07-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kalıcı Olmayan Değişiklikler
Lohusalık dönemi bebek doğduktan sonra plasentanın çıkmasıyla başlar Bu dönemin yaklaşık 6 hafta devam ettiği kabul edilir Bu da yaklaşık olarak 40 güne tekabül eder Halk* arasında kırkı çıkma olayı buradan gelmektedir Altı haftalık süre içerisinde tüm gebelik dönemi boyunca ortaya çıkan değişikliklerin önemli bir kısmı geri döner Bazı anatomik değişiklikler ise kalıcıdır
*
Kalıcı Olamayan Değişiklikler:1-Hormonal Değişiklikler:
Gebeliğin başlamasıyla birlikte kadın vücudunda önceden var olmayan, gebeliğe özgü çok sayıda hormon üretilir Bazıları ise zaten vardır ve seviyelri artar Tüm bu hormonlar anne adayının gebeliğe uyum sağlaması, bebeğin gelişmesi ve* zamanı geldiğinde doğum eyleminin başlaması açısından son derece önemlidirler
Gebeliğe özel hormonlar kısa sürede kaybolur Seviyesi değişen hormonlar bir kaç hafta içinde normale döner
Süt üretimini sağlayan prolaktin hormonu bebek emdikçe seviyesini korumaya devam eder Oksitosin adı verilen ve bir yandan rahimin kasılması ve "toparlanmasını", öte yandan üretilen sütün kanallar içinde ilerlemesini sağlayan hormon da bebek emdikçe salgılanmaya devam eder 2-Fizyolojik Değişiklikler:
Gebelik döneminde vücutta önemli derecede sıvı artışı olur Bu artışa bağlı olarak kan hacmi artar ve dokular arasında biriken sıvı özellikle ayaklarda fizyolojik ödem (şişme) oluşumuna neden olur Gebelik döneminde vücutta biriken fazla miktardaki sıvı, doğum sonrasında idrar ve terleme yoluyla geri verilecektir Bu nedenle özellikle lohusalık döneminde sık idrara çıkma ve aşırı terleme olabilir Terlemenin diğer bir nedeni de lohusalık döneminde metabolizmanın artmış olmasıdır 3-Solunum ve Dolaşım sistemi Değişiklikleri:
Gebelikte dakika solunum sayısı ve dakika kalp atım sayısı artar Lohusalık döneminde bu değişiklikler kısa zamanda geri dönerler Bazı lohusalarda dakika kalp atım sayısı geçici olarak gebelik öncesi değerlerden daha düşük olabilir
Gebeliğin ilerlemesiyle büyüyen rahim diyaframa ve akciğerlere bası yapar bu da nefes darlığı hissine neden olur Bebek doğduktan sonra bu durum kendiliğinden düzelir
Gebelik döneminde dolaşım sisteminde önemli değişiklikler ortaya çıkar Bu değişikliklere bağlı olarak gebelikte tansiyon değerleri düşme eğilimi gösterir Rahimin artan yüküne bağlı olarak,ana toplar damarlara bası yapması sonucunda,alt bölgede ödem,varis ve hemoroid görülebilir
Gebelik döneminde dolaşım sisteminin mekanik basıya bağlı olarak yavaşlamasıyla ortaya çıkan bu değişikliklerin hemen tümü, bebek doğduktan ve baskı ortadan kalktıktan sonra kaybolur Bu nedenle gebelik döneminde varis ve hemoroid, çok şiddetli belirti vermediği sürece cerrahi tedavi edilmemeli ve mümkün olan her durumda doğum sonrası beklenmelidir Her iki durum da lohusalık döneminde giderek hafifler
4-İdrar yollarında ortaya çıkan değişiklikler:
Gebelik döneminde idrar yollarında da önemli değişiklikler ortaya çıkar Bunların çoğu anne adayı tarafından farkedilmez Ancak rahimin mesaneye yaptığı mekanik bası, özellikle birinci ve üçüncü trimesterde mesane kapasitesinin azalmasına neden olur Buna bağlı olarak az miktarda idrar bile "idrar yapma ihtiyacı" uyandırır
Bebek doğduktan sonra mesanedeki bu bası kısa zamanda ortadan kalkar Aniden kapasite gebelik öncesi döneme ulaştığından mesane işlevleri lohusalıkta belli bir süre azalır
-geçici "idrar yapamama"
-İdrar kaçıma
şikayetleri görülebilir
Her ne kadar idrar yapımı ve boşaltımı artmış olsa da mesane tam olarak boşalmakta zorlandığından mesane içinde "artık idrar" kalmaktadır Bu durum bakterilerin çoğalmasına ve kolaylıkla idrar yolu enfeksiyonlarına neden olabilir
5-Cilt değişiklikleri:
Gebelik lekelerin önemli bir kısmı lohusalık döneminde tümüyle kaybolur Perine bölgesindeki renk koyuluğu ve çatlaklar ise kalıcıdır Özellikle çok doğum yapmış anne adaylarında karın cildi doğumdan sonra gevşek kalır Bu gevşeklik, karın kaslarını çalıştıran çeşitli egzersizlerle kısmen geriye döndürülebilir Bu dönemde görülen saç dökülmesi de kalıcı değildir
6-Vücut ısısı değişiklikleri:
Lohusalığın ilk gününde vücut ısısının artması normal kabul edilebilir ama vücut ısısı ısrarcı bir şekilde 38 derece ve üzerinde seyrediyorsa,bu bir enfeksiyon belirtisidir
7-Ruhsal değişiklikler:
Gebelik döneminde ortaya çıkan ruhsal değişiklikler lohusalıkta daha belirgin hale gelebilir Çoğu anne bu değişiklikleri kısa sürede atlatırken, ileri durumlarda annede doğum sonrası depresyonu adını alan ve tedavi gerektiren durum ortaya çıkabilir
Lohusalık dönemi, annelerin depresyon açısından en fazla risk altında oldukları dönemdir Bu dönemde psikolojik açıdan ciddi ve uzun süreli problemler meydana gelebilir Lohusalık depresyonu tüm lohusaların yaklaşık % 10-15 inde görülmektedir Daha ağır durumlarda lohusalık psikozundan bahsedilir Lohusalık depresyon belirtilerinde uyanık olmak gerekir
-Bezgin ve bitkin bir ruh hali
-İlgi* kaybı
-Kötü anne olduğu düşüncesi
-Önceden hoşlanılan şeylerden zevk alamama
-Çok uyuma arzusu ya da uykusuzluk
-İştahsızlık ya da aşırı iştah
-Huzursuzluk, sabırsızlık
-İdrak zorluğu ve dikkat eksikliği
-Kendini değersiz ve gereksiz olarak görme
-Günlük aktivitelere karşı ilgisizlik
8-Doğumdan sonra cinsel ilişki:
Bu konudaki genel* kanı lohusalık dönemi olan doğum sonrası ilk 6 hafta boyunca sağlık nedenleri başta olmak üzere bir çok faktör göz önüne alındığında cinsel ilişkiden sakınılması yönündedir Bu şekilde daha sağlıklı bir şekilde yeniden cinsel yaşama geçilmesi sağlanacaktır Lohusalık döneminde **** için kendilerini yeterince hazır hisseden çiftler sağlık durumlarını doktorları ile konsülte ederek uygun olduğu takdirde biraz daha erken cinsel yaşama dönebilirler 9-Fazla Kilo:
Alınan kiloların doğumdan hemen sonra büyük kısmı gider Normal sınırlarda kilo almış bir kadın,doğum sonrası en fazla 5 kilo fazlayla taburcu olur Ama bu genellikle böyle olmaz ve anne 5 kilodan daha büyük bir kilo artışı yaşar
Lohusalık ve emzirme dönemleri bedeni baskılayıcı,sıkıntılı diyetler için uygun zamanlar değildir Aslında hiç bir zaman hiç bir bünye için bu tür diyetler uygun değildir Doğum sonrası normal kiloya dönme dengeli bir diyetle uzunca bir zamana yayılmalıdır
|
|
|