Prof. Dr. Sinsi
|
Lugaz, Münacat, Tezkire, Kısas-İ Enbiya, Divan Edebiyatı
LUGAZ , MÜNACAT , TEZKİRE , KISAS-I ENBİYA
Lugaz
:z05: Herhangi bir nesnenin ya da varlığın özellikleri anlatılarak yazılan manzum bilmecedir Muamma ile birlikte çok kullanılan bir söz oyunudur Muamma’dan farkı konusunun daha geniş olmasıdır Çoğunlukla soru biçiminde düzenlenir En önemli özelliği içinde çözüme ilişkin ipuçlarının bulunmasıdır Divanların son bölümlerine konur Eğlendirici ve öğretici olanların yanısıra öğretici ve dinsel lugazlar da vardır Lugazlar yazarlarının imzasını taşıdığından halk edebiyatındaki bilmeceden ayrılır Bütün lugazlar, "Bir acayip nesne gördüm", "Ol nedir kimdir" ya da "Nedir ol kim" gibi kalıplaşmış sözlerle başlar Örnek:
Nedir kim ol iki yüzlü münâfık
Nümâyan çihresinde levn-i âşık
Gezer dünyayı hem bî-dest ü pâdır
Mukim-i hâne-i ehl-i gınâdır
Teâl-Allah nedir anda bu kudret
Yemez içmez virir dünyaya nî’met
Gehi Müslim kıyâfetle be-didâr
Gehi şekl-i firengide nümûdâr
Kırılsa pâre pâre olsa amma
Zarar gelmez ana bir türlü kat’â
Yatar zir-i zemînde hâke yek-sân
Semâda adıdır mihr-i dirahşân
Eğer kim olmasaydı kalbi fasîd
Cihânda olmaz idi kadri kâsid
Yeter vasf eyledin ol bî-vefâyı
Yanından gitmese virmez safâyı
Sünbülzade Vehbî
(Şair bu lügazda "altın"ı anlatıyor )
Dariye
:z05: Divan şiirinde ev ile ilgili kasidelere dariye adı verilir Divan şairlerinin caize (armağan alma) amacıyla ortaya çıkan fırsatçılıkları sonucu gelişmiş bir türdür Bazıları gazel tarzında da yazılmıştır Yeni yaptırılan köşk, saray, yalı benzeri binalar için yazılır Şair eserden çok az bahseder hemen yaptıranı övmeye geçer Binalar için hazırlanan kitabeler de bir tür dariye sayılır
Rahşiye
:z05: Atlar için yazılmış kaside Nesib bölümünde atlar övülür Nef’î’nin IV Murad’ın atlarını övdüğü rahşiyesi meşhurdur Örnek:
Bâreka’llâh zih’i rahş-i humâyun-sîmâ
Ki komuş nâmını sultân-ı cihan bâd-ı sabâ
Ne sabâ sâika dersem yaraşır sür’atte
Ki seğirdikten ana sâyesi ile pâ-der-pâ
Bırakır anı dahi sâyesi gibi yolda
Olsa ger şâtır-ı endişe ile pâ-der-pa
Düşmeden sayesi hak üzre eder âlemi
Sehv ile rakibi göserse ihâna irhâ
Kuş yetişmez der idim olmasa tayyâr eğer
Eremez gerdine zîrâ ki ne sarsar ne sabâ
Nef'î
Dini konulardaki türler
Tevhid
:z05: Tanrının birliğini ve ululuğunu anlatan şiirlere tevhid denir Genellikle kaside biçiminde yazılırlar Tevhidde tanrının büyüklüğü, sıfatları, kudretinin sonsuzluğu, tasvir ve hayal edilebilen şeylerden soyutlanması, hiçbir şeyin ona eş ve benzer olamayışı, bütün kudret ve ilimlerin ona ait oluşu gibi özellikler sanatlı bir üslupla anlatılır Tanrı karşısında kulun acizliği vurgulanır En ünlü tevhid manzumesini Nâbî yazmıştır
Münacat
:z05: Konusu tanrıya yakarış olan şiir Genellikle kaside, ender olarak da gazel, kıta, mesnevi biçiminde yazılmıştır Türk edebiyatına 13 yüzyıldan sonra girdi Divan şairlerinin genellikle divanlarının başına koydukları münacatların temel konusu, zayıf ve çaresiz durumdaki insanın yüce ve güçlü tanrıya yalvarıp ondan yardım istemesidir
Na’t
:z05: Hazreti Muhammed’i övmek amacıyla yazılmış şiirlerdir Hazreti Muhammed’in çeşitli özellikleriyle mucizelerinin dile getirildiği bu şiirler daha çok kaside biçimiyle yazılmıştır Na’t’lara divanların başında tevhid ve münacaatlardan sonra yer verilmiştir Na’t yazmakla ünlü kişilere na’t-gü, özel dinsel törenlerde na’t okuyanlara ise na’t-han denir Fuzuli’nin "Su Kasidesi divan edebiyatının en tanınmış na’t’ıdır Türk tasavvuf müziğindeki bir form da bu adla bilinir
Maktel-i Hüseyin
:z05: Hazreti Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilişini konu alan ve acıklı bir üslupla yazılan eserlerin tümüne verilen isimdir Daha çok Şii yazarlar tarafından kaleme alınmıştır Lirik-didaktik bir üslupla ve yalın bir dil kullanılarak yazılmışlardır Türk edebiyatındaki en en önemli Maktel-i Hüseyin, Fuzûlî’nin yazdığı Hadikatü’s-Süeda adlı eserdir
Miraciye
:z05: Hazreti Muhammed’in göğe yükselişini konu alan edebi yapıtlardır Tek başına bir kitabın konusunu oluşturabildiği gibi, eserler içinde bölümler halinde de yer alır Genellikle kaside ve mesnevi şeklinde yazılmıştır Miraciyelerde coşkulu bir söyleyiş, didaktik özellikler ve sanatlı bir üslup egemendir Cumhuriyet döneminde Abdullah Azmi Yaman’ın yazdığı Miraciye bu türe örnektir
Hilye
:z05: Hazreti Muhammed’in fiziksel ve kişisel özellikleriyle örnek davranışlarını konu alan eserlere "hilye" denir Zamanla hilye'nin kapsamı genişlemiş halifeler için de hilyeler yazılmıştır Divan edebiyatında bu türün ilk örneği Hakani’nin Hilye-i Hakani’sidir Zamanla hilyelerin levhalara hattatlar tarafından yazılması geleneği de ortaya çıkmıştır
Mevlid
:z05: Hazreti Muhammed’in doğumunu ve kısaca yaşamını övgüyle anlatan yapıtlardır Dinsel Türk müziğinin doğaçlama türlerinden biri de bu isimle bilinir Mevlidler çoğu zaman mesnevi biçiminde düzenlenmiş, halkın anlayabileceği yalın bir dille yazılmıştır İlk özgün mevlid Ebu’l-Cevzi tarafından yazılmıştır İlk Türkçe mevlid ise Süleyman Çelebi’nin eseri olan Vesiletü’n-Necat’tır
Kırk hadis
:z05: Belli bir konu çerçevesinde toplanmış 40 hadisten oluşan yapıtlara verilen isimdir Hadis-i erbain ya da erbaun olarak da bilinir Hadislerin belli başlı konuları Kur’an’ın erdemleri, İslamın şartları, Hazreti Muhammed ve sahabesi, zikir, dua, salat ve selam, ziyaret, bilim ve bilgin, siyaset, hukuk, toplumsal, ahlaki yaşam ve tıptır Divan edebiyatında hat kaygısıyla yazılmışlardır
Menkıbname
:z05: Ya da menakıbname olarak adlandırılır Kahramanların, din büyüklerinin, tarikat kurucularının, ermişlerin olağanüstü yaşamlarını ve kerametlerini anlatan yapıtlardır Türk edebiyatında 100’ü aşkın menkıbname yazılmıştır Bu yapıtlar içerik yönünden ya bir tarikatla ilgilidir, örneğin Sakıb Bey’le Mustafa Dede’nin Sefine-i Nefise adlı eseri gibi Ya da bir ermişi konu edinir, örneğin Müstakimzade Süleyman Saddedin’in Menkıb-ı İmam-ı Azam’ı gibi
Kıssa
:z05: Öğüt verici ve öğretici öykü, fıkra, masal, menkıbe türü eserlere kıssa adı verilir Çoğul söylenişi kısas’tır Kıssa anlatanlara kıssa-han ya da kıssa-gü denir En yaygın örnekleri peygamberlerle ilgili kıssaları anlatan kitaplardır Divan edebiyatında Ahmed Cevdet Paşa’nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Huleyfa adlı kitabı önemli bir kıssa örneğidir Divan edebiyatında daha çok mesnevi türünde kaleme alınmışlardır Düzyazı biçimli kıssalar da vardır Bunlarda kullanılan dil çok daha sadedir
DÜZYAZI BİÇİMLERİ
:z05: Divan edebiyatında üç tür düzyazı biçimi vardır Yalın düzyazı, süslü düzyazı ve orta düzyazı Yalın düzyazıda halkın konuştuğu dil kullanılmış, halk kitapları, halk öyküleri, Kur’an tefsirleri, hadis açıklamaları bu türde yazılmıştır
Süslü düzyazıda hüner ve marifet göstermek amaçlanmıştır Bu türe genellikle medrese öğrenimi görmüş, Osmanlıca’yı iyi bilen yazarlar yönelmiştir Çok uzun cümlelerin, bol söz ve anlam oyunlarının göze çarptığı bu türün en belirgin örneklerini Veysi ve Nergisi vermiştir Süslü düzyazıda çok ürün verilmiş bir alan da tezkire’dir Bu türün ilk klasik örneğini, 16 yüzyılda Aşık Çelebi yazmış ve tezkire geleneği 19 yüzyılda Fatih Efendi’ye değin sürmüştür
Orta düzyazı ise, divan edebiyatının hemen hemen bütün klasik yazarlarının yazdığı bir türdür Belirgin özellikleri, söz ve anlam oyunlarından, hüner ve marifet göstermekten kaçınılmış ve içeriğin ön planda tutulmuş olmasıdır Özellikle tarih, gezi, coğrafya ve din kitapları bu türde yazılmıştır
Din dışı konularda düz yazı
Tezkire
Ünlü kişilerin yaşam öykülerinin toplandığı yapıt Şairlerin yaşam öykülerini anlatanlara Tezkiretü’ş-şuara ya da tezkire-i şuara, din adamlarının yaşam öykülerini anlatanlara tezkiretü’l evliya, hattatların yaşam öykülerini anlatanlana tezkiretü’l-hattatin, bilginlerin yaşam öykülerini anlatanlara tezkire-i ilmiye, Halvetiye tarikatı şeyhlerinin yaşam öykülerini anlatanlara tezkiretü’l- halvetiye, müzikçilerin yaşam öykülerini anlatanlara tezkire-i musikişinasan denir Tezkireler ilk kez İran edebiyatında ortaya çıktı Türk edebiyatının ilk tezkiretü'ş-şuara’sını Ali Şir Nevai Mecalisü'n-Nefais adıyla yazdı
Tarih
:z05: Geçmiş olayları, geçmiş belli bir dönemi, belli bir kişi ya da kahramanı çevresi ve dönemiyle birlikte anlatan sanatlı düzyazı türüdür
Sefaretname
:z05: Siyasal bir görevle yurtdışına gönderilen elçilerin ya da bunların yanlarında bulunanların gittikleri yerin durumuna ve özelliklerine ilişkin izlenimlerini, görüşlerini, olayları anlattıkları yapıtlardır En tanınmış örneklerden biri Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi’nin Sefaretnamesi’dir
Seyahatname
:z05: Yazarların gezip gördükleri yerlerden edindikleri izlenim ve bilgileri aktardıkları edebi eserlerin tümüne seyahatname denir Temel amaç, yurtdışı ya da içinde gezilen yerlerin doğal güzelliklerini, toplumsal yaşamlarını, gelenek ve göreneklerini tanıtmaktır Seyahatnameler çoğu kez tarihsel birer yapıt olarak görülür Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye’si bu türe güzel bir örnektir
Siyasetname
:z05: Devlet adamlarına yöneticilik sanatına ilişkin bilgiler veren edebi yapıtların genel adıdır Genel olarak hükümdarlar için kaleme alınmış olan siyasetnamelerde onların sahip olması gereken nitelikler, saltanatın koşulları ve kuralları anlatılır İdeal bir devlet örgütünün nasıl olması gerektiği belirtilir Ve kötü yönetimlerin zararlı sonuçları açıklanarak, yöneticiler uyarılır Vezirler ve emirler için yazılmış siyasetnameler de vardır Siyasetnamelerin en ünlüsü Selçuklu veziri Nizamülmülk’ün Melikşah’ın isteği üzerine kaleme aldığı Siyasetname’dir Türk edebiyatının en önemli siyasetnamesi ise Yusuf Has Hacib’in Kudatgu Bilig adlı kitabıdır
Münazara
:z05: Karşıt iki öğenin ya da karşıt iki görüşün karşılaştırıldığı yapıtlardır Şiir ya da düzyazı olarak yazılabilir Ya da her iki türden bölümler içeren münazaralar da vardır
Münşeat
:z05: Mektuplardan ya da çeşitli konulardaki düzyazılardan oluşan yapıt Kapsamına göre üçe ayrılır Resmi yazılardan oluşan münşeatlar, genellikle devlet büyüklerince kaleme alınan çeşitli konulardaki düzyazılardır Her türden kişiye yönelik yazı türlerinin başlıklarını, son sözlerini, bu yazılara uygun düşecek tümceleri, kullanmaları bir araya getiren münşeat Ve son olarak şairlerin mektuplarından oluşan münşeatlar
Din konulu düz yazı
Evliya tezkiresi
:z05: Din ulularının gerçek ya da efsaneleştirilmiş yaşam öyküleri ile kerametlerini anlatan yapıtlardır İçinde İslam velilerinin yaşamlarına ilişkin bilgilerin yanında vaazlar ve ahlaki öğütler de yer alır Sinan Paşa’nın Tezkiretü’l-Evliya adlı eseri ile Ahmed Hilmi’nin Ziyaret-i Evliya adlı yapıtları bu türün divan edebiyatımızdaki başlıca örnekleridir
Kısas-ı enbiya
:z05: Peygamberlerle ilgili kıssaları içeren yapıtların genel adıdır İlk kısas-ı enbiya Kısai’nin 9 yüzyılda yazdığı Kitabü Kısasi’l-Enbiya adlı eseridir Türkçe kısas-ı enbiya kitapları arasında Rabguzi’nin 1310’da Çağatay Hanı Termaşir’in emiri Nasuriddin Tokboğa’nın emriyle yazdığı Kısasü’l-Enbiya ve Ahmet Cevdet Paşa’nın Kısas-ı-Enbiya ile Tevarih-i Hulefa adlı eserleri sayılabilir
Siyer
:z05: Hazreti Muhammed’in yaşam öyküsünü ya da halifeler ve hükümdarların savaş ve barış dönemlerindeki uygulamalarını, ululararası ilişkileri konu edinen düz yazı biçimidir
|