Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1980, askeri, dönüşü, ekim, kanadına, nato, yunanistanın

Yunanistan'ın Nato Askeri Kanadına Dönüşü 20 Ekim 1980

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yunanistan'ın Nato Askeri Kanadına Dönüşü 20 Ekim 1980



Rogers Planı - Rogers Anlaşması - Türkiye ve Yunanistan Arasındaki Uyuşmazlık - Türk Yunan İlişkilerindeki GerginlikTürkiye’nin kararlı karşı çıkışları sonucunda, Yunanistan’ın NATO askeri kanadına dönüşü 1980 Eylülüne değin sürdürülen görüşmelerde sonuca bağlanamamıştır Türkiye’deki 12 Eylül askeri darbesi sonucunda iktidara Ordunun el koyması, Yunanistan’ın NATO askeri kanadına dönmesi için gereken “olumlu” ortamı sağlamıştır Önceden NATO Başkomutanı A Haig aracılığı ile yürütülen Yunanistan’ın askeri kanada dönüş çabaları, 1979’da göreve gelen B Rogers tarafından sürdürülmüş ve bu çabalar, Türkiye’de ordunun iktidara el koymasından sonra ses getirmeye başlamıştır İhtilalden bir ay sonra, Yunanistan’ın askeri kanada dönüşü için gerekli görüş birliği sağlanmış ve Türkiye, bu konudaki vetosunu kaldırarak Yunanistan’ın dönüşünü kabullenmiştir


Rogers Planı olarak adlandırılan bir plan çerçevesinde Yunanistan’ın askeri kanada dönüşü gerçekleşirken, kısa bir süre sonra, bu dönüşün, iki ülke arasındaki uzlaşmazlık noktalarını bütünüyle gidermemiş olduğu ortaya çıkmıştır Öncelikle, Yunanistan’ın NATO askeri kanadına koşulsuz olarak dönebilmesini, daha sonra, iki ülke arasındaki uzlaşmazlık noktalarının giderilmesini amaçlayarak hazırlanmış olan Rogers Anlaşması, uygulanmadığı takdirde taraflara herhangi bir yaptırım getirmediği ve sadece “asker sözü”ne dayanılarak imzalandığı için, Yunanistan’da PASOK iktidarı ile başlayan yeni süreçte bu anlaşma uygulanmamış ve Yunanistan, NATO askeri kanadına dönüşünü “Türkiye’ye karşı kazanılmış bir diplomatik zafer” olarak değerlendirmiştir


Yunanistan’ın NATO askeri kanadına dönüşü sonrasında “Rogers Anlaşması”nda öngörülen düzenlemelerin yapılmaması (Larissa’da kara ve hava karargahlarının kurulmaması gibi), Türkiye’de hayal kırıklığına neden olmuştur Yunanistan’da PASOK’un iktidara gelmesiyle başlayan süreç, Türk - Yunan ilişkilerinin gerginleşmesine neden olan bir gelişimi de beraberinde getirmiştir Özellikle, yapılan seçimler öncesinde Papandreou liderliğindeki PASOK’un ABD ve NATO karşıtı bir çizgi izleyeceğinin belli olması ve daha sonraki dönemde de, Papandreu’nun, Yunanistan’ın NATO’ya dönüşünü, Türkiye’nin Kıbrıs’taki askerlerini geri çekmemesi karşısında verdikleri bir “taviz” olarak nitelemiş olması ve daha fazla “taviz” vermeyeceklerini açıklaması, ilişkileri gerginleştirirken, aynı zamanda, Türkiye’nin NATO çerçevesindeki ilişkilerini de sarsmaya başlamış ve genelde NATO ve ABD karşısında duyulan bir güvensizliğe dönüşmüştür Yunanistan’da Papandreu’nun iktidara gelmesinden sonra yapılan ilk NATO Savunma Planlama Komitesi Toplantısında Papandreu, Yunanistan’ın ittifakın öngörmüş olduğu kuvvet yükümlülüğünü yerine getireceğini ancak, bunun gerçekleşebilmesi için, Yunanistan’ın ülkesel sınırlarının Türkiye’den kaynaklanan saldırgan eylemlere karşı garanti altına alınması gerektiğini ileri sürmüştür


NATO’nun, Yunanistan’ın isteğine karşı çıkması, ilerleyen dönemlerde ittifak sistemi içerisinde önemli sorunlara yol açmıştır Özellikle, Yunanistan’ın Limni’deki kuvvetlerini NATO savunma planlarına katma girişimleri Türkiye’nin karşı çıkışları ile sekteye uğrayınca, Yunanistan, ittifak çerçevesinde yürütülen alt yapı yatırımlarına engel oluşturmuş, Ege Denizi’nde yapılması planlanan ortak deniz ve hava tatbikatlarına katılmama kararı almış be Türkiye’nin ittifakla ilişkilerinde veto hakkını kullanarak engel çıkarmıştır Bu güçlükler özellikle NATO savunma planları çerçevesinde Türkiye’ye yapılacak olan askeri ve ekonomik yardımlar konusunda, Türkiye’deki re-modernizasyon çalışmalarında, alt yapı yatırımlarında ortaya çıkmaktadır


Bütün bunların yanı sıra, Türk - Yunan ilişkilerinin 1988 Davos Zirvesinden sonra oturduğu yeni çizgi, iki ülke arasında NATO’ya ilişkin sorunlarda bazı esneklikler getirilmesini zorunlu kılmış ve bunun sonucunda 27 Mayıs 1988 tarihinde Türk Dışişleri Bakanı (M Yılmaz) ve Yunan Dışişleri Bakanı (K Papulias) arasında imzalanan bir ilke anlaşması ile, iki ülke, NATO’da karşılıklı olarak uyguladıkları vetolarını kısmen geri çekmiş, Türkiye ve Yunanistan, NATO alt yapı yatırımları ile ilgili olarak hazırlanan projenin 35 ve 38 maddelerinde birbirlerine karşılıklı olarak koymuş oldukları vetoların kaldırılmasına karar vermişlerdir Buna göre, Türkiye, Yunanistan’ın Skiros Adasında yapılması düşünülen mayın depoları ve liman tesislerine ilişkin vetosunu geri çekerken, Yunanistan da, Çanakkale’de kurulması planlanan elektronik denizaltı dinleme tesisleri üzerinde uygulamakta olduğu vetoyu kaldırmıştır


1990 ve sonrasında, uluslararası sistemdeki yeni gelişmelerin bölgesel düzeydeki etkileri dikkate alındığında, Türkiye ve Yunanistan arasındaki uyuşmazlık konuları üzerinde süren gerginliğin giderek daha fazla dikkat çekmekte olduğu söylenebilir Özellikle, Ortadoğu’daki gelişmeler ve Balkanlarda ortaya çıkan ulusçu ayaklanmalar, Türkiye ve Yunanistan’ın bölgedeki güç dengesi üzerinde oynayabilecekleri rolleri yeniden tartışma konusu yapmaktadır Batı savunması ve genel çıkarları güneydoğu kanadını oluşturan Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerginliğin bir an önce giderilmesini zorunlu kılmaktadır Buna karşın, hem Yunanistan hem de Türkiye, ulusal çıkarlarını ittifak çıkarlarından önde tutma kaygısı ile ulusal yaklaşımlarında ısrarlı davranmakta, çözümsüzlüğün sürmesinde karşı tarafı suçlamaktadır


Diğer yandan, 1990'ların ikinci yarısından itibaren Balkanlarda yaşanan soykırımlara koşut olarak istikrarsızlığın tüm bölgeye yayılma tehditi göstermesi gerek NATO üyesi ülkelerin Balkanlara müdahalede ortak tavır almalarını gerektirmiş, ancak bu kararın alınması ve uygulanması sırasında pek çok sorunla karşılaşılmıştır Özellikle Yugoslavya ve Kosova olaylarında acil insani müdahalenin söz konusu olduğu durumlarda ittifak içi dengeleri koruyabilmek güçleşmiştir Özellikle Türkiye'nin Balkanlardaki soykırımdan zarar gören insanlarla olan tarihi ve kültürel bağları Yunanistan'da Türkiye'nin duyarlılığının kuşkuyla karşılanmasına yol açmıştır Türkiye'nin Balkanlarda etkinlik arayışında olduğunu ileri süren Yunanistan NATO çerçevesinde yürütülen harekatlara katılacak olan Türk savaş uçaklarının Yunan hava sahasını kullanmasına izin vermemiştir


Bununla birlikte, NATO'nun yeni komuta yapılanmasına koşut olarak 1999 Eylül / Ekim ayları içerisinde Yunanistan'ın Larissa kentinde oluşturulan NATO Güney Avrupa Merkez Müşterek Alt Bölge Komutanlığı'nın faaliyete geçmesine karar verilirken, Komutanlığını bir Yunan korgenerali, komutan yardımcılığını ABD'li bir tümgeneral, Kurmay Başkanlığı'nı da bir Türk tümgenerali (Tümgeneral Metin Yavuz Yalçın), üstlenmiştir Larissa'daki NATO karargahının bir eşi olarak düşünülen İzmir'deki Güneydoğu Avrupa Müşterek Alt Bölge Komutanlığı'nda ise, 1 Eylül 1999 tarihinden itibaren komutanlığını bir Türk Orgenerali (Orgeneral Tamer Akbaş), komutan yardımcılığını ABD'li bir tümgeneral (Tümgeneral Zannie O Smith ve Kurmay Başkanlığı'nı ise Yunan Tümgeneralin (Tümgeneral Georgios Maniudakis) üstlenmiştir


Türk – Yunan ilişkilerindeki ılımlı yakınlaşmanın bu ülkelerin Ege Denizi’ndeki NATO yükümlülükleri çerçevesindeki ilişkilerine de olumlu yansımış olduğu görülmektedir Yunanistan Ege Denizi’nde güven arttırıcı önlemlere ilişkin öneriler arasında yer alan ulusal tatbikatların sayısının azaltılması ve askeri işbirliği yapılmasına ilişkin önerilere çekimser yaklaşırken bu tür girişimlerin NATO yükümlülükleri kapsamında ele alınmasını önermiş ve daha önce NATO’nun bölgesel tatbikatlarına katılmazken, bu kez, bu tatbikata ev sahibi ülke olarak katılmıştır 20 Mayıs – 10 Haziran 2000 tarihleri arasında yapılan Dynamic Mix – 2000 tatbikatları çerçevesinde Türk savaş uçakları Yunanistan’daki Nea Ankhialos’daki üssünü kullanarak buradaki tatbikatlarda görev yapmış, Deniz Kuvvetlerine bağlı gemiler de Yunanistan’ın Kyparissa bölgesindeki amfibi harekatına katılmışlardır



alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.