Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
afrikadaki, osmanlılar

Afrika'daki Son Osmanlılar

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Afrika'daki Son Osmanlılar



Afrika'daki Son Osmanlılar Hakkinda - Cölün Mavi Adamlari - Son Osmanlilar

Onlar çölün mavi adamları Onlar Büyük Sahra`nın siyah Türkleri Onlar son Osmanlılar Hatta hala Osmanlılar


MİSYONERLERİN İŞTAHINI KABARTAN TOPRAKLAR


Sarayın penceresinden dışarıya çökmekte olan akşam karanlığının laciverte boyadığı boğazın sularına bakarken yanındakilere seslendi Büyük Sultan: “Afrika’daki kardeşlerimiz Fransızların insafına terk edilemez Ne gerekiyorsa tez elden yapıla

Fizan’dan gelen habercinin getirdiği bilgiler çelik gibi bakışlarını daha bir keskinleştirmişti sanki Afrika kıtasını sömürgeleştirmeye kararlı İngiliz Fransız ve Almanlar üç koldan kara kıtayı paylaşmak için anlaşmışlardı aralarında Avrupalı misyonerlerin yer altı zenginliklerine dair anlattıklarıyla iştahları daha da kabaran Fransızlar başlamışlardı bile Afrika’yı kuzeyden işgal etmeye Önce Cezayir şimdi kıtanın daha da içleri Amaçları Çad gölüne kadar tüm Biladüs’sudan’ı yani Büyük Sahra’nın güneyini ellerine geçirmekti


OSMANLI’NIN AFRİKADA’Kİ SINIRI


Nijer’in başkenti Niamey’de kaldığım otelde masanın üzerine bırakılan su şişesinin üzerinde yazan bir markadan ibaretti önce Agadez Sahra çölünün ortasındaki vahalardan çıkarılan kaynak suları bu isimle turistlere servis ediliyordu Nerden bilebilirdim ki sonraki günlerde Agadez’in beni çölün ortasından İstanbul’un derin mavi sularına götürecek tarihin tozlu sayfalarını karıştırmama yol açacak gizemli bir kent olduğunu


“BİZ OSMANLIYIZ”


Ertesi gün Nijerli dostlarımızla sohbet ederken Agadez’in cihan devleti Osmanlı’nın Afrika’da ulaştığı en uzak yer olduğunu öğreniyorum Ama burayı bizim için asıl ilginç kılan Osmanlı’nın buraya kadar gelmiş olması değil Bu insanların hala Osmanlı’ya bağlı oluşu… “Biz Osmanlıyız!” diyor bu kentin insanları Agadez in valisine hala “Sultan” diyorlar Bu bölgenin adı hala Agadez Sultanlığı Üstelik kendilerinin Türk soyundan geldiklerini söylüyorlar Diğer Nijerli kabilelerden daha açık renkli bir tene sahip olmalarını da buna delil olarak gösteriyorlar Gerçekten de Agadezliler Nijer’in diğer şehirlerinde yaşayan insanlara pek benzemiyorlar




OSMANLI TARİHİ OKUTULUYOR


Afrika’nın ortasında da Osmanlı medeniyetinin izleriyle karşılaşmak gerçekten gurur verici Osmanlı deyince hala Agadezlilerin gözlerinin içi gülüyor Okullarında Osmanlı Tarihi ders olarak okutuluyor Nijer Cumhurbaşkanı Türkiye’den gelen heyetlere Nijer ile Türkiye arasındaki sıcak ilişkilerin Osmanlı dönemine kadar uzandığını büyük bir sitayişle anlatıyor


AFRİKA’NIN KÜLTÜREL MİRASI


Agadez Mali’deki Timbuktu kenti ile birlikte sahranın en önemli iki kültürel mirasından biri Nijer’in başkenti Niamey’e 1000 kilometre uzakta Büyük sahranın kuzeye açılan kapısı Agadez’e uzun bir yolculuktan sonra ulaşılıyor Kent küçük bir havaalanına sahip Son zamanlarda turistlerin ilgisini çekmeye başlamış Körfez ülkelerinden gelen zenginler Agadez çevresindeki çöllerde ceylan avlıyorlar

Bir kerpiç evler kenti Agadez Çevresi Harmattan rüzgarının büyük tepecikler oluşturduğu altın sarısı çölle kaplı Kum denizindeki yeşil adacıkları andıran vahalarda meyve sebze yetiştiriliyor Harmattan rüzgarı esmeye başladı mı tozdan göz gözü görmüyor Buradaki yabancılar için çekilecek gibi değil Ama çölün mavi adamları için kavurucu sıcakları biraz olsun kıran bu rüzgar büyük nimet Yüksek kerpiç duvarlarla çevrili bahçelerde dört kazık üzerine örtülen hasırlardan oluşan çardaklar var Agadezliler kavurucu sıcaklarda günün büyük bölümünü buralarda geçiriyor


700 YILLIK KERPİÇLİ CAMİİ KEBİR VE YUSUF SARAYI


Agadez’in mimari açıdan en önemli yapısı 700 yıllık olduğu söylenen Camii Kebir yani Büyük Cami Son derece ilginç bir mimarisi var Bir benzeri de Timbuktu’da Afrika İslami mimarisinin en önemli örneklerinden Kalın kerpiç duvarlarla inşa edilmiş caminin içinde de saflar kerpiçle birbirinden ayrılmış Kavurucu çöl sıcağı bu kalın duvarların ardında insanın içini ferahlatan bir serinliğe dönüşüyor Ama caminin asıl karakteristik özelliğini üst kısmına doğru incelen kare minaresi oluşturuyor Hem içerden hem de dış kısmından yukarıya çıkılabilen minare uzaktan bir piramidi andırıyor

Agadez’in bilinen en eski sultanının adı Yusuf Bu yüzden şu anda sultan olarak hitap edilen valinin bulunduğu saraya da Yusuf’un Evi deniliyor Ama saray dediysek adı saray yoksa o da kerpiçten


ÇÖLÜN TUAREGLERİ


Gelelim Agadez’in Osmanlı’yla olan ilişkisine Aslında bölgenin İslam’la tanışması 7 yüzyılda başlıyor Mağrip ülkelerinden gelen tüccarlar ve Arap yarımadasından buraya ulaşan elçiler bölgede İslam’ın hızla yayılmasını sağlamış Büyük Sahra’da yaşayan halklar arasında en yaygın olanları Tuaregler ve Tibular…

Osmanlı arşivlerinde ‘Tevarık’ olarak bahsedilen Tuaregler Hagarlar ve Ezgarlar olarak iki topluluktan oluşuyor


ÇÖLÜN MAVİ ADAMLARI


Giysileri nedeniyle Çölün Mavi Adamları olarak bilinen Tuareglerden çetin çöl şartlarına dayanıklı ticarete yatkın savaşçı bir kavim olarak bahsediyor tarih kaynakları Yüzyıllar boyunca güneyden kuzeye uzanan kervan yollarının güvenliğini sağladılar 19 yüzyılda ticaret kervanlarının önemini kaybetmesi ile ekonomik sıkıntı içine giren bölge bir yandan da yıllarca sürecek iç çekişmeler yüzünden huzursuzlukla karşı karşıya kaldı Bunun üzerine Cihan devleti Osmanlı’ya başvurdu buradaki yöneticiler




OSMANLI’YA KATILDILAR


Takvimler 1875’i gösterirken Trablus eyaletine bağlı Fizan sancağındaki Osmanlı valisine başvurdular Osmanlı’yı davet ettiler ülkelerine Bu talep derhal İstanbul’a bildirildi II Abdülhamit’in emriyle Osmanlı topraklarına katıldı bölge Fizan sancağına bağlı olarak bugünkü Çad topraklarında Reşade Nijer’in kuzeyinde ise Kavar ve Asben kazaları kuruldu Buraların güvenliği için asker imarı için yöneticiler gönderildi Asben bölgesinde yeralan Agadez’in valisi ise Osmanlı valisi oldu

Osmanlının sadece Kuzey Afrika’ya kadar uzandığını düşünenler bölgenin tarihini daha yakından incelediklerinde büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını görecekler Tıpkı bizim gibi… Çünkü Osmanlı sadece Kuzey Afrika’ya değil daha da güneye inerek Batı Afrika’nın iç kesimlerine kadar geniş bir coğrafyaya barış ve medeniyet götürdü Üstelik bu gelişme Osmanlının çöküş dönemi olarak gösterilen 19 yüzyılın ikinci yarısında meydana geldi


OSMANLI ÇEKİLİNCE FRANSIZ SÖMÜRGESİ BAŞLADI


1875’ten sonra bölgenin yer altı zenginliklerini ele geçirmeye çalışan Fransızlar ile Osmanlı arasında tam bir güç gösterisi yaşandı Bazı küçük çatışmalar dışında bu bölge Osmanlı buradan ayrılana kadar huzur içinde yaşadı Ancak Trablusgarp savaşıyla birlikte bölgede dengeler değişti Osmanlı yavaş yavaş bu bölgeden çekilirken boşluğu Fransa doldurdu Tabi bu değişim o kadar da kolay olmadı Çünkü Osmanlı’yı kendi iradeleriyle davet eden Tuaregler işgalci Fransızlara karşı büyük bir direnç ortaya koydu Ancak 1918 yılından itibaren Osmanlının bütünüyle Afrika’dan çekilmesi ile birlikte Fransa büyük emeline ulaşmış oldu


URANYUM MADENLERİNİ FRANSIZLAR KULLANIYOR


Fransa tüm Kuzey ve Batı Afrika ile birlikte Agadez ve çevresini de uzun süre işgali altında tuttu Bölgenin yer altı kaynaklarını acımasızca sömürdü Ülke bağımsızlığını kazanmış görünse de bu sömürü hala devam ediyor Nijer’in ana dili Fransızca Nereye giderseniz Fransız kültürü ile karşılaşıyorsunuz Nijer şu anda dünyanın uranyum rezervinin önemli bir bölümüne sahip En büyük uranyum madenleri ise Agadez’in 100 kilometre ilerisinde bulunuyor Elbette bu madenleri yıllardır Fransa işletiyor Tabi çıkarılmasında bölge insanı kullanılıyor Agadez’den çıkan uranyum Fransa’daki nükleer santralleri çalıştırıyor Yine zengin altın madenleri de yabancılar tarafından işletiliyor


TÜRKİYE`NİN TEMSİLCİLİĞİ BİLE YOK


Bölgenin petrol rezervi açısından önemi ise yeni yeni keşfedilmeye başlanmış Çinli bir petrol şirketi büyük sahrada petrol bulmuş Nijer’in 10 yıl içerisinde çok önemli bir petrol ülkesi haline geleceği konuşuluyor Ancak bu kaynaklar da Batılılar tarafından sömürülür mü bilinmez Dileriz bu petrol dost ve kardeş Nijer halkına savaş ve acılar değil huzur ve refah getirir

Türkiye’nin buralarda bir temsilciliğinin olmaması bizi üzüyor Son yıllarda karşılıklı bazı heyetler gidip gelerek ilişkileri canlandırmaya çalışıyor

Ve tabi Cansuyu… Dünyanın birçok yerinde adını bile duymadığımız ülkelere yardım götüren Cansuyu aç ve yoksul Nijer halkına uzattığı yardım ile unuttuğumuz tarihi ilişkileri ve taşıdığımız büyük sorumluluğu bize yeniden hatırlattı Afrika’daki siyah Türkler’le Osmanlı’yı unutmayan kardeşlerimizle yeniden kurulan bağlar Cansuyu’nun katkıları ile daha da gelişecek


Cansuyu Dergisi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.