Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
avrupayı, elinden, kurtardı, osmanlının, yağmur

Avrupa'yı Osmanlı'nın Elinden Yağmur Kurtardı

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Avrupa'yı Osmanlı'nın Elinden Yağmur Kurtardı



Avrupa'yı Osmanlı'nın elinden yağmur kurtardı


Hiç durmadan yağan yağmurlar, bana bir zamanlar yağmur yüzünden fethedemediğimiz Viyana'yı hatırlattı
Kanuni'nin tahta çıktığı yıllarda Habsburglar'la savaşan Fransa Kralı Fransuva, Şarlken'e 1525 Pavia Savaşı'nda yenilmiş ve esir düşmüştü Bunun üzerine Fransa Kralı'nın annesi o dönemde Habsburglar'a karşı koyabilecek tek güç olan Osmanlı İmparatorluğu'na müracaat etti

Kralın annesinin yardım isteyen mektubunu getiren elçi, Almanlar'ın doğuadan sıkışması için Kanuni'yi Macaristan üzerine bir sefer açması için teşvik etmekle de görevlendirilmişti Osmanlılar Macaristan'ı fethettiklerinde Habsburglar'la komşu olacaklar ve bu yüzden de Fransa üzerindeki baskı azalacaktı

OSMANLILAR MACARİSTAN'DA
Macarlar, Osmanlı ordusunun üzerlerine geldiğini anladıklarında hazırlıklara başlamışlardı 29 Ağustos 1526'da Mohaç'ta meydana gelen savaşta Macar ordusu büyük bir mağlubiyete uğradı ve kralları da öldü Macaristan'ın bir kısmını kendi topraklarına katan Osmanlılar, diğer Macar toprakları için Erdel voyvodası Yanoş Zapolya'yı kral tayin ettiler Ancak Avusturya Kralı Ferdinand Zapolya'nın krallığını tanımayarak Kuzey Macaristan'ı işgal edip, Budin'i aldı

Yanoş Zapolya, başlangıçta Osmanlılar'dan yardım talep etmek istemediyse de başka çaresi olmadığından bir müddet sonra İstanbul'a Hieronymus Laszky'i elçi olarak gönderip, yardım istedi Yanoş'un elçisi Makbul İbrahim Paşa'nın huzuruna çıkınca, veziriazam Laszky'e ağır konuştu: "Efendin şimdi yaptığını çok daha önce yapmalı idi, hem de tacı başına koymadan önce Şimdi başka çaresi olmadığı ve Ferdinand'ın baskısı altında olduğu için merhamet ve barış istemek için geliyor Dünyada neler olup bittiğini burada çok iyi biliyoruz; Ferdinand'ın, efendinin ve diğer Hristiyan hükümdarların durumunun farkındayız" Elçi, veziriazamın bu sözleri üzerine üst üste özürler dileyip efendisinin bağlılığını söyleyerek İbrahim Paşa'yı yumuşattı

VİYANA ÖNLERİNDE
Avusturyalılar da durumu haber alıp, kendi elçilerini göndermişlerdi Ancak Avusturya elçileri Osmanlı İmparatorluğu'nun elindeki Macar topraklarını isteme cüretini gösterince, Osmanlılar elçileri hapsedip sefer hazırlıklarına başladılar Osmanlı ordusu, hazırlıklarını tamamladıktan sonra 10 Mayıs 1529'da İstanbul'dan Macaristan'a doğru hareket etti Ancak daha seferin başında aksilikler art arda gelmeye başlamıştı

Bu yıllarda dünyada iklim değişiklikleri yaşanıyordu Küçük buzul çağının başlangıcı olarak adlandırılan bu dönemde yağış artmış, hava sıcaklıkları düşmeye başlamıştı Osmanlı ordusu, sürekli olarak kötü hava şartları nedeniyle zorlanmamış olsaydı, kuzeye doğru yapılan yürüyüş çok daha hızlı ilerleyebilirdi Orduyu büyük zorluklar altında ve önemli kayıplarla, Osek'te yağmurlardan dolayı kabarmış Drava Nehri üzerinden ve nehir yatağından taşan sulardan dolayı oluşan bataklıklardan geçirmek için 6 Ağustos'tan 16 Ağustos'a kadar tam 10 gün harcanmıştı Daha önce Filibe'de konaklarken yağan şiddetli yağmurlardan dolayı taşan Meriç Nehri Osmanlı ordugâhını basarak birçok askerin boğulmasına sebep olmuştu

3 Eylül 1529'da Osmanlı ordusu Budin önlerindeydi Kısa bir kuşatmadan sonra 7 Eylül'de Budin tekrar Osmanlılar'ın eline geçti Zapolya Budin'de yapılan bir törenle tekrar Macaristan tahtına geçirildi Kanuni, Avusturya kuvvetleriyle esaslı bir çarpışma yapılmadığı için yeni hedefi Viyana olarak belirledi Kanuni Viyana'yı fethederek, Avusturya'nın Macaristan tehdidini ortadan kaldıracaktı Budin'den hareket eden 100 bin kişinin üzerindeki Osmanlı ordusu 23 Eylül'de Avusturya topraklarına girdi Kral Ferdinand ise yardım getirme bahanesiyle Viyana'yı terk etmişti 27 Eylül'de bütün Osmanlı ordusu Viyana önlerine gelmiş ve kuşatma başlamıştı Ancak hava çok soğumuştu ve devamlı yağmur yağıyordu Yağmurlardan dolayı büyük toplar da getirilememişti Viyana gibi kuvvetli bir tahkimata sahip şehri almak için bu topların olmaması önemli bir dezavantajdı

SON HÜCUM Karşılıklı hücumlarla ve kalenin surlarının yıkılması için patlatılan lağımlarla 15 gün geçti Ancak havanın soğuk olması ve yağmur kuşatmayı olumsuz etkiliyordu Bu hava şartlarında kuşatmaya devam edilirse Osmanlı ordusu Viyana önlerinde büyük bir zayiata uğrayabilirdi Osmanlı ordusu, 14 Ekim'de Viyana'ya karşı büyük bir hücum gerçekleştirdi Akşama kadar süren hücumdan bir sonuç alınamayınca Osmanlı ordusu kuşatmayı kaldırmaya başladı 16 Ekim'de Kanuni'nin de çadırı söküldü ve Osmanlı ordusu Macaristan'a geri döndü Geri dönülürken kötü hava şartları, yağmur, soğuk, açlık ve kötü yollar nedeniyle yine büyük zorluklar çekildi Taşmış nehirleri geçerken develer, arabaları çeken öküzler ve birçok eşya yok olmuş, kurtarılabilenlerin bir kısmı da bataklıklarına saplanıp kalmıştı

YAĞMUR VİYANA'YI KURTARDI
Osmanlı ordusunun Viyana kuşatması 17 gün sürmüştü Halbuki Viyana gibi bir kaleyi fethetmek için birkaç aylık kuşatma yapılması ve surları yıkabilmek için büyük topların da bulunması gerekliydi Ancak devamlı yağan yağmur kuşatmanın devamına izin vermemişti Sefere katılan Osmanlı tarihçileri, "Bu ülkenin kışının şiddetli olduğunu ve sürekli yağan yağmur ile soğukların askere göz açtırmadığını, askerlerin büyük güçlükler çektiklerini" söylerler Zeynep Dramalı "Tarihi Tersten Okumak" ve Robert Cowley, "Eğer Öyle Olsaydı" isimli kitaplarında iklim değişikliğinden dolayı devamlı yağan yağmurların Viyana'yı kurtardığını söylerler Osmanlı ordusu, iki yıl önce 1527'de gelmiş olsaydı, bu yağmurlara rastlamayacaktı 1527 yılı kurak geçmişti Eğer 1527'de Osmanlı ordusu bu kuşatmayı gerçekleştirseydi, Viyana kısa sürede fethedilebilir ve bugünkü Avrupa'nın haritası çok farklı olurdu

300 YILLIK MÜCADELE

Yavuz Sultan Selim zamanında İran'daki Safevi Devleti'ne büyük bir darbe vurulduğu için Kanuni döneminde doğu sınırlarındaki tehdit azalmıştı Avrupa'da gelişen şartların da zorlamasıyla Kanuni döneminde asıl hedef Batı oldu 16 yüzyılda Habsburg İmparatorluğu akrabalık bağlarıyla Avrupa'nın önemli bir kısmında hakimiyet kurmuştu Habsburglar'ın önünde direnen tek güç Fransa idi

Fransa'ya daha sonra İngiltere ve Fransa da eklenecekti Ancak bu devletlerin Habsburg İmparatorluğu ile baş etmeleri mümkün değildi Osmanlılar'ın Avrupa siyasetinde sahneye çıkmalarıyla Habsburglar'ın önüne bir set çekildi Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren Osmanlı İmparatorluğu ile Habsburglar'ın doğu kolu olan Avusturya arasında 1791'e kadar 300 yıl sürecek bir çekişme başladı Osmanlılar ilk defa 1463-1479 yılları arasında Ve≠nedik'le yapılan savaş sırasında Avusturya topraklarına girmişti İki devlet arasındaki asıl mücadele ise Osmanlılar'ın Hırvatlar'a ağır bir darbe vurduğu 1493 yılında başladı Hırvatlar'a yardım etmek isteyen Avusturya kuvvetleri, Osmanlı topraklarına girmiş ve ilk çatış≠malar meydana gelmişti Ancak bunlar büyük savaşlar değildi Osmanlı-Avusturya çekişmesi Türkler'in 1526'dan itibaren Macaristan'ın fethine başlamalarıyla meydana gelecekti

İSTANBUL'U DA İSTEYİN

Avusturya Kralı Ferdinand, Macar elçilerinin İstanbul'a gittiğini öğrenince bir elçi heyeti göndererek Osmanlılar'ı durdurmaya çalışmıştı Avusturya elçileri Johann Hoberdanacz ve Sigmund Weirelberger, 1528 yılı Mayıs ayı sonlarında İstanbul'a gelmişlerdi

Osmanlılar'ın elçileri görkemli karşılamaları Avusturyalılar'ı cesaretlendirdi ve elçiler kibirli bir tutum içine girdiler Bu küstahlığa çok sinirlenen veziriazam elçilere ağır konuştu; "Padişahımızın atının nalının değdiği her yerin padişahımıza ait olduğunu biliyorsunuz Öyleyse kralınız Budin'i ve padişahımızın silahlarıyla ilhak ettiği diğer yerleri işgal altında tutarken, sizi nasıl barış ve dostluk anlaşması niyetiyle buraya gönderebilir" Müzakerelerin devamında İbrahim Paşa Macaristan'ın tamamen boşaltılmasını talep etti; kral gerçekten barış ve dostluk istiyorsa ilk şart bu idi

Elçiler ise iki üç yıllık geçici bir ittifak değil, sürekli ve kalıcı bir barış söz konusu olduğundan, Sultan Süleyman'ın öncelikle Macaristan'da zapt ettiği yerleri geri vermesi gerektiğinde ısrar ediyorlardı Bu yerleri elinde tuttuğu sürece sürtüşmeler asla bitmeyecekti ve iyi bir komşuluk mümkün olmayacaktı İbrahim Paşa'nın söz konusu yerlerin hangileri olduğu sorusuna, Hoberdanacz, "Belgrad, Böğürdelen, Salankamen, Petervaradin, Wilack, Severin, Orsova, Yayça, Banyaluka, Skordona, Novigrad, Ostrovitsa ve Sirem"i saydı İbrahim Paşa yine araya girerek: "Efendinizin İstanbul'u da istemediğine çok şaşırdım" dedi Hoberdanacz bunun üzerine "İstanbul, ülkesine ait değildi, bu yüzden istemedi" diye cevap verdi ama bu cevap veziriazamı iyice sinirlendirdi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.