Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
edilişi, kızılderili, medeniyetin, soykırımı, yok

Bir Medeniyetin Yok Edilişi - Kızılderili Soykırımı

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Medeniyetin Yok Edilişi - Kızılderili Soykırımı



Bir medeniyetin yok edilişi Kızılderili soykırımı - Kızılderili soykırımı - Kızılderililer Kökeni


KIZILDERİLİ SOYKIRIMI

Kızılderilileri gerçekten tanır mısınız?


Sevgili okuyucular, 'Kızılderililer' hakkında ne biliyorsunuz? Bizim neslin Kızılderililer hakkındaki bilgisi, tamamen tek taraflı olarak hazırlanmış kovboy filmlerindeki saçmalıkların ötesine geçmez Kızılderililer posta arabasına saldırırlar, kafa derisi yüzerler; kahraman Amerikan kovboyları da onlarla savaşıp galip gelirler Bu filmlerde Kızılderililer birtakım vahşi ve ilkel yaratıklar olarak gösterilmişlerdir


Halbuki Kızılderililer, kendilerini acımasızca katleden Amerikalılardan çok daha medenî ve insancıldırlar Kızılderililere atfedilen 'kafa derisi yüzme' alışkanlığı, bilakis Amerikalılar tarafından Kızılderililere uygulanmış bir işkencedir ABD başkanlarından Andrew Jackson, At Nalı Dirseği Savaşı sonrasında öldürülen Kızılderililerin derilerinin yüzülmesine bizzat nezaret etmiştir

(Sunay Akın-Yücel Kaya)


Sonradan adı nükleer başlıklı füzelere verilen John J Pershing 'En iyi Kızılderili ölü Kızılderilidir' demiştir
Bu söz, 1869'da General Sheridon tarafından da tekrarlanmış ve bir Amerikan vezicesi(!) haline gelmiştir

Kızılderili Soykırımı Amerika'nın devlet politikasıydı
Kızılderili Soykırımı, Nazi Almanyası'nda Yahudilere karşı uygulanan soykırımdan çok daha korkunçtu Bu soykırım neticesinde bir ırk tamamen ortadan kaldırılmış ve 20 milyon civarında Kızılderili çeşitli işkencelere, tecavüzlere, hastalığa, açlığa ve sürgüne maruz bırakılarak hunharca katledilmiştir Sadece Creekler, Seminoller ve Çerokiler'den öldürülenlerin sayısı, 2 Dünya Savaşı'nda öldürülen Yahudilerin sayısından fazladır

(Yücel Kaya)


Kızılderili Soykırımı, ABD'nin resmî devlet politikası olmuştur ABD arşivlerini inceleyenler, bunun çok sayıda belgesine kolaylıkla ulaşabilirler Amerikan resmî makamları Kızılderili kellesi başına 5 dolar ödemişlerdir Devlete ait binaların bodrumları, Kızılderili kafataslarıyla dolmuş taşmıştır
İlk biyolojik silah, Amerikalılar tarafından Kızılderililer üzerinde uygulandı Amerikalı Lord Amherst, gönderdiği bir direktifte "Kızılderililer aşağılık bir ırktır Bunları topyekûn imha etmek için bütün metotlar gibi battaniye ile mikrop bulaştırmak iyi bir denemedir" demişti Böylece, sürgüne gönderilen Kızılderililere güya yardım olarak dağıtılan battaniyelere çiçek mikrobu bulaştırılarak çok sayıda Kızılderilinin kalleşçe öldürülmesi sağlanmıştır Kızılderililerin açlıktan ölmesi için başlıca yiyecekleri olan bizonların toptan öldürülmesi de, Kızılderili Soykırımı yöntemlerinden ilgi çekici bir örnektir
19 yüzyıl boyunca devam eden bu insan avı , 1886'da son özgür Kızılderili Apaçi reisi Geronimo'nun esir düşmesi ve 1890'daki Yaralı Diz Katliamı ile tamamlanmıştır Halen ABD'de 600 bin civarında asimile edilmiş Kızılderili, son derece kötü şartlar altında yaşamaktadır

(Alıntı: Hasan Celal Güzel)

Amerika’nın geniş vadilerinde mutluluk içinde yaşayan bizon medeniyetinin devamı asil bir ırk vardı



Güler yüzlü, sevecen ve misafirperverlerdi



Dört yüz yıl önce, dünyanın öbür ucundan gelen ‘soluk benizlileri’ de ‘kardeş’ deyip basmışlardı bağırlarına



Ama, sevgiye karşı düşmanlık, yardıma karşı nankörlük, mertliğe karşı alçaklık gördüler



Öz yurtlarında ‘parya’ edildiler, ezildiler, öldürüldüler; ‘medeniyet’ ve ‘Tanrı’ adına Sefil ruhların bölük-pörçük zulümleri gün oldu devletleşip balyoz gibi indi başlarına Artık gülmüyorlardı, gülemiyorlardı Mezar taşı dikilmişti söndürülen ocaklarına



Sonraları ‘Hürriyet Abidesi’ dediler ona: Kan emerek semiren vampir devlet, ‘özgürlük, barış ve demokrasi’ vaatleriyle sürdürdü sömürüsünü

Ve sürdürüyor



“Beyazlar bize birçok söz verdiler, hatırlayamadığım kadar çok; bir tekinin dışında hiçbirini tutmadılar Toprağımızı alacaklarını söylediler ve aldılar”

Kırmızı Bulut (Mahpiu Luta / Sioux)



Onlara ‘battaniye serecek bir yer’ bile bırakılmadı Hepsine çoktan ’vahşi’ damgası vurulmuştu Kuşaklar boyunca doğayla uyum içerisinde yaşayan Kızılderililerin bilgeliği hiçe sayılmış, dinsel ritüelleri bile yasaklanmıştı Vatandaşlık ve oy hakkı da 1924’e kadar tanınmadı



“Beyazların uyduğu hangi anlaşmayı Kızılderili bozdu? Hiç Beyaz adam bizle yaptığı hangi anlaşmaya uydu? Hiç Ben bir çocukken, dünya Siouxlarındı; güneş, onların topraklarında doğar ve batardı; savaşlara on bin kişi gönderirlerdi Bugün savaşçılar neredeler? Onları kim katletti? Topraklarımız nerede? Onlara kim sahip? Hangi beyaz adam onun toprağını ya da parasını çaldığımı iddia edebilir? Yine de benim bir hırsız olduğumu söylüyorlar Hangi beyaz kadın, ne kadar yalnız olursa olsun, benim tarafımdan esir alındı ya da onuru kırıldı? Yine de, benim kötü bir Kızılderili olduğumu söylüyorlar Hangi beyaz adam beni sarhoş gördü? Kim benim yanıma aç geldi ve doyurulmadı? Kim beni karımı döverken ya da çocuklarıma kötü davranırken gördü? Hangi kanunu çiğnedim? Kendimi sevmem yanlış bir şey mi? Derimin renginin kırmızı olması çok mu kötü; ya da bir Sioux olmam; babamın yaşadığı yerde doğmuş olmam; halkım ve topraklarım için canımı verebilecek olmam?”

Oturan Boğa (Tatanka Yotanka)



“Nerede bugün Pequotlar? Narragansettler, Mohawklar, Pokanoketler ve halkımın bir zamanlar güçlü olan diğer kabileleri nerede? Yaz güneşinin altında eriyip giden kar gibi, beyaz adamın aç gözlülüğü ve baskısıyla yok oldular”

Tecumseh (Shawnee Reisi)



“Yalnızca bir kere de ağlatmadılar bizi Mavi ceketli askerler ve Uteler, her yer karanlık ve her şey durgunken, gecenin içinden çıkageldiler ve kamp ateşi yerine bizim çadırlarımızı yaktılar Av hayvanları yerine benim cesur savaşçılarımı öldürdüler Kabilenin hayatta kalan savaşçıları, ölüler için saçlarını kestiler

On Ayı (Parra-Wa-Samen / Comanche)



“Her şeyi açıkça bildikleri halde şimdi diyorlar ki, ben kötü biriymişim Hatta oradakilerin en kötüsüymüşüm Ben ne yaptım ki? Ağaçların gölgesinde ailemle birlikte yaşayıp gidiyordum

Geronimo (Goyathlay / Son Apache Reisi)



“Beyazlar hiçbir zaman toprağa ya da geyiklere ya da ayılara aldırmadılar Biz Kızılderililer bir hayvanı öldürdüğümüz zaman, onun bütün etini yiyoruz Kökleri kazdığımızda küçük çukurlar açıyoruz Ev yaptığımızda, küçük çukurlar açıyoruz Biz çekirgeler için otları yaktığımızda, hiçbir şeyi mahvetmiyoruz Biz, meşe palamutlarını ve fıstıkları sallayarak düşürüyoruz Ağaçları baltalayıp devirmiyoruz Biz yalnızca kurumuş ağaçları kullanıyoruz Ama beyazlar toprağı deşiyorlar, ağaçları söküyorlar, her şeyi öldürüyorlar Ağaç diyor ki ‘Yapma Acıyor Canımı yakma’ Ama onlar, onu baltalayıp kesiyorlar Toprağın ruhu, onlardan nefret ediyor Kızılderililer asla bir şeyin canını yakmaz, ama beyazlar her şeye zarar veriyorlar Kaya diyor ki, ‘Yapma Canımı yakıyorsun’ Ama beyazlar hiç umursamıyor Beyaz adamın ona dokunduğu her yer acıyor

Yaşlı bir Wintu kadını



“Büyük geniş ovaların, güzel tepelerin, kıvrılarak akan ırmakların vahşi olduğunu düşünmüyorduk biz Yalnızca beyaz adama göre toprak, vahşi hayvanlarla vahşi insanlar tarafından istilâ edilmişti Bizim için doğa vahşi değildi Toprak cömertti, etrafımız Yüce Gizem’in bize verdiği nimetlerle doluydu Bizim için doğa, ancak doğudan kıllı adamlar gelip de, gaddarca bir coşkuyla bize ve sevdiğimiz insanlara onca haksızlığı yaptığında vahşi oldu Ormandaki bütün hayvanlar onun yayılmasından kaçmaya başladığında-işte ancak o zaman bizim için ‘Vahşi Batı’ başladı

Dinelen Ayı (Reis Luther / Sioux)



“Kadınlar ve çocuklar erkeklerden daha ürkek değil midirler? Cheyenne savaşçıları korkusuzdur, ama siz Kum Deresi’ni işittiniz mi hiç? Askerleriniz, orada kadınları ve çocukları boğazlayanların tıpkısı

Gaga Burun (Woquini / General W Scott Hancock’a)



“Beyazlar olup biteni tek yanlı anlattı Kendilerini tatmin etmek için böyle anlattılar Beyaz adamın anlattığı, kendi yaptığı en iyi işlerle Kızılderililerin en kötü işleri oldu

Sarı Kurt (Nez Perce’lerden)



“O zaman kaç kişinin öldüğünü anlayamamıştım Şimdi kocamışlığımın şu yüksek tepesinden gerilere baktığımda, yerde birbirleri üzerinde yığılı duran boğazlanmış kadınları ve çocukları, halâ o genç gözlerimle görebiliyorum Ve orada, o kanlı çamurun içinde bir şeyin daha öldüğünü ve o kar fırtınasına gömüldüğünü görebiliyorum Evet, bir halkın düşü öldü orada Güzel bir düştü evet sonra bir ulusun umudu kırılıp paramparça oldu Artık yeryüzünün merkezi yok, ölüp gitti kutsal ağaç

Kara Geyik



Kafa Derisi Yüzme! :

“Kızılderililerin beyaz adamın kafa derisini yüzmeye meraklı oldukları bilinir Oysa işin aslı şudur: 1863 yılının Temmuz günlerinde Navaholar ile general Carleton arasındaki gerginlik sürmektedir Soluk benizliler Navaholar’ı yıldırmak için hayvanlarına el koymaya, ekinlerini yakmaya başlar Ama, bir grup Navaho savaşçısı Canby Kalesi’ni basarak koyunlarını, keçilerini geri alırlar General Carleton, 18 Ağustos’ta askerlerine, getirdikleri her Kızılderili atı ya da katırına yirmi dolar, her koyuna ise bir dolar ödeneceğini duyurur Yirmi dolar aylık alan askerler gözü dönmüş bir şekilde köylere saldırırlar Ve, öldürülen Navaholar’ın kırmızı bir iple bağladıkları uzun, siyah saçları askerler tarafından kesilir Zaman ilerledikçe Kızılderililer’in kafa derilerine ödül koyma alışkanlığı yaygınlaşır Amerika’nın gerçek sahipleri hastalık, açlık, sürgün, tecavüz, işkence dışında beyaz adamdan yeni bir şey öğrenirler: Kafa derisi yüzme!

Sunay AKIN



“Kim bilir, kaç asker, tecavüz ettiği bir Kızılderili kadını öldürdükten sonra saçını kesip ‘Bir savaşçıyla dövüştüm’ diye kahramanlık hikâyeleri anlatmıştır!?

Sunay AKIN



Kızılderili soykırımını meşru göstermek için Hollywood filmleri yapıldı, tarih kitapları saptırıldı Kafatası avcılığı beyazlarca meslek haline getirilmişti 1876’da yerel hükümetler Kızılderili kafası getiren herkese 5 dolar ödül veriyordu Bugün ABD’nin resmî depolarında yüz binlerce kafatası saklanmaktadır George Bush kolej yıllarında ‘kurukafa’ örgütü kurmuştu Hattâ, Apache Reisi Geronimo’nun kafatasını kendi koleksiyonunda bulundurduğu biliniyor



Kızılderililer’in Kökeni:

Bilim adamları arasında, Kızılderililer’in Asya kökenli olduğuna ve 11000 yıl önceki Buzul Çağı’nda donan Bering Boğazı’ndan Amerika kıtasına göç ettiklerine dair bir görüş birliği bulunuyor Buna göre, göçebe Sibiryalı topluluklar av peşinde Alaska’ya ve ardından güneye yönelmişlerdi (ATLAS, sayı 99-Haziran 2001) Hattâ, M K Atatürk’ün okumuş olduğu kitaplardan olan ve T C Maarif Vekâleti tarafından 1927 yılında Devlet Matbaası’nda basılan “Cihan Tarihinin Umumi Hatları” adlı kitabın yazarı Herbert George Wells, şu yargıya varmıştır: “Amerikan yerli halkı Moğol ırkına mensuptur

1 cildin 116 sayfasında yer alan söz konusu tümce Atatürk tarafından önemsenmiş ve altı çizilmiştir (kız kulesi’ndeki kızılderili, Sunay Akın)

Ord Prof Dr Reha Oğuz Türkan, Prof Dr Aldülmecit Doğru ve Doç Dr Ahmet Ali Arslan, yaptıkları araştırmalarda Amerikan yerlileri ile Türk Dünyası'nın kültürel özelliklerinin benzerlikleri üzerinde durmuşlardır Özellikle Sibirya Türkleri olan Saha, Tuva, Hakas, Altay, Televit ve Şor Türkleri ile Kızılderililer arasında, dil de dahil olmak üzere birçok kültürel paralellikler bulunmaktadır Bundan dolayı bazı araştırma cılar Kızılderililerin Türk kökenli olduklarını iddia etmişlerdir
Ord Prof Dr Reha Oğuz Türkkan, 20 Şubat 1996 tarihli Hürriyet gazetesinde başlayıp iki gün süren yazı dizisinde Kızılderililer’in Türklerle akraba olduklarını belirtiyor Türkkan, yazı dizisinde Kızılderili dillerinde 300-500 Türkçe sözcük olduğunu da belirtiyor ve bir de anısını anlatıyor: “New York’tayken televizyonda ‘Güller Resmi Geçidi’ni seyrediyordum; otomobil ve kamyonetler renk-renk desenler halinde güllerle donanmıştı Çeşitli ülkelerin katıldığı bu şöleni televizyoncu Chet Huntley anlatıyordu Bir takımı ‘Şimdi Meksika Kızılderililerinki geçiyor’ diye tanıtınca, yardımcısı elindeki kâğıdı işaret etti Spiker de şöyle özür diledi: ‘Kızılderililer’in değil, Türkiye Konsolosluğu’nunmuş Desenler o kadar benziyor ki şaşırdım’ ” (kız kulesi’ndeki kızılderili, Sunay Akın)



Kristof Kolomb:

Kristof Kolomb’un 1492’dekikeşfinden hemen sonra başlayan Amerika yerlilerini sindirme, topraklarına ve doğal kaynaklarına el koyma süreci, 1886’da son Kızılderili direnişçisi Apache Reisi Geronimo’nun teslim olmasıyla tamamlandı Bütün Amerika kıtasında on milyonlarca yerli, Avrupalılar tarafından ortadan kaldırıldı, yüzlerce ulus, yüzlerce dil, yüzlerce kültür bir daha dönmemecesine yeryüzünden silindi

Kolomb’un seyir günlüğünden bazı alıntılar: “ Onlara kılıçlarımızı gösterdik Keskin demir silâhları ilk kez gördükleri belli Kesmenin ne demek olduğunu bilmediklerinden, bazıları kılıçların keskin tarafını tutunca ellerini kestiler Bu insanlar ne herhangi bir mezhebe bağlılar, ne de puta tapıyorlar Kötülüğü tanımıyorlar, birbirlerini öldürmeyi bilmiyorlar Hiç silâhları yok Kızılderililer son derece sade, dürüst ve eli açık insanlar Herhangi birinden sahip olduğu herhangi bir şey istenince hemen veriyorlar Kötülüğün ne olduğunu hiç bilmiyorlar, çalmıyorlar, öldürmüyorlar Komşularını kendileri kadar çok seviyorlar Dünyada onlar kadar tatlı dilli insanlar yoktur Her zaman gülüyorlar

Ama, Kızılderililer’in yüzlerindeki gülümseme çabuk kaybolur Çünkü, Amerika Fatihi(!) yukarıdaki sözlerinin hemen ardından şunları yazar: “Elli adamla bu halkın hepsini boyunduruk altına alabilir ve onlara her istediğimizi yaptırabiliriz” (kız kulesi’ndeki kızılderili, Sunay Akın)

Kolomb’un günlüğünden Kızılderililer’in dünyasını öğrenince, yapılan soykırımın korkunçluğu daha da ortaya çıkıyor



İlk Katliamlar:

İlk katliamlardan birisi 1637’de Pequot kabilesinin aldığı askerî destekle İngiliz kolonici John Mason tarafından katledilmesidir Mason hiç vicdan azabı duymadı, çünkü bu katliama Tanrı’nın aracı olduğunu düşünüyordu Puritan inancına göre kâfirleri öldürmek bir cürüm değil, aksine iyi bir harekettir

Amerika’nın bir çok bölgesinde Kızılderililer’in İncil’de yok edilmesi emredilen ırk olduğu iddiasıyla seri katliamlar işlendi Kızılderililer, insan-altı yaratıklar olarak kabul edildiler; sömürülmeleri ve boğazlanmaları ilâhî bir etkinlikti Hristiyanlığa geçmeye direnen Kızılderililer için kanunlar çıkartıldı, onlar için ölüm cezası uygun görüldü



Altın ve ‘Gözyaşları Yolu’:

Kızılderililer topraklarında altın bulunmasına sevinemediler, çünkü bu onlar için sürgün ve katliam demekti ABD ordusu, 1838’de Cherokee’leri esir kamplarına toplayarak yukarı Batı’ya doğru yürüyüşe geçirdiler Zorlu ve çetin bir kış yolculuğu esnasında Cherokee kabilesinin üçte biri telef oldu Zorla yaptırılan bu tehcir hareketi tarihe ‘Gözyaşları Yolu’ olarak geçti



“En iyi Kızılderili, ölü bir Kızılderilidir” (!) / Pershing Füzeleri:

John Joseph Pershing, ardında çok ölü bırakması, kıyıcılığı, acımasızlığı ve toptan öldürme girişimleri nedeniyle kendisine ‘Black Jack’ (Kara Jack) adı verilmiştir “En iyi Kızılderili, ölü bir Kızılderilidir” sözü Pershing tarafından tarihe kazınmıştır Bu insan canavarının adı, Amerikan tarihine ‘kahraman’ olarak geçmiştir ve nükleer başlıklı Pershing füzelerinde yaşatılmaktadır



Ünlü Kızılderililer:

Burt Reynolds, dörtte bir Kızılderili Babasının annesi Cherokee Kızılderilisi Filmlerinde iki kez (1966, 1968) Kızılderili rolü oynadı

Tina Turner, Sekizde bir Kızılderili Büyükbabası dörtte üç Navojo, büyükannesi de dörtte üç Cherokee Kızılderilisi ve dörtte bir zenci Her zaman Kızılderili kanıyla gurur duydu

Raquel Welch, Sekizde bir Kızılderili Kızının adı, en ünlü Kızılderili isimlerinden ‘Tahnee’



Kaynakça:

1- ATLAS, Sayı 99-Haziran 2001

2- British Encyclopedia

3- Kalbimi Vatanıma Gömün, Dee Brown (çeviren: Celâl Üster), E yayınları, 1990

4- kız kulesi’ndeki kızılderili, Sunay Akın, çınar yayınları, Temmuz 2001 (10 basım)

5- Milliyet (11011990, 11101990 ve 21032000)

6- Türkiye (27121989)

7- Zaman (1991’de yayınlanmış bir yazı dizisi)

8- Hasan Celal Güzel "Kızılderili Soykırımı Kararı" makalesinden

9-Yücel Kaya'dan alıntılar




Alıntı Yaparak Cevapla

Bir Medeniyetin Yok Edilişi - Kızılderili Soykırımı

Eski 07-25-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Medeniyetin Yok Edilişi - Kızılderili Soykırımı



Iyi bir Kizilderili, ölü bir Kizilderili'dir!” Amerika'daki isgalciler durumu o kadar vahsete dökmüslerdi ki bir Kizilderili kafa derisini getirene kafa derisi basina kirk sterlin ödül veriyorlardi

Bu ödül bazi yerlerde yüz dolara kadar çikiyordu Ancak kadin ya da çocuk kafa derisi bunun yarisi ediyordu Isgalcilerin vahsiligi onlar için paradan baska kahramanlik demekti Bu yüzden pek çok kafa derisi avcisinin bir Kizilderili kadininin kafa derisini yüzüp arkadaslarina nasil büyük bir Kizilderili savasçisiyla mücadele ettigi yalanini anlatirlardi

Kuzey Amerika'daki Kizilderililerin sayisi kolonizasyon hareketine karsi zarar verecek denli kalabalik degildi Ayrica onlarin beyaz adam gibi sinsi silahlari da yoktu Beyaz adam her zaman yaptigi gibi onlari dost bilenlerin yüzüne gülmüs, sirtlarini çevirdiklerinde de hançerlemistir Yine de Kizilderili direnisçileri mertlikleriyle bir destan yazmislardir

Kuzey Amerika'ya ilk Avrupalilar geldiklerinde orada bulunan Kizilderililerin sayisinin toplam bir iki milyon oldugu söylenir (sadece o bölgede) Oysa o zamanda Amerika Kitasi'nda ortalama seksen milyon Kizilderili yasiyordu Yasamlarini karada ve suda avlanmakla idame ettiren bu barisçil halk, ilk zamanlar beyazlarin saldirganliklarina ve tacizlerine sert bir karsilik vermedi Fakat beyaz adamin niyeti soykirim yapmakti Beyazlarin isledigi cinayetlerin artmasiyla birlikte bazi savasçi kabileler direnise geçti Fakat Kizilderililerin isyaniyla beyaz adam gemi iyice aziya aldi

1637 yilinda Connecticut Vadisi'nde yasayan Powhatan kabilesi üyeleri kadin ve çocuk demeden neredeyse tamamen katledilmistir Bu savastan sonra aralarinda husumet olan bazi Kizilderili kabileleri bile göçmenlere karsi birlestiler Daha sonra Kral Philip'in olusturdugu bir ordu irili ufakli birçok Kizilderili kabilesini iki yil süren bir savas sonucunda katletti

Kizilderililerin geleneklerinde pusu kurmak ve arkadan vurmak yoktu Böylesi bir savas ancak beyaz adama yakisirdi Diger yandan beyaz adamin Avrupa'dan gelirken getirdigi birçok hastalik (sarihumma, tifüs, bagirsak parazitleri) Kizilderililerin arasinda yayildi Savaslar, katliamlar ve bu hastaliklar nedeniyle ilk göçmenlerin gelisinin ardindan geçen yetmis bes yil içinde yalnizca orta Meksika nüfusu yaklasik yüzde doksan bes oraninda azaldi

Kölelik nasil Kizilderilileri güçsüz düsürerek öldürücü mikroplara karsi dirençlerini kirdiysa, yasam biçimlerinin gemiler dolusu hastalik tarafindan mahvedilmesi de onlari kölelige karsi daha dayaniksiz hâle getirmistir Kendini kölelige teslim etmek, bir sey yiyebilmenin tek yolu haline gelmisti Plantasyonlara giderek ise alinmak için yalvariyorlardi (23)

Bununla beraber Peru ve Sili nüfusu da yüzde doksan bes oraninda azalacak ve kitle katliaminin ve soykirimin vahim tablosu ortaya çikacakti

Rakamlara ve oranlara baktigimizda bu vahsetin akil almazligi gözler önündedir Kaldi ki o dönemin silahlarinin dahi neticede yalnizca top ve tüfeklerden olustugunu göz önünde tutarsak bu katliamin çok hunharca yapildigi da ortadadir

Ispanyol Rahip Bartolome De Las Casas, 1542'de tanik oldugu olaylarin bir kismini söyle anlatiyor:

“Hristiyanlarin son kirk yil içinde gösterdikleri zorbaca ve insanlik disi davranislar, iyimser bir tahminle aralarinda kadinlarin ve çocuklarin da bulundugu on iki milyondan fazla kisinin haksiz ve yersiz bir biçimde öldürülmelerine yol açmistir Milyonlarca yerli de Avrupalilarin altin ve servet hirsi için kölelestirilmis, topraklarindan, yerinden, yurdundan edilmistir

Rahibin yalnizca sahit oldugu ve bir kismini anlattigi katliam ve zulüm, güneye ve diger bölgelere dogru yogunlasarak sürmüs on altinci yüzyil bittiginde ise iki yüz bini bulan Ispanyol; Hint Adalari'ndan, Meksika'ya, Orta Amerika'ya ve Güney Amerika'nin en ucuna kadar yayilmis ve yerlesik bir hayat kurmustur Bu cografyalarda katliam ve hastaliklar neticesinde, çiftçilik ve toprak isleme yöntemlerinden sanata ve kültüre dek dünyanin en gelismis medeniyetlerinden bir dizisi yok olmus, bu medeniyetlere ait seksen milyon Kizilderili katledilmistir

Amerika'nin veya Amerikalilarinin var olusu demek Kizilderililerin yok olusu demektir Fakat bu yok olus yalnizca Kizilderili halkalarinin imhasi degil, ayni zamanda bir kültür kirimi anlamina gelmektedir

Kizilderili soykirimi ve onlarin topraklarinin isgali isgalci Amerika Birlesik Devletleri'nin var olus kaynagi ve sebebidir

Amerika deyim yerindeyse bir vampir gibi Kizilderililerin kaniyla beslenmistir Kizilderililere yapilan soykirim aslinda iki asamada gerçeklesmistir Birinci asamada bu topraklara gelen kolonicilerin tek tek ve sistematik olmayan cinayetleri, ikinci asamada ise Dört Temmuz Bagimsizlik Bildirgesi'nden sonra resmî devlet politikasi olarak sistemli ve organize bir sekilde yapilan bir soykirimdir

Bu dramatik nihayeti Cherokee Kabilesi'nin seflerinden Kara Geyik söyle anlatir: “O zaman kaç kisinin öldügünü anlayamamistim Simdi kocamisligimin su yüksek tepesinden gerilere baktigimda, yerde birbirleri üzerinde yigili duran bogazlanmis kadinlari ve çocuklari hâlâ o genç gözlerimle görebiliyorum Ve orada, kanli çamurun içinde bir seyin daha öldügünü ve o kar firtinasina gömüldügünü görebiliyorum Evet, bir halkin düsü öldü orada Güzel bir düstü evet… Sonra bir ulusun umudu kirilip paramparça oldu Artik yeryüzünün merkezi yok, ölüp gitti kutsal agaç

Tarihçi Bancroft, 1861–65 seneleri arasinda devam eden iç savasi takip eden otuz yili “bu yerlerin en eski sahiplerinin kitlesel imhasi” olarak degerlendirir:

“Washington, 1779 yilinda askerî komutan John Sullivan'a Iroquoilar'i katledip ‘etraftaki bütün yerlesim yerlerini isgal etmekle yetinmeyip, tamamen imha edecek biçimde yakip yikma ve bu mekânlarin tamamen tarumar edilinceye kadar da baris maksatli hiçbir anlasma teklifine kulak asmama' talimatini vererek bu zulüm sürecini doruga tirmandirmistir

Amerikan resmî tarihinin “kahraman” olarak tarihe lanse ettigi bu soykirimciya, bu katliamlarindan dolayi daha sonra Kizilderililer, “Sehir Yakan” lakabini taktilar Zira dogrudan onun talimatiyla Mohawk, Onondaga ve Cayugalarin sehir ve köylerinin tamami bes yildan az bir zamanda yok edilmis, Erie Gölü'nden Mohawk Nehri'ne kadar bütün Kizilderili yerlesimleri ortadan kaldirilmisti

1828'de ABD Baskani olan Andrew Jackson, ayni sekilde hareket ederek 1814 At Nali Dirsegi Savasi sirasinda, öldürülen Kizilderililerin derilerin yüzülmesine bizzat nezaret etmekle kalmamis, ayni zamanda cesetlerden alinan hatira esyalarinin “Tennessee Bayanlari”na dagitilmasini saglamistir

“Bu vahsilerle ugrasirken, vahsi hayvanlarla oldugu gibi, ulusal onur söz konusu bile olamaz Savasmak, kaçmak ya da hileye basvurmak yalnizca bir uygarlik sorunudur” (16)

Bir devlet politikasi ve sistematik bir soykirim seklini alan Kizilderili Soykirimi'na, kölecilik politikasi eslik ediyordu Beyazlarin bu bölgeyi istilasindan ve isgalinden önce Ingiliz Columbiasi, Washington, Oregon ve Idaho'da on bes farkli dil grubunu temsil ediyordu 100'den fazla kabilenin 2 milyonun üzerinde olan nüfusunun %94'ü, yüzyil sonunda ortadan kalkmisti Ayni sekilde Florida'dan Massachusetts'e kadar uzanan Atlantik sahili düzlüklerinde ilk Avrupalilarin gelisinden önce 2 milyondan fazla olan Kizilderili sayisi % 91 oraninda düsmüstü Kizilderili Soykirimi'nda ölenlerin oranini kavramak için sadece Kuzey Amerika'nin en büyük ve en savasçi uluslarindan olan Creekler, Seminoleler ve Cherokeeler'in ölüm oranlarinin 1939-1945 yillari arasinda Almanya, Macaristan ve Romanya'da ölen Yahudilerin oranina esit oldugunu hatirlatmak sanirim yeter(15)

Kuzey Amerika Kizilderililerinin kökü hemen hemen kazindiktan sonra, çogunlukla zorla Bati'ya göç ettirilme politikasinin ürünü olan, hükûmet destekli “Kizilderili Ölüm Yürüyüsleri (Indian Removals)” sonunda sag kalan azinliklar, yalitilmak ve çürütülmek üzere Avrupa'daki Nazi dönemi toplama kamplarinin ve bugün Guantanamo'nun, Ebu-Garib'in atasi olan Kizilderili rezervasyonlarinda toplaniyordu

14 Ekim 1865'te Güney Cheyenneler'i ve Arapaholar'dan kalan reisler ve önderler “sürekli baris”i kabullenerek yeni bir anlasma imzalamaya zorlandilar Bu anlasmanin özellikle ikinci maddesi artik hiçbir etkinligi kalmamis Kizilderililerin sembolik sonunu da ifade edecektir:

“Buradaki Kizilderili gruplari, bundan böyle, sinirlari asagida saptanan topraklar üzerindeki bütün hak ve iddialarindan vazgeçeceklerini ayrica kabullenmislerdir Platte Irmagi'nin kuzey ve güney çikintilarinin kesistigi noktadan baslayip Kayalik Daglari'nin kuzey noktasina kadar uzanarak oradan güneye kivrilip Arkansas Irmagi boyunca ilerleyen sinirlar içindeki bütün topraklar Daha önce sahip olduklari bu ülke üzerinde bundan böyle hiçbir hak iddia edemeyeceklerdir

19 yüzyilin sonuna gelindiginde ise Kizilderili arazileri üzerine kurulan zengin maden rezervlerinin islenmeye baslamasiyla beraber, sanayinin gelisimi de büyük bir hiz kazanmis; iktidar, kuzeyde sanayi ve ticaret burjuvazisinin, güneyde ise tarim isletmecilerinin eline geçmisti Açilan kanallar ve yollarla tarim ve ticaret alanlari hizla gelistirilmis, orta batida büyük hayvancilik ve tarim kompleksleri kurulmustu Ülkenin dogusu neredeyse tamamen Kizilderililerden arindirilmis, ama Kizilderililerden gasp edilen topraklardaki yer alti zenginlikleri Beyazlarin eline geçmisti

Mississippi'nin dogusundaki bütün Kizilderililer Missouri Irmagi'nin öteki ucundaki çöllere ya da çorak ovalara sürülmüstü

Geçmiste yasanan bu olaylari kitap sayfalarindan okuyarak algilamamiz elbette mümkün degildir Kizilderililer bu olayi bire bir yasadilar Bir sabah uyandiklarinda karsilarinda eli silahli Amerikan askerlerini gördüler O askerler tipki Felluce'de oldugu gibi patlayici silahlar ile çocuklarinin gözlerinin önünde Kizilderilileri öldürdüler Sonra sürgün edildiler yasadiklari topraklardan

Bu acili süreç, 1886'da simgesel bir biçimde son Kizilderili direnisçisi Apache Reisi Geronimo'nun teslim alinmasi ve 1890'daki Yarali Diz (Wounded Knee) Katliami ile sona erdi

14 yüzyilin ikinci yarisinda doruga ulasmis olan soykirim ancak tüm Kizilderili halkin hemen hemen tamami yok oldugunda son bulacakti

Kizilderililer bugün ABD toplumunun sadece binde birini olusturmaktadir Nüfusun bu denli tükenisini aslinda örneklerle açiklamaya da gerek yoktur

Bir medeniyetin yok olusunun ve soykirimin asagi yukari öyküsü bunlardan ibarettir Bugünkü Amerikalilar içten içe çürüyen ve kokusu her yana yayilan “medeniyet”lerini böylesi bir vahset ve soykirim üzerinde kurmuslardir O yüksek binalarin, metropollerin, yollarin ve evlerin altinda hâlâ bütün dünyanin aci çigliklarini duydugu ve onlar tarafindan katledilmis olan soylu bir halk yatiyor

Bu dünya bize atalarimizdan miras kalmadi, biz onu

çocuklarimizdan ödünç aldik”

Kizilderili Atasözü

Etnolog Eric Navet, Kizilderili medeniyetleri hakkinda sunlari söyler:“Bir bolluk ve bereket toplulugu olan Amerikan yerli halki ancak gün içinde birkaç saat çalisarak yasamlarini sürdürebilmekteydi Bu asiret topluluklari müzik yapmak, cachiri yudumlamak (bir çesit içecek) ve dans etmek için yeterince zaman bulabiliyorlardi Lirik ve enstrüman repertuvari muazzam geliskindir

Bundan da anlasilabilecegi gibi ekonomik anlamda da son derece sorunsuz, huzur ve refah içinde yasayan Kizilderililer isgalden önce oturmus bir yapiya sahipti Bunun disinda bazi büyük Kizilderili topluluklari (Mohawk, Oneida, Onondaga, Cayuga ve Senega) ortak hukuku olan bir birliktelik olusturmuslardi Bu iliski için Amerika isgalcilerinin ‘konfederasyon'u bu modeli örnek alarak kurduklari söylenir

Ayrica Kizilderili topluluklarinda kadinin çok özel ve önemli bir yeri vardi Erkekler avcilikla ugrastigi dönemlerde kadinlar da ziraatla ugrasmislar, onu gelistirmisler ve etten daha uzun süre muhafaza edilebilecek ve özellikle kis aylarinda yetistirilebilecek ürünler elde etmislerdir Bu durum bazi sikintili kis aylarinda kabilenin imdadina yetismis ve takdir kazanmistir

Kadinlar ekonomide bir anlamda erkeklerden daha fazla söz sahibi olmus ve kendilerine her zaman saygi duyulmustur

Oysa Amerikan isgalcileri öyle hürriyet diye yana yakila ortalikta gezmelerine ragmen uzun yillar kadinlarini bile insan yerine koymamis ve onlara oy hakki vermemistir Bes Kizilderili toplulugunun kurdugu birliktelik olan Iraquoilarin en önemli hükmü sudur:

“Kadinlar insanlarin atalaridir ve bu topraklarin sahipleri onlardir Diger erkek ve kadinlarin statüsü annenin statüsünden sonra gelecektir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.