Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
harran, muharebesi

Harran Muharebesi

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Harran Muharebesi



Muharebe Öncesi - Muharebe - Harran Muharebesi Anlam ve önemi - Haçlı seferleri
Harran Muharebesi, 7 Mayıs 1104 tarihinde Selçuklu emirleri ile Haçlı devletleri Antakya Prensliği ve Urfa Kontluğu arasında (12 yüzyılda (şimdi Türkiye'de bulunan) Harran'in hemen güneyinde (şimdi Suriye'de olan) Rakka'da yapılan bir muharebe Birinci Haçlı seferi sonucunda yeni kurulan iki Haçlı devletine karşı ilk büyük muharebeydi ve Haçlı orduları büyük bir yenilgiye uğradılar ve iki önemli Haçlı komutanı Selçuklulara esir düştü


Muharebe Öncesi


1104de Birinci Haçlı Seferi sonunda Haçlılar Filistin'de iyice yerleşmişler ve Kutsal Kudüs Krallığı Haçlıların liderlerinin olup yeni liderler idareyi ele almakla birlikte Kudüs ve bölgesinde iyice tutunmuştu Urfa'da Edessa Kontluğu Burg'lu II Baodouin hükümdarlığı altında ve Antakya Prensliği ise Trante'li Norman asıllı Böemondo'nun idaresinde idi


Diğer taraftan Büyük Selçuklu Devleti bir sıra taht kavgalarına sahne olmaktaydı Melikşah'ın 1092de ölümünden sonra 5 yaşındaki oğlu I Mahmud'u sultan ilan edilip adına hutbe okunmuş; önce Melikşah tarafından veliaht ilan edilmiş olan 14 yaşındaki şehzade Berkyaruk hapse konmuştu ama 1093de Nizamülmülk Berkyaruk'u hapisten kurtarıp Sultan ilan etmişti Fakat amcaları Tutuş ile Sancar ve Anadolu da I Kılıç Arslan emiri bulunduları bölgelerde özerk hareket etmekteydiler Berkyaruk Ocak 1104de diğerlei ile anlaşarak Musul, el Cezire ve Suriye üzerinde egemen olmayı kabul etmiş; ama özellikle Suriye üzerindeki egemenliği sırf kağıtta kalmıştı Musul'da atabeylik, Kerboğa'nın ölümüyle daha yeni olarak Türk emir Çekermiş eline geçmişti ve bu değişme daha herkes tarafından kabul edilmemişti


Yeni kurulan Haçlı devletleri bu kargaşalıktan istifade etmek isteyerek idarelerinde bulunan bölgeleri genişletme hevesine kapıldılar Özellikle Urfa'daki Edessa Kontu olan Burg'lu II Baodouin Harran kalesine gosunu dikmişti Bu kale Musul'a ve hatta Bağdat'a giden yolda önemli bir stratejik merkezdi Esasında Harran şehri Haçlılar için hiç çekici değildi Bu muharebeden birkaç yıl sonra Harran'ı ziyaret eden ve bir seyahatname yazan İbni Jübayr'a göre


Haran'da su hiçbir zaman soğuk değildir Şiddetli bir güneş araziyi bir fırın gibi yakıp kavurur Öğlen uykusuna yatmak için gölgeli köşe bulabilmak imkânsizdir İnsan nefesiyle ağrı veren sıcak havayı göğsüne çeker Harran bomboş bir ovada tek başına bırakılmış bir yerleşke hissini verir Şehirde parlak olan tek şey bulunmaz


Harran'da da Selçuklu idaresi bir keşmekeş içinde idi Harran'ın idarecisi bir muhafız subayı olan İsfahanlı Mohammed'i çok içkili bir toplantı da öldürmüş ve bu subayın akraba ve arkadaşları başlarında (sonradan Musul atabeki olacak) Javalı Sakava bunun öcünü almak için idareciye suikast düzenleyip onu öldürmüşlerdi Şehiri sanki kan bulamıştı


II Baodouin 1104de Harran kalesine yürüdü ve kaleyi kuşatmaya aldı Elinde bir kale kuşatması için yeter sayıda asker bulunmadığı için (şimdi Oğuzeli, Gaziantep'te bulunan o zaman çok önemli Tılbaraş Kalesi komutanı olan ve o yıl Maraş'ı eline geçirmiş olan} kuzeni Courtenay'li Josselin ve Antakya Prensi İ Böemondo (d 1058 - o 3 Mart 1111) ve yeğeni olan Galile Prensi Tankred'den (d 1072 - o 5/12 Aralık 1112) yardım istedi Böemondo ve Tankred kuzey doğu yönüne, Antakya Patriği Valonslu Bernard, Kudüs Patriği Pisalı Daimbert ve Edessa Başpiskoposu Benedikt eşliğinde Antakya'dan yürümeye başladılar ve Courtenaylı Josselin (o1131) birlikleri ile birleştiler


Selçuklu idaresinde bulunan Harran, Musul Atabek'ine bağlı idi ve yeni atabek olan Çekermiş de kendi askeri gücünü yeterli bulmayarak komşu emirden yardım istedi Komşu emir Mardin'de Artükoğluları Muin-i Devleti (eski Kudüs emiri olan) Sökmen idi Tarihçi Ali ibn el-Esir'e göre Sökmen ve Çekermiş birbirleriyle kavgalı idi Sökmen daha önce Çekermiş tarafından öldürülen bir yeğeninin öcünü almak istiyordu ve iki taraf birbirleriyle çarpışmaya girmeye hazırlanmakta idiler Fakat Haçlı'ların Harran'a hücum için hazırlık haberi gelince her ikisi de müttefiklik yapmaya hazırdılar Sökmen'in sağladığı 7000 atlı ve Çekermiş'in katkısı 3000 atlı idi Bu ordu toplanıp Harran üzerine yürümeye başladı


Selçuklu komutanları, Musul valisi Çekirmiş ve Mardin Emiri Artüklü Sökmen önce Habur dolaylarında, muhtemelen Ras el-Ayn (Antik dönemde Rhesaina) civarında konuşlandılar 1104 yılının Mayıs ayında, muhtemelen Haçlıların ilgisini Harran'dan başka yere çekmek ve şehri Haçlıları başka yerde meşgul ederek şehri ele geçirmek amacıyla, Urfaya saldırdılar

Muharebe [değiştir]


Şamlı Arap tarihçi İbn el-Kalansı Tankred ve Böemondo'nun II Boudouin Harran'da kuştamada iken Urfa'ya ulaştıklarını bildirir Fakat 1234 Vakainame yazma eserine [3]göre ise, Urfa'ya uğramadan doğrudan doğruya Harran kalesine geldılar Çok kere kullandıkları bir taktik uygulayan Selçuklular Harran yakınlarına geldiklerinde, Haçlıların gücünü görüp kale bölgesinden çekiliyormuş gibi oradan uzaklaşmaya başladılar Haçlılar Selçuklular'ı hafif çatışmalarla güney yönünde bu atlı Selçuklu ordusunu kovalamaya koyuldu Çağdaş tarih olayları yazarı Edessa'lı Mataios, kovalamayı iki günlük olarak bildirmekte iken , Caen'li Ralph üç gün olarak rapor eder


Arap tarihçi İbni Athir'e göre ana muharebe Harran'dan 12 km uzak mesafede Fırat Irmağı'nın bir kolu olan Belih Irmağı kıyılarında meydana geldi Savaş yeri ile ilgili veri aykırılıklarına rağmen çok tarihçi, Achen'li Albert (veya Aix'li Albert) [5] ve Chartres'li Fulcher ( yaklaşık 1509 yılında doğdu) bildirdikleri muharebe mnevkiinin kabul etmektedirler Bunlara göre muharebe, Harran'ın güneyinde yaklaşık iki gün uzaklıkta olan Rakka önlerinde Mayıs 1104de yapılmıştır


Haçlı ordularında sol kanat Baodouin ve Joscelin komutasındaki Edessa Kontlu birliklerinden ve sağ kanat ise Böemondo ve Tancred komutasındaki Antakya Prensliği birliklerinden oluşmaktaydı Caen'li Ralf, Selçuklu ordusunun geri çekilmeği bırakıp cephelerini takipeden Haçlı ordusuna döndürdükleri zaman bunu Haçlıların hiç beklemediklerini ve bu nedenle Boadouin ve Böemondo'nun zırhlarını giymeye vakit kalmadan savaşa başlamak zorunda kaldıklarını yazmıştır


İbni Athir'e göre muharebede Böemondo ve Tankerd ufak bir birlikle ana Haçlı ordusundan ayrı olarak bir ufak tepe arkasında saklandılar Selçuk ordusu hücuma geçip oları geçince Selçukluların arkasına düşüp ionlarai arkadan çevirmeyi planlamışlardı Faat Baodouin'in komutasındaki birlikler tümüyle hezimete uğratıldı Bunun için Beomondo ve Tankerd ufak birlik ile geceye kadar saklandıkları yerden ayrılmadılar Ordusu yenilen Baodouin ve Josselin ise Selçuklular tarafından esir alındı Saklanmış olan Antakya prensliği birlikleri başlarında Beomondo olarak, Edessa'ya kaçabildiler


İbni Athir'e göre bundan sonra Haçlı ordusunun ordusunun giysilerini, silahlarını ve bayraklarını toplayan Sökmen askerlerine bunları giydirerek hala Haçlılar elinde bulunan önemsiz bazı küçük kaleler üzerine gitmiş ve kendi askerlerinin gelmekte olduğu için kale kapılarını açan kale muhfızlarını sürprize uğratarak birkaç kaleyi eline geçirmiştir


Fakat bu iki Selçuklu komutanı tekrar birlikte olarak Urfa'ya hücum etmediler Bu muharebeden iki gün sonra iki tarfin arası açıldı Çekirmiş az mıktarda bir ganimet almıştı ve bu nedenle Sökmen'in kampına girerek orada esir olarak bulunan Baodouin'i alıp kaçırdı


İçinde atrci kamp takipçileri bulunan Çekermiş'in kampı bundan biraz sonra Tankerd tarafından baskına uğradı ve Tankerd Çekermiş'in kampında bulunan bazı esirler alıp kaçmayı başardı Bunlar arasında Çekermiş'in çok beğendiği bir cariye vardı Çekermiş Beomondo ve Tankerd'e haber gönderek bu cariye'yi geri almak için ya 15000 dınar altın ya da elinde esir olan Urfa Kontu II Baodouin'ni geri vermeyi teklif etti Beomondo ve Tankerd 15000 dınar almayı tercih ettiler ve esir cariyeyi Çekermiş'e gönderdiler

Fidye ödenmesine rağmen, Hasan Keyft'da Sökmen tarafından hapis altında tutulan Josselin 1107de serbest bırakıldı Buna karşılık Tankerd ve Beomondo'nun esirlikten kurtarmadıkları Çekermiş'in esiri olan Baodouin ise üç yıl sonra 1108 tarihinde serbest kaldı

Anlam ve önemi

Suriye haritası


Muharebe, Haçlılar için ilk tümüyle kesin yenilgi oldu ve Antakya Prensliği için çok büyük sorunlar ortaya çıkarttı


Bizans Imparatoru, bu yenilgiden sonra Haçlılara Antakya üzerindeki egemenlik haklarını zorla kabul ettirme avantajını elde etti Lazkiye ve Kilikya'nın bir kısmını tekrar Bizans'ın eline geçti Antakya Prensliği tarafından idare edilmekte birçok şehir, kasaba ve köy isyan ettiler ve Halep'te bulunan Müslüman emirliği bu toprakların idaresini eline geçirdi Klikya Ermenileri ise ya Bizans idaresine ya da özerk yörel Ermeni idaresi lehine ayaklanmalara katıldılar


Bu olaylara asker azlığı nedeniyle müdahele edemeyen Böemondo yeni asker toplamak nedeniyle İtalya'ya geri dönmek zorunda kaldı ve yerine yeğeni Tankred'i taht naibi olarak Antakya Prensliği idareciliğine bıraktı Zamanın tarih yazarı Sürlü William yazdığı tarihte zamanında Harran Muharebesi'nden daha felaketli olan bir savaş görmediğini yazmıştır Antakya'da durum ertesi yıl biraz iyileşti Fakat, o yıl Bizans Imparatoru Beomondo'yu Divol Anlaşmasını imzalamaya zorladı Bu anlaşmayı Antakya'da vekil prens olarak görev yapan Tankerd kabul etseydi Antakya Prensliği Bizans Imparatorluğu'nun bir bağımlı hükümdarlığı haline dönüşecekti Beomondo gitmiş olduğu İtalya'dan Antakya'ya bir daha dönmemiştir Antakya Prensliği, Halep'teki Artükoğullarından Ilgaz orduları tarafından 1119 yılındaki Balat Muharebesi (veya Ager Sunguinis muharebesi)nde ordusunun tümüyle imha edilmesi sonucu olarak güçsüz bırakıldı ve bundan 10 yıl sonra Bizans ıdaresine girdi


Edessa Kontluğu devleti ise de çok zayıf olarak kaldı ve 1144 yılına kadar sadece Müslümanların arasındaki bölünmelerden dolayı idame ettirilebildi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.