Türk Ortodoks Patrikhanesi - 6 Haziran 1924

Türk Ortodoks Patrikhanesi Hakkında - Türk Ortodoks Patrikhanesi Tarihi - Türk Ortodoks Patrikhanesi Nezaman Kuruldu - 1924 Türk Ortodoks Patrikhanesi

Anadolu Hıristiyanlarını baskı ve denetim altında tutmak maksadıyla kurulmuş olan Türk Ortodoks Patrikhanesi, mübadele adı altında Anadolu'da soykırımdan kurtulmayı başaran Hıristiyanların tümü kovulduktan sonra Kayseri'den İstanbul'a taşındı Bir kişilik bir cemaati bile olmayan sözde patrikhane, karanlık güçlerin karargâhına dönüştü Sahte kilisenin basın sözcüsü Sevgi Erenerol, halen Ergenekon tutuklusu bir faşist


İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Anadolu'da başlattığı ulus devlet projesi, geniş toprakları bir kan deryasına dönüştürüyordu Anadolu Hıristiyanlarını Türk ve Müslüman temeli üstünde inşa etmek istedikleri ulus devletin önünde engel olarak gören İttihatçılar, Anadolu'nun kadim halklarından Ermenileri soykırıma uğratarak ortadan kaldırdılar Anadolu Hıristiyanlarına topyekûn savaş açtılar, Süryaniler, Keldaniler, Maruniler, onlarla birlikte Ezidîler de katledildi


Birinci Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle çıkılması üzerine Kemalistler katliam bayrağını İttihatçılardan devraldılar Mustafa Kemal, Anadolu'ya çıkar çıkmaz Hıristiyanlara savaş ilan ederek Topal Osman'ı Pontus soykırımıyla görevlendirdi En az 300000 Karadeniz Hıristiyan'ı katledildi, yüz binlercesi kaçmak zorunda bırakıldı


Yunan ordusunun geri çekilmesi esnasında Anadolu'nun en eski halklarından olan Rumlar Kemalist güçler tarafından köklerinden söküldü, geniş topraklar üzerinde Rumlar sanki hiç yaşamamışlar gibi yok edildiler Lozan Anlaşması'ndan sonra mübadeleyle İstanbul hariç ülkede kalan son Hıristiyanlar da kovuldu


Bütün bu olaylar olurken, Kemalistler Anadolu Hıristiyanlarını baskı ve denetim altında tutacak olan sahte bir kilise kurdular Bu sahte kiliseye Türk Ortodoks Patrikhanesi adı verildi ve Anadolu Ortodoksları bu kiliseye bağlandı Ancak hem Hıristiyanların katledilmesi, hem de mübadeleyle ülkeden kovulmaları, Kemalistlerin sahte kilise projesini temelsiz bıraktı


İstanbul'a taşınan kilise 6 Haziran 1924'te resmen Türk Ortodoks Patrikhanesi oldu Kendisini patrik ilan eden Papa Eftim, aslen bir ittihatçıydı Anadolu'da, Karadeniz'de Rumlar kitleler halinde öldürülürken, Ortodoks papazlar vatan hainliği suçlamasıyla darağaçlarına gönderilirken, Papa Eftim Kemalistlerden aldığı güç ve destekle Kapadokya bölgesinde geziler düzenliyor, bölge Hıristiyanlarını Kemalistlere katılmaya davet ediyordu


Sahte kilisenin patriği de elbette sahte olacaktı Papa Eftim, patrik olmak için gereken koşulların hiç birini karşılamadığı gibi, 1968'deki ölümünden sonra yerine geçen oğulları da onunla aynı durumdaydılar Ne din eğitimi almışlardı, ne Kutsal Meclis tarafından seçilmişlerdi, ne de evlenmeme geleneğine uymuşlardı


Fakat sahte kilisenin sahte patriklerinin karşıladığı çok önemli bir koşul vardı: Hepsi katıksız birer Türk ırkçısı ve milliyetçisiydi Zaten kilise de dini konulardan ziyade milli konularla ilgileniyor, Hıristiyanlık söz konusu olunca hiç çıkmayan sesi, Türk ırkçılığı ve milliyetçiliği söz konusu olunca en yüksek perdeden çıkıyordu


Sahte kilisenin Hıristiyan cemaati yoktu, ama Ergenekoncular gayet kalabalık bir şekilde kiliseyi dolduruyorlardı Ergenekon örgütünün karargâhı konumuna yükselmiş olan kilisede ne gibi karanlık oyunlar oynandığı, birbiri ardına ortaya çıkan belgelerde açıkça görülebiliyordu Sahte kilisenin basın sözcüsü Sevgi Erenerol, "Ergenekon terör örgütü" mensubu olduğu iddiasıyla tutuklandı ve "halkı isyana tahrik etmek" suçundan halen Silivri'de bulunuyor


Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz, Muzaffer Tekin, Fikri Karadağ gibi Ergenekoncularla birlikte kilisede toplantılar düzenleyen Erenerol, aslında su katılmamış bir faşist Türkeş döneminde MHP İstanbul milletvekili adayı olan Erenerol, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki Ermeni Sempozyumu'nu protesto edenler arasında yer almış, öldürülen Ermeni gazeteci Hrant Dink'in 301′inci maddeden yargılandığı davaya müdahil olmak istemişti


Sahte kilise, Ergenekon belgelerine göre Ergenekon yapılanmasının "merkez üssü" olarak kullanıldı "Ergenekon terör örgütü" üyeleri haftalık toplantılarını burada yaptı Kamuoyunda ses getirecek suikast planları da burada hazırlandı Ergenekon'un, cephanelik ve evrak arşiv merkezi olarak kullanıldı İleride daha fazla detayın ortaya çıkacağına hiç şüphe yok


Sahte kilisenin bir başka özelliği, bir gayrimenkul zengini olması "Bağımsız Türk Ortodoks Kiliseleri Başpapazlığı Vakfı" adı altında bir vakıf ile faaliyetlerini yürüten sahte kilise, Beyoğlu ve Karaköy civarında 20'den fazla dükkâna ve 2 iş hanına sahip 200 kadar kiracısı var ve en büyük gelir Sevgi ve Paşa adındaki iş hanlarından sağlanıyor




Foto:Veli Küçük, Fikri Karadağ, Muzaffer Tekin, Kemal Kerinçsiz, Kuddusi Okkır gibi isimler sahte kilisedeki sahte ayinde görülüyor