi'nin yerine Umum Jandarma Kumandanlığı'nı kurmuştur ![]() Meşrutiyet döneminde Jandarma Teşkilâtı, daha da gelişerek büyümüş, tensik faaliyetleri devam etmiş, Jandarma'nın yurt çapında teşkilâtlanması, personelin temini ve yetiştirilmesi, adlî ve askerî makamlarla ilişkiler, kadroların tamamlanması konusunda önemli aşamalar kaydedilmiştir ![]() ![]() 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılması ve Millî Hükümet’in kurulmasından sonra, Ankara'da Millî Savunma Bakanlığı'na bağlı olarak bir Umum Jandarma Kumandanlığı kurulmuştur ![]() ![]() İstanbul Hükümeti’ne bağlı Jandarma personelinin tümünün Ankara Hükûmeti'ne karşı olduğunu söylemek yanlış olur ![]() ![]() ![]() Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda bütün varlığı ile Ordu saflarında yer alan Jandarma Teşkilâtı, savaşın olumsuz şartlarından büyük ölçüde etkilenmiş ve yetişmiş kadroların çoğunu bu savaşlarda kaybetmiştir ![]() ![]() Cumhuriyet döneminde, özellikle 1923-1938 yılları arasında Türk Jandarması, içinde bulunduğu ağır koşullara rağmen, kendi imkânları çerçevesinde büyük hizmetler yapmıştır ![]() ![]() 1930 yılına kadar faaliyetlerini çeşitli mevzuat hükümlerine göre sürdüren Jandarma Teşkilâtı, 22 Haziran 1930 tarihinde yürürlüğe giren 1706 Sayılı Kanunla birlikte önemli bir aşama kaydetmiştir ![]() ![]() Bu dönemde Jandarma Teşkilâtı; Jandarma Umum Kumandanlığı Karargâhı, Kurumlar, Seyyar Jandarma Birlikleri ve Sabit Jandarma Birlikleri şeklinde değişik birlik ve birimlerden oluşuyordu ![]() ![]() 1935 yılında Jandarma Teşkilâtı’nda çok önemli bir gelişme daha olmuş, Jandarma subaylarının Kara Harb Okulu'ndan yetiştirilmesi esası kabul edilmiştir ![]() Yine aynı yıl "Jandarma Umum Kumandanlığı" adı, "Jandarma Genel Komutanlığı’na” dönüştürülmüştür ![]() 1937 yılında "Jandarma Teşkilât ve Vazife Nizâmnâmesi" yürürlüğe girerek 1706 Sayılı Kanun’un uygulama şekline açıklık getirilmiştir ![]() 1956 yılında yürürlüğe giren 6815 Sayılı Kanun ile, bu tarihe kadar Gümrük Umum Kumandanlığı tarafından yürütülen sınır, kıyı ve karasularımızın emniyetinin sağlanması ve gümrük bölgelerinde kaçakçılığın men, takip ve tahkik görevleri sorumluluğu Jandarma Genel Komutanlığı'na verilmiştir ![]() 1935 yılından itibaren kullanılmaya başlanan Jandarma Genel Komutanlığı adı, 1953 yılından itibaren tekrar "Umum Jandarma Kumandanlığı’na” dönüştürülmüş ve komutanlık kadrosu Korgenerallikten Orgeneralliğe yükseltilmiştir ![]() Jandarma Umum Kumandanlığı’nın adı, 1961 yılında yeniden Jandarma Genel Komutanlığı’na dönüştürülmüştür ![]() 1968 yılında "Helikopter Bölük Komutanlığı" adı altında Diyarbakır'da 2'nci Taktik Hava Kuvvetleri bünyesinde ilk Jandarma Havacılık Birliği kurulmuştur ![]() Jandarma Genel Komutanlığı 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'na iki Jandarma Komando Taburu ve Havacılık Birlikleri ile katılmış ve Kıbrıs Türkü'nün bağımsızlık mücadelesinde de en ön safta yer almıştır ![]() 1982 yılında, 2632 Sayılı Kanun ile kıyı ve kara sularımızın korunması görevi Sahil Güvenlik Komutanlığı'na, 1988 yılında 3497 Sayılı Kanun ile bazı kara sınırlarımızın korunması ve güvenliğinin sağlanması görevi Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na verilmiştir ![]() Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ayrılmaz bir parçası olan Jandarma Teşkilatı; halen, ülke yüzölçümünün yüzde doksan üçünde emniyet ve asayiş hizmetlerini ifa ederken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri başta olmak üzere önemli bir bölümünde, yıkıcı ve bölücü terör unsurlarına karşı,”Kanun Ordusu” sıfatıyla, büyük azim ve kararlılık içerisinde, milletinin emrinde olarak, mücadelesini amansız bir biçimde sürdürmektedir ![]() Elıntı |
![]() |
![]() |
|