Prof. Dr. Sinsi
|
Revan Hanlığı
Revan Hanlığı Hakkında - Revan Hanlığı Özellikleri - Revan Hanlığı Coğrafik Özellikleri
Ermenistan tarihi
Tarih Öncesi
Urartular
Frigler
Antik
Orontid Hanedanı
Artaksiad Hanedanı
Arşak Hanedanı
Ortaçağ
Bagratlı Krallığı
Ruben Hanedanı ve Kilikya Krallığı
Artsah Krallığı ve Haçen Melikleri
Revan Hanlığı
Modern
Ermeni Kırımı
Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti
Sevr Antlaşması
Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti
Bugün
Ermenistan Cumhuriyeti
Karabağ Savaşı ve Dağlık Karabağ Cumhuriyeti

Revan Hanlığı (Farsça: خانات ایروان / Khānāt-e Īrvān ya da Čoḵūr Saʿd; Azerice: İrəvan xanlığı), merkezi günümüzdeki Erivan şehrini başkent olarak seçen ve 1747 ile 1828 yıllarında faaliyet gösteren hanlıktır
Revan Hanlığı, 18 yüzyılın ikinci yarısı ile 19 yüzyılın başlarında diğerlerine oranla kuvvetli bir stratejik bir duruma sahip olan Güney Kafkasya Türk hanlıklarından birisiydi
İrevan Hanlığı Safeviler Devleti'nin dâhilinde Çukursa'd (İrevan Beylerbeyliği) adlı arazide kurulmuştu Çukurs'ad Beylerbeyliği Revan şehri ve çevresini, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin Şerur ve Sederek rayonlarını, Türkiye'nin Iğdır ilini ve aynı zamanda Beyazıt Kalesi'ni içine almaktaydı Beylerbeyliği, Kaçar boylarının temsilcileri yönetiyordu

Siyasi tarihi
Kuruluş dönemi
İsyan eden Afgan kabilelerinin Safevi Devleti'nin başkenti İsfahan şehrini ele geçirmeleri dolayısıyla 1722 yılında bu devlet çökmüş ve Afganların lideri Mir Mahmut, İsfahan'da tahta çıkmıştır Ama Afganlar, eski Safeviler Devleti'nin topraklarının tamamında yönetimi ele geçirmemişlerdi Rus Çarlığı ve Osmanlı Devleti de mevcut durumdan yararlanarak Safevi mirasından kendi paylarını almaya çalışıyorlardı Ağustos 1724 tarihinde Revan şehri Osmanlılar tarafından ele geçirildi

Osmanlılar Revan şehri ve çevresini 1735 yılına kadar yönettiler Afşar boylarından olan Nadir Şah'ın yönetimindeki Afşar Hanedanı'nın 1736'da yeniden kurulması ve kuvvetlenmesi dolayısıyla aynı yıldan başlayarak adı geçen arazi yeniden İran'ın yönetimine geçti 1736 yılında Nadir Şah, Muğan Kurultayı'nda kendisini şah ilan ederek resmen Safevî sülalesinin hâkimiyetine son verdi Nadir Şah bu dönemde güvenilir adamı Pir Mahmut Han'ı, İrevan Beylerbeyi olarak atadı Nadir Şah'ın büyük bir ordusu vardı Bu da ahalinin vergi yükünün ağırlaşmasına neden oluyordu Daha 1740'lı yılların başlarında diğer şehirlerin yanı sıra İrevan şehrinde de fakirden zengine kadar herkes gereken vergileri ödeme durumunda olmadıklarından dolayı isyan ederek dağlara çıkmıştı Sayısız isyanlar, Nadir Şah Afşar'ın devletinin temelini sarstı ve 1747'nin Haziran ayında Şah, sarayda bir suikast sonunda öldürülünce Afşar Hanedanı da son bulmuş oldu Yeniden özgürlüğünü kazanan Azerbaycan topraklarında tek bir devlet yerine birçok hanlık kuruldu
Kurulan hanlıklardan birisi de Revan Hanlığı'ydı Revan Hanlığı'nın temelini, Erivan'da İran yönetimine karşı isyana liderlik yapan yerli zenginlerden Mir Mehdi Han’ın attığı kaynaklarda geçer Mir Mehdi Han, kendisini 1747'de han ilan etti ve Revan Hanlığı tarih sahnesine çıkmış oldu
Revanlı Mir Mehdi Han, kendi arazisini genişletmek amacıyla 1748 yılının başlarında Urmiye Hanlığı'na saldırdı ve bazı bölgeleri ele geçirdi
1749 yılında Karabağ hanı Penah Ali Han, Revan Hanlığı'na saldırarak Eçmiadzin çevresindeki toprakları yağmalayıp, geri döndü Hanlıktaki Ermeniler bu olaydan yararlanarak yardım için Gürcü çarları olan II Teymuraz'a (en:Teimuraz II) ve oğlu II İrakli'ye (en:Erekle II) baş vurdular Revan topraklarını ele geçirmek isteyen Gürcü çarları Eylül 1751'de hanlığa saldırarak Mir Mehdi Han'ın ordusunu yendiler ve buradan da Tebriz'e kadar ilerlediler Bu olaydan sonra Revan hanı, Gürcü çarlarıyla birlikte olmaya söz verdi
İrəvan hanı Hüseyin Ali hana mahsus Tebriz xalçaçılıq məktəbinə mahsus Məlayir halısı (Azerbaycan Milli Tarih Müzesi)
Bu nedenle de, Revan hanı, Gence hanıyla birlikte II Teymuraz ve II İrakli'nin 1751 yılında Şeki hanı Hacı Çelebi Han'a karşı savaşa katıldılar Ancak saldırıda Hacı Çelebi Han, Gürcü çarlarını ve müttefiklerini yendi
1748 yılında Mir Mehdi Han tarafından yenilen Urmiye hanı Fethali Han Afşar, eskiden Nadir Şah'ın yanında hizmet eden, şimdi özgür olan Afşar-Afgan çeteleri kendi tarafına çekip bir kısım Urmiye savaşçısıyla beraber Revan'a gönderdi Bu ordunun ön birlikleri Revan Kalesi'ni kuşattı Revan Ermenileri yeniden Gürcü çarlarından yardım istediler Gürcü ordusu II İrakli'nin komutasında Revan'a yürüdü ve sayıca az olan Revan'daki öncü birlkleri yendi Ama vazgeçmemiş olan Urmiye Afşar-Afgan ordusunun yaklaşığını gören Gürcü çarları Revan çevresini terk etti Ordu kolaylıkla Revan Kalesi'ne girdi ve II İrakli'yi takip etti İki taraf arasında yapılan kısa savaş sonrası sonrası II İrakli kendisi için ağır koşullar içeren bir barış antlaşması imzaladı Çetelerin kumandanı, Güney Azarbaycan'a döndüğünde Mir Mehdi Han'ın yerine Halil Han Özbey'i Revan'da hanlık tahtına oturttu
Afşar ve Afgan orduları Kuzey Azerbaycan'ı bırakıp gittikten sonra Gürcü çarları yeniden Azerbaycan hanlıklarını ele geçirme politikalarına devam ederek 1752 yılında Kuzey Azerbaycan'ın en kuvvetli hanı olan Hacı Çelebi Han'a karşı yeniden harekât başlattılar Çarlar birçok Azerbaycan hanını, Revan hanı da dâhil olmak üzere, Hacı Çelebi Han'a karşı savaşı görüşmek ve konuşmak amacıyla Gence yakınlarında bir yere çağırarak hapsetti Hacı Çelebi Han'ın büyük orduyla geldiğini gören Çarlar hapsettikleri Azerbaycan hanlarını alarak Tiflis'e doğru hareket ettiler Hanlar, Hacı Çelebi Han'a onları bıraktırmaları için gizli yolla haber saldılar Hacı Çelebi Han, Tiflis yakınlarında Gürcü çarlarına yetişti Gürcüler, hanları bırakıp şehre kaçtılar[9] ve kendi hanlıklarına dönen diğer hanlar gibi Revan hanı da Revan'a döndü
Halil Han Özbey'i Revan'da destekleyenler çok az olduğundan, yerli feodal, Hasan Ali Han Kaçar ihtilal yaparak hanlık tahtını ele geçirdi Hasan Ali Han toplam 4 yıl hanlık yaptıktan sonra 1759 yılında bu görevi kardeşi Hüseynali Han'a devretti 1756 ve 1769 yıllarında II İrakli yeniden Revan Hanlığı'na saldırdı ve Hüseynali Han'ı Gürcü hazinesine belli miktarda vergi vermek zorunda bırakarak kendisine bağlı hale getirdi İran'da yönetimi ele geçiren ve şah vekili unvanını kullanan Kerim Han Zend, Hüseynali Han'a II İrakli'ye artık vergi vermemesini teklif ederek onu savunacağına söz verdi Bunun üzerine Hüseynali Han, II İrakli'ye vergi ödemeyi kesti
1779 yılında Kerim Han Zend öldükten sonra İran ve Azerbaycan'daki iç çekişmelerden yararlanan Gürcü Çarı II İrakli, yeniden Revanlı Hüseynali Han'dan vergi istedi Hüseynali Han'ın bunu kabul etmemesi üzerine II İrakli, 20 bin kişilik bir orduyla hanlığa saldırdı Savunmayı aşamayan çar, geri dönmek zorunda kaldı Gürcü Çarı döndüğünde Revan Hanlığı'ndan kendisiyle birlikte 1600 Hristiyan ile 700 Müslüman ailesini de götürdü Hüseynali Han, Osmanlı Devleti'nin desteğine güvenerek Gürcistan'a götürülmüş ailelerin geri verilmesi talebinde bulundu II İrakli, bunu kabul etmese de, Hüseynali Han'la barış antlaşma imzaladı Buna göre, Hüseynali Han, II İrakli'ye yılda 30 bin manat vergi vermeyi kabul etti Hatta, bazı kaynaklardaki bilgilere göre İrakli bu miktarı 50 bin manata kadar yükseltmişti
Hüseynali Han bir müddet sonra yine II İrakli'ye bağımlı olmaya itiraz etti Bunun üzerine, Gürcü orduları sık sık Revan'a saldırmaya başladı Osmanlı Devleti'ni rahatsız eden bu durum karşısında, II İrakli bir nota ile uyarıldı Sultanın emriyle Revan'daki durumu öğrenmek için Kars'tan üç tüccar buğday almak maksadıyla Revan'a gönderildi Tüccarlar Revanlıları mücadele etmeleri konusunda teşvik edip ihtiyaçları durumunda Müslüman ve Türk devleti olduklarından hanlığı koruyacağına dair devlet adına söz verdiler Bir süre sonra da, Kars valisi tarafından hanlığa para ve hediyeler gönderildi Bu olaylardan sonra, Osmanlı-Revan yakınlaşmasının başlaması hanlık içerisinde yaşayan Ermenileri hoşnut etmedi ve bundan dolayı Ermeniler Rusya'ya elçi göndererek Rus hükümetinden onları himaye etmelerini istediler
1783'te Erivan'da isyan sonucu Hüseynali Han'ın öldürülmesi, hanlıkta bir iç karışıklığa neden oldu II İrakli, durumdan yararlanarak Revan Hanlığı üzerinde baskı kurmak istedi Bu amaçla kayın biraderini bir kısım silahlı güçle Revan'a göndererek Gürcülere yakın olan Ahmed Han'nı tahta çıkarması görevini verdi Ancak kayın biraderi Revan'a yaklaştığında Hüseynali Han'ın büyük oğlu Gulam Ali Han'ın tahta oturduğu haberi duyuldu ve kayın birader geri dönmek zorunda kaldı
1784 yılının başlarında Osmanlı temsilcisi Halil Efendi, Dağıstan, Şirvan ve Karabağ'da bulunduktan sonra, bir süre Revan'da kaldı Halil Efendi, Gulam Ali Han'ı II İrakli'ye vergi vermemesi konusunda ikna etti Rus orduları Kafkasya komutanı General Potyomkin, bu durum karşısında II İrakli'ye Erivan'ı almayı önerdi Bu arada Kars, Erzurum ve Beyazıt'ın temsilcileri Erivan şehrindeydiler Temsilciler, Revan hanına babasının ölümü nedeniyle taziye ziyareti ve Rus-Gürcü ittifakına karşı ittifak için gelmişlerdi Fakat, 1784 yılının yazında Gulam Ali Han öldürüldü Tahta, Hüseynali Han'ın 12 yaşındaki oğlu Mehmed Han çıktı Mehmed Han'ın annesi Gürcü olduğundan II İrakli tarafından etki altındaydı Kısa süre sonra genç hanın öldürülmesi üzerine, Revan'ın Gürcülerin eline geçeceği tehlikesini önlemek için Osmanlı hükümeti, 1784'te Hüseynali Han'ın damadı Muhammed Han'ı Revan tahtına çıkardı Sultan I Abdülhamit, Revan'ın yeni hanıyla iyi ilişkiler kurdu
Rusya ve müttefiği II İrakli, Revan'ın Osmanlı kontrolüne girmesine tarafsız kalamazdı ve bu sebeple de Revan'daki taraftarlarını desteklemek amacıyla oraya 2,000 kişilik ordu gönderdi II İrakli'nin baskısıyla Muhammed Han, komşusu olan Osmanlı valisine mektup göndererek II İrakli'nın tarafında olduğunu bildirdi Bunun üzerine, Osmanlı Devleti Revan'ı alma niyetini belli etti Bu niyeti öğrenen Kafkasya sınırındaki Rus ordusunun kumandanı, General R S Potyomkin'e merkezden Osmanlılar Revan'a doğru geldiklerinde ne yapması gerektiğini de söylenmişti Temmuz 1787'de Gürcistan'daki Rus temsilcisinin raporunda, Revan'a saldırıldığında diğer Azerbaycan hanlıklıklarının da Osmanlı Devleti'ne destek çıkacağı belirtilmekteydi ve bu nedenle saldırıdan vazgeçildi
Devlet teşkilatı
Diğer hanlıklarda olduğu gibi İrevan Hanlığı’nın yönetim merdiveninde en yüksekte han, sonra hanın veziri daha aşağılarda zengin beyler, ordu kumandanları ve emirler sıralanıyordu Din adamları, çiftlikte uğraşan yarı yerleşik elat (göçebe) beyleri-ilbeyler de bu sıralamaya giriyorlardı İlbeyler savaş dönemlerinde hizmetleri karşılığında ahalinin topraklarını yönetip gelirlerini toplama hakkına sahiptirler Savaş zamanı elat beyleri, yönetimlerinde olan göçebelerle birlikte, silahlanarak hanın huzuruna çıkmalıydılar Bu zümreler vergilerden muaftı
Nüfus
Eğer sayfanın Türkçeye çevrilmesi 2 hafta içinde gerçekleşmezse, sayfa veya bölüm silinme sürecine girecektir
Uzun süren savaşlar neticesinde Erivan'ın nüfusu 1804 yılında 6,000 kişiye kadar gerilemişti 1827 yılındaysa şehrin nüfusunun sadece %20'lik bir kısmını Hristiyan Ermeniler, geri kalanını ise Azeri, Fars ve Kürt Müslümanlar oluşturmaktaydı
Ekonomi
Hanlığın ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıydı Diğer Azerbaycan hanlıklarında olduğu gibi Revan Hanlığı'nda da aşağıdaki çeşitlerde topraklar vardı:
Divan-ı Devlet Toprakları: Bu topraklar daha önceleri olduğu gibi bütünlükle devlet hazinesinin elinde değildi Bu toprakların önemli hissesi Han ve onun aile üyelerinin eline geçmişti
Halise Toprakları: Hanedan üyelerine ait topraklar
Mülk Toprakları: Zengin beylere ve ağalara ait topraklar Bu arazileri almak, satmak veya bağışlamak mümkündü
Vakıf Toprakları: Din ocaklarına, camilere, kutsal yerlere ait topraklar
Cemaat Toprakları: Köy halkına ait topraklar
Birçok yüksek zümre vergilerden muaf olsa da, vergilerin büyük birkısmı çiftçiler ve göçebelerin de dâhil olduğu köylü zümresinden toplanırdı Çeltik, pamuk ve ipek yetiştirme gibi daha ağır işlerde çalışan rençperlerin durumu daha zordu Toprağı ve iş aleti olmayan rençperler han, sultan, melik ve diğer zenginlerin topraklarında çalışırlar ve elde ettikleri ürünün sadece üçte birini alabilirlerdi Bazen aç kalan ve fakirleşen köylüler kendi topraklarını satarak rençperlik yapmak zorunda kalıyorlardı Bazen de diğer hanlıklardan kaçan köylüler de rençperlik yapıyorlardı
Diğer Azerbaycan şehirlerinde olduğu gibi Revan'da da birçok meslek dalı gelişmişti Şehirde terzi, şapkacı, çekmeci, terlikçi, kuyumcu, dokumacı boyacı, kasap, ekmekçi, kebapçı, saraç, kalfa, marangoz, dülger, derici, manifaturacı, camcı gibi mesleklere sahip olanlar çoktu Bu meslek sahiplerinin çoğu esnaf odalarında birleşmişlerdi
Ticaret
Ticaret, özellikle de yerli ticaret, sanatkârlarla beraber şehrin ekonomisini geliştirilirdi Ticaret toptan ve perakende olmak üzere iki türlü yapılırdı Baçdar adlı memurlar, gelen tüccar ve seyyahlardan “toprak bastı” adlı vergi alırlardı Sık sık yapılan feodal savaşlar ile yolların bakımsızlığı iç ticareti olumsuz etkilemekteydi Yurt dışı ticaret ise iç ticarete nazaran daha gelişmişti Yurt dışından, özellikle Rusya'dan gelen tüccarlar Revan ustalarının yaptıkları ipeği alırlardı Moskova ve Nijniy Novgorod pazarlarında Revan'da yapılmış ipek ipliklere ve kumaşa sıkça rastlanılırdı Hanlıktan yabancı pazarlara kırmızı renkli ve bez kumaşlar, pirinç, şarab vb götürülürdü Bez genellikle Karabağ Hanlığı'na, pirinç, Hoy ve Tebriz hanlıklarına, pamuk Bayazıt, Kars, Tiflis, Şuşa, ve diğer şehirlere ihraç edilirdi
Revan pazarında, İran, Osmanlı, Rusya, Gürcistan, Şuşa, Hoy, Tebriz ve değir şehirlerde yapılmış paralar kullanılırdı Bu paraların alım güçleri farklıydı Bu çeşitlilk, tartı ve ölçü birimlerindeki farklı ticaretin gelişimini de etkilerdi
Coğrafya
1800'lü yıllarda Güney Kafkasya
Hanlığın batısında Osmanlı Devleti, kuzeyinde Gence Hanlığı ile Kartli-Kaheti Krallığı (en:Kartli-Kakheti), güneyinde Maku Hanlığı, güneydoğusunda Nahçıvan Hanlığı, doğusunda ise Karabağ Hanlığı bulunmaktaydı
Hanlıkta şehir olarak bir tek Erivan şehri vardı Erivan şehri yeşillikle çevrilmişti Kale içi şehri idari olarak, Şehir, Topbaşı ve Demirbulak olarak üç mahalleye ayrılıyordu Şehirde 8 camii ve 7 kervansaray vardı Han sarayı hariç tüm evler bir katlı ve yassı çatılıydılar Sokaklar ise dar ve yamuk yumuktu
Kültür ve sanat
Revan hanın sarayı (19 y y)
Revan Hanlığı hükümet merkezi olarak daha önce yapılan sarayların yerine yeni bir saray inşa etti Doğu mimarisinin en güzel örneklerinden birini teşkil eden Serdar sarayını Revan Hanı Hüseyin Ali Han yaptırmıştır Görkemli sarayın ustaları Türkiye'den ve İran'dan, mimar ise Hoy Hanlığı'ndan istenmiştir Sarayın planı ve inşaatın tüm sorumluluğu Hoy'dan gelen mimar Mirza Cafer tarafından gerçekleştirilmiştir
|