Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
etkileri, gaznelilerin, hindistan, tarihine

Gaznelilerin Hindistan Tarihine Etkileri

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gaznelilerin Hindistan Tarihine Etkileri



Gaznelilerin Hindistan Tarihine Etkisi - Gaznelilerin Hindistana Etkileri - Hindistan Bağımsızlığını Ne Zaman İlan Etti

İslâmiyet’in Doğuşu ve HzMuhammed Dönemi

Hz Muhammed, 610 yılında 40 yaşındayken peygamberlikle görevlendirilmiş ve İslam dinini yaymaya başlamıştır

Mekke’den Medine’ye Hicret (622)

Hicretin Nedenleri

Mekkelilerin Müslümanlara karşı baskılarını artırmaları ve İslâmiyet’in Mekke’de yaşanamaz hale gelmesi

Hz Peygamberin İslâmiyet’i değişik yerlere yaymak istemesi

Hicretin Sonuçları

 Medine’de İslâm site devleti kurulmuştur

 Muhacirlerle Ensar kardeş ilan edilmiştir Böylece Müslümanlar arasında sosyal dayanışma artmıştır

 Müslümanların Medine’ye yerleşmeleri Mekkelilerin kullandığı Şam ticaret yolunu tehlikeye sokmuştur

 Müslümanlarla Yahudiler arasında savunma ittifakı kurulmuştur Bu vatandaşlık antlaşması İslâm tarihinin ilk anayasası kabul edilmiştir

 Müslümanlar Mekkelilerin işkence ve baskılarından kurtulmuştur

 İslâmiyet Medine’de daha hızlı bir yayılma göstermiş, kısa zamanda

 Müslümanlar büyük bir siyasal güç haline gelmişlerdir

Bedir Savaşı (624)

Medine’ye hicret eden Müslümanların Mekke’deki mallarının yağmalanıp Şam’da satılması üzerine Hz Muhammed buna bir misilleme olarak Şam’dan dönen kervanın Medine yakınlarında yolunu kesmek istemiştir Bu gelişme üzerine Mekkelilerle Müslümanlar arasında Bedir Savaşı yapılmıştır

Bedir Savaşı’yla;

 Müslümanlar siyasi ve dini yönden daha güçlü hale gelmiştir

 Hz Muhammed’e olan güven artmıştır

 İslâm hukukunun temelleri atılmış, elde edilen ganimetler paylaştırılmıştır

 Şam ticaret yolları Müslümanların kontrolüne geçmiştir

Uhud Savaşı (625)

Bedir Savaşı’nda mağlup olan Mekkeliler, bu yenilginin acısını çıkarmak için Medine üzerine yürüdüler Uhud dağı eteklerinde yapılan savaşı Müslümanlar kaybettiler

Bu olay en çok Yahudileri sevindirmişti Hz Muhammed Uhud Savaşı sırasında önceden yapılan anlaşmaya uymayan Yahudileri şehir dışına sürgün etmiştir

Hendek Savaşı (627)

Yahudilerin maddi destek vererek Mekkelileri kışkırtması ve Mekkelilerin Müslümanların gelişmesini engellemek istemeleri Hendek Savaşı’na neden olmuştur

Hendek Savaşı’nın Sonucunda;

 Müslümanların kuvvetlerinin arttığı ve mağlup edilemiyeceği Kureyşliler tarafından anlaşılmıştır

 Kureyş’in mağlup olmasıyla etraftaki kabileler arasında İslâmiyet’in yayılması hızlanmıştır

 Yahudiler Medine’den çıkarılarak içeriden gelebilecek tehlikeler önlenmiş, böylece Medine tamamen Müslümanların denetimine geçmiştir

 Hendek Savaşı Müslümanların son savunma savaşı oldu Bu savaştan sonra Mekkeliler savunmaya çekilmiştir

Hudeybiye Antlaşması (628)

Medine’ye hicret eden Müslümanlar Mekke’ye gidip Kabe’yi ve akrabalarını ziyaret etmek istediler Mekkeliler Hz Muhammed’in önderlik yaptığı bu grubu Mekke’ye sokmadılar İki taraf arasındaki görüşmeler sonucunda antlaşma imzalanmıştır

Hudeybiye Barışı’yla;

 Müslümanların siyasi bir varlık olarak imzaladıkları ilk antlaşmadır Böylece Mekkeliler Müslümanları hukuken tanımıştır

 Müslümanlarla Mekkeliler arasında kaynaşma olmuş, İslâmiyet Mekkeliler ve etrafındaki kabileler arasında yayılmıştır

 Taraflar arasında sert davranışlar yumuşamış, buna paralel olarak ticaret faaliyetleri artmıştır

Hayber’in Fethi (629)

Mekke’den gelecek saldırı tehlikesini önleyen Hz Muhammed, Hendek Savaşı’nın yapılmasında önemli rol oynayan Yahudilerin oturduğu Hayber’i fethetti Yahudilerin vergi ödemeleri şartıyla burada yaşamalarına izin verildi Böylece Şam ticaret yollarının güvenliği sağlanmıştır

Mute Savaşı (629)

Arap olmayan uluslarla Müslümanların ilk mücadelesi Mute Savaşı’yla başlamıştır Müslümanlar bu savaşta Bizans ordusuna karşı kesin bir başarı sağlayamamıştır Bizans ile Müslümanlar arasında ilk savaş yapılmıştır

Mekke’nin Fethi (630)

HzMuhammed, Hudeybiye Antlaşması’na uymayan Mekkeliler üzerine 10000 kadar askerle sefere çıktı Güçlenen ordu şehri kuşatmış, ciddi bir direnme görmeden Mekke’yi fethetmiştir Mekke’nin fethinden sonra Müşriklerle Müslümanlar arasında Huneyn Savaşı yapılmış ve Taif kuşatılmıştır Bizans Ordusu’na karşı yapılan Tebük seferi sırasında Gassani Arapları Müslümanlığı kabul ettiler Tebük seferi Arap Yarımadası’nda siyasal birliğin önemli ölçüde kurulduğunu göstermektedir Tebük Hz Muhammed’in son seferi olmuştur

Hz Muhammed, Tebük Seferi’nden Medine’ye döndükten bir yıl sonra hac yapmak amacıyla Mekke’ye gitmiştir

Veda Haccı’ndan sonra Hz Peygamber rahatsızlanarak 8 Haziran 632’de 63 yaşındayken vefat etmiştir

Dört Halife Devri (632 - 661)

Hz Muhammed, vefatı sırasında fertlerin seçme haklarına saygılı davranmak amacıyla yerine kimseyi tayin etmemiştir Müslümanlar Kureyş’in ileri gelenlerinden Hz Ebubekir halife seçtiler Dört Halife Devri’nde Halifeler seçimle belirlendiği için bu döneme “Cumhuriyet” denilmiştir

1 Hz Ebubekir Dönemi (632 - 634)

İç Olaylar

Hz Muhammed’in vefatından sonra zekat vermeyen ve dinden dönenlerle mücadele edilerek düzen sağlanmıştır

 Yalancı peygamberler ortadan kaldırılmıştır

 Kur’an-ı Kerim ayetleri toplanarak bir kitap haline getirilmiştir

Kuran-ı Kerim’in kitap haline getirilmesinde;

 Hz Muhammed’in vefat etmesi

 Yalancı peygamberlerin ortaya çıkması

 Hafızların savaşlarda şehit olmaları

 Ayetlerle hadislerin birbirine karışmasının önlenmek istenmesi

 Kuran ayetleri arasına rivayetlerin girmesinin önlenmek istenmesi

 Kuran’ın yazılı olduğu malzemenin (deri, taş, ağaç gibi) korunmasındaki zorluklar

etkili olmuştur

Dış Olaylar

 Hz Muhammed’in hazırladığı ordu Hz Ebubekir tarafından Suriye’ye gönderilmiştir Bu seferle Arap Yarımadası dışında ilk fetihler başlamıştır

2 Hz Ömer Dönemi (634 - 644)

Siyasal Gelişmeler

 Suriye, Filistin, İran, Irak, Mısır, Azerbaycan fethedilmiştir

 İslâm kültürü ilk kez bu dönemde farklı kültürlerle karşılaşmıştır Bizans ve Sasani kültürleri İslâm kültürünü olumlu yönde etkilemiştir

Teşkilatlanma Alanındaki Gelişmeler

Hz Ömer zamanında toprakların genişlemesiyle yeni düzenlemelere gidilmiştir:

 Hicretin 20 yılında daha çok mali problemleri çözümlemek için ilk divan örgütü kurulmuştur

 Vilayetlere gönderilen valilerin yanına adalet işlerinden sorumlu kadılar gönderilmiştir

 Fetih edilen yerler ilk defa yönetim birimlerine ayrıldı Böylece ülke büyük illere bölünmüştür

 İlk defa Hz Ömer döneminde stratejik önemi olan yerlere daimi ordugahlar (cündler) kurulmuştur Bu ordugahlar yapılan fetihlerde önemli rol oynamıştır İkta sistemi, ilk defa bu dönemde uygulanmıştır

3 Hz Osman Dönemi (644 - 656)

 İran’ın fethi tamamlanmış, Trablusgarp ve Tunus fethedilmiştir Kafkaslara giren İslam Orduları Hazarlara yenilerek Kafkasların güneyine çekilmiştir

 Şam’ da ilk kez donanma kurulmuş, Kıbrıs bu donanmanın seferleri sonucunda vergiye bağlanmış, Rodos fethedilmiştir

Kur’an–ı Kerim’in Çoğaltılması

Dört Halife döneminde sınırların genişlemesine paralel olarak değişik uluslar İslâmiyet’i benimsemişti Farklı dil ve şiveleri kullanan toplumlarda Kur’an–ı Kerim’in değişik okuma şekilleri ortaya çıktı Bu durumu önlemek amacıyla Hz Osman döneminde bir heyet kurularak Kur’an çoğaltılmıştır (651)

İç Karışıklıkların Başlaması

Hz Osman döneminde;

 Önemli görevlere Emevi ailesinden kişilerin getirilmesi

 Yahudi asıllı Abdullah b Sebe’nin ve İslâmiyet’i kabul etmiş gibi görünüp gerçekte benimsemeyen (münafık) kişilerin çalışmaları

 Ganimet gelirlerinin azalması ve orduda memnuniyetsizlikler isyanları başlatmıştır

Hz Osman döneminde yaşanan bu olaylar sonucunda;

 İslâm dünyasında ilk defa anarşi faaliyetleri başlamıştır

 İslâm dünyasında başlayan görüş ayrılıkları; karışıklıklara ve fetihlerin durmasına neden olmuştur

4 Hz Ali Dönemi (656 - 661)

Hz Ali’nin halife seçilmesinden kısa bir süre sonra, Hz Osman’ın katillerinin bulunmasında yavaş davranıldığını söyleyen Hz Muaviye ve Hz Aişe, Hz Ali’nin halifeliğini tanımadılar Bu nedenle Hz Aişe’nin önderliğindeki Mekke grubu ile Hz Ali grubu arasında Cemel Savaşı yapılmıştır (656) Müslümanlar arasında yapılan bu ilk savaşı Hz Ali kazanmış ve İslâm dünyasında herhangi bir ayrılık olmamıştır

Hz Muaviye’nin başını çektiği Şam grubu ile Hz Ali grubu arasında Sıffin Savaşı yapılmıştır (657) Hakem Olayı’ndan sonra Müslümanlar, siyasal gruba ayrılmıştır

Hariciler; 661’de sadece Hz Ali’yi şehit etmişlerdir Dört Halife dönemi bitmiş, Emeviler dönemi başlamıştır

Emeviler Devleti (661 - 750)

Muaviye Dönemi (661 - 680)

Muaviye dönemde, iç düzen yeniden sağlamlaştırıldıktan sonra fetihler yeniden başlatılmıştır Doğu’da Maveraünnehir’e girilmiş, İstanbul iki kez Müslümanlar tarafından kuşatılmış, fakat başarı sağlanamamıştır

Muaviye döneminin en önemli olaylarından birisi de kendisi ölmeden oğlu Yezid’i veliaht ve halife ilan etmesidir Böylece halifelik babadan oğula geçen “saltanat”a dönüşmüştür

Yezid Dönemi (680 - 685)

Yezid döneminin en önemli gelişmesi Kerbela Olayı’dır Hz Peygamberin torunu Hz Hüseyin, halifeliğin babadan oğula geçemeyeceğini ve seçim yapılması gerektiğini söyleyerek Kûfe’ye doğru yola çıktı Fakat Yezid’in komutanı Ubeydullah, Hz Hüseyin’i ve yanındakileri Kerbela’da durdurdu Bir müddet sonra Hz Hüseyin’i ve yanındakileri kılıçtan geçirdi (10 Muharrem 680)

Bu olay Müslümanların; Şiiler ve Sünniler şeklinde kesin olarak gruplara ayrılmasına neden olmuştur Kerbela’da Hz Peygamberin torununun şehid edilmesi İslâm dünyasında Emevilere karşı isyanların çıkmasına ve düşmanlığın artmasına neden olmuştur

Abdülmelik Dönemi (685 - 705)

Arapçanın resmi dil olarak kabul edilmesi ve ilk İslâm parasının bastırılması Abdülmelik döneminde gerçekleştirilmiştir

Velid Dönemi (705 - 715)

Tarık b Ziyad komutasındaki İslâm orduları 711’de İspanya’nın fethine başlamıştır Daha sonra buraya Endülüs ismi verilmiştir

Müslümanlar 732’de Puvatya Savaşı’nda Franklara yenilinceye kadar ilerlediler Puvatya Savaşı sonucunda Avrupa’daki son sınır Pirene dağları olarak kalmıştır

Emevilerin Yıkılışında;

 Arap milliyetçiliği yapmaları ve diğer milletlere değer vermemeleri

 Fetih hareketlerinin durması

 Emevilerin Hz Muhammed’in soyundan gelenlere iyi davranmamaları

 Arap kabileleri arasındaki rekabetin savaşlara dönüşmesi

 Emeviler Devleti, Horasan valisi Ebu Müslim Horasani’nin isyanı ve Emevi halifesi Mervan’ın öldürülmesiyle sona ermesi

gibi nedenler etkili olmuştur

Abbasiler Devleti (750 - 1258)

751’de Talas Savaşı yapılmıştır Bu savaşta Türklerin Karluk, Yağma ve Çiğil boyları Abbasilere yardım etmiş, savaştan sonra da İslâmiyet’i kabul etmişlerdir

Halife Mansur döneminde ilk kez eski Yunan ve Hellenistik medeniyetine ait eserler tercüme edilmeye başlanmıştır

Abbasilerin en parlak dönemi Harun Reşid’in halifeliği sırasında yaşanmıştır Bu dönemde halkın yaşam standartı yükselmiş, kültür ve mimari alanda çalışmalar yapılmıştır

Harun Reşid döneminde Bizans sınırında “Avasım” eyaleti kuruldu Anadolu’da Tarsus’tan doğu yönüne uzanan bir hat boyunca kurulan bu şehirlere Türkler yerleştirilmiştir

Harun Reşid’in oğullarından Memun zamanında Türkler devlet kademelerinde ve orduda yer aldılar Sadece Türkler için kurulan Samerra şehri kısa bir süre devletin yönetim merkezi olmuştur

Abbasilerin Dağılması ve Yeni Devletlerin Kurulması

IX yüzyılın ikinci yarısından itibaren Abbasi halifelerinin otoritesinin zayıflaması nedeniyle eyaletlerdeki askeri valiler (Emir’ül Ümera) bağımsızlıklarını ilan etmeye başlamışlardır Böylece Abbasi sınırları giderek daralmıştır

Abbasilerin Genel Özellikleri

 Abbasiler Arap olmayan uluslara hoşgörüyle yaklaşmış ve İslâmiyet’in daha fazla yayılmasını sağlamışlardır

 Bu dönemde Emevilere göre bilim – kültür alanında daha çok gelişme gözlenmiştir

 Türkler ilk kez bu dönemde İslâmiyet’i kitleler halinde benimsemişlerdir

 Abbasilerin denizciliğe önem vermemeleri ticari ve askeri alanda gelişmelerini engellemiştir

Türk Dünyası


Türklerin İslâmiyet’i Kabulü ve Hizmetleri

1 Talas Savaşı

Müslüman Araplarla Çinliler Talas ırmağı yakınlarında karşılaştılar Türk boylarından Karluklar bu savaşta Müslüman Arapları destekleyerek savaşı kazanmalarını sağladılar (751)

Bu savaşın sonucunda;

 Orta Asya Çinlilerin egemenliğine girmekten kurtulmuştur

 Türklerle Müslüman Araplar arasındaki ilişkiler iyileşmiş, savaşların yerini dostluklar almıştır

Türklerle Müslüman Araplar arasında ticari ilişkiler gelişmiştir

 Türkler kitleler halinde İslâmiyet’i kabul etmeye başlamıştır Talas Savaşı Türk – İslâm tarihinin başlangıcı kabul edilmiştir

 Dünya kültür tarihi bakımından önemli kabul edilen kâğıt, Çin’in dışında yayılmaya başlamıştır

2 Türklerin İslâmiyet’e Girmeleri

Türklerin Müslüman olmalarında;

 Müslüman tüccarların faaliyetleri

 Türklerde tek tanrı inancının yaygın olması

 Türklerdeki cihan hakimiyeti anlayışının İslâmiyet’teki fetih anlayışına benzemesi

 İslâm dini ile eski Türk inançları arasında benzerlik bulunması (ahiret, cennet, cehennem, kurban kesme )

 etkili olmuştur

 Türkler İslâmiyet’i kabulleriyle;

 İslâmiyet’i daha geniş bir alana yaymışlardır (Pakistan, Afganistan, Bangladeş ve Hindistan’ın bir kısmı ile Balkanlar)

 İslâm dünyasındaki ayrılıkları etkili bir şekilde ortadan kaldırarak Halifeyi korumuşlardır

Türk – İslâm Devletleri

1 Karahanlılar (840 – 1212)

Karahanlılar Devleti, Uygurların dağılmasından sonra Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri tarafından Doğu ve Batı Türkistan’da kurulmuştur (840) Karahanlı hükümdarlarından Satuk Buğra Han’ın etkisiyle Karahanlılar arasında İslâmiyet’in yayılması hızlanmış ve Karahanlılar Orta Asya’da ilk Müslüman Türk devleti haline gelmiştir

Türklerin İslâmiyet’e geçişlerinde ve Türk kültürüyle İslâm kültürünün kaynaşmasında etkili olan Karahanlıların parçalanmasında taht kavgaları etkili olmuştur

Kültür ve uygarlık alanında ilerleyen Karahanlılar;

 Türkçeye önem vermişler ve resmi dil olarak kullanmışlardır Türk dilini ve kültürünü devam ettiren Karahanlılar ilk Türk – İslâm eserlerini ortaya koymuşlardır En önemli eserleri, Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig ve Kaşgarlı Mahmut’un Divan’ı Lügati’t Türk adlı eserleridir

 Türk – İslâm tarihinde ilk medreseleri kurarak eğitime önem vermişlerdir

 Türk tarihinde ilk kervansarayları kurarak ticareti geliştirmişlerdir

2 Gazneliler (963 – 1187)

Gazneliler Devleti, Afganistan’daki Gazne şehrinde Samanoğullarının Herat valisi Alp Tiğin tarafından kurulmuştur (963) Gazneliler en parlak dönemlerini Sultan Mahmut zamanında yaşamışlardır

Sultan Mahmut döneminde Gazneliler, Hindistan’a 17 sefer düzenleyerek Kuzey Hindistan’a hakim olmuşlar ve İslâmiyet’i yaymışlardır

Dandanakan Savaşı’nı kaybeden Gazneliler dağılma sürecine girmişler ve eski güçlerini kaybetmişlerdir Gazneliler, Afganlı bir kavim olan Gurlular tarafından yıkılmıştır (1187)

Gazneliler birçok ulusu (Türkler,İranlılar,Hindular,Gurlular)bünyes inde bulundurmaları parçalanmarında ve yıkılmalarında büyük rol oynamıştır

3 Büyük Selçuklular (1040 – 1157)

Büyük Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu ve Genişlemesi

Tuğrul ve Çağrı Beylerin yönetimindeki Selçuklular Maveraünnehir’e girdikten sonra Karahanlılarla ve Gaznelilerle savaşlar yaptılar Selçukluların Horasan’a girmek istemesi Selçuklu - Gazneli savaşlarını hızlandırmıştır İki taraf arasında yapılan Dandanakan Savaşı’nı Selçuklular kazanmıştır (1040) Bu savaştan sonra; Büyük Selçuklu Devleti, bütün kurumlarıyla bağımsız hale gelmiştir

Tuğrul Bey Dönemi (1040 – 1063)

Selçuklu orduları Pasinler Savaşı’nda Bizans ve Ermeni kuvvetlerini mağlup etti (1048) Böylece Doğu Anadolu’ nun kontrolü Selçukluların eline geçmiştir

Şiî Büveyhoğulları Abbasi halifesini esir edince, Tuğrul Bey Bağdat Seferi’ne çıkarak halifeyi esaretten kurtarmıştır (1055) Bu gelişme üzerine halife Tuğrul Bey’i, “Doğunun ve batının hükümdarı” ilan etmiştir Bağdat Seferi’nden sonra Büyük Selçuklu Devleti İslâm dünyasının siyasal liderliğini üstlenmiş, Abbasi halifesi ise dini liderliğini devam ettirmiştir

Alp Arslan Dönemi (1040 – 1063)

Alp Arslan döneminin en önemli gelişmesi Bizans ile yapılan Malazgirt Savaşı’dır Türklerin Anadolu üzerine düzenlediği seferlerin artması üzerine Bizans, Türkleri Anadolu’dan atmaya karar verdi İki ordu arasında Muş yakınlarında yapılan Malazgirt Savaşı’nı Büyük Selçuklular kazanmıştır (1071)

Malazgirt Savaşı’nın sonucunda;

 Türkler Anadolu’ya yerleşmeye başlamış ve Anadolu Türk yurdu haline gelmiştir

 İslâm dünyası üzerindeki Bizans baskısı sona ermiştir

 Türklerin batı yönünde ilerlemesi ve Bizans’ın kışkırtmaları sonucunda Türk – İslâm dünyası üzerine Haçlı Seferleri başlamıştır

 Anadolu’nun fethini hızlandırmak ve Türkleşmesini sağlamak için ilk beylikler kurulmuştur

Melikşah Dönemi (1072 – 1092)

Büyük Selçuklu Devleti Melikşah döneminde en geniş sınırlarına ulaşmış ve en parlak dönemini yaşamıştır Türk – İslâm büyüklerine karşı suikastler düzenleyen Batınilere karşı başlatılan mücadele Melikşah’ın ölümü üzerine sonuçlandırılamamıştır

Büyük Selçuklu Devleti’nin Parçalanma Nedenleri

Büyük Selçuklu Devleti’nin yıkılmasında;

 Hükümdar ailesi arasında taht kavgaları çıkması ve Selçuklu prenslerinin ayaklanmaları

 Devlete küstürülen Oğuzların ayaklanması

 Şiî Fatimilerin ve Batınilerin zararlı faaliyetleri

 Merkezi otoritenin zayıflamasından yararlanan atabeylerin ayaklanarak bağımsızlıklarını ilan etmeleri gibi nedenler etkili olmuştur

Türk - İslâm Devletlerinde Hakimiyet Anlayışı

Türklerin hakimiyet anlayışına göre, tanrı yeryüzünü yönetme yetkisini (Kut) Türk hükümdarlarına vermiştir Kut anlayışına göre, ülke toprakları hanedan üyelerinin ortak malı kabul edilmiştir Bu sisteme göre sık sık taht kavgaları çıkmış ve Türk devletleri kısa sürede parçalanmıştır

Atabeylik Sistemi

Selçuklu şehzadelerini eğiten, iyi bir yönetici ve komutan olarak yetişmesini sağlayan bilgili, tecrübeli görevlilere “Atabey” denilmiştir Şehzadelerin yanında önemli bir etkinliğe sahip olan atabeyler, merkezi otoritenin zayıfladığı dönemlerde bağımsızlıklarını ilan ederek devletin parçalanmasına neden olmuşlardır

İkta Sistemi

Gelirleri hizmet ve mal karşılığı olarak komutanlara, askerlere ve devlet memurlarına verilen topraklara ikta denir

İktaların faydaları şunlardır:

 Toprak gelirleriyle memur maaşları karşılanmış ve iktalarda savaşa hazır askerler yetiştirilmiştir

 Üretim kontrol altına alınarak artırılmıştır

 Taşrada devlet otoritesi sağlanmıştır

 Göçebe Tükmenlerin yerleşik hayata geçmesi sağlanmıştır

İslamiyetten Önceki Türk Tarihi <<<< Geri



Türk Göçleri ve Sonuçları

Göçlerin Nedenleri

 İklim koşullarının değişmesine bağlı olarak meydana gelen kuraklık, artan nüfusa mevcut toprakların yetmemesi ve bu gelişmelerin sonucunda bölgede geçim sıkıntısının ortaya çıkması

 Türk boyları arasındaki siyasal anlaşmazlıklardan dolayı ortaya çıkan savaşlar

 Dış baskılardan (Çin, Kitan ve Moğol) dolayı Türklerin bağımsızlıklarını kaybetmek istememeleri

 Salgın hayvan hastalıkları ve otlakların yetersiz hale gelmesi

Göçlerin Sonuçları

 Orta Asya kültür ve medeniyeti dünyanın değişik yerlerine yayılmıştır

 Orta Asya’da kalan boylar Hunların yönetiminde ilk Türk devletini kurmuşlardır

 Farklı bölgelerde Türk devletleri kurulmuştur

 Batıya giden Türkler, Kavimler Göçü’nü başlatmışlardır

 Türkler değişik kültür çevreleriyle etkileşim içine girmişlerdir

 Türklerin çok çeşitli bölgelere yayılması, Türk tarihinin bir bütün halinde incelenmesini engellemiştir

Türklerin atı evçilleştirmeleri ve tekerleği kullanmaları çok uzak bölgelere göç etmelerine yardımcı olmuştur

İlk Türk Devletleri

1 Asya Hun İmparatorluğu

Kuruldukları tarih kesin olarak bilinmeyen Hunlar hakkında Çinlilerin verdiği bilgiler MÖ I Bin yılın başlarına kadar uzanır

MÖ III yüzyılın ikinci yarısında Hunlar, Çinlilere karşı büyük bir güç haline gelmişlerdir Çinliler, Hun akınlarına engel olabilmek için kuzey sınırlarında bir duvar örmeye başlamışlardır Bugün “Çin Seddi” diye bildiğimiz bu duvar MÖ 214 yılında tamamlanmıştır

Çinlilerle mücadele eden Mete Han’ın asıl düşüncesi, Çin’i etkisiz hale getirmekti Çin’i yıllık vergiye bağlayan Mete, gücünün sembolü olarak Çinli bir prensesle evlenmiştir

Kalabalık Çin nüfusu içerisinde Türklerin asimile olmasından çekinen Mete, Çinlilerle antlaşma yapmış ve onlarla dost kalmayı tercih etmiştir

Mete Han’dan sonra Hunlar zayıflamıştır Bu dönemde, Çinlilerin propagandasıyla Hun beyleri birbirine düşmüştür Mete’nin ölümünden sonra zayıflayan Hunlar, önce Doğu ve Batı olarak sonra da Güney ve Kuzey olarak parçalanmışlardır

Kavimler Göçü

Aral gölü çevresinde toplanan Hun boyları Orta Asya’daki Çin baskısı ve kuraklık yüzünden IV yüzyılın ortalarından itibaren batıya doğru göç ederek barbar kavimleri Roma İmparatorluğu üzerine saldırmaları sonucu Kavimler göçü olmuştur (375)

Kavimler Göçü’nün Sonuçları

 Roma İmparatorluğu ikiye ayrılmıştır (395)

 Batı Roma İmparatorluğu yıkılmıştır (476)

 Avrupa’da yeni milletler ortaya çıkmış ve yeni devletler kurulmuştur Böylece Avrupa’nın günümüze kadar gelen etnik yapısı oluşmuştur

 İlkçağ’ın sonu Ortaçağ’ın başlangıcı kabul edilmiştir

 Feodalite (Derebeylik) rejimi ortaya çıkmıştır

 Avrupa’da Hun Devleti kurulmuştur

 Hristiyanlık barbar kavimler arasında yayılmıştır

2 Göktürk Devleti (552 - 630)

Göktürkler Türk adıyla kurulan ilk devlettir Başkentleri Ötüken, ilk hükümdarları Bumin Kağan’dır

Ülkenin batısını yöneten İstemi Yabgu batı yönünde fetih hareketlerinde bulunmuş, Akhunlara karşı Sasanilerle birleşmiş ve bu devletin toprakları Göktürkler ile Sasaniler arasında paylaşılmıştır Çinlilerin Göktürk Devleti’ni içişlerine karışması sonucunda 582 tarihinde ülke ikiye ayrılmıştır

Doğu Göktürkleri 630 yılında, Batı Göktürkleri ise 659 yılında Çin egemenliğine girerek yıkılmışlardır

3 Kutluk Devleti (682 - 745)

Kutluk Devleti’nin en güçlü olduğu dönemler Bilge Kağan ve kardeşi Kül Tiğin dönemleri olmuştur Vezir Tonyukuk ise danışman olarak Kutluk Devleti’nin siyasetinde önemli rol oynamıştır

Bilge Kağan öldükten sonra Kutluk Devleti’nde iç karışıklıklar başlamıştır Basmil, Karluk ve Uygur Türkleri Kutluk Devleti’ne son vermişlerdir

4 Uygur Devleti (745 - 840)

Doğu Türkistan’a yerleşen Uygurlar, diğer Türk boylarını egemenlikleri altına aldılar Uygurların en önemli özelliği yerleşik hayatı benimseyen ilk Türk toplumu olmalarıdır Bu nedenle tarım, sanat ve ticarette ilerlemişlerdir Mani dinine ait tapınaklar yaparak mimaride gelişme göstermişlerdir

Uygurlar, XIII yüzyılda Cengiz Han’ın egemenliğini kabul etmişlerdir Bundan sonra Moğollar Uygur Türklerini önemli görevlere getirmişlerdir Uygur yazısı, Moğolların da yazısı olmuştur Uygurlar, diğer Türk toplulukları ile birlikte Moğolların Türkleşmesinde önemli rol oynamışlardır Çağatay ve Özbek Türkleri bu şekilde ortaya çıkmıştır

İlk Türk Devletlerinde Kültür ve Medeniyet

Devlet Yönetimi

Türklerde hükümdarlar ülkeyi törelere, gelenek ve göreneklere göre yönetirlerdi Hükümdarların görevi dağınık boyları toplamak, halkın ihtiyaçlarını gidermek, toplumda adalet ve eşitliği sağlamak, halkın huzur ve güvenini sağlamaktı

Türklerde iktidarı ve hükümdarı kontrol eden, savaş ve barış gibi konularda devleti ilgilendiren önemli konuları görüşen ve kurultay adı verilen bir meclis bulunuyordu

Bazı Türk hükümdarları kurultayın aldığı kararların bir kısmını uygulamamıştır Bu durum kurultayın danışma meclisine benzediğini göstermektedir

Eski Türklerde, devlet yönetme görevinin Hükümdarlara tanrı tarafından verildiğine olan inanç halkın Hakan’a mutlak bağlılığını sağlamıştır Osmanlılara kadar Türk devletlerinde “Ülke toprakları hükümdar ailesinin ortak malıdır” anlayışı devam etmiştir

Bu uygulamanın sonuçları şunlardır:

 Aile üyeleri arasında sık sık taht kavgaları yaşanmıştır

 Türk devletleri kısa sürede parçalanmış ve yıkılmıştır Ayrıca irili ufaklı birçok devletin kurulmasına neden olmuştur

 İç mücadeleler Türk devletlerinin zayıflamasına ve dış müdahalelere ortam hazırlamıştır

Ordu

Türk devletlerinde hemen her Türk savaşa hazır durumda olduğundan, askerlik özel bir meslek sayılmazdı Türk ordusunun temeli, atlı askerlerden meydana gelmiştir Düzenli ve disiplinli ilk Türk ordusunun kurucusu Mete Han’dır Mete Han, Türk ordusunu “onlu sisteme” göre teşkilatlandırmıştır (Onbaşı, Yüzbaşı, Binbaşı ve Tümenbaşı gibi)

Hukuk

Eski Türklerde yazılı hukuk yoktu Türklerin âdet, gelenek ve göreneklerinden oluşan yazısız hukuka “töre” (türe) denilirdi Bununla beraber, törenin anayasa niteliğinde, adalet, eşitlik ve iyilik gibi değişmez ilkeleri vardı

Uygurlarla birlikte hukuk daha sağlam ve şekilci bir nitelik kazanmıştır Ticaret hayatının gelişmesi, kişiler arasındaki ilişkilerin “kanıtlanabilir” nitelikte olmasını gerektirdiğinden yazılı ve tanıklı sözleşmeler önem kazanmıştır

Türklerin ceza işlerinin kesin hükme bağlanması ve devlet tarafindan takip edilmesi toplumda ''kan gütme'' geleneğinide engellemiştir

Din ve İnanış

Türklerde en eski din Göktanrı dinidir Gökten başka bazı dağ, ırmak, vadi gibi varlıklarda bir takım gizli güçlerin bulunduğuna inanılırdı Bu arada güneş ve ay kutsal sayılmıştır Eski Türklerde tanrı, sonsuzdur ve herhangi bir şekle sokulamaz Bundan dolayı Türklerde putçuluk olmadığı gibi putları korumak için yapılan tapınaklar da yoktur

Öldükten sonra dirilmeye inanan Hunlar, ölülerini günlük eşyalarıyla birlikte gömerlerdi Türklerdeki tek Allah inancı ve yeniden dirilme düşüncesi Türklerin İslâm dinini kolaylıkla benimsemelerinde etkili olmuştur Türkler Maniheizm, Budizm, Nasturizm (tabiatçılık), Musevilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık gibi inançları kabul etmişlerdir

Sosyal ve İktisadi Hayat

Hunlar ve Göktürkler dönemlerinde göçebe bir hayat süren halk çadırlarda yaşıyordu Türklerin yaşadıkları coğrafi şartlar hayvancılık faaliyetlerini öne çıkarmıştır

Türkler Uygurlar döneminde yerleşik hayata geçmişlerdir Bu gelişmeler sonucunda Türklerde mimari gelişmiş, şehircilik ve şehir kültürü ortaya çıkmıştır

Türk devletlerinde sosyal hayat sınıfsızdı Başarılı olan bir kişi en üst görevlere kadar çıkabilirdi Ayrıca Türklerde kölecilik anlayışı yayılmamıştır

Elverişli bölgelerde tarım faaliyetleriyle uğraşılmıştır Türkler arpa, buğday ve darı gibi tahılları yetiştirmişlerdir

Yenilgiye uğratılan ve egemenlik altına alınan ülkelerden alınan yıllık vergiler ve halktan toplanan vergiler Türk ekonomisine destek olmuştur

Türkler yakın komşularıyla yoğun ticari ilişkilerde bulunmuşlar, ticaret yaptıkları ülkelere canlı hayvan, konserve et, deri, kösele, kürk ve hayvani gıdalar satmışlardır

Türklerin yaşadığı topraklardan geçen İpek ve Kürk Yolları Türk devletlerine önemli ölçüde gelir sağlamıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.